Hayal Kahvem'den Zagor Hikayeleri

Başlatan Hayal Kahvem, 01 Ocak, 2011, 19:10:37

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Hayal Kahvem

Karambita Darkwood,

Yeminle derste hep aklıma Zagor maceraları geldi. Misal karlı ve dik dağı aşmak herkese zor hatta hayali göründü.
Benim  ise derste Zagor'un böyle bir macerası gözümde canlandı.
Beyaz Öfke!

Hemen, Hey! Ben bu dağı aşarım  diye aklımdan geçirdim. 

Nasıl yapacağımı elbette Zagor okuduğum için ben bilirim.  :D


Hayal Kahvem


Bütün yazlar geride kaldı. Elde var Eylül  :)




Hayal Kahvem


  - ÇOK İYİSİNİZ... HERKESE EL UZATIYORSUNUZ!
- HA HA HA! ELİMDEN GELENİ YAPIYORUM AMA NE DE OLSA BEN BİR AZİZ    DEĞİLİM!



not: az önce zagor'un  denizde dehşet adlı eğlenceli bir macerasını okuyordum. 
bir kadının tatlı sözleri  karşısında zagor'un yüzündeki ifade nasıl ama? mahcup mu olmuş ne? ha ha ha! bayıldım...
nasıl özlemişim anlatamam. hemen bir karesini aşırıp,  altın madalyon'a koydum ;)

Hayal Kahvem


Öğrencilik dönemimde, kitap okumayı, hikaye dinlemeyi seven  bencileyin biri için cezbedici olması gerekirken, en sevmediğim ders Tarih'ti.  Tarih dersinden ikmale bile kaldım yani öyle söyleyeyim. İttire kaktıra bitirdim.  Aradan yıllar geçti. Son zamanlarda, İnsanlık Tarihi, Uygarlık Tarihi, Dinler Tarihi'ni  tuhaf bir şekilde  merak eder oldum. İlk uygarlıklar hangileri? Bu uygarlıklar nerelerde kurulmuş?  Anladığım kadarıyla ilk uygarlıklar  Çin, Hint, Mezopotamya Uygarlıkları'ymış.

Bu ilk uygarlıklar hakkında okumaya başladım. Binlerce kasırga aşkına!  Dünyanın bambaşka yerlerindeki bu uygarlıklarda, tarihin evrimsel süreci çok benzer gelişmiş. Misal,  bu üç bölgede  "yazı" eş zamanda ortaya ortaya çıkmış. Geometride, astrolojide, aritmetikte önemli çalışmalar gerçekleştirilmiş. İyi de, bu üç  bölgenin ne özelliği var?

Çin Uygarlığı, Sarı ve Gökırmak çevresinde, Hint Uygarlığı İndus Nehri dolaylarında, Mısır Uygarlığı Nil Nehri, Mezopotamya Uygarlıkları ise Dicle ile Fırat nehirlerinin arasında kurulmuş. Eş zamanlarda tarıma geçmişler, hayvanları evcilleştirmişler, kuyu kazmışlar, kanal sistemleri geliştirmişler, yamaçlara set çekmişler, örgütlenmeye, ticarete başlamışlar, ibadethaneler inşaa etmişler, ilkel sallarla nehir taşımacılığını öğrenmişler, daha neler neler...

Hey!.. Bunların hepiciği  nehir çevresinde yerleşen uygarlıklar vallahi... Sülalemin bütün bıyıklıları adına!  Yoksa... Topografik yapı insan zihnini geliştiren önemli bir etmen mi?

Hımm... Merakları muhtelif, ilgisi dağınık biriyim. Nehir deyince, Tarih dersini unuttum. Aklıma Zagor'u getirdim.  Acaba Zagor'un en yakın arkadaşı Doc'la oynadıkları "nehirde yüzen kütük üzerinde birbirini devirmece oyunu", nehir çevresinde gelişen bu ilk uygarlıklardan kalma bir oyun mu:)  :)




antiochia

Devamında da Çiko'nun oynadığı oyun da çok güzeldi..

Hayal Kahvem

Bir Zamanlar Fırtınalar Estirirdi. Eskisi Gibi Değil, Şimdi Değişti.  :)


Derenin öbür kıyısında, ben, artık büsbütün başka bir adamdım. O gün bugündür, kendimi toplayamadım. Dereyi atlarken, sanki içimden ağır bir şey yuvarlanıp düştü. Öyle bir şey ki, on dakika öncesine kadar, ben onu kalbimin üstünde veya kafamın içinde, bir demir gülle gibi taşıyordum. İşte bu, yuvarlanıp düştü. Şimdi, hafifim. O kadar hafifim ki kolumu bir kanat gibi kımıldatsam havaya uçabilirim. İnsanın gönlü ne tuhaf Günün birinde, kavak ağaçları arasından, bir genç kızın gülümsemesi, bir derecik, bir atlayış. Her şey değişiyor. Ortada, biraz önceki adamdan eser kalmıyor.

Nereye gitti, o adam ne oldu? Eriyip gidiverdi mi? Ve onun yerine gelen bu adam kimdir? Nedir?

Kendi kendime, aşık olduğumu itiraf etsem çok gülünç bir şey yapmış olurum. Yaşım otuzu geçti. Ben beladan artakalmış bir adamım.

yakup kadri karaosmanoğlu/yaban



Hayal Kahvem


Yeni bir müşterimin sigorta teklifini muvaffakiyetle tertip etmiştim. Bir nebze olsun nefeslenmek niyetindeydim. Kahve molası münasebetiyle işten başımı kaldırıp, yan dolabın üzerinde dizim dizim sıralanmış çizgi romanlarıma gözüm takılınca... Ah! O anda yüreğimin cız ettiğini hissettim. ZAGOOR!.. Binlerce kasırga aşkına!

Demek akrepler yelkovanları kovalayıvermişti. Şu hayat dediğimiz muamma, muhtelif okus pokuslarıyla beni meşgul edivermişti. Sülalemin bütün bıyıklıları adına! Aylardır tek kare Zagor'a göz gezdirmemiştim.

En son vedalaşmamızı  bile hatırlayamayınca, anında çark ettim. Onca ayrılıktan sonra... Zagor... Merhaba!

darkwood

Zagor'a veda etmek hiçte o kadar kolay değil tabi. Arada bir değişiklik arar hoşçakal deyip,
sonunda küpçü dükkanına döneriz.

Forumdan da belli değil mi ?

Darkwood Sakinleri..

Hayal Kahvem


Her şey ne kadar hızlı
Her şey ne çok


Oturup ince şeyler düşünmek için vakit yok


En son ne zaman baktın gökyüzüne? 



Ne zaman geldin göz göze birisiyle?

Hayal Kahvem


Bilenler bilir  Zagorseverim.
Çayımı hüpletirken,
Zagor'un Ruhların Dansı  macerasına gömülüvereyim...



Hayal Kahvem


Zagor'un Kaptan Fishleg'in Hayaletleri adlı çizgi romanını okuyordum.
Tam bu kareye geldiğimde durdum.
Büyülenmiştim sanki...
Zagor'un gözlerinin içine içine bakıyordum.
"Buraya son günlerde hiç geldin mi?" diye sorduğunu duydum.
İşaret parmağımla kendimi gösteriverdim.
En şaşkın halimle,
"Beeen miiiii?
Yooo! Burası neresi ki?
Yoksa Darkwood mu?" deyiverdim:)


GERÇEKTEEENN!

pizagor

Böylesi içine girerek, böylesi yaşayarak çizgiroman okumak! İmrendim hakikaten!
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


Hayal Kahvem

Binlerce kasırga aşkına! Neler olmuş buralarda  ??? :) :D

Dr.ArAmAS

Zagor hikayelerinde sevgili darkwood adı geçmezse olmaz 😊Kendisinin doğum günü bugün..duyurulur ..ahhh yaaakkkk 🎂

karlıova

Çok güzel bir başlıkmış bu yeni denk geldim. Çocukluğumuzun Zagor'unu günümüz kontekstinde bir bayan perspektifinden okumak ilginç. 70-80li yıllarda çizgi roman okurları genelde erkekti. Daha çok fumetti yayınlanırdı zaten. Kızlar daha çok cep foto roman alırlardı ablalarından görüp.

Umarım Hayal Kahvem yazılara devam eder, başlık canlanır.