Babil.com

[Barmen Minik]

dükkanda daha pahalı olmasını herkes anlatabilir ve deriz ki kesinlikle haklılar ama insan kendi sitesinde nasıl diğer sitelerden daha pahalıya satar bunun açıklaması yasal bir kısıtlama değilse tamamen art niyettir. idefix teki indirim oranı nasıl yayın evinin internet sitesi ile uçurumlu olabilir. iki sitede %35 yapsın kargo parasını dert etmeyip adama destek olsun diye onun sitesinden alırım ancak sen hem %25 "maximum" indirim yapıp hem kargo parası ödetir öbür adam kargo fiyatı yok ve %35 indirim sunarsa ben ondan alırım kusura bakmayın enayi de değilim. sonuçta internetten alıyorum dükkan romantizmi yok hangi siteden aldığım önemsiz. tabi onları kargolayacak eleman vs çalıştırma parası denilebilir ama sanki milyonlar satan kitaplardan konusuyoruz eleman yetmiyor öyle talep var!.  kargoya az bir maliyet aradaki farkı çıkarır ki kendi sitesinden ondan destek için alıyorsam kargoya 3 gün sonra verseler surat yapacak adam değilimdir.

[memospinoz]

Şimdi konuya bir de şu açıdan bakalım:
X Yayınevi internet sitesinden %20-25 indirimle ürünlerini satıyor. Dükkanında ise hiç indirim yapmıyor veya yüklü alımlarda %10 indirim yapıyor.
D&R internet sitesinden en az %25 olmak üzere dönem dönem %35-40'lara varan indirim yapıyor. Dükkanında indirim yapıyor mu??? (D&R'larda indirim var mı?)
Babil vb. siteler en az %25 olmak üzere dönem dönem %35-40'lara varan indirim yapıyor. Dükkanları var mı? Stoklu mu çalışıyorlar??? (Sattıkları her üründen en az 1 adet depolarında var mı?)
D&R ve babil gibi siteler günde binlerce kitap satarken, yayıncılar kendi dükkanlarında günde kaç adet kitap satıyor?
D&R ve babil gibi sitelerin sermayesiyle çizgi roman basan küçük yayınevlerinin sermayesi bir mi?
D&R ve babil gibi günlük cirosu yüksek ve çokça kitap satan yerlerin verdiği kargo teklifi mi kargo şirketleri için karlı olur yoksa az kitap satan yerlerin mi?
D&R ve babil gibi yerler kargocuyla anlaşıp kargo limitini düşürebilirken yayıncı bunu ne kadar düşürebilir?

Eğer ülkemizde D&R kadar hadi o kadar olmasın onun yarısı kadar yaygın bir çizgi roman dükkanı yoğunluğu olsa, hatta zincir çizgi roman dükkanları olsa (Arkabahçe'nin gerçekleştirmeye çalışıp yapamadığı gibi) yayınevleri birleşip kendi dağıtım şirketlerini kursalar ve bu çizgi roman dükkanlarına özel bir indirimle ürünlerini verseler tüm bunları konuşuyor olmazdık belki de. Fakat dağıtım kimdeyse, kitabını kim satacaksa onlara belirli bir indirim yapmak zorundasın. Adam kitabını senin hem dükkan, hem de internet sitenden sattığının toplamından kat kat fazla satıyorsa sen ona bu indirim oranlarını vermeye mecbursun. Dağıtımcıya da kendi karını vermeye mecbursun. 

[seastar1000]

Şimdi konuya bir de şu açıdan bakalım:
X Yayınevi internet sitesinden %20-25 indirimle ürünlerini satıyor. Dükkanında ise hiç indirim yapmıyor veya yüklü alımlarda %10 indirim yapıyor.
D&R internet sitesinden en az %25 olmak üzere dönem dönem %35-40'lara varan indirim yapıyor. Dükkanında indirim yapıyor mu??? (D&R'larda indirim var mı?)
Babil vb. siteler en az %25 olmak üzere dönem dönem %35-40'lara varan indirim yapıyor. Dükkanları var mı? Stoklu mu çalışıyorlar??? (Sattıkları her üründen en az 1 adet depolarında var mı?)
D&R ve babil gibi siteler günde binlerce kitap satarken, yayıncılar kendi dükkanlarında günde kaç adet kitap satıyor?
D&R ve babil gibi sitelerin sermayesiyle çizgi roman basan küçük yayınevlerinin sermayesi bir mi?
D&R ve babil gibi günlük cirosu yüksek ve çokça kitap satan yerlerin verdiği kargo teklifi mi kargo şirketleri için karlı olur yoksa az kitap satan yerlerin mi?
D&R ve babil gibi yerler kargocuyla anlaşıp kargo limitini düşürebilirken yayıncı bunu ne kadar düşürebilir?

Eğer ülkemizde D&R kadar hadi o kadar olmasın onun yarısı kadar yaygın bir çizgi roman dükkanı yoğunluğu olsa, hatta zincir çizgi roman dükkanları olsa (Arkabahçe'nin gerçekleştirmeye çalışıp yapamadığı gibi) yayınevleri birleşip kendi dağıtım şirketlerini kursalar ve bu çizgi roman dükkanlarına özel bir indirimle ürünlerini verseler tüm bunları konuşuyor olmazdık belki de. Fakat dağıtım kimdeyse, kitabını kim satacaksa onlara belirli bir indirim yapmak zorundasın. Adam kitabını senin hem dükkan, hem de internet sitenden sattığının toplamından kat kat fazla satıyorsa sen ona bu indirim oranlarını vermeye mecbursun. Dağıtımcıya da kendi karını vermeye mecbursun.

Valla sayın memospinoz
İstediğiniz açıdan bakın ben hala diyorum ki kadıköy deki yayıncı esnaf kendi yayınını bana sattığı fiyatın çok daha düşüğüne İnternet sitesine verebiliyorsa ki veriyor kapısına giden bana niye o indirimli fiyattan vermiyor yada veremiyor
Ben yine üçünbeşin peşinde değilim konuya başlarken ki kitapda ki benim ödediğim fazla fiyat siteden 6 tl fazla idi ki umurumda değil ama kızdığım nokta bakın kira az satıyor vs mevzuu değil mevzuu internet sitesine ayağına gelen sabit herzamanki müşteriden ucuza satma olayıdır
Konu yok a dukkanı yok b fırması x şeyi filan olunca uzuyor vede uzadı

[memospinoz]

Merhaba Turgut Bey,
Birincisi yukarıda yazdıklarım sizi veya başka birini hedef almıyor, sadece forumda beyin fırtınası oluşturmak ve bazı şeylerin farkında olunması için yazılmış durumda.

İkincisi konunun güzelce tartışıldığı bir ortamda uzamasının bir mahsuru olmamalı -ki bence yok-, yeter ki taraflar birbirine saygılı olsun. Forum zaten bunun için var.

Sorunuzun -kendi kanaatimce- yanıtına gelirsek, siz Kadiköy'deki esnaftan ayda 30-40 bilemedin 50 kitap alırken sözkonusu siteler belki de günde yüzlerce farklı kitap alıyor. Bu durumda daha önce de değindiğim gibi onların istediği indirim oranları dışında verme şansları yok, çünkü onlar bir nevi tekel oluşturmuş durumdalar. Ve sizi sistemin dışına iterlerse batarsınız. Şu durumda kitapçı esnafı bile internet siteleriyle baş edemez durumdayken okur olan bizlerin yayınevi satıcılarından doğrudan bu indirimleri alamamamız normal karşılanmalı. Kitapçılar da yayınevlerine kızıyor, buralara bu kadar indirimli verirken biz bunları nasıl satacağız ve günün sonunda kar elde edeceğiz diye ki kendilerince onlar da haklılar.

Özet geçersek biz okurlara aynı indirimi veremiyor çünkü kapitalist düzen böyle, bir birim ürün alanla yüz birim ürün alan ve tekel olan aynı indirimi alamıyor maalesef. Gönül isterdi ki herkes ucuza istediği yerden alsın ama öyle olamıyor işte.

Konuyla ilgili ekşi sözlük başlıkları için:
https://eksisozluk.com/internet-kitapciliginin-kitapciligi-oldurmesi--5294798
https://eksisozluk.com/kitap-fiyatlarinin-cok-yuksek-olusu--4609972

[darbove]

Yapılan anlaşmaların yayıncıların elini kolunu bağladığı düşüncesindeyim. Mehmet abinin dediklerinin çoğuna katılıyorum. Öğrenci olduğumdan da ucuza çizgi roman her zaman cazip gözüküyor. Kondisyon takıntısı varsa dükkan,yoksa internet siteleri tercih edilmesi mantıklı duruyor.

[Thunderbird]

Merhaba,

Ben de bu konuda bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Öncelikle ben bir kitapçıya ya da çizgi roman dükkanına kitapları ellemek için giderim, yeni kitaplarla tanışmak için giderim ama en çok da muhabbet için giderim. Fiyatını internetle bu anlamda karşılaştırmam çünkü internet satış siteleri bana bunu sağlamıyor.

İnternet satış fiyatları mevzusuna gelirsek, bu aslında Amazon.com'un başlattığı bir olay. İlk başta işe sadece kitap satışıyla başlayan Amazon.com, ABD'de kitabın etiket fiyatından %40'a varan indirim yaparak çok güçlü bir konumuna yükseldi.  Türkiye'deki gibi ABD'de de kitapçılar, internet satış siteleri gibi etiket fiyatından %40 indirimle satış yapmaz, çünkü yapamaz. Bu iş modelinde böyle bir kar marjı yok. Sonuçta ABD'de birçok kitapçı, ama özellikle de bağımsız kitapçılar kapandı.
Kitapçıların kapanmasının, doğal olarak kitap kültürünü olumsuz etkilediği gibi zamanla Amazon.com'un satışlarını da düşürdüğü ortaya çıktı. Evet şehirlerde insanların kitapları gidip elleyebileceği dükkanların azalması internet satışlarını da azaltıyor, bu yüzden yakın zamanda Amazon kendi kitap dükkanlarını açmaya başladı: http://www.businessinsider.com/look-inside-amazons-first-nyc-brick-and-mortar-store-2017-5

Öte yandan Avrupa'ya bakınca amazon.fr böyle büyük indirimler yapamıyor, amazon.de ise etiket fiyatı neyse ondan bir kuruş inemiyor. Çünkü Fransa ve Almanya'daki yasalar buna izin vermiyor. Biz Türkiye'de neden bir taban fiyat belirlemek yerine kitapçıyı öldüren Amerikan uygulamasını benimsedik bunu sorgulamamız lazım.


Türkiye'de ayrıca tekelleşen kitapçı diye bir mesele var, açıkça şunu söyleyelim şirket satın almalarıyla internet satışlarına da hakim olan kitap zincirleri tekel konumundadır. İhtisas yayıncıları hariç bu tekellerle çalışmayan yayıncı Türkiye'de hayatını sürdüremez. İstediği kadar büyük ve köklü bir yayıncı olsun, geçmişte Can yayınları öne sürülen şartlarını kabul etmeye yanaşmadı fakat bir süre sonra mahkum olduğunu anladı.
Piyasadaki konumu, tekel zincirlerin yayıncılara istediği şartı dayatma imkanı tanımaktadır. %50 İskonto bunun bir yönüdür, ama 6 ay vade diğer bir yönüdür. Enflasyonun %15'e dayandığı bir ortamda zincir kitapçı aldığı kitapların fiyatını 6 ay sonra ödemekte ve sadece sattıklarını ödemekte, satamadıklarını da geri iade etmektedir. Üstelik diyelim ödemeyi geciktirdi, yayıncının buna karşı bir yaptırım gücü yoktur, çünkü alternatifi de yoktur.
Üstelik çoğu yayıncı bu internet satış sitelerine sağladığı şartları bağımsız kitapçılara sağlamamaktadır. İşin aslı kendi ayağına sıkmaktadır.

Bazı arkadaşlar, internette tüketiciye verilen satış fiyatlarındaki indirim oranlarının yayınevlerinin indirim oranlarıyla alakalı olduğunu düşünmüş doğal olarak. Oysa ki bugün tekel konumundaki siteler, kendi iskonto oranını kendi dayatmaktadır. Bu %50 olur %45 olur, ama yayıncının ben sana %30'la vereyim deme şansı yoktur. O zaman kitap almaz ve yayıncı en çok satışı yaptığı mecrayı kaybeder.
Bu tekel satış sitelerindeki indirim oranları yayıncının verdiği iskontoya göre değil, rakip satış kanallarındaki indirim oranlarına göre belirlenmektedir. Yani bir kitap için en düşük indirim oranı rakip sitelerde %25'se hemen kendi %30 indirim yapar, 35'se 40 yapar, %40'sa %42'ye çeker. Çünkü burada amaç kar etmekten ziyade en ucuz olabilmektir.
Bu enflasyon oranlarında sırf vadeyle bile kar edebilirler. Ancak şunu da açıkça söyleyim gerekirse zararına bile satış yapabilirler çünkü buradaki asıl amaç avantajlı konumunu sürdürmek ve kimsenin onlarla yarışacak nefesi yok.

Tüketici olarak daha ucuz ürün talep ediyoruz haklı olarak, ancak Türkiye'de kitap zaten ucuz bir meta. O yüzden de kötü çevirmenlere, kontrol edilmemiş baskılara, kısaltılmış kitaplara maruz kalıyoruz okuyucu olarak. Çizgi roman özelinde ise, orijinalinden küçük boyutlar, daha ucuz kağıtlar işin gerçeği oluyor.

İmkanınız yettiğince sevdiğiniz kitapçılardan alışveriş yapın, aksi takdirde süpermarket anlayışındaki kitapçılara mahkum kalacağız.

Saygılar ve sevgiler

[haziran00]

Merhaba,

Ben de bu konuda bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Öncelikle ben bir kitapçıya ya da çizgi roman dükkanına kitapları ellemek için giderim, yeni kitaplarla tanışmak için giderim ama en çok da muhabbet için giderim. Fiyatını internetle bu anlamda karşılaştırmam çünkü internet satış siteleri bana bunu sağlamıyor.

İnternet satış fiyatları mevzusuna gelirsek, bu aslında Amazon.com'un başlattığı bir olay. İlk başta işe sadece kitap satışıyla başlayan Amazon.com, ABD'de kitabın etiket fiyatından %40'a varan indirim yaparak çok güçlü bir konumuna yükseldi.  Türkiye'deki gibi ABD'de de kitapçılar, internet satış siteleri gibi etiket fiyatından %40 indirimle satış yapmaz, çünkü yapamaz. Bu iş modelinde böyle bir kar marjı yok. Sonuçta ABD'de birçok kitapçı, ama özellikle de bağımsız kitapçılar kapandı.
Kitapçıların kapanmasının, doğal olarak kitap kültürünü olumsuz etkilediği gibi zamanla Amazon.com'un satışlarını da düşürdüğü ortaya çıktı. Evet şehirlerde insanların kitapları gidip elleyebileceği dükkanların azalması internet satışlarını da azaltıyor, bu yüzden yakın zamanda Amazon kendi kitap dükkanlarını açmaya başladı: http://www.businessinsider.com/look-inside-amazons-first-nyc-brick-and-mortar-store-2017-5

Öte yandan Avrupa'ya bakınca amazon.fr böyle büyük indirimler yapamıyor, amazon.de ise etiket fiyatı neyse ondan bir kuruş inemiyor. Çünkü Fransa ve Almanya'daki yasalar buna izin vermiyor. Biz Türkiye'de neden bir taban fiyat belirlemek yerine kitapçıyı öldüren Amerikan uygulamasını benimsedik bunu sorgulamamız lazım.


Türkiye'de ayrıca tekelleşen kitapçı diye bir mesele var, açıkça şunu söyleyelim şirket satın almalarıyla internet satışlarına da hakim olan kitap zincirleri tekel konumundadır. İhtisas yayıncıları hariç bu tekellerle çalışmayan yayıncı Türkiye'de hayatını sürdüremez. İstediği kadar büyük ve köklü bir yayıncı olsun, geçmişte Can yayınları öne sürülen şartlarını kabul etmeye yanaşmadı fakat bir süre sonra mahkum olduğunu anladı.
Piyasadaki konumu, tekel zincirlerin yayıncılara istediği şartı dayatma imkanı tanımaktadır. %50 İskonto bunun bir yönüdür, ama 6 ay vade diğer bir yönüdür. Enflasyonun %15'e dayandığı bir ortamda zincir kitapçı aldığı kitapların fiyatını 6 ay sonra ödemekte ve sadece sattıklarını ödemekte, satamadıklarını da geri iade etmektedir. Üstelik diyelim ödemeyi geciktirdi, yayıncının buna karşı bir yaptırım gücü yoktur, çünkü alternatifi de yoktur.
Üstelik çoğu yayıncı bu internet satış sitelerine sağladığı şartları bağımsız kitapçılara sağlamamaktadır. İşin aslı kendi ayağına sıkmaktadır.

Bazı arkadaşlar, internette tüketiciye verilen satış fiyatlarındaki indirim oranlarının yayınevlerinin indirim oranlarıyla alakalı olduğunu düşünmüş doğal olarak. Oysa ki bugün tekel konumundaki siteler, kendi iskonto oranını kendi dayatmaktadır. Bu %50 olur %45 olur, ama yayıncının ben sana %30'la vereyim deme şansı yoktur. O zaman kitap almaz ve yayıncı en çok satışı yaptığı mecrayı kaybeder.
Bu tekel satış sitelerindeki indirim oranları yayıncının verdiği iskontoya göre değil, rakip satış kanallarındaki indirim oranlarına göre belirlenmektedir. Yani bir kitap için en düşük indirim oranı rakip sitelerde %25'se hemen kendi %30 indirim yapar, 35'se 40 yapar, %40'sa %42'ye çeker. Çünkü burada amaç kar etmekten ziyade en ucuz olabilmektir.
Bu enflasyon oranlarında sırf vadeyle bile kar edebilirler. Ancak şunu da açıkça söyleyim gerekirse zararına bile satış yapabilirler çünkü buradaki asıl amaç avantajlı konumunu sürdürmek ve kimsenin onlarla yarışacak nefesi yok.

Tüketici olarak daha ucuz ürün talep ediyoruz haklı olarak, ancak Türkiye'de kitap zaten ucuz bir meta. O yüzden de kötü çevirmenlere, kontrol edilmemiş baskılara, kısaltılmış kitaplara maruz kalıyoruz okuyucu olarak. Çizgi roman özelinde ise, orijinalinden küçük boyutlar, daha ucuz kağıtlar işin gerçeği oluyor.

İmkanınız yettiğince sevdiğiniz kitapçılardan alışveriş yapın, aksi takdirde süpermarket anlayışındaki kitapçılara mahkum kalacağız.

Saygılar ve sevgiler

Sonuna kadar tebrikler harika bir şekilde açıkladınız

Anlattıklarınıza küçük bir ekde benden olsun internetden satış yapan siteler kimi zaman %5, %10 puan zararla bile satabiliyorlar kimi kitapları maksat ellerindeki gücü kaptırmamak tek elden devam etmek için, rekabete kesinlikle izin vermiyorlar.

[pizagor]

Konuyu doğru anlayabilmek adına bir sorum olacak: Çizgiroman yayıncısı dükkan sahipleri diğer dükkanlara % kaçla çizgiroman vermekte?

