Uçma Sanatı - Versus + Aylak Kitap

Başlatan alan ford, 25 Mayıs, 2011, 15:20:58

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

memospinoz

Şömizli falan güzelmiş tasarımı. Güle güle okuyun.

hennessy

Alıntı yapılan: memospinoz - 29 Mart, 2017, 18:20:04
Şömizli falan güzelmiş tasarımı. Güle güle okuyun.

Bugüne kadar okumadığım için kendime kızdığım kitap. Güzel bir baskı ile aldım. En kısa zamanda okuyacağım.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

memospinoz

Alıntı yapılan: hennessy - 29 Mart, 2017, 21:27:41
Bugüne kadar okumadığım için kendime kızdığım kitap. Güzel bir baskı ile aldım. En kısa zamanda okuyacağım.

Evet, gerçekten güzel bir baskı olmuş. Bende 1. baskı olmasına rağmen bunu da alacağım sanırım.  :)

sakaryacizgi

Bende de ilk baskısı var.
Belki bende alabilirim :)

worldman

Bugün bitirdim. İspanya tarihini de öğrenmiş olduk birazcık :) Okumanızı tavsiye ederim.

nocardia

Ben de bugün bitirdim, kurgu olarak beğendim. Anlattıkları çok özel olmasa da dönemi ve koşullarını görebiliyoruz. Baskısı güzel ama dikkat edelim bazı ciltlerde 99. sayfanın arkası lekeli, matbaadan sanırım.

peder clemente

Yazar Antonio Altarriba'nın babası 4 mayıs 2001'de, kaldığı huzurevinin 4. katından atlayarak hayatına son verir.Huzurevi Müdiresi ayın 1'i yerine 4'ünde öldüğü için oğlundan 34 Avro isteyen bir yazı gönderir.Yazar öfkelenir ve itiraz eder.Sonra bir mücadele başlatır.Mücadelesi sırasında babasının hayatını çizgi roman senaryosu olarak yazmaya karar verir.Bu senaryonun yazılması onun için  adeta bir meditasyon işlevi görmüş.Yayımından sonra eserin kazandığı başarı yazarın hayatını değiştiriyor.Babasının yaşadığı yıkımlar ona başarıyı getiriyor."Ben daha doğmadan onun içinde yaşıyordum...O da öleli beri benim içimde yaşıyor" diyerek kendisini babasının yerine koyuyor ve öyküyü birinci tekil kişinin ağzından yazıyor.
   babasının 4. kattan atlamasını göz önüne alarak her katta yaşamının bir dönemini anlatıyor.Çocukluk döneminden başlıyor.Taşçiçek anlamına gelen Penaflor köyü, Akdeniz kuşağındaki diğer köyler gibi.Mis gibi kokan köy ekmeği.Hayatın sertliğine ve tekdüzeliğine sığmayan büyük hayaller.Tarla sınırlarına tecavüzden çıkan kavgalar.Derken köylüler sınırlarına duvar örerek zaten kısıtlı dünyalarını daha da daraltıyorlar.Şenliklerde köylü kızı Casilda ile sonuna kadar gitmeden yapılan kaçamak.Kuzeni Basilio ile kurduğu kardeşten yakın dostluk.Casilio kendini usta hayal ederek bir tahta otomobil yapar, Antonio da sürücü olarak hayal ederek otomobili sürer.Gerçekten otomobili çalıştırmayı başarırlar ancak freni olmadığı için bir engele çarpıncaya kadar gider.İspanya iç Savaşı General Franco'nun Afrika'dan gelip hükümete müdahale etmesiyle başlar.SPOİLER olabilir.Antonio :"Anlamsız kardeş kavgalarının arasında kalmak bana insanlıktan öte köy olmadığını öğretti" der.Savaş sırasında Antonio tarafını seçiyor.Cumhuriyetçiler,anarşistler ve komünistlerin safında sürücü olarak çalışıyor.Fransız Birliğinden dört kişi olarak, mermileri eritip dört yüzük döküyorlar ve "kurşun kardeşliği" kuruyorlar.Ölenin veya dönenin yüzüğü Mariano'ya gönderilecektir.Sonunda ne oluyor?Bütün yüzükler Mariano'da toplanıyor.Hayatın cilveleri bazen arkadaşları kaybederiz.Çoğu kere hayatın gerçekleri de insanları ideallerini terketmeye zorlar.Kimi hırsa ve açgözlülüğe kapılıp daha çok para için terkeder fikirlerini; kimi de sadece ayakta kalabilmek için vazgeçer ülkülerinden.Peşinden iç savaşın kaçınılmaz sonucu mültecilik gelir.Toplum terör ve kargaşa ortamında güçlü liderlik talep eder.Ya da Jean-Jacques Roussuau'nun dediği gibi:"Zorbalık yönetimi, uyruklarını mutlu etmek için yönetecek yerde, yönetmek için mutsuz kılar".İspanya'da General Franco'nun Faşist yönetimi başlar.Hayatta kalmanın koşulu rejime koşulsuz bağlılık göstermektir.İspanya'ya dönüş...Evlilik:"Düğün aynı zamanda benim cenazem olmuştu.Onurumu ve ideallerimi gömmek zorunda kalmıştım".Bir erkek evlat:"Oğlumu dinci-faşizmin etkisinden biraz olsun uzaklaştırmak için, Fransa'ya götürmeye karar verdim".Ayrılık...Psikolojinin bozulması...Huzurevi günleri ve çöküş..Kullanılan dil kirli ve hayatın içinden.Çizimleri yapan Kim'in kendine özgü bir tarzı var. Gizli kalınması istenilecek en mahrem anlar ve anılar bile cesur bir şekilde anlatılmış.Baskı güzel.Teşekkürler Aylak Çizgi 9,5/10.
  İspanyol tarzında "Tutunamayanlar".

KenParker

Hayatımda okuduğum en güzel çizgi romanlardan biri, belki de birincisiydi. Her kitapseverin kitaplığında mutlaka bulunmalı