Ünlülerden çizgiroman üzerine yazılar...

Başlatan pizagor, 29 Eylül, 2011, 15:04:48

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

pizagor

İnternette dolaşırken rastladığım bir yazı...

Elif Şafak'tan 10 Şubat 2009 tarihli...


Çizgi roman okur musunuz?


Yurtiçinde ve yurtdışında edebiyat dergileri ruhen en çok beslendiğim, seyahat ederken muhakkak yanıma almak istediğim kitapları sorduklarında, edebiyatın neredeyse klasikleşmiş onca meşhur yapıtının yanı sıra bir de bir çizgi romandan bahsediyorum.

Böylece Doris Lessing, Paul Auster, Iris Murdoch, Joyce Carol Oates, Kazuo Ishıguro, Jose Saramago ya da Türklerden Ahmet Hamdi Tanpınar, Cemil Meriç, Sevgi Soysal, Oğuz Atay, İhsan Oktay Anar, Selim İleri... gibi hep severek okuduğum, yazımda ışığı olan gayet saygın isimleri sayarken arada bir de çizgi roman yapımcısını söyleyiveriyorum. Müdavimleri bilir: Neil Gaiman ın Sandman serisi. (Şimdilerde piyasaya 1993-1996 arası eski sayıların koleksiyonu çıktı. Tam bir Sandman şöleni oldu.) Bu cevabı alan gazeteciler bazen boş boş bakıyor suratıma, bazen de hayretlerini saklamıyorlar: "Yani siz çizgi roman mı okuyorsunuz?"

"Çizgi roman okuru tiplemesi" tam olarak nedir, kimdir bilemiyorum ama ben o tiplemeye uymuyor olmalıyım ki epey yadırgıyor, inanmaz gözlerle bakıyorlar. "Evet," diyorum, bir kabahat işlemişçesine, yarı mahcup. Bir seferinde bir kadın gazeteci kusurumu mazur görmek istercesine anlayışla gülümsedi: "Tabii çocuklar olunca siz de çizgi filmlere, çizgi romanlara merak saldınız herhalde!" Ama başımı salladım: "Yok öyle değil. Bendeki çizgi roman sevgisinin anne olmamla bir ilgisi yok. Hayal kurmayı seven biri olmamla ilgisi var."

Çizgi roman okuyorum. Hem de nasıl. Senelerdir, büyük bir keyifle, azalmayan bir sevgiyle. Çocukluğumdan kalma bir huy belki de. Yazının çizgiyle buluştuğunu görmek, oradaki hayal gücü, sonsuzluk, sınırsızlık, akışkanlık.... Çizgi romanın dünyası sudur. Dönüşür, akar, her şeyi mümkün kılar. En asosyal çocukların çizgi romana düşkün olmaları tesadüf değildir. Bizim yapamadıklarımızı bizim için çizgi romanlar yapar. Eve kapanır, bir köşeye oturur, dış dünyanın hoyratlığından sıyrılır ve başlarsınız okumaya. Fantastik çizgi romanlar daha ilk kareden sizi alır başka bir dünyaya taşır. Ve bu dünyada süklüm püklüm dolaşanlar, hatta dışlananlar bile çizgi roman dünyasında kahraman olabilir. Yalnız çocukların ruhunun merhemidir çizgi roman. Bunu bilen bilir...

Doğu nun Batı yla, geleneklerin moderniteyle, en kadim efsanelerin en gelişmiş teknolojiyle nasıl buluşabildiğini merak ediyorsanız çizgi romandan öte mecra mı var? Kadın ve erkeğin eşitlenebildiği, kadınların da erkekler kadar aktif, yaratıcı ve başat oldukları ender alanlardan biridir çizgi roman. Orada bedenin sınırları, varoluşun sınırları değildir. Irk, cinsiyet, sınıf temelli ayrımcılıklar dışarıda kalır. Hayal gücü herkesi eşit ölçüde kucaklar. Beyin ön plandadır. Düşüncenin gücü. Bu sayede evrensel bir damar yakalar çizgi roman dünyası. Meksika daki bir delikanlı da Sandman serisini okur, anlar. Lübnan daki de Rusya daki de, Çin deki de... Zengin de anlar orta hallisi de. Kadın okur da anlar, erkek okur da. Ve size bir sır vereyim. Yaş ilerledikçe azalmaz çizgi roman düşkünlüğü. Genci de sever orta yaşlısı da yaşlısı da.

Neil Gaiman, Batı da edebiyat ve sanat dünyasının çok iyi bildiği bir isim. Bizde de inanılmaz iyi sanatçılar var ama böylesi bir kabul gördüklerinden emin değilim. Popüler kültüre ilişkilendirilmiş bir tanımı var bizde çizgi romancılığın. Daha hafife alınıyor ve bir gençlik özelliği, "geçici bir mevsim" gibi algılanıyor. Başlı başına bir entelektüel dünya, apayrı bir sanat alanı olarak kabul görmüyor henüz. Ama müdavimleri bu önyargıyı umursamıyor. Onlar aralarında eski sayıları bulup değiş tokuş yaparak, koleksiyonlarının üzerine titreyerek okumaya devam ediyorlar. Okumaya ve çizgi romanın evrensel kucaklayıcılığında, önyargısız ve sınırsız kubbesi altında buluşmaya... Bir sır daha: Tekrar dünyaya gelsem, başka bir kabiliyet bahşedilmiş olsa çizgi romancı olmak isterdim.
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


yunusmeyra


Kimya arası Teksas, tarih arası Zagor / Türkiye'nin çizgi roman hastası ünlüleri
Obama'nın Örümcek Adam ve Barbar Conan adlı çizgi romanları biriktirdiğini biliyor muydunuz? Çok garip değil, o da bir ananın doğurduğu evlat ama ilginç geldi bana. Çok eğlenceli aslında, "Keşke Erdoğan da okusa" dedim. Sonra "Acaba Türkiye'de kimler çizgi roman hastası?" diye bir araştırmaya başladım. Üst düzey yöneticiden ünlü oyunculara kimler kimler çıktı. Yavuz Bingöl'ün çocuk gibi "Bak poşetinde saklıyorum" diyerek gösterdiği Tommiks'i düşününce hâlâ gülüyorum.



YAVUZ BİNGÖL: 'Solcu adam Tommiks okumaz'
Oyuncu Yavuz Bingöl'ün sadece işyerindeki kitaplığı tıka basa çizgi roman dolu. Bir tane Tommiks alıyor eline, "Bak, eski baskı ama torbasından çıkarmıyorum" diyor. Onun çizgi roman merakı 6-7 yaşlarında başlamış. "Bugün hayal kurabiliyorsam, bunu çizgi romanlara borçluyum" diyor. Odasında her yer zamanın iyi solcularının resimleriyle dolu. "O zamandan belliymiş durumum" diyor. Eskiden sol görüşlüler Tommiks okumazmış mesela. "Captain Swing okurdum, hem benim görüşlerime daha yakın bir çizgisi vardı hem de onda içimdeki kahramanı görüyordum" diyor. Bingöl en son geçen hafta Zagor satın almış.



KENAN KOÇ: 'Koleksiyoner değil takipçiyim'
Kenan Koç, işadamı kimliğinin altında çocukluğundan bugüne gelen bir çizgi roman sevdasını da taşıyor. Öyle ki olay onun için hobi olma sınırlarını çoktan aşmış, arkadaşlarıyla Kültist isimli bir grafik tasarım şirketi kurmuş. 1990'ların başından beri çizgi roman biriktiren Koç'un şu anda 1500 kitabı var. "Çizgi romanla herkes gibi Teksas, Tommiks okuyarak tanıştım. Zamanla Yüzbaşı Volkan, Mandrake, Zagor ve Gordon okur oldum. Ama saklama olayı Atlantis/Martin Mystere dizisiyle başladı" diyor. Koç, serinin çıkmış bütün fasiküllerini almış. Türkiye'de yayınlanan dizilerden Martin Mystere, Ken Parker, Dylan Dog, Büyülü Rüzgâr, Nathan Never ve Dampyr'ın çıkmış bütün sayılarını saklıyor. En son Fahreneit 451 almış. "Martin Mystere'i her ay alıyorum ama kendimi koleksiyoncudan ziyade meraklı bir takipçi gibi görüyorum" diye ekliyor.

MEHMET GÜNSÜR: 'Sandman'i sinemada canlandırmak isterdim'
Çizgi roman merakı küçükken Temel Reis ve Mickey Mouse hikâyeleri okuyarak başladı. Daha sonra Mandrake, Zagor, Mister No ve Martin Mystere ile devam etti. "Türkçe, İtalyanca ve İngilizce koleksiyonlarım var. Çoğunlukla Atlantis (Martin Mystere), The Preacher, Milo Manara gibi seriler var ama aralarında benim için en önemlisi Neil Gaiman'ın yazdığı İngilizce Sandman koleksiyonum" diyor. Eğer sinemada bir çizgi roman kahramanını canlandıracak olsaydı ne olurdu sorusuna "Tabii ki Sandman" yanıtını veriyor. "Ama bence duygu ve edebiyat anlamında sinemaya yüzde 100 aynı şekilde aktarılması çok zor. Çizgi roman uyarlaması filmler arasında beni en çok Watchmen şaşırtmıştı. Bu kadar iyi bir uyarlama beklemiyordum" diyor Günsur. Arşivine çok özen gösteriyor ama ödünç verdiği ve gelmeyen ciltler varmış.



