Mrtekin'in İzledikleri

Başlatan Mrtekin, 14 Aralık, 2014, 00:16:22

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mrtekin

http://m.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2015/02/05/ben-de-oradaydim-mark

Filmin monotonluğu kişiye göre değişir, ben aslında hiç de sıkılmadım seyrederken.
They drew first blood...

Mrtekin

http://m.hurriyet.com.tr/Haber?id=28138565

Vay arkadaş, hikayelere bak.

Meraklısına, ilgili güreşler, youtube da var...
They drew first blood...

Mrtekin

Maggie

http://m.imdb.com/title/tt1881002/

Çok çok başarılı bir film.

Abigail Bresler ve Arnold Abi'miz baba kız rollerinde resmen döktürüyorlar.

Hikaye bir dram. Enfekte olmuş bir Kızın adım adım zombiye dönüşürken bir Baba'nın çaresizliğini öyle bir hissediyorsunuz ki, hüzün resmen insanın içine oturuyor.

Maggie'nin dünyası biraz daha Hümanist olsa da (Karantina zamanı gelene kadar Kızın evde ailesi ile kalmasına izin veriyorlar, mesela), dönüşmenin fazlarını ve aradaki gerilimi çok iyi vermişler, ama yani esasen sonuna kadar çok insancıl bir hikaye izliyor ve çok üzülüyorsunuz. Cormack Mccarty'nin The Road'una nedense çok benzettim ben.

Arnold dram oynamaz diyenler çok yanılır.

Kesinlikle bir göz atın....


They drew first blood...

Mrtekin

Chappie

http://m.imdb.com/title/tt1823672/

Şimdi, Neill Blomkamp kardeşimizden yamuk iş çıkmaz. Kendisi, genç yaşında, District 9 gibi öyle bir filme imza çakmıştır ki, şu ana kadar bu filmin yanından yöresinden geçen bile olamamıştır.

En son, Elysium'u çekmişti, o da dehşet bir filmdir, hatırlarsınız...

Gelelim, sadede, Chappie, girdiği çatışmalarda aldığı hasarlar nedeniyle artık hurdaya çıkmış bir robotik polis. Yaratıcısı "nerd" Deon, üzerinde çalıştığı deneysel AI'yı bu hasarlı robota yükleyip, benlik ve bilinç gelişmesini sağlıyor ama konu bu kadar basit değil tabii ki, olay içerisinde olay derken (Chappienin dönüşüm fazları çok ilginç.) konu bambaşka bir noktaya, insanın ölümsüzlük sırrını keşfetmeye kadar gidiyor....

Daha fazla spoiler vermeyim, film cidden çok güzel, oyuncuların performansları da şükela, keyfini çıkartın.

10 üzerinden 10 Neill kardeşim, budur, olmuş...



They drew first blood...

Mrtekin

Tomorrowland

http://m.imdb.com/title/tt1964418/

Şimdi, Disney vatandaşlığı gibi birşey vardır, yani Disney markası altında yapılan filmlerde az çok ne olacağını bilirsiniz, (kötülemek için söylemiyorum, ama bu filmlerde çok fazla subliminal mesaja maruz Kaldığımız da söylenegelir, yapıyorlarsa Günahları boynuna, artık:)) bu filmde aynen böyle, sürpriz yok ama gerçekten çok güzel yapılmış.

Herşeyden önce filmin bir derdi var, Hugh Laurie tarafından canlandırılan "so called villain" Başkan Nix'in konuşması bunu çok güzel bir şekilde manifesto ediyor. Filmin Mesajı, insanların gözüne gözüne sokmayacak bir şekilde çok güzel verilmiş.

Ezcümle, çocukluğumuzda sabırsızlıkla beklediğimiz Pazar Disney filmleri gibi, sıcacık, eğlenceli, maceraperest ve samimi bir aile filmi. Görsel efektler inanılmaz güzel tasarlanmış. Sinema perdesinde resmen çok keyif alıyorsunuz...

Robotik kızı canlandıran, Raffey Cassidy'nin de performansına dikkat çekiyor, küçük çoluk çocuğu olan arkadaşlarımıza kesinlikle tavsiye ediyorum, böyle güzel filmler çok gelmiyor çünkü....

They drew first blood...

Mrtekin

San Andreas

Dwayne kazmasinin ve San Andreas fay hattının başrolünde olduğu bir felaket filmi.

Sam Giamatti'ye Deprem Dede rolunu oynatmislar. Los Angeles ve San Fransisco'nun 9 üstü depremler ve tsunamilerle dagilisini izliyorsunuz...

Yani, patlamali, çatlamalı, yıkılmalı, depremli, ortaya tsunamili, 2012'den görsel efektleri hallice bir film.

Sonu herzamanki gibi Amerikan milliyetçiliğine bağlandı, boyle filmlerin olmazsa olmaz sosudur zaten.

Ha siz de  benim gibi severim felaket janrini diyosaniz, gidin, yani, belki de beklentilerinizi karsilayadabilir...Ama saçma sapan bir film iste...   
They drew first blood...

Deadman

2012'yi sinemda izlemiştim... San Andreas'ın fragmanını görünce ahanda dedim 2012-2 Hele fragmandan izlediğim helikopter sahnesi, yıkılan gökdelenin altından kaçtığı sahnenin tıpa tıpı 2012' de vardı... Tabi orda daha hızlı bir araç olan uçak vardı...

Yani izlemeye başlamadan önce başıma neler geleceğini bildiğim bir film...:)

Mrtekin

Transedence

http://m.imdb.com/title/tt2209764/

Bugünlerde nedense AI'ya taktım ve bu filme de bir göz atmaya karar verdim.

Yine ölmekte olan bir şahsın (dahi bilim adamı Johnny Depp) bilincinin sanal gerçekliğe yüklenmesi ( bunu yapan, adamı mezarında rahat uyutmayan zalım da eşi Evelyn) durumu. Depp, İnternet'e bağlanıp, tüm bilgileri indiragandi yaptıktan sonra artık bambaşka bir şeye dönüşüyor, bir devrim-evrim artık adına ne derseniz diyin, birşeyler oluyor, tabi bir yandan da bu dönüşümün insanlık adına tehlikeli olduğunu düşünen makina karşıtı devrimciler (filmde teröristler deniliyor) var, mücadele yaşanıyo, vs.

Film kötü, senaryo ağır mantık hataları içeriyor ve 150 milyon Dolarlık dev gibi bütçesine rağmen maalesef vaat ettiğini hiç veremiyor, bir noktadan sonra artık izlemeye bile tahammül edemiyorsunuz, sonunu şahsen zorlayarak getirdim.

Oyuncular da şükela, isteseniz toplayamazsınız bu rüya takımı ama filmi kurtarmaya maalesef yetmiyor.

Tavsiye etmiyorum. Gişede de gümlemesine hiç şaşırmadım.

Ex-Machina ve de Automata'dan umudum var, dur bakalım.
They drew first blood...

Mrtekin

Run All Night

http://m.imdb.com/title/tt2199571/

Liam Abimizi ve Ed Harris abilerimizi severim. Büyük oyunculardır, hatırlarına bir bakayım dedim, filmi beklediğimin aksine bayağı başarılı buldum.

Liam Bey, Ed Bey'in efsane tetikçisi. Yıllardır Ed Bey'in adına işlediği günahların Acısını çekiyo, vicdan yapmış, yürüyen bir ölüye dönüşmüş. Sonra, Ed Bey'in kopuk ve söz dinlemez oğlu, bir cinayet işlediği sırada, yanlış yerde yanlış zamanda bulunup cinayetleri gören Liam Bey'in efendi oğlunun peşine düşüyo. Liam bey, bu kopuğu oğlunu koruyabilmek için öldürüyo, ondan sonra da peşlerine, oğlunun intikamını almak isteyen Ed Bey ve adamları, iyi@kötü polisler düşüyo.

Tüm gangster filmleri klişeleri, baba oğul hesaplaşmaları, çatışmalar, kovalamacalar, derken film kendini izlettiriyor. Şehir çekimleri cidden harika yapılmış. Nick Nolte'un bile ufak bir rolü var. Filmin sonlarına doğru, bizim Eşkiya'ya benzer bir hesaplaşma var.(hani şu uğur yücelin Ölümüne sinirlenip, mekanı basıp tüm adamları vuran Şener Abimizi bu sefer tıpatıp Liam Abi canlandırıyo, bastığı mekanda İrlanda pubı.)

Tavsiye eder miyim, tüm klişelere rağmen fena film değil, ben izledim yani.

They drew first blood...

Mrtekin

Mandıra Filozofu- İstanbul

Güzeldi, Mustafa Ali, eylem ve söylemleri ile bu sefer şehir ve modern hayatı ciddi bir şekilde sorgulatıyor.

Birol Güven'in yapımlarının didaktik üslubu bu filmde çok çekilmez değildi, ben beğendiğimi söyleyebilirim.

They drew first blood...

Mrtekin

Water Diviner


http://m.imdb.com/title/tt3007512/

Şimdi, Russell Crowe Abi'miz büyük aktördür. Bu uzun metrajlı filminde direktör koltuğuna da oturmuş.(şu kadar söyleyim, direktör olarak bir Mel Gibson olamaz.)

Filmi ancak yeni seyretme şansım oldu. Şu kadar söyleyim, araya birkaç oryantalist unsur sokuşturulsa da, film gerçekten çok başarılı. Tarihi doku ve gerçeklik üzerine cidden çok kafa yorulmuş, tüm dış ve iç çekimlerde abartı düzeyinde titizlenilmiş ve Türk tarafının duygu ve düşünceleri, memleketin düştüğü ahval ve şeriat da çok güzel yansıtılmış. Filmde cidden çok vurucu cümleler ve sahneler bulunmakta. Senaryo ve çekimlerde, detay ve ince işçilik var yani.

Yılmaz Erdoğan bence Binbaşı Hasan rolünün hakkını çok iyi vermiş. Cem Yılmaz'ın sahneleri azdı ama fena performans sergilememiş.

Çatışma sahnelerini biraz zayıf bulsam da, ezcümle çok başarılı bir film, seyretmenizi tavsiye ederim.

Bu vesile ile, başta Aziz Atamız ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, sevgi, takdir ve minnetle anıyorum. Çanakkale geçilmez dediler ve de geçirtmediler....

They drew first blood...

Mrtekin

Survivor

http://m.imdb.com/title/tt3247714/

Saçma sapan cidden ne idüğü belirsiz bir film, yorum yazmaya bile değmez, vizyona girecek olsa bile uzak durun, yazık olur paranıza derim.

Pierce Brosnan'ın varlığı bile bu filmi kurtarmıyor, o kadar kötü...

They drew first blood...

Mrtekin

Poltergeist

http://m.imdb.com/title/tt1029360/

1982 Yapımı bir Stephen Spielberg hikayesine dayanan orijinali şimdiye kadar  seyretmedim, o yüzden bir karşılaştırma yapamayacağım.

Şimdi, bu orijinalin remaki en hafif deyimiyle ağzımda çok kötü bir Tad bıraktı, yahu, tamam konu klişe, mezarlığın üstüne yapılmış bir eve taşınan aileye kötü ruhlar musallat olur, kızı kaçırıp kendi boyutlarına hapsederler, çaresiz aile kızı kurtarmak için paranormal işlere bakan ekip bulur, vs, ama bu kadar mı beyinsiz mantıksız bir remake mi olur, insan biraz geliştirmez mi, hiçbir şekilde korkutmadığı gibi, filmin sonuna doğru artık sıkılıyorsunuz.

Oyunculuklar da tam bir fecaatti, biraz Sam Rockwell o kadar, yahu öyle bir oynamışlar ki, hiçbir duygu hissetmiyorsunuz, sanki kaçırılan kendi kızları değil, aile rahat yani..

Yani film olarak ortalama, beni hiç tatmin etmedi, orijinali kesinlikle daha iyidir, onu tercih edin derim...
They drew first blood...

Mrtekin

The Gunman

http://m.imdb.com/title/tt2515034/

Şimdi, yönetmen Pierre Morell'i
Taken 1'den hatırlarsınız, sıkı filmdir, aynı janrın çizgisinde yine bir casus filmine imza atmış.

Konu tabii ki klişe, alacak verecek ilişkisinden  :) (büyük güçlerin sömürü planlarından mütevellit yani) Kongo'da Madencilik Bakanı'nı öldüren ve doktor manitasını orada bırakıp kaçmak durumunda kalan eski black opscu Tetikçi Sean Penn abimizin seneler sonra defterini dürmek bu kötü adamların akıllarına gelir, hesaplar kesilir ve Londra, İspanya'da kaçıp kovalamaca& adam öldürmece başlar, Sean Penn Abi'miz de arada vicdan yapar,geçmişi ile yüzleşmek ister, vs,vs...

Tabi klişe, ama, Morell Bey ve Sean Penn Abi'miz filmi kurtarıyorlar, Sean Penn Abi'miz tabii ki bir Bourne olamaz ama Çatışma ve close quarter fight&combat sahnelerindeki performansı da yabana atılacak gibi de değil, hakkını verelim. Javier Bardem ise aman Allahım, öyle bir karakter canlandırmış ki, cidden akıllara zarar...

Yani beklentinizi düşük tutar ve izlerseniz, tatmin edebilir, beni çok tatmin etmedi, bu filmin kat ve kat iyilerini zaten beyazperdede gördük...

Netice itibari ile, Sean Penn Abi'mizin hatrına izliyoruz işte ama yazık yani, diyecek şey çok ama napalım, atsan atılmaz satsan satılmaz bu Abilerimiz, hepsinin yaşlandıklarında içlerinde bir Steven Seagall olma arzusu mu depreşti ne... :)

They drew first blood...

Mrtekin

The Lone Survivor

http://m.imdb.com/title/tt1091191/?ref_=m_nm_knf_i3

Şimdi, direktör Peter Berg iyi çatışma (engagement) filmleri çeker (battleship, the kingdom). Size o duyguyu geçirir.

Bu filmde bu açıdan başarılı olmuş, çünkü Çatışma sahneleri cidden çok başarılı. Black Hawk Down ile karşılaştırılabilir ve hatta kalite olarak geçebilir, sizi, hayalkırıklığına uğratmaz.

Film gerçek bir hikayeye dayanıyo. Bir Taliban liderini öldürmeye giden 4 Kişilik Seal ekibinin misyonu başarısız oluyo ve Taliban ile sıcak çatışmaya giriyorlar, ondan sonra saatlerce çatışma izliyoruz. Film, bu çatışmadan kurtulan tek sağ kişinin hikayesini anlatıyo.

Oyuncular gerçekten çok iyi oynamış. Mark Wahlberg ve Taylor Kitsch'in oyunculukları inanılmaz başarılı.

Film, savas filmleri kategorisinde benden iyi bir not aldı. Bu arada özellikle söyleyim, tüm uçurumdan atlama & yuvarlanma sahneleri gerçek (Cgi efekti yok.) ve filmdekinin aksine gerçek çatışma tam 5 gün devam etmiş.

Keşke bizde kendi kahramanlarımıza böyle filmler çekerek unutulmamalarını sağlayabilsek...
They drew first blood...