[hanac]

Konuyu doğru anlayabilmek adına bir sorum olacak: Çizgiroman yayıncısı dükkan sahipleri diğer dükkanlara % kaçla çizgiroman vermekte?

Bu gizli kalması gereken bir ticari bilgi gibi geldi bana 

[pizagor]

Bu gizli kalması gereken bir ticari bilgi gibi geldi bana 

valla D&R'ın da kaçla aldığı gizli kalması gereken ticari bir bilgidir ama herkes rahatlıkla yazabiliyor görüldüğü üzere. Öyleyse bunu da söylemekten bir zarar gelmez. Eğer ki oran D&R ile aynı ise D&R büyük şeytan değil, ticareti diğer dükkanlarla aynı şekilde ama çok büyük ölçekte yapan bir oyuncudur, o kadar...

Bu arada belirtmem gerekiyor ki burada D&R benim için sadece sembol bir isimdir ve tarafımca diğer tüm internet satıcılarını kapsayıcı bir şekilde kullanılmaktadır.

[köstebek]

Pizagor'um,

büyükler, güçlüler, çok alanlar %50, eş dost akraba vs ise %45 ila 40 arasında oynuyor.
Bira patatese beni de çağırın ...

[pizagor]

Bira patatese beni de çağırın ...

Başımızın üzerinde köstebek ağabey 

[Ahmet Oktay]

28 Eylül'de Red Kit'in son sayısı ile birlikte birkaç kitabı sepete atıp sipariş verdim. Kitaplardan biri Stefan Zweig'ın "Lyon'da Düğün" başka biri de yine Zweig'ın "Rahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor" kitabıydı. İkisi de İş Bankası Yayınları'nın baskısı. Rahel yeni çıkacağı için ön siparişte gözüküyordu, Lyon ise stokta gözüküyordu. Rahel stoğa gelene kadar bekledim tabi, ancak o stoğa geldiğinde bu kez de Lyon ön siparişte gözüküyordu. Muhtemelen baskısı bitti ve yeni baskı için beklediler. Verilen tarih 15 Ekim idi. Bu siparişim ancak bugün geldi. Neredeyse 1 ay bekledim. Önceden böyle durumlarda mağduriyet olmaması açısından elde olanları hazırlayıp gönderiyorlardı, diğerlerini daha sonra temin edilince ayrı bir paket ile gönderiyorlardı. Şimdiye kadar yaptığım alışverişlerden memnun kaldığım ve acil elime geçmesi gereken bir kitap da olmadığından bekledim. Ancak ilk kez siteden alışveriş yapacak biri bu durumu yaşasa hiç hoş bakmazdı siteye. ALES ve dil öğrenimi için aynı gün farklı sitelerden veriğim siparişler 1 hafta içerisinde bana ulaştı mesela, o kitapları iyi ki bu siparişe eklememişim. Bu siteden alışveriş yapmaya devam ederim fakat bu yaşadığımdan sonra aciliyeti olan kitap siparişlerim için kendilerine güvenemem.

[noir]

Benzer bir deneyimi ben de yaşamıştım. Acil elime geçmesi gereken bir kitap vardı( işim için gerekliydi) önce 5 gün içinde temin edilip gönderilecek denildi sonra tekrar birkaç gün daha beklemem gerektiği söylenildi hala gönderilmeyince telefonla aradım bugün kargoya verilecek dediler ertesi gün bakınca tedarik sürecinde yazınca yine aradım bu sefer temin etmeleri birkaç gün süreceğini daha sonra kargoya vereceklerini söyleyince siparişi iptal ettim. Başka siparişimde ellerinde olan kitabı hızlı ve güzel paketlemeyle göndermişlerdi ancak sanırım ellerinde olmayınca oldukca sorunlu olabiliyor süreç.

[Kauss]

12 kitap siparişinden Açmaz cildi çok kötü durumda geldi. İade edip etmeme konusunda gelgitteyim. Hiç iade eden arkadaş var mı ? Süreç çok uzun sürüyorsa yapacak bir şey yok diyeceğim