Yalınayak Gen - Desen Yayınları (10 Cilt olarak tamamlandı)

Başlatan V, 26 Şubat, 2010, 22:55:50

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

V


     
       Keiji Nakazawa, Yalinayak Gen serisinde kendi çocuklugunun öyküsünü anlatmis.Ilk atom bombasinin
atildigi Hirosima kentinin yoksul çocugu Gen'in drami,Japonya'da Günes Imparatorluk devrini sona erdiren,
2.dünya Savasinin ve bence bütün insanlik tarihinin en büyük günahi atom bombasiyla gözleri önünde tüm
ailesini kaybeden Keiji'nin drami aslinda..Militarizm yanlisi , kitlesel delilige tutulmus,akli selimi kaybolmus Japon
komsularina  karsi "disleriyle" savasan Gen'in savasi,insanin en dogal hakki olan yasam hakki için savasa bulasan tüm
insanligiliga karsi ayakta kalmaya çalisan biribirilerine sevgiyle bagli bir ailenin "onuru ile varolma" savasi aslinda..

       Ilk kitabin sonuna geldigimizde patlayan bombayla bütün kitap boyunca her türlü yokluga,yoksulluga,açliga,
yersiz yaftalara ragmen birarada kalmayi basaran ailenin ,Gen ve annesi disinda tamaminin dramatik bir sekilde
yokolusu insani iliklerine dek isleyen bir aciya boguyor.

       Iron Maiden'in bir sarki sözü geliyor aklima;

             "Insan kötüyü yasar,yasar durur.."

       Uzun zamandir okuma siramda bekliyordu.Serinin 10 kitaptan olustugunu biliyoruz.Su an 4. kitap yayinlandi ve
ilgi seviyesini tam olarak bilemedigimiz için Tudem Yayinlarinin serinin devamini getirip getiremeyecegi de tahmin
edemiyoruz tabi ki.Diger kitaplari da okuyup Tudem'in seriyi bitirmesini bekleyecegim..




"İstemem,eksik olsun.."

Blindman

Tudem'in çikardigi mangayi ben de okumadim ancak anime filmini izlemistim. Hikayede, yasananlardaki acinin anlatimi, umudun sürdürülmesi çabasi ve bunlarin yasananlardan yola çikarak anlatilmasi insani sarsiyor. Yillarca önce yazilmis, çizilmis filmlenmis bir öyküyü su an okuyup sarsiliyorsak kesinlikle kaçirilmamasi gereken bir öykü demektir bu.
Alinacaklar listemin ilk siralarinda yer aliyor zaten tudemin çikardigi dört cilt. Ve bir de bunu deneyin:


pizagor

Toplama kamplarinda Nazi subaylari yahudileri, engellileri, çingeneleri çoluk çocuk demeden odalara doldurur ve bu zavallilari birkaç dakika içinde öldürecek gazi odaya vermeye baslar. Odaya pompalanan gaz önce asagiya çökerek evvela en alltakileri etkiler ve sonra yavas yavas yukarilara dogru yükselir. Infaz tamamlandiktan sonra gaz odalarinin kapilari açildiginda hep ayni manzarayla karsilasilir. O ceset yigininin en altinda bebekler, bebeklerin üzerinde çocuklar, çocuklarin üzerinde kadinlar ve en üstte de erkekler...

Bu çarpici gerçek öykü, sadece birkaç saniye daha fazla yasayabilmek için insanin neler yapabilecegini, insan tabiatinin ne kadar acimasiz, rezil, bencil oldugunu, hayatta kalma dürtüsünün insani nasil hayvanlastirdiginin hikayesidir bir yandan da.

Iste Yalinayak Gen'i okurken bu hikayeyi hatirlarim. O kitaplardaki karakterlerin acimasizligi karsisinda midem bulanir. Belki de bulantimin sebebi gerçegin dayanilmaz agirligidir, ayni durumda hepimizin ayni tepkileri verecek olmasinin korkusudur, kimbilir...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


Alperen

"Now and Then, Here and There" isimli bi savas karsiti anime de var. Ben 13 bolumden 11ini seyretmistim. Tavsiye ederim.
Grave of Fireflies'a da baslamistim. Bitirememistim ama onu da herkese tavsiye ederim. Hosca kalin.





V

     
          2.Kitap ertesi günü bugün okudum.

Nakazawa kitabin sonunda bu cildi çok iyi özetlemis.

"Atom bombasi hem ölenler,hem geride kalanlar için

cehennem yaratti.Hayatta kalanlarin aci

gözyaslari ülkeyi suladi."

"İstemem,eksik olsun.."

V

         
                   Arayi sogutmadan 3.kitap Bombadan Sonra'yi da bitirdim.

   Hirosimayi yokeden bomba,kalan insanlari biririnin kurdu haline getiriyor.

Acimasiz dünyada Gen ailesinden kalanlari birarada tutma mücadelesine devam ediyor.

Her kitapta Gen'in sempatisi artar iken,insanligin kalani için tam tersi bir durumun

söz konusu oldugunu görüyoruz.

"İstemem,eksik olsun.."

pizagor

Bu serinin gözler önüne serdigi insan gerçekligine ve agir buhranina daha fazla dayanamatip 3. kitapta birakmistim...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


V

       
      Serinin 4.kitabi "Küllerin Içinden"'i bitirerek eserin Türkiye 'de yayinlanan

4 sayisini da bitirmis oldum.

"Üzerine basilan bir bugday tanesi" gibi hiçbir zorliktan yilmadan

tekrar ayaklarinin üzerinde kalmayi beceren Gen'in öyküsü devam ediyor.

Bombanin yaydigi radyasyon nedeniyle kansere yenik düsüp ölen bebek kardesi

Tomoko'nun dramini da üzerinden atmayi

beceren Gen, eserin sonunda yeniden uzamaya baslayan saçlariyla hayat buluyor

adeta.Japon toplumu da atom bombasi sonrasi dönemde devam eden Amerikan istilasi ,

açlik,sefalet  vs.sorunlarininin getirdigi ahlaki ve insani tavir ve dönüsüm sorunlariyla Gen'in

öyküsünün dramatik yapisininin kollektif kötülük cephesini oynamaya  devam ediyorlar.

      Günümüz Japonyasi'na baktigimizda aslinda atom bombasinin en önemli etkisinin-zararinin

Japon toplumuna yasattigi ahlaksal dönüsüm oldugunu görüyoruz..

"İstemem,eksik olsun.."

Lami Tiryaki

Yalinayak Gen'in (Hadashi no Gen) ilk iki cildini geçen yil okumus ve kalanini ertelemistim. Kitaplar bir solukta okunuyor ama bir solukta okunup birakilacak öyküler degil Gen'in yasadiklari. Her bir sayfayi iyice sindirip üzerine kirk gün düsünmeden geçmemek gerek. Yine de 3. ve 4. cildi de üç gün içinde adeta içerek okuyup bitirdim Gen'in öyküsünü. Ailelerinin kaybettikleri fertlerinden tek kalan hatiralari onlarin kafataslari ve kemikleri olan insanlarin yasadiklarina izleyici olarak bile katlanmak ancak bir çocugun gözüyle anlatilinca mümkün olabiliyor. Gen'in o muhtesem ayakta kalma iradesi, sakaci, komik kisiligi olmasa hikayeyi bitirmek çok zor olabilirmis. Nakazawa, eserinin yayinlanmasi sirasinda ülkesi Japonya'da zorluklar çekmis. Hikayelerin içine serpistirilen savasin ahlaki çöküntüye ugrattigi Japon halkinin gerçek yüzünü göstermesi sanirim hoslarina gitmemis. Ama ustanin yapmak istedigi zaten olaylara ayna tutmak degil midir? Hikayesinde sadece insanlik tarafinda kalmaya özen gösteren Gen gibi Nakazawa'da tarafsiz bölgede kaliyor. Özellikle 3. kitapta kendisini çizerlige iten sebeplere de deginen öykünün sanirim en etkileyici kismi 4. kitabin finali. Tomoko'nun ölümünü kendi hatiralarinda bir iki cümleyle anlatirken sogukkanliliginizi bozamiyorsunuz. Ama öyküyü görsel yaniyla gördügünüzde... Tomoko'nun sonunu okumak için epey zorlandigimi söylemeliyim. Hiç bir filmde, göremeyeceginiz, müziklerle desteklenmemis olabildigince yalin anlatilan trajediyi okumak hakikaten irade istiyor. Küçük prenses sadece mahalledeki insanlara hayat vermiyor, ölümüyle bizlere kalici bir hatira birakiyor. Ancak hikaye boyunca süregiden br aci-bir komik olaylar zinciri kuralini bozmamis usta. Saçlarina yeniden kavusan Gen'in o müthis siritisini bir kere daha göstermis bize. Kitaplar boyunca bir çocugun gözünden anlatildigina kesinlikle inandiran o abartili çizim tarziyla hikayeye katlanmamizi saglayan usta, giderayak küçük bir umut ta vermeyi ihmal etmemis.

