Şu anda hangi çizgi romanları okuyorsunuz?

Başlatan hanac, 01 Kasım, 2009, 18:36:08

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

HacıGeraltEmmi

Kara Delik'i okudum. Ergenlikten yetişkinliğe adım atan bir grup gencin gözünden, arkadaşlığa, kafa karışıklıklarına, korkularına, arzu ve cinsel uyanışlarına dair, biraz ürkütücü bir anlatı.

Habibi'ye başladım. "İlahi kalemden ilk mürekkep damlası düştü." diye başladı hikaye. Çarpıcı giriş cümlesi, "ben kutsal bir metinim ona göre oku!" der gibi sanki. Coğrafyamızda zamanında yaşanmış olması muhtemel (hatta bazı bölgelerde günümüzde bile devam eden) hüzünlü bir öyküyle giriş yapıyor. Hikayenin ve çizimlerin sıcaklığı sarıp sarmaladı tam anlamıyla. Dodola ve küçük Zem'in hikayesi nereye evrilecek diye merakla okuyorum.

kedidiro

 Bir nekahat dönemindeyim. Bu vesileyle önceliği kitaba versem de rutin tempomun üstünde bir çizgi roman okuma ritmindeyim. Kısa kısa değineyim;
1- Sualtı kaynakçısı; essex county'isini okuduğumuz ve bağrımıza bastığımız jeff lemire'den yine sağlam bir hikaye. Sunuş yazısında da belirtildiği üzere çocukluğumuzun "alacakaranlık hikayeleri" kuşağını andiran bir hikaye var karşımızda. Ama fantastik değil asla. Jeff lemire cizgi romanlarının gücü karakterlerinin canlılığından kaynaklanıyor zannımca. Hikayemizin kahramanı da hamile karısı da vakti zamanında kaybolup gitmiş babası da sayfalardan fırlayıverecek gibi gerçek karakterler olarak karşımızda. İşin cizgi kısmına gelince onu benim değerlendirmem mümkün değil. Ama bana karakteristik bir çizgiymiş gibi geliyor ve seviyorum.
2- Kım korkar hain tilkiden; Harika, harika, harika.... Çok tatlı bir hikaye kesinlikle çok eğlenceli, komik bir kitap. Kitap okumayı sevmeyen çocuğunuza okutun, sevdiklerinize hediye edin, çizgi filmi de yapılmış bulursanız bana da haber verin.
3- oryantalizm; okumasanız bir şey kaybetmeyeceğiniz ama ülkemizde yayınlanmış olmasından memnuniyet duyduğum bir grafik roman. Nıcolas presl Türkiye izlenimlerini hiç konuşma kullanmadan ard arda dizmiş. Hikayesi kirsalda başlıyor ve oradaki hayatın fotograflarinı cekip duran turist çiftin oradan ayrılmasıyla büyük şehir yollarina düşüyor. Onlarla birlikte köyden bir çift gençte yeni bir hayatın peşinde büyük şehre geliyor. Çayda bayrakta atatürk portresinde nazar boncuğunda gökyüzunde vs. renk kullanmıs çizer. Bunun dışında siyah beyaz bir grafik roman bu. Konuşma olmasa da derdini gayet iyi anlatıyor. Iletişim'in çizgi roman yayinlama politikasina saygı duyuyorum. Başta dediğim gibi okunmasa da olur belki. Ama ana akım dışında bu tip kitapların sayısının çoğalmasını istiyorum. Umarım iyi bir satış grafiği yakalar da iletişim de daha cok grafik roman yayinlama noktasında daha girisken bir yayınevine dönüşür...

gamlıbaykuş

Red Kit Toplu Albümü 10 ciltte yer alan Billy The Kid'in Mahkemesi' ne başlıyorum.
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

hanac

Şu aralar Çizgi Düşlerin yayınladığı Maxi Zagor'ları okuyorum.

kedidiro

 Eski dostları tekrar okumaya kalktığımda özlediğim tadı alamadıgımı gördüm. Karaoğlan ve zagorda böyle oldu. Ama çok şükür mister no da böyle olmadı. Mister no klasik maceralar okuyorum ve büyük keyif alıyorum. İki günde bir cilt gömüyorum şu ara. Ama inşallah bu akşam e- dergimizin yeni sayısı çıkacak ve ona geçicem...

alan ford

Alıntı yapılan: kedidiro - 10 Haziran, 2018, 18:48:47
Eski dostları tekrar okumaya kalktığımda özlediğim tadı alamadıgımı gördüm. Karaoğlan ve zagorda böyle oldu. Ama çok şükür mister no da böyle olmadı. Mister no klasik maceralar okuyorum ve büyük keyif alıyorum. İki günde bir cilt gömüyorum şu ara. Ama inşallah bu akşam e- dergimizin yeni sayısı çıkacak ve ona geçicem...

  Bu aralar taşınma işiyle uğraştığımdan çizgi romanlar kolilerde ama yeni eve yerleşince ilk iş Mister No ve Corto ları tekrar okumak olacak.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

Ahmet Oktay


hanac

Vaiz'i okuyorum. İlginç, gerçekten çok ilginç.

haysat

Az önce Renkli Teks  6. Sayıyı okudum.
4 kısa hikayeden oluşan  kitap alışık olduğumuz Teks maceralaŕını aratmayacak sekilde kurgulanmış.
Ben 3. Macerayı ( Karanlıkta) sevdim.

Birazdan Julia'nın 13. Albümüne başlayacağim.
Bakalım " Norma Jean'ı kim  öldürdü ( müş )"
HİÇBİRİNİZ ANLAMAMIŞSINIZ
BENİ SİZİN YANINIZA HAPSETMEDİLER
SİZİ BENİM YANIMA HAPSETTİLER !

gamlıbaykuş

Uçma Sanatı' nı okumaya başladım. Güzel bir giriş oldu. Tahmin ettiğimden iyi çıkacak gibi duruyor.
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

eysude

Martin Mystere yeni maceraların son iki sayısını henüz tamamladim. 186. sayi, ilk dönem serüvenlerini andırır nitelikteydi. Homeros ve mitolojiden girip kara adamlardan çıkan bu öyküyü başarili bulduğumu söyleyebilirim. Son sayı, sinemanin mucitlerinden Georges Melies gibi enteresan bir figürü merkezine almakla birlikte, finalde vasatın üzerine çikamadı.

kedidiro

    Okulların açılması öncesinde son boş günü hürriyet'in promosyonu tarkan gümüş eyer'i okuyarak geçirdim. Güzel bir edisyonmuş ve çocukluğumuzun altın çağında aldığımız keyfi alarak okudum. Keşke bir anlaşma zemini bulunabilseydi de tarkanlar bu şekilde yayınlanmaya devam etseydi... Konuşulmuş seyleri tekrar konuşup uzatmaya gerek yok ama insan hayıflanmadan edemiyor. Eksiksiz bir külliyat görmek sanırım nasip olmayacak...

cemilngn

Marmara Çizgi'nin yayınladığı Chew serisini okuyorum. Dört cilt bitti, hikayeyi çok sevdim. Hem karakterler hem de çizimler insanı içine çekiyor. Bu kadar zamandır okumamış olmam büyük kayıp olmuş. Beşinci cildi hemen okuyup elimdekileri tüketmek de istemiyorum.

pizagor

Panini'nin tek sayı çıkardığı Superior Spider-man cildiyle başlayıp Marmara'nın Superior ciltlerine devam ediyorum. Kesinlikle heyecan veren, ezberlerin bozulduğu bir dönem. Özellikle Anna Maria karakteriyle ve onun taşındığı noktayla 'diversity' ya da çeşitlilik mevzusunun işlenişi son derece beklenmedik.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


ferzan

    Mister No KM 34 'ün 70. sayfasında "Zehirli Ok" adıyla başlayıp "Kaçak", "Kan Yemini" ve "Düşmanın Yüzü" adlarıyla 332. sayfaya kadar devam eden müthiş hikâyeyi okudum...Tam bir Mister No serüveniydi ve Mister No klasik maceraların hâlen en beklenmedik anda sağ gösterip sol vurmasına güzel bir örnekti...Bonelli yazınca iyi kötü tahmin ediyorsunuz da bu Alberto Ongaro, Bonelli 'den bile yaman çıktı diyebilirim bu macerada...Harika bir senaryo ve kurgu idi. Çizer de Bignotti olunca hepten ballanmış macera...

    Onun ardından Martin Mystere 'e yaz aylarında verdiğim arayı bitirip kaldığım yer olan KM 26. ciltten devam ettim...Orijinal 101 ve 102. sayılara tekabül eden "Geçmişten Gelen Tebessüm" harikaydı...Leonardo Da Vinci, Mona Lisa ve tarihin ilk animasyon denemesine ilişkin muazzam bir komplo teorisiydi...Adeta bayıldım...Tam Castelli işi ince bir kurgu diyeceğim ama yazan Castelli değil, Giuseppe Ferrandino imiş...Aşina olduğum bir isim değil, tıpkı bundan önce okuduğum Mister No senaristine de aşina olmadığım gibi ama muhtemelen daha önce yazdığı Martin 'lerden okuduğum kesin...

    Cildin ikinci macerası, yani orijinal 103. sayıya tekabül eden tek sayılık macera ilki kadar olmasa da gene sürükledi, esrarengiz detayları ayrıca anlam kattı...Zaten bu macera daha çok Lovecraft ve Hitchcock 'a saygı duruşu amaçlı üretilmiş...Her iki isme çok hakim olmadigim için ortalama bir tat almam normal olsa gerek, asıl meraklılarına ilaç gibi gelecektir eminim...Birinin 100. doğum yılı şerefine, diğerinin de 10. ölüm yıldönümü anısına yazılıp çizilmiş 1990 'da...

    Bu pazar Teks okumadık, bir uzun Mister No ile orta uzunlukta iki Martin macerası ile fumetti serumunu bitirdik bu günlük...Cana değdi tümü de...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com