CEM DEMİRBAŞ: 'İşe çizgi roman satarak başladım' (Yayınevi sahibi)
Cem Demirbaş hem alıcı hem satıcı. Çocukluk yıllarından beri elinden düşürmediği çizgi romanlar, onu 80'li yılların başlarından önce koleksiyoner, ardından da bunu işi haline getiren biri yapmış. "Artık bu sektör öldü denilen ve neredeyse hiç çizgi romanın çıkmadığı 90'lı yıllarda çizgi roman sahaflığı yapıyordum. Daha sonra yayıncılığa geçtim. Ülkemizde çizgi roman denilince akla ilk gelen Teksas ve Tommiks'le başladığım yayıncılık serüveninde şu ana kadar 21 farklı kitap çıkardık. Kızılmaske, Mandrake, Gordon ve Johnny Hazard'ın da telif haklarını aldık" diyor. Şu anda da harıl harıl kızının ismini taşıyan Miray Çocuk adlı derginin hazırlıklarıyla uğraşıyor. Yayınevinin müdavimleri arasında Rahmi Koç, Yavuz Bingöl, Ümit Kocasakal, Yalvaç Ural, Harun Erdenay, Naim Arnas gibi isimler var.

HAKAN ÖZOĞUZ: 'Spiderman tutkunuyum' (Müzik grubu Athena'nın üyesi)
17 yaşında örümcek, 19 yaşında Spiderman dövmesi yaptırmış. Şimdi vücudunda 3 Spiderman ve 2 örümcek dövmesi bulunuyor. Hayranları da onun Spiderman sevgisini bildikleri için sürekli örümcek ya da Spiderman figürlü hediyeler alıyorlar Hakan Özoğuz'a. Evinin bir bölümü Spiderman figürleriyle dolu. "Çizgi roman biriktirmiyorum ama figür koleksiyonum oldukça geniş" diyor. Spiderman'i o kadar çok seviyor ki, odasında gerçek boyutlarda bir maket ve devasa bir film afişi de var.

KUDRET SABANCI: 'Çizgi roman sinemaya yakın'
Kudret Sabancı, Türkiye'nin çizgi roman hastası ünlüleri arasında ilk sıralarda. "Küçüklüğümde babaannem çizgi roman biriktirirdi, okuma yazması olmadığı için de resimlere bakıp hikâye anlatırdı. Okumayı, yazmayı 4 yaşımda çizgi roman okuyarak öğrendim" diyor. İlk okuduğu kelime Kara Murat'ın "kara"sı! Önceleri arkadaşlarıyla değiş-tokuş yaparmış, daha sonra saklamaya başlamış. Sahip olduğu en eski mizah dergisi açık artırmada aldığı 1908'den kalma bir Karagöz dergisi. "Tarkan ve Kara Murat'ların sayısı 1000'in üzerinde. 200'den fazla Zagor, 300 küsur Mister No, 300 Tex var. "500 tane eksiğim var, tamamladığımda, Türkiye'de yayınlanan bütün çizgi romanlar elimde olacak" diyor. Yönetmen, çizgi romanı sinemaya çok benzetiyor. "İkisinde de çerçeve, diyalog, senaryo, ışık ve kurgu var. Üstelik sinemaya göre kendinizi daha rahat ifade edersiniz. Hayal gücünüz ve kaleminiz yeter. Sinemada ekonomik şartlardan dolayı sınırlar koymak zorundasınızdır" diyor.



MİŞEL SİMONİ: 'Evlenince koleksiyonum gitti' (Yayınevi sahibi)
Çizgi romanlarla büyüyen Moşi Simoni de tıpkı Kudret Sabancı gibi okuma yazmayı çizgi romanlarla sökmüş. O şanslılardan, şu anda en sevdiği işi yapıyor. Gerçi ayakta kalabilmek için Nişantaşı'nda 4 kez adres değiştirmiş, en sonunda da mağazasını Taksim'e taşımış ama o bu durumdan şikâyetçi değil. "35 yaşın üstü çizgi romanla büyüdü. Müşteriler de hep bu yaşlarda. Gençler Amerikan tarzına ilgi duymaya başladı, bir de manga meraklıları var" diyor. Onun da her çizgi roman meraklısı gibi koleksiyonu varmış ama "Evlilikten sonra gitti" diyor gülerek. Zagor ve Martin Mystere, Tex ve Örümcek Adam çok satılanlar arasında başı çekiyor. En iyi müşterileri arasında da ünlülerden Şafak Sezer, Cemal Hünal ve Kudret Sabancı'yı sayıyor.

AZİZ KEDİ: 'Çizgi roman insanı çocuk kılmaz büyütür'
Aziz Kedi, işe Conan okuyarak başlamış. "Bizim evimiz de kuzenimin evi de çizgi roman dolu olduğu için koleksiyon yapmama hiç gerek kalmadı. Yine de büyük kitapçılara gittiğimde Mandrake, Tommiks görünce kendimi tutamayıp alıyorum" diye anlatıyor çizgi roman merakını. Örümcek Adam, Conan gibi figürleri var. "Çizgi roman insanı çocuk kılmaz, çocukları ilerilere taşır" diyor.

kaynak: haberturk.com
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR