SAYI:4 - KIZGIN KURŞUN

Başlatan s.b, 29 Nisan, 2012, 18:43:30

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

s.b



                                      SAYI: 4 - KIZGIN KURŞUN
Yazan: Claudio Nizzi (D: 1938 Setif Cezayir ) - Çizen: Sergio Zaniboni (D. 1937 Torino İtalya)


Bir yaz akşamı kayalık dağlardaki Red Mountain Geçidi'nde bir el silah sesi yükselir.

-BANG

Tex ayağı kırılan Kit'in atını vurmuştur.

Carson elini Kit'in omuzuna atmış onu teselli ediyordu.
--Üzülme evlat, ayağını kIrdıktan sonra yapacak başka bir şey yoktu.

KİT
--Biliyorum, Kit amca.

CARSON
--Şimdi ne yapıyoruz?.. Dağda bir ata iki kişi binerek ilerleyemeyiz.

TEX
--Haklısın.Yapacak tek şey var. Buradan bir kaç saat uzaktaki Serenıty'ye gidip at bulmak.

CARSON
--Serenıty mi? Dostumuz Otıs Benson'un şeriflik yaptığı kasaba değil mi?

TEX
--Evet. Onu görmek seninde hoşuna gider.

CARSON
--Vay canına. Cok haklısın!

TEX
--Bueno. benimle geliyorsun. Siz burada bekleyin tamam mı?

TİGER
--Muy bien! Ne zaman dönersiniz?

TEX
--Her şey yolunda giderse akşama döneriz. Ama bizi merak etmeyin.Yaşlı Otis'in çenesi düşerse bizi kolay kolay bırakmaz. Geceyi orada geçirmemiz için ısrar edebilir.

Tex ve Carson atlarına binerler.

KİT
--Peki baba.

TEX
--Vamos

KİT
-- Hey, Kit amca! Gelirken bize de bir kaç şişe bira getirmeyi unutma!

CARSON
--Merak etme! Yolu bildiğinden emin misin, Tex?

TEX
--Güven bana.

CARSON
--Söylesene, Benson kaç yaşındadır şimdi?

TEX
--Altmış olmuştur.

CARSON
--Senin için geçmedi mi?

TEX
--Yıllar senin için geçtiği gibi onun içinde geçmiştir. Yoo, Seninkilerin aksine, saçlarım simsiyah, bak!

CARSON
--Boşversene sen! Saçlarımın ağarmasının nedeni geçen yılar değil, senin gibi bir şeytanın kuyruğunda dolaşmam.

TEX
--Hikaye

CARSON
---Değil! Kutsal sözler!

Bir saat sonra...

TEX
--İşte Serenıty!

CARSON
-Bueno!

Evet, Serenıty karşılarındadır. Tabi bir sürü dertle birlikte.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

hennessy

Slattery adında bir adam zenginliği ile ve adamları ile kasaba halkını korku ile yönetmektedir.Kasabanın şerifi otis ise ona karşı koymak istemektedir ama hem tektir hemde yaşlıdır.İmdadına onu ziyarete gelen eski dostları Tex ve Carson yetişir.Son zamanlarda okuduğum keyif verici bir tex macerası daha bitti.Kitabın son anına kadar western'i son damlasına kadar yaşadım çatışma sahneleri olsun sonundaki duello olsun iyiki varsın Tex diyorum.
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

ferzan

    Bu seride bütün olayın çizer olduğunu, çizerlere özel ısmarlama hikayeler yazıldığını, tek odağın kaliteli bir ustaya Teks çizdirmek ve bunu büyük boyda sunmak olduğunu bir kez daha hatırlatan bir öyküydü...Diabolik çizeri Sergio Zaniboni 'yi başlarda yadırgayacağımı düşünmüştüm ama Teks 'e gayet güzel uyum sağlayıp sayfaları su gibi akıttığını görünce rahat ettim...Öykü, zaman zaman gerçekleşen bir Nizzi klasiği olarak gayet alışılageldik western öğeleriyle tıka basa doluydu, sıradışı bir şey yoktu ve her zamanki gibi sıkmadı ama dağarcığa aman aman bir şey de katmadı...10 üzerinden 7'yi geçmeyecek maceralardan biriydi ama beni Teks 'te en az 10 üzerinden 8 'lik, hatta 8,5 'luk maceralar ancak kestiğinden nötr kaldım öyküye...Buna rağmen Zaniboni 'nin bu albümü çizme hikayesini okumak, Bonelli 'nin ısrarcılığını bir kez daha hatırlamak ve Zaniboni 'nin akıcı görsel anlatımı bir kez daha okunduğuna pişman etmeyecek bir albüm ortaya çıkarmış...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

KenParker

Nerdeyse tümüyle tek bir kasabanın içinde geçen, yine uyanık zengin kötü adamların kasabayı ele geçirdiği, Teks'in ziyaretiyle güçsüz halkın savunuculuğuna soyunduğu maceralardan biriydi. Western temasının bilindik konularından. Yine de sonuna kadar zevkle okutmasını bildi.

Çizer Zaniboni Teks'in geceleyin uygulamaya soktuğu planı iyi resmetmiş. Siyah kullanımı gayet güzeldi. Tüm gece boyunca sabaha kadar olanların içinde okuyucu da geziniyor. En sonunu da düelloyla bitirmiş. Bir çok temayı iç içe kullanıp berbat bir hikaye çıkarmak yerine tek bir temayı adamakıllı kullanıp iyi bir hikaye çıkarmışlar.

Sayfa 227'de kasaba halkı içinde merhum Galep gösterilmiş. Hoş bir ayrıntıydı.

Gabby

Alıntı yapılan: KenParker - 25 Mart, 2020, 18:01:16Sayfa 227'de kasaba halkı içinde merhum Galep gösterilmiş. Hoş bir ayrıntıydı.


Bu ince gönderme her nasılsa gözümden kaçmış. Not düştüğün sayfayı incelerken ranger gömlekli Galep ustanın yanında Bonelli ve varisi Nizzi'yi görmek de bir başka sürpriz oldu benim için, haberdar ettiğin için teşekkürler KenParker...




Peckinpah filmlerindekine benzer, barikatlar arasında ve yer yer göğüs göğüse çatışmaların çatılarda da devam etmesi, vurulanların yukarıdan boşluğa düşmeleri dikkatimi çeken ayrıntılardı. Genelev patroniçesi Lulu Darling ile kızlarının olaylara dahil olması ve bayan Darling-Carson yakınlaşması üzerinden oluşturulan mizah da eğlenceliydi... Yıllar önce okumuştum bu albümü. Daha sonraları Zaniboni'nin işlem görmemiş ham çizimlerini görüp inceleyince, kendisinin bıraktığı gri alanların hiç dikkate alınmadan sadece siyah-beyaz üzerinden kotarılmış özensiz mürekkeplemenin sanatçının emeğini oldukça örselediğine şahit olmuştum, öyle ki vızıldayan kurşunlardan kurtulmak için kendini bir adım öne atan Carson'un bu hareketindeki asıl komikliği yansıtan zıplama çizgileri bile unutulmuştu...




Diğer yandan "Vahşi Batı" acemisi Zaniboni'nin bu işten alnının akıyla çıkmak, kurguladığı sahneleri oluşturmak adına, yüzlerce kovboyvari pozla kendini fotoğraflamak dışında, western temasının olmazsa olmazı at çizimleri için evine yakın binicilik okulunda günlerce kendini teste tabi tutacak kadar titizlenip sahiplenme sergilerken böylesi çinilemeye onay vermesi de  kafamda hep ayrı bir soru işareti olarak kalmıştı.








***





KenParker

Çinilenmeden önceki halleri çok güzel. Keşke karakalem basılsaymış diyesim geldi.

ferzan

    Ben tam anlamadım, çiniyi yapan da Zaniboni değil miymiş yani? Şayet çinici de başka biriyse isminin yazılması gerekirdi hem künye sayfasına, hem de maceranın ilk sayfasındaki yazar-çizer adının yer aldığı giriş kısmına. Dev albümler tamamen sanatçı odaklı olduğu için, araya ölüm kalım girmedikçe başlayan sanatçının bitirme adeti var diye biliyorum. Dolayısıyla çinilemeyi de Zaniboni yaptı sanıyordum.

    Sayfaların kurşunkalem halleri gerçekten de çinilenmiş hallerinden daha doğalmış. Yalnız gri geçiş konusunda bir parantez açmam gerekiyor; çizerlerin çoğu orijinal sayfa üzerinde siyah leke olacak kısımları kurşunkalemle simsiyah boyamaz. Gri leke olarak bırakır, bazıları da o alanların sınırlarını belirttikten sonra çarpı işareti koyar hız kesmemek adına. Çinici anlar nerenin simsiyah olacağını. Yukarıdaki gibi sayfalarda ise zaten yayınevi bazlı oturmuş bir geleneğe ayak uydurma durumu söz konusu olduğu için aslında gri olarak gördüğümüz her yerin siyah olarak düşünüldüğü aşikar. Bazen çizerler kendini kaptırıp kurşunkalem aşamasında bir takım gri geçişlerle bir lezzet tutturabiliyorlar ama özellikle Bonelli gibi bir firma için bu tarz esnemeler gerek eserin hakim algılanışı, gerekse baskı özelliğinden ötürü ara geçişlere ve çok ince taramalara müsaade edemeyebiliyor. O sebeple Bonelli çizerleri her zaman çok ince taramalı değil, orta kalın bir tarama ile sayfanın küçülünce çizgilerin birbirine girip o kağıtta çamur gibi görünmeyeceği şekilde işçilik ortaya çıkarıyorlar. Dolayısıyla Zaniboni 'nin kurşunkalem aşamasında gri bıraktığı her yerin tıpkı çinideki gibi siyah olması gerektiğini düşünerek yaptığına eminim. Ne var ki zıplama çizgisi ve benzer ufak detayların çinide yer almayışı, lezzet kaybını derinden hissettiriyor ve çiniyi gerçekten de Zaniboni 'nin yapmamış olma ihtimalini pekiştiriyor.

    Sahi, kim çinilemiş Zaniboni 'nin sayfalarını? Ve de neden adı geçmemiş? Şayet Zaniboni 'nin kendisi çinilediyse de niçin kurşun kalem safhası kadar sıcak bir şekilde bitirmemiş?

    Ayrıca bu ekstra bilgiler ve irdelemeler için kendi adıma çok teşekkür ederim, her zamanki gibi bilmeye değer ama kolay ulaşılmayacak hoş detaylarla ihya oldum. :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com