Hangi Bilimkurgu Kitabı ?

[kalidor]

Cumartesi günleri Star Gazetesi Necip Fazıl'ın meşhur Büyük Doğu mecmuasının tıpkı basımını veriyor, noktasına virgülüne kağıt rengine bile dokunmadan. Yazıların çoğu müstear isimlerle Necip Fazıl'a ait. Fakat Peyami Safa gibi günümüzde de bilinen meşhur yazarların da arasıra makaleleri çıkıyor. Neyse 2 hafta önceki sayıda Huxley'in Cesur Yeni Dünya eseriyle ilgili güzel bir tanıtım yazısı vardı. Haa unutmadan derginin yayım yılı 1946'ydı!!! Yazının sonunda kitabın en kısa zamanda Türkçe'ye çevirilmesi temennisi vardı.

[kedidiro]

Bu arada eski aşkımı depreştirdin ya Güneş , yazmadan duramam ben şimdi. Özellikle tavsiye edeceğim bir kitap var. Zamyatin'den Biz. Kitap hem çok iyi hem de biraz hakkı yenmiş bir kitap. 1920'lerde yazılmış bir antiütopya Biz. Zamyatin'de Wells ile birlikte ilk anti ütopyacılardan. Kitapla ilgili ilginç, en azından bana ilginç gelen , bir hikaye var.

George Orwell , Huxley Cesur Yeni Dünya'yı yazdığında kitapla ilgili bu kitap Biz'den araklama mealinde bir şeyler yazıyor. Aslında pek alakası yok iki kitabın. İkisi de anti ütopya sadece. İlginç olan ise sonradan kendsinin , üstelik Biz'i okuduktan hemen sonra, hadi araklama demiyeyim ama Biz'in ana yapısını tamamen taklit ettiği 1984'ü yazması. Velinimet'i Büyük Birader , D 503'ü  Wilson (muydu adamın adı hatırlayamadım şimdi) yapıyor ve edebiyat tarihinin en popüler , en çok gönderme yapılan kitaplarından birini yazıyor. Biz ise hep geri planda kalmaya devam ediyor. Eğer 1984 'ü seviyorsan , kitaba esin kaynağı ( hatta çok daha fazlası) olan bu kitabı şiddetle tavsiye ederim.Geçen sene Versus kitap tekrar bastı bu kitabı.

her satırına katıldığımın bilinmesini isterim. Biz muhteşem bir antiütopyadır. okunulasıdır.

[kültürelgüncel]

Bizim sağlam bilimkurgu yazarlarımız var mı ? Varsa onların hangi kitapları okunmalı ?

Aşkın Güngör'ün çok sevdiğim iki bilim kurgu romanı var. Nükleer savaşlar sonrası kurulmaya çalışılan yeni düzenin anlatıldığı "Gohor: Kıyametten Sonra" ve ciddi bir araştırmanın sonucunda ortaya çıkan "Mesih'in Klonu". İkisini de tavsiye ederim.

Gohor: Kıyametten Sonra: "Tarihin her döneminde dışarıda bırakılanlar olmuştur. Bu, onlardan birkaçının öyküsüdür!"

21. Yüzyılın ortalarında bilinen yaşam sona erdi. Yeni kurulan düzen yok olandan pek de farklı değildi. Genetik değişim geçirerek akıl akılmaz varlıklara dönüşenlerin dışında! Gohor ilk olarak 2003 yılında, Gohor - Cam Kent ile Gohor - Kurtlar Yolu adları altında iki cilt olarak yayınlandı ve raflarda yerini aldığı andan itibaren yoğun ilgiyle karşılandı. Çeşitli yayın organlarında yer bulan, birbirinden değerli isimlerin kaleme aldığı makalelerde adından hep övgüyle söz edilen Gohor, eğitmenler tarafından, yetişkinler kadar genç okullara da ısrarla tavsiye edildi. Gohor - Kıyametten Sonra'yı yeni düzenlemesiyle ve tek cilt olarak Türk okurunun beğenisine sunuyor.

Sınırı içinde Mavi Ankalar'ın, Kızıl Baykuşlar'ın, Melekler'in, düş odalarının, hareketli fotoğrafların, robot bakıcıların bulunduğu, dış dünyadan yalıtılmış bir Cam Kent... Kent çevresinde ilkel bir yaşantı sürmek zorunda bırakılan insanlar... Ve onlardan birinin, Yoğid oğlu Gohor Askine'nin, yaşamın anlamına, gerçeğe ve mutlak olana doğru gerçekleştirdiği kaçış...

"Zaman hiç durmadan koşuyor. Durursam sadece birbirinin aynı olan ayak izlerini görürüm onun. Birbirinin aynı olan günlerde yaşarım. Aynı günü tekrar tekrar yaşamak ne verir ki bana her şeyin hızla uzaklaştığını düşündürmekten başka?"

Mesih'in Klonu: Her şey 1958 yılında İsrailli arkeolog Yardena Alexander'ın Kubbetüssahra'daki inanılmaz keşfiyle başlar. Arkeolog yüzlerce yıldır mitlere esin kaynağı olan Kutsal Kâse'yi bulmuştur ve rivayet edildiği gibi Kâse'nin içinde M.S. 33'te Golgota tepesinde çarmıha gerilen kişinin kanı vardır. Yani, Hıristiyan öğretisine göre Hz. İsa'nın; İslam inancına göre "Hz. İsa olmayıp, Allah katından bir ilimle yüzü ona benzetilen biri"nin...

Roman bu ikilemden hareketle Kutsal Kâse'deki kan tortusundan alınan DNA ile klonlanacak kişinin "gerçekte" kim olduğu sorusunu hem bilim kurgusal, hem de fantastik normları kullanarak sorgular. Yanıtları irdelerken de yine yüzlerce yıldır her Sami dinde dillendirilen; kitaplara, incelemelere, makalelere konu olan kıyamet rivayetlerini referans alır...

Hemen her kıyamet senaryosunda insanların evrensel tüm kötülükleri simgeleyen figür olan Deccal'ın etkisine gireceği söylenir. Deccal kitlelerce kutsanacak, peygamberliği kabullenilerek izinden gidilecektir. Hatta insanlık onu binlerce yıl dilinden düşürmediği bir sıfatla anacaktır: Mesih!

Peki yirmi birinci yüzyıl insanı nasıl ve ne gerekçeyle tarihin tozlu sayfaları arasındaki peygamberlik makamını kabullenecek, bir insanın kutsallığına inanacaktır? Roman günümüzdeki pek çok şey gibi bunun da ancak bilimin referansıyla mümkün olacağını iddia eder.

NOT: Aşkın Güngör'le bir röportaj yapmıştım. http://kulturelguncel.blogspot.com/2010/11/askn-gungor-roportajm.html adresinden ulaşabilirsiniz. Yazarın diliyle ilgili fikir sahibi olmak isterseniz röportajın sonundaki öyküyü okuyabilirsiniz.

[hanac]

Aşkın Güngör forumumuzun da üyesidir.

Ama 3 Ocak dan beri giriş yapmamış. 

[alan ford]

Stanislav Lem'den 2 ekleme daha yapayim.

Gelecekbilim Kongresi ve Yildiz Guncesi adli kitaplari okumadan etmiyosun Gunes.

Bu arada Iletisim yayinevi nedense 2001 senesinden beri bu Lem Klasiklerinin yeniden baskisini yapmadi bildigim kadariyla ki buyuk bir ayiptir bu.

Aslında tüm külliyatı gözü kapalı tavsiye edilebilir gönül rahatlığıyla.  Yıldızlardan Dönüş, Soruşturma, Aden hepsi çok iyidir. Ama mutlaka İletişim baskılarına ulaşmak gerek.  İletişim ustanın bütün eserlerinin telifini almıştı , ama sanırım satışlardan pek memnun kalmadılar ki devam etmiyor seri.  Yine de en önemli kitapları doğru düzgün bir edisyonla ve çeviriyle bize sundukları için teşekkürü borç bilirim.

Yukarıda görülen Baskan baskılarına falan hiç bulaşma bence.  Ama Çağlayan Yeni Dünyalarda serisinden kitap bulursan kaçırma. Tarihi önemi haizdir. 1955 yılında yayınlanan ve Türkçe'deki ilk bilim kurgu serisi olan on kitaplık bu seri bilim kurgunun altın çağının ülkemize uyarlanmış halidir.  Yazarları belirtilmeyen , A. kahraman tarafından , bir rivayete göre Kemal Tahir'in kullandığı takma addır bu, Türkçeleştirilen seride , bilimsel kısımlar atılmış, erotik sahneler ve aksiyon alabildiğince uzatılmıştır. Boşluk Korsanları'nda iş ayyuka çıkmış, kitap biraz ince kalınca, çevirmen sonuna yeni bir savaş ekleyivermiş.  Otuz iki kısım tekmili birden şenlikli bu seriyi bulursanız kaçırmayın

Bu arada Müfit Özdeş'ten Son Tiryaki yerli bilim kurgunun iyilerindendir. Tavsiye ederim:)

[ümitkr]

Güneş merhaba,

Eğer daha önce okuyup kendi tarzını belirlemediysen kimi eserlerden fena halde sıkılabilirsin aklında olsun. Genel olarak bilimkurgu denince aklımıza Star Wars türü amerikan pulp edebiyat ve sinemasının kalıpları aklımıza geliyor. Mesela başarılı bir iş olmakla birlikte Dune da bu gruptadır bence. Kahraman odaklı, klişe hikayeler. Veya Asimov gibi polisiyeyi geleceğe taşıyanlar... Kurgu ve heyecan vardır ancak belli kalıpları sunarlar.

Lem gibi Ştrugatsi Kardeşler gibi LeGuin gibi yazarlarda iş değişir. Öykülerde hiç bir şey olmaz! Ya da yukarıdaki kalıbı kırmak için öyle yerlere bakılır ve öyle kahramanlık kalıbını kıran eserler sunulur ki okur bu yapıya alışık değilse bazen bunalır. Hatta bazı arkadaşlardan biliyorum "anlamaz". Bu iki tip eserleri ayırmak gerekir ki bu da zaman ister Sana kolaylıklar dilerim.

Bu arada Arthur C. Clarke'ın "RAMA" destanının ilk cildini öneririm. Alışılmış kalıpları "tersine çeviren" muazzam bir çalışmadır Rama. Sonradan yazılan devamları işte iki üstteki kalıbın pulp'ına dönüşerek destanın ruhuna fatiha okutur... İki üstteki kalıp kendi içinde devrimler ve yenilikler yaşar aslında o ayrı ancak ne kadar bilimkurgudur tartışması uzun zamandır sürmektedir diye vurguluyorum. Belki Rama ve dizisiyle başlayarak bahsettiğim farkı daha net görürsün. Rama'nın ilki bilim kurgu iken devamı 3. sınıf ekşın filmlerinin uzaylı versiyonu kadar vasat ve berbattır, iğrençtir, rezildir, fecidir... 

İyi okumalar

[ErenKoyunoglu]

"Bu arada Müfit Özdeş'ten Son Tiryaki yerli bilim kurgunun iyilerindendir. Tavsiye ederim:)"


Müfit amcam yakın bir arkadaşımın babası. Çok tatlı bir insan, süper de yazardır. Tavsiye ederim.

[DAMPYR]

Bu seriyi bi sahafta bende gördüm.ayrıca birde uzay yolu diziside vardı ama hiç okumadım.bana bilim kurgu filmleri daha eğlenceli geliyor.kitaplar sıkıyor.belli süre sonra sıkılıyorum.çizgi romanları ondan tercih ediyorum....

[ümitkr]

Bu seriyi bi sahafta bende gördüm.ayrıca birde uzay yolu diziside vardı ama hiç okumadım.bana bilim kurgu filmleri daha eğlenceli geliyor.kitaplar sıkıyor.belli süre sonra sıkılıyorum.çizgi romanları ondan tercih ediyorum....

Özel bir arşiv yapmayan veya bk eserlerini toplamayanlara önerim Baskan yayınlarını es geçmeleri olacaktır. Bildiğim kadarıyla bu dizinin kitaplarının hemen hepsi tekrar basıldı başka yayınevlerince. Çevirileri ciddi derecede sorunlu bir dizi bu. Kimi yerde sallama, kimi yerde kısaltma ve özetleme, kimi yerde de çok fazla ifade bozukluğu vardır uyarılır

[kedidiro]

sadece bilim kurgu değil aynı zamanda iyi edebiyatta isteniyorsa benim tavsiye edeceğim yerli yazar ve kitabı: otoyol kenarında yanan ateşler - barbaros devecioğlu - çitlenbik yayınları

[DAMPYR]

Bu seriyi bi sahafta bende gördüm.ayrıca birde uzay yolu diziside vardı ama hiç okumadım.bana bilim kurgu filmleri daha eğlenceli geliyor.kitaplar sıkıyor.belli süre sonra sıkılıyorum.çizgi romanları ondan tercih ediyorum....

Özel bir arşiv yapmayan veya bk eserlerini toplamayanlara önerim Baskan yayınlarını es geçmeleri olacaktır. Bildiğim kadarıyla bu dizinin kitaplarının hemen hepsi tekrar basıldı başka yayınevlerince. Çevirileri ciddi derecede sorunlu bir dizi bu. Kimi yerde sallama, kimi yerde kısaltma ve özetleme, kimi yerde de çok fazla ifade bozukluğu vardır uyarılır

Zaten bu seri daha çok çocuklara yönelik gibi geldi bana o yüzden es geçmiştim.Daha ciddi bilim kurgu yazarlarının yayınları var onlara bakmak lazım...

[alan ford]

 Yok çocuklara yönelik falan değildir. İçinde Lem gibi değme felsefecileri kıskandıracak yazarlar da vardır. Genel olarak kitap seçimlerinin de kötü olduğunu söyleyemem. Türün popüler örnekleridir. Ama Türkçeleri berbattır. Lem'in Yıldızlardan Dönüş'ü Yıldızların Dönüşü olmuştur mesela.  Daha kitabın adından çeviriler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

[hennessy]

Ah bir zamanlar bilim kurgu okuyan bir adam olarak nerde şimdi o heves

1.küvette bulunan günce-Stanislaw Lem



2.Solaris-Stanislaw Lem



3.Dune



4.2001 Uzay efsanesi

,,

5.Rama



6.Asimov-Ben Rabot



7.Asimov Hedef Beyin

8.Asimov-İmparatorluk kurulurken

[hennessy]

Bir sorum daha var.

Dune serisi nasıl bir seri ?

Dune aşktır ama ilk 3 kitap sonrası Tanrı moduna girer sarmaz.Ama Muadid in ikinci kitapta çöldeki maceralrı solucanlara binmesi ve onun yardımcısı mutand neydi adı ah diyorum...

[alan ford]

 Duncan Idaho olabilir mi