Unutulmaz Film Kareleri..

Başlatan V, 21 Haziran, 2010, 19:35:39

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kedidiro

Alıntı Yapaynı filmin son sahnesi...diana keaton aşık olduğu savaş kahramanı michael corlaone'nin bir mafya babasına dönüştüğüne inanmak istemez... ama salonun aralık kapısından görülenler son derece nettir...michael büyük koltuğunda otururken tüm adamlar sırayla gelip elini öperek

Biraz öncesinde Michael karısına "Sana işim hakkında soru sorma demiştim." der Ardından "Bir seferlik" sormasına izin verir. Karısı eniştesini öldürtüp öldürtmediğini sorduğunda karısının yüzüne bakarak yalanını söyler: "Tabii ki hayır."

Son olarak ta doktor beyin ve benim bahsettiğim o muhteşem final sahnesi...

Sonundaki ayrıntıyı unutmuşum ki sahneyi unutulmaz kılan belki de orası

http://www.youtube.com/watch?v=it_9yqEKA60

Hayal Kahvem


Bazı filmleri seyredince, sanki içinize portakal şurubu gibi bir şey akıtılıyor sanırsınız. Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini'ni tekrar tekrar izleyip bu duyguyu hissedince, her defasında yeniden kendinize şaşarsınız. Hele Yüzbaşı Corelli'nin mandolin çaldığı sahnelere gelince, aynı karşısındaki Penelope Cruz'un canlandırdığı Pelegia gibi tam kalkıp gidecekken, sandalyede öylece oturur kalırsınız. Güzelikte yekta bir resmi seyreder gibi, filme uzun uzun dalarsınız. Peki müzik? Mandolinden çıkan ezgilere ne demeli? Mandolinin ezgilerini işitince, zamanla tıp oynarsınız da kendinizi öncesiz ve sonrasız sanırsınız.


kedidiro

  kimse eklemeden ben ekleyeyim...işte unutulmaz bir final sahnesi daha.'' ölü ozanlar derneği''
http://www.youtube.com/watch?v=UJsjNNp0foE

çeviri için bir not : ''oh captain, my captain'' walt whitman'ın bir şiirinin başındaki hitaptır. ''kaptan , kaptanım'' en basit çevirisi olmalı, trt'deki bir gösteriminde''albayım sevgili albayım'' gibi bir çevirisini de duymuşluğum var. ancak benim en sevdiğim çevirisi şiirin ülkemizde çevirisini yapmış olan can yücel'inkine bağlı kalındığı ilk sinema gösterimindeki tercüme...şöyle çevirmiş can baba ve çok yakışmış : '' oy reis koca reis''

rumar80

   Nuwanda dışında tüm ekibin Bay Keating'i satması ama daha sonra günah çıkarmalarını bir türlü kabullenemedim. Onlara hep kızgınım.

Hayal Kahvem

Kedidiro, ne şahane filmdir sahiden Ölü Ozanlar Derneği. Direkman yüreğe tesir eden filmlerden.
Hatırlattınız ya... Hele bu bölümünü seyrettim şimdi... Of... Müthişti.
Bu filmi seyretmemiş olan fanilere acırım.  ;)

Sağolun. :)

NIC

Schindler's list te kucuk kizin daha sonra yakilan cesetler yigininda  taşınırken görünmesi.. filmdeki tek renkli görüntüdür adamın rüyalarına girer,mahveder  :-X


kedidiro

 bir sinema şaheseri değil belki ama sıcacık bir filmden defalarca izlesek de hep aynı keyifle güleceğimiz bir sahne... köyden indim şehire, altın sayma sahnesi.

http://www.youtube.com/watch?v=iqbLOm8SCSI

kedidiro

 bir de bizim aile filminden unutmadığımız, unutamayacağımız bir sahne... '' ben yaşar usta''
http://www.youtube.com/watch?v=PluhjSF1qfU

kadri kerem

Alıntı yapılan: Hayal Kahvem - 16 Haziran, 2012, 01:05:02

Bazı filmleri seyredince, sanki içinize portakal şurubu gibi bir şey akıtılıyor sanırsınız. Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini'ni tekrar tekrar izleyip bu duyguyu hissedince, her defasında yeniden kendinize şaşarsınız. Hele Yüzbaşı Corelli'nin mandolin çaldığı sahnelere gelince, aynı karşısındaki Penelope Cruz'un canlandırdığı Pelegia gibi tam kalkıp gidecekken, sandalyede öylece oturur kalırsınız. Güzelikte yekta bir resmi seyreder gibi, filme uzun uzun dalarsınız. Peki müzik? Mandolinden çıkan ezgilere ne demeli? Mandolinin ezgilerini işitince, zamanla tıp oynarsınız da kendinizi öncesiz ve sonrasız sanırsınız.


Harika bir filmdir. Christian Bale oynuyor, bir izleyeyim demiştim başta. Sonra bir bakmıştım ki film ruhuma işlemiş. Geçtiğimiz günlerde romanını bir sahaftan edindim. Elimdeki roman biter bitmez okuyacağım.

                                                       ********

Dövüş filmleri 90'ların ortasına kadar fırtına kadar esti. E biz de o filmlerle büyüdük. Her birinin farklı bir hatırası vardır benim için ama The King of the Kickboxers'ın yeri her zaman bir başkadır. O filmden bir sahne: Usta Prang'ın sabrını taşıran haraç çetesinin sonu kötü oluyor.  ;D

http://www.youtube.com/watch?v=XJz6EbwiSHg