PAZAR SEYİRLİĞİ 2 : '' MİGUELANXO PRADO ''

[ferzan]

    Bu Pazar da bir Latin sanatçıya yer vermenin kıvancını yaşıyorum...Ne Latin'miş arkadaş, bitmek bilmedi ama daha bir bu kadar daha olacak benim nezdimde sivrilenler adına...Bir de bilmediğimiz onlarcası, yüzlercesi var belki...Yine de bu pazarı ayırdığımız sanatçı Miguelanxo Prado, diğer Latin Ekolü sanatçılaı arasında ayrı bir yerde...Latin Ekolü çizerleri mi demeliyim, zira Prado gerçek anlamda sanat yapıyor pek çok meslektaşına nazaran...Sadece görselde değil, edebiyatta da, özgün görsel anlatımında da, sunumunda da sanat yapıyor...

    1958 doğumlu Miguelanxo Prado, su katılmamış bir İspanyol ve geçmişteki İspanyol ressamlar gibi çalışıyor...Resim sanatının tüm nimetlerini, tekdüze bir stile bağlı kalmaksızın çizgi romanlarına yansıtıyor...19. yüzyılda, Fransa da ortaya çıkan '' Empresyonizm '', yani '' İzlenimcilik '' akımının çizgi romanda bildiğim kadarıyla tek uygulayıcısı ve karışık tekniğe sanatsal anlamda en hakim olanı...

    Empresyonizm nedir derseniz, çok kabaca fikir sahibi olmak için : http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0zlenimcilik

    Tüm çalışmalarında olmasa da birçok eserinde ve bilhassa rengi kullanışında izlenimciliği oldukça göze çarpıyor...En kendine özgü sanatçılardan biri olan Prado'yu, Latin Ekolü bünyesinde değerlendirsek de aslında tamamen özgün, tamamen bağımsız, tam bağımsız...Onun çalışmalarına baktığınızda mevcut hiçbir şeye benzemediğini göreceksiniz...

    Ülkemizde, Prado'nun etkilemiş olduğu birkaç çizgi romancımız var...Suat Gönülay, Kenan Yarar, belki çok hafif Sencer diyebiliriz ki etkilenmişler derken, aslında '' itkilenmişler '' tabiri daha doğru olur, çünkü üçü de Prado'ya benzemiyor, Prado'dan araklamadılar, kendilerine has değerli üreticiler ama erken dönemlerinde ki ufak esintileri bağımsız ruhu da eminim inkar etmezler...Zaten sanatta etkileşim böyle cereyan eder ve mevcut bir potansiyel, paşka bir potansiyelde etkilenerek tepki olarak üçüncü ve bambaşka bir potansiyele sebebiyet verirler ki bunun adı özgün tarzdır ve herkese nasip olamaz... Suat Gönülay'ın da en sevdiği sanatçılar arasında yer alan Prado'nun bilhassa Manuel Montana albümlerindeki 4 bantlık ve 3 bantlık sayfalarında çinileme, kadraj ve yerleştirme mantığı, eski L-Manyak'taki Kenan Yarar sayfalarını ayrıca hatırlatır...

    Ülkemizde bu zamana kadar yayınlanmamış olması elbette şaşırtıcı değil, zaten bir avuç olan ana akım çizgi roman tüketicisi arasında Prado'nun kendine bir yer edinmesi oldukça zor...Yine de okur tercihleri, kısmen çeşit eksikliği ile şekillendiğinden ve alışkanlıklar ön plana çıktığından, belki hali hazırda bir kitle, adını koyulmamış olsa da böyle bir eseri bekliyordur nefes almak için, kimbilir...Denemeden bilinmez...

    İşte karşınızda resim sanatının, edebiyatın ve salt hikaye anlatıcılığının yalın ama vurucu bir şekilde çizgi romana yansımış hali, bol ödüllü sanatçı : Miguelanxo Prado...































Neil Gaiman ile bir Sandman çalışması...





























Daha fazlası için kişisel web sitesi : http://www.miguelanxoprado.com/

[nikopol]

Ilk fotografta Prado'nun elinde tuttugu kitap, Okyanusta Beyaz Bir Nokta adiyla Turkce olarak yayinlandi (1997). Belki de dili yuzunden, ben cok sevmemistim. Gene de, cizgi roman bir sanatsa, klasiklerinin Turkcede bulunmasu onemli.

Levent Cantek'in Prado ve OBBN uzerine yazisi:

http://www.seruven.org/blog/2006/01/okyanusta-beyaz-bir-nokta-pessoa.html

[yunusmeyra]

"Sevgili okurum, bu ülkede bin bir meşakkatle yetişmiş olan yazar, çizer, gazeteci, profesör vesaire yoksulluk ve unutulmuşluk içinde kahrolurken, kalemini ve ruhunu satmış rezillere kapıları ardına kadar açık olan matbuata sen hâlâ matbuat diyor ve her gün para verip o gazeteleri dergileri satın alıyor ve sevdiğin sanatçılar ansızın sırra kadem basıp da yıllarca ortalıkta görünmezken bunu protesto etmeyi kendine görev bellemiyorsan, Prado çapında çizerleri zaten hak etmiyorsun demektir.

Mezarlıklar, sahip olduğu defineyi insanlığa dağıtamadan ölmüş meçhul sanatçıların kemikleriyle dolu.

Tamam, sustum..."

böyle söylemişti Necdet Şen prado hakkında ,sitesi ; "derkenar"da  yazdığı bir yazıda..o, ferzan'ın ve pek çoğumuzun yayınlansa dediği sayfaların yayınını "ağır" bir ön şarta,bir "haketme" ahlakına bağlamıştı .
not:necdet şen yani "hızlı gazeteci"nin yazarı çizeri..



yazı için:

http://derkenar.com/necdet-sen+miguelanxo-pradonun-burusuk-suratli-kahramani

[hanac]

Bu güzel başlıktaki resimler yenilenerek tekrar hizmete açılmıştır.   

Daha önce bu başlığı görmemiş arkadaşlar, buyrun bu güzel yazıyı okuyun.

[nicholaihel]

Çok güzel bir tanıtım olmuş. Elinize sağlık.