Abdülcanbaz Geri Dönüyor

Başlatan darkwood, 23 Kasım, 2010, 18:29:34

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

yunusmeyra

bir de turhan selçuk'u anlatan cemal süreya'yı dinleyelim:
Cemal Süreya, Turhan Selçuk'u anlattı
Turhan Selçuk'un sanatta 60. yılında basılan 'Önce Çizgi Vardı... "çizgide 60.yıl"' adlı derleme kitabında Cemal Süreya, Turhan Selçuk'u anlattı.
Cemal Süreya
Her sanatçı kendisine sağlam bir dil kurmak zorundadır. Çizgiye dayanan karikatürde bunun daha da gerekli bulunduğunu söylemek fazla olacak. Turhan tam anlamıyla kurmuştur dilini. Bu bakımdan gerçek ve soylu bir sanatçıdır. Hatta Türk karikatür geleneği Turhan'ın kurduğu dille başlamaktadır, diyebiliriz. Turhan'da ide, çizgiden önce gelir. Önce ide belirir, sonra çizginin genel konumuna yer hazırlar, sonra da çizgi güvenli bir şekilde gelir, zaten bildiği ve hiç yabancılık çekmeyeceği bu yere kurulur. İlişkiler ve durumlar önemlidir onda. Siyasal karikatürlerinde de siyasal olmayan karikatürlerinde de böyledir. Bu yüzden çizdiği kişiler evrensel ve matematik bir insanın ortalama profilini taşırlar. îşaretleşmişlerdir hatta. Kapıcının yüzü bekârın yüzüne, onun vücudu da şoförün vücuduna benzeyebilir. Bu, Turhan'ın bir kusuru değil, bir özelliğidir. Hatta Turhan'ın sanatını bu noktadan girerek açıklamak yararlar sağlar. Çünkü onun karikatürlerinde herhangi bir insanın değil, insanî bir durumun betimlenmesi ya da ırgalanması söz konusudur.
Tabureye çökmüş, bağdaş kurmuş köylünün yüzü önemli değildir. Turhan'ın yerselli-ğini de ayrımlarını da bağdaş kurma işleminde arayacaksınız. Dış biçimde çok yerleşik davranışı, şekerleşmiş kuralı işliyor çünkü. Bugün birçok başarılı karikatürist var yurdumuzda. Bunların, bireyin hiçliğinden güzel olanakları çıkaran birçoğu, dış biçim olarak Turhan'dan daha yersel tipleri yakalayabilmektedirler. Ancak davranışta ve ilişkide yer-selliği en iyi koruyan sanatçı Turhan'dır. Bu nokta çok önemli galiba. Turhan evrensel insan profilini öyle bir nesneye koşullandırıyor ki, sonuçta yüzde yüz bir yersel portre elde ediyor. Önce ide, sonra insan, sonra da o nesne... Ve insanla nesnenin ilişkisi başladığı andan itibaren, idenin egemenliği bitiyor, sadece bu ikisi arasındaki ilişkinin olanakları işlemeye başlıyor. Çizginin egemen durumu da burda başlıyor. Ondan sonra karikatür kendi kendini çiziyor. Bunun için de her yapıtında, her yapıtının iç ekonomisinde önce klasik bir oynaklık bulabiliyoruz.
Turhan'ın düşünür yönü üstünde çok duruldu. Değişen Türkiye'deki kavgacı yönü, devrimci düşünce açısından işlevi birçok yazarlarca belirtildi. Bu bakımdan biz burada daha çok yapının estetik bağlantıları üstünde konuşmakla yetiniyoruz.
Meksika'da at yoktu eskiden, İnkalar da at nedir görmemişlerdi hiç. İspanyollar ise Meksika'ya ilk baskınlarını at üstünde yaptılar. Bu sırada tuhaf bir şey oldu. İnkalar at üstündeki İspanyolun attan ayrı bir varlık olduğunu, kendileri gibi bir insan olduğunu anlamadılar önce. Attan İspanyoldan meydana gelen yeni biryaratıkmış gibi sandılar. İki başlı, altı ayaklı, iki elli, bir kafasıyla konuşurken, bir kafasıyla kişneyen bu canavardan çok korktular. Bazen iki parçaya ayrılabilen, iki parçası da koşan, sonra birleşen böylesi bir varlığa teslim olmaktan başka çare yoktu. Teslim oldular.
İyice bakarsak, Turhan'ın karikatürlerinde attan İspanyoldan meydana gelen bir durumun değişimleri, olabilirlikleri, çözümleri var. Atı ve İspanyolu tek tek değil de, attan İspanyoldan meydana gelen yeni bir birimmiş gibi sunmak eğilimi ya da geleneği. Gökdelenin yanma servirevan bir Amerikalıyı dikerken, ağanın karnına kubbe yaptırırken bunun ilk örneğini verir. İdeden hareket etmesi ve insanla evrenin dış yapısı arasında paralellikler araması onu her zaman bir karşlaştırma işlemine itmiştir. Bir şey mutlaka bir şeye göre konumunu alır, daldaki ağaçlar yerdeki yapraklara göredir. Steinbergde böyle değildir oysa. Steinberg, simetri düşüncesine yan çizdiğinden, eşyanın ve insanın çelişiğine ulaşır. Bu yüzden hem sanatının alanı daha genişlemiş, hem de evrene sevgiyle bakabilme olanağını kazanmıştır. Turhan için bu bir eksiklik midir acaba?
Daumier'den sonraki dönemde karikatür sanatının büyük ustası Steinberg ideden hareket etmediği halde rasyonalist ve teknik dünyanın eleştirisini yapar sonuçta.
Grosz da öyledir. Ne var ki Grosz insanı daha çıplak, daha sert bir davranışla karşıladığı halde, Steinberg rahat bir sevecenlikle eğilir ona. Turhan'ın çizgilerindeki yargı keskinliği bu bakımdan Grosz'un davranışına daha yakındır. Çirkinin acı ve tedirgin edici şiirini akıtır. Chaval'm çağrışımcı çalışmasına ilgi duyduğu da anlaşılıyor. Yaşıtlarından ise Roland Searle'i sevdiği belli. Gerçi Roland Searle çok ayrı özellikleri olan bir sanatçı, ama Turhan'ın özellikle siyasal olmayan yapıtlarmdaki çıkış nokta-si, öykünün belirişi, Roland Searle'in tutumuyla aynı düzeyde.
Siyasal olmayan yapıtlarında zaman zaman Turhan'ın us dışına dadanmak istediğini görüyoruz. Baştan sona kendi kendini çizen bir karikatürün, çizgide mizahın olanaklarını deniyor. Çizgi artık bir araç olmaktan çıkıyor da bir ortam oluyor sanki. Komik öğenin ötelerine kaydı sanıyorsunuz. Yine de tam us dışı çalışmalar diyemeyiz bunlara. Çünkü mutlaka bir siyah beyaz, mutlaka bir karşılaştırma işlemi, mutlaka bir simetri oluyor derinde. İdenin önceliği ve egemenliği bütün bağlantılarda korunuyor. Yine de gerçeğin dış yapısındaki yerleşik mantığa tutunuyor, o yapıda incelikleri sunuyor Turhan. Böyle olması onun sanatının yararınadır diyorum. Çünkü yapıtmdaki tutarlığı hiç yitir-memiş oluyor. Çıkış noktasını kalkındıran, zenginleştiren bir araştırmacı kimliği kazanıyor. Oysa karikatüristlerimizin çoğunda baştan sona giden böyle bir tutarlıkyok.