Gen'in olaganüstü hikayesi sadece bir çizgi roman saheseri degil, tüm edebi literatürün en kalici eserlerinden birisi. Böylesine önemli bir eseri yillar sonra bize de kazandiran Tudem'e tesekkürler.


Selamlar
Lami

V

   
     Lami Bey'in yazisini okuyunca 6 ay önce bitirdigim seri tekrar canlandi gözlerimde.4. kitapta Tomoko'nun da ölümüyle
eserin bende ne denli kalici hasarlara sebep oldugunu tekrar hatirladim."Savasta atilan ilk kursun,masumiyeti öldürür" diye bir söz vardir.
Ve bence de bir savasa tanik olmaktansa ,atilan ilk kursunla ölmek daha iyidir.Yeryüzünde insanin insana yaptigi,yasattigi öyle seyler varki,bunlara tanik olmaktansa,ölümü kucaklamak daha iyi bir seçenektir.

     Nakazawa kendi hayatina iliskin tüm bu  acilari cesurca,yüce bir gönülle kagida dökebilmis büyük bir sanatçi.Son nefesime kadar bir nükleer  silahin masum insanlara yaptiklarini ve zor sartlar altinda biribirilerine davranis sekilleri vahsete dönüsen insanlarin yarattigi aci manzaralari asla unutmayacagim.Bir parçam hep Tomoko'yla ölü kalacak..

Nakazawa'ni firçasindan Hirosima Felaketi...



"İstemem,eksik olsun.."

emre ozdamarlar

Cok fenaymis bu cizim... Sanatin gucu budur direk, böylesine dev bir vahseti tek karede özetlemek... helal olsun vallahi...

kedidiro

  kesinlikle okunmasi degilse de hazmedilmesi çok zor bir öykü...gerçek olmasi ise daha iç burkucu yapiyor tüm hikayeyi...bu gün ilk iki cildi kütüphaneden bulup okudum.sanirim toplaminin 10 cilt olmasi gerekiyor ve ne olur tüm çizgi roman dostlari su ana kadar yayinlanmis dört cildi satin alsin ki tudem yayinevi diger ciltleri de yayinlamak zorunda kalsin...küçücük bir çocuk oldugum günlerden beri savas karsiti her film,sarki,roman ilgi alanim içindedir ve bence 'yalinayak gen' bir antimiltarizm basyapiti...çizimlerde, hikaye de olaganüstü...simdi siz okuyun ve anlayacak çaga geldikleri anda çocuklariniza okutun.

BAHADIR

Yalinayak Gen'in olaganüstülügü tartismasiz bir gerçek ve elestirdigim tek nokta Art Spigelman'in (umarim dogru yazmisimdir) Maus'u wizard yada bilimum platformlarda ilk 100 içinde 1. sirada yer alirken Yalinayak Gen'in esamesinin okunmamasi düsündürücü...

Birde Gen'in bütün albümleri bildigim kadari ile bizde 4 albümde yayinlanip tamamlanmistir...Yani okuyacak baska bir sayi yok sevgili Kedidiro

kedidiro


alan ford

".. Bomba, annemin kemiklerini bile benden almisti.Öfkeden deliye dönmüstüm.Savasi baslatan Japon askeri kanadini ve bombayi çok normal bir seymis gibi kafamiza atan Amerikalilari asla affetmeyecegime yemin ettim.
   Annemin öcünü almak için atom bombasi hakkinda çizgi romanlar çizmeye basladim."
  Yukaridaki satirlar  Nakazawa'nin eserine yazdigi önsöz'den. Yine de ne bu satirlar ne de Gen hakkinda okudugunuz herhangi bir sey sizi çizgi romana hazirlamaya yetmiyor. Gen suratinizda okkali bir osmanli tokadi gibi patliyor. Nakazawa çok iyi bir anlatici. Süslemeye kaçmayan ,yalin(hatta esere önsöz yazan Art Spiegelman'in deyisiyle biraz kaba hatta çirkin) çizim tarzi ise vuruculugu arttiriyor. Kediriro'nun dedigi gibi: Yalinayak Gen bir antimilitarizm basyapiti. Okuyun okutturun.

Bu arada aklima takilan bir soru.Eser japonca'dan mi ingilizce'den mi çevrilmis belirtilmemis. Bu konuda bilgisi olan var mi?
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir