otlak çizgi roman dergisi

Başlatan mutarad, 25 Temmuz, 2015, 13:41:02

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

mutarad

Aylık yeni bir çizgi roman dergisi çıkmış. Şöyle bir gözgezdirdim. Oldukça özenli bir dergi izlenimi aldım. Çok sayıda yerli çizgi romancı 3-4 sayfalık öykülerle yeralmış. Bakalım tutacak mı?
İnsan için, diğer insanlar yollarına serilmiş irili ufaklı taşlardır. Çoğunun farkına ancak çarptığımızda varırız. Taşları biriktiren koca bir bina diker ölene kadar... Taşları atan ise ölür kalır, taşları bitirene kadar...

Ralph

Reklam konusunda sıkıntıları var sanırım... Hiç duymamıştım. İnternetten baktım, daha çok bir karikatür dergisine benzemiş kapağı. İçeriği konusunda bilgim yok. İncelemeler falan var mı?

mutarad

Genel olarak içeriğinde 3-4 sayfalık kısa çizgi Öyküler var
İnsan için, diğer insanlar yollarına serilmiş irili ufaklı taşlardır. Çoğunun farkına ancak çarptığımızda varırız. Taşları biriktiren koca bir bina diker ölene kadar... Taşları atan ise ölür kalır, taşları bitirene kadar...

Harun Ça



Tanıdık isimlerde var, geçen gün biraz inceledim ama o zaman alamamıştım. Mizah dergilerine nazaran daha iyi, çizgi roman değilde çizgi öykü dergisi dersek daha doğru olur.

ferzan

    Bayramın ilk günü, büyük bir heves ile bayiye koşup eve dönerken de çoktandır unuttuğum ve işim sebebiyle senede bir kez hatırlayabildiğim meşhur İzmir sıcağında az daha baygınlık geçirmeme sebebiyet veriyordu bu dergi... :) Ramazan'ın son günlerinde, Ot Dergisi'nin Facebook sayfalarından anonsu yapılmıştı ve görür görmez coşkuya kapılmıştım...Zira Ot Dergisi formatında karma bir çizgi roman dergisinin hayalini kuruyordum nicedir...Bu vesileyle 30 aydır aksatmadan aldığım Ot'un bu kez yazı değil salt çizgiden oluşan bu kardeş dergisinden beklentim pek büyük oldu...

    Eğer bir parça mizah dergisi okuru iseniz yahut mizah okuru idi iseniz, en az bir çizerin adı tanıdık gelecektir bu dergide...Revhat Arslan, Hakan Karataş, Cemal Söyleyen gibi...

    Revhat, pek bilinmese de yerli çizgi romanın son harika çocuklarından...2000 li yılların başlarında, 17 li yaşlarında, bugünün Ot, Kafa ve Fil dergilerine, geçmişin de Hayvan ve Harman gibi gündem ve alt kültür dergilerine önderlik etmiş Öküz dergisinde yaşının çok üzerinde bir kalitede tam sayfa sosyal yanı olan çizgi hikayeler çizerdi...Bir ara Atom'da da takıldı sanırım, Atom amatör dergisi olmadan önce...Sonra kendi başına Meme isimli bir dergi çıkardı 2004'te...7 sayı anca süren Lemanyak-Lombak-Atom benzeri a4 formatında aylık 64 sayfa bu dergide tarzdan tarza akarak 20'li yaşlarının başında en üretken zamanlarını yaşadı, sonra Penguen'in ilk sayılarında yer alıp uzunca bir süre görünmemek üzere ortadan kayboldu bu harika çocuk...Kendisini uzunca bir süre Facebook üzerinden takip ettim, günlük skeçler karaladı dijital olarak, son bir yıldır kendi adına açtığı sayfası ile ülke gündemine yönelik teknik anlamda oldukça kaliteli çizgilere imza atıyor, yine son 1 yıldır da Ot Dergisi vesilesiyle çizgilerini ve yorumlarını aylık olarak takip etme fırsatı buluyorum tadımlık da olsa...30'lu yaşlarının başlarında olup, en üretken dönemini 17-24 yaş aralığında yaşayıp ortadan kaybolan ve yeniden çıktığında da bir yandan çok acayip realist sayfalar dolusu çizgi roman hazırladığını gördüğüm, akranım olduğunu öğrenince şaşırdığım bu adama ayrıca bir paragraf ayırmak istedim Otlak Dergisi vesilesiyle...

    Hakan Karataş'ı eski Lombak ve Penguen'ciler hatırlar belki...Lemanyak döneminden Lombak ve Penguen zamanlarında da bu dergilerin renklendirme yükünü omuzlayan Karataş'ın aslında renkçi ve grafikçiliğinin yanı sıra harika bir çizer olduğunu ilk Lombak'ta görmüştük...Kötü Kedi Şerafettin'in çizeri Bülent Üstün'ün senaryolarını kaleme aldığı '' Mongollar '' isimli üç adet ergenden oluşan başarısız bir rock grubunun maceralarını anlatan, hem anlatım hem de görsel olarak batılı underground stil ile yerli ekolü muhteşem harmanlayan bu özgün seride harikalar yaratmıştı kendisi o güzelim çizgileriyle...Uzunca bir süre çizmedi sanırım, Otlak vesilesiyle yeniden dönmüş...Özlemişim çizgilerini...

    Cemal Söyleyen de henüz çıkmamış kitabı Zendeka'nın tanıtımını aylar önce bu forumda yapmaya çalışan arkadaş...Umarım bir yayıncı bulabilmiştir...İşlerini merak eden dostlar Türk Çizgi Romanları başlığında Zendeka'yı aratıp kendisinin çizgileri hakkında daha fazla fikir sahibi olabilirler...

    Bu isimlerin yanı sıra, çeşitli yayınlarda ara ara gözüken pek çok mütevazi çizer de derginin kadrosunda...Ot Dergisi'nde her ay mini minnacık sütunlarda çizgilerini esirgemeyen birkaç isim de doğal olarak Otlak'ta yer almış...Gelelim dergi hakkındaki yorumlarıma...

    Yukarıda da bahsettiğim gibi, içinde sırf Revhat'ın olması bile beklentimi artırmıştı ama ilk şoku Revhat'ın sadece arka sayfa illustrasyonunu yaptığını görerek yaşadım...Demek ki ara ara Facebook'ta paylaştığı reel desenli o muhteşem çizgi roman sayfaları ya sonraki sayılara kalacak, ya da bambaşka bir yer için yapıyor...O sayfaların akıbeti şekillenir şekillenmez Revhat'tan izin alıp burada paylaşacağım görsellerini...

    Yeniden yorumlamama dönmem gerekirse, Otlak Dergisi beklentimi karşılamadı diyebilirim...Dergi kesinlikle amatör değil, belli, ileride kendine has bir forma dönüşecek...Tam anlamıyla Ot Dergisi içeriğinin çizgiye taşınmış hali olacak...Bunu hissettiriyor ama bu ilk sayı itibariyle biraz fazla apar topar bir dergi olmuş hissine kapıldım...sonraki sayıda birşeylerin toparlanacağına olan inancım yüksek...

    Şunu belirtmek isterim ki, bazı görseller her ne kadar mizah dergisi görseli tadında olsa da Otlak bir mizah dergisi değil...İlk sayfasından itibaren tamamen bir çizgi öykü dergisi...Bu dergiyi okuyunca neden çizgi roman değil de çizgi öykü dediğimi anlayacaksınız...En popüler döneminde Lombak dergisi bence bir çizgi roman dergisiydi ve yer yer çok avangard işler üretildi orada...Bana kalırsa sapına kadar bir çizgi roman dergisiydi...Ama Otlak daha kendi halinde bir çizgi öykü dergisi...

    Adetim olduğu üzere bazı kitapları, albümleri, dergileri, çizgi romanları ve türlü yayınları çifter çifter alırım biri kendime, biri de hem yedekleme, hem de ileride olası bir umuma açık kitaplık ve seçki kurma hayalimden ötürü...Otlak dergisini de çift porsiyon aldım ama pek doyurmadı, gece yine acıktırdı...Allah'tan atıştırmalık doluydu ev de, karnımı doyurabildim bir nebze...Belki ekmekle yeseydim daha doyurucu olabilirdi...Bilinmez...

    Yine de bu dergiye şans vereceğim, eğer Ot Dergisi okuru iseniz sizlerin de şans vereceğini düşünüyorum...Ne Ot, ne de Otlak ile hiç işiniz olmamışsa da gene şans vereceğinize eminim...İkinci, hatta üçüncü şansı hakedecek bir potansiyeli var bu derginin...Sadece biraz fazla dağınık ve aceleci geldi o kadar...Bir de daha çok Revhat çizimi göremeyince bozuldum haliyle... :)

    Bozulduğum son şey ise, derginin periyodu oldu...En az 15 kişilik bir yazar çizer kadrosu olan derginin 3 aydan 3 aya çıkacak olmasını yadırgamadım değil...Keşke Ot Dergisi gibi daha ucuz kağıda basılsa da aylık çıksa...

    Bayağıdır aktif olamıyordum forumda, Otlak vesilesiyle biraz ısınayım dedim, kurdumu döktüm...Bunca satırdan sonra sıra geldi bir dolu görsele...İşte Otlak Dergisi yazar-çizer ekibinden ilk sayı içeriğine dair tadımlık görseller...



   


   


    Rodeo Kitap'ın keşfi ve yetiştirmesi Cem Özüduru da Otlak Dergisi kadrosunda yer alıyor...
   


    Hakan Karataş
   


    Metinler, Behzat Ç.'nin senaristi Ercan Mehmet Erdem'e ait...
   


   


   


   


   


   


    ve Revhat'ın potansiyelinin 10'da 1'ini ancak yansıtabilen sade bir arka kapak metni resimlemesi...
   


    Şimdilik bu kadar...Sonraki sayılar için beklemede olacağım...
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

nikopol

@ferzan

Otlak hakkinda boyle detayli bir mesaj yazdigin icin cok tesekkurler. Ciktigini duydugum zaman oldukca heyecanlandigim, ancak yurt disinda oldugum icin (henuz) okuyamadigim bir dergi. Ornek cizimleri gormek guzel oldu. Umarim derginin devami gelir, Otlak kurumsallasir.

Umuma acik kitaplik (kutuphane?) hayalini paylasiyorum. Keske oyle bir cizgi roman kutuphanesi kurulabilse. Ama devlet baba, bu ise kalkisacaklari muhtemelen analarindan dogduklarina pisman eder.

Ralph

Kötü Kedi Şerafettin'i hatırlattı bana iç sayfalar. Şaka bir yana Kötü Kedi Şerafettin enfes bir şeydi... Bu dergiye çok yakışırdı misal ama mizah dergilerinde biraz harcandı gibi geliyor. Bu tarz kaliteli bir seri bu dergi için iyi olabilir.

nikopol

Bu derginin akıbeti ne oldu, bilen var mı?

"Memleket çizgi romanı" deyip duruyoruz, ama bizi en çok heyecanlandırması gereken böyle bir yayın ne okurdan, ne forumdan yeteri kadar ilgi görmüşe benziyor.

Ağustos ayında Cumhuriyet'te Otlak'a dair şu yazı yayınlanmış: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sokak/337297/Niyetimiz_cizgi_romani_dergiciligin__uzak_akrabasi_olmaktan_cikarip__yakin_arkadas_kivamina_getirmek.html

Animvader

Ben ilk sayısını almıştım.Piyasadaki diğer mizah ağırlıklı dergilerden pek farkını göremedim.Bu dergide de çizgi roman çizim tarzından çok klasik Leman, Penguen vs.de görebileceğimiz mizahi karikatür çizimi hakim, bu yüzden bana hitap etmedi ve bir daha da almadım.

afacanx

Yayın periyodu belli olmayan, içinde iyi yazar ve çizerlerin bulunduğu güzel bir dergi.