2016 yılında okuduğumuz kitaplar

Başlatan kedidiro, 31 Ocak, 2016, 23:36:33

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Sakızlı Ohannes Paşa

Kasım ayında biraz az çizgi roman okumakla birlikte iyi kitap okudum. Afu beyin talebi doğrultusunda 1-2 cümle yazayım.

Uydurulan Din ve Kur'andaki Din - Kur'an Araştırmaları Grubu : Benim gibi son 10 yılda dinden kitaptan soğuyanlar varsa okumalarını tavsiye ederim. Din tüccarlığının çağımızın hastalığı olmadığı ve uzun bir geçmişi olduğunu net görebiliyoruz. 4/5

Yükseklik Korkusu - Paul Auster : Orijinal adı Mr. Vertigo. Küçük bir çocukla ustasının hikayesini anlatan bir hikaye. Kitabın ilk kısmı ne kadar güzelse 2. kısmı da o kadar başarısız. Çok daha iyi bağlanabilirdi. 3/5.

Macbeth - Shakespeare : Dönem dönem kaptırdığım tür ve yazarlar oluyor. Bu ara Shakespeare tiyatrolarını okuyasım geldi Macbeth ortalam seviyede bir metin. Yaratıcılık unsuru ağır basmıyor. Yine de diyaloglar başarılı. 3/5.

Venedik Taciri - Shakespeare: Macbeth'den çok daha güzel olduğunu düşünüyorum. Biraz Yahudi düşmanlığı içeriyor gibi görünse de okurken keyif veriyor. 4/5.

Diriliş - Michael Punke : Leonardo Di Caprio'ya ilk Oscar'ını getiren filmin uyarlandığı kitap. Açıkçası filmi kitaptan çok farklı bir biçimde uyarlamışlar. Hikaye bambaşka seyrediyor. Filmi izleyenlerin okuması gerekmiyor yine de. Güzel, başarılı bir hayatta kalma hikayesi ama akıcı değil kitap. 3/5

Suç ve Ceza - Dostoyevski : Yaklaşık 10 yıl önce okuduğum kitabı bir kez daha okudum. Çok yönlü karakterleriyle, karakterlerin hislerini yansıtma biçimiyle, sunumuyla harikulade bir hikaye. Ama en sevdiğim klasikler arasında değil. Çünkü hikayede odak noktasının zaman zaman Raskolnikov'dan başka karakterlere kaymasından 10 yıl önce de hoşlanmamıştım. Hala da hoşlanmıyorum. 4/5

Zaman Makinesi - H. G. Wells : İthaki sağolsun Bilimkurgu Klasikleri serisi doludizgin devam ediyor. Yine de büyük beklentiyle okuduğum Zaman Makinesi'nin sonunda "Eh işte" diyebildim sadece. Evet yazıldığı dönemin ötesinde bir eser ama tam olarak umduğumu bulamadım. 3/5

Sürgün Gezegeni - Ursula Le Guin: Yine İthaki BK serisinden. Hikayenin hızlı bir şekilde ilerlemesi dışında çok beğendim. İnsanın evrendeki varlığını sorgulaması konusu insan bunu sürgün olduğu bir gezegende yaparsa ne olura evriliyor. Bir başyapıt değil ama şahane 4/5.

Sonsuzluğun Sonu - Isaac Asimov : İşte başyapıt budur. Yaklaşık 6 aydır kütüphanemde okunmayı bekliyordu. Monokl'un bastığını öğrenir öğrenmez almıştım. İyi ki de basmışlar. Olağanüstü bir kurgu, harika bir son. Bilimkurgu severim diyen herkesin okuması gereken muhteşem bir hikaye 5/5

kalidor

Alıntı yapılan: Sakızlı Ohannes Paşa - 01 Aralık, 2016, 20:36:46

Zaman Makinesi - H. G. Wells : İthaki sağolsun Bilimkurgu Klasikleri serisi doludizgin devam ediyor. Yine de büyük beklentiyle okuduğum Zaman Makinesi'nin sonunda "Eh işte" diyebildim sadece. Evet yazıldığı dönemin ötesinde bir eser ama tam olarak umduğumu bulamadım. 3/5



Geçtiğimiz ay ben de bu kitabı okudum. Guy Pearce'ın oynadığı 2002 yapımı filmi yıllar önce izlesem de açıkçası film kitap için pek spoiler olmadı. Öyküde de filmdeki gibi zaman yolcusunun bir kaç farklı zaman dilimine gideceğini düşünmüştüm ama ana karakter doğrudan olayın bağlandığı tarihe yani Morlockların zamanına gitti. Filmden farklı olarak diğer insan ırkı da daha çok Ewok türüne evrilmiş gibi. Bir de filmde zaman yolculuğunun meraktan öte daha esaslı bir nedeni vardı. Son kısım yani zaman yolcusunun dünyanın sonuna gittiği dönemdeki tasvirleri beğensem de forumda da tanıtımını yaptığım "Sınırdaki Ev- The House on the Borderland" deki çağların akışının tasviri çok daha muazzamdı. Bkz: http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,8976.msg128650.html#msg128650

Tabi Zaman Makinası'nın yazılış tarihi 1895 iken Sınırdaki Ev 1908'de yazıldığı için William Hope Hodgson'ın esinlenme ihtimali yüksek.


