Ana Menü

FOTOROMANLAR..

Başlatan V, 16 Mart, 2010, 23:50:29

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

V

   
       Bir zamianlarin vazgeçilmez tutkusuydu fotoromanlar.60'li ve 70'li yillarda altin çagini yasayan
fotoroman dergileri 80'li yillarin TV çilginligi içerisinde popüler kültür ikonu olma özelligini kaybettiler.
O günlerden elimde kalanlar çok fazla degil ama is tempomun yogun oldugu zamanlarda(bu günlerde oldugu
gibi) nedense kendimi ne kitaba nede çizgi romana veremiyor,izledigim filmlere konstre olamiyor iken fotoromanlari
rahatça okuyabiliyorum oysaki.
    Arsivden uzun zaman önce okudugum ve artik unuttugum Milliyet Fotoroman dergisinin cildini alip tekrardan
okumaya basladim.Ilk sayida baslayan Osman F. Seden yapimi Sinekli Bakkal filminin fotoromani yorgunluguma ilaç gibi
geldi.Ne zamandir Türkan Soray'li,Ediz Hun'lu bir filmde izlememistim.Feridun Karakaya ve Erol Günaydin'i da anmadan edemeyecegim.

   Zamanla Okudugum fotoromanlara iliskin Degerlendirmelerimi burada paylasmayi düsünüyorum sizlerle.Tekrardan okuyacagim
Hayat Fotoroman dergileri,Ceylan Yayinlarinin Sevgilim Fotoroman Dergileri sirada bekliyorlar..



"İstemem,eksik olsun.."

Lami Tiryaki

Dostum tam da Hayat Resimli Roman koleksiyonumun içindekiler listesi çalismami yaparken yazmissin. 1966 yilindayim ve henüz dogmama iki yil var. Envanter çikarirken bir yandan da içerige göz atiyorum. Enfes siyah beyaz Italyan foto romanlarla dolu müthis dergiler. Dönemin magazin haberleri, romanlar, hikayeler, karikatür çizgi roman bantlari... Pek çogu nostalji dolu bazilari hala satista olan ürünler için dönemin reklam sayfalari. Renkler tifdruk baski her sey çok hos. Bir de resimlerdeki çagdas kadin erkek kiyafetleri filan. Günümüze bakinca o dönemlerde daha iyiymisiz diye düsünüyor insan. 1966 sonlarinda baslayan "Manon" isimli bir fotoroman kostümlü ve 17. yüzyildaki bir hikayeyi anlatiyor. Bir fotoroman için yapilan masraf ilginç dogrusu.

Selamlar
Lami

V

      Dönemin kadin giyim tarzini ben de çok hos buluyorum. :)

      Envanterinizi sabirsizlikla bekliyorum.Zamanim olsa bende 49 sayisinin tamami bulunan

Milliyet Fotoroman dergisi ile ilk 40 sayisi bulunan Ceylan Yayinlari Sevgilim fotoroman

dergilerinin envanterini çikarabilsem.

             Hayat arsiviniz ne durumda?Bende 66-67 yillarina ait ilk iki sayi hariç 57. sayiya kadar olan

iki sahis cildi ile 1971 yilina ait sayi 53'ten 79'a kadar olan kendi cildi mevcut..
"İstemem,eksik olsun.."

Lami Tiryaki

Dostum 1965-1968 yillarinin tümü var bende. Toplam 12 sahis cildi. Bu cilt olayi iyi olmus bence. Yoksa tek tek sayilari rafta toparlamak zor oluyor. Bir not ileteyim: 1967'ye kadar haftalik gelen dergi bu yilin ortasindan itibaren 3-4 günlük periyodlarla çikmis. 1967'de 52'den fazla sayi var yani. Yarin 1967'ye baslayacagim. 1 yil sonrasinin Mayis'indada ben dogmus olacagim :)

Dönemin kadin erkek modasi, reklam resimlerindeki çagdas aile resimleri müthis yahu. Çocuklugumuzda annem bizi elimizden tutar açik hava sinemasina götürürdü aksamlari. Hem de Urfa'da. Simdi gündüz çikmaya korkuyor insanlar bazan. Memleketin altin çaglariydi be..

Selamlar
Lami

DAMPYR

Çok eskiden Günaydın gazetesi içinde Saklambaç eki vardı orada çeşitli Fotoromanlar yayınlanırdı.Orada yayınlanan Fotoromanlardan ara sıra ilgimi çekenlerde olurdu bunlardan hatırladığım ''Kanlı Miras'' vardı konusu hatırladığım kadarıyla çok zengin bir adam ölür. mirasçılara mirası almaları için bir mektup gönderilir mirası alabilmeleri için bir adada 6 ay yaşamaları bu 6 ayın sonunda mirası alabilecekleri söylenir.o adada o zengin adamın yaşadığı bir köşk vardır.mirasçılar gemiyle o adaya teker teker gelmeye başlar.gemi 6 ay sonra gelmek üzere adadan uzaklaşır.adanın başka ulaşım yolu yoktur.ilk geceden sonra önce hizmetçi,bahçıvan ve mirasçılar teker teker öldürülmeye başlar.çok güzel ve sürekleyici bir yanı vardı her gün merakla gazeteyi alıp o fotoromanıda takip ederdim.katilin kim olduğu uzun süre açıklanmamıştı.simdi siz katil uşak diyeceksiniz ama uşakta öldürüldü... ;D katil kimmi?hadi bulun bakalım.... ;) Daha sonra Konuşan Ruhlar diye başka bir fotoromanda yayınlanmıştı.oda acayip korkunçtu hemde yerli fotoromanlardı bunlar bahar Öztan oynuyordu.bugün yapılan türk korku flimleri hala o düzeye ulaşmış değil..... :D