Özel Bir Yaz - Kayıp Kıta Çizgi

[Nightrain]

Eisner 2015 En İyi Yeni Grafik Roman ödülünü alan Özel Bir Yaz, çok yakında sizlerle!



Rose, küçüklüğünden beri her yazı ailesiyle birlikte Awago Sahili'ndeki göl evinde geçirir. Hiç sahip olmadığı kardeşi gibi gördüğü arkadaşı Windy de oradadır ve ailesini tamamlar.
Ama bu yaz diğerlerinden farklıdır.
Rose'un annesiyle babası hiç durmadan kavga ederken Rose ve Windy de küçük Awago Sahili kasabasında yaşanan bir trajediye tanık olur. Yaz sırlarla ve kalp sancılarıyla doludur ama neyse ki Rose ve Windy birbirlerinin her zaman yanındadır.
Ödüllü Skim çizgi romanının ekibi olan kuzenler Mariko Tamaki ve Jillian Tamaki, Özel Bir Yaz'da bizlere büyümekle ilgili göz kamaştırıcı, kalp kıran ama nihayetinde umut dolu bir hikâye sunuyor.

Yayın Tarihi: Kasım 2022
Sayfa Sayısı:320
Boyut: 14 x 21 cm
Yazar: Mariko Tamaki
Fiyat: 110 ₺  Kasım 2022 Fiyatı 75 ₺

[battlehammer]

Çocukluktan bir hatıra, geçip giden zamandan bir kesitin anlatıldığı ortalama ama sevimli bir hikaye. "E hadi, bi' şey olsun?" diyeni tatmin etmeyecek ama yüzde ufak bir tebessüm oluşturacak kitaplardan. İki örnek sayfa bırakıyorum, bilahare review de yazarım varsa ilgilenen.





Fotoğrafların büyük halleri; şurada ve burada.

[pizagor]

Çocukluktan bir hatıra, geçip giden zamandan bir kesitin anlatıldığı ortalama ama sevimli bir hikaye. "E hadi, bi' şey olsun?" diyeni tatmin etmeyecek ama yüzde ufak bir tebessüm oluşturacak kitaplardan. İki örnek sayfa bırakıyorum, bilahare review de yazarım varsa ilgilenen.

İlgilenen +1

[Abysmal]

Çocukluktan bir hatıra, geçip giden zamandan bir kesitin anlatıldığı ortalama ama sevimli bir hikaye. "E hadi, bi' şey olsun?" diyeni tatmin etmeyecek ama yüzde ufak bir tebessüm oluşturacak kitaplardan. İki örnek sayfa bırakıyorum, bilahare review de yazarım varsa ilgilenen.

Yazarsanız ilgiyle okurum Uzun zamandır merak ediyorum bu kitabı.

[battlehammer]

İncelemem ektedir:

Çocukluğun kıyısında durup, ergenliğe ilk ürkek adımlarını atan Rose ve yazlık arkadaşı Windy'nin birlikte geçirdikleri bir yazın ve tüm ciddiyeti, yoruculuğuyla çevrelerinden akıp giden gerçek hayatın hikayesi.

Çok büyük bir hikayesi yok "This One Summer"ın açıkçası. Adının karşılığını veriyor biraz, geçip giden bir yaza tutuyor merceğini. Huzurlu hatıraların elinden tutarak başlıyor; bir parça hafifçe ekşimeye başlamış soğuk içecek ikram eder gibi devam ediyor ve sakince bitiyor; kim bilir nelerin olacağı bir sonraki yaza kadar.

Rose ve  Windy, her yıl yazlarını birlikte geçiren, farklı hayatlar süren ama uzun süredir birbirlerini tanıyan olan iki arkadaş. Ergenliğe yeni girmiş Rose oğlanlar hakkında konuşmak isteyor, korku filmleri izlemekten hoşlanıyor. Rose'dan 1.5 yaş küçük Windy ise henüz çok daha çocuksu zevkleri olan dost canlısı bir kız. Rose ne kadar agresif, baskın ve içinde büyüyen duygularla nasıl baş edeceğini bilemeyen bir karakterse, Windy de bir o kadar uyumlu, çekinik ve olumlu, Rose'un kimi hareketlerinden rahatsız olsa da, tahammül sahibi bir karakter. Oğlanlardan, seksten, okuldan konuşuyor, denize giriyor, dana ediyor, insanları izliyor ve bol bol gülüşüyorlar.

Rose ve Windy'nin arkadaşlığı, kendi öz dinamikleriyle devam ederken, biz de bir an kendi çocukluk anılarımıza, Eylül'ün milyonlarca yıl uzakta olduğu o büyülü günlere dalıyoruz. Ama çocukların dalgalanan aurasının etrafında da gerçek hayat akmaya devam ediyor: Görüyoruz ki aslında Rose'un ailesinde işler hiç iyi gitmiyor ve annesi giderek yükselen, şiddetlenen bir buhran içine yuvarlanıyor. Bir taraftan da kasabadaki yaşça büyük "yakışıklı oğlan"ın da içinde olduğu ve istenmeyen bir hamilelik etrafında gelişen diğer bir sorun yumağını izliyoruz kızların meraklı gözlerinden.

Öfkeli bir çocuk Rose, daha da kötüsü bu öfke ile ne yapacağını da bilemiyor. -Tanıdık geldi mi?- Ne annesinin giderek büyüyen depresyonu ile nasıl yüzleşebileceğine dair ne de "hoşlandığı çocuğun" yaşadıkları karşısında nasıl davranması gerektiğine dair bir fikri yok. Ve ne yapacağını bilmeyen öfkeli ergenlerin yolu olan zorbalığa da meylediyor arada. Her ne kadar zorbalığının dozu (şimdilik) gayet düşük olsa da, kendisine sevgi ve saflıkla yaklaşan Windy genelde en kolay kurban oluyor. Diğerleri de aptal veya cahil Rose'un gözünde, gördüğü ve bildiği her zaman yeterli bir veri oluyor onun için. Kıskançlığıyla nasıl baş edeceğini de bilmiyor ve bu onu daha çok öfkelendiriyor. Diğer genç kızlar ise "orospu ve sürtük" onun için, çünkü böylesi çok daha kolay.

Windy ise bir ayna gibi çevresindeki tüm negatifliği yansıtan Rose'un öfkesinin gayet de farkında aslında ama yönünü değiştirmeye çalışıyor sadece. Biraz Rose'a uyum sağlamaya, biraz da onun hızla uzaklaşmakta olan çocukluğunun hatırasına tutunmaya çabalıyor. Yani, arkadaşlığını kurtarabilme umuduyla da arada kum torbası olmayı kabul ediyor.

Kitabın karakterlerinden herhangi birine empati ile yaklaşmak pek kolay da değil bu arada ama ben bunu gerçekçi ve başarılı insan portrelerine bağlıyorum biraz (evet, böyle olmak zorunda olmadığının farkındayım). Kimse de ak kaşık olmadığı gibi süt de dökülmüş gibi duruyor. Ama hikaye ön yargılı düşünceleri zaman zaman cezalandırabiliyor, -veya ben çabuk yükseliyorum, o da bir olasılık!-.

Görsel tarafa elince; harika çizimlere sahip kitabımız. Yazar Mariko Tamaki'nin aynı zamanda kuzeni olan Jillian Tamaki gerçekten muazzam bir iş çıkartmış. Oturmuş bir karakter üslubu var ve daha sade çizimlerle son derece detaylı arka planların yer aldığı panelleri, panaromalar ve yakın planlar, dramatik girişler ve hikaye anlatan obje çizimleri gayet dengeli bir kombinasyonla kullanmış. Yazar ve çizeri pek araştırmadım ama cv'leride sinema ile ilgili maddeler varsa şaşırmam. Tembel çizerlik oyunlarına sapılmadığı, her panelinin sabırla ve gerçekten gerekli olduğu için kitaba eklendiği o kadar belli ki. Bayıldım kitabın görsel kısmına.

Rüzgarda titreşen mum ışığı gibi bir kitap bu biraz. Sabun köpüğünden bir balon gibi başlıyor. Nostaljiden beslenmeyi de ihmal etmiyor. Yeni açılan yazlığın hafif rutubetli kokusu neredeyse burnuma geliyordu okurken. Daha ev yeni açılmışken alelacele depodan çıkartılan, hafif pas tutmuş bisikletin tekerinin gıcırtısını hatırlattı bunca yıl sonra bana. Ve güneşe bakıp gözlerimi kapatınca hatırladığım bir sürü zihin fotoğrafını. Ama devam ettikçe fark ediyorsunuz ki, o sabun köpüğünden yansıyan yerlerdeki çamurlar varmış bir de... Oysa hiç öyle gelmemişte ilk okuduğumda. Acaba yaşlanmak böyle bir şey mi? Ve kendime sordurdu; Acaba, benim kendi çocukluk hezeyanlarında kaybolduğum zamanlarda, tüm dünyayı ya hiç umursamadığım ya da öfkeli bir perdenin ardından algıladığım o yıllarda, asla fark edemediğim neler olup bitti burnumun ucunda?

Kitap Kayıp Kıta tarafından çevrilmiş ve kısa süre sonra Türkçe olarak da rafta olacak. Maalesef Türkçe baskıya dair hiç fikrim yok, orası sizde artık Madalyoncular! Bence ortalamanın üstünde kalan bir kitaptı. Tavsiye eder miyim? Her ÇR severe değil. Ama eğer büyük bir hikaye beklentiniz yoksa, gerçek hayatın boktanlığının bir çocuğun gözüne nasıl göründüğü ilginizi çekiyorsa neden olmasın?


edit: Ay burada puanlama olmadığını unuttum 3.5/5 puanım. Goodreads'e de atıyorum aynı incelemeyi

[Volrath]

çıkmış. bir de adları Kayıp Kıta, instagram adreslerini öyle almışlar sadece.

[Nightrain]

D&R ve Idefix'te satışa çıkmış.

[TKnKT]

    Sn. battlehammer'ın aktardıklarını tekrara düşmeden ekleyebileceğim çok da bir şey yok. Zaten kendisi söylenebilecek her şeyi söylemiş. Sadece This One Summer ne kadar kitabı yansıtan bir isimlendirme ise, Özel Bir Yaz o kadar vadettiğini karşılamayan bir başlık seçimi olmuş.

[battlehammer]

Sadece This One Summer ne kadar kitabı yansıtan bir isimlendirme ise, Özel Bir Yaz o kadar vadettiğini karşılamayan bir başlık seçimi olmuş.

Bence de, ben çeviriyor olsaydım "Öyle bir Yaz..." yapmayı düşünürdüm. Kitabın odağı, derdi, tüm vurgusu öylesine geçip giden zamanda, bizim pek az fark ederek geçirdiğimiz zamanda aslında bir dolu şeyin olup bitiyor oluşu ve buna rağmen yine de aynı şekilde zamanın geçip gitmesi. Kitabın Türkçe ismine bakınca ister istemez "Oha hiç anlamamış," diyor insan.

[Volrath]

Bana isim çevirisi yanlış gibi gelmedi, ergenlik çağındaki baş karakterin hayatında ilk kez yaşadığı bir sürü olayın geçtiği bir yaz anlatılıyor sonuçta.