200 bin TL ile çizgiroman için ne yapardınız?

Başlatan kalidor, 10 Şubat, 2011, 00:53:42

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

kalidor

Sevgili forum sakinleri kafamı kurcalayan bir mesela var. Mesela Mısır'da yaşayan ve şimdiye kadar adını sanını duymadığınız büyük amcanız vefat ediyor ve size sadece çizgiroman için(!) harcamak üzere 200 bin TL bırakıyor. Bu parayla yayınevi kurup birkaç çizgiroman telifi alıp hayrına veya karına çizgiroman yayıncılığına mı girişirdiniz yoksa İstiklal'in ortasında dev bir çizgiroman mağazası mı açardınız? Bu para da yetmeyebilir tabi... Hangi çizgiromanları yayınlamak veya satmak isterdiniz? Ben şahsen güzel bir Conan serisi bulup 1 milyon adet bastırıp 1 TL'ya satıp sonra da batabilirdim. Ama en az 100 yıl o Conanlar bütün sahaflarda gezinir durur, yer gök Conan olurdu :D
Crom! Ölüleri Say...

Tarkan Kurt

Ben İzmir Alsancak'ta bir çizgiroman evi açardım. Türkiye'nin en modern ve büyük çizgiroman satış mağazasını kurardım. Belki de hiç bir şey yapmaz ömür boyu tüm çizgi roman ihtiyacımı Mısırlı akrabamdan kalan bu para ile karşılardım. ;D

kedidiro

   ben manisa'nın en işlek meydanın da ( 8'in orda) bir çizgi roman dükkanı açıp ülkede yayınlanan periyodik veya tek basım tüm çizgi romanları bulundururdum...kısa vadede hiç para kazanamayacağım kesin ama uzun vadede ülkemin çizgi roman okur sayısını kesinlikle arttirmış olurdum ki çizgi roman sanatına yapılmış çok büyük bir hizmet olurdu bu...ben manisa dedim siz trabzon, aydın, diyarbakır, malatya, antalya veya zonguldak diyebilirsiniz...hepsi aynı kapıya çıkar...mısırlı amca da mirasının doğru kullanıldığını görür de ruhu şad olur

ferzan

    Offf...Çok sıkıntılı bir soru...Çoğu kez hayalini kurup,hayalde bile altından kalkamadığım birşey:)
    Öncelikle bana 200.000tl yetmezdi...Yat-kat alacağımdan değil,sadece çizgiroman için konuşuyorum...200.000tl'yi katlamanın yollarını arardım...Hayal bu ya,katladım miktarı...Öncelikle dağıtım sorunu üzerine yoğunlaşır,mevcut yayıncıları da ana finansör sıfatımla tek bayrak altında toparlardım...Kesmezse eğer (ki biliyorum,kesmeyecek),karun kadar da zengin olmuş,paraya para demiyorsam,kendi dağıtım firmamı,kendi yayınevimi,kendi stüdyomu,kendi kadromu kurardım...Yurdun çeşitli yerlerinde (başlangıç için) önemli kütüphaneler kurardım...Çizgiroman,dergi,kitap,dişe dokunur türdeki tüm eserler adına...Hatta film,oyun ve figür de dahil...Baktım ki,mevcut anaparayı bile harcamama gerek yok,sırf faizden bile gül gibi geçiniyorum tüm planlarımla beraber,o zaman büyük plana geçerdim...
    Yurt dışına çalışan ne kadar usta çizerimiz varsa,gelin abiler derdim,size dolgun aylıklar,oralara iş yaparken,bir yandan buralara da işler yapın,artık evinizdesiniz...Yarım senenize mal olacak bir albüm için size 1000tl gibi bir rakam teklif etmeyecek bundan sonra kimse size derdim(yanlış anlaşılmasın,yayınevlerinin değil,şartların acımasızlığı bu rakam...zaten mevcut tüm yayıncılara helalinden epey bir yardımda bulunurdum ki,onlar da yerli çizer avına çıkabilsin)...Paramız var ya nasıl olsa,üretim ve kaliteye yönelik pek çok girişim ardından günlük (gazete misali) çizgiroman yayıncılığı olsun,haftalık olsun,aylık olsun,ister fumetti olsun,ister frankofon,isterse jüpiter ekolünden olsun,yayına doyururdum...Nasıl olsa faziden yiyorum ya,sıfır zarar,1-1.5 tlye veriverirdim...Merkez ya da şubelerden alışveriş edenlere elden verirdim...Bedava olarak...Çizgiroman kafe ya da bar tarzı yerler olurdu..Ne bileyim,Marv'ın ya da Blueberry'nin size servis yaptığını düşünün...Benzer fiziki özellikteki yurttaşları bulur,onlara da iş sağlamış olurdum...Hatta dağıtımdan tutun da,teknik işlere,firmalarımızın ihtiyacı olan olanca adamı da işsiz güçsüz tayfasından seçer,hatta mahalle aralarındaki serseri güruhlarının da olumlu yönde beynini yıkayarak bu ortama sokar,yetmezmiş gibi bir de aylığa bağlardım...Çiçek gibi olurdu tüm mahalleler...Ne oldu böylece,işsizliğin azalmasına ufak bir katkıda bulunurken,okuma artışında da eş oranı yakalardık...Paramız dipsiz kuyudan fışkırıyor adeta...Dururmuyuz hiç...Mevcut basın kuruluşlarına da bazı mütevazi fikirlerimizi dayatır,gazete çizgiromanlarına yeniden yer vermelerini sağlardım...Leman-L-manyak-Penguen-Uykusuz gibi dergilere de gerekli desteğimi erir,çizgiromana yatkın bir avuç çizerlerinin de serbest üretime girmeleri için elimden geleni yapardım...
    Baktık herşey güllük gülistanlık...Dağıtım da biziz,firma da,yayıncı da,şube başları da,mekan işletmecileri de biziz...Bir okul yakışırdı...Başlangıç için bir okul tabi...Çizgiroman eğitimi üzerine,sinema,konsept tasarım,illustrasyon ve senaryo eğitimi üzerine kurulu bir okul...Çekirdekten yetişsin gençler,bizim gibi kafa karışıklığı kurbanı olup mezuniyet arifesinde ne yapacağım ben demesinler diye...Tüm bunlar olurken,ortalığın koca bir çöp yığınıyla dolmaması için,kalite adına bir de seçici kurul oluştururdum...Yapmaları gereken tek işin,tüm gün yerli ya da yabancı üretimleri okuyup değerlendirmeye almaları olurdu...Dolgun bir aylıkla yine:).Bu kurulda da kah bu forumdan,kah diğer platformlardan,kah genç-yaşlı profesyonel üreticilerden oluştururdum...Affedin beni ama,herşeyi kontrol etmek için başa ben geçmek isterim...Biraz despot bir yapıya sahip olmakla birlikte,şeker gibi lider olur,herkesi memnun etmeye çalışırken,olası aksilikleri de şiddetle ortadan kaldırararak,30'uma gelmeden saçlarımı ağartır,kendimi de altyapı olarak gelişmiş ama asıl işi olması gereken yazar-çizer adaylığına hiç zaman ayıramamış bir mazlum olarak bunalımlara girerdim...Ülkesinde çizgiromanın kalkınması adına kendini yakmış biri olurdum...:)
    ''Sencer Bey,bırakın artık kitap resimlemeyi,bundan sonra bize lazımsınız...''
    ''Sayın Gönülay,saklandığınız yerden çıkın lütfen,size 3-5 bin tl'lik avans,sadece taslaklar gelesiye kadar...''
    ''Sayın Yalaz,acilen tüm eserlerinizin telifini bana devrediyorsunuz,buyrun bu da 7 göbek soyunuzu karun gibi yaşatmaya yetecek kadar bol sıfırlı çekiniz..Artık popülaritenizi geri kazanmak uğruna bir zahmet harcatmayın kendinizi de,eserlerinizi de...Şimdi emin ellerdeler...''
    ''Ersin Burak Bey,bir süredir uğraşmakta olduğunuz Gılgamış'a sponsor olabilirim,eğer isterseniz...''
...ve daha niceleri...
    Çok sereserpe anlattım ama,emin olun,böyle bir durumda sadece mantık ve plan üzerine bir yıla yakın bir zaman harcayabilirim...Gerekli bağlantılardı,görüşmelerdi,şuydu,buydu derken tabii...Hani,tam olarak yukarıda yazdıklarım gibi uçuk olmasa da,edebiyle,adabıyla,var olanı koruyup kollayıp,bir de alternatif olarak hizmet vermek adına...Çok dolu olduğum ve zaman zaman miktarı hayal ederek,mevcut parayı nasıl işletir,sonrasında hangi adımları atar da tüm bunları gerçekleştiririm diye düşündüğüm bir mevzudur bu...Aklımı kaybedecek gibi olurum:)
    Umarım böyle birşey olmaz da,çizgiroman alemi de geri dönüşü olmayan tehlikeli bir canavar yaratmış olmaz...Zira bu kafayla,çizgiromanı zirveye çıkardıktan sonra,çizgiromanın sonunu getirecek adam da olabilirim...Allah muhafaza...
    Bir hayalde bile bu denli hırslanmışsam,gerçeği kimbilir ne korkunç olurdu...Unutalım tüm bunları en iyisi...:)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Lami Tiryaki

Valla Altın Madalyon'da bu kadar idealist kişi olması insanı mutlu ediyor. Şu para hakikaten olsaymış keşke. O para benim olsaydı ne yapardım? Sanırım biraz daha kişisel bir yatırıma harcardım. Bir çizgi roman müzesi kurar bulabildiğim tüm eski yeni örnekleri ikişer adet koyardım. Girişte alacağım minik bir parayla çıkan yeni yayınları müzeye kazandırırdım. Müzenin bir tarafı kitap kafe olur, birinci örnekleri okumak isteyenler ücretsiz faydalanırdı. İkinci örnekleri de sergilemek üzere saklardım. Kitap kafeye girebilmenin ön şartı olarak müze ziyaretini koyardım. Ayrıca öldüğümde de şahsi koleksiyonumu müzenin özel bir yerine koydurtur ilelebet yaşatırdım.

Selamlar
Lami

pizagor

Bu sıralar değiştirmeyi planladığım evimin olmazsa olmaz satınalma kriterini dublekse çevirir (ekstradan 100 - 150 bin, burası İstanbul, paranın bereketi kalmadı bile), o üstteki kocaman odayı - katı sadece çizgiromanlara ayırır, burayı onbinlerce çizgiroman alacak şekilde, son derece dekoratif raflar - dolaplar tasarlaması için bir iç mimarla anlaşır, çizgiromanlarımın sayısını beşe ona katlar, burasını o hep hayalini kurduğum şahsi çizgiroman kütüphaneme – çizgiroman çalışma odama – çizgiroman cennetime çevirirdim.

Konu çizgiroman olduğunda bir miktar bencil davranıyorum, farkındayım :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


Saint2

Türkiye'nin en büyük çizgiroman mağazasını açardım. Yayıncılara da paralarını peşin öderdim.
Ya da İlyas'a daha büyük mağaza açabilmesi için sonsuz vadeli kredi açardım.

Huma


pearl jam

bu hayalin daha çok paralı olanını  ;D futbol için düşünmüştüm bir süre önce. beğendiğim yazarları toplayıp ekol yaratacak bir ftbol dergisi kuruyordum  o hayalde. çizgi roman için de hayal kuracak olursam öncelikle para sınırlaması istemiyorum, hayal bu istediğim kadar harcayabilirim  :) ferzan isimli arkadaşın hayallerine ortağım bu sebeple. yalnız o suat gönülay a cimri davranmış avansı az vermiş, ben daha çok verirdim  ;D

bunun yanı sıra dünyanın en ünlü doktorlarını  gerekirse ( ki gerekir ) sınırsız paramla satın alır bu doktorların "çr okumanın çocukların zekalarını arttırdığının bilimsel olarak kanıtlandığını" anlattıkları reklam filmleri çektirir  yine sınırsız paramla bunları her gün tv de yayınlatırdım. tabi bu iddialar uydurma da olsa bilimsel verilerle desteklenecek ve bir süre sonra çr okumak diş fırçalamak gibi bir hale gelecek. tabi önceden tüm çizgi roman piyasasını geleceği görerek cüzi fiyatlara kapatmama istinaden çizgi romanın kralı olacağım ve hem sınırsız parama yeni paralar ekliyeceğim hem de tüm çr dünyası kölem olacak!! hahahaha!!

yavaş yavaş karanlık tarafa geçmeye başladım sınırsız para  ne pis bişeymiş

s.b

200.000 tl ile önce hepinize bir hafta boyunca güzel bir ziyafet çekerdim. Tabii Ramazan'dan sonra.
Geri kalan parayla ise yayınlanmasını çok istediğim başta Rom olmak üzere birkaç çizgi romanı yayınlamak isterdim.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

tommikser

Sami abiiiiim benim senin canını yerim ben Rom'u yayınlayacağım dedin ya hayal bile olsa beni mutlu ettin bu ramazanda da Allah seni mutlu etsin.İftar geldiğinde ne çabuk geldi diyesin inşallah.

s.b

Eyvallah Güneşim bitanem. Sağolasın. Allah güzel günler yaşatsın sana. Hakikaten şu Rom'a birisi bir el atsın. İlla 200.000 liramı lazım be kardeşim.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

tommikser

Valla aslında o kadar istemiyor da yayınlayacak birisi çıkmıyor sanırım.Yoksa eskisinden kolay o işler.Bu arada Sami abi nerelerdesin ne zamandır yazmıyorsun.Senden acil Tex yazısı bekliyorum.Çok özledim abi o yazılarını haberin olsun.

DAMPYR

Sami Bey bir geldi pir geldi yazılarını özlemişiz.... 8) :D :)

s.b

Ben hep buralardayım. İftar ve akşam namazından sonra buradayım inşaallah. Ezan okunuyor hayırlı iftarlar ve Ramazanlar dilerim.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN