Şangay Şeytanı - Çizgi Düşler

Başlatan ferzan, 06 Eylül, 2011, 02:41:14

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

gamlıbaykuş

Sonunda serinin tamamlanması ile ben de ilk cildi okumaya başladım. Manfredi güzel bir kurgu oluşturmuş yine. Gizemli Çin tarihine Ugo ile dahil olmak keyif verici.

Entrikalar, yerinde aksiyon tam oturtulmuş. Afyon kaçakçılığı, politik çekişmeler, güç olayları ve yine Ugo' nun aciz bir aşk hikayesi. Serinin devamı da bu bazda ilerleyecek galiba. Gizli Yüz' ün (artık Şangay Şeytanı) ortaya çıkma olayı ya da maskeyi yeniden takma olayı keşke daha etkileyici bir şekilde olsaymış, nedense biraz basit geldi.

Sonuç olarak ben beğendim, en kısa zamanda diğer ciltleri de okumak için çabalayacağım. Seriyi bitirdiği için Çizgili Düşler'e de teşekür ediyorum...
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

ferzan

    Aynı işlemi Volto Nascosto'da yapmıştım, bitene kadar bekleyip, her alışımda kendimi frenleyip toptan okumuştum ve çok büyük bir zevkle okumuştum ama Şangay'a dayanamadım, çıktığı gibi okumaya başladım ve bende film kopar gibi oldu...Yine de üç - beş sayfa okuduktan sonra tazeleniyor kafam, devam edebiliyorum ama bir ara baştan okuyacağım...Şu an için en büyük  tesellim ve buruk sevincim, son ikisini arka arkaya okuyacak olmam...Eskiden üç yıl da geçse hatırlardım ama şimdi 3 ay bile epey unutturuyor...Ne mutlu tek seferde okuyacak olanlara...Sabır göstermenin ödülü... :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Animvader

Daha önce okul yüzünden yarıda kalmıştım seride. Son birkaç günde baştan başlayarak bitirdim. Manfredi yine bizi tarihte insanlığın utanç vesikası olan bir döneme ve coğrafyaya götürmüş. Uyuşturucu ekimi, fuhuş gibi nedenler uğruna masum insanların nasıl kolayca harcandığını ve bunun sorumlusunun bugün tüm dünyaya kendini medeniyet ve insan hakları sicili tertemizmiş gibi göstermeye çalışan Almanya, Fransa, Amerika, İngiltere gibi devletler olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Evet süperkahramanlar ve doğaüstü hikayeleri okumayı ben de seviyorum ama arada insana dair böyle çarpıcı eserleri de okumak lazım. Manfredi tarihi gerçekleri kitabın içine o kadar iyi yerleştirmiş ki ben her sayıdan sonra olayları, kişileri google'da araştırma ihtiyacı hissettim. İnsan Ugo'nun maceraları bir 10-15 sene atlayıp 1.Dünya Savaşı sonrası Türkiye'sine gelse ne hikayeler çıkardı kim bilir demekten kendini alamıyor.

Spoiler

Kitabın sonunda Ugo bana öldü gibi geldi ama okuyan arkadaşların düşünceleri nedir acaba, yazan olmamış gördüğüm kadarıyla. Ziwen ustanın kayıkla nehirden geçirmesi bana Yunan mitolojisindeki ölülerin öteki dünyaya geçtiği Styx nehrini anımsattı, sanki yazar öldü mesajı vermek istiyormuş gibi.

Spoiler

hanac

Bu serinin ilk 4 kitabını okumuştum sonra ara vermiştim.

Hatırlattığın iyi oldu, okuyup bitireyim.

worldman

Bayram tatili nedeniyle tüm seriyi okuma fırsatım oldu.Hikayesi çok güzeldi.Bazı ciltlerin çizimlerini beğenmesem de elimden bırakamadım.Çin imparatorluk tarihinin son dönemini ve sömürgeciliğin nerelere kadar ulaştığını da bu sayede öğrenmiş oldum.

seastar1000

Seriyi okumaya yeni başladım çok beğendim hem çizimler hem de senaryo üst düzey olmuş
Heyecan hiç dinmedi şimdilik

seastar1000

Bugun bitirdim çok güzel bir dizi imiş mükemmel çizilmiş yazılmış
Eline sağlık hem Manfredi'nin hem de Çizgi Düşler'in

memospinoz

Bunu beğendiyseniz ve eğer okumadıysanız Volto Nascosto serisini de okuyun. Bu seri, Volto Nascosto'nun devamı çünkü.

seastar1000

Alıntı yapılan: memospinoz - 18 Ocak, 2020, 23:06:18
Bunu beğendiyseniz ve eğer okumadıysanız Volto Nascosto serisini de okuyun. Bu seri, Volto Nascosto'nun devamı çünkü.

Evet daha önce Volto yu okudum fakat pek beğenmedim alma kararım öncelikle Ersin Burak ın çizgileri için aldım fakat dizinin geçtiği coğrafya benim pek hoşlaştığım yerler değil herhalde ondan dolayı zorla bitirdim seriyi

darkwood

Ben de Volto'yu aynı şekilde yarım bırakmıştım ama Şangay Şeytanını çok beğendim ve tamamını okudum.


Darkwood Sakinleri..

Orontes81

bir iki sayı almıştım hoşuma gitmişti ama çizgi düşlerin sitesinde sadece takım olarak satılıyor :((

pizagor

Alıntı yapılan: Orontes81 - 21 Ağustos, 2021, 23:15:06
bir iki sayı almıştım hoşuma gitmişti ama çizgi düşlerin sitesinde sadece takım olarak satılıyor :((

Kuzgun'da olabilir @darkwood
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


DAMPYR

Alıntı yapılan: pizagor - 22 Ağustos, 2021, 08:23:03
Kuzgun'da olabilir @darkwood
Bursa Çizmanda tam takım satılıyor almak istiyenlere duyurulur

ferzan

    Volto Nascosto'dan sonra ve Volto Nascosto'da gerçekleşen sebep sonuç ilişkileri beraberinde, Volto Nascosto'nun bittiği noktadan aylar sonra hikayesi başlayan Ugo Pastore'nin Şangay Şeytanı'ndaki sürecini bir kez daha okumak istiyordum. Zamanında Çizgi Düşler çıkarırken, Volto'da yaptığımın aksine, çıktıkça okudum ve seriye olan ilgimi kaybetmesem bile periyodundan ötürü serinin önceki kitaplarının duygusundan çok çabuk çıkmıştım. Dolayısıyla Volto'nun ardından bu seriyi de ikinci kez salim kafayla ve kesintisiz bir şekilde okumak istedim.

   

    Meraklısı için ve bunca zaman sonra ilgisini çekebilecek olanlar için derli toplu ufak bir seri tanıtımı yapalım;

    1890'ların sonları. Çin İmparatorluğu devasa bir kargaşa içerisinde. İmparatorluğun kendi içerisindeki taht entrikaları bir yana, batılıların "boxer" adını verdiği çıplak elle öldürme sanatına fanatiklik düzeyinde bağlı büyük bir topluluğun isyan ve devrim hareketi arifesinde Pekin, Şangay ve Tientsin'de konuşlanmış batılılar, parlak günlerinin sona ermekte olduğunu henüz öngörememektedir. Resmi büyükelçilikler kadar gayrıresmi casusluk ağının da ön planda olduğu bu keşmekeşte Amerikalılar, Almanlar, İngilizler, Britanya sömürgeleri, Fransızlar ve en son gelmiş olan İtalyanlar, çeşitli kaynaklar ve işgücü vesilesiyle kalıcı olduğunu düşündükleri ticari ağlar örmüş durumdalar. Şirketi Caput Mundi'yi temsilen gelen Enea Pastore ve oğlu Ugo Pastore, Şangay'daki günlerini rutin bir şekilde geçirmekte ve baba Pastore bazı anlaşmaları bağlarken, Ugo da diğer batılıların aksine büyük saygı duyduğu Çin kültürünü, lehçelerini ve öğretilerini kavramaya çalışmaktadır. Çok yakında tehlike çanları çalacak, Enea Pastore bunca yıllık onurlu ticaret temsilciliği hayatında asla istemeyeceği bir alana sürüklenmek zorunda kalacak, bu süreçte de İngiliz gizli servisi devreye girip işleri iyice karıştıracaktır. Devrik ve hükümsüz bir imparatorun yetkilerini elinden alan batı karşıtı zorba bir iktidar, batılıların üstü kapalı bir sömürge sistemi kurma kurnazlığına girmesi üzerine bağımsız mı, yoksa zorba iktidarla beraber hareket etmesi gerektiğine karar veremeyen öfkeli boxerların sebep olacağı olaylar ve ateşleyecekleri fitil, silah kaçakçılığı, mavi fenerler, her milletten casuslar, onlardan beter ticaret adamları, silah kaçakçıları, fahişeliğe zorlanan köylü kızları, sefalete muhtaç edilmiş halk, Çin halk hikayelerindeki bir figürün ortaya çıkışı derken Ugo Pastore de Afrika'dan yadigar kalan ve neden yanına aldığını bilmediği maskesini ortaya çıkarmak suretiyle iki ayrı kişiliğe bölüneceği sürece girmesi akabinde olaylar çığırından çıkar. İmparatorluğun kaderi bir yana, batılılar bu kadim topraklardan yakasını sıyırabilecek midir? Bir Romalı idealist, bir Napolili kaçakçı, bir genelev patroniçesi ve bir Çinli tiyatrocu, bu cehennemde nasıl bir fark yaratabilecektir? Ve gerçekte Şeftali Çiçeklerinin Kaynağı denen bir yer var mıdır, yoksa burası ancak ölüm ile açılacak bir kapının ardında mıdır?

    Not: Şangay Şeytanı, bir maskeli intikamcı hikayesi değildir. Maskelerin Çin ve Afrika kültürlerindeki yerlerinden mütevellit, bir batılının bürüneceği iki ayrı kişilik ve çözülmesi gereken işaretler nezdinde bir günah çıkarma aracı olup, serideki tek maske de Volto Nascosto serisinden kalan maske olmayacaktır.

    Her ne kadar başlangıç kısmı, karakter pekişmesi ve temellendirmesi ile seriye bu adı vermesinden mütevellit maske detayının kökeni Volto Nascosto serisinde olsa da, Şangay Şeytanı da kendi içinde kısmen bağımsız okunabilecek 18 kitaplık (bizde 9 cilt) harika bir limitli seri olmuş. İkinci okumamda bunu daha net gördüm. Seri o kadar güzel, o kadar çok yönlü, o kadar akıcı ve o kadar ustaca kaleme alınmış ki, detaylar bir yana, soluksuz kendini okutup hangi bir unsuruna hayran ettireceğini şaşırtıyor. İlk cildinden son cildine kadar harika bir olay örgüsü, harika karakterizasyonlar ve muazzam bir kurguya bu ikinci okumam vesilesiyle bir kez daha doymuş oldum. Bence Şangay Şeytanı, Manfredi'nin Büyülü Rüzgar'dan sonraki en iyi ve de ona denk yegane işi olabilir benim açımdan.

    Eleştiri mi olur, tatlı sert bir hayıflanma mı bilmem ama beni durgunlaştıran tek şey, serinin finaline kadar olan sürecin beni yükselte yükselte bulutların üzerine çıkarmasının ardından tepesi dumanlı dağın zirvesine değil de eteğine bırakması oldu. Bir 15-20 sayfa daha ek olsaydı o finale, kesinlikle gözlerim bile dolup taşabilirdi ama böyle bir parça çabuk oldu benim için. Gene de Volto'nun tatmin etmeyen ve yarım kalmışlık hissi veren finaline göre son derece tatmin edici ve duygusal bir kapanış yaptı.

    Büyülü Rüzgar'dan sonra Manfredi'ye minnettarlığımı pekiştiren ve çizgi roman okuduğuma şükrettiren bir başka Manfredi serisi oldu Şangay Şeytanı. Fumetti konusunda basma kalıp ve yıllardır güncellenmemiş paslı fikirlere sahip okurların Şangay Şeytanı gibi limitli serilerden haberdar olup da bir HBO dizisi tadındaki (HBO'nun HBO olduğu zamanları kastediyorum) muazzam senaryolarına tanık olmalarını çok isterdim.

   
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com