Green Arrow: İlk Yıl - Çizgi Düşler

Başlatan memospinoz, 23 Aralık, 2016, 15:49:42

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz



Tek Başına. Hırpalanmış. Aç. İntikam İstiyor.

Oliver Queen, hiçbir şeyi ve hiç kimseyi -hatta görünüşe göre kendisini bile- önemsemeyen uçarı çapkının biri. Ama ihanete uğradığında ve bir ada ormanına terk edildiğinde aslında önemsediği bir şey olduğunu fark edecek: Adalet!

Eğreti bir yay ve aynı şekilde oklarından başka silahı olmayan Queen, bu yeni ve merhametsiz ortamda hayatta kalma mücadelesi veriyor... ve bu sırada adaya düşmesine sebep olan vahşi uyuşturucu kaçakçılarıyla da savaşıyor.

Green Arrow: İlk Yıl, yediden yetmişe sevilen Zümrüt Okçu'nun nihai köken hikâyesi. Hikâyenin yaratıcıları ise THE LOSERS'IN arkasındaki ödüllü ekip: Yazar Andy Diggle (Batman, Adam Strange) ve çizer Jock (Swamp Thıng, Hellblazer).

(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 152
Etiket Fiyatı: 32 TL

Mrtekin

Bence; Andy Diggle; Green Arrow'a, çok iyi bir orijin hikayesi yazmış. Batman (Kara Ayna) ve Wolverine'den çizgilerine aşina olduğumuz "Jock" ise; bu güzel hikayeyi, çok dinamik bir şekilde resimlemiş.

Kitabın her anından müthiş keyif aldım. Aksiyon severleri kesinlikle memnun eder. ÇD bu one-shot'u yayımlamakla çok iyi bir tercih yapmış.

Kesinlikle tavsiye.
They drew first blood...

sulkesen


hennessy

Son zamanlarda okuduğum en güzel ilk yıl hikayelerinden biri idi. Kesinlikle okunması gereken bir eser.

Çizimler ve hikaye gerçekten bir birine uyumlu olarak devam ediyor. Aksiyon harika idi.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

pizagor

İşte buna bayıldım...

Oliver Queen'in şımarık zenginden kahramanlığa giden sürecini o kadar güzel anlatıyor ki bu hikaye. Robinson hayatının uzunca bir süre bir kumsalla sınırlı kalması tutarsızlığının ve saçmalığının dışında eleştiri getiremiyorum.

Merak ediyorum, Diggle'ın bu yeni ve müthiş yorumunda, ilk köken hikayesine göre neler değiştirilmiş?
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


Nomad

Bu konudaki itkiler ile almıştım, haftasonu okuma fırsatı buldum.
Açıkçası beni neyin beklediğine dair hiçbir fikrim yoktu.
Okuyacağım ilk Green Arrow kitabı olacaktı zira.
Beni çeken bir kahraman da değildi Green Arrow.
Gündüz multimilyarder playboy, gece suç savaşçısı. (Birileri Batman mı dedi)
Oklu kahraman mevzuu zaten Robin Hood ve William Tell ile çocukluktan aşina olduğumuz ve sevdiğimiz bir konsept.
Sevdiğimiz diyorum zira 3978 adet Robin Hood filmi çekilmesinin başka açıklaması olamaz.
Hawkeye ve Green Arrow un yaratıcılarının da bunlardan esinlendiğine eminim.
Green Arrow un dizisini izlemiştim sadece 4 sezon kadar. Onu da, mevcut iq seviyesiyle yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesi mucize olan tiplerin hepsi süper kahramana dönüşünce öehhh deyip bırakmıştım.

Kitabımız bir orijin hikayesi.
Brian K. Vaughan ın sektör analizleri de içeren güzel bir önsözüyle başlıyor.
Sonrasında Jock un güzel çizimleri sizi direk öykünün içine sokuyor. Jock u Scalped in kapaklarından hatırlıyordum hayal meyal.
İyi çizmiş, güzel çizmiş, nefis çizmiş.
Aşağıdaki satırlar hafif spoiler içerebilir. Dileyen okumasın ama hikaye genel manada basit olduğu için okusanız da birşey kaybetmezsiniz.
Akabinde ihanet, sabotaj ve suikast üçgeninde kalıp haritalardan silinmiş bir adaya düşen kahramanımızın zorlu yaşam şartları ile sertleşmesi,  adadaki zalımlara karşı ezilen yerel halkın kahramanı olması, yıllardır dolduramadığı içindeki boşluğu doldurarak kendini bulması şeklinde gelişiyor olaylar.
Hikaye ve detayları oyun oynayanların hemen hatırlayacağı Far Cry 3 in hikayesinin birebir aynısı. Hangisi daha önce yazıldı, kim kimden esinlendi onu araştırmadım. Ama Far Cry 3 oyun tarihinin en sağlam villain lerinden biri olan Vaas Montenegro ile birkaç tık önde. Zira kitabın vilain i süper sterotip.
"Did I ever tell you the definition of insanity?" (Sana deliliğin tanımının ne olduğunu hiç anlatmış mıydım?) Vaas'a ait şu repliğin yakışacağı Joker dışıında kaç vilain var ki?



Yazar "iddiasız" bir hikaye anlatımını tercih etmiş, hoş olmuş.
Anlatmak istediği şeye odaklanmış, net, temiz bir şekilde hikayesini anlatmış.
Kozmik güçler, paralel evrenler, yarı tanrı süperler, büyük sözler falan olmadan bir hikaye okumak keyifliydi.
En fazla, zor yaşam koşulları insanı bu kadar güçlendirir mi diye sorguluyorsunuz.
Sonra, Conan yapınca oluyor da Oliver yapınca neden olmasın deyip geçiyorsunuz.
İddiasız ama keyifli bir okumalık var elimizde.
Tadını çıkarın.

hanac

Alıntı yapılan: Nomad - 22 Ağustos, 2019, 10:28:45
Hikaye ve detayları oyun oynayanların hemen hatırlayacağı Far Cry 3 in hikayesinin birebir aynısı. Hangisi daha önce yazıldı, kim kimden esinlendi onu araştırmadım.

Ben araştırdım  8)

Çizgi roman 2007 de yayınlanmış, Far Cry 3 ise 2012 de.

Yine güzel akıcı bir yazı olmuş, Nomad'ın üslubunu çok sevdim. Emeğine sağlık.

Nomad

@hanac
Destek için teşekkürler üstadım.

ZGeralt

Alıntı YapAma Far Cry 3 oyun tarihinin en sağlam villain lerinden biri olan Vaas Montenegro ile birkaç tık önde. Zira kitabın vilain i süper sterotip.
"Did I ever tell you the definition of insanity?" (Sana deliliğin tanımının ne olduğunu hiç anlatmış mıydım?) Vaas'a ait şu repliğin yakışacağı Joker dışıında kaç vilain var ki?

Süper kahraman janrının en büyük sıkıntılarından biri bu bence. İyi yazılmış, motivasyonu tutarlı villain sayısı çok az. İlk aklıma gelenlerin çoğu Batman'ın rakipleri. Joker, Two face, Penguen... Bunların yanına Kingpin ve Magneto'yu koyabiliyorum. Kötü yazılmışları saymaya kalkmaya gerek yok çok fazlalar :)

Bu arada yazılarınızı keyifle okuyorum, böyle devam :)

s.b

İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

s.b

İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN