The Vampire Diaries

Başlatan V, 24 Mayıs, 2011, 23:49:20

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

V



Özgün öykü yazmakgerçekten ustalık ister.Tıkandığını hisseden ve üretmek zorunda olanlar(yazar,sanatçı vs.) hemen klasiklere sarılır ve ilham ararlar.

Yazılı edebiyat için olduğu kadar sinema ve tv ve hatta çizgi romanlar için de
vampir,kurtadam,frankenstein öyküleri yazar tıkanmalarını açacak kilide dönmüş
durumda.1920'li yıllardan beri gerek Hollywood,gerekse çizgi roman piyasası
korku edebiyatının saydığım figürlerinden az ekmek yemedi.

Son yıllarda Karanlıklar Ülkesi,Alacakaranlık film serileri ve True Blood dizisinin
gösterdikleri başarılar "vampir" ikonunun  şimdiki nesil için de vazgeçilmez
olduğununu bir kez daha kanıtladılar.

The Vampire Diaries'de yukarıda saydığım projelerden gaz alarak başlatılmış
bir diziye benziyor.Dizinin yapımcılığını ve yazarlığını ise daha önce Dawson's Creek dizisinin de yazarlarından olan Kevin Williamson ve gösterimden kaldırılan Kyle XY dizinin yazarlarından Julie Plec üstlenmiş. Projenin uygulayıcı yapımcıları ise The CW'nin bir diğer dizisi Gossip Girl'ün de uygulayıcı yapımcılarından Leslie Morgenstein ve Boby Levy. Dizinin pilot bölümünü daha önce True Blood, Dexter, Veronica Mars, Cold Case gibi dizilerde de yönetmenlik yapmış olan Marcos Siega çekmiş.Ben henüz iki bölümünü izledim.Devamını izlemeyi düşünüyorum.

Konusu kısaca şöyle:

Ailelerini dört ay önce bir trafik kazasında kaybetmiş olan 17 yaşındaki Elena ve 15 yaşındaki kardeşi Jeremy, yaşadıkları acı sonrası hayatlarına devam etmeye çalışmaktadırlar. Elena çevresinde her zaman güzelliği ve başarılı bir öğrenci olmasıyla ön planda olmuştur. Yaşadığı acıyı dış dünyadan saklama çabasındadır. İki vampir kardeşten Stefan ve Damon'ın kasabaya gelmesiyle, Elena'yla Stefan hemen birbirlerine karşı ilgi duymaya başlarlar.
Dizi bu hikâyeden yola çıkarak, ufak bir kasabadaki iki vampir kardeşin Elena isimli genç kıza karşı duydukları tutku yüzünden birbirleriyle mücadele içerisinde olmalarını konu alıyor. Vampirlerden daha iyi huylu olarak tanımlayabileceğimizin adı Stefan, daha sert ve karanlık görünümlü olan ve insan kanı içme konusunda herhangi bir vicdan azabı duymayanın ki ise Damon. Bu iki vampirin birbirleriyle mücadelesi sırasında yalnızca Elena değil, genç kızın ailesi ve kasabanın diğer sakinleri de tehlike altında olacak.


2.sezonu sonlanan diziyi izleyen arkadaşların yorumlarını bekliyorum..
"İstemem,eksik olsun.."

rumar80

   Vampir günlükleri şu sıralar ABD'nde en çok tutulan dizilderden biri. İlk sezon benim için güzeldi. İkinci sezon da iyi gidiyordu, ama bir süre sonra olay pembe dizi karmaşasına dönmeye başladı. Kim kimin akrabası? Kim kimi seviyor? soruları artmaya başladı. Ayrıca kasabadaki hemen herkes bir "yaratık" olmaya başlayınca biraz ara verdim.
   Bu yine de tamamen bıraktım anlamına gelmiyor. Bir ara kalan bölümlerini izleyeceğim. Asla bir true blood olamaz. Teenage vampir dizisi denilebilir.
   Son not: Bildiğim kadarı ile CNBC-E Cumartesi günleri ikişer bölüm halinde yayınlamaya başladı.

Saint2

Vampirli evimiz Holivut'da....   ;D ;D ;D

V

Umar'ında belirttiği gibi karmaşık ilişkiler ağı,vampirizmin yanına yedirilmek istenen mistik ögeler derken ekran yakışıklı-güzel teenagelerin biribirlerinden rol çalmaya çalıştıkları,bir çeşit vandalizm oyununa sahne oluyor bir süre sonra..
"İstemem,eksik olsun.."

dorukgs

The Vampire Diaries şu anda hem Amerika hem de diğer ülkeler için fenomen bir dizi.Ayrıca benim de beğenerek izlediğim bir dizi.İlk ve ikinci sezon çok iyiydi ama 3. sezonunu ne kadar beğenerek izlersem de,3. sezon diğer sezonlara göre daha pembe diziye kaçmıştı.Yine de 4. sezonu sabırsızlıkla bekliyorum :)

V

"İstemem,eksik olsun.."

dean


dean

  Eski bir dost ile geçmişten gelen hesabımızı kapattık ve 8 senelik yolculuğa geçtiğimiz hafta son verdik. The Vampire Diaries 8. sezonuyla final yaptı. Dizi 2009 yılında Vampir hikayelerinin en popüler olduğu dönemde başlamıştı. 8 yılın ardından son buldu. Aslında dizinin doğal ömrünün daha kısa olduğunu belirtmek lazım. Lakin The CW, elinden geldiğince sınırları zorlayan bir kanal. Hiçbir dizisinin kaliteli bir noktada bitirmez ve gerçekten kötü hale gelene kadar devam eder. The Vampire Diaries'e de bunu yaptılar.



Dizi zirve noktasını ilk 4 sezonda yaşadı. Köken ailenin diziden ayrılışı ve kendi dizilerine kavuşmaları (The Originals) sonrası dizi kan kaybetmeye başlamıştı. 6. sezonun sonunda ise başrol oyuncusu Nina Dobrev'i kaybetti. Ama tabi The CW vazgeçmedi ve dizi 8. sezonuna geldi. Şu noktadan baktığımızda Kalite olarak 4+2+2 gibi bir şablon çıkartıyorum. Bu tip diziler seviliyorsa ilk 4 sezon okey. Ama gerisi ve özellikle son iki sezon sıkıntı.