Demir Adam Sohbet Odası

Başlatan ilke, 31 Mayıs, 2010, 08:34:57

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hanac

Arkadaslarin ve ilke'nin yazisindan okuduklarima göre Demir Adam'in satmamasinin nedenleri asagi yukari belli.

Ilke arkadasimiz ve büyük ihtimalle Hasim Bey de bu konuda kafa yormuslar ve bazi sonuçlara ulasmislar.

Bunlarin üzerinden geçersek;


  • Çizimler gerçekten çok degisik, birçok kisiye hitap etmemis olabilir
  • Konusma Balonlari minimum seviyede
  • Mevcut konusma balonlarindaki yazilar sikici
  • Fiyat ?? Fazla itiraz yok gibi
  • Civil War da Demir Adam'a karsi olusan antipati
  • Seri yerine tek ciltlik albüm olmasi (Bu benim teorim  :) )
  • Yazilmadi ama piyasadaki yayin fazlaligi da neden olabilir, bir çok kisi serileri simdi alayim bunu sonra nasil olsa alirim demistir. Belki uzun vadede satislar yavas yavas devam edecektir. Sizin için kritik satis rakamina bile ulasabilecektir.

1001 Roman ve HOZ yeni yayinlar çikaracaklarini duyurdular.

Ama Lami'nin önerdigi okuyucu anketine basvurulmadi.

Durum 1 yil öncesine göre çok farkli, çok yayin var.

Okuyucu sayisinda büyük bir artis oldugunu zannetmiyorum, her yeni yayin için soru isaretleri mevcut.

Allah hepsine kolaylik versin, umarim hersey istedikleri gibi gider.

V



Demir Adam'i henüz alip-okumadim o sebeple içerik olarak yorum yapamayacagim.Ama almayi düsünüyorum
ve Hasan'in siraladigi sebeplerden piyasadaki yayin fazlaligi ve Demir Adam'in sempatik degil,antipatik
bir kahraman olmasi önemli bir faktör bence.Çizimleri kötü diye Zagor okumayi birakiyor muyuz?Hayir.
Çünkü Zagor'u seviyoruz,bizim bir parçamiz adeta.Sempatinin de ötesinde bir iliski var aramizda yani.
Örümcek Adam dogru tercihti ama malesef Demir Adam degildi.Çünkü seveni yok.Antipatik,kasinti
ruhsuz,zengin,yakisikli vs.Yani özdeslesmemiz çok zor onunla.Oysa Peter,geçim sikintisi çeken,özel yasami kesmekes,
sürekli boyunu asan zoruiklarla mücadele eden,okul,is,kahramanlik üçgenine sikismis, sempatik,özdeslesmesi kolay bir kahraman.
Zamaninda Arka Bahçe'de sinema filmi vizyona giren çizgi romanlari yayinlamaya kalkisti,devamini getiremedi.Arka Bahçe'nin
yayinladigi ama devamini getiremedigi  Hulk,Daredevil,Spawn iyi öykülerine ragmen malesef sempati yoksunu karakterler.Özellikle Spawn'in hiç düsmeyen grafik kalitesi yayinlanmasi için baslibasina bir gerekçe.Ama riske girilmek istenmiyor hakli olarak.Çünkü sempatisi yok.
Türk Çizgi roman okurunun profili asagi-yukari belli.Orta yas ve üzeri okurlar gelenekçiler ve fumetti ekolüyle büyüdüklerinden tercihleri
belli.Dampyr,Dylan,Nathan gibi yeni nesil sayilacak fumettileri bile uzun süre sonra benimsediler veye benimsemeye basladilar.Genç kusak
okur ise antik fumettileri(Teks,Zagor vs.) bile tanimaktan uzak.Tanimaya basladikça onlari düzenli almaya-biriktirmeye basliyorlar.
Nispeten daha çok tanidiklari comicleri ise kisitli bütçeleri nedeniyle tercihli olarak aliyorlar..Çizgi roman yayinlayacak yayinevleri
piyasa arastirmasi,müsteri profili çikarma,anket vs. gibi ticaret yapan tüm sirketlerin yaptigi ve yapmasi gereken faaaliyetleri de
yapmalilar kanaatimce.(Lami Bey'de bu konuya degindi zaten)Aksi takdirde her isletmenin yasayabilecegi hüsrani onlar da yasayabilirler.
Aslinda onlara bu konuda yardimci olacak,okuyucu profili ve istekleri konusunda bilgi edinmelerini saglayacak Altin Madalyon gibi bir sanslari da var.. :)

"İstemem,eksik olsun.."

Animvader

Tam ben yazacaktim ki Kagan bey yazmis Iron Man bugün elime geçti.Aynen bana da sanki bir fotoromanmis hissi verdi adeta Iron Man'in bir filmi çekilmis de ordan kareler alinmis gibi.Degisik bir tarz ama hosuma gitti.

V


Daha önce okumadigim için, içerik olarak yorum yapamadigim Extremis albümünü okuma firsati buldum.

Bazilarinca çok elestirilen çizimleri

bana Don Lawrence'in  Storm'unu animsatti:



  Adi Granov'un üzerinde çok çalisitigi herhalinden belli olan tablovari çizimleri malesef Lawrence'in Storm'u kadar

sicak ve dinamik degiller.

Bu çizimler her zevke hitap etmese bile grafik degerlerini de inkar etmemek gerekir.

  Eserle ilgili beni en çok merek ettiren Ellis'in senaryosu idi ki,Ellis beni hayal kirikligina ugratmadi.11 Eylül travmasiyla

"yeni bir dünya düzeni kurmak maksadiyla" Afganistan ve Irak'a müdahale eden Amerikan yönetimi Ellis tarafindan

hakkiyla elestirilmis.Kalemine saglik Ellis..

"İstemem,eksik olsun.."

Shevarash

Konunun tamamini okudum. Bu noktada benim de çok ciddi bir elestirim var.

Türkiye`deki çizgi roman okuru dediginiz gibi Teksas, Tommiks, Teks yada eski Conan`lari tercih ediyor. Ama bunlari tercih etmeleri çok da önemli degil zaten çok az çizgi roman okuru var. Neyse o isin diger tarafi...

Bu okurun sosyo-ekonomik yönüne geri dönersek, ülkenin sikintili zamanlarinda ilk yada son gençligini yasayan insanlar bunlar. O zamanlarda çizgi romanlar kendilerine bir kaçis, belki biraz mutluluk yada benzer seyler sunmus. Bu yüzden bunlara fanatik derecede bagli olmalarini br noktaya kadar anlayabilirim.

Lakin az önce kendi söylediklerimi de düzeltir nitelikte baska bir konunun üzerinde durmak lazim. Bu bahsettigim okurlari, "çizgi roman okuru" olarak tanimlamamak lazim. Sadece "okur" demek gerekiyor. Zira bir baska sitede, Time dergisinin tüm zamanlarin en ünlü 50 çizgi roman kahramani basligini hatirliyorum da adamin biri "bu nasil liste tenten yok redkit yok teks yok! teks nasil olmaz!" deyip durmustu.

Iyi de kardesim, bu listedeki karakterlerin satis oranlari uçmus durumda, tüm dünyaya yayilmis yüzbinlere hayranlari var. Yine ayni örnekten gidiyorum, Türkiyede fazla bilinmeyen Green Lantern`e ait Blackest Night`in ilk çiktigi ayki satis rakami 100.000`in üzerinde. Bu Türkiye`deki bir yillik toplam çizgi roman satis rakamindan yüksekse hiç sasirmam! Sonra da gelip dünyaca ünlü derginin listesini begenmemek abesle istigal etmek degil mi? Bu durumda sen maalesef çizgi roman alemi açisindan zerre önemsenmeyen bir ülkedeki bir kaç yüz kisiden birisin ve bütün dünyadaki popüler kültürün, yüzbinlerce okurun aksine kendi dogrularinin daha geçerli oldugunu söyleyecek kadar da küstahsin... Garip.

Bu küçük anektodu geçip esas konuya geri dönersek demek istedigim sey su :

Türkiye`deki okur maalesef çizgi roman okuru degil. Ben de Tommiks, Teksas, Zagor vs çok severim ancak Extremis`le bunlarin herhangi birinin herhangi bir sayisini karsilastiramam. Bu tipki Yüzüklerin Efendisi ile sevimli hayalet Casper hikayelerinin karsilastirilmasi gibi birseydir. Bunun da benim sahsi düsüncem olmadigina eminim zira Extremis, Kingdom Come, Spawn`in baslangici ve ortaya çikisi, Superman`in ilk sayilari ve su an aklima gelmeyen bazi çizgi romanlar, çag açip çag kapatan nitelikte ve evrensel olarak deger gören çizgi romanlardir. Ancak çogu insan da bunlarin yerine defalarca ayni eski ciltleri okumayi tercih ediyorlar. Çünkü bu eski sayilari okumak kolay, detayli hikayelere rastlanmiyor, kahramanlar olayi okuyucuya anlatiyorlar ve gri maddeyi zorlama telasinda olmuyorsunuz.

Velhasil ne kadar eskileri de seversem seveyim, bu pek çok yeni çizgi romana nazaran hikaye, kurgu, karakterlerin derinligi ve çesitliligi, çizim, renklendirme vs... gibi bütün konularda çok geride kaldiklari gerçegini degistirmiyor. Ve Extremis özelinden devam edersek, bu derginin satis rakamlari bu kadar düsük kaliyorsa ülkemizde sadece türkçe bilenler eski sayilari defalarca okumaya devam etsinler daha iyi. Çünkü yayinevleri yeni serileri yayinlamadiklarinda sonuna kadar hakli olacaklardir. Zira çizgi roman okuru olmayan bir kitleye, çizgi roman satmaya çalismanin anlami yok...


tommikser

         Sabah sabah sert ama kirici olmayan uslübunuzu sevdigimi söyleyeyim. Ben de sizin cephenizden bakiyorum. Ben bu çizim teknigini begendim. Aslinda sanat açisindan bakmanin daha dogru oldugunu düsünüyorum. Herkes Dali'yi sevmez ve anlamaz. Bunun yerine rönesans klasiklerini ve klasik dönemin realist çizgilerini begenir. Ikisi de begenidir. Neden denilemez. Sanatta bu isin sonu olmaz.
Insan begenisi isin içine girdikten sonra hersey degisir.
         Ben begenen bir insan olarak farkli tatlarin güzel oldugunu düsünürüm. Lokantada bile insanlar durumunu ve kisiligini belli eder. Kimisi garanticidir. Gidince iskender veya adana yer.
Farkli lezzetin güzel olamayacagi ve doymayacagini düsünür. Bu yüzden diger yemekleri hemen eler. Isimleri bile onlari irkiltir. Benim ve senin gibi insalar mümkün oldugunca kalibin disinda tatlar ararlar.
Kabak tatlisina bayiirim. Üzerine tahin istedigimde herkes sasirir. Olur mu derler. Bende dene bakalim derim. Hemen ön yargi gelir arkasindan. Aman o öyle yenmez. Yediginde de genelde bayilirlar.
Eger o begeninin çok uzagindaysa asla begenmez ve seni yadirgar. O yüzden bence sanatta begeniye bakmak lazim. Hepsi ayri tatlar. Ben farkli lezzetleri denemeye bayilirim.

rumar80

   Yeni üyemiz tartismanin ortasina bodoslama dalmis. Güzel. Bu konuda izninizle biraz da ben görüslerimi belirtmek istiyorum.
   Kendimi her zaman bir çizgi roman sever olarak görmüsümdür. Baska bir baslikta da yazdigim gibi Manga disinda tüm yayinlari elimden geldigince okumaya çalisirim. Tür kavgam yoktur. Yeter ki senaryo ve çizim ile bana hitap edebilsin.  Okumaya Kizilmaske ile baslamis, fumettilerle tanisip çocuk dergilerinde frankofonlari biraz da comicsleri okumus, orta ögretim ile birlikte comicsleri (ilk aldigim comics Sergant Fury and his Howling Commandos idi ki bu nedenle Nick Fury hep benim gizli kahramanimdir) taniyan biri olarak bu yakistirmayi hak ettigimi düsünüyorum.
    Ülkemizde çizgi roman frankofon ve fumettiler ile paralellilk seyretmistir. Tek kanalli televizyonlarimizda ve o yilar için vizyonu çoook gerilerden izleyen sinema sektöründe agirlikli gösterim western filmleri olmustur. Bu da okuyucu da otomatik olarak bir sempati yaratmistir. Ayrica baslayip biten, ara öyküler anlatmayan öyküler her zaman çekici olmustur. Bu da frankofon ya da fumettilerin tercihlerinde önemli sebeplerdendir. Bundan tam olarak emin olamasam da o dönemde bile telif sorunu gerçekten çok büyük bir engel olusturuyordu çizgi roman yayinciligi için. Bu da bu sanata gönül veren dostlarin alternatiflerini de kisitliyordu. O yillarda yayinlanan her yayin açlik çeken okuyucu için bir ilaç olarak kabul ediliyordu.
    Zamanla okuyucu da sosyal nedenler ve bilinçlenme ile tercihlerini yapmaya basladi. Burada da bence halkimiza özgü bir özellik olan yeniye soru isareti ile bakma basladi. Ekonomik sikintilar insanlari bildikleri ve sevdikeri kitaplara yöneltirken Conan ve Örümcek Adam gibi iki farkli çalisma zincirleri zorlamayi basarmistir. Conan'in biraz bizden biri gibi olmasi (tanidik bir yapi) basarisinda çok katkili olmustur.
    Örümcek adamin basarisi rahmetli Ali Recan gibi girisimcileri baska comics arayislarina itti bu bir gerçek, ancak comics okumak isteyen bir grup çizgi roman sever olsa da hizli ve çok sayida degisik yayin çikmasi cebimizde ciddi sikintilar yaratmistir. Bu da okurlari bildikleri dostlara itmeye devam etmistir.
    Fumettide olay farkli mi? Kesinlikle degil. Fumettilere körü körüne bagli bir okuyucu kitlesi var gibi görünse de yeni çikan yayinlar da ayni kaderi paylasmistir. Örnek mi? Dylan Dog ülkemizde sansini üçüncü kez denemekte (oglak serisini saymiyorum). Nathan Never iki kere denendi ve tutulmadi diyerek kapandi (ki bence bir kayiptir), Julia'nin durumu ortada Aksoy sonrasi telifini alan oglak yayinlari yilda bir kez dört sayilik cilt olarak yayinlamayi planladi (bu da ne demekse) sonra iki cilt sonrasi..... malum. Ya yayinlanmasi için imza kampanyalari açilan Dampyr'e ne demeli... Yayinevi israrla yayinlamiyor.
    Comicslere gelince.. Bu kadar alternatifin (!) oldugu bir ülkede ilk sayidan yayinlanmasi mümkün olmayan comicsler hep bu nedenle sikinti yasamaktadir. Örnegin Claremont dönemi X-men aradan girilerek ASLA okunamaz. ayrica comicslerin her biri farkli bir amaçla yazilmis, farkli okuyucu kitlesine ulasmayi planlamistir. En iyi bildigim grup oldugu için Marvel'a deginirsek: Her yas okuyucu için Örümcek adam, toplu kahraman geçidi için Avengers, teknoloji tutkuinlari için Iron Man, bilim kurgu için fantastic four vs. Ayrica son 10 yila kadar Avrupa çizgi romanina önyargi ile yaklasan bir ülkeden bahsediyoruz. Fumettiler bile 6 sayilik tadimlik yayin olarak yayinlandi ABD'nde onda bile klasik kahramanlar olan Zagor ya da Tex degil, Martin MYstere, Nathan Never, Dylan Dog ve Dampyr. Bu kadar farkli amaçla yayinlanan yayinlarin uygun olanlarinin seçilerek önce ülkemizde sunulmasi daha uygun olabilirdi. Bence Thor disinda Captain america dai FF da, hatta silver surfer bile iyi birer tercih degildi.
    Yayin sayilarina gelince bu sayi okuyucu sayisi ile iliskillidir. ABD'nde gani sayida okuyucu vardir (bir ülke gibi görünse de bir kitadan bahsetmekteyiz.) Buna ragmen su anda en çok satan karakter olan Green lantern bile zamaninda karakter degisimine gitmek zorunda kalmistir. Superman sifirdan tekrar yazilmistir. X-men bile 66. sayi sonrasi bir dönem tekrar baski yaparak ayakta durmaya çalismistir. Bu da bize tercihlerin zamanla yayinin kalitesine göre degistigini de göstermektedir. DC'nin agir topu Batman için son zamanlarda yapilan elestiriler ya da Örümcek adamda yapilan "yeni bir gün" saçmaligi satislari düsürmüstür.
    Böyle biçak sirtinda bir konuda ülkemizde yayincilar mümkün oldugunca riske girmek istememektedir. Garanti olacagina inandiklari comicsler ile olaya girmeye çalismaktadir. Dogru bulmayabiliriz ama saygi da göstermeliyiz. Kendimi siki bir comic okuru olarak görürüm, ama bu beni Zagor'un "sonradan gelen ölüm" macerasini merakla beklemekten alikoymamaktadir. Iron man extremisi konu olarak çok begenmesem de çizim olarak begendigimi de itiraf etmeliyim. Ama iron man okur muyum? Belli maceralari disinda okumamayi tercih ederim. Onun yerine Green lantern'i, Thor'u, Daredevil'i tercih ederim.
   Bizim asil sorunumuz (ki buna sorun denirse) sanki comics, fumetti savasi var gibi gösteriyoruz. Az sayida kitabi de heba ediyoruz. Oysa forumu okudugumuzda her iki gruptan da okuyucumuz oldugunu görmekteyiz. Bu da bence karsilikli saygiyi gerektirmektedir. Baska türlüsü de çizgi roman okuyan o çocuk ruhlu saf insanlara yakismaz.
   Sevgilerimle
   
   

Shevarash

Alıntı YapBöyle biçak sirtinda bir konuda ülkemizde yayincilar mümkün oldugunca riske girmek istememektedir. Garanti olacagina inandiklari comicsler ile olaya girmeye çalismaktadir. Dogru bulmayabiliriz ama saygi da göstermeliyiz.
Katiliyorum iste bu yüzden zaten çizgi roman yayincilarina bir nebze, kendi çapimda yol göstermeye çalisiyorum. Ben de komple bir okurum, frankofon, fumetti yada comic ayrimi yapmiyorum. Ama bu maalesef yapiliyor ve yayincilar da herkesi kendileri gibi herseyi okuyacak yada ilgiyi hak eden serilere ilgi gösterecek sanarak büyük umutlarla birseyleri yayinlayip sonradan hayal kirikligiyla o serilere mecburen son veriyorlar.

rumar80

    Yayincilar eseklerini saglam kaziga baglamaya çalistiklari için bu sorun sürecektir. Ayrica genel olarak begeni nedir diye düsünmeden de adimlar atilmasi kötü sonuçlari yaninda getiriyor. Iron man'in yayinlanmasi bir risk olarak kabul edilebilir, ama ben bu ise gönül veren bir yayincinin bu riski alirken zararini diger yayinlarinla karsilayabilecegini de düsünerek gidebildigi kadar gitmesi hemen vazgeçmemesi daha uygun olabilir.
    Reklam olsun diye söylemiyorum, ama geçenlerde Misel Bey ile yaptigimiz bir görüsmede film ile birlikte Strazynsky'nin Thor'unu da yayinlamayi planladigini ifade etti. Iron man gibi belki bu da zarar edecek ama göze alacagim dedi. Bu görüs çok hosuma gitti. Bazen alinacak bir risk yaninda daha fazla basari getirebilir.
   Belki de bu yüzden ben yayinci olamiyorum.  ;)

devrimk

Konuyu biraz da çizere çevireyim.
Görünen o ki çizimlerden hoslanmayanlar ilgi çekecek derece de fazla. Isin dogrusu ben de çizimleri begenmedim daha dogrusu çizimler tek basina güzel fakat hem kareleme hem hareketli sahnelerde sikintilar var. Öte yandan sunu da belirtmeliyim ki kitabin basiyla sonu ayni degil sonlara dogru daha güzel kareler ve renkler kullanmaya baslamis. Yani çalistigi süre içinde kendini gelistirmis.

Sorun dijital teknikte degil onu nasil kullandiginizla ilgili, Adi Granov yeni bir çizgi romanci. Devam edebilirse sonraki kitaplari çok daha güzel olacaktir tahminimce. Tek sorun günde bir kare çizdigini ve onun bile kendini tatmin etmedigini söylemis ki bu çok yavas bir üretim hizi.




BAHADIR

Alıntı YapZira bir baska sitede, Time dergisinin tüm zamanlarin en ünlü 50 çizgi roman kahramani basligini hatirliyorum da adamin biri "bu nasil liste tenten yok redkit yok teks yok! teks nasil olmaz!" deyip durmustu.
n ve Aster
Adamin biri hakli...  ;D  ;) Hadi Teks'i geçtim ama o listeseye Tenten, Asterix ve Red Kit girmiyorsa ben bunda lobi çalismasi ve yanci bir taraf ararim...Global dünya da bu 3 çizgiroman karakteri taninmiyorsa hiç birini de tanimaya açikçasi gerek yok diye düsünüyorum...

Alıntı YapTürkiyede fazla bilinmeyen Green Lantern`e ait Blackest Night`in ilk çiktigi ayki satis rakami 100.000`in üzerinde. Bu Türkiye`deki bir yillik toplam çizgi roman satis rakamindan yüksekse hiç sasirmam!

Bu rakam Türkiye'de ki tüm çizgiromanlarin yillik satisindan fazla olabilir...Hatta birakin yilligi 2 yillik satisa bile yaklasabilir.Ama bu kistas degil...Tex ve Dylan bu rakami Italya da her ay ikiye katliyor... (Bkz. http://www.altinmadalyon.com/smf/index.php/topic,2265.0.html) Ama golabal olamadiktan sonra çok önemli degil...

Birde su var ve her zaman hatirlatirim Wizard'in ilk 100 listesine Maus'un 1. siradan girdigi bir dünya da Yalinayak Gen birakin ilk siralari ilk 100'e giremiyorsa ben bunun altinda baska seyler ararim o liste ye de liste demem açikcasi...

Rumar'in dedigi gibi Mangalara ben de hiç isinamadim...Ama Yalinayak Gen bu genellemenin disinda...Extremis'i sevip sevmemek konusunda ise bu olay tamami ile özümsemeye sevmeye dayaniyor...Tony Stark'i ucubeye çeviren bir hikaye yi açikçasi sevemedim...Tercih meselesi fazla bir sey söylemeye gerek yok sonuçta o bir Marvel...Sevsek de sevmesek de yayinlandi mi alinir okunur rafa konur...Shevarash belki beni yine dinazorlukla suçlayacak...70'lerin 80'lerin Demir Adami daha bir sicak,daha birInsan di gibime geliyor... ;)

Shevarash

Hayir, ben diger alternatifleri görmeye cesareti olmadan fanboyluk yapanlari kast ediyorum. X bir sahis, belli bir seriyi deneyip begenmeyebilir ama hiç denemeden sadece kendi bildigi kadarini dikte etmeye kalmak dogru degil. En kaba tabiriyle bu cahilliktir zaten ki sadece çizgi romanin bir sorunu degil. Dinazorluga saygimiz vardir, cahillige asla :)

hanac

Demir Adam'da 500. sayıya ulaştı, hayırlı olsun.  :)


Erimozen

Konu başlığındaki ilk yanıtı gördüğümde gerçekten hayal kırıklığı yaşadım ve üzüldüm. IRON MAN EXTREMIS benim çizimlerini bugüne kadar en çok beğendiğim sayılardan biriydi. Konusu da alışılmışın dışında geçtiği için beni daha da çekmiş bi eserdi. Bu kadar az satmış olması gerçekten çok üzücüydü. İlke Keskin'e gerçekten çok teşekkür ediyorum böyle değerli bir eseri birçok sıkıntıyla karşılaştığı halde bize ulaştırdığı için.

pizagor

Spoiler

Extremis'i bugün okudum.

Stark'a bakışımı değiştirmese de extremis serumunun onu sıradan insandan bir nevi süper askere dönüştürmüş olması aklımda yer edecek noktadan biri.

Bir diğeri Warren Ellis'in sağlam sistem eleştirileri.

Bir de Stark ile röportaj yapan anti emperyalist - anti militarist karakter arasındaki söz düellosu. Tony 'Sen herhangi birşeyi değiştirdin mi?' diye sorarken bunu üzerime alındım ve ciddi ciddi bu soru üzerine çakıldım kaldım...

Bu süper asker durumunun sürekliliği oldu mu acaba? Çünkü İç Savaş sırasında Iron Man böyle değildi hatırladığım kadarıyla.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...