Y: Son Erkek (Y: The Last Man) - Çizgi Düşler

Başlatan ErenKoyunoglu, 23 Temmuz, 2011, 00:09:43

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Sakızlı Ohannes Paşa

3. cilt de fena değildi. İlk 3 cildi itibariyle gerçekten ortalama bir çizgi roman olarak görüyorum. Hikaye ortalama çizimler ortalama. Kötü diyemem kesinlikle ama beni bağlayamıyor bir türlü. Vertigo etiketinden dolayı ön plana çıkıyor bence bu çizgi roman. Zaten Vertigo olduğu için de geri kalan 7 cildi de alacağım. Ülkede bir Vertigo serisi tamamlanmış. Benim kütüphanemde eksiksiz olmazsa yazık olur.

Şu açıdan hakkını vermek gerekiyor aslında serinin; cidden insanı gülümseten göndermeler var. Özellikle 11. sayıda "fuck communism" yazılı zippo ile bir Vertigo efsanesi olan Preacher'a yapılan gönderme çok hoşuma gitti.

3. cilt puanım: 6.5/10

pearl jam

Beni de ilk basta cok sarmamisti ilk uc ciltten sonra ara verip okumak icin tamamlanmasini bekledim. Araliksiz okuyunca da cok daha fazla begendim. Gayet dokunakli guzel bir sonla bittigini düşünüyorum. Populer kultur gondermeleriyle dolu basarili dialoglari, ilgi cekici konusu, derinligi olan sempatik karakterleri ve guzel bir sekilde sonlanmasiyla cok sevdigim bir seri oldu. Not vermek gerekirse 8 8,5 arasi birsey derim.

Nightrain

Askere gitmeden önce 3.cildi okumuştum, 1 sene sonra seriye kaldığı yerden devam ettim. Asıl olay 4.ciltte başlıyor bence. En son 5'i okudum, 6,7 ve 8'inde siparişini verdim.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

darkwood

Beni de serinin en çok 5.cilt ve sonrası sardı diyebilirim..  Her sayıyı çıkar çıkmaz okudum. Hikaye kendini okuttururken, çizimler hikayeyi daha ileriye taşıyacak kadar başarılıydı.  Beklenenden farklı bir şekilde karşımıza çıkan finali ise bir parça hüzünlüydü. 8/10
Darkwood Sakinleri..

Nightrain

SPOILER

En ölmemesi gereken karakteri, 355 i oldurduler! O kaltak Hero olmeliydi asil.  :'(

SPOILER
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

ferzan

    Aslında uzun zaman önce yazacaktım ama nasip bu akşamaymış...

    Genellikle comics ciltleri biraz birikmeden başına oturmam ama Y: Son Erkek serisi çıktığı gibi alıp okuduğum seriler arasındaydı...Son derece sade ve ideal bir profesyonellikte olan normal çizimleri hikayeyi rahat okuturdu, ekstra bir artistik kaygıya sokmazdı, neyse oydu ve hikayesi de bu çizgiye paralel olarak kendi içinde inişli çıkışlı değişik bir sadelikte ilerliyordu...Yayın periyodu dolayısıyla arası zaman zaman açılsa da zorlanmadan, hatırlamama kaygısı duymadan  okumaya devam ediyordum...

    Okudukça daha da çekici gelmeye başladı seri...Evet, belki o kadar ahım şahım gelmeyebilir konusu...''Dünyada kalan son gerzek erkeğin sevgilisini bulma uğruna kıtalararası bir yolculuğa çıkması'' ndan çok daha fazlası bana kalırsa...Ve gayet de okunmaya değer...Ne kadar talep gördü bu yayın, bilmiyorum...Talep görmediyse de çok şaşırmam ama benim için zevk alma adına sürpriz yumurta serilerden biri oldu...Çok fazla yayın almadığım bir dönemde, düzenli çizgi roman alma alışkanlığımı geri kazanmak için Vertigo olması bahanesiyle başladığım bu seri, düşündüğümden daha fazla keyif verdi ve bitirdiğim zaman da son derece tatmin olduğumu farkettim...Tartışmaya açık tüm noktalar bir yana, Y: Son Erkek serisi bana kendini gayet güzel okuttu, çizim ve metin uyumu harikaydı...Zaten Brian K. Vaughan'ın böyle farklı çalışmalarda ( bknz. Saga) hanım çizerlerle çalışması gayet iyi sonuç veriyor...İnce ayar gerektiren, ince atmosferin vurgulanma gerekliliği ön plana çıkan sade görünümlü ama hissi kuvvetli çizgilerle Vaughan'ın metinleri su olup akıyor...

    Öykünün başı da, ortası da, sonu da, genel gidişatı da, detayları da, kusurları da, finali de beni son derece tatmin etti...Hatta son cildin son sayfasını kapadığımda bir keyif gülümsemesi hasıl oldu suratımda...Okunmaya, arşivlenmeye değer bulduğum, rahatlatıcı ve aynı zamanda hiç de küçümsenmeyecek bir seri olduğunu düşünüyorum ve henüz okumamış ama ikilemde olanlara da gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum...Boş bir eser değil...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

rumar80

 Bir düşünün: Bilinmeyen bir nedenden dolayı Dünya üzerinde Y kromozonu taşıyan tüm canlılar (erkekler) ölmüş. Geride erkek olarak sadece siz ve maymununuz kalmış, çevrenizde milyonlarca karmaşık duygular içinde olan kadın. Ne hissederdiniz?
   Brian K Vaughan ve Pia Guerra'nın Vertigo için yarattıkları 60 sayılık maceranın kabaca konusu bu. Dünyada kalan son erkek olan Yorrick Brown'ın tek amacı Avustralya'ya gitmiş olan kız arkadaşını bulmaktır.Oysa kader ona çok daha önemli bir misyon yüklemiştir. ABD hükumetinin gizli örgütlerinden Culper ring ajanlarından 355 ve Boston'da ekibe katılan Dr. Alison Mann ile birlikte erkek toplumunu yok eden nedeni bulmak, sorunu gidermek ve tekrar erkek ırkını canlandırmak.
  Devamı Moz Dede'den masallarda

http://rumar80.blogspot.com.tr/

frodo

Abi bütün seri boyunca Beth'i bekledik aradık yorick reisle birlikte yengemizdir dedik bunun içinmiydi abi yıkıldım.1-2 sayfa Beth gördük bitti gitti. :P
Seri beni genel anlamda fazlasıyla mutlu etti.son sekiz cildi çok hızlı bir şekilde okudum sonu nasıl olucak diye.İlerde yıllar sonra bir kere daha başlama fırsatım olur umarım.İyiki arşivime kattım diyeceğim bir seri oldu.Gözler yaşlı tabiki olanlar oldu son kitapta okuyanlar bilir bilmeyenlerse seriye şans vermeli diye düşünüyorum. :'(
"Yaşayan pek çok kişi ölümü hak eder. Ölülerden bazıları da yaşamı. Yaşamı onlara verebilir misin? Ölüm hakkında karar vermekte aceleci olma. En bilgeler bile her sonucu bilemez"

Phyron

Süper bir seri. Bazı yerlerde kitabı elimden bırakıp güldüğümü hatırlıyorum. Harika bir fikri çok güzel işlemişler. Zaman zaman Amerikan kültürüne yapılan göndermeler anlaşılamayabilir ancak ona rağmen çok ama çok güzel.

Mrtekin

10 ciltten oluşan zorlu bir maratonu şimdi bitirdim. Başlangıçta biraz zorlansam da, açıldıktan sonra su gibi okuttu. Vaughan Bey cidden döktürmüş, kadın@erkek doğası üzerine ve "Y" geninin sonlandığında dünyamızdaki yaşamın kadınlar eliyle nasıl devam edeceğine ilişkin güzel tespitlerde bulunmuş.

Pia Guerra'nın çizgilerini başta biraz yadırgasam da, sonraları çok hoşlanmaya başladım. Bu distopyanın Guerra'nın naif çizgileri ile anlatılması gayet yerinde olmuş.

"Yorrick"'in göndermelerinde bir şekilde gülümsüyorsunuz ama Fransa'ya giderken trendeki "comics" mevzusuna ise ben kahkahalarla güldüm.

Ezcümle, çok güzel bir seri. Hakkını tam anlamı ile verebilmek için üzerinden bir kaç kez daha geçmek gerekiyor.

Biraz gecikme ile, bu seriyi Türk okurlarına kazandırdıkları için ÇD'ye teşekkür ediyorum.
They drew first blood...

Kauss

Yıllardır ötelediğim bir seriydi. Konusu biraz eh işte geliyordu fakat beni çok yanılttı. 10. cildi bitirdiğimde bir moralim bozulmadı değil. Olmasaydı sonumuz böyle diyorum. Ve kesinlikle okunması gerektiğini düşündüğüm bir çizgi romanmış. Ben uzun süre erteledim ama bundan sonra, Türkçe çizgi roman okumak isteyen arkadaşlara kesinlikle önereceğim bir eser. Yeri geldi güldürdü yeri geldi meraklandırdı, yeri geldi üzdü. Teşekkürler Çizgi Düşler

darkwood

Hikayenin güzel kurgusuna kapılıp sayılar ilerledikçe sonu nereye bağlanacak diye büyük beklentiler içinde bırakan  ve çok tatmin etmeyen bir sonla bağlanan bir seri olduğu konusunda tüm okuyan arkadaşlar hem fikir sanırım.
Genel olarak okunması gereken bir seri.
Darkwood Sakinleri..