Ülkemizde Fumetti ölüyor mu?

[Ralph]

Türkiye'de çizgi roman denince akla gelen şey fumettiydi yıllarca. Ama son yıllarda comics ve mangalar -dizi ve animelerin de etkisiyle-  çok rağbet görürken, genel olarak fumettilerin satış durumu iç açıcı değil.Yeni nesil bizim gördüklerimizi göremiyor sanırım o siyah-beyaz karelerde... Fumettiyi kayıp mı ediyoruz? Siz bu konuda ne düşünürsünüz? Ve bunun önüne geçilmek için ne yapılabilir?

[Agamotto]

Ülkemizde de dünyada olduğu gibi film ve dizilerin etkisiyle comics ve mangalar yükselirken fumetti düşüşte tabi bizde okuyucu sayısı da az olduğu için bu etki çok daha sert bir şekilde hissediliyor. Bunun önüne geçebilmenin tek yolu ise ülkemizdeki okuyucu sayısını artırmak olduğunu düşünüyorum. Zaten çizgi roman türlerinden biriyle başlayan biraz da meraklı biriyse diğerlerine de otomatik olarak yönelecektir.

[konnektör]

Fumettiler 60 lı 70 li yıllarda Western kültürünün bir parçası idi (Tex-Zagor) , o yıllarda italyada sürekli Spagetti Western türünde filmler çekiliyordu, bizim yeşilçamımızda özellikle o dönemde İtalyan film sektöründen çok etkileniyordu, nitekim Türkiyedede o dönemde bir çok kovboy filmi çekildi, daha sonra yetmişli yılların başında İtalyada  filmleri furyası başladı, bizim yeşilçamda onları takip etti. Çocukluğunu 60-70 li yillarda yaşayan nesil çizgi roman olarakta, sinema olarakta büyük bir western bombardımanı altında büyüdüler. Seksenli yıllarla birlikte özellikle sinemada büyük bütçeli amerikan filimleri izlenir oldu, amerikan sinemasında süperman ile başlayayan süper hero çılgınlığı günümüze kadar bir çok marvel karekterinin sinemeya uyarlanması ile devam etti. Yani seksenli yıllardan sonraki nesiller western değilde süper hero bombardımanına tutuldular. Daha bir çok şey söylenebilir ama işin özeti bu, fumettiler zaman içinde western dışında kendini çeşitlendirsede, sinema ile desteklenmediklerinden genç nesil tarafından amerikan süper heroları kadar ilginç bulunmuyorlar, yani sonuçta bu bir pazarlama meselesi, amerikalılar iyi pazarlıyor çünkü sinema ile destekliyor, fumettilerin ise böyle bir şansı yok.

[xmenac]

Benzer bir düşüşün İtalya'da da yaşandığı söylenir genelde.

Bonelli serilerinden örnek verirsek, bildiğim kadarıyla uzun süredir Western karakter çıkarmıyorlar. Bilimkurgu ve fantastik maceralar ön plana çıkıyor. Tabii bu ekolün kendine has çizgileri ve siyah beyaz eserlerin yoğunlukta olması da yeni jenerasyona hitap etmiyor olabilir.

Senaryo yoğunluğu bakımından ele alırsak, fumetti diğer tüm ekollerin önündedir benim için. Bu nedenle halen severek takip ediyorum.

[hanac]

Ülkemizde Zagor ve Teks hariç ölmüştür.

[kalidor]

Ülkemizde fumettinin ölümü "Caravan" ile başlamıştır 

[Ralph]

Bana kalırsa tanıtım sorunu var. Sonuçta köklü bir ekol. Kendine has tüm tarzın belli başlı takipçileri olur.

Western'e doydu artık Dünya. O yüzden Bonelli'nin kendisini Western'den soyutlaması güzel bir hamle.

Onun dışında merak edip Martin Mystere'yi araştırdığımda Amerika'da sadece 6 sayı basıldığını duyunca çok şaşırmıştım. Ben okurken hep Amerika'da ne popülerdir bu ha gibi şeyler düşlerdim Amerika'yı geçtim, fumettilerin çoğu Avrupa'da bilinmiyor bile, ismi bile duyulmamış. Martin Mystere, Zagor vs vs.

Amerika güzel bir pazar. Bence bir şeyin meşhur olması için Amerika'da popüler olması yeterli. Bonelli Amerikan pazarına kendini kabul ettirdiği takdirde Fumetti tekrar eski başarılarını yakalayabilir ülkemizde.

[shiroyasha]

Kendimden örnek verim ben uzun yıllardır comics ve manga ağırlıklı bazende frankofon çr 'lar okuyorum. Fumettiye hep uzak baktım sebebi vestern sevmemem ve siyah beyazın itici gelmesi oldu. Ama tam tersi siyah beyaz 'ı mangada çok severim ve fumettilerin de hepsi vestern değil. Ama bu ön yargımı yıkamadım uzun süre zaten merakta etmedim fumettileri.

Bu forumda yazılanlardan sonra Nathan Never ve Brendon ilgimi çekti şans verdim ve çok beğendim. Demek ki reklam herşeymiş Eskiden fazla seçenek olmadığı için çr okumak isteyenlerin bir şekilde yolu fumettiyle kesişebiliyordu. Şu anda o kadar çok çeşit varki reklam yapmayan, filmi-animasyonu olmayan, oyuncağı bile bulunamayan fumettilerin bu pazarda sıyrılması çok zor. Özellikle de çr okuyanların sayısı az olan bizim gibi ülkelerde

[pearl jam]

Italyan ekolu o kadar dar kaliplar icine sikismis ki bu kaliplardan yeni ve yaratici bir sey cikmiyor kolay kolay.  Ayrica ulkemizde fumettinin olmesi hayirlara vesile olmustur. Fumettiden baska bisey basilmadi zaten senelerce. Bundan bes sene once greystorm a deliriyoduk hatirlayin bi nereden nereye geldik 

[Ralph]

Italyan ekolu o kadar dar kaliplar icine sikismis ki bu kaliplardan yeni ve yaratici bir sey cikmiyor kolay kolay.  Ayrica ulkemizde fumettinin olmesi hayirlara vesile olmustur. Fumettiden baska bisey basilmadi zaten senelerce. Bundan bes sene once greystorm a deliriyoduk hatirlayin bi nereden nereye geldik 

Evet yayın bolluğu harika. Sadece Fumettiyle kotarılan aylar yok. Bunlar güzel şeyler. Ama fumettilerin yaratıcılık sorunu yaşadığını düşünmüyorum. Her şeyden önce fumettiler bazı gerçeklik sınırları içerisinde çok kaliteli senaryolar çıkarıyor. Söz meclisten dışarı ama taytlıların Süper Kahraman şurubu içip, birbirlerini duvardan duvara vurmasına tercih ederim fumettiyi(comicsi çok severim yanlış anlaşılmasın)

Nick Raider, Martin Mystere, Büyülü Rüzgar, Volto Nascosto-Shangai Devil vb. gibi eserlerin hafife alınamayacağını düşünüyorum ve bir fumetti tutkunu olarak bu durum beni üzüyor.

[rumar80]

  Çoook uzun yıllar önce ABD'nde fumetti olarak altışar sayı Martin Mystere, Nathan Never ve Dylan Dog basıldı. Hatta bunlar Gerekli şeylerin Nişantaşı'ndaki dev dükkanında satılmıştı.
   Bir de daha sonra Dampyr'in basıldığını biliyorum ama hep tadımlık ve kronolojik değil. Tıpkı Oğlak'ın efsanevi Dylan basması gibi ortaya karışık.

[Nightrain]

Zamanında Martin, Tex ve Zagor üçlüsüne başlamıştım fakat sarmadı. Martin sarar gibi oldu ama sonradan o da sıktı. Ben artık -daha çok- kısa serileri okumaktan yanayım. Mesela bi Tropical Blues, Morgan Lost, Coney Island falan yayınlansa alırım direk.

[kalidor]

  Çoook uzun yıllar önce ABD'nde fumetti olarak altışar sayı Martin Mystere, Nathan Never ve Dylan Dog basıldı. Hatta bunlar Gerekli şeylerin Nişantaşı'ndaki dev dükkanında satılmıştı.
   Bir de daha sonra Dampyr'in basıldığını biliyorum ama hep tadımlık ve kronolojik değil. Tıpkı Oğlak'ın efsanevi Dylan basması gibi ortaya karışık.

Ben de ABD'de Dark Horse'un yayınladığı "Dylan Dog Case Files" var. İçinde 8-10 tane meşhur Dylan macerası var. En önemli fark ise telif sorunundan dolayı Groucho Marx'ın (Arşak) bıyıkları gitmiş ve adı da Felix olmuş.

[Ralph]

Eee Fumettiyi Dylan Dog ile tanıtırsan adamlar tabi sevmez

[HacıGeraltEmmi]

Eee Fumettiyi Dylan Dog ile tanıtırsan adamlar tabi sevmez

+1