Galeri BD

Başlatan Peyami, 25 Eylül, 2016, 15:29:14

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hanac

Başlık çok güzel ediyor.

Anasayfa da tanıtım geçtim  :)

darkwood

Peyami emeğine sağlık, hikayeler dolu dizgin devam ediyor.

Ana sayfada tanıtım bölümünden direk giriş linki reytingleri zorlayacak.

Bizler yeni bir frankofon yayın çıksın diye dört gözle yayın beklerken,
daha çok comics ve mangaların peşinde koşan yeni nesile Frankofonları tanıtmak
için bu güzel bir fırsat olabilir.
Darkwood Sakinleri..

yunusmeyra

HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

kedidiro


pearl jam

Bu alanda forumda bir eksiklik vardı. Aslında sadece forumda değil ülke genelinde Fransa-belçila ekolune hakim insan sayısında bir eksiklik var. Senelerdir neredeyse sadece Peyami ve nikopol ün tanıtımları sayesinde takip edebildiğim bir ekol diyebilirim. Her iki isime de teşekkür edeyim bu vesileyle.  :)

Sonuç olarak bu başlığın dönmesine çok sevindim, ilgiyle takip ediyor olacağım.

nikopol

"Oculestirdiklerimiz"in ilk sayisinin kapagini cok begendim, aksam vakti, birilerinden kacmakta olan cocuklar, cizgi romanin basligina uygun bir gerilim yaratmis.

Peyami'nin Fransizca eksikligi tespitine katiliyorum (Ben de BD'leri Ingilizce olarak takip edebiliyorum. Yazdigim bir iki tanitim hosunuza gittiyse, ne mutlu.). Ayni sekilde mangalar da Ingilizceye cevrilmis olmasalar, memlekette yayginlasamayacaktilar. Burada BD'lerin talihsizligi, ABD'de mangalar kadar populer olmamalari. Olsalardi, bizde de benzer bir trend gorebilirdik.

Gene de BD'lere dair daha iyi neticeler alabilirdik gibi geliyor bana. Devaminin bir turlu gelemeyecegi asikar uzun soluklu seriler yerine daha kisa serilere yonelinse, edisyonun hakki verilse, ceviride kaybolunmasa, vaziyetimiz farkli olabilirdi. Bir ornek vereyim, ben Turkcede yayinlanan Blueberry'yi almiyorum mesela. Serinin alakasiz bir yerinden baslandi, boy kucultuldu (bunu anlayabiliyorum), okuyucu fontlari begenmedi, devam konusunda zaten hicbir yayinci garanti veremez... Umarim satiyordur, ama tercihlere biraz daha dikkat edilmeli sanki. Bu kadar zamandir internetteyiz, ne forumlarda, ne sosyal medyada, yayinlanacak eserlere dair okuyucunun nabzinin tutuldugunu gordum. BD'ye olan ilgiyi artirmak icin de pek bir caba yok. Peyami'nin yaptigi gibi kisa tanitimlarla Fransa'da cikanlari duyurmak, okuyucuyla iletisim kurmak, bunlar yapilamayacak seyler degil.

Ahmet Oktay

Konuyu ilgi ve merakla takip ediyorum Peyami Bey. Bana göre en "sanatsal" olan ekolden farklı eserler hakkında bilgi alıyoruz, haberdar oluyoruz sayenizde. Sağolun. Öcüleştirdiklerimiz gerçekten ilgi çekici gözüküyor, bir gün ülkemizde de yayınlanması dileğiyle.

yunusmeyra

Peyami takipteyiz  :)
bu forumdaki "yaşlı" sınıfa giren kuşağın önemli bölümü frankofonların büyülü dünyasıyla çizer-yazarların menşeini bilmeden,yayınların telif ülkelerine dikkat etmeden ,ama okudukları her sayfanın farklı bir üretim anlayışının,farklı bir sanatsal tutumun eseri olduğunu hissederek çocuk yaşlarda tanışmıştır ...güncel örneklerin,farklı seri ve albümlerin tanıtımı ise "ilaç" gibi gelir tabii ki  :)
not: e-derginin yeni sayısına da tanıtım,frankofonlar veya genelde çizgi roman adına (uzun-kısa farketmez...) katkı yapmak istersen sen zaten adresi biliyorsun  ;)
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

altay1944

Sonuda en ilgimi çeken bölüm sahne aldı.Frankofonların benim nazarımda manga ve pelerinlilerden çok daha önceliği vardır.İlgi ile takip ediyorum.
Yarabbi bildir de
ben beni bileyim. Beni bilen ben ile kendime geleyim. Benim bensizliğim
ile ben seni bileyim. Seni bilmeyen beni ben neyleyeyim...


Hz. Mevlânâ

nicholaihel

Keyifle takibe devam ediyoruz. Marifet iltifata tabidir düsturunca, geribildirim ve beğenilerimizi sunmazsak olmaz  :) Elinize sağlık.

Fransızca okuyup, takip edebiliyor oluşunuz ne büyük şans. (Her ne görüşü içeriyor olursa olsun) Bize, Türkiye'ye temas eden eserlere (Le Jeu D'Ombre, Les Voyages d'Ulysses vb) değinmeniz, okuyamasak da haberdar etmeniz güzel. Hele Les Voyages d'Ulysses çok ilgimi çekti. Paylaştığınız görseller nefis! İstanbul var, deniz teması var ve çizimlerde frankofon kalitesi. Bu sene beni en heyecanlandıran, en beğendiğim eser Riff Reb's, Deniz Kurdu desem iştahım daha iyi anlaşılır herhalde  :)

Indeh'den bahsetmişsiniz. J. Fallon'un o bölümüne tesadüf etmiştim ama bir oyuncunun böyle bir işe soyunmasından çok memnun olmamıştım. "Ne kadar özenir, ne kadar kıvırabilir ki bu işi" diye düşünmüştüm. Buradaki pozitif tanıtımı görünce özverili bir gönül işi olabileceğini düşünmeye başladım. Ha zaten kurak olan türk çizgi roman dünyasında basılsa affetmez, eklerim kütüphaneye.

Başka pek çok hoş çizgi roman paylaşmışsınız. Bu bölüm hem güzel hem moral bozucu olmuş yalnız. Zevkle tanıtımları takip ediyoruz, ama okuyamıyoruz hala. Bilmesek daha mı az ızdırap verirdi acaba?  :)

Levent Suberk

Peyami bey, zevkle okunan güzel yazılar yazıyorsunuz. Çizgi roman bilginiz ve merakınız belli bir düzeyin üzerinde. Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.

hanac

Alıntı yapılan: Peyami - 30 Eylül, 2016, 16:13:34
2009   A Bord de L'etoile Matutine   Şafak Yıldızı
2012   Le Loup de Meres                   Deniz Kurdu
2014   L'hommes a la Mer                 Denizciler

"Şafak Yıldızı yayınlansın" kampanyası başlatalım  :)

nicholaihel

Alıntı yapılan: hanac - 01 Ekim, 2016, 12:56:32
"Şafak Yıldızı yayınlansın" kampanyası başlatalım  :)

"Şafak Yıldızı ve Denizciler Yayınlansın, Üçleme Tamamlansın" kampanyası başlatalım ? :)


Corto da Türkiye'de öksüz kalan serilerden. Dost'a yetişemedim. Edisyon kalitesi yeterli mi bilmem. NTV (hiç bulaşmasa iyiydi) çizgi roman işine girdiğinde ufak boyda bastı. Hiç beğenmedim. Çeviriden, edisyondan dediler. Daha iyi basılsa severdin dediler. Belki de Corto bana göre değildi bilemiyorum. Şöyle evladiyelik basılmasını isterdim yine de. Bunca ilgi, beğeni boşuna değildir.

yunusmeyra

Alıntı yapılan: Peyami - 01 Ekim, 2016, 23:24:59
....
Hugo Pratt'ın yayınlanan son Corto albümünden 23 yıl sonra, farklı sanatçıların gerçekleştirdiği ilk Corto Maltese çalışması ve serinin onüçüncü sayısı olan Güneşli Geceler Ülkesinde isimli albümün dümeninde iki İspanyol var. Yazarlığı Türk okurunun Black Sad'den tanıdığı Juan Diaz Canales, çizerliği ise Rubén Pellejero üstleniyor. Senaryo, Pratt okuyucusuna hitap edebilecek deniz, fırtına, yolculuk, hazine, fırtına ve gizem gibi pek çok öğe barındırıyor.

......

Zanotti Manara'dan red cevabı alınca projeyi Canales'e teklif eder. Aldığı cevap son derece olumludur: "Eğer bugün bu işi yapıyorsam, Corto sayesindedir..!". Senaryoyu üstlenen Canales çizer olarak da Pellejero'yu projeye dahil eder.

Bilhassa Pellejero'nun bazı çekinceleri olur çünkü doğal olarak çizimleri Pratt'inkilerle karşılaştırılacaktır. Fakat Zanotti'nin tavrı rahatlamasını sağlar. Zanotti, Pratt'in Corto'yu editör tamamen serbest bıraktığında ortaya çıkarabildiğini söylediğini anımsayarak onun anısının sürdürüldüğü bu projede aksi bir davranış sergilemesinin saygısızlık olacağını düşünür. Pellejero'ya karışılmaz. Pellejero tüm albümleri tekrar okuyarak kendi izleyeceği tarzı oluşturur. Sonunda albümün kapağında Corto'nun yüzünü görülmeyecek şekilde gölgelendirir. Bunu özellikle yapar çünkü okuyucunun daha kapağı görür görmez "Ama Corto'ya hiç benzemiyor..!" gibi bir tepki vermesinden çekinir.     

......





Peyami'nin tanıtımında geçen ispanyol çizer pellejero'yu da eski meraklılar "Les aventures de Dieter Lumpen" serisinden (yazarı jorge zentner idi) daha doğrusu bu seride çizdiği ve bir taneside İstanbul'da geçen maceradan hatırlayacaklar...ilk önce siyah beyaz daha sonra renkli yayınlanan albümlerle (ispanya'da bu işi "norma" yapardı...casterman ve dupuis gibi önemli belçika-fransa çıkışlı işleri yayınlayan çizgi roman yayıncıları ise çok geçmeden ispanyol üreticilerin dikkat çeken eserlerini tüm avrupa ve dünyaya taşıyan albümler yayınlardı) dizi "avrupa" ekolü çizgi romanı 80'lerden itibaren izleyen yerli üreticilerin   ve çizgi roman sevdalılarının da dikkatini çekmişti...bahsi geçen macera 90'ların başında çıkan joker dergisinde yayınlanmıştı...serinin orjinalide 85 ve sonrasında ,ilk olarakta ispanyolların meşhur "cairo" dergisinde çizilmişti...."lümpen" olan adının çağrışımı gibi "serserice" ,olayların akışına kapılarak ve kendi dışındaki  "lümpen"lerin hayatlarıyla kesişen öyküleriyle istanbul,ege adaları ve başka egzotik yerlerde maceralar yaşayan "serseri bir gezgin"di kahramanımız..."corto"nu tersine ve "corto"nun yaşadığı zamanların aksine dünyanın büyük yazarları,savaşları,hainleri,siyasetçileri vs değil ismi bilinmeyen "lümpen"leri bahse konu oluyordu maceralarında...evet, o da egzotik yerlere yolu düşen bir "gezgin"di ama bu geziler çoğunluk "hayatta kalma" sevdasından kaynaklanan zorunlu maceralardı  ;) zaten joker dergisi'de karaktere bu adı yakıştırmıştı:"serseri gezgin ..."
aşağıdaki görseller joker dergisinin 16.sayısındaki "istanbul'daki hançer" macerasından...
not1:İstanbul'dan kaçacak,Atina'da "hançeri" okutmaya çalışacak,oradan "kumar borcu" adlı bölümde yine kaçacak... (hep kaçacaktı  ;) ) başına gelen olaylardan sonra "lümpen", bir yunan adasında soluğu alacak ancak "saatli bomba" diye başlayan yeni macera joker dergisinin 18.sayıda kapanmasıyla yarım kalacaktı :'(





bu macera 92-93 yılarında haftalık ve 18 sayı yayınlanabilen "joker" çizgi roman dergisinde gözükmüştü.dergide hem yerli çizerlerin (Ergün Gündüz,Galip Tekin,Yalçın Didman,Necdet Şen...) işleri yayınlanmış hem de avrupa çizgi romanının önemli imzalarının işlerine yer verilmişti...joker'i incelediğimizde telif çizgi romanların daha çok ispanyol yazar ve çizerlerin üretimleri olduğunu görürüz:ortiz,bernet,pellejero...

not2:yukarıda bir yerde şöyle dedik:"..dizi "avrupa" ekolü çizgi romanı 80'lerden itibaren izleyen yerli üreticilerin   ve çizgi roman sevdalılarının da dikkatini çekmişti"
bundan kasıt mizah dergilerinde çizgi roman üretmenin dışında avrupa'nın ekol ülkelerindeki (ispanya,fransa,italya...) gibi bağımsız çizgi roman dergileri yapmak isteyen "genç" kuşak çizerler ve yazarlarımızdı.tabiî artık ülkedeki "yeni nesil" çizgi roman okurları da (en azından büyük şehirlerde yaşayanlar...) baba ve abilerinin aksine avrupa ve amerika baskılı dergi ve albümlerle (içlerinde yabancı dil de bilmenin avantajını kullananlar başı çekiyordu), çizgi romanın farklı üretimleriyle tanışıyorlardı..yeni ve karma çizgi roman dergileri yapmanın heyecanı yaşanıyordu... ve kadrosunu daha çok o sıralarda "mizah dergilerinden" yazar ve çizerlerin oluşturduğu;Rr,zeplin,joker gibi dergi denemeleri ve daha 90'ların başında fanzin olarak ("koloni","yeni dalga" gibi...bu fanzinlerde Levent Cantek,Murat Mıhçıoğlu,Kosta Ceran ve şimdi çizgi romanla yolu kesişmiş pek çok imzaya rastlarız )"nefes" almaya çalışan çizgi roman sevdalılarının ürettikleriyle tanıştık..."kendi çevirileri" olarak sayfalarında yer verdikleri "telifli-telifsiz" örneklerde daha çok bu "avrupa" çizgi roman dergi ve albümleri çıkışlı üreticilere yer vermiş veya onlardan ilham almışlardı..(bu arada uzunca yıllardır "telifli" olarak avrupa ve dünya çizgi romanının güzel örneklerini yayınlayan "haftalık çocuk dergilerimizi" ve 80'lerden 90'lara kadar "çizgi roman ekleri" vermiş gazeteleri hatırlamamak olmaz)

HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

nikopol

yunusmeyra'ya Joker ve Dieter Lumpen'e dair verdiği bilgilendirme için teşekkürler. Dieter Lumpen'in maceraları yakın zamanda İngilizce ve renkli olarak tek ciltte toplanıp yayınlandı. Benim de gözüm üzerimde; bir fırsatını bulup okumak istiyorum.

Peyami'nin bahsettiği Amazon dizisi de çok ilgince benziyor. Zaten Leo'nun işlerinin (Aldebaran-Betelgeuse  yahut Kenya-Namibya serilerinin) Türkçede bir şekilde boy göstermemiş olmasına akıl sır ermiyor. Kalite anlamında söyledim, "satılmıyoor" diye kızmasın kimse.