'' AXA '' Avenell - Romero ( comic strip )

Başlatan ferzan, 08 Mart, 2015, 14:01:33

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ferzan

    İngiliz senarist Donne Avenell ( d.1925 - ö.1997 ) tarafından yazıp İspanyol sanatçı Enric Badia Romero ( d. 1930 ) tarafından çizilen, İngiliz '' The Sun '' gazetesi için 1978 - 1986 yılları arasında günlük gazete bantları halinde yayınlanan, sonrasında bu bantlardan toplama albümlerle ve doğrudan dikey sayfa formatında renkli hazırlanan ayrı sayfa formatları ve edisyonlarıyla belirli aralıklarla yayınına devam etmiş, başta İngiltere ve İspanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde ve Amerika'da ( albüm formatında ) yayınlanmış, Türkiye'de de dönem dönem bölgesel gazetelerde birkaç macerası günlük bantlar halinde okurlara sunulmuş bir bilim-kurgu, post-apokaliptik, erotik serüven bandıdır Axa...

    Günlük gazete bantları halinde birbirini izlemiş olan 18 adet macerası, 1981 ve 1988 yılları arasında 9 albümde toplanmış, 1985'te de renkli özel albümü dikey sayfa formatında yine Romero imzalı olarak okurlarıyla buluşmuştur...

    Bu günlük bant formatı, sanıyorum ki bir ekol olarak çok da sivrildiğini söyleyemeyeceğimiz İngiliz çizgi romanlarının geçmişte ki en şahsına münhasır şekli...Gazete bantlarının çıkış noktası Amerika'dır ( Rip Kirby, Phantom, Flash Gordon vs. ), hatta çizgi romanın altın çağında dahi popüler aylık serilerin bant versiyonları da eş zamanlı olarak gazetelerde boy göstermiştir...Bunlara Hulk, Spiderman, Conan ve pek çok başka örneği ilave edebiliriz...Yine de İngiliz gazete bantları, cismen Amerikan bant sisteminden bir parça daha farklıdır...Bunun için söz konusu Amerikan bantları ile İngiliz Axa, Modesty Blaise, Garth ve James Bond bantlarını karşılaştırmanız yeterli ( ilerleyen zamanlarda bu eserleri de tanıtacağım. )...

    Axa, zaman içerisinde çürüyen ve ilkelleşerek uygarlıktan yoksun hale gelen bir dünyada, büyük çabalar sonucu teknolojinin ve uygarlığın muhafaza edilip geliştirildiği özel bir merkezde, tüm bu teknolojiyi ve bilgiyi reddederek yapay dünyasından sıkılıp gerçek dünyayı merak eden ve bu vesileyle içindeki en barbar yan ile kadınlığının en doğal ama nispeten en ham ve ilkel güdüleriyle tanışacak bir genç kadının, kabına sığamayan ve dolup dolup taşan bir genç kadının hikayesidir...Serinin ilk bantlarında tüm uyarılara ve yasaklamalara rağmen merkezden kaçışına engel olacak birkaç kişiyi atlatarak ve üzerindekileri parçalayarak yarı çıplak halde vahşi dünyaya adım atmasıyla başlar Axa'nın serüveni...Bu uzun yol boyunca ilkel halklar, bu halklardan sıyrılmış ender yakışıklılar, mutasyona uğramış devasa yaratıklar, robotlar, ilkel dini ritüeller, eski zamanların bilgisinin kalıntılarıyla yüz yüze gelen vahşi halkların absürd münasebetleri ( ormanda bozuk bir TV ekranına tanrı diye tapıp totem yapan yerliler ile onların çıplak ama kravat takmış şamanları gibi ), kaçtığı merkezdekini andıran bambaşka gelişmiş uygarlıklar, kılıç, büyü, bilim ve buram buram erotizm Axa'ya eşlik eder...

Bilen bilmeyen tüm dostlar için, karşınızda Axa...



Axa'nın ilk iki günlük bandını kapsayan bir yarım sayfa...















Günlük bantlardan dördünü alt alta getirerek albüm formatı için oluşturulan sayfalar...







Alt alta iki bant ile oluşturulan yarımşar sayfalık yatay edisyondaki görünümü...



Renkli edisyon için bu kez dikey sayfa formatında hazırlanmış Axa sayfaları...











    İngiliz dedik, gazete bant geleneği dedik ama gene Latin bir çizerin görselleriyle baş başa kaldık...Bu Latin sanatçılar gizli örgüt gibi resmen...Her ekolde, her taşın altından çıkıveriyorlar...Bu paylaşımımı da öteden beri bir Axa ve pek çok çizeri etkilemiş olan usta bilek Romero hayranı olan Ali Abi'ye ( Haysat ) ithaf ediyorum... :)

    Meraklısına not ( ya da eğlenelim öğrenelim )  :  Türk çizgi roman emekçilerinden Fikret Kol da Axa'nın, dolayısıyla Enric Badia Romero'nun Latin sıcaklığı ile dinamizminden etkilenenler arasındadır...80'li yıllarda hazırladığı, Hasal Yayınları'ndan çıkan limited seri Borax'ın çizimlerinde çokça Axa esintileri görülür. Yine aynı dönem hazırladığı ve büyük ölçüde Buscema dinamizminden nasibini alan, hatta Conan'ın kalpaklı ve sarkık bıyıklı hali diyebileceğimiz Alpago'nun, 90'ların sonlarında Güneş gazetesinde yayınlanan renkli bir macerasında da ( özellikle kadın figürlerinde ) aynı Romero esintilerini görmek mümkündür...Dünyada Romero'dan etkilenen pek çok sanatçı bulunmaktadır...

    İngiliz günlük gazete bantları tanıtımlarım, Modesty Blaise ile devam edecek...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

hanac

Tanıtım için teşekkürler.

Bu Axa bizde yayınlandı diye hatırlıyorum, bilgisi olan var mı ?

Berkdinho

   Yıllar önce ( 2005-2010 arası olması lazım ) Takvim Gazetesi'nde günlük bantlar olarak veriliyordu. Hatta bir kısmını kesip biriktirmiştim ama sonra gazete mi yarım bıraktı ben mi toplamayı bıraktım hatırlamıyorum. Daha da önceden verildi mi bilmiyorum ama.
The Right Man When Things Go Wrong

V

Milliyet Gazetesi çizgi roman eki olan " Galaksi " dergisi içinde yayınlanmıştır.
"İstemem,eksik olsun.."

ferzan

    Takvim gazetesindeki yayınını siz söyleyince hatırladım...Ben de uzunca bir süre takip etmiştim oradan...Takvim, günlük çizgi roman yayınlama konusunda tam bir çılgındı 1994 - 2004 arasına tekabül eden 10 yıllık bir dönemde...Neler geldi neler geçti Takvim'den...Yerli sanatçılardan Suat Yalaz ( Karaoğlan'ın eski maceralarının son günlük yayını da bu süreç içerisinde Takvim'de yer almıştır ), Süleyman Gök, Cemal Dündar ve adını anımsayamadığım nicelerin üretimlerinden tutun da İngiliz bantlarından Axa, James Bond, Kahraman Şerif'e, manga Gunmn'dan ( Savaş Meleği Alita ) tutun da Vertigo'nun Preacher serisinin tamamı ile Helboy'un ilk maceralarını '' devamı yarın '' ibaresi ile gün be gün tefrika etmiş, önceleri gazetenin 3 tam sayfasında, sonlara doğru da 1 tam sayfasında envai çeşit yerli ve yabancı çizgi romana, hatta deneysel üretimlere ( Arsat - Venedik Büyücüsü gibi ) yer vermiş bir gazeteydi Takvim...Keşke bulabilsem o eski sayıları da bir de özel '' Takvim Gazetesi Çizgi Romanları '' dosyası hazırlayabilsem ama çok zor ve ince emek gerektiren bir iş...Ancak hatıralarıyla avunabilir, üç beş kelam edebilirim...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

BAHADIR

"Preacher serisinin tamamı" derken günlük sayfa biçiminde bile olsa Preacher serisi Türkçe olarak yayınlandı mı? Hem de Tamamı...?

ferzan

    Tamamından emin olmamakla birlikte 66 sayılık Preacher serisinin en az 50 sayısını 3 yıldan fazla bir sürede günlük olarak '' Haberci '' adıyla yayınladığına eminim...Aynı sıralar Preacher'ın Amerika'daki yayını da devam ediyordu sanırım ve neredeyse eş zamanlı gittiklerini şu an farkediyorum...Yıllar sonra Preacher albümlerini incelediğimde, serinin 100'de 80'ini Takvim Gazetesi sayfalarından hatırladığımı farketmiştim...Eş zamanlı gidişten ötürü bitirip bitirmediklerinden emin değilim ama en az 3 sene yayınladıklarını biliyorum...Ben o zamanlar çocuktum ve bir müddet sonra Takvim almamaya başlamıştık...O sebeple '' Haberci '' nin akıbetinden bir daha haberim olmadı...Tıpkı  '' Hellboy - Cehennem Çocuğu : yazan ve çizen Mike Mignola ''  günlük tefrikasından daha sonra haberdar olamadığım gibi... :)

    Takvim, Türk çizgiroman yayını tarihine düşülmesi gereken önemli bir not, çağının çok ötesinde bir gazete 1990'lı yıllar için... :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

darkwood

1981-1985 yılları arası orta-lise yıllarıma denk geliyordu, bu tarihlerde takvim in çizgiroman ekleri yayıncılığı sayesinde bende çok çizgiroman ile tanıştım. Bunlar arasında Conan, Asteriks, Umpah pah, Uzay, Macit Mucit belli başlıları sayılabilir.
Maalesef son 5-10 yıllık dönemin gazetelerinde ise bırakın günlük çizgiroman eklerini çizgiroman bantlarını bile mumla arar olduk.  ::)
Darkwood Sakinleri..

alan ford

  Vay be o kadar Preacher muhabbeti yapıldı , bu ülkede yayınlamak zor iş , tehlikeli iş dendi. Sonunda çizgi roman bir gazetede yayımlanmış çıktı. Aşkolsun Dorukhan böyle bilgi bunca zaman saklanır mı yahu.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

ferzan

    Çok eskiden, birkaç kez laf arasında bahsini yapmıştım forumdan ama üzerinde detaylı konuşacak fırsat olmamıştı Doğa Abi... :) Koskoca Preacher'ı basmak Takvim'e nasipmiş meğer... :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

berkuralcan

Forumu elimden geldiği kadarıyla okumaya çalışıyorum, ferzan da ne yazsa takip etmeye çalıştığım üyelerden - zannediyorum şu alıntıladığım dört senelik mesaj bu konudan bahsettiği bir örnek :)

Alıntı YapÇoğu kimse bilmez mesela...Ben de şans eseri denk gelmiştim...90'ların ortalarında,Takvim gazetesi 2 tam sayfasını çizgiromana ayırırdı ve o kadar çeşitli örneklere yer verirdi ki,inanın,bugünkü piyasadaki çeşitliliği o zaman sadece bir gazete üstlenmişti...Aralarında Süleyman Turan'ın çizgilerinin de olduğu en az 4 yerli çizgiroman...Lokomotifi Karaoğlan gazetenin...Neredeyse a4 ebadına,tamamen renkli basılıyordu...Birkaç komedi bantı ve James Bond ya da Kahraman şerif gibi serüven bantları yanısıra frankofon,comics ve manga örnekleri bile mevcuttu...İnanır mısınız,Hellboy Türkiye'ye İthaki'den önce Takvim ile girdi desem,onun yanında dünyaca ünlü mangalardan (sanıyorum orijinal adı Gnumn idi) Savaş Meleği Alita'yı ve kült olmuş bir Vertigo eserini(adı hatırımda değil ne yazık ki) günlük olarak tefrika ettiler desem,''Haydi oradan...'' dersiniz diye korkuyorum...

Kalın yazılı kısımlardaki vurgu bana ait, konu da şurada:

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,3133.0

Hayatımda hiç Takvim gazetesi okumadım; burayı okuduktan sonra ilk işim internette eski Takvim sayılarını bulup bulamayacağıma  bakmak oldu.

Türkiye'de bir gazetede Preacher'ın yayınlanmış olduğu gerçeği son yılların en büyük çizgi roman haberidir bana kalırsa. Bizim memlekette bu işin yayınlanması konusunda en ufak bir umudu olmayan (hatta yayıncıların can güvenliği açısından düpedüz yayınlanmasını istemeyen  :)) birisi olarak nasıl çevirdiler, bir gazete formatına nasıl uydurdular, değişiklikler yaptılar mı, bunları görebilmek çok isterdim.

Bir yerden o gazeteleri bulma imkanımız olsa, üzerine gidebilsek keşke bu konunun.

alan ford

 Hıım o kült olmuş vertigo eserinin Preacher olacağı aklıma gelir miydi ? Hayatta gelmezdi . Milli Kütüphanelerde her gazete  ve süreli yayının nüshaları bulunabiliyor diye biliyorum. Ama saklanma koşulları nelerdir ve bizim bunlara ulaşabilme ihtimalimiz var mı işte onu bilmiyorum.  İstanbul , Ankara ve İzmir'de yaşayan arkadaşlar şanslarını deneyebilir.
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

ferzan

    Ben bir dönem Eskişehir Anadolu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Gazete Arşivi'nin adeta muhtarı gibiydim...Saatlerimi, günlerimi orada geçirir, bildiğim tefrikaları zaten bulup okur, bilmediklerimi de Levent Cantek'in araştırma kitapları, kişisel çabalarım ve biriktirdiğim röğortajların, fi tarihinden kalma makalelerin rehberliğinde bulup okumaya çalışırdım...Mesela, 78 senesinde Sezgin Burak'ın ölüm haberini ve haftasonu ekinde ona ayrılan tam sayfa köşeyi bulmuştum, ölmeden önce çizmekte olduğu ve intiharı sebebiyle yarım kalan Milano'ya Giden Yol'u bulup okumuştum...Ondan hemen önce yaptığı ve çok tutacağına inanıp hevesle çizmiş olduğu Çoban Çantası'nı, Sabah'taki tüm Son Osmanlı ve Burakbey'leri, Milliyet ve Tercüman'da ki Malkoçoğlu'nu, yine en eski Tercüman'daki Tengiz'leri, diğer gazetelerde yayınlanan Abdülcanbaz bantlarını, İhlas Yayın Grubu'nun neredeyse üm tefrikalarını, türlü gazetelerde zaman zaman yayınlanan Ramazan ayı tefrikalarını, hatta yarım yüzyıl önceki ilk Kızıltuğ ve Kaan tefrikalarını eksik de olsa bulup okumuştum ama ne var ki bazı gazetelerde 50 yıl önceye gidebilmeme rağmen, son 15 yılın bazı gazetelerini ise hiç bulamadığım oldu...Buna Güneş ve Takvim gazeteleri de dahildir...Buna rağmen Eskişehir için oldukça sağlam bir arşiv olduğunu ve en azından 3 büyük şehirle aşık atacak ciddiyette olduğuna eminim...Yine de bu, eksik olduğu gerçeğini değiştirmiyor...

    İzmir ve İstanbul'u bilemem ama Ankara'da kesinlikle bu imkanın olduğuna dair inancım kuvvetli...Levent Cantek de bilhassa Karaoğlan kitabında Suat Yalaz dönemi ve eski gazete tefrikalarını irdelerken çok nadide bilgilere ve örneklere yer vermişti...Milli Kütüphane idi sanırım...Eğer son yıllarda bir saçmalık yapılmayıp da atılma gibi bir durum olmamışsa, ülkemizde çıkan tüm yayınların birer nüshasının yer aldığını duymuştum...Takvim gazetesinin hemen hemen tüm sayılarının da orada bulunacağına eminim...Yıllardır hayalimdir, vakit bulup da şöyle en az 10 günlüğüne oraya kapanmak, ne var ne yok kurcalamak, bulabildiğim kadar nadide örnek ve nüshayı fotoğraflayıp kişisel arşivime dahil etmek...Umarım bir gün gerçekleştirebilirim...

    Takvim Gazetesi mevzusu gerçekten çok ince bir mesele...Herşey bir yana, kimin aklına gelirdi ki böyle birşeyin olabileceği?.. Sadece '' Haberci '' yi geçtim, '' Cehennem Çocuğu '', '' Savaş Meleği '' ve daha niceleri...Orijinalinde siyah beyaz ve gri tonlamalı olan bir mangayı o dönem kendi grafik departmanları yardımıyla renkli olarak ve gayet de profesyonel renk uygulamasıyla sunmaları, Preacher'ı sansürlemeden tüm vahşet ve cinselik sahneleriyle yayınlamaları ve daha nicelerini kimse tahmin edemezdi...O dönem çerezlik olarak birkaç gazetenin yanında evimize girmemiş olsaydı ben de asla bilemeyecektim...Bu konuda birşeyler yapmak farz oldu şimdi benim için de...Fırsat bulunup da yapılacaklar listeme Takvim Gazetesi çizgi romanlarını da dahil ettim...Umuyorum ki bir gün...

    Bu arada, Berkuralcan'ın titiz araması beni biraz ürkütmüş olsa da, yukarıda alıntıladığı 4 sene önceki iletim haricinde bu kez isim de vererek bir yerde daha bahsettiğimi hatırlıyorum ama onu arayıp bulmaya lüzum yok... :) Dönem dönem, pek çok ortamda bahsini ettiğim bir konu olduğu için bu Takvim meselesi, nerede bahsettiğimi ya da hangi ortamdaki sohbetle karıştırdığımı bilemiyorum... :) :)  Hep laf arasına meze olduğu için, ben de ciddiyetini bugün idrak ettiğimden artık üzerine daha bir önemle eğileceğim...Bir Axa, neleri hatırlattı, nelere vesile oldu, ne de güzel oldu...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

pearl jam

Iste bomba haber bu! Bu zamana kadar nasil gizli kaldi bu bilgi enteresan 

hanac

Bu güzel başlıktaki resimler yenilenerek tekrar hizmete açılmıştır.   :)

Daha önce bu başlığı görmemiş arkadaşlar, buyrun bu güzel yazıyı okuyun.