SAYI: 15 - YALNIZ ATLI

[s.b]

                                            SAYI: 15 - YALNIZ ATLI
Yazan: Claudio Nizzi D: 1938 Setif, Cezayir  - Çizen: Joe Kubert D. 1926 Brooklyn, New York, ABD

SICAK BİR YAZ GÜNÜNDE, YALNIZ BİR ATLI BİR TOZ BULUTU İÇİNDE İLERLİYORDU...

Bu atlıyı hepimiz yakından tanıyoruz.      

TEX
-- Hadi, oğlum! Biliyorum, yol uzundu...
-- Ama bir kaç saate kadar Colter''lerin çiftliğine varacağız. O zaman dinlene biliriz
-- Ethan Colter'i görmeyeli yıllar oldu... Zaman çok hızlı geçiyor!
-- Çiftliklerine son gittiğimde, küçük Lena daha yeni yürümeyi öğreniyordu. Artık neredeyse genç bir kadın olmuştur...

BU SIRADA COLTER'LERİN ÇİFTLİĞİNDE...

Lena
-- Bucky buraya dön! Bucky! Hey, geri dön!

Küçük köpek ısrarla bir tavşanı kovalamakta ve arkasından bağıran Lena'yı umursamamaktadır.

Annesi Lena'yı bu ısrarından vazgeçirmek ister.
-- Boşa nefes tüketme, Lena! O aptal köpek ne zaman bir tavşan görse kendini kaybeder!

Lena
-- Bugün hava ne kadar sıcak! Ben kaynağa gidip serinleyeceğim anne!

Kaynağa gelen genç kız kendini serin sulara bırakır.
--Ah, ne kadar serin!..

Kendisini izleyen bir çift hain gözden habersizdir. Ve kendisine yapacak olduklarından.

Lanet olsun... Hadi Tex mahmuzla şu atı! Küçük Lena'nın sana ihtiyacı var. Acele et!

[HacıGeraltEmmi]

Büyük albümlerden bir tek bunu aldım. Hepsini böyle yayınlasalardı hepsini alırdım Maddi olarak zorlardı o ayrı konu

[s.b]

İlk çıktığında 50 liradan satılıyordu. Şu anda 25-30 liradan alınabilir sanıyorum.
Tex bu macerada tam bir Yalnız Kovboy.
Colter'ların çiftliğine geldikten sonraki hali ise çok dokunaklı. Neredeyse ağlayacak.
Her neyse daha fazla anlatmayalım.

[hennessy]

Dün akşam bitirdim renklendirmesi hikayesi çok hoşuma gitti.Tex tek başına Colter'ların çiftliğine geldiğinde ailenin bir çete tarafından katledildiğini gören Tex onları gömdükten sonra yemin eder ve çetenin peşine düşer.Gerçekten Tex bu sefer sert bir hikaye ile karşımızda kesinlikle alınıp okunması lazım.

[ferzan]

    Joe Kubert 'in kalitesi, kariyeri ve çizgi roman tarihindeki yeri malum...Bu albüm oldum olası ilgimi çekmiş, bu kitabı yıllarca alamamıştım bir zamanlar...Yalnız salim kafayla Teks dünyasına hâkim olduktan sonra bu albüm ve Kubert 'in Teks yorumu için ilk defa endişe duymuştum...Ben Teks 'in o kemikleşmiş atmosferini seviyordum ve Kubert bunu Dev Albüm 'de ne ölçüde verebilir, ne ölçüde Teks fazlasıyla comics kalabilir diye düşünmeden edememiştim...Dünkü son okumamdan sonra böyle bir düşünce kalmadı kafamda...Teks 'in atmosferi en ufak bir sekteye uğramadığı gibi Kubert 'in stili de barım barım bağırmış, Teks 'le harika bir birleşim olmuş...

    Karşılaştırma için bu albümün farklı dillerdeki dijitallerini arıyordum 2011 senesinde...O zaman bir şey fark ettim...Dev Albüm formatında yayınlandığı tüm ülkelerde, yani ana vatanı İtalya da dahil Brezilya, Hırvatistan, İspanya, Arjantin gibi ülkelerde siyah beyaz basıldığını şaşkınlıkla gördüm...Renkli hâli sadece Amerikan edisyonuna özeldi...O da 56'şar sayfalık 4 sayıya bölünerek comics formatında 2000 'lerin ortasında renkli yayınlanmıştı...Dev Albüm formatında ve renkli olarak bir edisyon yok dünyada...Bu sadece Türkiye 'ye özel olmuş sanırım...Comics edisyonundaki renkli sayfalar, fumetti edisyonundaki Dev Albüm 'e uyarlanmış...Dev Albüm halinde ve renkli olarak, bir de üzerine hc olarak dünyada sadece bizde basıldı diye biliyorum üçü bir arada...

    Klâsik bir intikam ve yol hikayesiydi ama sıkmadı, yormadı, bunaltmadi...Nizzi, Amerikan okurların kafası karışmasın diye yan karakterleri çıkarıp Teks 'i tek başına işlemiş...Daha yazarken İtalya ve diğer Bonelli mamulü basan ülkeler harici Amerika 'da da yayınlanacağı hesaba katılmış...Bu sebeple bazı sayfalarda Kubert 'in serbest panel kullanmasına izin verilmiş, Kubert da bu durumu abartmadan genel Teks sayfa karakterine ve 3 bant formatına elinden geldikçe sadık kalmış...

    Siyah beyazı da çok lezizdi...Kubert şayet ABD 'de olmasaydı ve yönetmekte olduğu kendi okulu, işleri ve projeleri olmasaydı eminim Bonelli peşini bırakmaz, aylık seri için kapatırdı...Dev Albümler vesilesiyle ilk ve son kez Teks çizip, hep Teks çizmesi arzulanacak bir avuç çizerden biri olmuş Kubert...

[KenParker]

Abartılı yüzeysel karakterler, abartılı vücutlar, abartılı yüz ifadeleri hatta abartılı atlar. Çizimler baştan sona abartıyla dolu. Arada bir ne kadar güzel düşünülmüş dediğm panele rastlasam da çizerin westerne uymadığı, yetenekliyse bile uyduramadığı bir gerçek.
Teks klişelerine hazır olun. Misal çatışma sahneleri. Silah çekmiş sürüyle adamın saldırmasından hızlı kovboy Teks'in silahını çekerek kurtulması gibi basit senaryo hareketlerinden kurşunlardan tesadüfen sıyrılmasına kadar gerçek dışı acayibül garayip durumlara hazır olun. Hatta Teks kendine sıkılan kurşundan kaçıp kafa üstü ters taklayla adamı vuracak. Püff.

Birinci hamur kağıdıyla, sert kapak cildiyle, düşük fiyatıyla, renklendirmesiyle iyi ama onun dışındakiler... Ne senaryoyu beğenebildim, ne çizerin yorumunu. Spagetti western severlerin belki hoşuna gidebilecek, arada çerezlik  vakit geçirmelik okunabilecek, diğer özel albümlerin şanına yakışmayan vasat altı bir albümdü.

Yıllar sonra tekrar okur muyum? Vakit geçirmek için belki evet ama keyif almak için hayır. Hayır.

[BAHADIR]

Bazen bir albümü okurken çizerin tarzı ile okumak gerek... Şimdi hatırlamıyorum ama ilk okuduğumda bende sanırım biraz yadırgamıştım... "Bu Teks değil" demiştim... Sadece isim benzerliği demiştim... Yanında Carson'ın, Tiger Jack'in ve oğlunun olmayışı bir yana Latin ve İtalyan sanatçıların tasvirlediği bir batı tasvirlememişti Kubert...

Daha çok bir intikamcı, bir Punisher hikayesi belki... John Buscema'nın resimlediği Punisher hikayesini okurken de bir Conan okumuyor muyduk aslında...

Bağımsız olarak baktığımızda o kadarda yerden yere vurulacak bir hikaye olmadığını, Nizzi'nin gene standartlarını zorlayıp işi kotardığını, Kubert'inde buna çok büyük katkısının olduğunu söyleyebilirim... Kısaca yerden yere vurulacak bir albüm değil...

İnşallah farklı bir gözle ileride bir daha değerlendirirsiniz... Fikirler zamanla değişebiliyor...

[KenParker]

Valla 12 yıllık viski içerek okumuştum, yine de beğenemedim
Belki dediğiniz gibi ilerde, kim bilir.

[Nomad]

Uzun zaman oldu okuyalı ama benim de aklımda beğenmediğim kalmış.
Destekli gömmek için tekrardan bir okuma isteği uyandı içimde 
"Neydi bu şimdi" hissiyatı ile bitirince kenara atmıştım.
İlk boşlukta tekrar okuyup birşeyler yazmak istiyorum.
Aksi gibi, piyasalar ölü olduğu halde ben 2 aydır haftasonları dahil günde 14 saat çalışıyorum.
Ama sonlarındayız hazır siparişlerin.
Sonrası evde kal, çizgi roman oku, sağlıklı kal inş.

[Gabby]

Yan karakterlerin dahil edilmediği veya minimuma indirildiği öyküler kaleme alınacaksa, ilk akla gelen senarist galiba genelde Nizzi oluyor... Tex'e ısınma turları aşamasındaki Repetto'ya da "Yalnız Atlı"daki gibi yancıların olmadığı, sadece Willer'li "Esrarlı Dağ" ve "Son Bölük" öyküsünü kaleme almıştı.

Joe Kubert'in bu macerayı seksenli yaşlara merdiven dayadığında çizdiğini ve zaten ununu elemiş, mesaisini daha çok kurucusu olduğu sanat okuluna harcar olduğunu da düşünürsek, bana baştan beri 'comics okurlarının kafası karışmasın diye Tex tek tabanca çizildi' türünden açıklamalar yapılması çok da inandırıcı gelmemişti. Sonuçta her karakter artı bir iş yükü ilave zaman dilimi demek, o da Kubert'te yok... Bonelli, sağlam müşterisi ve Balkanların iştahlı Tex yayıncısı SAF (Strip Art Features) comicsin kurucusu, aynı zamanda Kubert'in de yakın arkadaşı Ervin Rüstemagic'i devreye sokmasa belki Kubert'in Tex ile yolu hiç kesişmeyecekti...

Uygun olan-olmayan font seçimi vs muhabbetinden ayrı olarak, Maceraperest Çizgilerin dev albüm serisinden yayınladığı toplam 22 sayılık kapakların hiç birini sektirmeden, tamamının macera adlarının sonuna "ünlem işareti" koymasının hikmeti sizce ne olabilir arkadaşlar?

[hanac]

Uygun olan-olmayan font seçimi vs muhabbetinden ayrı olarak, Maceraperest Çizgilerin dev albüm serisinden yayınladığı toplam 22 sayılık kapakların hiç birini sektirmeden, tamamının macera adlarının sonuna "ünlem işareti" koymasının hikmeti sizce ne olabilir arkadaşlar?

   

Güzel yakalamışsınız.

[Nemo]

Teks dev album sayi 15'e denk gelen macera, Yalniz Atli, ulkemizde Oglak tarafindan yayinlanmisti.

2005 yilinda ise , SAF COMICS, Teks'in Joe Kubert tarafindan cizilen bu macerasini, ingilizce olarak yayinlamis.

SAF Comics'in sahibi Ervin Rustemagic isimli bir Bosna-Hersekli. Ervin, hem Bonelli hem Kubert ile yakin dost. Sergio Bonelli, Ervin'dee, Kubert ile iletisime gecmesini ve bir Teks macerasi cizmesini onermesi icin destek istiyor. Ervin, ailecek onlari ziyarete gelen Joe Kubert ile konuyu konusup onu razi ediyor.

Ervin'in hayat hikayesi ise zor ve uzucu. Bosna savasi sirasinda evini ve bir suru orjinal cizimi kaybediyor. Ailesiyle birlikte, yeni kurulmus olan Slovenya'ya yerlesiyor.

Kubert, onu ziyaret icin yine Slovenya'ya geliyor. Ve onun hayat hikayesini cizgiroman haline getirmek istiyor. Ervin, oncesinde bunu istemese de Kubert onu ikna edip 'FAX FROM SARAJEVO' isimli albumu yayinliyor.

[KenParker]

Çizgi roman ilgi çekiciymiş. Bosna'daki savaş merak ettiğim konulardan biri.

[KenParker]

@Nemo       Lonesome Rider ve Yalnız Atlı başlıklarını birleştirdim.

[Nemo]

Tesekkurler @Ken

Ayni yazilarla, ayri baslik actim. Saraybosna ile ilgili ordan devam ederiz.