Planetary

Başlatan emre ozdamarlar, 19 Temmuz, 2012, 13:27:17

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hanac

Bugün bir arkadaş ile konuşurken konu Planetary'ye geldi.

Okuduğum en iyi çizgiroman idi dedi.

Bu vesile ile başlığı hortlatayım ve yayıncıların dikkatini çekmeye çalışayım.  :)

Nightrain

Basan olsa da alsak. Zaten 4 ciltmiş.
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

emre ozdamarlar

Ben de kendi tanitimimi okudum, herseyi unutmusum, tekrar okuyasim geldi, ne guzel tanitmisim zamaninda :)

Nemo

Valla bana da cok cekici geldi. Tanitim da cok guzel.
Tack så mycket Emre :)
Özel Alfa Ajanı

emre ozdamarlar

varsågod guzel abim :)

hanac

Alıntı yapılan: emre ozdamarlar - 19 Temmuz, 2012, 13:27:17
Bu arada Planetary'nin JLA ve Batman ile ortak maceralari da bulunmakta. Onlari henuz okumadim.




ZGeralt

Ne zamandır yazmayı düşünüyordum, bugüneymiş kısmet.

Ben Planetary'i iki büyük özel ciltte toplanmış hali ile edindim. Çizgi roman merakım geç başladığından geçmişte yayınlanmış önemli serileri elimden geldiğince okumaya çalışıyorum. Planetary'de bu araştırmalar neticesinde karşıma çıkmıştı. Goodreads puan ortalaması da oldukça yüksek.

Ben pek fazla keyif aldığımı söyleyemeyeceğim maalesef. Başlığı açan arkadaş da belirtmiş, o kadar karmaşık bir kurgu izliyor ki, sık sık geriye dönme ihtiyacı duydum ve bir süre sonra bu beni müthiş sıktı.  Okurken zaman zaman yorulduğumu hissettim. Bir felsefe kitabı okurken veya ekonomik inceleme yazıları okurken yorulmaktan haz duyabilirim, ancak öyle ya da böyle "kurgu" bir hikaye beni yoruyorsa, "kurgusu" problemlidir benim nazarımda.

Evet birçok gönderme mevcut, ama bu göndermelerin nihai amacı nedir ben çözemedim sanırım, misal The Boys okuyorum bu aralar (5 cilt bitti), orada da çok bariz gönderme hatta ne göndermesi resmen kopyalama var. Ancak nedeni çok aşikar, çok sert bir süper kahraman  eleştirisi çünkü The Boys, hem janr hem de kavram olarak.

Çizimler, renklendirmeler, panel tercihleri falan gayet yerinde. Ve evet bazı hikayelerin bağlandığı noktalar ilginç gerçekten burada hakkını teslim etmem lazım.

Kötü bir eser diyemeyeceğim haksızlık olacaktır ama benim için iyi de değildi. Ben maalesef beğenmedim.



kharon

Oldukca keyif alarak okudugum bir seri oldu; fasikullerini toplamayi bekliyordum, o yuzden ertelemistim okumayi:
https://paneller.blogspot.com/2019/05/planetary.html

Planetary

Planetary, Warren Ellis'in Authority ile birlikte ayni donemde yarattigi John Cassaday'in cizdigi sadece 27 sayilik oldukca basarili bir superkahraman/bilim-kurgu cizgi romani.

Kendi tabirleriyle olaganustu olaylar arkeologlari olan kahramanlarimiz tuhaf-paranormal olaylari arastirip bilgi toplayan, kataloglayan bir gruptur. Gruba yeni katilan Elijah ile birlikte hem grubun tarihine hem de karsilastiklari olaylarin gizemine yavas yavas girmekteyiz: Elijah'in gizemli gecmisi, grubun kurucusu dorduncu adamin kimligi, yavas yavas anlatilan asil kotulerin hikayesi...

Ama esasen tum hikaye cizgi roman tarihine gonderilmis bir selam, uzun suren bir saygi durusundan ibaret. Daha ilk bolumde kahramanlarimiz Doc Brass'i bulur, yuzyilinin basindan beri kendi okkult grubuyla kotuluklere karsi mucadele eden Brass aslinda cizgi roman dunyasindaki tum super kahramanlarin bir nevi atasi sayilabilecek Doc Savage'den baskasi degildir. Orjinal Savage'in Man of Bronze diye anilmasindan dolayi bir telif problemi cikmasin diye "Brass" adi verilmistir.

Savage'in takiminda da yine pulp tarihin kahramanlarinin bir geciti, bir ozetidir adeta : Tarzan, Asyali villian arketipini Hark , Bret Leather ise tum ilk maskeli kahramanlar The Green Hornet, The Shadow ve The Spider'in bir karisimidir.



Pulp kahramanlarin populer kulturde aslinda kendi yerlerini biraktiklari  super kahramanlara karsi (Justice League benzeri bir ekibe karsi) dunyayi savunmasina sahit oluruz.



Hem Savage ve arkadaslarinin hem de kahramanimiz Elijah'in dogumgunleri ise aynidir: 1 Ocak 1900. Bugun dogan bir baska birine daha atif yapilir hikayede; 20. yuzyilin ruhu olarak dogan (bu yuzden yuzyilla uyumlu olarak elektirige dayanan gucleri olan)  yazar Ellis'in The Authority icin yarattigi Jenny Sparks. Surec icerisinde birbirlerini baglayan bu tuhaf tesadufun gizemini de ortaya cikarmaya calisirlar.

Kahramanlarimiz hemen her bolum populer kulturun ve cizgi romanin yeni yorumlariyla, yeniden kurgulanmis orjin hikayeleriyle karsilasmaya baslar.

Fantastik Dortlu'nun hikayesini bambaska bir acidan dinleriz. John Constantine ve diger gizemli Vertigo kahramanlarini, Superman,Wonder Women ve Green Lantern'in hikayeleri yeni bastan takip etme imkani buluruz.





Super kahramanlarin gizli kimliklerinin olmasinin adetten oldugu gunlerde Thor'un da bir gizli kimligi vardir elbette.Her ne kadar bugun bize sacma-yabanci gelse de meshur cekici Mjolnir'i ise bir sopa-baston seklinde kamufle etmektedir.



Bastonun cekice donusmesini buyu diye gecistirmeyip bilim kurgu temeline oturtmayi dener Ellis (bence harika bir bulusla) ve basarili da olur. Sherlock Holmes'den Frankenstein'a Gorunmez Adamdan Drakulaya Viktoryen donemin hala karanliklarda saklananan canavarlari ile de tanisiriz. John Stone ise James Bond/Nick Fury karisimi bir ajan tiplemesine gondermedir. Bu saygi durusu mutlak bir  takdir etme, yuceltme biciminde degildir elbette yeri geldiginde populer kulturu acimasizca elestirdigi de olur Ellis'in.

Tum bunlarin disinda alttan alta devam eden bir de buyuk hikaye vardir : Alternatatif Fantastik Dortlu grubu uzaya degil evrenler arasi yapiya yapmaya calistiklari yolculuk sirasinda buyuk gucler kazanmis ve hikayemizin ana kotuleri olmustur. (Evrenler arasi boslukta yolculuk etme ve bunu gerceklestirebilecek bir tur uzay gemisi Ellis'in The Authority'de de kullandigi bir fikirdir)

Tum hikaye boyunca Planetary ve Fantastik Dortlu arasindaki mucadele de adim adim ilerler.

Kapaklar: