Hilal - Kenan Yarar (İthaki & Marmara Çizgi)

Başlatan memospinoz, 01 Eylül, 2016, 22:22:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz

Alıntı yapılan: pizagor - 03 Eylül, 2016, 22:21:45Fiyat analizinde referans Uykusuz albümleri olabilir.

Uykusuz denilince aklıma Haruki Murakami'nin Uyku kitabı geldi.  ;D O kitap da 90 sayfa ve 35 TL.


Alıntı yapılan: Ralph - 03 Eylül, 2016, 22:15:55Öncelikle gerçekten ilgimi çekti ve almayı düşünmüştüm. Pek çok arkadaş bahsetmiş ama ben de söylemeden edemeyeceğim 64 sayfa, 24tl ve yerli yayın? Mecburen indirim bekleyeceğim.

eganba.com sitesinde %30 indirimli şu anda. Daha da indirim bekleyecekseniz sanırım idefix sanal kitap fuarında %35 indirimli oluyordu Marmara Çizgi'nin yayınları eğer yanlış hatırlamıyorsam tabi. Bence eğer düşünüyorsanız internet üzerinden alın derim. Tabiki yine de siz bilirsiniz.

memospinoz

Alıntı yapılan: memospinoz - 03 Eylül, 2016, 22:33:01Uykusuz denilince aklıma Haruki Murakami'nin Uyku kitabı geldi.  ;D O kitap da 90 sayfa ve 35 TL.

Bu arada Uyku'nun baskısı muhteşemdi bence, gerek cildi olsun gerekse kağıt kalitesi muazzamdı. İçindeki illüstrasyonlar da kitaba ayrı bir hava katıyordu. Ama işte yine fiyattan yakınılıyordu orada da. "Zevkler ve renkler tartışılmaz." diyeyim ve klişenin dibine vurarak bitireyim.

afu

Hilal için eskiler elden geçirilmiş ve renklendirilmiş denildi. Önceki yazılarda sayfa örnekleri de var.
Nasıl bir renklendirme bu anlamadım ?
Belki Ferzan açıklar ...?

rumar80

 Bir profesyonel olmadığım için renklendirme konusunda yorum yapmayı düşünmüyorum.
 Ama diğer konularda sevgili memospinozun haklı olduğuna inanıyorum.
  Kitabı bir ele alıp incelemek ve sonra alıp almamaya karar vermek daha makul. Sadece pakete ve etikete bakıp yoldan dönmeyin.  İnceleyin. Hala begenmediyseniz zaten almayın.  Hem paranıza hem de zamanınıza yazık demektir.
 Ayrıca bu fikrim tüm yeni çizgi romanlar için geçerli.

ferzan

    Memospinoz'un ilk sayfanın sonunda yazdığı açıklamanın altına imzamı atarım...O yazmasa ben yazacaktım benzer şeyler...Öte yandan, benim de ekleyeceklerim var...

    Herşeyden önce, Hilal'in bu edisyonu anladığım kadarıyla bir ''complete edition''...Yani daha evvel basılan albümden farklı olarak, kronolojik sırayla en baştan itibaren tüm külliyata yer verilecek...Bilmeyenler olabilir, Hilal ilk kez 90'ların ortasında, Hıbır dergisinde haftalık bir buçuk sayfa olarak üretilmeye başlandı...Haftalık dergide bir buçuk sayfa demek, normal şartlarda 3 sayfalık emek ve malzeme demek...Haftalık mizah dergilerindeki çizgi romanlar da hem boyut, hem de kaplayacağı az yer sebebiyle bir sayfada çok fazla kare işlemek ve çok fazla şey anlatmak durumundadır...Bilindiği gibi haftalık dergilerin formatı 32cmx27cm civarında seyreder...Bu, A3 kağıdın boydan bir parmak kısaltılıp enden de bir parmak genişletilmiş halidir...Yani gazete ebadından sonraki en büyük süreli yayın ebadıdır...Hilal'in ilk öyküleri, bu ebada göre üretilip balonlandığı için, Marmara'nın 24cmx29.5cm ölçüsü, bence tam sınır ölçüdür...Daha küçüğünde balonları okuyamazsınız...Tıpkı Perker'in Ece albümünde yapılan o affedilmez amatörce hata gibi...Normalde gazete sayfasına basılan devasa yarım sayfaları tutup olması gerekenden daha ufak ebatta bastılar ve ben yazıları okuyamadığım için albümü kenara çarptığımı biliyorum...Dolayısıyla Marmara'nın tercih ettiği boyut konusunda kafalarda bir soru işareti kalmayacağını düşünüyorum...Bu boyut konusunda Galip Tekin'in Tuhaf Hikayeler serisi de güzel bir örnektir...O da haftalık dergilerde birer buçuk sayfa yayınlanmıştır ve normal frankofon ebadından en olarak daha büyük basılmasına rağmen okurken bazı bazı zorladığı olur o ufak kalan yazıların...

    Hilal, Hıbır dönemindeki bu büyük boy formatının ardından gene aynı dönemlerde L-Manyak'ta aylık olarak yayınlanmaya başladı ve bu sefer boyu az daha küçülerek normal A4, yani frankofon ebadına geldi...Bu boyda daha rahat bir anlatım söz konusuydu ve haftalık formatta ürettiği bir sayfa, bu formatta 2 sayfaya tekabül ediyordu...L-Manyak'ta Hilal'in en marjinal öykülerini işledikten sonra 2001 yılında Lombak dönemi başladı ve Hilal'in en güzel öyküleri bu dönemde yayınlandı...Özetlemek gerekirse Hıbır döneminde bir heyecan hakimdi, L-Manyak döneminde bir enerji patlaması oldu ve Lombak döneminde de bu enerji hepten pekişti...Ne yazık ki seneler sonra yeniden boy gösterdiği Hortlak'taki öyküleri için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim...

    Hilal'in 10 sene kadar önce basılan albümünde tüm öyküleri olmadığı gibi L-Manyak'ta yayınlanan bazı öyküler atlanmış, Hıbır dönemine ise hiç girilmemişti...Marmara'nın edisyonunda kronolojik sıra ile en baştan, bizzat çizerinin güncel renklendirmesiyle bir ele alış söz konusu...Bu renklendirme dolayısıyla haliyle kağıt seçiminde de bir değişiklik olacaktır ve bu da fiyata yansıyacaktır...Mecburen normalden büyük basılan, renkli, 64 sayfa ve muhtemelen en az 3-4 albüm devam edecek olan, günümüz şartlarında basımı riskli sayılabilecek yetişkin içeriğe sahip marjinal bir ''complete edition'' için albüm başı 24 TL'nin aşırı pahalı bulunması hakkındaki yorumları şaşkınlıkla okudum...Hele ki indirimli fiyatının 16 küsür TL'ye tekabül ettiğini de öğrendikten sonra...

    Ortaokul ve lise dönemimdeki gibi bir Kenan Yarar hayranı değilim, hatta son yıllarda yaptığı saçma sapan üretimler için oldukça antipatik yaklaşıyorum kendisine, daha önceki Hilal albümünü de almamıştım ama bu sefer sırf temiz edisyon ve orijinal sıralama için almayı ve nostalji yapmayı çok istiyorum...Albümü elime almadım henüz ama Marmara'nın temiz iş çıkardığına yönelik inancım tam...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

pearl jam

Hilal, Türk çizgi romanının yüz aklarından biridir bana göre. Kesinlikle baştan savma değil özenle basılması gereken arşivlik bir eser ve Marmara Çizgi de hakkını vermiş anladığım kadarıyla. Fiyatı bana da pahalı gelmedi açıkçası. Merakla okumayı bekliyorum.

hanac

Bugün inceledim.

Çok kaliteli büyük boy bir baskı olmuş.

Bence bu kalitenin hakkı olmuş etiket fiyatı.

darkwood

Önceki albümdeki eksiklikleri de tamamlamışlar, gayet iyi olmuş.
Darkwood Sakinleri..

ferzan

    Albüm dün elime geçti...Gerçekten de beklediğim gibi bir edisyon olmuş...Bir süredir Kenan Yarar üretimlerine yönelik bir antipatim vardı...Bu albümle yeniden 15 sene önceki sempatime bir nebze olsun dönmüş oldum...

    L-Manyak ve Lombak dönemlerinde yayınlanan öyküleri çok iyi hatırlamama rağmen, bu albümdeki hiçbir hikaye tanıdık gelmedi...Yani 60 küsür sayfa sırf Hıbır dönemi haftalık formattaki öykülerden vücuda gelmiş...O dönem haftalık bir buçuk dergi sayfasında yayınlanan işler ardı ardına okunacak şekilde sıralanmış, atıyorum iki haftalık birer buçuk sayfadan üç tam sayfa elde edilmiş ve bir buçuğun katları olarak devam etmiş...Aralarda haftalık tempodan kaynaklı başlık ve özet kısımları için doğan aralıklar da ustaca kotarılmış...Galip Tekin'in Tuhaf Hikayeler ciltlerinde olduğu gibi öykünün bir sonraki paneli gereksiz yere 3 kat büyüyüp sayfaya yaydırılmaya çalışılmamış...Renklendirme de fena durmamış...Tam Kenan Yarar işi, öykü psikolojik altyapısına uygun değişik bir yaklaşım olmuş...Bu noktada ne iyi, ne de kötü diyemeyeceğim renklendirme için...Sadece albüm bütününde abes kaçmamış...Kendi içerisinde bir konsept oluşturmuş...

    20 senelik sayfalarda Kenan Yarar'ın erken dönem enerjisi kendini çok belli ediyor...O dönemdeki çoğu öykünün fikrini, hatta biyonik kol fikrini dahi Kenan Yarar'a Bülent Üstün'ün verdiğini hatırlıyorum...Aslında Hilal'in ilk öykülerinden bazılarında perde arkasındaki kahraman B.Üstün, L-Manyak dönemlerinde de B.Üstün desteği sürüyor başlarda...Sonra tamamen Kenan Yarar devam ettiriyor...Tıpkı Hellboy serisinde karakterin ve öykülerin yaratıcısı Mike Mignola olmasına rağmen ilk bölümlerin senaryo ve konsept desteğinde John Byron'ın öne çıkma gayesi olmaksızın Mignola'nın eserine Mignola usulü eşlik edip yüceltmesi gibi...

    Sosyal medyada birtakım yorumlar olmuş sanırım...Hilal'in o dönem çok kısa bir süre sahip olduğu biyonik kol mevzusunda arakçılıkla itham edilmiş Kenan Yarar...Tıpkı şunun gibi, tıpkı bunun gibi olmuş tarzı yorumlar yapılmış...Ama bu ithamda bulunanların bilmediği nokta şu ki, bu öyküler 20, hatta 22 senelik...Ve üretildikleri dönemde de Kenan Yarar'ın esinlendiğini iddia ettikleri üretimlerin çoğu ortalıkta yoktu bile...Bir örnek de ben vereyim...Tipi Hilal'e çok yakın olan ve biyonik bir kola sahip sarışın bir karakterin başrolde olduğu bi çizgi roman çıkıyor bir senedir Image Comics etiketiyle...Jason Shawn Alexander'in yazıp resimlediği sıradışı eser Empty Zone'dan bahsediyorum...Ne Jason Shawn Alexander, Kenan Yarar'ı bilir; ne de Kenan Yarar onu bilir...Ama dünyanın iki ayrı ucunda ve birbirinden habersiz de olsa benzer kafalarda, benzer üretimlerin yapılması kaçınılmaz... https://imagecomics.com/comics/releases/empty-zone-1

    Vaktiyle Kenan Yarar için Enki Bilal ve saire benzeri yakıştırmalar da yapılırdı ama bu durumda az buçuk elmacık kemikleri belirgin, Slavik ya da Nordik portreler yapan, Frankofon ve Latin disiplininde desen anlayışı olan herkesi Enki Bilal ilan edelim olsun bitsin...Ben kendisini gayet özgün ve değerli buluyorum...Her çizerin izlerini taşıdığı sanatçılar vardır ama doğrudan onlara benzemezler...Suat Yalaz olgunluk stilini Jean Giraud'tan yola çıkarak oturtur...Fırça dokunuşları Giraud'un izlerini taşır ama kendisi stil olarak bir Giraud taklitçisi değildir...Ersin Burak'ın gönlündeki ustası Sergio Toppi'dir ama Toppi ile benzeşmezler kesinlikle...Suat Gönülay'da da Jacques Tardi'nin ve Miguelanxo Prado'nun izlerini görmek mümkündür ama kesinlikle bir Prado ya da Tardi ardılı değildir...Son Osmanlı, Corto Maltese'den ilham alsa da, bu iki eser işledikleri dönem hariç birbirine son derece uzaktır...Bahsetmeye çalıştığım şey; Kenan Yarar da ne Enki Bilal'dir, ne de bir başkası...

    Kenan Yarar, uzun süredir favorim diyebileceğim bir üretici değil...Son yıllarda haftalık dergilerde ve son dönemde de aylık Hortlak'ta yaptığı işlerin çoğu eski öyküleme anlayışına son derece uzak, basit ve sığ geliyor bana...Ama bu 20 senelik sayfalarla tazelendim, haftalık formattaki patlamaya hazır enerjiyle ben de bir okur olarak tatmin oldum...

    Bundan sonraki albümde muhtemelen L-Manyak dönemine geçeceğiz diye düşünüyorum...Bu ilk albüm, haftalık dergi için üretilen daha geniş bir sayfa ebadı referans alınarak basılmış...L-Manyak'taki öyküler ise daha dikey ve sıkı bir sayfa formatında...Umarım bu albümdeki kadar başarılı bir uygulama ile sonrakilerde göze hoş görünmeye devam eder...Bu hesapla serinin kafadan 3-4 albüm devam edeceği belli şimdiden...

    Haftalık dergilerde yayınlanan çizgi romanların albüm formatı kesinlikle bu olmalı...Daha önce Suat Gönülay, Galip Tekin ve Bülent Arabacıoğlu gibi haftalık formatla özdeşleşmiş çizerlerin albümlerinde de yakın bir ölçü kullanılmasına rağmen, Mürekkep'in bastığı bu albümlerin hiçbiri Marmara'nın Hilal'i kadar dinamik ve doygun gelmemişti...Hepsi birer saygı duruşu albümü olarak mesafeli duruyordu ama Hilal, doğrudan kendini sevdiren kedi gibi bir albüm olmuş...Darısı diğer eski haftalık format üreticilerimizin albümlerinin başına...Bu arada, Hilal albümlerinden sonra yine aynı formatta Kenan Yarar'ın Hıbır dönemi kısa öykülerinin tamamı da toparlanırsa tadından yenmez...Bakalım, Hilal sağ salim bitirildikten sonra Marmara'nın böyle bir düşüncesi olacak mı göreceğiz...

    Bu güzel ve başarılı albüm için çizerinden yayıncısına, grafikerinden editörüne herkesin ellerine sağlık...Belki atladığım, göremediğim kusurlar vardır ama şu an için ben ziyadesiyle tatmin oldum diyebilirim...Darısı Sencer'in üretimlerinin başına... :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

KHANN

   Sayın Ferzan yazınız çok güzel ilgiyle okudum , Sencer ile ilgili temenninize katılıyor ve Galip Tekin'in yeni ciltlerinin de basılmasını bekliyorum , Kenan Yarar'ın da göz ardı edilmiş daha çok ilgiyi hak eden bir çizgi romancı olduğunu düşünüyorum .

HacıGeraltEmmi

Alışık değiliz böyle şeylere, bildiğin dev albüm olmuş bu.
Rafta koyacak yer bulamadım desem yeridir. :)
Neyse yorgun olmadığım bir vakit, sayfalarını çevirecek kuvvetim olduğunda raftan indirip okurum artık.
Yoksa sırtüstü uzanayım okuyayım şu şaheseri denebilecek kıvamda değil :D

memospinoz



Bu kız Şeytan'a parmak ısırtır...

Hilal'in hayatındaki herkes ya kurban ya da avcı. Herkes ya sapkın düşlerin mimarı ya da edepsiz teşebbüslerin mezesi. Hilal, tüm bunların ortasında yetişkinliğinin ilk çağlarını kodesten bozma bir lise ve çalışma kampından hallice bir evde, yeryüzündeki zebanilerin ve bizzat Şeytan'ın arzu nesnesi olarak yaşamaya çabalamakta. Ama Hilal, kendi özgürlüğünü hiçe saydıracak türden bir kız değil.

Çeşitli hileler, oyunlar ve fesatlıklarla iradesini yıkıp kişiliğini çiğnemeye çalışan herkes kamyon çarpmışa dönüyor. Zekası ve arsızlığı sayesinde Hilal, cehennemden çıkmış kabusları yaşadıktan sonra bile dimdik ayakta. Onun doğru kabul ettiği tek gerçek ise hayatını dibine kadar yaşamak.

Usta çizer Kenan Yarar'ın, ilk olarak 1994 yılında "Sınıfın En Güzel Kızı" adlı çizgi öyküyle hayat verdiği Hilal'in fantastik ve aksiyon dolu serüvenleri, L-Manyak ve Lombak dönemini kapsayan kronolojik serinin ikinci albümüyle devam ediyor.

Boyut: 24x29.5 cm
Sayfa Sayısı: 80
Etiket Fiyatı: 29 TL

Hayal Kahvem

Kenan Yarar'ın Hilal'ini yeni keşfettiğimi itiraf ediyorum :D

kharon

sonunda albumlerime kavustum, renkler baski ebat... hersey harika olmus  :D
abumlerde kisa bilgiler, tarihce de verilmis ki bu meraklisi icin albumu daha da guzellestiriyor.

mecburen yavas yavas okuyacagiz artik bitmesin diye.

ferzan

    Son albümün üzerinden bir yıla yakın bir zaman geçmiş...O halde Hilal külliyatı 3. albümüyle devam edip bu yaz sonu ya da sonbaharda çıkma ihtimali var mı diye sorayım... :)

    Aslında geçen iki senede olduğu gibi bu aylarda çıkacağına pek ihtimal vermiyorum, çünkü 8-9 aylık bir süredir Kenan Yarar, Dynamite Entertainment için Barbarella 'yı çiziyor ve ne denli yoğun bir süreçte olduğunu az çok tahmin edebiliriz...O sebeple 3. albümün tasnif, düzelti ve renklendirmesiyle uğraşmaya vakit bulamamış olabileceğini düşünüyorum...Buna rağmen belki Barbarella öncesi Hilal #3 için bir ön hazırlıkta bulunup zaman içerisinde de ara ara düzenlemelere devam etmiş midir diye merak ediyorum...Bu konuda bizi Marmara Çizgi aydınlatacaktır...

    Dediğim gibi, aslında beklemiyorum ama belki bir sürpriz olur, önceden hazırlıkları yapılmıştır umuduyla yine de sormak istedim...En azından ne zamana planlandığı ile ilgili bir fikrimiz olmuş olur...Benim tahminim, haklı gerekçelerden ötürü 2019 'a kadar yeni albüm göremeyeceğimiz yönünde...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com