70'lerde çizgi roman?

Başlatan Ralph, 23 Nisan, 2015, 16:22:56

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mister NO

Benzeri konular bu sitede daha önce yazıldı çizildi. Bunları takip etmeyenler ya da yeni üyeler olabilir.

Günümüzden dönüp 40 yıl öncesine bakarsak pek çok komiklik, yanlışlık görürüz. Eleştirmeye başlarsak da sonunu getiremeyiz.

O dönemin milyonları sinemaya çeken dram, macera filmlerini bugün TV de kahkahalarla izlemiyor muyuz?

Murat 124 araban varsa havan vardı o yıllarda, ya bugün?

Avrupa kupalarında ülke takımları 4-5 tane yer, milli takım berabere kalırsa olay olur, spiker" atak yapıyoruz sayın seyirciler" diye heyecanlanırken, günümüzde durum çok farklı.

Falan filan örnekler çoğaltılır.

70'ler ve günümüz için yapılan ÇR piyasası hakkında yazılanlar "ana hatlarıyla" doğrudur. Ancak dönemin toplumsal,sosyolojik,teknolojik koşullarını göz ardı ederek de karşılaştırma yapamayız. O yıllarda, bir

çok evde televizyon yokken mahalle bakkalına haftada bir gelen 32 sayfa Teksas- Tommiks iple çekilerek beklenir ve almaya koşarak gidilirdi. Bu konu için şu anda pek zamanım yok uzun uzun yazmaya. Belki

daha sonra bir şeyler yazarım.

Sitede "Çizgi roman okumaya nasıl başladık" diye bir bölümü hatırlatmak istedim. Biraz o dönemin şartlarını anlamak için yardımcı olur sanırım.

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1049.0.html

xmenac

Sayın Mrtekin, ben çizgi roman biriktiren biri olarak orijinal yayınlar görmek istediğimi fakat o dönemde gerek isim gerekse yayın sırası gibi durumlar nedeniyle orijinal yapıdan uzaklaşıldığını ve bunu tercih etmediğimi söyledim. Konu nerelere geldi. Bununla birlikte o dönemden itibaren çizgi romana karşı oluşan ön yargının sebebinin de ne olduğunu anlamak için ilgili dönemin iyi araştırılması gerektiğine değinmek istedim. Durduk yere günümüzle o dönemi kıyaslamaya başladık. Hasan Abi'ye verdiğiniz cevapta da sizin eleştirileri fazla ağır bulduğunuzu anladım. Ralph bir soru sormuş, ben de dönemi yaşım itibarıyla bilmediğimi ama yayıncılık anlamında verilen yukarıda belirttiğim tarzdaki kararlardan memnun olmadığımı ifade ettim. Olay aslında bundan ibaretti. O döneme ait kimi eserleri benim de okuma fırsatım oldu ve bunları okurken keyif aldım, bu konuda bir memnuniyetsizliğim söz konusu değil. Ben sadece o kahramanları orijinal isimleriyle tanımak isterdim.

Satışların nasıl artacağına yönelik sorunuza gelirsek; daha önce forumda bu konuya çokça değinildiğini ve bu konuya buradan devam edersek bu konunun içeriğine uymayacağını belirtmiştim önceki mesajımda. Moderatör arkadaşlara iş çıkaracağız durduk yere mesajları ilgili konuya taşımaları için. :)

Yine de daha önce forumda değindiğim kimi fikirlere kısaca burada da değineyim:
-Öncelikle eskisi gibi fasikül yayınlara da yer vermek gerek
-Fasikül yayınlarla birlikte reklam alınmalı ki fiyatlarda indirime gidilebilsin ve yeni okuyucu edinilsin
-Dağıtım ağı genişlemeli; mevcut dağıtım firmalarıyla istedikleri şekilde çalışamıyorsa yayıncılar, bunun yerine büyük perakende mağazalarıyla çalışabilirler. Günümüzde hemen hemen her ilçede büyük bir perakende mağazası var artık
-Eskiden olduğu gibi günlük gazetelerle birlikte fasikül yayınlara ait tanıtım sayıları verilmeli
-Sinema zincirleriyle anlaşılıp popüler çizgi roman uyarlamalarının yayınlanacağı günlerde satış reyonu kurulmalı
-Yüksek etiket fiyatı ve kitapevlerine yüksek iskonto ile satış yapmak yerine daha düşük etiket fiyatı ile okuyucuya daha az maliyetli çizgi roman sunma yoluna gidilmeli

Bunların dışında daha pek çok öneri var, diğer üyelerimizin sunduğu çok güzel fikirler de var.

Mrtekin

Xmenac Bey,

Öncelikle ben soruyu sizin iddianız üzerine kurdum. Yani sorunun orjini sizin iddianız.

Hiç ilgisi yok aslında, konu tamamen döneme ilişkin bence ağır, haksız ve de subjektif iddialarınız ile buralara geldi.

Önerilerinizin hepsi (sonuncusundan emin olamadım, buna ancak bir yayıncı cevap verir.) 70 li yıllarda yapılmış ve başarısı denenmiş şeyler, zaten. O yüzden bu kadar satış rekorları kırılmış, altın yıllar deniliyor di mi?

Demek ki, doğru birşeyler de yapılmış. Şu anda neden bu stratejiler uygulanmıyor, siz ona detaylı bir bakın bence. Yani doğrular ve güzellikler üzerinden mevzuyu geliştirse idik, daha güzel bir tartışma bazı yaratırdık.

Ben yine de hiçbir şekilde sizin ve Ralph arkadaşımızın kalbini de kırmak ve birbirimizi üzmek istemem, konuyu burada karşılıklı saygı, sevgi ve anlayış ile bırakmak en iyisi bence.

They drew first blood...

xmenac

Benim de amacım herhangi bir tarafın kırılması ya da üzülmesi değil. Fikirlerin farklı olması forumun temelidir zaten.

Mrtekin

Katılıyorum ama eleştirilerin objektif baza oturtulması da gerekir.

Forumun temeli çr ise, bu temel tamamı ile çr hususunda 70 li yıllarda iyi kötü yaratılan bir farkındalık ve algının da sonucudur. O yüzden, eleştirilerinize birilerinin çıkıp "el insaf kardeşim" demesi de gayet normaldir.
They drew first blood...

xmenac

Diyebilirsiniz tabii ama siz daha çok o dönem yayınlanan yayınların niteliğinden bahsettiniz, ben bu yayınları kötü bulduğumu söylemedim. Aksine kimi yayınları günümüzdekilere nazaran daha keyifle okuduğumu da söyledim. Kimi mesajlarınızda Ralph'e yönelik mi yazıyorsunuz bana mı anlayamadım doğrusu. Mesajlarınızın başında bana hitap ettiğiniz için cevapladım.

Benim tek eleştirim, farklı isimlerin kullanılması, orijinalden farklı kapakların tercih edilmesi ve yayın sırasının karışıklığıydı.

caretta

İl Grande Blek ve Capitan Miki nasıl "Teksas" ve "Tommiks"olmuş biliyor musunuz?1950-60'lı yılların ünlü kapak ressamı Samim Utkun bu isimleri
vermiş.Daha popüler ve okuyucuya hitap etmesi için.Hatta yanılmıyorsam Lucky Luke da öyle Red Kit olmuş.Tay yayınları Ken Parker'i yayınlarken
Sezen Yalçıner (yayınevi sahibi)"Ne biçim isim bu Parker dolmakalem gibi"demiş ve Ken Parker "Alaska"oluvermiş.Orijinal adı Alan Mistero olan çizgi
romanın Fransızca adından devşirme "Ombrax"ın Tom Braks olması gibi.1970'lerle ilgili son birşey söyleyeyim.Tay Yayınları'nın 1970'lerde çıkardığı
Zagor fasiküller İtalya'dan film olarak gelirdi.Bunlardan bulabilirseniz Lal Klasik Seri Zagorlar ile karşılaştırın.Tay yayınları daha net ve kaliteli basılmıştır.
Çetin Karakoç Teksleri ile Oğlak Teksler için de aynı şey söylenebilir.Zaman zaman Samim Utkun kapakları paylaşırım.O kapaklardaki renk,baskı,kompozisyon,arka plan detay çalışması hala bugün bile aşılamamıştır.Bunlar benim fikirlerim.Yaşım icabı eskileri sevmem,özlemem doğal.
Yoksa bugünlerde çok başarılı kapak ressamları var.

Mrtekin

Eleştirilerim ikinize de yönelikti, siz devam ettirince, size hitap ettim.

Farklı isimlerin kullanılması çok da önemli değil bence, şu anda bile forumda kendi isminizle değil hoşunuza giden bir rumuz kullanarak yazıyorsunuz, o dönemin ruhuna uygun isimler bulunmuş, ve de tutmuş, ve bence orijinallerinden daha havalı.

Orijinallerinden farklı kapaklar olması, ki, iyi ki olmuş, Aslan Şükür, Ömer Muz vd kapakları, bence çok daha iyidir. Tabi bu benim bakış açım, ama kapağının farklı olması içerik  (dolayısı ile nitelik) ile ilgili de değil. Keza, Büyülü yine  Kızılmaskede orijinal kapakları kullanmıyor, diye de biliyorum. Yani, halen, bu konuda örnek çok.

Yayın sırasının karışıklığı: Günümüzde de birşey değişmedi ki, örnek verdim ama bir örnek daha veriyim: Lal, Dylanı 1 olarak yeniden başlattı, ne yapılacak şimdi, mesela?

Artık bıraksak mı, Xmenac. Regaip kandilini de kutlarım, bu arada, iyi akşamlar dilerim.
They drew first blood...

xmenac

Güzel bir fikir alışverişi olduğu kanısındayım. Ben de başta siz olmak üzere herkesin kandilini kutlarım.

Ralph

Herkese değerli fikirleri ve tecrübeleri için çok teşekkür ederim. Ben bilgi adına fazlasıyla tatmin oldum, tartışma yersiz yere uzamasın diye o dönemle bu dönem kıyasını bırakmanın faydalı olacağını düşünüyorum. Söylenebilecek her şey söylendi, kendimizi tekrar ediyoruz zira. Elbette iyisi de kötüsü de var böylesine satışların yapılabildiği bir dönemin. Kanımca yanlış bir şey söyleyen yok tartışmanın her iki tarafı da iyi kötü birkaç tespitte bulunmuş, uzatmanın alemi yok.


Konu amacından saptı biraz ama konu içinde çok değerli mesajlar var çizgi roman adına, biraz irdelenirse bugün satışların başını biraz olsun yukarı kaldırmasına yardımcı olabilir.


Mrtekin

Ben o döneme baktığımda müthiş başarılar görüyorum. Örneğin, Gırgır. Kültlüğü belki de "Mad" dergisi ile yarışır.

Tek hata ya da önemsenmeyen gerçek şu; Çr ciddi bir iş olarak sahiplenilmemiş, yani kendisine yatırılan sermaye sınırlı olmuş, belki de bir furya gözü ile bakılmış, yerli üretimin belki de en fazla olduğu yıllardan bahsediyoruz, yazar-çizerlerimiz de gayet yetenekli ve kaliteli (şu anda da öyleler.)

Hazır piyasa dalgası ve iştahı iyi analiz edilip, kaynaklar mantıklı bir şekilde bir araya getirilip, Türkiye'den de bir Lombard, Dargaud, Bonelli gibi bir yerli üretici yayınevi çıkartılabilse idi, bugün çok farklı şeylerden bahsediyor olabilirdik.

Belki de, kapsamlı bir Türk ekolü yaratır, bunu bir ihraç mamulü haline de sokabilirdik. Bu kültür, herşeyimizi daha farklı şekillendirirdi.

Bence bu treni hala yakalama şansı var.
They drew first blood...

Ralph

Alıntı yapılan: Mrtekin - 24 Nisan, 2015, 08:28:17
Ben o döneme baktığımda müthiş başarılar görüyorum. Örneğin, Gırgır. Kültlüğü belki de "Mad" dergisi ile yarışır.

Tek hata ya da önemsenmeyen gerçek şu; Çr ciddi bir iş olarak sahiplenilmemiş, yani kendisine yatırılan sermaye sınırlı olmuş, belki de bir furya gözü ile bakılmış, yerli üretimin belki de en fazla olduğu yıllardan bahsediyoruz, yazar-çizerlerimiz de gayet yetenekli ve kaliteli (şu anda da öyleler.)

Hazır piyasa dalgası ve iştahı iyi analiz edilip, kaynaklar mantıklı bir şekilde bir araya getirilip, Türkiye'den de bir Lombard, Dargaud, Bonelli gibi bir yerli üretici yayınevi çıkartılabilse idi, bugün çok farklı şeylerden bahsediyor olabilirdik.

Belki de, kapsamlı bir Türk ekolü yaratır, bunu bir ihraç mamulü haline de sokabilirdik. Bu kültür, herşeyimizi daha farklı şekillendirirdi.

Bence bu treni hala yakalama şansı var.

Benim de söylemek istediğim bu. O dönem bu kadar başarı sağlanmışken, ciddi işlere girilmemiş. Western çöplüğü kastım da buydu. O yüzden bu döneme pek güzel bir miras bırakmadığı kanaatindeyim. Gayriciddi, dönem için popüler bir kazanç kapısı olarak görülmüş çizgi roman. Tek hata bu evet ama bence onlarca hataya bedel. Yoksa Blek'e Teksas denmesinin çok da mahzuru yok, asıl eleştirdiğim kısım sizin söyledikleriniz.

Türk ekolünün yaratılamamış olmasında da aynı etkenler söz konusu. Şöyle bir düşününce aklıma gelen yeni nesil yerli çizgi romanımız Şafak Ayazı'nı örnek vereym(Ortalama bir hikayeydi, fena değildi ana hatlarıyla) o dönem bu tarz bir eser çıksaydı Türk yazar-çizerliği bambaşka bir yerde olurdu bence... Biz bazı şeyler için biraz geç kaldık. Türk eserlerin hepsi genel hatlarıyla hep aynı düzlemde gitmiş... Özgün eser çıkmamış pek. Haliyle bir ekol yaratmak için uygun şartlar oluşmamış.

Türk ekolü yaratılabilir mi? Neden olmasın ki? Ama önce satışların ciddi manada artması gerekiyor. Çizgi Roman yazar-çizerliğine özendirmenin yolu bu işi biraz popüler kılmakta...

Sonra özgün eserler ve kültürel değerlerimizle adımızı duyurabileceğimiz bir arena olabilir çizgi roman... Bu potansiyele sahibiz bence.

Mrtekin

Şimdi, şurası önemli, o yüzden, 70 li yılları bilen büyüklerimizin yönlendirmelerine ihtiyaç var.

Yayınlananlar gerçekten "çöp" müydü? Zaman zaman kapak ve iç sayfa çizimleri paylaşıyorlar, hiç de çöp değil aksine çok kaliteli eserler. Basımı kalitesiz diye eserin kendisine kalitesiz diyebilir miyiz? Keşke şimdi de bunlar yayınlansa da baksak okusak, hakkı ile değerlendirebilsek.
They drew first blood...

caretta

Mrtekin dostum dediğin gibi o dönemlerde çok iyi işler çıkarıldı.Ceylan Teks ve onu takip eden yayınevleri çok az macera dışında Çizgi Düşler'in çıkardığı Klasik Seri Teks'i ,orijinal 400.sayıya kadar yayınladılar.Bunların baskısı,çevirisi,kapakları da gayet iyiydi.Örneğin Çetin Karakoç fasikül Teks
serisi hiç tekrar yapmadan 1970-77 arası tam 385 fasikül yayınlandı.Bugün Teks hakkında konuşup yazabiliyorsam bu eski sayıların tamamını hatmettiğim içindir.Orijinal sıra takip edilmedi,arada bazı maceralar atlandı.Macera kısaltıldı,bazı bantlar makaslandı ama Teks olarak bugünlere gelinmesi için çok sağlam temel atıldı.Tommiks,Teksas,Kaptan Swing bu kadar popüler ve satışları iyi olmasa Hozcomics onlarca cildi basıp satabilir
miydi?Kanımıza çizgi roman virüsü bu çizgi romanlarla girdi.Günümüzde bunları mükemmel baskılarla,ayrıntılı bilgilerle,bazı yayınevleri ile yakın temasla okumaya devam ediyoruz.Bugün bir yayıncı Teks'i yarıda bırakmaya kalksın bakalım ne olur?Ceylan Yayınları tam üç kez maceraları yarım bırakarak yayınına son verdi.O yıllarda gıkımız çıkmadı.Şimdi olsa kıyameti koparırız!

Ralph

Alıntı yapılan: Mrtekin - 24 Nisan, 2015, 10:03:15
Şimdi, şurası önemli, o yüzden, 70 li yılları bilen büyüklerimizin yönlendirmelerine ihtiyaç var.

Yayınlananlar gerçekten "çöp" müydü? Zaman zaman kapak ve iç sayfa çizimleri paylaşıyorlar, hiç de çöp değil aksine çok kaliteli eserler. Basımı kalitesiz diye eserin kendisine kalitesiz diyebilir miyiz? Keşke şimdi de bunlar yayınlansa da baksak okusak, hakkı ile değerlendirebilsek.

Benim çöpten kastım eserlerin kalitesizliği değildi. Çok üst düzey diyemesem da dönemi için gayet güzel çizgi romanlar çıkarılmış. Benim çöpten kastım tamami ile western eserlerin haddinden fazla yayınlanmasıdır. 10 yayının 9'u westernse bu sektör için bence büyük bir hatadır. Çizgi romanın bu çerçevede kalması ciddiyetini bozmuş yeni nesiller için... Yoksa daha dün çizgi romana teksas- tommiks ile başladığımı yazmıştım...

Bugün kitapçıların ve yayınevlerinin sadece polisiye kitap sattığını düşünün. 20 yıl sonra kimse kitap okumaz. Bundan söz ediyorum.