Film ile öykü arasında pek paralellik yok demiştim ama filmin yönetmeni Simon Wells, H.G. Wells'in büyük torunuymuş. Ya büyük büyük dedesinin eserini pek beğenmemiş ya da İthaki baskısında da bahsedilen Sunuş bölümünde Zaman Makinası'nın önceden yazılan birkaç taslağını baz almış.
Crom! Ölüleri Say...

HacıGeraltEmmi

29- Kralların Yolu - Fırtınaışığı Arşivi Cilt 1 / Brandon Sanderson
30- Parlayan Sözler - Fırtınaışığı Arşivi Cilt 2 / Brandon Sanderson
31- Saatleri Ayarlama Enstitüsü / Ahmet Hamdi Tanpınar
32- Karanlıkta 33 yazar
33- Cehennem Çiçeği / Alper Canıgüz
34- Her Yerden Çok Uzakta / Ursula K. Le Guin
35- Kaplan! Kaplan! / Alfred Bester

kedidiro

77-mezbahada dans
78-mahalleden arkadaşlar
79-kucaklaşmanın kitabı
80-şiir,yahudilik vesaire
81-annem belkıs
82-tesbih ağacının gölgesinde
83-veda
84-cin aynası
85-onbir futbol öyküsü
86-mezartaşları arasında gezinti
87-step ve bozkır
88-jet rejisör çetin inanç
89-al da at dercesine
90-adana'ya kar yağmış
91-türk erkeği ve diğer mucizeler
92-sosyalizm ve ınsan ruhu
93-moğol komplosu
94-başlama yeri
95-ışıkla karanlık arasında
96-şeytan biliyor ki ölüsün
97-ismiyle yaşamak
98-vatana adanmış bir ömür bülent koşmaz
99-yoldan çıkmış simalar
100-ramp ışıkları ve sahne ışıklarının dünyası
101-the terrible turk-batının gördüğü türk
102-kamera oyunculuğu
103-isyan toprakları
104-dün gece çok gençtim
105-100 tuhaf kitap
106-memo tembelçizer anlatıyor herşeyi

kedidiro

   yılın son çeyreğini de verimli bir okuma temposunda geçirdim. öğrencilik yıllarımdakine yakın bir okuma ritmim oldu bu sene ki bunca işin gücün arasında çoluk çocuk derdinde yeterlidir zannımca. son olarak beğeni sırasıyla değil okunma sırasıyla yılın en sevdiğim kitapları
1- dünya ağrısı-ayfer tunç
2-futebol brezilya tarzı yaşam-alex bellos
3-şişkodan pokerde kazandığım adayı da yeğenime bırakıyorum- david forrest
4-hrant- tuba çandar
5-tiffanyde kahvaltı-truman capote
6-kutsal bar kapandığında- lawrence block
7-fikrimin ince gülü- adalet ağaoğlu
8-yol ayrımı- kemal tahir
9-ölmeye yatmak- adalet ağaoğlu
10-eve dönmenin yolları- alejandro zambra
11-kucaklaşmanın kitabı- eduardo galeano
12-tesbih ağacının gölgesinde- harper lee
13-türk erkeği ve diğer mucizeler- murat toklucu
14-başlama yeri- ursula k. le guin
15- ışıkla karanlık arasında - ömer lütfü akad
16-the terrible turk- roni marguiles
     umarım bu yılda bu kadar güzel kitaba rastlayabilirim... ancak çoğu göreceğiniz üzere zaten klasik olmuş yazarlar. bir kaçı zaten sosyolojik araştırma kitabı. yeni yılda klasik olacak yazarlarla tanışmayı da diliyorum...

bongzilla

*mutfak sırları- anthony bourdain (şu gezegende yaşayan en ünlü aşçılardan biri olan bourdain'den harika bir otobiyografi. klasik başarı öykülerinden farklı olarak inişli çıkışlı kariyerini gayet samimi bir dille anlatan bourdain aşçı olmak isteyenlere de çok açık bir mesaj veriyor; vazgeçin! güzel yemekler, kaçık mutfak çalışanları, punk/rock, ağır uyuşturucular ve bol mavra isteyenler kaçırmasın)
*yage mektupları- william s. burroughs ( beat kuşağı ve onu yaratan yazarlara hayranlığım malum. burroughs sadece beatniklerin değil 50 sonrası tüm amerikan edebiyatının en zeki yazarlarından biri. cut up üçlemesinden önce kaleme aldığı, güney amerika'da yage adlı gizemli bir bitkiyi aradığı yol hikayesi. bir nevi illagal gezi rehberi.)
*kadınlar- eduardo galeano (galeano hakkında bi şeyler yazmaya gerek yok. kadınlar hakkında çeşitli deneme ve makalelerinin toplandığı gayet leziz bir kitap)
*bolo'bolo- p.m. (kitabın yazarı p.m. internet icat olmadan önce gizemini koruyan, kimliği bilinmeyen  bir anarşistti. kitabın yayınlandığı 70'lerde özellikle avrupa anarşistleri ve ekolojistleri arasında kutsal kitap muamelesi gören bolo'bolo, küçük ölçekli kömünlerin örgütlenmeleri, birbirine bağlı ama özerk bir şekilde genişleyip bir ağ oluşturmalarını teorize eden bir kitap. ütopyayı realize etmesi bakımından herkesin göz atması gerekir diye düşünüyorum)
*ben lucifer- glen duncan (karanlıklar prensi gezegenimizde kanlı canlı yaşamaya karar verirse ne olur? kendisi mi yoksa insanlığın yarattığı kapitalizm, militarist düzen, plaza yaşamları, kent yalnızlığı mı gerçek kötüdür? yazar duncan engin din tarihi ve mitoloji bilgisini gayet eğlenceli ama karanlık bir tarzda okura sunuyor. kitabın tek kötü yanı türkçe edisyonunun boktan kapak tasarımı)
*bu bir pipo değildir- michel foucault (fransız filazof foucault'a sinir olsam da okumaktan kendimi alamıyorum. ressam rene margritte'nin kült resmi "bu bir pipo değildir" üzerine yazılmış ufak ama beyin yakan cinsten bu kitabın en büyük sürprizi ressamın foucault'a yazmış olduğu 2 adet mektubun da yer almasıdır)
*vorace'nin yeteneği- francisco casanova (21 yaşında hayata veda eden ispanyol yazar casanova bu kitabı 17 yaşındayken 44 günde kaleme almış. açıkçası empati kuramıyorum çünkü o yaşta bu kadar yetkin bir eseri kaleme almak benim algılarımı aşar. ispanyolca konuşulan ülkelerde kült mertebesinde olan casanova bu roman/anlatısında "ölemeyen" bir şairin umutsuzluğunu anlatmakta.)
*protestodan direnişe- ulrike meinhof (zamanında almanya'yı yerinden oynatan marxist örgüt RAF'ın ilk dönem militanlarından ve teorisyenlerinden olan ulrike meinhof'un örgüte katılmadan önceki gazete yazılarının derlemesi. kimi makaleler o dönemin ve almanya'nın öznel konularına değinse de vietnam savaşı, 3. dünya ülkelerinin sömürülmesi, almanya'daki göçmen işçiler üzerine yazdıkları okunmaya değer. bir de yeraltında yaşamaya başlamadan önce şöhretli, iyi para kazanan ve bir aileye sahip olan bir kadının yavaş yavaş demokrasiye olan inancının tükenip silahlı mücadeleyi savunmasını kronolojik olarak izlenmesi açısından ilginç bir kitap)
*fransız devrimi'nin sosyalist tarihi- jean juares (ulus devletinin ortaya çıkışının, milliyetçilik, cumhuriyetçilik gibi akımların avrupa'da ses getirmesinin ve burjuva kesimiyle baldırı çıplakların beraber monarşiyi yıkmasının tek örneği olan fransız devriminin içeriden ve de sosyalist bakış açısıyla kaleme alınmış kısa tarihi.)
*bir delinin anı defteri- gogol (gogol hakkında bi şey yazmaya gerek yok)
*bokun tarihi- dominique laporte ( en sonda yazacağımı şimdi yazayım. kitabın çevirisi içler acısı, içeriğindeki fotoğraflar çamur gibi ve editöryal çalışma çok  özensiz. kitabı okurken resmen mücadele ediyorsunuz ama içeriği çok ama çok ilginç. genç yaşta hayatını kaybeden laporte, medeniyetin bokun ehlileştirilmesi üzerine şekillendiğini, marxist bir bakış açısıyla değerlendiriyor. geçmişten günümüze devletlerin atıklar ve dil üzerinde tahakküm kurarak erkini korumaya yöneldiğini anlattığı bölümler leziz olabilirdi eğer daha iyi bir çeviriyle karşı karşıya olabilseydik)
*güney otoyolu- julio cortazar ( cortazar'dan kısacık ama yazdığı her şey gibi olağanüstü bir öykü. şans eseri bir sahafta buldum. eğer bir yerlerde karşınıza çıkarsa düşünmeden alın)
*patlamış bilet- william burroughs (cut-up üçlemesinin 2. kitabı. anti edebiyat diyorum ve susuyorum)