Karaoğlan Güneş Serisi

[Tarkan Kurt]

Karaoğlan'ın 50 nci yılı dolayısıyla bazı etkinlikler düzenleneceğini Fuat Beyden (1001 Roman) öğrenmiş bulunuyoruz. Zaten bununla ilgili bir başlık açmıştık. Türk Çizgi Roman tarihinin en uzun soluklu kahramanına da 50 nci yılında böyle kutlanmak yakışır. Benim 50 nci yıl etkinlikleri içerisinde en çok ilgimi çeken Karaoğlan'ın 70 li yılların sonlarında ilk kez bütünüyle renkli olarak yayınlanan 19 sayılık Tifdruk efsane serinin hardcover olarak yayınlanacak olması oldu. Bunu heyecanla bekliyorum. Bu seri benim elimde yok. Bununla birlikte bildiğim kadarıyla tifdruk baskıyla 19 sayı yayınlanan bu seri Üstadın   Fransa'da "Kebir" adıyla çizdiği Karaoğlan öykülerinin bir kısmının basımı şeklinde olmuştu.  Fransa ölçütlerine göre çizilmiş, oldukça kısa öykülerden oluşan bir seri idi.
Bence Üstadın en başarılı serisi ise ilk sayısı güneş gazetesine ek olarak verile 16 sayfalık renkli fasiküllerden oluşan  ve 1980 lerin başında 158 sayı yayın hayatına devam eden güneş serisidir. Birçoklarına göre üstad bu seride serbestliği yakalamış ve gönlünce kendini kısıtlamadan çizmiştir.Bu dönemde erotizm ögesi de ağırlıklı olarak kendini hissettirmiştir. "Kayıp Ülke" adlı macera ile başlayan Güneş serisi biribirinden güzel maceralarla 158 sayı devam etmiştir. Bu seride 16 sayfalık fasiküllerin 12 sayfasında maceralar yayınlandığına göre yaklaşık 1900 sayfa Karaoğlan yayınlanmıştır. Bence Karaoğlan'ın 50 nci yılına en az Tifdruk baskılı seri kadar yakışacak bir seridir. Serinin tamamı 6-10 arası Hardcover, renkli kuşe kağıda baskılı ve orijinaline uygun (sansürsüz) ciltte yayınlanırsa harika tam kolleksiyonluk bir iş çıkarılmış olur. 

Not: Yazıyı yazarken Levent Cantek'in eserinden faydalandım.

[altay1944]

Karaoğlan maceraları
1.Asya Kaplanı
2.Baybora'nın Oğlu
3.Altay'dan Gelen Yiğit
4.Semerkand Casusu
5.Buzlu Çöller Tilkisi
6.Yeşil Ejder
7.Kanlı Saltanat (Uğursuz Saltanat)
8.Bizanslı Güzel Vasiliya
9.Tek Gözlü Albız
10.Asya'yı Titreten Korku
11.Samara-Şeyhin Kızı
12.Ötügen'in Üç Atlısı
13.Sarı Bayrak
14.Yavru Düşman
15.Çöl Şeytanı
16.Ölüm Yoldaşı
17.Bizanslı Zarba
18.Şeytan'ın Çakalları
19.Çayır Korsanları
20.Dokuz Tuğlu Kahraman
21.Uzun Saçlı Kahraman
22.Gökçe'nin Baykuşu
23.Cengiz Han'ın Habercisi
24.Bağan Tigin
25.Ergenekon
26.Kızıl Kule
27.Tiyen-Şan Canavarı
28.Kılıçların Gölgesinde
29.Ölüm Süvarileri
30.Uygur Güzeli
31.Sarı Büyü
32.Camoka'nın İntikamı
33.Alamut Kalesi
34.Kurt Başlı Sancak
35.Tibet Fedaisi
36.Ölüm Geçidi
37.Yeşil Gözlü Dilber
38.Kanlı Tuzak
39.Kudüs İlahesi
40.Üç Gözlü Mabut
41.Kırbaç Altında
42.Gök Han'ın Mirası
43.Kafkas Çiceği
44.Kaplan'ın Adaleti
45.Ulah Han'ın Gazabı
46.Dağlar Benimdir
47.Dağlar Benimdir 2
48.Fedailer Alayı
49.Bozkurt Gelini
50.Kara Panter
51.Kara Panter 2
52.Cengiz'in Gazabı
53.Cengiz'in Gazabı 2
54.Her Kılıç Bir Kın İçin
55.Hind Yıldızı
56.Dünyalar Hakimi
57.Dağlar Fatihi
58.Camoka'nın dönüşü
59.Deniz Ejderi
60.Düşman Uyumaz
61.Sarı Baltuk Hocanın Sırrı
62.Suruç Dağlarında
63.İnsan Avı
64.Ötügen'in Dört Atlısı
65.Acuna Bedel Oğul
66.Selçuklunun Şeref Sözü
67.Tumanbay'ın Gelini
68.Kayıp Ülke
69.Fırat'ın Sahipleri
70.Mor Kahküllü Şehzade
71.Ullimalı Kanlı Sultan
72.Çin Duvarlarında Dehşet
74.Demir Maske
75.Çakal Adamlar
76.Bir Ölümcül Oyun Bozkaşi
77.İnce Yılan Hanı
78.Kul Bakay'ın Mezarı
79.Banı Çicek
80.Ya Devlet Başa Ya Guzgun Leşe
81.Delice'nin 4 Kızı

Sadece Güneş serisi değil keşke tüm maceralar güzel bir formatta ele alınsa ...sanırım zamanı geldi.

[pizagor]

İlk sayısını Avşa'ya giderken gemide elime aldığımı hatırlıyorum. Sene 1982 miydi? Ne mutlu ki babam tüm sayılarını almış ve saklamış...

[pizagor]

Karaoğlan ile Baybora'nın yolu, İsfahan ile Rey arasındaki Urka şarına düşer. Pazar yerinde dolaşırlarken Karaoğlan'ın ayağının dibine bilinçli düşürülen para kesesi başlarına dert olur. Yine bir femme fatale kumpasıyla, kendilerini hırsızlık suçlamasıyla Urka kadısının karşısında bulurlar. Ve bu mahkeme, kahramanlarımızı geçmişe yapılan dönüşlerle Hassan Sabbah'a ve Alamut Kalesi'ne kadar götüren 'bence' vasat bir Karaoğlan öyküsünün girizgahı – sebebi olacaktır...

Kanlı Sultan isimli bu hikaye önemli bir ayrıntı da barındırır; Baybora'nın ağzından Karaoğlan'ın yaşı...

[pizagor]

Karaoğlan maceraları
1.Asya Kaplanı
2.Baybora'nın Oğlu
3.Altay'dan Gelen Yiğit
4.Semerkand Casusu
5.Buzlu Çöller Tilkisi
6.Yeşil Ejder
7.Kanlı Saltanat (Uğursuz Saltanat)
8.Bizanslı Güzel Vasiliya
9.Tek Gözlü Albız
10.Asya'yı Titreten Korku
11.Samara-Şeyhin Kızı
12.Ötügen'in Üç Atlısı
13.Sarı Bayrak
14.Yavru Düşman
15.Çöl Şeytanı
16.Ölüm Yoldaşı
17.Bizanslı Zarba
18.Şeytan'ın Çakalları
19.Çayır Korsanları
20.Dokuz Tuğlu Kahraman
21.Uzun Saçlı Kahraman
22.Gökçe'nin Baykuşu
23.Cengiz Han'ın Habercisi
24.Bağan Tigin
25.Ergenekon
26.Kızıl Kule
27.Tiyen-Şan Canavarı
28.Kılıçların Gölgesinde
29.Ölüm Süvarileri
30.Uygur Güzeli
31.Sarı Büyü
32.Camoka'nın İntikamı
33.Alamut Kalesi
34.Kurt Başlı Sancak
35.Tibet Fedaisi
36.Ölüm Geçidi
37.Yeşil Gözlü Dilber
38.Kanlı Tuzak
39.Kudüs İlahesi
40.Üç Gözlü Mabut
41.Kırbaç Altında
42.Gök Han'ın Mirası
43.Kafkas Çiceği
44.Kaplan'ın Adaleti
45.Ulah Han'ın Gazabı
46.Dağlar Benimdir
47.Dağlar Benimdir 2
48.Fedailer Alayı
49.Bozkurt Gelini
50.Kara Panter
51.Kara Panter 2
52.Cengiz'in Gazabı
53.Cengiz'in Gazabı 2
54.Her Kılıç Bir Kın İçin
55.Hind Yıldızı
56.Dünyalar Hakimi
57.Dağlar Fatihi
58.Camoka'nın dönüşü
59.Deniz Ejderi
60.Düşman Uyumaz
61.Sarı Baltuk Hocanın Sırrı
62.Suruç Dağlarında
63.İnsan Avı
64.Ötügen'in Dört Atlısı
65.Acuna Bedel Oğul
66.Selçuklunun Şeref Sözü
67.Tumanbay'ın Gelini
68.Kayıp Ülke
69.Fırat'ın Sahipleri
70.Mor Kahküllü Şehzade
71.Ullimalı Kanlı Sultan
72.Çin Duvarlarında Dehşet
74.Demir Maske
75.Çakal Adamlar
76.Bir Ölümcül Oyun Bozkaşi
77.İnce Yılan Hanı
78.Kul Bakay'ın Mezarı
79.Banı Çicek
80.Ya Devlet Başa Ya Guzgun Leşe
81.Delice'nin 4 Kızı

Sadece Güneş serisi değil keşke tüm maceralar güzel bir formatta ele alınsa ...sanırım zamanı geldi.

Güneş serisine eksiksiz ve tertemiz sahip olmama rağmen şu listeyi zamanında Leman'ın bastığı kalitede ve formatta kitaplığıma dizmek isterdim. Güneş serisini yeniden okumaya başladım, Suat Yalaz'ın çizgisi yer yer savruklaşma hissi yaratsa da hikayeciliğine şapka çıkarıyorum. Karaoğlan'ın çizgisinin ve anlatı dilinin değişimi, katettiği gelişim pek çok çizgiroman sevdalısının merak ettiği ancak temin edemediği - edemeyeceği kitaplar - fasiküller yüzünden hep eksik kalan, tatmin edilemeyen bir dürtü halinde. Lâl bu konuda iyi niyetle başlasa da eksik kaldı, formatı da çok yanlıştı. Tarkan için tekrar tekrar atılan adımlar keşke Karaoğlan için de yapılıyor olsa.

[pizagor]

Eğlenceli bir bulmaca olmuş... Kapağın orijinali Demir Maske öyküsünden...

[pizagor]

Aşkla dövüşüyor. Hırsla sevişiyor.

Çok iyi ya 

[pizagor]

İnceyılan Hanı bitti. Dönemin güncel politik altyapısına uygun, yoğun altmetinli bir hikayeydi. Şimdi sırada en sevdiğim Karaoğlan öyküsü olan Kul Bakay'ın Mezarı var...

[yunusmeyra]

öncelikle altay1944 dostumuzun yaptığı değerli derleme listesinin hakkını teslim edelim. kendisi dijital olarak taradığı karaoğlan koleksiyonunundan bir çok kitabını geçtiğimiz on yılda farklı forumlarda paylaşarak meraklılara ulaştırmış, yanlış bilinen pek çok konunun aydınlanmasını sağlayan dostlardandır.

fakat mevcut liste daha farklı bilgiler ve isimler barındırmak durumunda; hatta bazı maceralar ikinci kez fransız yayınevleri için çizilmiş ve bunlardan bir kısmı bizde sonraki yıllarda yayınlanmış, bazıları ise fransız koleksiyonlarında kalmış. tabii güneş, sabah ve yeni asır'da yayınlanan maceralar var vs.

karaoğlan'ın bazı maceralarının iki defa çizilmesi önemli: eleştiri ve notlar düşülerek listelere eklenmeyi, hatta aynı isimli maceraların yanında parantezler açılmasını gerekli kılacak ayrıntılara sahip; bir hayli farklılıklar taşıyan maceralar olmuşlar... bunları, 60. yaşını kutlamaya hazırlanan "karaoğlan efsanesi" için ele almak gerekecek heyecanla, yeniden.

İnceyılan Hanı bitti. Dönemin güncel politik altyapısına uygun, yoğun altmetinli bir hikayeydi. Şimdi sırada en sevdiğim Karaoğlan öyküsü olan Kul Bakay'ın Mezarı var...

asala terör örgütünün çok can yaktığı ve lanetle anıldığı bir dönemin peşinden ele aldığı bir çalışmasıydı usta'nın... sanırım o sırada ve sonraki yıllarda dergi yazı ve röportajlarında kısa kısa bu maceranın çizildiği döneme değinir ve hassasiyetlere de...hemen aklıma "dağlar benimdir" macerası geliyor ki, 1964 serisinin son fasiküllerinde yayınlanan bu macera "inceyılan hanı" ile aynı alt yapıya sahiptir

"kul bakay'ın mezarı" sanırım Suat Hoca'nın da özel çalışmalarından... yıllar sonra bu macera ve çizimiyle ilgili anılarına yer verdiği röportaj ve dergi yazıları da ondaki özel yerini göstermekte. fransa'da belli yaş kısıtlamasına uygun çizilen macera güneş gazetesindeki yayınında son halini almış, ancak yetişkinlerin anlayabilecek ve yorumlayabilecekleri bölümler usta(ve tabi stüdyosundaki sanatçıların katkısıyla) tarafından eklenmiş...

not: o fasikülleri bayiden alıp okuduğum kış aylarının anıları hafızamda hala canlılığını koruyor. yaşımız 14, bir çok çizgi romanın yanına "karaoğlan" efsanesini de eklediğimiz yıllar. "kul bakay'ın mezarı" macerasının o yıllardan kalan bir de küçük anısı var bende; 143. fasiküldeki okur mektupları diyelim 

[pizagor]

...
not: o fasikülleri bayiden alıp okuduğum kış aylarının anıları hafızamda hala canlılığını koruyor. yaşımız 14, bir çok çizgi romanın yanına "karaoğlan" efsanesini de eklediğimiz yıllar. "kul bakay'ın mezarı" macerasının o yıllardan kalan bir de küçük anısı var bende; 143. fasiküldeki okur mektupları diyelim 

Dünya küçük... Tam '143. sayıda bir tanıdıktan özel ulak gelmiş' diyerek verecektim bu haberi. Amma velakin geciktim

Tarihler 13 Şubat 1985...

[ferzan]

    Mektubun bittiği yerin bir alt sütununda başlayan ve sadece göndericinin adı görünen mektubun sahibi Tahir K. Aksoy da Yıldıray Çınar ile Mahmud Asrar döneminden, bugün hâlen Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Çizgi Film Animasyon Bölümü 'nde hocalık yapmaya devam eden, yıllardır seçmeli ders olarak haftada birkaç saat çizgi roman dersini programa ekletmiş olan değerli ve sıcakkanlı bir çizgi roman dostudur.

[yunusmeyra]

ferzan, karaoğlan'ın "güneş serisi"nde yayınlanan resimlerin ve "özel ulak" sayfasındaki mektupların imzalarına baktığımızda pek çok tanıdık isme rastlarız dediğin gibi... aynı şey bir başka sayfamızda konu edip görsellerini paylaştığımız "conan okuyucu mektupları" için de geçerlidir. bir bakıma 80'li yılların çocukları ve ilk gençliklerini yaşayan dostlarımız çizgi roman sevdalarının peşini bırakmamışlar, çizgi romanın ayakları üzerinde durması için çalışmışlardır. bir kısmını hepimizin tanıdığı yazarlar, çizerler, çizgi roman yayıncıları, akademisyenler dahildir bu "karaoğlan" sevdalılarına: İlyas Erkul, Levent Cantek, İlhan Yılmaz, Hakan Şaşmaz, Tahir K. Aksoy, Suat Karadağ, Eren Erimer, Özgür Ateş, Seyfi Karademir...



çizgi roman üzerine yazıları ve kitaplarıyla tanıdığımız, "karaoğlan"ı ele alan kitabın da yazarı Levent Cantek'in mektubuna verilen cevap ve bir çizimi(mektup ve çizim 1985 tarihli, kitap 2003)

[ferzan]

    6 sayı eksikle de olsa bu 158 'lik Renkli Seri 'yi ben de binbir güçlükle fasiküllü ve orijinal ciltli olarak karışık bir şekilde edinmiştim...Vazgeçilmezlerim arasında olan okur mektupları sayfasında bugün için aşina olduğumuz pek çok ismi görmüştüm...

    Yalnız bir isim vardı ki, onunla Suat Yalaz ustanın etkileşimini çok değerli bulmuştum...Bu başlığın konusu olan Güneş 158 'lik Renkli Seri 'de değil de, 1960 'larda ki 2. seri haftalık yayındaydı bahsettiğim mektuplaşma...Rahmetli usta çizer İsmail Gülgeç, ergenlik yıllarında o dönemin Karaoğlan dergisine çizimlerini göndermiş, Suat Yalaz 'dan yol yordam göstermesini istemiş...Suat Yalaz da derginin mektup sayfalarında hem Gülgeç 'in çalışmalarını yayınlamış, hem de uzun uzun işin yolunu yordamını anlatmıştı...Bununla da yetinmeyip kısa bir süre sonra Gülgeç 'i evinde ziyaret etmişti...Bilmeyen dostlarımız için rahmetli üstad İsmail Gülgeç 'in çocukluktan kalma bir hastalık dolayısıyla yürüme engelli olduğunu, eğitimine devam edemediğini, buna rağmen kendi kendini geliştirip Türk basınının çok değerli bir karikatür ve çizgi roman emekçisi olduğunun altını çizmek isterim...Yaşar Kemal 'in İnce Memed 'inin de ilk doğru düzgün çizgi roman uyarlamasını dünya standartlarında bir işçilik ve doygunlukla resimlemiş, bu çalışması Almanya 'da da yayınlanmıştı...Ömrünün son yıllarında çizdiği iki adet Başkomiser Nevzat albümü ne yazık ki ustanın gerçek bileğini ve yeteneğini yansıtmıyordu...

    İşte Suat Yalaz, kendisine gelemeyen yetenekli genç okuru için onca yoğunluğuna rağmen vakit ayırıp, üşenmeden evine kadar gidip, ona çizgi romancılığın inceliklerini anlatacak kadar değerli bir çizgi emektarı...Kendisinin benmerkezciliğini ve dillere destan egosunu her fırsatta eleştirsem de böyle çok değerli hareketlerini de asla göz ardı edemiyorum...

[ferzan]

    Bu arada, "İnceyılan Hanı" adlı macera benim en favori Karaoğlan maceralarım arasıdnadır...Çok önce başladığım ama devamını getirmediğim Karaoğlan macera incelemelerimde adeta taçlandıracağım öykülerden biridir...2002 başlarından ortalarına kadar bu macerayı Takvim Gazetesi 'nden günlük olarak takip etmiştim (maceranın 20 yıl sonra başka bir gazetede ikinci tefrika edilişiydi)...Bir sayfa eksikle de olsa o gün be gün kesip defterlere yapıştırmak suretiyle albüm yaptığım macerayı hala saklarım...Güneş Haftalık Renkli Seri 'deki edisyonu ile Tay Yayınları siyah beyaz edisyonunu da muhafaza etmekteyim halen...

    Levent Cantek 'e göre bu macera, yerli çizgi romanda gelmiş geçmiş en erotik örnekmiş...Katılmamak elde değil, zira muzır kategorilerin en kallavisinden en az 7-8 kategoriyi hakkını vererek dolduracak denli bir cinsel çeşitliliğe sahip...Bu çeşitliliğin yarısını yersiz bulsam da kalan yarısının kusursuz bir şekilde öyküye başarıyla dahil edildiğini düşünüyorum...Zaten Yalaz 'ın hikayeciliğinde okur beklentisi dolaylı bir cinselliği bol keseden verme huyu var ama bu macerada birkaç yer hariç o kadar da sırıtmıyor benim fikrimce...

    Gelelim maceraya; Karaoğlan, babası Baybora ve yoldaşları Çalık, haftalardır haber alamadıkları Balaban 'ı aramak için Güneydoğu Anadolu taraflarında iki kola ayrılırlar...Üç hafta sonra Urfa 'da buluşmak üzere sözleşirler...Aynı gün Karaoğlan 'ın yolu zangoç kılığında iki serseri ve bir de rahibe kılığında güzel bir rakkaseyle kesişir...Atını çalmak üzerelerken serserilerin hakkından gelip bir gölgede rakkasenin ifadesini alırken (!)i kızın bacağındaki garip dövmeleri fark eder...Bunların dövme olmadığını, Aramzar Zindanı 'nda yer alan mahkumlardan en önemlilerinin adı olduğunu öğrenir ve kargacık burgacık yazıların arasından Balaban 'ın adını seçer...Yolu Aramzar Zindanı 'na düşecek, Balaban ile birlikte genç bir Ermeni önderi ile Arap emiriyle yolları kesişecek, güzel Rakkase Rozalin 'in mekanı olan İnceyılan Hanı 'nda Britanyalı ve Frenk kökenli Haçlı Şövalyeleri 'nin tam ortasında kalacaktır...Ermeniler, Kürtler, Araplar, Fransızlar, İngilizler, dükler, düşesler, şövalyeler, cariyeler, rakkaseler, misyonerler ve daha nicesiyle dolu, yer yer yadırgatsa da genelinde harika bir bütünlüğe sahip olduğunu düşündüğüm sıra dışı Karaoğlan öykülerinden biri...En güzeli de öyküdeki karakter gelişimleri ve can düşmanların aynı saflara geçip birbiri için mücadele edeceği denli ölçülü ve ikna edici bir karakter gidişatına sahne olması...Biraz klişe yoldan da olsa maceranın verdiği kardeşlik mesajı da dönemin diğer eli kılıçlı Türk kahramanlarının maceralarından çok farklı bir yere koyuyor bu öyküyü...Öykünün kendi kalitesi ve dinamiği de cabası...

    Bu maceranın, forumumuzda kendi başlığına sahip olacağı gün daha detaylı bir inceleme yaparım bol görsel destek eşliğinde...

[ferzan]

Aşkla dövüşüyor. Hırsla sevişiyor.

Çok iyi ya 

    Yalnız oldum olası şu vasat anonslara bozulurum...Bence Karaoğlan 'ın gerçek kalitesine çok uzak ve genel havasına gölge düşüren kötü anonslar...Şahsen maceranın kalitesini bilmesem, bu anonstan sonra yüzüne bakmazdım...