İtiraf Köşesi

Başlatan hanac, 03 Kasım, 2009, 21:02:58

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

V

   Anime izleyicisi olarak yeri gelmisken bu konuda bir itirafim var.Avatar,Gantz,Samurai Champloo,Dead Note,Dewil My Cry gibi 1,2,en fazla 3 sezonluk animeleri izleyip bitirdim.Ama uzun soluklu olanlara baslamaya cesaret edemiyorum.Slam Dunk'a basladim bir kaç bölüm izleyebildim.Naruto'da 1 ayda sadece 10.bölüme gelebilmisim.One Piece ve Bleach serilerine baslasam kaç senede biterler acaba?
"İstemem,eksik olsun.."

INCI

  ÇOCUKLUGUMDA ILK TEKSAS, TOM MIKS VE TEKS ILE ÇR  DÜNYASINA GIRDIM... BIR DE PEKOS BILL VARDI...BEN NEDENSE  SUE'NUN YERINDE OLMAK ISTERDIM...ESIMLE ÇR DEGIS TOKUSU YAPARAK TANISTIK...AYNI APARTMANDA OTURUYORDUK, TANISMAMIZA SEBEP OLDUGU IÇIN ÇIZGI ROMANLARI DAHA DA ÇOK SEVIYORUM O ZAMANLAR 9 YASINDAYDIM...
TAY YAYINLARINDA MERCIMEK YEMEKTEN BIKMISTIM BIR ARALAR... CEYLAN YAYINLARINDA ÇALISAMADIGIM IÇIN HALA ÜZÜLÜRÜM...BEN YETISENE KADAR  CEYLAN KAPANDI...TEKSAS VE TOM MIKS'I ÇEVIRMEK  YILLAR SONRA BANA  TAY YAYINLARINDA  KISMET OLDU... JULIA'NIN BIZDE TUTULMAMASINA ÜZÜLDÜM...ILK AKSOY DAHA SONRA LAL YAYINLARINDA ÇIKTI...

Alperen

Selam Judas. One piece'in ve  Bleach'in animelerini toplam 2 ayda bitirdim. Slam Dunk'in mangasini okumustum. Ilk ciltten sonra giderek daha fazla sariyor. Tavsiye ederim. kendini basketbal macini seyrediyor gibi hissediyorsun. Aslinda bana basketbal maclarindan daha cok zevk verdi. Hosca kal.

Note: Buyuk mutluluklar buyuk zorluklarin arkasindadir.

Carnage

Evet simdi sira bende..
 1-Tommiks disinda hemen hemen hiç fumetti okumadim.
 2-Çizgi romanlarima bakim yapmadim. Çogu düzensiz bir sekilde duruyor.
 3-Almis oldugum Sandmanlerin iki öyküsü disinda hiç birini okumadim.
 4-Superman çrlerini hiç sevemedim.
  5-Baykushome'da iki fumettici muhabbet ederken Çiko ismini duyunca "Çiko kim?"diye sordum.

pizagor

Alıntı yapılan: Carnage - 15 Aralık, 2009, 15:33:46
Baykushome'da iki fumettici muhabbet ederken Çiko ismini duyunca "Çiko kim?"diye sordum.

Bu biraz agir oldu  :D
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


pizagor

Fumetti'yi tanimadigim, Zagor'a yabanci oldugum dönemlerde, herhalde kapaklarindaki ibarenin de etkisiyle kendisinin bir süper kahraman oldugunu saniyordum...

Daha da garibi kahramanin süperini sever oldugum o dönemlerde nedense elim asla bu süper kahramanin albümlerine gitmezdi...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


kalidor

İşte itiraflarım:

1.Bu itiraf köşesini yeni keşfettim.

2.Hayatımda 2-3 tane Martin ve Mister no ancak okudum. Ben Essegesseciyim :D Ama bir zamanlar New York'ta macerasını itki sebebiyle okuyacağım.

3.Çizgiroman okumaya 10 yıl ara verdim. Pişmanım :)

4. Hayatımda hiç Zagor okumadım. Biraz pişmanım ::)

5.Conan'ın bazı maceraları çok saçmasapan oluyor, kafam bozuluyor.
Crom! Ölüleri Say...

tommikser

Bende  itiraf edeyim.

1-Bende yeni gördüm ;D

2-Julia'yı hanımım seviyor diye alıyorum.Bana öyküler basit geldi.Julia'ya başlama nedenim de Umar abimdir.

3-Çocukluğumda yazlıktaki sitede depozitolu bira içenler biraları arkabahçelerine koyarlardı.Ben onları araklar bakkala verir ve parasıyla çr alırdım.Birisinde yakalanmaktan son anda kurtuldum.

4-Kardeşlerime artistlik yapan birine saldırmış ve Ahyak diyerek boğmaya başlamıştım.10 kişi elimden zor almışlardı.Boğulmaktan son anda kurtuldu.Arkamdan koşan bu 10 kişiden Zagor'da olduğu gibi buğday tarlasının içine kaçarak ve buğdayların arasına saklanarak kurtulmuştum ki biri görüd ve feci tartaklandım.

5-Kitapçılardan çok fazla çr arakladım.Birisinde Redkit araklarken yakalandım.Ama o korku ile deli gibi kaçtım.O korkudan sonra bu işi bıraktım.Tövbe ettim. ;D

6-Orta okul zamanı geceleri gizli gizli Kedi Kız okudum ve hiç yakalanmadım. ;D

7-Zamanım olsaydı amcamın Teksas-Tommikslerini çalacaktı vaktim olmadı.

8-Hasan abiyi gördüğümden beri yanaklarını sıkmak istedim. ;D

9-İlyas abinin dükkanını görmeden acaip hayrandım,hala da hayranım.

10-Yayıncıları tanımadan önce daha mutlu olduğumu keşfettim.

FerdiFon

1.  Orta Okula Giderken Mahallemizin Bakkallarına Evde Birikmiş Olan Gazeteleri  İçine Karton Saklayıp Satardım Ağır Çeksin Diye  Ve Bu Sattığım Gazetelerle  Çizgi Roman Alırdım  ...
2.  Sinema Önünde Kitap Satarken  Albümleri Fasikül Haline Getirip Daha Pahalıya Satardım ...
3  Babamın Sigara Koleksiyonundaki Birkaç Yabancı Sigara Paketini Gizlice Alıp Satmıştım Ve Yine Çizgi Roman Almak İçin ...
Bu İtiraflarım  1979-80-81'li Dönemlerde Yaptıklarımdı  ;D

drfuhrer

1) Çizgi romanlar sayesinde iflasın eşiğine geldim ;D

2) Çizgiromanlar hayatımın en üst köşesinde.sevgilim,iş hayatım,arkadaş çevrem... Hepsini ÇR'lar yüzünden ihmal ediyorum,hepsiyle aram bozuk.pişman mıyım ? Hayır ;D

3) Benim için atama-yeni bir iş=daha çok çizgi roman

4) Dünyanın en uzun soluklu fumetti yalanlarını anneme söyledim; Allah beni affetsin.anne sen de:)aksi halde kolilerce kitabı eve sokamazdım.kah benim değil diyerek,kah satacam diyerek....

5)ben de küçükken bruce lee arşivi olan bir abimizin arşivini araklıyordum ve kitapları dağınık hale getiriyordum,ki belli olmasın.kendisi askere gidince;kütüphanesi resmen boşalma kıvamına gelince ailesi anladı ve bizimkilerle merhabayı kesti ;D ;D ailem hala o küslüğün sebebini düşünür ara ara;gel de anlat!

6)yıllar ama yıllar boyunca şişen arşivlerimden doğru dürüst okudum tek bir çizgi roman olmamıştı.aslan şükürlü kapaklarına bakar arşive koyardım.sonradan KU KLUX KLAN üyesi olduğunu öğrendiğim annem;günün birinde hepsini ateşe verdi-tay judas 8 no'lu macera'ya bakınız :)ve ben onları okuyamadan hepsi kül oldu :'(

Şimdilik bu kadar ;D

ferzan

    1- Bugüne dek okuyamadığım,okumaya kalkıştığımda da 10 sayfadan fazla devam edemediğim ve her 2-3 yılda bir ''belki bende bir sorun vardır,bir şans daha vereyim'' diyerek tekrar tekrar elime alıp yine 10 sayfadan fazla okuyamayarak bıraktığım tek çizgiroman Tenten oldu...
    2- Limitli seriler ve istisna öyküler haricinde süper kahraman çizgiromanlarından artık hazetmediğimi farkettim...Avengers,J.L.A benzeri team-up serilerinden daha da hazetmediğimi farkettim...
    3- Hayatımda bir kez Punisher okudum,o da korsan olarak ve bir zamanlar Bonelli bünyesinde olan çizer Goran Parlov hatırına...
    4- Son bir ay içerisinde çeşitli itkiler sonucu DC Vertigo'nun bazı üretimlerine fena halde kafayı taktım...Başı Preacher,Sculped ve DMZ çekiyor...
    5- The Walking Dead,Sculped ve DMZ serilerini ne yazık ki yabancı paylaşım sitelerinden korsan olarak Amerika'yla eş zamanlı takip ediyorum...Yeni yayınları ve alternatifleri keşfetmek,yanlış bir yolla da olsa kendi adıma korkunç katkılar sağladı bana,vizyonum değişti...And olsun ki ileride bu günahlarımı telafi edeceğim...Kendi usulümce... ;)
    6- Bizde düzenli olarak yayınlanmakta olan Bonelli çizgiromanlarından bir ara soğuyarak ara vermiştim...Sebebi,Zagor öykülerinin eski kalitesinden zaman zaman uzaklaşması ve yarım asırdan fazladır yayınlanan Tex'in özellikle Nizzi tarafından yazılmış senaryolarının fazlasıyla kalıplaşmaya başlaması,genel anlamda da pek çok Bonelli yayınında öykü şablonunun çok bariz belli olmaya başlaması...Özellikle son 5-6 yılda yayınlanan Zagor öykülerinin girişlerine bakınca,klişeleşme adına demek istediklerimi daha iyi anlayacaksınız...Yine de hala gönlümdeki muazzam yerlerini koruyorlar,daima da koruyacaklar...
    7- Hayatım boyunca Tommiks-Teksas için 5 kuruş para harcamadım...Hep Fatih Abi hediye ediyordu,ya da dayımdan kalma Tay dönemi tertemiz ciltleriyle okuyordum...Galiba Aksoy döneminde bir 7 fasikül Tommiks satın almıştım ama kısa süre sonra elden çıkardım...
    8- Greystorm'un finali,beklentimi karşılamadı...Aslında ilk ciltten sonra hiçbiri beklentimi karşılamadı,finali yaptıktan sonra ''ne oluyoruz'' dedim,yarım kaldım...Yine de 4 cildi aldığıma asla pişman değilim,gene çıksa gene alırım...Raftaki duruşları yeter...
    9- Tam bir Suat Yalaz hayranı ve eski bir Karaoğlan fanatiği olmama rağmen,ustanın erken dönem öykü ve çizimlerinden hiç hazetmiyorum...70'li yılların ortalarından itibaren 80'lerin sonuna kadar yazıp çizdiklerini daha çok seviyorum...
    10- Corto Maltese/Bir Tuz Denizi Şarkısı'nın roman versiyonunu eski kız arkadaşıma ilk buluşmamızda hediye ettiğim için pişmanım... :-\  Çünkü okuduğunu ya da okuyacağını sanmıyorum...Keza,aynı gün hediye ettiğim Ken Parker ''Yargı'' ve ''Şair'' albümlerini de okuduğunu sanmıyorum ama Ken Parker'lar için pişman değilim...
    11- Meteliğe kurşun bile atamadığım dönemlerimde,çizgiromansızlıktan kafayı yememek için yerli ve yabancı sitelerden çok fazla korsan çizgiroman indirdim,utanarak itiraf ediyorum ama ileride 25gb'lık indirme çizgiroman klasörümdeki çizgiromanların hepsini para vererek satın almaya yeminliyim,hatta sırf bunun için kastırıp zengin olmaya ve gelmiş geçmiş en büyük çizgiroman müzesi ve kütüphanesini oluşturma gibi bir hayalim de var...Bedel ödenecek...
    12- Lise dönemlerimde,eski çizgiromanlara ve sayılara kolay ulaşacağımdan habersiz olduğum için,sırf o ayki Büyülü Rüzgar'ı,Zagor'u,X-Men'leri ve daha nice güncel yayını alıp sözkonusu ayı kurtarmak için dayı yadigarı tertemiz 300'er sayfalık 10 cilt Tay Teksas'ı,15 cilt Tay Zagor ve 20'den fazla Tay Zagor fasikülü 10 sene önce 50 tl gibi bir paraya elden çıkardığım günü asla unutmayacağım...Kerizliğime doymayayım...
    13- Teksas,Tommiks ve Zagor okumak için kesinlikle Tay dönemi tertemiz cilt ve fasikülleri tercih ederim...Kuşe kağıda cillop gibi bir edisyonla bile bassalar,Tay formatından aldığım zevki yaşatamaz bana...
    14- Çizgiroman çalmayı ömrümde bir kez düşündüm,sonra da vazgeçtim...Lisede,sadece eve dönüş için kentkart (İzmirliler'in akbil'i oluyor) tek basımlık bakiye param vardı,bayide Hoz'un Jungla'sını görmüştüm,kapak çok hoşuma gitmişti ve altında Fatih Okta imzası vardı...O zamanlar Fatih Abi'yle tanışmamıza ve birlikte çalışmaya başlamamıza çok vardı...Sonraki yıllarda ona bu durumu anlattığımda,işlemiş olduğum bu düşünce suçundan ötürü ufak çaplı tatlı-sert bir azar işitmiştim... :)
    15- Şu anda çizerlikle iyi-kötü geçinmeme rağmen,çizgiroman anlayışı oturmuş bir diyarda bu işten para kazanma şansım olsaydı,kesinlikle çizerliği değil de senaristliği seçerdim...Tamamen senaristlik konusunda uzmanlaşmak,hikayelerimi çizecek olan çizerlere de kendi taslaklarımla yol göstermek,fikir vermek isterdim...Yazı benim için çizgiye nazaran 1-0 önde hep...
    16- 6 aydan fazladır belleğimi ve tüm gelecek hayallerimi istila etmiş müthiş bir konunun temelini,detaylarını ve olası bölüm dağılımlarını oturtup sağlamlaştırmakla uğraşıyorum...Daha önce asla bu kadar çok değinilmemiş evrensel nitelikte,son derece bakir ve çok sağlam kaynaklarla destekleyeceğim,buna rağmen tamamen hayal ürünü olan acayip birşey...6 aydan beridir hayatımın merkezinde ve bu fikri birgün muhakkak gerçekleştireceğime inanıyorum,bilhassa senarist kisvesi altında...Hayal işte... :)
    17- Bazen de yukarıda bahsettiğim hayalimi DC Vertigo tadında,22 sayfalık aylık fasiküller halinde 60-70 sayılık limitli bir seri olarak,bazen de tamamen bağımsız tuğla gibi 6-7 kitapta oluşacağını kuruyorum kafamda...Hatta şimdiden farklı siteler aracılığıyla dünyanın çeşitli yerlerinden benle hemen hemen aynı yaşlarda ama bileği benden daha kuvvetli,adı duyulmamış ya da kendi ülkelerinde daha ilk albümlerini ancak yayınlayabilmiş,kendine has ekol dışı tarzı olan alternatif çizerleri izlemeye alıyorum...Bir gün kendi ekibimi oluşturmak adına...Dedim ya,hayal işte...Ama yaşama sebebim olan bir hayal... :)
    18- Şu anki belirsizlik dönemim bitip de birşeyler rayına oturmaya,düzene girmeye başladığı anda hepinizi gülümsetecek,temelde bir zombi hikayesi olmadığı halde zombi hikayesi gibi görünecek olan eleştirel ve bol kara mizah öğelerine sahip buralı bir anlatı yapmak istiyorum...Birkaç sayıda bitecek,aylık olarak kendi imkanlarımla sınırlı sayıda çıkaracağım bir fanzin...Bittiği takdirde ilk olarak Altın Madalyon'da görücüye çıkaracağım,burada paylaşacağım ama tabii önce başlamak lazım,o da şu an için çok net değil...
    19- Yine önümüzdeki haftalarda hayatımda birşeyler belli olduğu takdirde,Altın Madalyon e-dergi için çizgiroman söz verdiğim halde kahrolarak yerine getiremeyeceğimden korkuyorum...
    20- Üniversite dönemlerimde çeşitli zamanlarda tipimi çizgiroman kahramanlarına benzetmek suretiyle çokça şekil denedim...Başlarda Ken Parker'ın ilk sayısındaki görünümünde,saçlı ve sakallıydım...Aynı sıralar botumun kenarına yapıştırdığım kibrit yanıyla sigaramı Clint Eastwood gibi çizmeden yakmak suretiyle çok karizmatik olduğumu sanarken,tam bir apaçiye dönüştüğümü çok geç farkettim...Hemen ardından Tarkan gibi saç uzatıp,bıyıklarımı sarkıttım...Saçları az kısaltıp bıyığı da biraz düzeltince,bu kez  Kara Murat şekli yaptım...Düzelttiğim saç biraz daha uzayıp bıyığı da daha düzgün sarkıtınca bu kez Ersin Burak'ın Arslan Bey'i oldum...Çelik Blek,Karaoğlan ve Corto Maltese dönemlerim de oldu...En son hala oğlunun 2008'deki düğününde takım elbiseli,mafyadan bozma,briyantin sürmüş Baybora olarak görücüye çıktım,o son oldu...Pişman değilim... :)
    21- Güneş Abi'nin içinde bastırılmış potansiyel bir suçlu olduğuna karar verdim... ;D Tabii öyle Hellingen,Kandrax gibi değil,Gitar Jim gibi... :)

    Gene mi uzun oldu...? Sanki biraz uzun oldu... ;D İyice dolmuşum...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

tommikser

Evet biraz kötülük potansiyelim vardı.Tövbekar olmasam fena olurdum.Nedense kitap araklamak çok keyifli gelirdi.
Şimdi birisi benim kitaplarıma yapsa, kafa derisini koruyabileceğine güvenmeli.

Kötü adamlar çr'lerde daha cazip gelmiştir.Tek sıkıntı hep kaybetmeleri.Gerçek hayatta malesef durum tam dersi.Yalnız kötülerin güzel fikirleri çıkıyor.

Kandrax'ın yaratıcılığı malesef Zagor'da yok mesala ;D

hanac

Arkadaşlar,

Forumumuzda keşfedilmemiş çok başlık var, gezin dolaşın, kesin bulursunuz.

Mesela bu başlıktaki ilk itirafı neredeyse 2 yıl önce yapmışım.

Sonra başlık unutulmuş.


HacıGeraltEmmi

Güzel başlıkmış... Gözlerden kaçması kötü, yeniden keşfedilmesi iyi olmuş.

Dylan ve Nathan'ı 1-2 macera dışında almışlığım ve okumuşluğum yok :-[ Sarmamıştı beni maceraları. Ama tekrar deneyeceğim.

Ferri'nin çizdiği Mister No, Galep'in çizdiği Tex, Barry'nin çizdiği Conan maceraları beni bu kahramanlardan soğutuyor. Allahtan farklı çizerlere çizdirmişler sonradan. Yoksa kesinlikle okumazdım bunları. :-[

Suat Yalaz'ın ilk dönem çizgilerinden ben de hazetmem ama öyküleri her zaman okutuyor maceraları. Senaristliği çizerliğinden önde gelir benim için.

Rahmetli Sezgin Burak'ın öğrencisi olarak yetişmeyi ve sonrasında Tarkan maceralarını devam ettirebiliyor olmayı çok isterdim.

Bonelli'yi ben yönetiyor olsaydım bütün Zagor maceralarını Della Monica'ya çizdirirdim. O derece hoş gelir bana çizimleri. :D

Rahmetli Ali Recan'a çizgi roman adına yaptıkları için çok saygı duyarım, ama Volkan maceralarının bir çok yerinde yabancı çr lardan alınmış karelere rastlamam çok şaşırtmıştı beni. Kafayı takmıştım bir ara, sürekli karşılaştırma yapardım benzerleri ile. :-X İlk başlarda hepsini rahmetlinin çizdiğini düşünmüş, durumun öyle olmadığını çok sonraları öğrenebilmiştim.

Ve son olarak Demirbaş yayınlarının hiçbir yayınını almadığımı da itiraf ediyorum.

s.b

Demirbaş'tan çıkan West'i alıp okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Western sevmeyenler bile hayran kalırlar bu seriye.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN