Deli Gücük - Zifirname ( Flaneur Comics )

Başlatan hennessy, 05 Mart, 2013, 23:26:31

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hennessy

Deligücük - ZİFİRNAME ÇIKIYOR!...224 sayfa - kuşe kağıda tamamı Türkiyeli yazar -çizerlerden oluşan "Deligücük - ZİFİRNAME" 14 MART 2013 FLANEUR COMICS'TEN çıkıyor



Not: 14 mart ta yazar çizerlerinde katılacağı lansman gecesi düzenleyeceğiz.gelebilen herkesi bekliyorum
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

gamlıbaykuş

İyi bari az kalmış sabırsızlıkla beklemeye devam. Umarım From Hell' i de çok beklemeyiz :)
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

alan ford

  Kuşe kağıt ha. Aslında Cash'i bastıkları sarı kağıt daha çok yakışır bu albüme ( ulan buldukça buluyorum , şimdide kağıt seçmeye başladım emi :D)
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

gamlıbaykuş

Renkli değil dimi ? Ayrıca kapak muhteşem olmuş. Keşke resmi biraz daha büyük boyutta bassalarmış. (Evet ben de buldukça buluyorum galiba )
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

Gambit

Cilt hardcover olarak cikacak bu arada. Bence cok iyi bir secim zira kitaplikda ayri duruyor sert ciltli kitaplar.

kapak resminin boyutu iyi bence. Flaneur un edisyon anlayisini seviyorum, alacagim bunu da

BAHADIR

Kapak harbiden dehşet ötesi...Gönderme harika...İlk iki sayıda ki hikayeler zaten kendini okutturdu...Bunların onlardan aşağı kalacağını sanmıyorum...Emeği gecenlerin ellerine sağlık...Teşekkürler...

hanac

Hardcover ve kuşe kağıdı birarada.

Acaba fiyat ne olacak, sanırım fiyatı da belli olmuştur.

kalidor

Flaneur, Deli Gücük'leirn diğer 2 cildini de bassa iyi olur. 3. kitabı okuyanlar ilk ikisini büyük ihtimal okumak isteyecekler.
Crom! Ölüleri Say...

Harun Ça

Evet ilk 2 ciltin tekrar basılması çok iyi olur. Kapak olağanüstü ayrıca hc ve kuşe kağıt olması daha da cezbedici olmuş.

Büyülü Rüzgar

Bu tam çizgi romanlık hafta sonunda Deli Gücük - Zifirname de Büyülü Dükkan'da yerini aldı.
Deli Gücük - Zifirname


V

Kitabı elime aldım ve hiç bırakmadan bitirdim.Öncelikle baskı,edisyon gayet iyi.Tebrikler Flaneur..

Kıyaslama yapmadan duramayacağım.Çok beğendiğimiz ilk iki cilde nazaran artıları;artan çizer sayısı ile gelen çiizim kalitesi
ve baskı kalitesi.Eksi hanesine ise Deli Gücük gibi yerel bir karakterin evrenselleştirilmeye çalışılmasını(Lawrence 'lı,Karındeşen Jack'lı öyküler vs.) yazıyorum.Kimileri karakterin bu şekilde hinterlandının genişletilmesini beğenmiş olabilir ama ben yerele ait öyküleri daha bir sevdim Deli Gücük'te.Ve 2. kitapla ara uzun olunca aynı türden,aynı kalitede Aziz Tuna öyküleri bekledim,beklentimi yüksek tuttum.Ha öyküler kötü değil ama kalburüstü,akılda kalan öyküler bulamadım bu sefer.Yine de Deli Gücük'ten umutluyum."Uzak Şehir"in yılda bir-iki düzenli albüm çıkartacak bir üretim periyodu yakalamalarını diliyorum..
"İstemem,eksik olsun.."

hanac

Deli Gücük Zifirname'yi okudum.

Böylece ilk defa Deli Gücük okumuş oldum.

Kısa kısa öyküler kendini okutturuyor, hiç ara vermeden tek oturuşta bitirdim.

Baskı kalitesi de çok iyi idi.

Hayal Kahvem


Doğrusu, Deli Gücük adına aşinaydım. Yalanım yok, konusu nedir, Deli Gücük kimdir bilmiyordum. Tamamı Türk yazar ve çizerleri tarafından oluşturulmuş bir grafik roman olduğunu duymuştum. Zifirname, Deli Gücük'ün üçüncü serisiymiş.  Memleketimin çizgi roman sevdalılarının emeklerini desteklemek amacıyla satın aldığımı söyleyebilirim. Bizim memlekette, çizgi roman çizerek geçinebileceğini düşünmüyorum. O nedenle böyle emek verilmiş yerli üretimleri çok kıymetli buluyorum.  Zifirname'yi kitapçıda gördüğümde, aldığım diğer kitapların arasına koyup kasanın yolunu tutmuştum.  O zamandan bu zamana kör noktamda kalmış olmalı ki bıraktığım yerde  unutmuşum.

Dün gece uyuyamamıştım. Ay bulutların arasına gizlenmişti. Karanlık mı karanlık, sessiz mi sessiz bir gece hüküm sürmekteydi.  Karanlıkta volta atamaktan bezgin düşmüş olmalıyım. İkili koltuğa oturdum. Ayaklarımı altıma topladım. Gene kendimle başım beladaydı. Pişmansız bir rahatlık hayal ettim. Kim bilir saat kaçtı? Koltuğun hemen yanındaki abajura uzandım. Düğmesine bastım. Oda bir nebzecik aydınlandı. Birdenbire Zifirname'yi gördüm. Sehpada, abajurun yanında duruyordu. Kitabı elime aldım. Kabına baktım. Zifiri soğuk rengi ruh iklimime iyi geldi.  Kimi zaman doğruluğunu ispatlayamayacağım, benim bile doğru dürüst anlam veremediğim durumlar yaşıyorum. Kitaptan bir efsun geçtiğini hissettim. Birdenbire gözlerimi kapadım. Bir sayfasını araladım. 97. sayfa.  Nasıl şahane çizimler anlatamam... Sayfaya hızla göz atıp okumaya başladım. Dondum kaldım! İlk okuduğum cümle "Ben senin vicdanınım, boşa uğraşma beni öldüremezsin" diyordu. Şöyle devam ediyordu: "Eskiden doğruları olan bir adamdın şimdi o doğrular sana hükmediyor, doğruların kölesi oldun Deli Gücük. Doğru mu değil mi düşünmüyorsun.. Vicanın ne diyor sormuyorsun artık. Hiç konuşmuyorsun benimle. Sınamıyorsun kendini.


Sonra kitabın ilk sayfasını açtım. "Doğru söylerim halk razı değil, eğri söylerim hak razı değil." diye yazıyordu.  Hışımla kitabın sayfalarını dalgalandırdım. Birbirinden muhteşem çizimler... Resmen efsunlanmıştım. Arkama yaslandım. Kitabı tüm merakımla okumaya başladım.

Dün gece memleketimin  yirmi iki çizer ve beş yazarının hazırladığı Zifirname'deki birbirinden büyüleyici  çizgilerin ve masalların menzilinde o diyar senin bu diyar benim dolaştım dolaştım dolaştım.

"-Ne sakin bir gece değil mi?
-Sen öyle diyorsan.." (s.43)

Zifirname'ye var ya... Tek kelimeyle bayıldım. Uyumuşum.


KenParker

Vaay be. Bu kadar iyi olacağını beklemiyordum.
İkinci kitaba siparişi verdim bile.