TEKSAS ve VATANSEVERLER DIGER ÇIZGI ROMANLAR..

Başlatan darkwood, 21 Mayıs, 2009, 11:21:13

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

darkwood

Çogu çizgiromanin Italyada çizilip, yayinlandigini düsünürsek, konularinin ise genelde Amerikada geçmesi
bana hep ilginç gelmistir. Hele birde Vatanseverlik konularini isleyen çizgiromanlar olayi daha da ilginçlestirmektedir.
Ameriklarin vatanseverlik duygularini isleyen Italyanlar!!!
Çocuklugumuzun sevilen kahramanlari Essegesse yayinlariTeksas,Tommiks,Swing bunlarin basta gelenleri.
Bende 1977-80 li yillarda özellikle Teksas i ve diger kahramanlari Profosör ile Rodiyii çok sever bunlari takip ederdim.
O tarihlerde Adapazarinda Saray sinemasi önünde kitap degis tokusu yapardik. O zamanlar bu sinema önlerindeki
çizgiroman alisverisi çok meshurdu. Ceylan Yayinlarinin çikardigi bu kitaplari merakla okurduk.
Günümüzde ise Hoz Comics bu kitaplari kalin ebatlarda tekrar yayinliyor, hatta bir kismini fasikül olarak nostaljik renkli seri olarak çikarmislar güzelde olmus, bizi çocukluk günlerimize döndürüp bize güzel bir nostalji yaratan çizgiroman sevenlere çok tesekkürler..
Darkwood Sakinleri..

Lami Tiryaki

Klasik popüler kültür ürünlerinin bu kadar Amerika kokmasinin arkasinda isin kronolojisine bakmak gerekir diye düsünüyorum. Tommiks, Teksas, Swing ya da orijinal adiyla Capitan Miki, Il Grande Blek, Mark vb ürünlerin ortaya çikislari 1950-1970 yillari arasina rastliyor. Avrupa'nin II. Dünya Savasi'ni ABD'nin müdahalesiyle bitirmesi, bitap düsmüs ülkelerin ABD yardimlariyla kendine gelmeye çalismasi(savasa girmemis olmamiza ragmen bizdeki Marshall yardimlarinin etkilerini düsünün!) bu gini uygulamalari tetiklemistir kanimca... 1940'larda Mussolini yönetiminde fasizan bir yapiyi yasadiktan sonra hizla biçim degistiren Italya'da kültür boslugunu doldurmak için Amerikan popüler ürünlerine sarilmaktan daha iyi bir yol bulunamamis besbelli. 1900'lerin basindan bu yana savaslardan basini alamamis bir kitada popüler kültür ürünlerinin yaratilmasini beklemek hatali olur zaten. ABD ise çizgi roman tarihinin en saglam ürünlerini Altin Çag dedigimiz bu dönemde vermis ve dünyaya da ihraç etmistir.

Bu konudaki tek örnek Italya degildir. Fransa'nin da tüm klasik ÇR kahramanlari amerikan ya da "amerikan yaklasimli" olarak üretilmistir. Adamlarin efsane kahramani Blueberry mesela...

Ben de küçükken Tommiks'i okudugumda amerikan isi zannederdim. Sonralari ögrendimki degilmis:)) Türkiye'nin de bütün dünyayi kasip kavuran bu dalgadan etiklenmemesi mümkün degilmiski ayni esintiler bizde de hissedilmis. 1960-1980 yillari arasinda ülkemizde yapilmis sayisiz B sinifi sinema filminde kovboy öykülerinden tutun ÇR uyarlamalarina kadar her türlü amerikan karakteri kullanilmis. Kovboy filmleri için kasaba-setler bile kurulmus yahu. Amerikalilar günümüzde bu filmlerin pesine düsmüs DVD'lerini yapiyorlar. Hem de korsan müziklerini silip üzerine yeni müzikler filan besteleterek, filmi sil bastan elden geçirerek...

Yine de isin çizgi roman boyutuna baktigimizda savaslardan uzak kaldigimizin faydalari kendini gösteriyor(tesekkürler Ismet Pasa...). Tarkan'larimiz, Karaoglan'larimiz, Tolga'larimiz, Malkoçog'lumuz ve hatta Volkan'imiz hep bu dönemlerde çikmis ortaya. Çocuklugumdan hatirliyorum her biri ayri birer efsaneydi. Avrupa ülkelerinin kendilerine has kahramanlarini ve öykülerini çikarmalari-istisnalari hariç-nereden baksaniz 80'leri buluyor... Gerçi biz o yarista çok çabuk nal topladik ama isin bir de bu boyutu var...

Mesut çok hos bir konuya degindin dostum. Keske muhabbeti arttiracak birileri daha da olsa da enine boyuna konussak...

Selamlar
Lami

darkwood

Lami arkadasim konuyu tarihi olarak güzel bir sekilde ele alip açiklamissin. umarim sitedeki üye sayisi kisa zamanda çogalir
daha fazla katilimci arkadas ile daha güzel konular ve yorumlar ortaya çikar.
Darkwood Sakinleri..

hanac

Alıntı yapılan: Lami Tiryaki - 21 Mayıs, 2009, 13:20:57
Mesut çok hos bir konuya degindin dostum. Keske muhabbeti arttiracak birileri daha da olsa da enine boyuna konussak...
Insallah muhabbetlerimiz artacak.  :)

Cok guzel bir konuya deginmissiniz.

Niye Italyanlar Amerikan vatanseverligini anlatiyorlarin cok iyi cevabini vermissin Lami dostum.

Cok saglam analizler yapmissin, tesekkurler.


ontario70

Degerli fikirleriniz için hepinize çok teskkürler arkadaslar. Saynizde foruma renk geldi. Bence önemli olan kemiyet degil keyfiyet. Yani çok üye yerine kaliteli üyelere sahip olabilmek. Ancak en büyük dilegimiz tabii ki çizgi roman sevdalilarini burada görebilmek. Saglicakla kalin.

mzumrut

Havadaki sinegi bile vuran Vahsi Bati'nin ünlü silahsorlari ne kadar gerçek? Yüzbasi Tommiks, Çelik Blek ve Red Kit'in kullandigi efsane silahlarin "atis testleri", baska seyler söylüyor..
Tommiks'in favori silahi, iki adet 45'lik Colt marka tabancadir. Bu tabancalar, rancerlerin resmi silahi olmasinin yaninda, dönemin en yaygin altipatlari olarak bilinir. Kahramanimiz, rancer yildizinin da sorumluluguyla, suçlulari elinden ya da silahindan vurmakta son derece basarilidir.
Kendisi pek sik kullanmasa da, Yüzbasi Tommiks'in serüvenlerinde görülen diger silahlara örnek olarak Derringer ve Winchester'i sayabiliriz. Boyutlari nedeniyle kolay saklanabilen Derringer marka tabancalar, hilekâr kumarbazlarin ceket kollarindan veya sapkalarindan ani olarak çikar. Sik sik güzel bayanlarin çantalarinda da saklanan Derringer'lar, kahramanlarimiza tehlikeli sürprizler yasatir...
Yüzbasi Tommiks gibi rancer olan Teks Willer da, maceralarinda ordunun kendisine verdigi 45'lik Colt'u kullanmakta. Üstelik, Tommiks gibi rakibini canli yakalayip mahkemelere teslim etmek gibi saplantilari da olmayan rancerimiz, adaleti kendi saglamaktan kaçinmaz. Hal böyle olunca, kahramanimizin kursunlarina hedef olan insanlarin sayisi, Claudio Palieri'nin Türkçe'ye de çevrilen kitabi "Gece Kartali Teks Willer"a konu olacak kadar yüksektir: "Teks, daha birinci sayida 38, 2. sayida 33 ve 3. sayida da biri sansürlenmis olmak üzere 36 rakibini öldürür. Sayilabilen ölülerinin sayisi ise 2.047 kisidir.
Peki, kovboylarin kullandigi silahlar gerçekten bu kadar etkili ve isabetli miydi?
45'lik Colt'larin performansina iliskin ilginç bir istatistigi, FBI'nin kriminoloji laboratuvarindan edinmek mümkün. 1870 yapimi 45'lik Colt, her alti atista ara verilerek tekrar doldurulmasina ragmen, 15'inci atistan sonra namlusu sisiyor ve tutukluk yapmaya basliyor! Baska bir deyisle, Teks, Kizilderililer ile giristigi her 1,5 dakikalik çatisma sonrasinda, 5 dakika kadar ara vermek zorundaydi!
Çelik Blek'in efsanevi "çakaralmaz"i
Amerika'nin bagimsizligi için "Kirmizi Urbali" Ingiliz askerleri ile savasan Çelik Blek'in yasadigi dönemse, seri atisli tabanca ve tüfeklerin imalatindan öncelere (18. yüzyilin üçüncü çeyregi) denk gelmekte.
Kahramanimiz "Kirmizi Ceketliler"i ve yandaslarini bilek gücüyle tepelemeyi tercih etse de, sik sik Fransiz ve Ingiliz imalati agizdan dolma, çakmakli silahlari (pistov) kullanir. Yayinlandigi dönem ülkemizde çok sevilen Kaptan Swing de kilici yeterli gelmedigi anlarda, dönemin pistovlarini kullanan bir diger çizgi roman karakteridir. Hem Çelik Blek hem de Kaptan Swing, Ingilizleri pistovlari ile perisan etmislerdi!
Peki, gerçek böyle miydi? Amerika'nin Ingilizlerden bagimsizliklarini kazanmalarindan 23 yil sonra, dönemin pistovlari ile yapilan bir atis testinin sonuçlarina sahibiz.
1805 yilinda, sonradan Bavyera tüfek fabrikasini kuracak olan Alman Generali Manson, Topçu Albay Monfort'u dönemin çakmakli pistovlarini denemekle görevlendirir. 4.443 atisin yapildigi bu testin tarihi kayitlari, bize ilginç bilgiler veriyor.
Bu denemenin istatistikleri, 159 çakmaktasinin kullanildigini gösteriyor, demek ki her tasla 28 atis yapilmis. Haznedeki barut, mühimmati atesleyemeden 277 kere yanmis; bu da demek oluyor ki, her 16 atistan birinde tüfek düzgün ateslenememisti! Test sirasinda gerçeklesen aksilikler bu kadarla da sinirli degil... Tarihi kayitlara göre, 4.443 atisin 799'unda, yani her alti atistan birinde, çakmaktasi haznedeki barutu bile atesleyemeden tam tutukluk yapmisti! Adi üstünde, devir "çakaralmaz"larin devridir!
Her 100 atistan 85'i karavana!
Çelik Blek'i Ingilizler ile savasirken bekleyen bir diger sorun, 18. yüzyilin ikinci yarisina ait pistovlarin sik sik bakim ve parça degisikligi gerektirmesiydi. Her seyden önce, namlunun her 60-65 atista bir iyice temizlenmesi gerekiyordu ki, bu islem 10-15 dakika sürüyordu.
Bagimsizlik Savasi sirasinda Ingilizlere karsi Fransa'dan destek alan Amerikalilarin basini, "Kirmizi Ceketliler"den çok, kendi silahlarinin mühimmat ve yedek parça sorunu agritmisti. Agizdan dolmali pistovlar, sik sik bozulan, narin silahlardir. Nitekim, Napolyon çagindaki cephanelik verileri bunu açikça söylüyor... 1800'lerin basinda, her 1.000 pistov için depoda 4 çakmak seti, 10 yeni namlu, 20 kasatura, 20 barut haznesi, 30 tetik, 30 pim, 80 tüfek kabzasi, 100 çene pimi, 150 horoz bulunduruluyordu!
O çagin silahlarinin ne kadar isabetli oldugu hakkinda Prusya ve Hannover'da 1829'da yapilan denemeler var. Hannover'daki test, Yüzbasi Tommiks'ten sonra Çelik Blek efsanesini de yikiyor.
Hannover'daki testte çakmakli tüfeklerin yüzde 15'i, çesitli sebepler yüzünden ates almayi basaramamisti. Tutukluk yapma, heyecan, barut koyma hatalari ve duman da göz önüne alindiginda; 100 çakmakli tüfeklik bir salvonun, 90 metre mesafedeki 100 düsmandan sadece 15'ini vurabildigini ortaya çikarmisti!
Pistovlardan çikan merminin baslangiç hizi saniyede 300 metreydi ve toplu haldeki düsman birliklerine 180 metreden açilan salvo ates, ancak bazilarini yaraliyordu. Hedeften sapma oranlari da muazzamdi. 1800'lerde Fransa'da ünlü tabanca yapimcisi Piccard, 150 metre uzakliktaki bir hedefe ayakta ates ederek istatistiksel çalismalar yapti. Sonuçlar sasirticiydi: Dönemin pistovlari, hedefe dikey düzlemde 75 cm. ve yatay düzlemde ise, ortalama 60 cm'lik bir sapma ile ates ediyorlardi!
Kizilderililerin asla sahip olmadigi silah: Winchester
Vahsi Bati'nin en acimasiz kovboyu Teks'in 45'lik Colt'u kullanmakta gösterdigi beceri, onun Winchester marka tüfegi için de geçerlidir. Winchester için bir sey daha söylemek zorundayiz. Hemen hemen tüm Western çizgi romanlarinda yer alan bu tüfek, Vahsi Bati'yi fetheden silah olarak da aniliyor. Seri atisli bu tüfekler, Kizilderililerin sürülüp yok edilmelerinde son derece etkili olmustur...
Ilginç bir baska nokta da, Teks gibi bazi çizgi romanlarda yerlilerin de sikça ve bolca Winchester ve Henry gibi tüfekleri kullanirken görülmesidir. Bu durum, bir dönemin Western filmlerinde de görülür. Gerçek ise bambaskadir... Kizilderililer, 1700'lerin sonunda kitadan çekilen Ingilizlerden ve Fransizlardan elde ettikleri eski model "çakaralmaz"lar disinda bir silaha sahip olamamislardi! 1876 yilinda Little Big Horn'da Amerikan ordusunun bozgununa kadar, Winchester gibi modeller yerliler için hep uzak ve erisilmesi güç silahlar oldu. Baska bir deyisle, posta kervanini çeviren ve etrafinda tüfeklerle ates ederek at kosturan Kizilderililer de bir Holywood efsanesi!
Ken Parker ve "Uzun Tüfek"
Konu, western çizgi romani ve silah olunca Ken Parker'a iki nedenle deginmek durumunda kaliriz. Birincisi, tabanca tasimayan karakterimizin, zaman zaman kullandigi tüfegin agizdan dolma bir "Kentucky" olmasidir. Ardi ardina seri atislar yapabilen tüfeklerin hakim oldugu bir dünyada, sadece tek atis yapabilen bir tüfek, baslangiçta okurlara garip gelmisti...
Maceralar ilerledikçe, Ken ile çakaralmazi arasinda (yazar Berardi'nin çok iyi vurguladigi) farkli bir duygusal bag olustugunu düsünmeye baslarsiniz. Ken Parker, sadece Kentucky tüfegi ile degil, marjinal yapisiyla da içinde bulundugu çaga direnmektedir.
Ken Parker'a deginmemizin ikinci nedeni, öykülerinde resimlenen silahlarin çesitliligi ve tarihsel gerçekligidir. Burada yaratici çizer Ivo Milazzo'nun hakkini teslim etmek gerekir. Çizerimiz, öykünün geçtigi mekânlar, kostümler ve silahlar gibi önemli birçok ayrintiyi verebilmek için ciddi bir ön çalisma yapmaktadir. Öykülerde Amerikan ordusunun popüler tüfeklerinden Spencer, Springfield, Sharp gibi modelleri, hatta Amerikan tarihini etkilemis olan makineli Gatling'leri fark edebilirsiniz. (alintidir)

Not: Çizgi roman okuyun... Çizgi roman okuyun... Çizgi roman okuyun... Nedenini olmasa da okuyun mensey kaynak içerik yada hayal olup olmadigina bakmaksizin okuyun
her ne kadar bu sitede herkes okuyorsa da ziyaretçiler açisindan belki faydali bir dilek olur
hosça kalin

mzumrut

Ken Parker hastasi tüm maceralarindan keyif alan biri oldugumu da yazayim, Hiç bir çizgi roman kahramanina sözüm yok sadece böyle bir konuyu paylasmak istedim. Elbette çizgi romanlarda bol bol hayal olacak ki gerçek kahraman olabilsinler,
Ama zaman mekan ve kullanilanlar olarak belirli arastirmalar sonucu çizilenler ufuk açma noktasinda bence daha basarali
Saygilarimla

Ramzy

En sevdigim Teksas macerasindan bahsedeyim biraz. Çelik Blek Almanca ögretmeni kiliginda bir Ingiliz subayinin kizina Algonkin lehçesini ögretiyordu. Kizin Almanca yerine Algonkin dili ögrenmesi çok komikti hakikaten, bir de Prof. Oklitus'un (ismini unuttum sanirim. :S ) çesitli yerlere gizlenerek yardim etmeye çalismasi da çok komikti. Kaçirilmamasi gereken maceralarin basinda gelir bu sanirim.

hozcomics

ben bu çelik blekli teksas'i çok seviyorum...
tarkan bi yana çelik blek öbürüne...
günün biri...
essegesseler bitmis...
hozcomics fransiz çizimlerini yayinlamaya baslamis...
çizimler muhtesem...
laf aramizda essegesse'nin üzerine gitmiyor...
adi çelik blek deil de bilmem ne olsaydi mükemmeldi...
mitton'a taparim...
carlo cedronni sanirsiniz essegesse...
ama yapcak bisey yok, adi blek de roc...
bi gün çelik blek'imiz ingilizlere esir düsüyor...
ona ilaç içiriyorlar...
yoksa sikar biraz...
ingiliz kumandaninin önünde diz çöküyor...
fransiz çizmis valla...
sonra o ingiliz kumandani çizmesini yalatiyor blekimize...
dil bi karis disarda...
blek de ilaçli ya...
kendinde deil...
yoksa hepsine hay bin geyigin boynuzu...
bu küfürdü:)
arkadas tutamadim kendimi yaw...
tamam geyigin önünde egildi blek ama çizmesini de yalayamazdi...
TC'den önce ben koydum sansürü...
sanki öpüyormus gibi yaptirdim dilini keserek ve senaryoyu biraz degistirdim...
olur mu yaw...
ingiliz geyiginin çizmesi yalanir mi yaw...
haksizsam haksizsin degin...
ben de haksiz oldugumu kabul etmeyeyim ve isteyenle saatlerce bu konu üzerinde tartisayim...
bak bu aramizda sir...
bugüne kadar benden baska bilen yok...
ona göre...
:)


s.b

Yillar önce 9-10 yaslarinda Çelik Bilek'in ölümünü okurken agladigimi hiç unutamam. Tabii, bunun gerçek olmadigini maceranin ilerleyen sayfalarinda görünce de amma mutlu olmustum ha.
Aslina bakarsaniz çocukluk zamanimizdaki o hazzi hiçbir çr bugün veremiyor. Çünkü büyüdük ve akillandik. Nasil olsa çr kahramanimizin asla ölmeyecegini biliyoruz.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

Underfined

Teksas en sevdigim çr dir aslinda.Ama bi türlü seriyi tamamlayamadim hatta dogru düzgün alamiyorum bile malum ögrencilikten para kalmiyor hiçbirseye.Ama beni sevindiren bi olay olmustu geçen sene Çelik Blek Teksas serisini görünce heyecanim tavan yapti onlari almaliyim diye düsündüm.Ancak 7 sayi sonra yayindn kaldirildigindan hevesim kursagimda kaldi.Ancak ben hala umutluyum belki Hasim Bey Swing i bitirince tekrar dan Fransiz çizimli Teksas çikarir.Bunun için umudum sürüyor...

s.b

Underfined
Eger okumamissaniz Demirbas Yayinciligin su ana kadar 9 sayi olarak yayinladigi Teksas serisini okuyunuz. Bu bir süreligine sizi oyalar.
İNANDIĞIN GİBİ YAŞAMAZSAN YAŞADIĞIN GİBİ İNANIRSIN

darkwood

Demirbas serisinin yayinladigi ve sadece Türkiye'de yayinlanan Teksas Istanbul'da macerasinida bu yayinevi tarafindan yazilip çizilmis biraz imla hatalarida olsa okunabilir.
Darkwood Sakinleri..

Underfined

Okudum demirbaslari tesekkürler bilgilendirdiginiz için.Ancak bi HOZ bi Demirbas arasinda bu kadar kalite farki olacagi aklimin ucundan bile geçmezdi.Teksas DY 9 belkide yayinevinin en iyi yayiniydi ancak devam etmediler.Ama belki Hasim bey ilerde bu yazdiklarimi bir çok kisinin de benim düsündügüm gibi düsündügünü görürse bi umut devam eder Swing bitince...Temennim o...

Underfined


Vallahi yukaridaki kitaba para verdigim için kendimle gurur dydum sahsen..Hiç bu kadar güzel olacagini düsünmüyordum ama Hoz gene yaniltmadi beni.Yine güzel bi kitap olmus.Diger fransiz çizimli kitaplarida artik almaya baslayabilirim