WOOL Serisi - Hugh Howey

Başlatan hanac, 07 Kasım, 2015, 18:07:58

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hbegec

Alıntı yapılan: hanac - 16 Kasım, 2015, 22:26:40
Tamam, takipçisi olacağım.  :)

Designer73 de iki kitabı fuardan satın aldı, ondan da yorum bekliyoruz.

Bu arada ikinci kitap Vardiya'yı okuyorum.

İlk 100 sayfa çok düşük tempoda başladı, fakat sonra hikaye hareketlenmeye başladı.

Şu an 200. sayfa civarındayım ve her bölüm ile daha iyiye gidiyor.

Tamamdır üstad bende hızlanayım o zaman :)

hanac

İkici kitap VARDİYA da bitti, yakında tanıtımını yaparım.

Bu arada WOOL serisinin iki kitabı da % 32 indirim ile idefix de satışa çıkmış, ben fuarda % 25 ile aldım.  >:(

hanac

WOOL SERİSİ 2 / VARDİYA – HUGH HOWEY



Silo'nun öncesini anlatan Vardiya ile olayın başlangıcına dönüyoruz.

Aslında kitap 3 bölüm yani 3 vardiya'dan oluşuyor.



Bu seri aslında SİLO serisi olarak geçiyor yurtdışında ve ilk kitabın adı da WOOL.

Ama Monokl bunu tamamen tersyüz etmiş; serinin adını WOOL, ilk kitabın adını da SİLO yapmış.   ;)



Bu kitabın hikayesine gelirsek;

Yüzyıllar öncesine dönüyoruz ve Troy adlı kişi Silo'da ilk vardiyasına başlıyor.

Sonra Donald adlı genç kongre üyesi ile tanışıyoruz, Senatör Thurman onu çok gizli bir proje ile görevlendiriyor.
Tahmin edeceğiniz gibi bu bizim SİLO projemiz.

Hikaye paralel olarak anlatılır; Silo kurulmuş ve Troy orada ilk vardiyasında çalışırken, Donald'da Silo projesini günden güne geliştirmektedir.

Bu ilk vardiyanın girişini ve gelişimini biraz durgun buldum.

İkinci vardiyayı çok beğendim; Mission adlı yeni karakter ekseninde geçen bu vardiya favorim oldu diyebilirim.

Üçüncü vardiya ile de ilk kitabın başlangıcına bağlanıyoruz, özellikle bu bağlantıyı çok iyi bir kurgu ile yapmış diyebilirim.

Genel olarak notum; 8.25 /10.00

Sanki yazar bazı yerleri gereksiz uzatmış gibi geldi, ilk kitapta cevapsız kalan bir çok soru cevaplandı ama yeni cevapsız sorular ortaya çıktı.

Sanırım bu cevapları üçlemenin sonuncu kitabı olan TOZ'da bulacağız.

Üçüncü kitap bir dahaki kitap fuarında çıkar diye umuyorum.

HacıGeraltEmmi

Okumaya başladım. Şunu yazayım şimdilik; başlangıç beklentimin çok üzerinde çıktı.
Tişikkirlir sipirmin :D

hbegec

Dün gece itibariyle ilk kitabı bitirdim. Sir Hanac'ın yazısı ve tavsiyeleriyle başladım Silo'ya. Açıkçası büyük beklentilerle başladım. Çizgiroman'larla paralel okuyarak devam ettim ve kendi hızıma göre baya yavaş ilerlediğimi düşünüyorum.

Öncelikle kitaptaki tasvirler bazen boğucu olabiliyor. Sıkıldığım çok yer oldu ki ben J.R.R Tolkien'ın Yüzüklerin Efendisi-İki Kule'deki tasvirlerini bir kaç defa okuyan bir adam olduğum halde :) Belki de klostrofobik bir ortam olduğu için sıkmıştır..

Ben Silo'yu kafamda tahayyül edemedim. Buradaki şema bile açıkçası bana çok fazla bir şey ifade etmedi. Belki de daha iyi bir anlatım serinin diğer kitaplarında olacaktır. Silo'nun yaratılış amacı, işleyişi, büyüklüğü ve genişliği ile daha doyurucu bilgiler diğer kitaplarda olacaktır belki. Ancak ben devam edeceğimi nedense düşünmüyorum.

Evet güzel bir kitaptı okuttu kendini ama bazen de oflaya puflaya gittim. Kitabı bitirdikten sonra Wool çizgiroman'ını okudum.
6 sayılık bir set. Ancak çizgiroman'ın sonu kitaptaki ile 180 derece farklı... Neden bu kadar farklı onuda anlamadım caba Hugh Howey'nin onayı alınmış mıdır bu son için merak ettim. Son tahlilde okumaya heveslenen dostlara şunu söyleyeyim; eğer ütopik bir gelecekten hoşlanıyorsanız, okurken gri tonda bir hikaye bulmak sizi sıkmayacaksa ve çoğu yerde tasvirler arasında kaybolmaktan hoşlanıyorsanız okuyun efendim..

hanac

Alıntı yapılan: hbegec - 13 Aralık, 2015, 13:17:07
Dün gece itibariyle ilk kitabı bitirdim. Sir Hanac'ın yazısı ve tavsiyeleriyle başladım Silo'ya.

Yorumlarınız için teşekkürler Hayrettin Bey.

Çizgiromanı nereden bulduğunu ve sonunu bana özel mesaj atarak paylaşırsan sevinirim.

HacıGeraltEmmi

Yazar ikinci G.R.R. Martin gibi :D bakalım kitabın sonunu hangi karakter görecek ???

hbegec

Alıntı yapılan: hanac - 13 Aralık, 2015, 17:14:38
Yorumlarınız için teşekkürler Hayrettin Bey.

Çizgiromanı nereden bulduğunu ve sonunu bana özel mesaj atarak paylaşırsan sevinirim.

Mesaj attım,spoiler da vermedim siz öğrenin bence sonunu okuyup çizgiroman dan :)

HacıGeraltEmmi

Yüce admin ulu insan herr Hanac'ın baskısıyla aldığım
ve yine yüceler yücesinin tacizleri neticesinde okuma sırasının en üstüne alıp okuduğum
ve çok beğendiğim serinin ilk kitabına dair bir iki kelam edeyim
yorum yaz, niye yazmıyorsun gibi tacizlerine son vermesini umarak :D ;D ;D

Öncelikle karakterler çok iyi kurgulanmış. Her birinin olaylara verdiği tepkiler, duygu değişimleri, öfkeleri, korkuları, aşkları oldukça gerçekçi bir dille aktarılmış. Bu detaylar karakterleri kurgu değilmiş gibi içselleştirmemizi sağlıyor. Hikayenin başlangıcını beklenmedik bir şokla yapıyoruz (ki en beğendiğim kısımlardan birisi bu olmuştu) ve tempo son sayfalara kadar düşmeden devam ediyor. Kolayca harcadığı karakterler, yaşattığı heyecanlarla 2. G.R.R. Martin diyebiliriz yazarımıza. Farklı karakterlerin anlatımlarıyla yaşanılan ortamın detaylarına vakıf oluyoruz sayfalar ilerledikçe. Son bölümlerde olmaz lan bu kadar diyerek yazara çok pis küfürler ettim. Karakterleri nasıl benimsemişsem artık :D

Akıcı dili, temiz çevirisiyle okunası bir kitap.

Çok beğendiğimi söylemiştim sanırım :)
Okumama vesile olan ulu admine tekrar teşekkürlerimle

notunu da vereyim tatlıya bağlayalım

9,72 / 10

alan ford

  Hasan burada tanıtımını yaptıktan sonra aklımın bir köşesine atmış , sonra unutmuşum kitabı.. İdefix fuarının son günlerinde Boris ve Arkadi biraderlerin Kıyamete 1 Milyar Yıl ve Uzayda Piknik kitaplarını atınca listeye bu da oralarda bir yerlerde gözüme çarptı ve fırsattan istifade sepete eklendi. İyiki eklenmiş.  İyi bilim kurgu iyi edebiyattır mottosunu sonuna kadar hakeden bir kitap var karşımızda. Yukarıda Martin benzetmesini yapmış Abbas ama ben pek katılmıyorum buna. Martin öldürdüğü karakterlerin yerine yenisini koymada bu kadar başarılı değil. Şahsen bende kervan yolda düzelir hissi yaratıyor. Bi öldürelim bakalım nasıl olsa yerine yeni birini koyarım hissiyatı. Wool serisi ise baştan kimlerin gidip kimlerin kalacağı belli bir seri. Temposu ve kurgusu çok iyi ayarlanmış , karakterler çok iyi çizilmiş. Özellikle erkek bir yazardan bu kadar güçlü ve güzel kadın kahramanlar görmek çok güzel. ( gereksiz not : Fantastik edebiyatta bunu çok iyi yapan David Eddings ve Robert Jordan sonradan bu karakterlerin eşlerinin elinden çıktığını itiraf etmişlerdi. )

  Kitapta aklıma yatmayan bir nokta kağıt olayı. Yukarıda bahsi geçmiş ağaç yetişmediği için kağıtta pahalı. Lakin kenevir ekseler bu sorunu çok daha ucuza halledebilirler , üstelik silolarda çıkabilcek sorunları da azaltabilirlerdi. ;D

  İlk kitabın Türkçesi de çok güzel akıcı , lakin ikinci kitapta biraz aksayan yerler var.( Daha ikinci vardiyadayım) Bir de mendil kelimesi hep mndil diye yazılmış. Özel bir sebebi mi var çözemedim.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

emre ozdamarlar

Alıntı yapılan: alan ford - 22 Ocak, 2016, 09:57:52
Fantastik edebiyatta bunu çok iyi yapan David Eddings ve Robert Jordan sonradan bu karakterlerin eşlerinin elinden çıktığını itiraf etmişlerdi. 

Yuh, bunu veya benzeri bir hikayeyi hic duymamistim :)

alan ford

  Ya işte böyle  , hatta Belgariad ve Mallaryon beşlemelerinden sonra , Belgarath ve Polgara'nın hikayelerini anlatan (ve maalesef Türkçe yayımlanmayan ) kitaplarda Eddings's karısı da yazar olarak geçer. Ama ikilinin bağımsız bir kitabı Türkçe olarak yayınlanmştı (Tantalus'un Dönüşümü olabilir hatırlayamadım şimdi ) Eddings bu durumu yayıncıların o zamanlarda iki yazarlı kitapları pek sevmemesine bağlıyordu.  Türkçe yayımlanan dört serisi de harikadır. 6:45'ten çıkma Elenium ve Tamuli üçlemeleri ( birbirinin devamıdır) ve Metis'ten yayımlanan belgariad ve malloryon beşlemeleri ( evet bunlar da birbirinin devamı seriler) . Metis'ten yayımlanan ilk 5 kitabın Bülent Somay'a ait tercümesi de şahanedir ( ve Sevin Okyay tarafından orijinalinden daha iyi olmakla suçlanmıştır ;))  fakat kapaklar ayrı konu.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

dean

  Başta bizim forum olmak üzere birçok yerden seri ile ilgili hep olumlu şeyler duydum. Bende en sonunda ilk kitabı sipariş ettim.

Peyami

Bu kadar övgüden sonra ben de daha fazla erteleyemeyeceğim. Şu anda Strain'in kitaplarını okuyorum. Bitince başlayacağım seri belli oldu.

Alıntı yapılan: alan ford - 22 Ocak, 2016, 09:57:52
( gereksiz not : Fantastik edebiyatta bunu çok iyi yapan David Eddings ve Robert Jordan sonradan bu karakterlerin eşlerinin elinden çıktığını itiraf etmişlerdi. )

Çok gerekli bir not olmuş aslında. Benim de bundan haberim yoktu. Doğa'dan öğrendikten sonra biraz kurcalayınca bu konudan nette epey bahsedildiğini de fark ettim.

Alıntı YapMarriage and co-authorship
David Eddings married Judith Leigh Schall on the 27th October 1962, he was 31 years old. David and Leigh Eddings were married for over 45 years until, sadly, Leigh Eddings died, aged 69, on the 28th February 2007 following a series of strokes.
Leigh Eddings first appeared as a co-author on the Belgarath the Sorcerer and Polgara the Sorceress publications. However, as David Eddings was always keen to point out, her influence and participation went back to the very beginnings of his work and it was Lester Del Rey who believed that multi-authorships were a problem and that it would be better if David Edding's name alone appeared on the books.
Leigh Eddings largest contribution was with the female characters within the books. If she felt that a woman would not behave or speak in a certain manner then the sections would be rewritten.""

emre ozdamarlar

Alıntı yapılan: alan ford - 22 Ocak, 2016, 14:54:49
Türkçe yayımlanan dört serisi de harikadır. 6:45'ten çıkma Elenium ve Tamuli üçlemeleri ( birbirinin devamıdır) ve Metis'ten yayımlanan belgariad ve malloryon beşlemeleri ( evet bunlar da birbirinin devamı seriler) . Metis'ten yayımlanan ilk 5 kitabın Bülent Somay'a ait tercümesi de şahanedir ( ve Sevin Okyay tarafından orijinalinden daha iyi olmakla suçlanmıştır ;))  fakat kapaklar ayrı konu.

Abicim yemis bitirmissin kulliyati, ayrica basligini acip guzel bi tanitim patlatsana :)
Benim bu seriden uzak durmami saglayan o rezalet kapaklardir bu arada, onu da itiraf edeyim.