Avengers 1998 Dizisi

Başlatan ümitkr, 17 Mart, 2012, 20:13:31

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ümitkr

Daha önce Umar'ın özetlediği sayılardan da gördüğümüz üzere Avengers grubu zaman zaman gündemi ele alan, zaman zaman siyasi koşullara uyan bir grup olma özelliği taşıyor. Stan Lee'nin JLA'dan uyarladığı ve karşılıklar yaratarak oluşturduğu grupta Hawkeye  Green Arrow'dan, Thor mitolojik alt yapısıyla Wonder Woman'dan uyarlanmıştır mesela; ki kendisi de bunu zaten itiraf etmektedir.



Ancak JLA tabanlı olmakla birlikte The Avengers grubu diğerinden daha insancıldır ve "ikonik" olmaktan uzaktır. Kahramanlar hata yapan ve bu hatalarının bedelini ödemektedirler mesela. JLA gibi tanrısal değil, insandırlar. Dahası öyküler de masalsı bir alt yapıya değil, gerçekçi süreçlere sahiptir ve gökten inen (deus ex machina) tarzı çözümlerden uzak mantığa, zekaya, bilime ve inandırıcı kurguya dayanır sonuca öyle gider.

Bununla birlikte JLA gibi şişirilmiş beylik erdem pompalamasından da uzaktır Avengers. Hoşgörü son derece önemlidir. Örneğin Hawkeye, Scarlett Witch, Quicksilver, Vision, Wonder Man gibi eski düşman ve rakipler gruba dahil edilerek iyi yönleri ön plana taşınarak topluma kazandırılmışlardır. Ancak şurası kesindir ki her iki grup da demokratiktir. Her ikisinde de yuvarlak masa vardır ve oylamalarla grubun lideri belirlenir.

Bununla birlikte her iki grup arasındaki en belirgin fark yayınevlerinin "köken" ve "siyasi bakış açılarının" yansımalarındadır.
DC Comics kahramanlarının ve onların temsil ettiği gerçek dünyanın (Amerika'nın) kökenini Mısır ve Ortadoğuya bağlamaktadır. Mısır mitolojisi, İbrani tarih ve dini, Kabala, Masonluk sembol ve öğretileri hemen her sayıda karşımıza çıkmaktadır. Hristiyanlık ve haçlı seferleri ve değerleri her fırsatta vurgulanarak hemen her öyküde en az bir kez okura sunulmaktadır. Supergirl'in bir dönem "melek" oluşu, Azrael'in "melek" oluşu, Zauriel gibi gerçek bir meleğin dünyaya inip JLA'ya katılması, The Demon'da şeytanların ön plana çıkarılışı ve sevimli cehennem resmi sunulması v.s. hep bu anlayışın yansımasıdır. Son dönemlerde özellikle New Gods ırkının ön plana çıkarılması ve onlarla dolu dini hikayelerin işlenmesi de ayrı bir önemli göstergedir.

Avengers ise kökenini Arthur ve yuvarlak masa şövalyelerine bağlar hep. Marvel'a göre Amerika'nın kökeni adeta İngiltere'dir ve bunu çok sık işlerler. Excalibur, Captain Britain, Black Knight gibi oluşum ve kahramanlarla sık karşılaşılması da bu yüzdendir. Ancak tüm bu İngiliz köken inanışına rağmen Amerikalı Amerikalıdır ve kendi tarihini hep o kutsal kıtada yazmıştır. Kahramanlar köklerini unutmamakla birlikte, geçmişi bilerek onunla yüzleşmelerine karşın kendi topraklarının ve tarihlerinin insanlarıdırlar ve geçmişe bağlı kalmak gibi takıntıları bulunmamaktadır.

Bu arada Marvel'ın hayali şehirler üzerinden masalsı alt yapıyla aktarılan hikayelerden uzak durarak tarihiyle ve gündemiyle yüzleşme becerisi bulunmaktadır ki bu yanı özellikle dikkate değerdir bence.
Quesada'nın Marvel'ın başına geçer geçmez yayınların tamamında yeni ve büyük DC Comics benzerlikleri yapması bu süreçte yayınevlerini birbirine yaklaştıran ya da siyasi bakış açılarını yok sayarak alıntılar yapılmasının önünü açması bazı karışıklıkları ortaya çıkarmış olsa da temel farklılıklar çok şükür yerini korumaktadır.

Avenger 1998 dizisi basit ve zorlama bir "Onslaught" öyküsünün ardından çizilen dizidir. DC Comics'in kült Crisis'inin kopyası olan bu kısa öyküde mutant düşmanı Onslaught yaratığı ortalığı kasıp kavurur, kahramanlar bunu döver zırhını kırarlar, zırhı olmayınca daha da güçlenen yaratığın içine atlayan kahramanlar onu yok ederler ama onlar da ölür... Daha doğrusu saçma bir gerçeklik "Heroes Reborn" evreninde yaşarlar ve "Heroes Return"la geri dönerler.
İşte bu dizi bu dönüşten sonrasıyla başlıyor ama hemen bir başka alternatif evrene atlanıyor.



Avengers, vol. 3, sayı 1, 1998

Kahramanların kendi evrenlerine dönerek hayatın doğal akışına kapıldıkları sıralarda Asgard'ın dev, cüce, iblis, yaratık, ejderha, mitolojik neleri varsa saldırıya geçerek onları yok etmeye çalışırlar. Dünyanın her yanına dağılmış olan kahramanlar bunlardan kurtularak acil bir müdahale için toplantıya karar verirler. Bu saate kadar ortalıkta olmayan Thor aniden çıkagelir ve Asgard kaynaklı ciddi bir tehlikeye işaret eder. Bunun üzerine bütün Avengers üyeleri toplantıya gelirler. Thor'un verdiği brifingde Asgard'ın yıkıldığı, tanrıların kaybolduğu, kıyameti getirecek olan kılıcın da kayıp olduğu öğrenilir. Örümcek Adam hariç herkes yardıma kalır ve gruplara ayrılarak dünyaya yayılırlar. Bir grup uçarak kılıcın bulunduğu yere gider ve bahsi geçen kılıcın devasa boyutta olduğuna şahit olurlar.

Mordred the Evil'in ortaya çıkmasıyla kaya Trollerinin yerden bitmesi ve dünyanın dört yanında Asgard mitolojisi yaratıklarının diğer ekiplere saldırması bir olur. Mordred alt edilir ama bu arada Scarlett Witch yakalanır. Zaten tüm bu saldırılar ve mücadelelerin amacı onu ve kılıcı ele geçirmektir. Asıl düşman ortaya çıkar: Morgan Le Fey.

Morgan, Scarlett'i tutsak eder, kılıcı büyü yoluyla küçültüp eline alır ve büyüsünü yaparak tüm kahramanların bir parlaklık içinde kaybolmalarını sağlar. İlk sayı burada noktalanır.

Kurt Busiek gibi usta bir yazara kalabalık gruplar çizme ustası George Perez eşlik edince hem öykü hem de çizgi okunmak yerine yalamalık yutulmalık oluyor belirteyim.

Üstteki karşılaştırmalarım ve değerlendirmelerim fazla kaçmış gelebilir, uzattıysam kusuruma bakmayın. Ancak geriye dönük Avngers – JLA serileriyle 1998 yılında başlayan her iki grubun hikayelerini bir daha okursanız eminim ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Özellikle bu dizinin özetini paylaştıkça yukarıda yazılanların onlarca sayıya nasıl yayıldığını görme fırsatı bulacaksınız.

ümitkr

Avengers vol 3 sayı 2

Kurt Busiek - George Perez

Bir çizer 39 kişiyi tek sayfaya sıkıştırabilir mi ? EVET :)



Yıl 1998 diye başlıyor hikaye ama ilk kareden itibaren fonda bir ortaçağ şatosu ve köyü görünür. İki sefil ve çapkın serf iki hatuna asılmaya kalkışırlar; ki önlerini döndüklerinde hatalarını anlarlar, bunlar She-Hulk ile Binary (Ms. Marvel) dir. Sopalanırlar ve o sırada Kraliçe Morgan Le Fey'in şövalyeleri (Queens Vengeance) uçarak geçer: Donar, Knave of earts, Circe The Sorceress, Sealord, Iron Knight, Blackbird, Sir Fulminator, Lady Comet, Star Knight, Daystar...



Mordred bu alternetif gerçeklikte bu kahramanları yaşatmak yerine öldürmeyi önerirken Morgan bunu red eder. Onun eğlencesidir bu. Vision taştandır ve hizmetçisidir, Scarlett Witch zindandadır, başta Thor-Donar olmak üzere tüm Avengers askeridir, bir kötü daha ne ister?

Donar, gaipten sesler duyarak gerçekliğini sorgulamaya başlar ve uçar gider kraliçesinin karşısından. Mordred panikler... Bu sırada ağzından söz çıkaramayan Scarlett zindanda büyü yapmaya çalışmaktadır.

Yeoman America, köy yollarında ilerlerken Longbow'a rastlar. Bu kişi Hawkeye'dır. Captain yalandan sıyrılmıştır, onu da kendine geitirir. "Not another alternate reality! Not again"... Birlikte diğerlerini uyandırmaya giderler. WASP ile Photon (siyahi Ms. Marvel'ın yeni adı) onlara katılırlar ama Iron Man kaz kafalılık edince kendilerini 33 kafası bulanık Avengers'in kuşatmasında bulurlar.

Captain "çağrıyı dinleyin" dediğinde Quasar, Justice (New Warriors'dan) ayılırlar. Kalanlarsa Namor'un abuk çıkışıyla transa geri dönerler ve köşeye sıkışmış 6 Avenger son derece ekşın bir savaşa girişirler. Umutsuzdur durum ama Thor'un saf değiştirmesiyle iş biraz dengelenir gibi olur. Küçük grup kaçar.



Son sayfada bir mucize gerçekleşir ve Scarlett Witch'in gözlerinden çıkan ışınlar Wonder Man'i ortaya çıkarmıştır. Wonder Man'in bedeni saf ionic enerjidir...

pizagor

Neil Gaiman sanki 1602 hikayesini bu alternatif ortaçağ benzeri gerçeklik fikrinden hareketle kurgulamış...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


ümitkr

Alıntı yapılan: pizagor - 18 Mart, 2012, 08:54:50
Neil Gaiman sanki 1602 hikayesini bu alternatif ortaçağ benzeri gerçeklik fikrinden hareketle kurgulamış...

Captain America kızılderililerin büyüttüğü bir beyaz, geri kalanlar da Kraliçe'nin diyarının insanları... Mümkün gibi görünüyor.

ümitkr

Avengers 3



Hikaye, kaçan grubun Captain America yönetiminde ekipçe mücadele etmeleri için antrenman yapmalarıyla başlar. Bu sırada Morgana Scarlett Witch'in zindandan kaçtığını öğrenerek çıldırmıştır. Önce zindancının kafasını patlatır, ardından Lenuria büyükelçisini kül eder yakarak. Ardından da tüm memleketin üzerinden görünerek kaçan gruba Scarlett'i geri getirin ültimatomu verir. Oysa kaçan grubun bu kaçıştan haberi yoktur.

Bir klişenin foslaması işte burada gerçekleşir. :) Hawkeye'ın dahiyane fikri, kaleye girmek için rahip kılığına girmektir. Kahramanlar kafalarına başlıkları çeker kaleye girerler ve onları karşılama komitesi karşılar:



Bu sırada Scarlett Wonder Man'in kurduğu kampta toparlanmaya çalışırken Simon'un nasıl hayatta kaldığını öğrenir. Ancak bu sohbet kısa sürer. Wonder Man sürekli olarak bedenleşememekte, çağırıldığı yere dönmektedir.

Bu sırada kalede son derece eşitliksiz bir savaş sürmektedir. Dostlarına zarar vermek istemeyen küçük grup umutsuzca savaşmaktadır. Morgan bundan psikopatça bir zevk almaktadır ancak kardeşi Mordred canını sıkınca onu büyüyle yere sererek izlemeyi sürdürür. Scarlett gelene kadar....

Scarlett, Asgard kılıcına kadar çaresizce savaşmaya başlar. Üstünlük sağlayamaz. Ancak Wonder Man'in ortaya çıkması dengeyi değiştirir. Avengers üyeleri birer birer büyüden kurtularak Wanda'ya enerjilerini aktarmaya başlarlar.



Taş Vision'un kırılması ve Wanda'nın kocasına olan aşkı kazanmasını sağlar. Olayların başladığı yere dönülür. Vision ağır yaralıdır. Thor dev kılıcı memleketine taşır.

Ama asıl soruyu Beast sorar:

39 avengers'le ne yapacağız şimdi ?

ümitkr

Avengers 4

1998-2004 yılları arası çıkan bu dizi 84 sayı sürmüştür. Bir yerden sonra bir önceki seriye bağlanarak da 500'lü sayılar olarak numaralandırılmıştır.



Hani Beast sormuştu ya "n'apcaz bu kadar adamı diye?" İşte onu halletmeye çalışıyorlar bu sayıda:

Iron Man (Anthony Stark)
Thor
Giant Man (Henry Pym)
Wasp
Captain America (Steven Rogers)
Hawkeye (Clint Barton)
Scarlet Witch
Quicksilver
Beast
Binary
Black Knight (Dane Whitman)
Black Panther (T'Challa)
Black Widow (Natasha Romanova)
Crystal
Darkhawk
Demolition Man
Falcon (Sam Wilson)
Firebird
Hercules (Heracles)
Living Lightning
Machine Man
Magdalene
Moondragon
Photon (Monica Rambeau)
Quasar (Wendell Vaughn)
Rage
Sandman
Sersi
She-Hulk
Spider-Woman (Julia Carpenter)
Starfox
Stingray
Sub-Mariner
Tigra (Greer Nelson)
Vision
Wonder Man
Swordsman (Phillip Jarvert)
USAgent

Hikaye son derece büyük bir ekşınla başlar. Kötü adam Whirlwind soygun yaparken Avengers sürüsü üzerine saldırır ve organize olamadıklarından kendilerine, birbirlerine ve çevreye çok daha büyük bir zarar vererek kaçmasını sağlarlar.

Bu arada Cap, Iron Man, Scarlett Witch, WASP, Giant Man yeni bir grup toparlamak için seçmeler ve görüşmeler yapmaktadırlar. Hawkeye ise biraz daha pratik düşünerek New Warriors'un Avenger olmak isteyen lideri ustice ile kız arkadaşı Firestar'ı izleyerek onların Whirlwind'i nasıl yakaladıklarını gözler ve izin mizin almadan onları Avengers üyesi yapar. Biraz kırgınlıklar olur gibi olsa da gençler gruba kabul edilirler.



Yeni grup Hawkeye, Thor, Captain America, Ms. Marvel, Iron Man, Justice, Firestar ve Vision'dan (bedenen değil, görüntü olarak, bedeni hala tamirdedir) oluşur.

Bu sayının bence en önemli özelliği 500'lü sayılarda grubun can kaybıyla dağılacağı Avengers Disassambled sayılarına şimdiden hazırlık yapıyor olmasıdır. Scarlett Witch eski kocası Vision'un son halini ve Simon'la paylaştığı ilginç bağı irdelerken son derece zorlu bir iç hesaplaşmaya geçiriyor...

rumar80

Alıntı yapılan: pizagor - 18 Mart, 2012, 08:54:50
Neil Gaiman sanki 1602 hikayesini bu alternatif ortaçağ benzeri gerçeklik fikrinden hareketle kurgulamış...


   Biri Victoria çağı İngilteresi bir tanesi Kral Arthur dönemi. Çok da benzeşmiyor bence.

ümitkr

Alıntı yapılan: rumar80 - 18 Mart, 2012, 16:42:03
Alıntı yapılan: pizagor - 18 Mart, 2012, 08:54:50
Neil Gaiman sanki 1602 hikayesini bu alternatif ortaçağ benzeri gerçeklik fikrinden hareketle kurgulamış...
Biri Victoria çağı İngilteresi bir tanesi Kral Arthur dönemi. Çok da benzeşmiyor bence.

Umar, benim pizagor'un tezinden çıkardığım sonuç zaman aralığı ve çağdan çok "İngiliz tarihine bağlılık" ile "Amerikalı olmak" konseptinin sınırları dahilinde senaryo yazılmış olması olasılığıydı.
Arthur ile ilişkiler, Camelot, Excalibur bağlantısı üzerine genel olarak çok vurgu yapılmakla birlikte Excalibur mutant grubu son derece moderndir ve çağımızda geçer. Yakın zamanda başlayan dizi Captain Britain and MI3 de yine günümüz İngilteresinde geçer.
Pizagor'un aklındaki tam olarak nedir onu bilemiyorum tabii.

rumar80

   Sevgili Ümit bahsettiğin açıdan haklısın, buna sözüm bile olmaz.
   Ben sadece Neil Gaiman'ın kurduğu dünyanın Busiek'inden çok farklı olduğunu dile getirmeye çalıştım.

yunusmeyra

ümit söz verdiği gibi bizimle,sağolsun...çok iyi bir giriş..yazılarınızı okuyoruz lütfen devam..  :)
HULK DEĞERLİ BİR KAHRAMANDIR!
HSD YENİ ÜYELERİNİ BEKLİYOR

hanac

Bunlar nasıl çizimler ? İnanılmaz.

Bu Perez'e normal ücretin 2 katı verilmeli.  :)





pizagor

Alıntı yapılan: rumar80 - 18 Mart, 2012, 21:14:11
   Sevgili Ümit bahsettiğin açıdan haklısın, buna sözüm bile olmaz.
   Ben sadece Neil Gaiman'ın kurduğu dünyanın Busiek'inden çok farklı olduğunu dile getirmeye çalıştım.

Ben de sadece fikir bazında bir etkilenme olmuş olabilir demeye çalışmıştım... 1602'yi hayran hayran okurken, Neil Gaiman'ın aklına nereden gelmiş bu Marvel evrenini ortaçağa uyarlama fikri diye az takdir etmedim. Tamam Conan'ı New York sokaklarında gördük. Örümcek Adam'ı da Doktor Strande Kull zamanına göndermişti değil mi... Ancak böylesine, kahramanların topyekün bir zamansal çıkarmasına ilk defa tanık olmuştum 1602'de. Ümit'in yazdıklarından Busiek'in bu seriye girişinin fikir bazında Gaiman'ın tasarımıyla örtüştüğünü düşündüm. Heroes Reborn yayınlanma tarihi açısından önce olduğu için Gaiman'ın fikirden etkilenmiş olabileceğini dile getirdim...
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


ümitkr

yunusmeyra :) Söz ağızdan bir defa çıkıyor işte, sonra ezil altında ezilebildiğin kadar yerine getirmedikçe :O)
Yalnız bu diziyi tekrar okumak ve eski notlarımı bir araya derlemek de ayrı bir keyif veriyor onu söyleyeyim. Yolu açan Umar sağolsun  ;)

Avengers 5
Kapakta da göreceğiniz üzere hoş bir grafiti balon tasarlanmış ve hikayede baş ağrıtacak olan Squadron Supreme üyeleri Avengers'in yerini almaya çalışıyor gibiler:


JLA ile belki de en belirgin farklılıklarından biri, yukarıda yazmayı unuttum, daha Amerika sınırları içinde olmalarıdır. Dikkat edilirse ikonik-tanrısal bir havaları olmamakla birlikte bu diziye kadar hiç Global bir güç olmamıştır Avengers grubu. Uzay, boyutlar, bazı ülkelere gidiş, Latveria belki bu ama asla JLA gibi dünya üzerinde at koşturup, diktatör devirip, ülkelere savaş açmışlıkları yoktur. Hatta Irak benzeri Qurak ile çizgi romanda Libya, Young Justice çizgi filminde İran olan Bialya adlı ülkelere zırt pırt gidip savaş açmalar hiç yoktur. JLA bu bakımdan istilacıdır ve "ulvi bir emirle" her halta müdahale edebileceğine inanmıştır.

Bu dizi işte şimdilerde yavaş yavaş global bir güç haline gelecek olan Avengers'in neden bu yola girdiğini de anlatacak. Bunu da JLA çakması Squadron Supreme üzerinden yapacak! Yoksa "Earth's Mightiest Heroes" sloganı dünyaya açılmayan bir grup için fazlaca abartlı duracaktır artık... JLA çakması grubun "biziz o" demesi bu bakımdan hoş bir meydan okumadır...
***
Öykü Thor'un Jarvis'le olan sohbetiyle başlıyor kapı önünde. Marvel'ın gerçeklik algısı burada ön plana çıkıyor yine. Thor'un kendi dizisine atıfta bulunularak kaybolan tanrılar konuşuluyor. Bu arada kendi dizisinde başına bela olacak olan bir kutuyu da Jarvis'e emanet eder. Bu arada mektuplara bakar ve bir kaç sayı sonra ne demek olduğunu anlayacağımız Costa Verde adlı güney amerika ülkesinden gelen bir mektup gözüne ilişir. Jarvis, "yok Avengers meselesi değil" diyerek konuyu kısa keser. Oysa konu uzayacaktır.

Bu sırada Captain ile Ms. Marvel robotik tasarımlarla antrenman yapmaktadırlar. Ms. Marvel verilen emirlere uymaya direnmektedir.
Tonu Stark, Vision'u tamir etmeye uğraşmaktadır. Bu arada karısı Scarlett'in rapor istediğini ama laboratuara girmediğini öğreniyoruz.
Scarlett bu sırada Hawkeye ile sivil olarak çıktıkları alışverişin tadını çıkarmaktadır...!
***
Bu sayıyı çok hızlıca özetlemek mümkün aslında ancak 84 sayının her birinin birbirleriyle bağlantılı olması ve benim atladığım veya yazdığım her söz ve eylemin ilişkili olması mecburen detaylara dalmamı gerektiriyor. Karakter tahlilleri, gelişen olaylar, söylenen sözler hep bir veya bir kaç veya bir kaç on sayı ileriyi işaret ediyor ve ip ucu veriyor (önseme). :) Bu konuyu çalışın gelin yazılı yapcam! ;D :-*  Bağışlayın lütfen...
*** 
Evet, toplantı alarmı ve Avengers'den resmi makamlar adına sorumlu olan Duane Freeman'la tanışıyoruz bu sayıda. Siyahi, ufak tefek ancak son derece dişli bir adamdır kendisi :)

Umar'ın galiba yenilerde özetlediği (125. sayı) Thanos öyküsünde düşen uzay gemisinin olduğu deniz dibinin üzerine Pegasus adlı organizasyonun bir uçağı düşmüştür (championair). Gidip o insanların kurtarılması gerekmektedir. Yola çıkarlar, ulaşırlar ve Squadron Supreme bunları sahte olmakla suçlayarak saldırıya geçer.

Onslaught'ta tüm dünyanın öldü bildiği kahramanların aniden ortaya çıkışı inandırıcı gelmemiştir. Superman çakması Hyperion, Wonder Woman-Power Princess, Flash-Whizzer, Green Lantern-Dr. Spectrum, Hawkgirl/Black Canary-Skylark, Elongated Man-Shape, Zatanna-Moonglowe ekibi dinlemeden etmeden sağ duyudan uzak dalarlar ortama. Mücadele başlar.
Bu arada denize düşen Demir Adam Thanos'un gemisinden dalgıçların bir şeyler arakladığını görür. Ms. Marvel gene bir emre uymaz (Binary formuna dönüşmez) ağzının üzerine yumzuğu yer. Scarlett bu kez Wonder Man'i kolayca ortaya çıkarır ve Simon Hyperion'a girişir.

Uçak kurtarılınca her iki taraf da geri çekilir.
Ancak basının aklı karışmıştır. Avengers üyeleri gerçek midir değil mi? Hatta Onslaught'tan önce öldüğü bilinen Wonder Man'in de aralarında bulunması kafaları iyice karıştırmıştır... (Comics evreninde ölülerin dirilmeyeceğine inanan sıradan insanlar olması ne ilginç)

Toplantı salonunda Duane "kısa sürede olayın gerçeklerini ortaya çıkarın yoksa tutuklanırsınız" der.

Son karelerde de gölgeler içindeki bir şahıs planının başarıyla gerçekleştiğini, istediğine kavuştuğunu ve Avengers'i ezeceğini söyler, biter.


rumar80

  Forumda Avnegers (hem de iki başlıkta), sinemalarda Avengers. Üstat Stan Lee'nin söyleyeceği gibi:
"Kim demiş 2012 Avengers yılı değildir diye?"
  Sağol Ümit

Tarkan Kurt

Alıntı yapılan: rumar80 - 19 Mart, 2012, 08:17:05
  Forumda Avnegers (hem de iki başlıkta), sinemalarda Avengers. Üstat Stan Lee'nin söyleyeceği gibi:
"Kim demiş 2012 Avengers yılı değildir diye?"
  Sağol Ümit

Her yerde avengers, bir tek Gerekli Şeyler'de tık yok. New Avengers isteriz.