Yıllık İzin - Sırtlan Kitap

Başlatan memospinoz, 03 Kasım, 2016, 19:06:43

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz




Uykusuz ve Hortlak dergilerinden tanıdığımız Erman Çağlar ve Ender Yıldızhan, hiçbir yerde yayımlanmamış yepyeni bu yepyeni eserle, okurlarının ve sevenlerinin karşısına çıkıyor.

"Özel bir üniversitede sekreter olarak çalışan Meltem Hanım, yıllık iznini erkek arkadaşıyla birlikte Hollanda'da geçirmeye karar vermiştir. Hollanda, Meltem Hanım'dan vize için bir takım belgeler ister; Meltem Hanım belgeleri toplamayı kabul eder, ancak kendisinin de Hollanda'dan bazı talepleri vardır: Bütün bir sene boyunca iş yerinde hissettiği iç sıkıntısını, erkek arkadaşıyla yaşadığı problemleri ve adını koyamadığı bütün hisleri, kendisiyle birlikte Hollanda'ya götürecek ve Hollanda'nın görülmeye değer yerlerini onlarla birlikte gezecektir..."
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 112
Etiket Fiyatı: 25 TL

hanac

Bilgilendirme için teşekkürler Memospinoz dostum.

Ferzan'dan eser ile ilgili yorum bekliyoruz.

ferzan

    Çok merak ediyorum bunu...Çıksın, aldığım gibi hemen okuyup yorumlayacağım... :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Nemo

Meltem hanim gelip mantar yeyip gider :) Daha az bilinen yerlere gitseymis keske. Manaus gibi :)
Özel Alfa Ajanı

ferzan

    Dün okuyabildim sonunda...Yarım saatten daha kısa bir sürede kendini okutan, özgün ve deneysel bir iş olmuş...Açıkçası çok beğeneceğimi sanmıyordum ama çok beğendim...

    Fırat ve Sami albümleri gibi cep boyut, karemsi sıcak bir formatta...Sayfalar açıldığında sağdaki yaprakta kitap ebadında tek kare illustrasyon yer alıyor, sol yaprakta ise birkaç satır yazı ile dengeli boş bir alan...Normal şartlarda 25-30 sayfalık bir çizgi romana tekabül edermiş panel ve yazılar düzenlense ve sayfa haline gelse ama bu sunum bence muhteşem olmuş...İyi ki çizgi roman formatında düzenlenmemiş...

    Meltem'in kuruntuları, hayal kırıklıkları, sıkıntıları ve gözlemleri üzerinden giden, yine Meltem'e ait bir içses götürüyor anlatıyı...Sıradan, tanıdığımız, bildiğimiz ama alelade diyemeyeceğimiz, bildik bir karakter...Sanki birimizin mesai arkadaşı, ablası, kardeşi, kızı ya da sevgilisi gibi...Popüler kültürün domine ettiği ve dayattığı algıya ve formlara çok uygun bir görünümü olmadığını anlıyoruz Meltem'in...Çok güzel biri olmadığını biliyor...Muhtemelen erkek arkadaşı da çok matah biri değil...Vize başvurusunda kızın hesabında para gözüksün diye 3000 lira yatırıp vize çıktığı gibi parasını anında hesaptan çekebilen bir tip...Meltem çok üzerinde durmasa da gözlemlediği bu durum önemsiz, karanlık bir köşesinde duruyor hafızasının...Hayatın film olmadığını ve kendilerinin de o olmayan filmde en fazla figüran olacaklarının farkında...Belki güzel değil, belki iyi değil ama kesinlikle çevresini, kendi şahsi boş vermişliği çerçevesinde güzel tahlil edebilen, ortalamanın bir tık üzeri biri...

    Kitapta ne Meltem'i, ne erkek arkadaşını, ne de diğer tipleri çok net görmüyoruz...Görsellerde kendine has betimlemeler ve yorumlamalar var...Kötü olmamakla birlikte şahsına münhasır ve deneysel...Ben açıkçası görsel kısmı böylesi yoruma dayalı imajlarla süslü bu öykü anlatımını çok sevdim...Hikayeyi götüren metinler...Çoğunlukla siz canlandıracaksınız kafanızda, çizer size göstermeyecek...Çizer algıyı domine etmiyor, algılamamız için gereken ön hazırlığı tamamlıyor yalnızca...Alışık olmadığım ama nedense bayıldığım bir durum...O yüzden resimlere bakarken bunları göz önünde bulundurmanızı isterim...Sonra Hollanda'nın parkları metinde anlatılırken, görselin neden sadece yeşil rengi ve varyasyonlarını içerdiğini görüp ''Eee, bunun neresi park şimdi?'' deyip eserden uzaklaşmanızı istemem...

    Kitabı 20 dakika içerisinde bitirdikten sonra acayip bir rahatlama, tatmin ve huzur hissettim...Öyle çok devasa bir yere varmadı anlatı, zaten öyle bir iddiası da yok ama nasıl diyeyim, yalnızca durum kesitlerine odaklanan özgün bir yapıda olması beni çok cezbetti...Kesinlikle nitelikli, profesyonel ve alışıldık görsel betimlemeden ziyade psikolojik yoruma daha fazla dayalı bir eser...2017 içerisinde aynı özgünlükte planladıkları başka eserler de olacakmış...Ne güzel...

    Meraklısı için; http://www.bantmag.com/magazine/issue/post/54/861

   







    Bu tarz anlatılar, hikaye anlatım evriminin sonraki basamağı gibi birşey, ya da alternatif bir boyut gibi...Ne olursa olsun, daha içsel, psikolojik ve an ile sınırlı durum gözlemleri ve sıkıntıları ile dolu eserlerin, yaklaşımların çoğalması dileğiyle...Sade, parıltısız, kendi halinde ama asla boş denemeyecek bu eser için notum ;  10/10
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

pearl jam

Son zamanlarda aldığım çizgi romanların çoğunu fazlasıyla beğeniyorum. Tam acaba beğeni seviyem mi düştü, herbişeyi çok beğeniyorum diye kendimden işkillenirken bi bakıyorum foruma Ferzan da beğenmiş, bi de benim neden beğendiğimi düşünmeye üşendiğim şeyleri tek tek yazmış... O zaman rahatlıyorum ve dans diyorum  ;D

Nightrain

Siparişi verirken boyutundan haberim yoktu, paketi açtığımda "Bu ne be!" dedim. ;D Biraz şaşırdım açıkcası.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"