Kaynak: Şapkam Dolu Çiçekle
"Önce Çizgi Vardı... "çizgide 60.yıl" kitabından...
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

yunusmeyra

turhan selçuk ve çocukluğu:
"31 Temmuz 1922'de, Milas'ta ailenin üçüncü oğlu olarak doğar Turhan Selçuk. Babası Kasım Bey; Şark cephesinde savaşmış, Uşak cephesinde İstiklal Savaşı'na katılmış bir subaydır. Çocukluğu Anadolu'yu dolaşarak geçer. Turhan Selçuk üç yaşındayken aileye İlhan Selçuk katılır. Hiç ayrılmazlar bu tarihten sonra. 
Farklı bir çocuktur. Annesi, 1932 yılında tuttuğu günlüğe şunları yazar oğlu için:
"Bu çocuğu frenlemek icap ediyor, hem de her zaman... Ama o kadar zeki ve çalışkan ki, onu affetmeye hep meyilim vardır. Sınıfının birincisidir, tarihi çok iyi bilir, su gibi. Kendine güveni tamdır. Boyuna 'Ben bilirim, ben yaparım' diyor. Babası veya ben kulaklarını çekiştirdiğimiz zaman kızar, 'Kaçarım, bir daha gelmem, böyle mi çocuk yola getirilir?' diyor."
Anne Hikmet Hanım'ın etkisi büyüktür Turhan Selçuk üzerinde. Henüz 4 yaşında, annesinin çizdiği çiçek desenlerine özenerek başlar çizmeye... Bir daha da bırakmaz. "
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
yaşar kemal ve suat yalaz ise bir anmada şöyle demişler:
"Yaşar Kemal çizginin büyük ustasını şöyle betimlemişti: Turhan Selçuk Yüzyılımızın olağan üstü macerasıdır."
bir çizgi romanın türk toplumuna nasıl ulaştığını  ve yankısını bulduğunu tufan türenç ,turhan selçuk'u anma gecesinde anlatıyor:"İlhan Selçuk arabasıyla gazeteye gelirken polis çevirir. Ehliyet, ruhsat ister. Belgeleri inceledikten sonra "Sen Abdülcanbaz'ın nesi olursun?" diye sorar. İlhan Selçuk, "ben Abdülcanbaz'ı çizen Turhan'ın kardeşiyim" yanıtını verir. Polis "İyi o zaman, ben Abdülcanbaz'ın akrabalarına saygı duyarım" der.
ve ünlü bir çizgi romancımız suat yalaz:" "Turhan Selçuk'u resim sanatının ustalarından Bernard Buffet'ye benzetirim. Buffet Güney Fransa'da bir malikânede yaşardı, varlık içindeydi, Turhan'ın ise Türkiye şartlarında yeterince değeri bilinemedi. Onun yapıtlarının değeri Avrupa'da daha çok bilindi. Bizim kuşağın Türkiye'ye karşı sorumluluk duygusu ağır basıyordu. Akıntıya kürek çektik. Abdülcanbaz çizgi roman olarak benim Karaoğlan'dan iki yıl eskidir. İkisi de yarım yüzyıllık çizgi romandı. Turhan'ın duygusal ve masum yanları vardı."
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

