Ken Parker Çizgi Romanmış Hadi Canım Sende!

Başlatan tommikser, 02 Mayıs, 2011, 23:07:26

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

tommikser

Bir haftadan uzun bir zamandır Ken Parker'i ilk sayısından itibaren okuyorum.Okurken şunu anladım kim çizgi roman demişse hata etmiş.

Okuduğum çizgi romanların çoğunda biraz olsun gerçekçilikten kaçış vardır.Sonuçta çizgi romanın özünde bu var.Tam gerçeğe uygun olsa bizi biraz sıkabiliyor.Birazda sanırsam olmayacak şeylerden dolayı seviyoruz çr okumayı.Ama Ken'de bu durumun olmaması ve sıkmaması çok ilginç.

Okudukça kimi zaman Dostoyevski'yi görüyorum.Neden derseniz Dostoyevski dünyada insan psikolojisini en iyi yansıtan edebiyatçılardan biri.Suç ve Ceza'da okurken bunu iliklerinizde hissedersiniz.

Ken'i okurken bazen o kadar derinlemesine psikolojik analizler varki kendimi Dostoyevski'nin romanında boğuluyormuş gibi hissediyorum.Ruhumda derin çalkantılar meydana getiriyor.

Bir okurken bakmışsınız ki kendinizi Tolstoy okurken bulmuşsunuz.Savaş ve Barış'ta insanın doğasının karışıklığı o kadar iyi anlatırki...
Savaş ve Barış savaştaki insanın duygularını o kadar iyi yansıtırki Tolstoy insan şaşırır kalır.Ken'de de bu vardır.Ken'de kızılderili ve beyaz savaşları o kadar realist bir dille anlatılıyor ki sanki savaş ve barış'ın bir sahnesi oraya tablo olarak konmuş.

Bir sayıyı okurken bakmışsınız kendinizi Jack London'un bir romanında gibi görürsünüz.Mesala Lily ve Avcı'da Ken'in soğuk ve ölümle mücadelesi o kadar iyi anlatılır ki kendiniz Ateşi Yakmak romanında bir sahneyi izlerken bulursunuz.Köpek deyip geçtiğiniz bir karakter bir anda Ken'in önüne geçer.O zamanda Tanrılar ve Köpekler'deki bir sahnede Lily'nin gözlerinizin içine baktığını hissedersiniz.Sanki o sayfada o karede size bakılmaktadır.İşte Ken budur benim için.

Kim demişse çizgi roman hata etmiş.Daha fazlasıdır o.Hayattan kaçmaya çalışırken,hayat yoluna türlü insanları ve acılarını çıkararak onu dener.Bu bedenle Ken özeldir Ken güzeldir.O kahraman olmak istemez zaten bunu da hiç dillendirmez.Ama biz onun gerçek bir kahraman olduğun biliriz.

Ölümle burun buruna geldiğinde ölebileceğini düşünürek ürpere ürpere sayfaları çeviririz.Onun ölümsüz olduğu aklımıza gelmez.O insandır bizim için.Süper değil kırılgandır.O yüzden her sayfada terginimdir.İşte bu yüzden Ken güzeldir.

Daha önce hiç okumamıştım.Sanırım 30 yaşıma kadar çizgiroman okurluğumun en büyük hatalarından biridir benim için.Belki daha erken farketseydim ruhuma kokusu daha da derin sinerdi kim bilir?

İşte bu nedenlerden çizgi roman değildir o.O benim gizli yarımın bir diğer kısmıdır.Karanlıkta kalan melankolikliğim,arayışım,çaresizliğim...

pearl jam


V

"En İyi Fumetti Serisi" oyunu Ken'e vermedin değil mi Güneş? >:(  ::)
"İstemem,eksik olsun.."

rumar80


tommikser

Sanırım o zaman okumakta geç kalmışım abi.Yoksa şimdi onu tek kalemde geçerim. :D

haysat

Ken Parker'i bende çok severim ve güneş'e katılıyorum.O süper kahraman değil sanki maceralara atıldığımız, beraber yürüdüğümüz yol arkadaşıdır.Ken Parker okurken sanki macerayı insan kendi yaşıyormuş olayların içinde gibi hisseder.  Ken yardımcı karekter gibi (veya arkadaşın gibi durur).Avcı ve Köpeği,gerçekten muhteşem bir maceradır.Bir insanın yaşamak ve ölüm arasındaki ince çizgiyi en güzel şekilde anlatır.Ve bir dosttun ne kadar önemli olduğunun altı çizilir.Bu yüzden Güneş'in söylediğ her şeye katılıyorum.Ken PARKER okumak insanda farklı bir tat bırakır ve hiç bitmesin ister insan.

HİÇBİRİNİZ ANLAMAMIŞSINIZ
BENİ SİZİN YANINIZA HAPSETMEDİLER
SİZİ BENİM YANIMA HAPSETTİLER !

pearl jam

peki ken parker a nereden başlamak lazım sizce? aslında ben büyük boy altın seriden başlamak istiyorum ama bir dönem almaya niyetlendiğimde baykuş comicsin sahibi levent bey küçük boylardan başlamamı önermişti

rumar80

   Herşeye ilk sayıdan başlamak iyidir.  ;D
  Şaka bir yana senin başlamaka istediğin büyük albümler normal sayıların bittiği yerden devam eder. Yani önce küçükler sonra büyükler  ;)

alan ford

 Ken Parker'ı çok sevmeme rağmen bende oy vermedim Engin. Yılda iki sayı yayınlanan bir kitaba oy vermek içimden gelmedi. Hani tek sayı yayınlansaydı ve en iyi tek macera dalında yarışsaydı olabilirdi belki. Ama Ken Parker'a verilmeyen oylar çoğunlukla bu düzensiz yayın periyodundandır. Yoksa yılda 6 sayı yayınlamayı becerebilse Rodeo hiç düşünmez 1. sıraya koyardım.

  Ve Güneş'e katılmadığım nokta. Ken Parker tam da Güneş'in bahsettiği nedenlerle çizgi romandır. O'nu çizgi romandan öte bir şey olarak görmek , çizgi romanın bir anlatım aracı olarak gücünü göz ardı etmek demektir.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

altay1944

Alıntı yapılan: pearljam - 03 Mayıs, 2011, 00:31:03
peki ken parker a nereden başlamak lazım sizce? aslında ben büyük boy altın seriden başlamak istiyorum ama bir dönem almaya niyetlendiğimde baykuş comicsin sahibi levent bey küçük boylardan başlamamı önermişti

Öncelikle Ken PARKER ın sıradışı bir kahraman olduğundan söz ederek başlayayım.İlk hangi seri derseniz kesinlikle tay serilerini öneririm.İki seri (kimisi tekrar olsada)bittikten sonra rodeo küçük kitaplar ve en son büyük albümler sıralamasını izlerseniz konu-kurgu bütünlüğü sağlanmış olur.
Yarabbi bildir de
ben beni bileyim. Beni bilen ben ile kendime geleyim. Benim bensizliğim
ile ben seni bileyim. Seni bilmeyen beni ben neyleyeyim...


Hz. Mevlânâ

darkwood

Sevgili Güneş Ken Parker "Alaska" için bir hayli geç kalmışsın.
Tay zamanı çıkan ilk sayısı beyaz balinayı okuyup hayran kaldığım bu kahramanın bütün sayılarını "40 ciltlik ilk seri" o zamanlar her ay düzenli olarak biriktirip tamamlamıştım.
Bir süre aradan sonra Aksoy'un çıkan 4 cildi bize bu keyfi pek vermedi.
Daha sonra Parantez yayıncılığın arada çıkardığı her biri 4 tam maceralı, tekrar maceralardan oluşan 3 adet süper cildini bir kenara koyarsak. Rodeo'nun çıkardığı yeni maceralardan oluşan 8 ciltlik büyükboy albümler ile tekrar neşemiz yerine gelmişti. Şu an hala yayını devam eden Parantez yayıncılığın başlayıp Rodeo'nun devam ettiği tekrar maceralardan oluşan normal cilt serisi start aldı. Bu serinin ağır aksak oldukça yavaş ilerlemesi bizlere bir parça bu kahramanı unutturdu. Hatırladığım kadarı ile tekrar maceralar önümüzdeki sayıda son buluyor. Daha sonra hiç yayınlanmamış maceralar ile seri devam edecek. Bu yeni maceraları sabırsızlıkla bekliyorum.
Umarım bu çıkacak yeni maceralardan sonra Ken Parkerciler kış uykusundan uyanıp bu kahramana tekrar sahip çıkar ve Rodeo yayıncılık fazla ara vermeden kaliteli yayınlar ve kısa periotlar ile maceraların yayınına devam eder.
Darkwood Sakinleri..

pizagor

Yıpranmış Ken Parker albümlerinin astronomik paralara gittiği 90'lar geldi şimdi aklıma. Hatta Üsküdar'da bir sahafta Alaska'da 4. sırada olduğum yılları hatırladım. Neyse ki o sıra bana hiç gelmedi de şu anda gıcır gıcır ciltlerimin tadını çıkarıyorum. Yavaş yavaş, sindire sindire :)
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


tommikser

Sanırım çocukluğumda Conan ve Atlantis diğer yayınları okumamı engelledi.O zamanlar Teks hariç western pek okumazdım.Zagor bile arada sırada.Şimdi ne bulursam okumaya çalıştığım için Ken'e de yeni geldi sıra sanırım.

Geç kaldığım doğru ama sonunda okudum ya bu çok kyif verici.İşin sizden güzel yanı ne biliyor musunuz?İlk defa okuduğumdan daha 23. sayıdayım yani benim için hala yeni sizin için eski olanlar ;D Bu yüzden keyifle okuyorum.

Doğa abi bende dediğine şu açıdan katılmıyorum.Çizgi roman kahramanları çizimlerini saymazsak olamayacak veya olması muhtemel olmayan kişilerdir.Amerikan çizgi romanları zaten olamayanlarda oluşuyor.

Zagor mesala Ken ile karşılaştırırsak o bir çizgi roman kahramanıdır.O tarz bir yaşam yok ve olamaz.Muhtemel bile değil.Teks farklı mı?O kadar kurşun yer,kurşunun sıyırır kaldığı yerden devam eder çatışmaya.Ken bu açıdan çizgi roman kahramanı gibi değil.O yaralanır ama ölüm riskini bizim yaşayacağımız gibi yaşar.

Yaşadıkları Jack London'un Alaskadaki maceralarına o kadar benzer ki demek ki bunlar yaşanabilirmiş hissi veriri.Bu yüzden sangi bir biyografi gibidir.Pat ile olan ilişkisi o kadar gerçektir ki insanın gözlerini nemlendirir.Bence o yüzden çizgi roman kahramanından ziyade roman karakterine yakındır.

Sonunda ne olacak sorusunu bana sorduruyor.Acaba Korto gibi bir son mu bizi bekliyor?Zagor,Tex veya Mister No gibi bir son veya yarım bir sonu hiç ama hiç bekleyemiyorum nedense.Umarım yanılmama...
Bu arada Ken 20.11.1844 doğumlu yani 167 yaşında  ;D

HacıGeraltEmmi

Alıntı yapılan: gunessemerci - 03 Mayıs, 2011, 10:43:01
Ken 20.11.1844 doğumlu yani 167 yaşında  ;D

Ken'in vaftiz babası meğerse Tex Willer değil miymiş  ;D Bakınız aşağıda bir aile ziyareti esnasında...

[IMG]http://www.hizliupload.com/img/14472888385505533884.jpg[/img]

pearl jam

Bir türlü başlayamadığım Ken Parker' a piyasadaki durgunluğu da fırsat bilip artık bu ay başlamak istiyorum. Geçen gün Parantezin çıkardığı 3 dobişko cildi alıyordum ki son anda geri koydum acaba yanlış mı yapıyorum diye. En iyisi Altın Madalyona bir sorayım da öyle başlayayım dedim :)

Aslında daha önce de sormuştum ve tay yayınlarından başlamam önerilmişti ama tay işi zor geliyor hem temiz kitapları bulmak açısından hem de daha yeni baskıları tercih ediyorum. Şimdi sormak istediğim şu tayın yayımladıklarını bir kenara bırakırsak parantezin yayımladığı 3 dobişkoyu alıp ondan sonra rodeonun yayımladıklarına mı devam edeyim yoksa dobişkoları atlayıp direkt rodeodan mı başlayayım? Bir de büyük boy albümler var ki beni iyice kararsızlığa itiyor :)