Blazing Combat - Flaneur

Başlatan Nightrain, 14 Kasım, 2016, 10:07:04

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Nightrain

"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

memospinoz


seastar1000

Bekliyoruz neredeyse iki sene oldu ilk duyurudan beri
Umudu kesmedik

memospinoz

Blazing Combat 777 kopya tamamı limitli özel baskı olarak çıkacak.

hennessy





777 kopyanın sonuncusu benim

Blazing Combat • Yazanlar: Archie Goodwin, Alex Toth, Wallace Wood, Reed Crandal - Çizenler: Joe Orlando, Angelo Torres, George Evans, Gray Marrow, Reed Crandall, Tex Blaisdell, Russ Jones, Maurice Whitman, John Severin, Al McWilliams, Alex Toth, Eugene Colan, Wallace Wood, Russ Heath
İngilizceden Çeviren:
Egemen Görçek

1960'lardaki Vietnam Savaşı esnasında, savaş-karşıtı hareket ortaya henüz belirgin biçimde çıkmamışken, savaş denilen şeyin kahramanlık anlatılarıyla perdelenen gerçeğini anlatmak için Blazing Combat vardı. 1966'da yasaklanana ve piyasadan silinene dek, bir yıl içinde 4 fasikül çıkarmayı başaran dizi efsanevi çizgi roman yazar ve editörü Archie Goodwin'in liderliğinde seçkin bir yazar ve çizerler grubunun elinden çıkmıştı ve kitap, bugün de, yayınlanmış en önemli savaş çizgi romanlarının başında gelmektedir. Vietnam Savaşı'ndan yola çıkarak savaş tarihinde gezinen eser, savaşın yarattığı tahribatın izini kimi zaman muharebe meydanında, kimi zaman çatışmanın "uzağındaki" çevrelerde, kimi zaman insan ruhunun derinliklerinde, gökyüzünde ya da denizin diplerinde sürüyor. İkonik savunmalardan post-apokaliptik geleceklere, savaşın kazananının sadece masa başında ona karar verenler olduğunu söyleyen / ima eden Blazing Combat, dönemin savaşperver egemen ideolojisi tarafından hedef tahtasına konulmuş ve yayınına son vermek zorunda kalmıştı.

Eşsiz çizgiler, sahadaki "aksiyonu" okura yaşatan sinematografik kompozisyonlar, kendi hayatının anlatıcısı haline gelen sorgulayıcı iç sesler; ölenlerden de olsa kalanlardan da, harcanan kuşaklar... Blazing hikâyeleri sadece 1960'larda halen "oyuncak" bir tür olarak görülen çizgi roman sanatını ehil ellerde karşı-kültüre ciddi bir katkıda bulunacak bir "yeni" medya haline getirmekle kalmıyor, kendi şimdisinden geçmişe ve geleceğe bakarak, tüm zamanlara da sesleniyor: Barışı savunun.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

ZGeralt

Dün aldım ve aldığım gibi bitirdim. Beklentimin çok üzerinde bir eser olduğunu söylemeliyim öncelikle.

Kitabın arkasında yer alan röportajlarda dönemin koşullarının farkına varmaya yardımcı olmuş. Eserin basıldığı yıl 1965 ve yeni bir akımın başlamasının ayak sesleri mevcut. Meşhur 68 kuşağı adım adım yaklaşırken, o tutucu atmosferde çok cesur bir iş yapmışlar gerçekten.

Hikayeler çok çeşitli, Amerikan Bağımsızlık Savaşı, Amerikan İç Savaşı, 1. ve 2. Dünya Savaşları, Kore ve Vietnam Savaşı'ndan kesitler sunulmuş. Üstelik bu kesitler kimi zaman Vietnamlı bir çiftçinin gözünden, kimi zaman bir Alman askerinin gözünden kimi zaman da Kansas'lı bir delikanlının gözünden verilmiş.

Anlatı bugüne kıyasla hala bir miktar kaba gözükebilir ancak dönemi ile kıyaslandığında çok üstün bir iş çıkardıklarını söyleyebilirim. Kitabı bitirdikten sonra X-Men'in 1963 yılında basılan ilk sayısına göz attım tekrar, arada gerçekten ciddi fark var. Üstelik bu fark sadece anlatım dilinde değil çizimlerde de çok bariz biçimde kendini göstermiş. Kitapta yer alan hikayelerin bir çoğu bugün dahi basılsa beğenebilecek detayda çizilmiş, estetik açıdan da zamanının ötesinde bir iş çıkarılmış bence.

Bütün hikayeler aynı vuruculukta değil ama kitabın genel havası, her hikayede "kahramanlığa" değil de askerlerin yaşadıklarına odaklanılması, net bir savaş karşıtlığı barındırmasını beğendim. Kitapta da belirtildiği üzere çizgi romanın Askeriye de satışının durdurulmasına yol açan, kimi çevrelerce yazar ve çizerlerin vatan haini ilan edilmesine (ne kadar tanıdık hareketler) yol açan "Landscape" hikayesi benim de favorilerimden.

Her çizgi roman severin okuması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.

hennessy

Kitabı bitirmek üzereyim. Bu kadar kısa  hikayeler ile bu kadar iyi düşündürücü bazen hüzünlendirici vurgular yapmaları gerçekten beni şaşırttı.

Özellikle çizimlerdeki detay ve atmosfer gerçekten çok güzel. 8.5/10

Kitabın baskısı ise 10/10
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

Mrtekin

Albümdeki çizgilerin enfes olduğunu ben de özellikle belirteyim. Genel olarak "Thin Red Line" filmini seyredermiş gibi okuyorum.:-)
They drew first blood...

frodo

Daha yeni başlamama rağmen beni kendine hayran bıraktı. Her hikâyenin 6-7 sayfadan oluştuğu ve sonlarının hep değişik olması çok hoşuma gitti.
Hiç Alman görmeyen Amerikalının hikayeside çok güzel. Bakalım daha ne hikayeler var okuyup göreceğiz.
"Yaşayan pek çok kişi ölümü hak eder. Ölülerden bazıları da yaşamı. Yaşamı onlara verebilir misin? Ölüm hakkında karar vermekte aceleci olma. En bilgeler bile her sonucu bilemez"

BAHADIR

Şu ana kadar sadece ilk iki öyküsünü okudum... Çizimler gerçekten güzel... İlk iki hikaye itibari ile naif diyebileceğim ama kendini okutan hikayeler... Balonlama ve font güzel diyebileceğim okunabilir standartta...

E hiç mi kötü bir şey yok... (Bu sana geliyor Mehmet bey...)

Sert kapak yapıyorsun, kağıdından kapağına kadar özeniyorsun... Sınırlı baskı diyerek güzel bir edisyon ortaya çıkartıyorsun... Balonlama diğer yayınlarına nispeten daha güzel ve okunur... Amma... Gidip Türkçe bir edisyonda bölüm isimlerini orijinal bırakıyorsun... Abesle iştigal bir durum... Etiket fiyatı koymakta çekinmeyen vicdanınız (Hakkınız koyunuz gözü olanın gözü çıksın.) Caanım ciltte bölüm aralarını orijinal bırakmaya nasıl el verdi...

Başlıktaki tüm göndermeler, vurucu, hissiyatı yüksek başlıklar, hikaye ile bütünleşmeyi sağlayacak başlıklar... ...tir et ne gerek var... Bize balonları okumak bile fazla... Adam mıyız biz? Çizgiroman okuru muyuz? Sanattan, görsellikten ne anlarız...? Bizim için bunun bu şekilde basılması bile bir lütuf...

Bize özel Türkçe bir edisyon...  Şaka gibi... Gerçekten üzücü bir durum...

From Hell'in de sınırlı sayıda özel baskısını aldım... Ama daha okumaya başlamadım... Daha doğrusu sıra gelmiyor... Keza Black Hole ve Habibi gibi... From Hell konusunda ise; Genel itibari ile mükemmel bir edisyon ve cilt söz konusu... Font seçimi de harika... Ama balonların yerleşimi ve yazımı nispeten daha iyi olabilirdi... Genel görüşümü ve ilk bakışta gözümden kaçanları artık okuduktan sonra yazarım... (Ömrüm yeterse)

KenParker

Hmm, çizgiler güzel, hikayeler güzel, savaş karşıtı olduğu için eskiden yasaklanmış bir çizgi roman. Alayım o halde.

Bölüm adlarının Türkçe olmamasıyla ilgili hassasiyete ben de katılıyorum. Hatta kitap adı da pekala Savaş Yangını vb olabilirmiş. Böyle şeylere dikkat edilmesi gerekir.

aitor03

Güzel Türkçemiz ne yazık ki bazı durumlarda yetersiz kalabiliyor, arkadaşlar.
Öncelikle "combat" savaş değil aslında. Küçük çatışma, çarpışma, vuruşma vb nispeten küçük aksiyonlardan, büyük muharebeye kadar farklı anlamları ve karşılıkları var. Blazing de işte o eylemlerin şiddetine vurgu yapan bir niteleme sıfatı. Hal böyleyken kitaba verilecek cafcaflı bir Türkçe isim içeriğe ters düşecek, daha mütevazı bir başlık ise içeriğin hakkını vermeyecektir.
Tutup da en yakın karşılıkları olan "vehc, şuvaz, şedid" (en yuvarlatılmış anlamıyla kızışmış, alevlenmiş, şiddetli vb anlamında, içi dolu kelimelerdir bunlar) kullanılamayacağına göre kitap ismini orijinal bırakmak en iyisi olacaktır bence.

Bölüm başlıklarına gelince... burada da yine yetersiz kalan, tek sözcükte içinden çıkılamayacak birtakım başlıklar var. Mesela "forager" yiyecek, içecek, erzak arayan kişi demek. Survival, çevirmenlerin başının belası bir kelime, hayatta kalma anlamında ve ne yazık ki sağkalım diye uyduruk bir kelimeden başka tek kelimelik bir karşılığı yok. Give and Take hikayesi başlığı daha da beter. "Al gülüm, ver gülüm" kalıbı neden olmasın dedim en başında ama hikayede bunun çok daha fazlası var anlam babında. Keza "The Edge"de de öyle. "Holding Action", tek başına ne dur emri, ne savunma, ne de hattı bozmama ancak hepsini de kapsıyor bir yandan. Tıpkı zıtlaşma, çatışma, ikilem vb anlamların hepsini birden içeren "Conflict" gibi.

Lafı çok da uzatmamayayım. Aslında ben de asıl antoloji ismi haricinde her şeyin Türkçe olmasından yanayım ama bazı durumlarda olmazsa olmuyor. Çevirmen ve editörün de kendi uyduracakları yeni ve bir/birkaç kelimelik başlıklar ne kadar doğru olurdu, emin değilim. Bu sefer de şu değiştirilen film isimleri gibi, itiraz edenler çıkacaktır mutlaka :)

BAHADIR

Sayın Aitor... İngilizce'ye hakim değilim... Dediğiniz gibi İngilizce de her şeyin bire bir karşılığı olarak bir Türkçe kelime, bir  anlam yada cümle  kurmanın imkanı olmayabilir... Ama diyoruz ya uyarlama diye... Türkçe'ye özgü çeviri...Hiç anlamamaktansa hikayeye ve çeviriye uygun bir karşılık olması görsellik açısından iyi olurdu kanaatindeyim... Yoksa çeviride yapmayalım... Çünkü aynı şey balonlar içinde geçerli... Herkes İngilizce öğrensin... ;)

Cillop gibi kütük gibi orijinal omnibus'lar, ciltler, edisyonlar dururken biz niye Türkçe baskısına o kadar paralar veriyoruz...

Kısaca birebir karşılığının olmaması bir bahane değil kanısındayım...

frodo

Başlıkların İngilizce olmasının sıkıntısını bende çekmeye başladım. Türkçe olması gerekirmiş.
"Yaşayan pek çok kişi ölümü hak eder. Ölülerden bazıları da yaşamı. Yaşamı onlara verebilir misin? Ölüm hakkında karar vermekte aceleci olma. En bilgeler bile her sonucu bilemez"

Mrtekin

Bahadır yine milletin keyfini kaçırdı.  ;D Allahtan o yorum yapmadan önce okudum da, takılmadım.

Tatile çıksa da o da rahatlasa biz de rahatlasak. Adam bize çr okutmayacak bu gidişle yeminlen...
They drew first blood...