yunusmeyra

bir de sahaflarda bulunabilen "güldiken" dergisi turhan selçuk ve abdiülcanbaz üzerine kaynakça ve bolca makale sunuyor:
Güldiken 5 : Turhan Selçuk Turhan Selçuk Özel Sayısı Güldiken.
Turhan Selçuk Portresi Ara Güler
Karikatürler Turhan Selçuk
Turhan Selçuk Portresi Necati Abacı
Turhan Selçuk Yunus Koray
Karikatür Turhan Selçuk
Mizahın Evrimi ve Karikatür Selahattin Hilav
Turhan Selçuk Portresi Şahin Kaygun
Notlar... Hikmet Selçuk
Turhan... İlhan Selçuk
Turhan Selçuk Portresi Lütfü Özkök
Turhan Selçuk ya da Bir Büyücü Yaşar Kemal
Grafik ve Turhan Selçuk Ferit Öngören
Turhan Selçuk'un Şipşak Portresi Enis Batur
Bir Tebessüm İçin... Ünsal Oskay
Kendidir, Kendinin Ustası Mengü Ertel
Turhan Çizgisi Sezer Tansuğ
Karikaturhan Kaya Özsezgin
Attan İspanyoldan Cemal Süreya
Turhan Selçuk Portresi Fethi İzan
Abdülcanbaz/ "Baylar ve Bayanlar"dan Turhan Selçuk
Turhan Selçuk Üzerine Kenar Notları Ahmet Oktay
Abdülcanbaz'la Geçmiş ve Gelecekte Orhan Koloğlu
Abdülcanbaz Afişi Turhan Selçuk
Turhan Selçuk ya da Çizgiyle Yolculuk Mehmet Ergüven
Korkunuz Abdülcanbaz'dan Server Tanilli
Abdülcanbaz Afişi Turhan Selçuk
Karikatür Turgay Karadağ
Çizgili Yazılar: Turhan Selçuk Haslet Soyöz
Çizgi Dışı Semih Gümüş
Benzersiz Bir Karikatür Dehası Turhan Selçuk Ohannes Şaşkal
Orak-Çekiçli Ayı mı? Turhan mı? Semih Poroy
Büyülü Altın Üçgen Turgut Çeviker
Cemil Cem Portresi Feyhaman Duran
Cemal Nadir Portresi
Turhan Selçuk Portresi İsa Çelik
Turhan Selçuk'a Mektuplar Prof. Fahri Ecevit, Yusuf Ziya Ortaç, Anesti Nova, Talat S. Halman, Samim Kocagöz, Yalın Tolga, Kemal Türkler, Sadi Kocabaş, Tan Oral, Mübeccel Kayhan, Mikhail Kuzmin, Burhan Solukçu, Dr.Talat Tuncer, Zülfikar Ortaç, Atilla Ortaç, Suat Yalaz, İsmail Cem, Hıfzı Topuz, Bülent Ecevit, Selman Uslu, Nevit Kodallı, Costa Gavras, M.Y., Hamdi Tülü, Doç.Dr. A.E., Kâmran İnan, Rahmi Koç
Turhan Selçuk İçin Çizgi Portreler Allan Reeve, Suat Yalaz, Turhan Selçuk, Eflatun Nuri Erkoç, Abdi İpekçi, Pim, Paul Polon, Ali Ulvi Ersoy, Sine, Gibo, Solo, Mustafa Hussien, Hunt Emerson
Turhan Selçuk Albümü
Turhan Selçuk Kronolojisi
Turhan Selçuk Kaynakçası Hazırlayan: Turgut Çeviker
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR