Altın Madalyon

Popüler Kültür => Sinema => Korku ve Gerilim Filmleri => Konuyu başlatan: darkwood - 01 Ekim, 2009, 15:52:25

Başlık: Korku - Gerilim Filmleri
Gönderen: darkwood - 01 Ekim, 2009, 15:52:25
 ::) Dün aksam çizgiroman okumayip bir degisiklik yapayim dedim.
Vampirli bir Dvd film almistim, bir kösede duruyordu.
Çocuklarda yatmisti. Malum böyle filmleri Psikolejileri etkilenmesin diye çocuklarin yaninda seyredemiyoruz. Çoluk çocuk yokken bir seyredeyim dedim.

Orjinal alt yazili olarak, 2008 yapimi Twilight "Alaca Karanlik" adli bu filmi seyrettim, gerçekten büyük keyif aldim.  
Hani çocuklarin fazla etkinecegi filmlerdende degilmis, en azindan 15 yas üstü çocuklar seyredebilir diye düsünüyorum.
Öyle bildigimiz kanli canli, kazikli vampir hikayelerinden degil. Bu dünyaya ayak uydurmus vejeteryan vampirler söz konusu.
Bir genç kiz ile, içgüdüleriyle savasmak pahasina onu kötü vampirlerden koruyan iyi vampirin askini konu alan aksiyon dolu bir modern ask hikayesi konuya eklenince güzel bir senaryo olmus, herkese tavsiye ederim.
Fimin fragmanini asagidaki linkten izleyebilirsiniz.
http://www.sinema.com/fragman/466/alacakaranlik

(http://www.kaliteliresimler.com/data/media/273/Twilight_2008.jpg)

Filmin devami; The Twilight Saga: New Moon
2009 kasim ayinda Türkiyede vizyona giriyormus, meraklilarina duyurulur.
http://www.sinemalar.com/film/27718/New-Moon/
(http://img.sinemalar.com/images/ss_buyuk/27718/New-Moon-332.jpg)
Başlık: Ynt: Light Vampir Filmi .. Twilight ve Twilight New Moon "Alacakaranlik"
Gönderen: s.b - 01 Ekim, 2009, 17:33:18
Bu filmi 3-4 ay önce ben de seyretmistim. Içinde bu kadar romantizm barindiran bir baska vampir filmi olamaz. Gerçekten izlenebilir "dehsetsiz" bir vampir filmi.
Başlık: THE LAST HAUSE ON THE LEFT(1972-2009)
Gönderen: V - 01 Aralık, 2009, 14:11:22
        THE LAST HAUSE ON THE LEFT(1972-2009)

  Filmin ilk versiyonunu bir kaç ay önce izlemistim.Yeniden çevrimini dün izledim.
72 yapimi ilk film Kült yönetmen Wes Craven'in ilk çalismalarindan.Yeniden çevrimde
Craven yapimci konumunda.Ilk filmden aklimda kalanlar,70'lerin klasik Rock soundu ve
intikam hirsiyla canilesen kültürlü üst tabaka insaninin davranis sekliydi.
      Filmin ,günümüzde klasik gerilim-korku filmlerince bolca islenen bir temasi var:
Yasaklara meyilli,özgürlükçü davranan(alkol alan,uyusturucu kullanan,cinselligini yasayan),
ailesinini korumaci alaninin disina çikan gençligin siddetle cezalandirilmasi...Ve siddete maruz
kalan insanin canilesmesi..
      Tekrar çevrim taklitten öteye gidememis,hatta bir çok yönden ilk filmin gerisinde kalmis.
Ilk filmde komedi unsuru olarak yerini alan serif ve yardimcisi, ikinci filmde yer almiyorlar.
      Klasik B filmi sevenlere tavsiye ederim.Dikkat!Tecavüz,iskence ve modern insanin yakinlarina
yapilanlar karsisinda caniye dönüsmesi(Doktor babamiz ilk filmde elektrikli testereyle, 2.filmde
mikro dalga firinla! intikamini aliyor.)
      "Acimasizlik,insan kalbi tasir.."özdeyisini söyleyen Arthur Schopenhauer'u bir kez daha
saygiyla aniyorum..
Başlık: The Twilight Saga's New Moon
Gönderen: darkwood - 09 Aralık, 2009, 11:58:13
"The Twilight Saga's New Moon"
(http://images2.fanpop.com/images/photos/2800000/new-moon-6-twilight-series-2892805-500-691.jpg)
Twiligt'in devami olan The Twilight Saga's New Moon "ALACAKARANLIK 2" nihayet vizyonda, filmi seyrettim fakat hevesim kursagimda kaldi.
Ilk film'in çok uzaginda film bana çok yavan ve sikici geldi.
100 üzerinden, 45 ancak eder.
Filmi seyretmeye gidenlerde ilk filmin etkisinde kalanlar ve basrol oyuncularini görmek için giden genç kardeslerimizde var. Film gösterime girdigi ilk haftanin ardindan seyirci adedindeki düsüsü ve 42 lik  imdb notuda zaten bunu dogruluyor.

Yönetmen: Catherine Hardwicke
Oyuncular: Kristen Stewart, Jose Zuniga, Billy Burke, Robert Pattinson, ..
Konu olarak;
Cullen ailesi Bella'nin dogum günü için bir parti yapar. Ama Bella endiselidir çünkü: Edward hep genç kalacaktir. Peki ya Bella? Partide isler çok fena karisir. Bir kaç gün sonra Edward, Bella'dan kendisine bir sey yapmayacagina dair söz ister ve Bella'yi terk eder. Bella ise bu olayla çok dagilir. Ve sorunlardan kurtulusu Jacob'da bulur. Jacob'la tehlikeli islere kalkisirlar. Her tehlikeli iste Bella, Edward'in sesini duyar ve mutlu olur. Bir gün tek basina ormanda gezinirken bir vampir(Laurent) görür. Bu vampir tam onu öldürmek üzereyken 7 tane kurt onu kurtarir ve vampiri öldürür. Bella bir kaç gündür Jacob'a ulasamaz ve en sonunda onun evine (La push)'a gider. Jacob'a ne oldugunu çok geçmeden anlar. Jacob bir kurt adama dönüsmüstür. Ve onun hayatini kurtaran da Jacob'dur. Bella buna çok sasirir. Bir gün Bella bir uçuruma gider. Atlamayi düsünür ve içinden Edward'in seslerini duymaya baslar ama yinede her seye ragmen uçurumdan atlar. Uyandiginda yaninda Jacob vardir. Jacob da onun pesinden atlamistir. Evine gidince evlerinde Cullen ailesinden birini (Alice)'i görür. Alice ve ailesi Bella'nin öldügünü sanmaktadir. Alice, Bella'ya Edward'in da bunu duydugunu ve kurt adamlarin onu öldürmesi için ormana gittigini söyler. Bella ve Alice hemen uçaga atlar ve Edward'i kurtarmak için ormana giderler. Edward tam ölüme giderken Bella ona sarilir. Edward ile Bella saskinliktan ne yapacaklarini bilemezler. Sonrada kanalizasyon gibi bir yere giderler. Bella eger vampir olmazsa ölmek zorundadir. Edward onu evine götürür. Ve tüm aile halki onun mezuniyetten sonra vampir olmasina karar verirler. Edward ile Bella yalniz kaldiklarinda konusmaya baslarlar Edward herseyi onu korumak için yaptigini söyler. Ve asklari yeniden canlanir. Ama ortada bir kaç sorun vardir. 1.'si Cullen ailesi (James) bir vampir öldürmüslerdir. Ve bu vampirin ölümsüz aski (Victoria) Bella'yi öldürmeye çalismaktadir. 2.'si eger Bella vampir olmazsa ölecektir. 3.'sü Bella'nin kurt adamlar ile vampirler arasinda seçim yapmasi gerekmektedir. Ve bu seçimin kurt adamlar ile vampirler arasinda yüz yillardir süren mücadeleyi körükleyeceginin de farkindadir.

Başlık: Underworld: Rise of the Lycans
Gönderen: Kagan - 10 Aralık, 2009, 22:35:15




Az önce Karanliklar Ülkesi 3 - Lycan'larin Yükselisi'ni izledim. Filmi çok begendim.

Yüzeyde bir Vampir-Kurtadam çekismesini isler gibi gözükse de sömürülenlerin sömürenlere, ezilenlerin ezenlere, kölelerin efendilere baskaldirisini anlatiyor.

Filmde Vampirler ezenleri-sömürenleri, Kurtadamlar ise ezilenleri-sömürülenleri ve özgürlükleri için ölümü göze alarak baskaldiranlari simgeliyorlar. Aslinda bu benzetmeleri genisletebiliriz. Örnegin Vampirlerin günümüzdeki kapitalist-emperyalist sömürge efendilerini, Kurtadamlarin ise bu efendilerin, kanlarini emdikleri ve sömürdükleri insanlari ve/veya halklari simgelediklerini de öne sürebiliriz.

Filme kendimi iyice kaptirdim ve final sahnesinde Kurtadamlarin, Vampirlerin kalesine saldirislarini, nihayetinde de zafere ulasmalarini coskuyla izledim.

Karanliklar Ülkesi üçlemesinin ilk iki filmini de izledim, ama bu son film kadar basarili bulmadim. Bu üçüncü film, "özgürlükleri için baskaldiran ezilenler" temasiyla beni etkiledi ve begenimi de fazlasiyla kazandi...

(http://www.fragmanfilmizle.com/sinema/42.jpg)





Başlık: Underworld: Rise of the Lycans
Gönderen: hanac - 12 Aralık, 2009, 23:09:51
Alıntı yapılan: Kagan - 10 Aralık, 2009, 22:35:15
Karanliklar Ülkesi üçlemesinin ilk iki filmini de izledim, ama bu son film kadar basarili bulmadim. Bu üçüncü film, "özgürlükleri için baskaldiran ezilenler" temasiyla beni etkiledi ve begenimi de fazlasiyla kazandi...

Kagan ben de ilk 2 filmi izlemistim ve vasat bulmustum.

3. filmi izlemeyi kesinlikle dusunmuyordum ama senin tavsiyen uzerine kararimi degistirdim.

En yakin zamanda izlemeyi dusunuyorum.
Başlık: Underworld: Rise of the Lycans
Gönderen: V - 12 Aralık, 2009, 23:27:37
     Seri olusmaya basladikça kalitenin azalmasi gelenegi Underworld serisi için geçerli degil.Üçüncü filmle birlikte hikayenin basina dönülmüs.Öyküde daha önce öylesine geçilen veya hiç anlatilmayan kisimlar tamamlanmis.Devamini dört gözle bekliyorum...
Başlık: FINAL DESTINATION 4 VE SAW 6
Gönderen: V - 16 Aralık, 2009, 20:16:41
         
  FINAL DESTINATION 4 VE SAW 6

       Iki filmi ardarda koyup izler isek eger,
iki filmden de aklimizda kalanlar sadece "Insanlari
en vahsi nasil öldürürüz?" çesitlemelerinden baska
birsey olmayacaktir..
       Testere serisinin 2.filmide rahmetli olan
Jigsaw'in koro destegiyle 6. filmde hala öldürmeye
devam etmesi,senaryonun suyunun suyunu çikrmak  
degilde nedir?Devam filmi de yolda..Ben ise testere
serisini,ilk filmin muhtesem finaliyle animsayacagim.

(http://thefilmnest.com/wp-content/uploads/2009/10/saw_vi_ver7.jpg)

       Final Destination serisi ise daha beter bir durunda.
Testere'deki senaryo oyunlari bir kez baslayinca filmi
sonuna kadar izlettiriyor en azindan.Final Destination
4'ü izlemek ise,ayni parçanin 4.cü remiksini dinlemekten
farksiz..

(http://www.miolao.com/blog/wp-content/uploads/2009/11/FinalDestination41.jpg)

       Vaktinizi bosa harcamayin.2 gün daha sabredin.
AVATAR 18 Aralik'ta sinemalarda..

(http://medya.zaman.com.tr/2009/12/15/avatar.jpg)

Başlık: MARTYRS-TANIK
Gönderen: V - 16 Aralık, 2009, 23:15:36
            MARTYRS-TANIK

(http://feedbackloop.files.wordpress.com/2008/09/martyrs1.jpg?w=360&h=480)
      Ölümden sonra hayat var midir?Elimizde tanik olmadigi
için cevap veremiyoruz.O halde kendi tanigimizi kendimiz
olusturalim.
      Tam olarak yukaridaki düsünceden haraketle yola çikan
film malesef cevaplari iskalayip,sığ sularda birakiyor bizi.
Yine de  yeni yetme Fransiz yönetmen Paskal Laugier'in hakkini
teslim etmek lazim.Temposu zirvede baslayan film,ölümün suskun
dinginliginde son buluyor.Yönetmen sonraki isleri için umut
vaadediyor.
      Bol kan,iskence rahatsiz etmiyorsa sizi izleyin derim...
Başlık: ZOMBIELAND
Gönderen: V - 01 Ocak, 2010, 23:14:37
ZOMBIELAND

Kurallar:

1)Kondisyon
2)Çift Vurus
3)Tuvaletlere Dikkat
4)Kemerini Bagla
..........
7)Fazla Bagaj Tasima
......

          Zombieland'da hayatta kalmak için uymaniz gereken kurallar dizisi.Malum virüs bütün kitayi ele geçirse
ve siz ailesiz,kimsesiz,ürkek,anti sosyal bir genç olsaniz ,elinizde yasaminizdan baska bir sey kalmamis olsa, ona siki
sarilmak için kahramanimiz Columbus'un yaptigi gibi tecrübe ile olusan bir dizi kurallara siki sikiya sarilir miydiniz?

         Ruben Fleischer'in filmi Romero'dan alistigimiz tipik zombi filmlerinden çok farkli.Romero'nun zombilerinden
daha hizli,daha zeki,kuduz hayvanlarin saldirganliginda yaratiklar var karsimizda.Bütün bu farkliliklari yönetmenin filmini eglenceli
bir zombi filmine çevirmesine engel olmamis.Film bastan sona bir zombi parodisi aslinda.Woody Harrelson ve
Bill Murray'in performanslari mükemmel.Katil Doganlar'dan beri hayrani oldugum Harrelson olgun oyunculugunun
zirvesinde adeta.Flashbacklari saymaz ise sadece 5 karakterden ve zombilerden olusan film,farkli yapidaki insanlarin
biraraya gelis ve aile olusturmalarinin da öyküsünü anlatiyor aslinda.

        Açilista yer alan ve agir çekim sahneler esliginde dinleyip,klip tadinda izledigimiz Metallica parçasi
"Çanlar Kimin Için Çaliyor"da cabasi.Devami gelse keske...

(http://www.slashfilm.com/wp/wp-content/images/zombieland.jpg)

(http://flyingfarther.files.wordpress.com/2009/10/zombieland.jpg)
Başlık: Bourne Identity (2002)
Gönderen: hanac - 17 Mart, 2010, 20:57:54
Bourne Identity (2002)

(http://tf.org/images/covers/TheBourneIdentity.jpg)

Açikçasi çok hosuma gitmedi.

Üçlemenin diger filmlerini seyretmek konusunda tereddüte düstüm.

(The Bourne Supremacy, The Bourne Ultimatum)

Bosa zaman kaybi mi olur, yoksa devam et mi dersiniz ?
Başlık: Ynt: Bourne Identity (2002)
Gönderen: V - 17 Mart, 2010, 22:01:22

       1.filmi begenmediysen digerlerini hiç izleme derim.

Üçlemenin en iyisi ilk film bence.2. ve 3. filmleri begenmedim.

Konu casusluk ise James Bond serisini tutacak film yok henüz.

Görevimiz Tehlike de dahil..

(http://gorseller.itusozluk.com/18c6a03e527b88bdbce1bab93a05b1531077/tb/90)

Başlık: Ynt: Bourne Identity (2002)
Gönderen: pizagor - 17 Mart, 2010, 23:04:58
Bourne üçlemesini severim aslinda... Ikinci film digerlerinin yaninda biraz sönük kalsa da entrika ve heyecan özellikle üçüncü filmde yüksek bir düzeye varir...

Ancak imdb begenmezliginin aksine Kan Sporu'ndan müthis zevk alan bir kisinin yorumlarina da ne kadar güvenilebilir ki  ;D
Başlık: Ynt: Bourne Identity (2002)
Gönderen: kahramanlarsinemada - 19 Mart, 2010, 00:30:52
Bourne serisinin ilk filminden sonra yönetmen koltuguna 2002 yapimi "Bloody Sunday" ile sesini duyuran Paul Greengrass geldi. Ikinci ve üçüncü filmler ilk filme göre çekim açilari ve tempo olarak çok farklidir.

@hanac, bence serinini ikinci filmine bir sans ver.
Başlık: Shutter Island..
Gönderen: hanac - 07 Nisan, 2010, 11:55:45
Bu film izleyeceklerim arasinda birinci sirada yer aliyor.

Yönetmen zaten favorilerimden, konu da çok ilginç geldi.

Afis de çok güzel, Zagor'un hapishane de geçen böyle bir macerasi vardi.  :)
Başlık: Ynt: Shutter Island..
Gönderen: pizagor - 20 Haziran, 2010, 17:55:38
Güzel hikaye, müthis kurgu, saglam reji, iyi oyunculuk, harika bir film...

Mutlaka izleyin...
Başlık: Ynt: Shutter Island..
Gönderen: hanac - 20 Haziran, 2010, 18:15:31
Az önce bitirdim.

Tam yorum yazayim derken Özgür'ün yorumunu okudum.

Hala bebek yüzlü de olsa Leonardo'nun oyunculugu çok iyi.

Ama yine de bir Robert de Niro olamaz.

Acaba Scorsese - De Niro yu son kez bir daha izleyebilecek miyiz ?

Mesela bu filmde Ben Kingsley'in yerine düsünülebilirdi.
Başlık: Ynt: Shutter Island..
Gönderen: rumar80 - 20 Haziran, 2010, 19:16:33
Bahsettiğiniz macera dokumacı ile ilk karşılaştığı sonradan gelen ölüm değil mi?
Başlık: Ynt: Shutter Island..
Gönderen: hanac - 20 Haziran, 2010, 19:33:57
Alıntı yapılan: rumar80 - 20 Haziran, 2010, 19:16:33
Bahsettiginiz macera dokumaci ile ilk karsilastigi sonradan gelen ölüm degil mi?

Evet Riza Bey. Dokumaci ile olan macerayi kastediyoruz.
Başlık: Scream 4..
Gönderen: V - 09 Temmuz, 2010, 11:06:39
 

       11 yil aradan sonra usta çizgi romanci Kevin Williams'in senaryosuyla,

"Yeni bir 10 yil,yeni kurallar" sloganiyla "Scream" serisi yoluna devam etmeye hazirlaniyor.

Neve Champbell,David Arquettte ve Courteney Cox gibi

serinin gediklisi oyuncular kadrodalar yine..

Filmin gösterim tarihi 2011..

(http://www.matineesundays.com/blog/wp-content/uploads/2010/03/scream4.jpg)

Başlık: Dawn of the Dead-2004
Gönderen: V - 29 Temmuz, 2010, 23:50:33


"Cehennemde yer kalmadiginda,
  Ölüler dünyaya yürürler."


    Romero'nun "Dawn Of The Dead"ini  2004'te  yeniden filme alan  Zack Snyder'in

Romero'nun muhtesem filmine yeni bir yorum getirmedigi gibi,referansi olan filmi iyi okuyamadigi da belli

Zombi distüruna fakli bir bakisla yaklasmaya çalismis Snyder. Ben Jhonson hizinda kosan zombiler görmek insanin bütün hevesini

kaçirtiyor en bastan.Snyder kadrajini zombilerin gözünden hiç insanlara çevirmemis..Oysa ki Romero bunu

çok iyi yapar.Öyküde asiri karakter kullanilmis ki

bu bize orjinal filmin bize yasattigi  "mutlak yalnizlik" hissini de yasatmiyor.Orjinal filmdeki süpermarket kültürüne yapilan "manali" sistem

elestirisi ve zombi avlamayi zevk haline

getirmis,"yasayan zombiler" elestirisi bu filmde yok.Snyder isin keyfini çikartmis sadece ve "içimde ukte kalmasin

bende zombi filmi çektim iste" filmi olmus bu film birazda.Önce Romero'nun filmini izleyin,dersinizi alin

sonra Snyder'in filmiyle gönül eglendirin derim..

(http://clipsandphrases.files.wordpress.com/2009/02/403px-dawn_of_the_dead_2004_movie.jpg)

Başlık: Red Dragon-Kizil Ejder
Gönderen: Lami Tiryaki - 16 Ağustos, 2010, 13:37:51
Hürriyet Film Kulübü bu hafta Brett Ratner'in Red Dragon(Kizil Ejder) filmini verdi. Bende alip izledim. Kuzularin Sessizligi'nin baslangici Kizil Ejder'i vakti zamaninda Michael Mann'in Manhunter versiyonuyla izlemistim. Anthony Hopkins'li Kuzularin Sessizligi ve Hannibal'in tadlari damagimdayken filmin, izleme açisindan hakkini veremedigimi itiraf etmeliyim. Hopkins'in olaganüstü etkileyiciligini düsünmeden edemiyor insan. Kizil Ejder'i izlerken ayni oyuncuya bakinca filme konsantre olmak daha kolay oldu. Iyi oyunculuk böyle bir sey olsa gerek. Hannibal'i açikçasi çok fazla sevememistim. Gereginden fazla karanlik yapisi, asiri ve iç bulandirici siddet sahneleri Hopkins'e ragmen bana çok çekici gelmemisti. Kuzularin Sessizligi'nin nahif ve mükemmel ekseni etrafinda dönen bu filmler içinde Red Dragon ana filmi en çok tamamlayan olarak degerlendirilebilir. Hannibal'in aksine siddet gösterisi yerine gerilim ve senaryonun ön planda oldugu yer yer küçük sürprizlerle ilgiyi sürekli ayakta tutan sevimli bir gerilim-korku hikayesi olmus. Filmin ilk 10 dakikasini izledikten sonra Edward Norton ve Anthony Hopkins arasinda geçen her diyalog müthis bir sova dönüsüyor. Romani okumadim ama film Manhunter'in aksine Dr. Lecter, Ajan Will Graham ve kader kurbani seri katil Dis Perisi ve Kör Reba Mc Clane öyküleri oldukça dengeli bir zemine oturtulmus. Diyaloglari ve iyi oyunculuklari izlerken filmin sonundaki sürprizi kaçiriyorsunuz, sasiriyorsunuz. Dampyr'imiz Ralph Fiennes'i böylesine kötü bir adam olarak izlemek biraz burukluk yapsa da Dövüs Kulübünün kaybeden kahramani Edward Norton açigi kapatiyor bir miktar. Keske serinin diger filmleri de elimde olsaydi da hepsini sirayla izleseydim bir güzel.  

Not:Film +15 uyarili. 15-16 yas alti çocuklariniza izletmemenizi siddetle öneririm.

Selamlar
Lami
Başlık: Ynt: Red Dragon-Kizil Ejder
Gönderen: tommikser - 16 Ağustos, 2010, 14:27:00
Sanirim izleyeli bir yoldan fazla oluyor.Hanibalin dogusunun anlatildigi kurgusu oldukça iyi bir film.Genelde devam filmleri sikintili olmasina ragmen filmin diger bölümleriyle oldukça baglantili.Asil ben Rec filmini yazmayi istiyorum.Detayli bir yazi hazirlayacam Lami abi.Izlersen begenebilecegin bir film.2 gene kusurlu...
Başlık: Ynt: Red Dragon-Kizil Ejder
Gönderen: rumar80 - 16 Ağustos, 2010, 14:29:26
   Yalnız orjinal kitabın sonunda kızıl ejder Will Graham'ın yüzünü parçalar, ama filmin sonunda bu gösterilmiyordu diye hatırlıyorum. Hatta kuzuların sessizliğinin başında da Hannibal Lecter'i ziyarete giden Clarice'e Lecter'in kızıl ejderi Graham'a yollattığı ve sonucu anlatılır.
Başlık: Ynt: Red Dragon-Kizil Ejder
Gönderen: Lami Tiryaki - 16 Ağustos, 2010, 14:59:55
Yazdigim gibi kitabi okumadim henüz. Eger kitapta Dis Perisi Graham'in yüzünü parçaladiysa, olay daha karanlik ama serinin ruhuna daha uygun düsmüs demektir. Sondan bir önceki sahnede "serinin en içaçici finali olmus" diye düsünmüstüm. Yine serinin kitaplarinda yeralöis mi bilmem ama camlarla yüz parçalama fikri Hannibal filminde kullanilmis. Julian Moore'un oynadigi Clarince, Hannibal'in eski "ahbabi"  escinsel zengin adamin evinde hilkat garibesi yüzünün öyküsünün dinlerken anlatilan buydu.

Selamlar
Lami
Başlık: Ynt: Red Dragon-Kizil Ejder
Gönderen: Lami Tiryaki - 16 Ağustos, 2010, 15:02:52
Alıntı yapılan: gunessemerci - 16 Ağustos, 2010, 14:27:00
Asil ben Rec filmini yazmayi istiyorum.Detayli bir yazi hazirlayacam Lami abi.Izlersen begenebilecegin bir film.2 gene kusurlu...

Kisaca neyi anlatiyor rec? Adi sanki yabanci gelmedi.

Selamlar
Lami
Başlık: Ynt: Red Dragon-Kizil Ejder
Gönderen: tommikser - 16 Ağustos, 2010, 15:59:01
Lami abi rec kisaca zombi filmi olarak basliyor.Ispanyol yapimi olmasi ilginç.Bir dairede garip seyler olmaya basliyor.Disaridan hükümet evi mühürlüyor ve olanlar oluyor.Kurgu çok iyi.Gerçekçilik açisindan el kamerasi kullanilmis ki gerçekten çok iyi bir hava vermis.Paranormal aktivity havasinda.Zombiler çok gerçekçi.Kesinlikle izlemelisinç.2. bölüm o kadar iyi degil.Konunun dengesi bozulmus
Başlık: Ynt: Red Dragon-Kizil Ejder
Gönderen: rumar80 - 16 Ağustos, 2010, 16:00:11
   Tabii her iyi filmde olduğu gibi bunun da Amerikan versiyonu hemen yapıldı. Quarantine adı ile
Başlık: Ynt: Red Dragon-Kizil Ejder
Gönderen: V - 16 Ağustos, 2010, 22:31:52

Alıntı yapılan: gunessemerci - 16 Ağustos, 2010, 14:27:00
Asil ben Rec filmini yazmayi istiyorum.Detayli bir yazi hazirlayacam Lami abi.Izlersen begenebilecegin bir film.2 gene kusurlu...
Geçen yil izledigim "Rec"'i oldukça basarili bulmustum.Özel efektlere,bilgisayar animasyonlarina fazla yer vermeden,
salt korku ögelerini kullanarak,dar alanda bir "zombi" yorumu izlemek gerçekten eglendiriciydi.Final sahnesinde ise
gerçekten korktugumu itiraf ediyorum.Gerçi final sekansi "Kuzularin Sessizligi" ve "Blair Cadisi" filmlerinin benzer planlarindan
etkilenmis,orjinal degil ama çarpiciydi."Rec" in 2. filmi de elime geçti ve izleyip 2 filmi birara da karsilastirarak bir yorum
yapmayi ben de istiyorum.Yakinda,kismetse..

(http://www.moviesonline.ca/movie-gallery/albums/userpics//poster_rec.jpg)

Başlık: REC Üçlemesi
Gönderen: V - 24 Ağustos, 2010, 00:39:09
Ilk film "REC" Ispanya sinemasi için görkemli sayilabilecek,görsel yönü kuvvetli bir dar alan "zombi" çesitlemesiydi.
Ilk filmin tam olarak kaldigi yerden devam eden "REC 2"'de ise filmin eksenindeki "zombi" temasi "kötü ruh" a dönüsüyor.

Bolca dini motifle süslenen bu eksen kaymasi malesef filmi  "Exorcist" çesitlemesine dönüstürmüs. Insanlari saldirgan zombilere dönüstüren enfeksiyon bizzat kötü ruhun kendisi olunca onu çikartmak için karantina bölgesine "eli haçli" bir rahip ve ona görevini basarmasi için yardim edecek,isin içyüzünden bi haber S.W.A.T. timi filme dahil edilmis.

Maalesef konu bilinmezden, bilinire(kötü ruh) kayinca elimizde metin ve alt metinler olarak kalan sadece bir "Exorcist" parodisinden baska bir sey degil.
Velakin film, en kuvvetli dinamigi yani görselligi ile ayakta kalmayi beceriyor. Görüntü yönetiminin; özellikle isik ve kamera kullaniminin hakkini yememek lazim.
Her iki filmde de görsel dinamizim bizi sonuna kadar filmlere baglamaya yetiyor.

Izlemediyseniz halen, izlediyseniz tekrardan, ilk filmi sindire sindire izleyin. Sonra arayi sogutmadan, damaginizda eski tadlari yeniden görmek istiyorsaniz,tatli olarak REC 2'yi de izleyebilirsiniz..

    (http://2.bp.blogspot.com/_3ST5pKuwRYA/TLsvbH0ZUiI/AAAAAAAABLU/nvldtiGBqmc/s1600/rec-2.jpg)
Başlık: Ynt: Bourne Identity (2002)
Gönderen: emre ozdamarlar - 07 Eylül, 2010, 16:32:43
Izlemeyen varsa siddetle tavsiye ediyorum serinin 2. ve 3. filmlerini. Paul Greengrass destan yazdi bence bu filmlerde.

Bu arada filmler Robert Ludlum (http://en.wikipedia.org/wiki/Robert_Ludlum)'un kitaplarindan uyarlanmistir. Robert Ludlum'un bir kitabini (The Matarese Circle, Turkiye'de Son Cember adiyla yayinlanmistir) okumustum, tek solukta biten, gayet surukleyici bir casusluk romaniydi. Filmi de cekilecek yakinda bildigim kadariyla.

Robert Ludlum (böyle klas bi adamin kötu roman yazmasi imkansiz gibi gözukuyor bana :) )
(http://www.jason-bourne.com/images/robert-ludlum.jpg)
Başlık: Ynt: Bourne Identity (2002)
Gönderen: rumar80 - 07 Eylül, 2010, 23:32:47
   Robert Ludlum'un başka kitapları da film olmuştur. Ancak bizim izlediğimiz Bourne üçlemesi kitap olarak ta üçleme olsa da kitapla tam alakalı değildir. Hatta daha önce Richard Chamberlain'in (efsanevi Anjin San) oynadığı bir Bourne identity filmi var ki kitabın daha gerçekçi bir uyarlamasıdır. Ama bu üçleme de oldukça iyi filmlerdir.
Başlık: The Collector..
Gönderen: V - 21 Ekim, 2010, 17:03:29

Testere serisinin yazarlarindan Marcus Dunstan'in yazarligini ve yönetmenligini

yaptigi bir seri katil filmi The Collector.Filmin konusu kisaca söyle:

Kumar borcunu ödemek için, tesisatçi olarak çalistigi evi soymaya karar veren Arkin, evde kimsenin

olmadigini sandigi bir aksam eve girer. Fakat malikanede onu kötü bir sürpriz beklemektedir. Arkin soymak için

zorla girdigi evde, ev halkini esir almis psikopat bir katille karsi karsiya kalmistir.

        Karsimizda kurallari olan bir katil var ve katilimizin kurali,tuzaklarla dösedigi evde,kendi seçtigi sag kalan birisini

sandigina koyup evden çikartarak,sadece onun yasamasina izin vermesi...

       Karsimizda akil oyunlarina dayali bir kazan yasa filmi yok,dise dis bir ölüm -kalim savasi var.

Film bir seriye dönüsecek mi merak ediyorum açikcasi..

(http://www.cazforum.net/wp-content/uploads/2010/04/The-Collector.jpg)

Başlık: Ynt: The Collector..
Gönderen: BAHADIR - 21 Ekim, 2010, 18:03:01
Bu filmi izleyip izlememe konusunda çok kararsiz kaldim...Traler'a bakarak agir isleyen bir film kannati ile hep erteledim...Konusu tamam da iSevgili Judas, Kesinlikle zleyelim mi ? yoksa izlemesek de olur mu ? Yani bir Testere filmlerindeki gizem ve agirlik var mi?
Başlık: Ynt: The Collector..
Gönderen: V - 21 Ekim, 2010, 18:18:41

Filmde herhangi bir gizem,seytani bir plan vs. yok.Dar alanda bir avci-av,kedi-fare oyunu var ortada.
Finalde havada kalan sey,katilimizin sebebi bilinmeyen insan kolleksiyonu yapma düsüncesi ve de filmin
basrol oyuncusunun akibeti..Izlemeseniz bir kaybiniz olmaz ama daha çetrefilli,sebep-sonuç iliskisine dayali,
bir puzzle gibi zihni zorlayan yada sürpriz bir sona sahip senaryosu olan devam filmi de gelebilir hani..

Başlık: Ynt: The Collector..
Gönderen: Oguz - 22 Ekim, 2010, 14:05:40
Hazirlanan tuzaklar, psikopat katilin acimasizligi ve bazi mide bulandirici sahneleriyle kesinlikle rahatsiz edici bir film.

Umarim bir gün gelip de televizyonlarda göstermezler. Videoda izlerken bile, acaba bu tip filmlerin ruh hastalarini tesvik etmekten baska birilerine faydasi var mi ki, diye düsünmeden edemedim.

Kesinlikle, herkese hitap eden bir film degil...

Baslamadan önce iyi düsünün çünkü izlemeye basladiktan sonra yarida birakmaniz söz konusu degil.

Başlık: Ynt: The Collector..
Gönderen: kahramanlarsinemada - 22 Ekim, 2010, 19:53:08
Yorumlarinizda belirttiginiz "dar alanda bir avci-av,kedi-fare" kismi filmde baslayana kadar film çekim, oyunculuk, müzik ve hikayenin akisi anlaminda bana çok özenli geldi. Ancak daha sonra filmin ana olgusunu olusturan ortam baslayinca her zaman ki abartilar devreye girdi. Iste benim için film orada bitti.
Başlık: Ynt: The Collector..
Gönderen: V - 22 Ekim, 2010, 20:29:48

Alıntı yapılan: kahramanlarsinemada - 22 Ekim, 2010, 19:53:08
Yorumlarinizda belirttiginiz "dar alanda bir avci-av,kedi-fare" kismi filmde baslayana kadar film çekim, oyunculuk, müzik ve hikayenin akisi anlaminda bana çok özenli geldi. Ancak daha sonra filmin ana olgusunu olusturan ortam baslayinca her zaman ki abartilar devreye girdi. Iste benim için film orada bitti.

Filmin basrol oyuncusu Josh Stewart'in hakkini yemeyelim.Evin içerisine girene kadar oyunculuklar,hikaye,olay örgüsü

bizi oldukça umutlandiriyor ama ölüm-kalim mücadelesi baslayinca sadece Stevart'in dizi oyuncularina has saglam,abartisiz,

oyunculugu kaliyor ki,bu da filmin kalanini izlemek için yeterliydi benim için..

(http://2.bp.blogspot.com/_Brvw1TxcQPg/TD4Oq0RGCgI/AAAAAAAAAT4/rnlkDQSwJvo/s1600/JoshStewartNoOrdinaryFamily.jpg)

Başlık: Ynt: Scream 4..
Gönderen: emre ozdamarlar - 09 Şubat, 2011, 01:59:55
Gecenlerde bir fragmani cikmis:
http://www.youtube.com/watch?v=RKtBzVQ_m1c
Başlık: Let The Right One In
Gönderen: emre ozdamarlar - 09 Şubat, 2011, 21:50:53
Låt den Rätte Komma In:
Yaklasik 2 sene önce Isvec'te cok satan bir romandan uyarlanarak cekilen ve oldukca begenilen bir vampir filmi. Hollywood da iyi hikayeyi kacirmamis aninda el atarak Amerikan versiyonunu cekmis, Let Me In adiyla.

Filmden klasik bir vampir hikayesi veya bol aksiyonlu sahneler beklemeyin. Durgun, sakin, hafif depresif bir havasi var filmin. Bugune dek alisik oldugunuz vampir hikayelerinden de oldukca farkli.

Ben hem Isvec hem Amerikan versiyonunu izledim, ikisi de guzel. Amerikan versiyonu zaten asagi yukari filmin renk tonlarina kadar her turlu detaya sadik kalinarak cekilmis. Stephen King de bu film icin son 20 yildir cekilen en iyi korku filmi demis.

(http://i.imgur.com/WLJlP.jpg)
Başlık: Snabba Cash - Easy Money
Gönderen: emre ozdamarlar - 09 Şubat, 2011, 22:00:19
Yine Isvec'ten bir film. Jens Lapidus adli yazarin 30 dile cevrilen cok satan romanindan uyarlama bir mafya filmi.

JV Isvec'in kucuk kasabalarindan birinden Stockholm'e okumaya gelmistir, oldukca basarili bir universite ögrencisidir. Stockholm'de genelde zengin cocuklarinin ve gelecegin sirket yöneticilerinin okudugu bir okulda okumaktadir. Bir yandan inanilmaz derecede zengin sinif arkadaslariyla takilmakta bir yandan para kazanmak icin kacak taksicilik yapmaktadir.

Kacak taksi isi yaparken ister istemez Stockholm'un yeralti dunyasi ile de iletisime gecmis olur. Bir anda kendisini mafyanin milyon dolarlik islerinin ortasinda bulur.

Film gercekten guzel, hikaye surukleyici, tempo neredeyse hic dusmuyor, karakterler de detayli islenmis. Guzel bir suc filmi izlemek isteyenlere, Isvec'te ne tur bir mafya organizasyonu var merak edenlere tavsiye ederim.

(http://i.imgur.com/OuKQ8.jpg)

Başlık: Towering Inferno (Yangın kulesi)
Gönderen: rumar80 - 21 Mayıs, 2011, 19:17:22
     Felaket filmlerinin çok iş yaptığı dönemde çekilmiş oldukça güzel bir film. Çocukluğumda seyretmiştim. Geçen gün de DVD'sini seyrettim:
     Şehrin en yüksek gökdeleninin açılışı yapılacaktır. Belediye başkanı, senatörler ve davetliler en üst katta parti yapmaktadır. Ancak gökdelenin mimarı elektrik sistemlerinde daha ucuz malzeme kullanıldığını fark eder (aylardır şehir dışındadır) Korkulan olur ve 81. katta yangın başlar. Artık tepedekileri kurtarmak için zamana karşı yarış başlar.
    Üç saate yakın süren filmde kimler yok ki:
    İtfaiye şefi rolünde Steve McQueen
    Mimar: Paul Newman
    Mimarın karısı: Faye Dunaway
    Gökdelenin sahibi: William Holden
    Patronun damadı (elektrik aksamında usulsülük yapan): Richard Chamberlain
    Yaşlı dolandırıcı: Fred Asteire
    Senatör: Robert Vaughn
    Otel müdürü: Robert Wagner
    Güvenlik şefi: O J Simpson

   Zamanın iyi filmlerindendir. Tavsiye ederim
Başlık: Ynt: Towering Inferno (Yangın kulesi)
Gönderen: hanac - 21 Mayıs, 2011, 20:05:07
Evet çok güzel filmdir.

Bilgisayar efektsiz felaket filmi seyretmek isteyenler için birebir.
Başlık: Ynt: Let The Right One In
Gönderen: hanac - 03 Ağustos, 2011, 23:16:31
Amerikan versiyonunu izledim.

Emre çok güzel özetlemiş, değişik bir film.

7.23 / 10, tavsiye ederim.
Başlık: Ynt: Let The Right One In
Gönderen: hanac - 04 Ağustos, 2011, 08:51:38
Başroldeki çocuklar çok başarılı

Kız olanı "Kick-Ass" den tanıyoruz

(http://galeri.uludagsozluk.com/5/kick-ass_109402.jpg)

Erkek olan da "The Road" da oynamıştı.

(http://2.bp.blogspot.com/-GsBJROERxNA/TahGhf12kGI/AAAAAAAAMkI/JHFAekCJokM/s1600/yol-the-road-filmi-sinemasi.jpg)
Başlık: Ynt: Scream 4..
Gönderen: V - 05 Ağustos, 2011, 22:11:25
(http://www.pbcfilm.com/resimler/ciglik4.jpg)

Gayet başarılı ilk filmdeki temel argümanlara geri dönüş yapan serinin

4. filmini oldukça hareketli ve vasatın üzerinde buldum.Özellikle çekirdek

kadro ve asıl mekana dönüş unsurları filmi kurtarmaya yetiyor.Serinin

en iyi ikinci filmi diyebilirim ama ilk filmin yanına bile yaklaşamaz tabi ki!
Başlık: Ynt: Bourne Identity (2002)
Gönderen: Berkdinho - 19 Ağustos, 2011, 14:23:45
   Bu filmi dün seyrettim.Hakkaten de biraz tırt olduğunu düşünüyorum.Araba takip sahnesi dışında nispeten sakin bir film olmuş bence.Ama başladık bir kere; '' Mister No Savaşa Gidiyor '' macerasını bitirip ikinci filmden devam edeceğim.
Başlık: Ynt: Bourne Identity (2002)
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 20 Ağustos, 2011, 12:19:03
Her birini defalarca kez seyrettim valla ;D Bence süper filmler, hele 3. film müthiş! 4 ün çekileceği açıklanmıştı bir ara, ama başrolde Matt Damon olmayacakmış. Bekleyip görmek lazım :)
Başlık: Ynt: Bourne Identity (2002)
Gönderen: rumar80 - 20 Ağustos, 2011, 16:00:46
   Ben de üç filmi de beğenmiştim
   Dördüncü filmde Jeremy Renner başrolde olacakmış
Başlık: Ynt: Bourne Identity (2002)
Gönderen: Berkdinho - 21 Ağustos, 2011, 22:50:49
   Sonunda üçlemeyi bitirdim.Seri her filmde üzerine koyarak daha da güzel olmuş.En beğendiklerimi sıralayacak olursam 3-2-1 derim.Bourne Ultimatum'da Jason'ın Simon'ı tren garında telefonla yönlendirdiği sahneler, Matrix'te Morpheus'un Neo'yu telefonla yönlendirdiği sahneyi aklıma getirdi.Açıkçası bu hoşuma gitti.Marie öldürüldükten sonra da Nicky karakterinin daha öne çıkarıldığını gözlemledim.
   Jason Bourne'nu ve öyküsünü sevdim.Şu anda 4. filmi beklemekten başka yapacak bir şey kalmıyor.
Başlık: Bag of Bones
Gönderen: Peyami - 26 Aralık, 2011, 20:02:46
(http://i.imgur.com/3Ja2n.jpg)

BAG OF BONES
(aslında mini dizi olarak geçiyor ama bence filme daha yakın, zaten iki parça halinde gösterilmiş)

Dün gece nefis bir King uyarlaması seyrettim demek isterdim, ama heyhat...aslında başta biraz şüphelenmiştim..konusu uyduruk gelmişti..fakat tüm kötü tecrübelere karşın King uyarlaması bir yapımın bir şansı hak ettiğini düşündüm..sonuç tam bir hüsran oldu...3 saati aşan bir süreye sahip filmi ileri ala ala 45 dakikada bitirmeyi başardım..ama inanır mısınız...yine de harcadığım zamana yanıyorum. İleri alırken kullandığım parmağıma çektirdiğim eziyet de cabası..!

Tavsiyem, gidin Green Mile'ı falan 8. defa seyredin, ya da benzer ama çok daha ilgi çekici sahneleri ve senaryosu olan "Alan Wake"oyununu oynayın, ama bundan uzak durun.

Ben yandım, siz yanmayın

Başlık: Bring Me the Head of Alfredo Garcia..
Gönderen: V - 03 Ocak, 2012, 23:52:43
(http://d12.laserdiscs.biz/large/LaserDisc-Bring-Me-The-Head-Of-Alfredo-Garcia-Widescreen-Letterbox-Front800.jpg)

"Şiddetin ozanı" Sam Peckinpah'tan 74 yapımı harika bir kara film.Kızı Alfredo Garcia tarafından hamile

bırakılan Meksikalı toprak ağası El Jefe Garcia'nın başını getirene 1000.000 pezo ödül vadeder.

Kelle avı sırasında akan kan katlanarak artar tabi ki..

Yıllar önce TRT'de izlediğim(tabiki sansürlü) bu enfes Peckinpah başyapıtını tekrardan izleme şansı buldum.

Peckinpah sinemasının vahşi,uzlaşmaz doğası,üstadın ağır çekim sahneleri,"kötüye giden herşeyin,daha da kötüye

gideceği" distüru,70'lerin Meksikası..

Film ülkemizde "Bana Onun Kellesini Getirin" ismiyle gösterilmişti.."Bu harika isim dergi için yazdığım bir öyküye de

başlık oldu bu arada.. ;)

(http://static.zoovy.com/img/redford/W580-H866-Bffffff/2/207217_1020_a.jpg)

Kris Kristofferson'un filmde tecavüzcü motorcu karakterinde kısa bir rolü var.
Halen izlememiş olanlar varsa biryerlerden bulsun,izlesinler bu başyapıtı..

(http://tri.acimg.net/r_760_x/medias/nmedia/18/35/82/67/18837556.jpg..)
Başlık: Ynt: Bring Me the Head of Alfredo Garcia..
Gönderen: kedidiro - 04 Ocak, 2012, 00:05:07
     güzel bir tesadüf ben de daha dün gece tekrar izledim bu filmi...durağan ilerleyen ama her saniyesinde bol kanlı, trajik bir finale doğru gittiğini belli eden ve sonunda patlayan sağlam bir filmdir... tarantino'nun da büyük bir hayranlık beslediği '' sinemada şiddetin ozanı'' olarak adlandırılan büyük usta peckinpah'ın tüm filmleri gibi...yine de dostlar önceliği efsane western'i '' the wild bunch( vahşi belde)'ye versinler derim ben...
Başlık: Ynt: Bag of Bones
Gönderen: kadri kerem - 07 Mayıs, 2012, 00:32:03
İzlerken büyük bir keyif almasam da dediğiniz kadar kötü olmadığını düşünüyorum. Yine bir çok King uyarlamasından daha iyiydi. Belki kitap beklentinizi yükseltmiştir. Bram Stoker ödülü almış iyi bir romandı ne de olsa.
Başlık: Ynt: Scream 4..
Gönderen: kadri kerem - 07 Mayıs, 2012, 00:36:34
İlk bölümün ardından gelen iki kötü devam filminden sonra 4. bölüm gerçekten beklentilerimi aşmıştı. Severek izlemiştim. Tabii ki ilk filmle kalsalardı çok daha iyi yaparlardı diyeceğim ama işler öyle yürümüyor tabii  :)
Başlık: Ynt: Shutter Island..
Gönderen: BAHADIR - 16 Haziran, 2012, 15:11:05
2 yıl geçmiş başlığı bir hortlatalım...

Filmle ilgili bir şey yazacak olmasamda fikir verecek bir şeyler olabileceği için izlemeyenlere

SPOİL UYARISI

İZLEMEDİYSEN DEVAM ETME

ETME DEDİK

EH DEVAM ET O ZAMAN...

Her zamanki gibi ilk çıktığında başlamış ilk 15-20 dakikadan sonra ara verince tamamlama şansım olmamıştı...Şimdi bile 3 günde ancak izledim ama sadece "ne finaldi o be" diyesim var...Başka bir şey diyemiyorum...

"Sıradan bir polisiye'den nasıl psikolojik-gerilim filmi çıkar"

Herhalde bundan iyisi olmaz...Yoksa olur mu?

A Beautiful Mind (2001) Akıl Oyunları diyebilirsiniz ama bilmiyorum...Ters köşe filmlerin başına koyabileceğim bir yapım...Böyle de ters köşe yapılmaz ki...Ayıp...

Yalnız filmin finalinden ziyade sonunu pek anlamadım...

[IMG]http://i48.tinypic.com/bdp954.jpg[/img]

Yukarıdaki hastabakıcının elinde ki bez yada beze sarılı nesne ne oluyor...Sonunda ki Fener görüntüsü Lobotomi yapılmaya götürülüyor ibaresi mi?

Başlık: Ynt: Shutter Island..
Gönderen: kadri kerem - 16 Haziran, 2012, 16:34:25
DİKKAT! SPOİLER'İN BABASI! BAHADIR'A CEVAP  :)

Filmin sonunda Teddy (Leonardo DiCaprio) iyileşiyor aslında. Her şeyi hatırlıyor. Ama hatırladıkları o kadar acı şeyler ki, gerçeklerle yaşayamayacağını anlıyor ve ona da lobotomi yapsınlar diye deli numarası yapıyor. Epey bir dramatik sonu var filmin.  :(
Başlık: Ynt: Shutter Island..
Gönderen: BAHADIR - 16 Haziran, 2012, 17:15:57
"Merak ediyorum da;  Sence hangisi daha kötü olurdu
Canavar olarak yaşamak mı? Yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?"

Teşekkürler Kadri bey...Etkisinden kurtulmak gerçekten zor olacak...

Dramatik, etkileyici, şok edici...
Başlık: Ynt: Shutter Island..
Gönderen: kadri kerem - 16 Haziran, 2012, 17:58:37
Alıntı yapılan: BAHADIR - 16 Haziran, 2012, 17:15:57
"Merak ediyorum da;  Sence hangisi daha kötü olurdu
Canavar olarak yaşamak mı? Yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?"

Teşekkürler Kadri bey...Etkisinden kurtulmak gerçekten zor olacak...

Dramatik, etkileyici, şok edici...

Ne kadar zor bir soru sorarak bitiyor film değil mi Bahadır Bey. İnsan etkisinden kolay kolay kurtulamıyor. Gerçekler ortaya çıkınca insan bari filmin sonunda biraz nefes alayım diyor, ama o da olmuyor  :)
Başlık: Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi
Gönderen: kadri kerem - 29 Haziran, 2012, 22:57:40
Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi (1922)
http://www.imdb.com/title/tt0013442/

1922 tarihli "Nosferatu – Bir Dehşet Senfonisi" filmi, özel efektlerle bezenmiş, kanın su gibi aktığı dehşet sahneleriyle dolu vampir filmleri izlemiş günümüz korku sineması hayranlarını tatmin etmekten uzak olabilir belki. Ama türe gönülden bağlı, korku sinemasının kandan, vahşetten, işkence sahnelerinden çok daha fazlası olduğunu bilen seyircilerin ıskalamaması gereken sayılı klasiklerden birisi Nosferatu.
Başlık: Ynt: Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi
Gönderen: hanac - 29 Haziran, 2012, 23:05:32
2000 tarihli Shadow of the Vampire filmi de bu filmin yapım hikayesini anlatır.

Bu filme göre yönetmen F.W. Murnau gerçek bir vampir olan Max Schreck'yi Nosferatu rolünde oynatmıştır.  :)

http://www.imdb.com/title/tt0189998/

Başlık: Ynt: Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi
Gönderen: V - 29 Haziran, 2012, 23:11:34
Günümüzde bütün kanlı, efektli, animasyonlu filmlerin bizi korkutmak şöyle dursun, tebessüme ve hatta kahkahaya boğduğu bir gerçek.a

Oysa Nosferatu beni gerçekten ürküten filmlerden birisidir. Shadow of the Vampire ise düşük temposuyla hayli vasattır maalesef..
Başlık: Ynt: Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi
Gönderen: kadri kerem - 29 Haziran, 2012, 23:31:43
Shadow of the Vampire'ı izleyeli çok oldu. Doğru düzgün hatırlamıyorum bile. Nosferatu the Vampyre (1979) vardır bir de. O da 1922 tarihli filmin yeniden çevrimidir ve vasattır.
Başlık: Ynt: Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi
Gönderen: kadri kerem - 29 Haziran, 2012, 23:38:01
79 tarihli filmden akılda kalan tek şey Isabelle Adjani ve gözleridir. (İki şey oldu ama neyse=)

(http://e1206.hizliresim.com/y/x/8zp9h.jpg) (http://bit.ly/c25MCx)
Başlık: Ynt: Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi
Gönderen: hanac - 30 Haziran, 2012, 23:12:11
Peki dostum 1932 yapımı Vampyr'i izledin mi ?

Tavsiye ediyor musun ?

http://www.imdb.com/title/tt0023649/
Başlık: Ynt: Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi
Gönderen: kadri kerem - 30 Haziran, 2012, 23:43:14
Alıntı yapılan: hanac - 30 Haziran, 2012, 23:12:11
Peki dostum  yapımı Vampyr'i izledin mi ?

Tavsiye ediyor musun ?

http://www.imdb.com/title/tt0023649/

İzliyorum şu an. = )

http://www.youtube.com/watch?v=h8rSE-VzSts
Başlık: Ynt: Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi
Gönderen: hanac - 01 Temmuz, 2012, 22:08:38
Alıntı yapılan: kadri kerem - 30 Haziran, 2012, 23:43:14
İzliyorum şu an. = )

Ben de izledim, çok vasattı.

Başroldeki oyuncu ilginçti, aslında zengin bir asilzade imiş.

Filmi, başrolü oynamak karşılığında finanse etmiş.
Başlık: Ynt: Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi
Gönderen: kadri kerem - 01 Temmuz, 2012, 22:15:25
Ben de vasat buldum. Gölgeleri kullanmaları hoşuma gitti yalnız. Lovecraft'a benzettim başrol oyuncusunu.  Başka bir filmde de rol almamış.
Başlık: Ynt: REC Üçlemesi
Gönderen: hanac - 22 Ağustos, 2012, 10:23:42
İlk REC filmini izledim.

Engin'in başarılı bulduğu yön olan görsellik beni çok yordu.

Bu el kamerası ile çekimleri hiç sevmiyorum; az ışık, bol titreme, devamlı sağa sola dönme.

Valla başıma ağrılar indi.

Mesela Cloverfield bu konuda çok başarılı idi, ama onun dışındakiler sadece yorucu.

Neyseki fimler çok kısa, ilk film 75 dk. sürdü.

Akşama da 2. filmi izlerim, o da 85 dk. civarı.

3. filmi izleyen var mı ?  imdb notu çok düşük, izlemeye gerek yok gibi.
Başlık: Ynt: REC Üçlemesi
Gönderen: V - 22 Ağustos, 2012, 12:29:13
3. filmi izlemesen de olur Hasan.İşin cacığını çıkartmışlar.Benzer iyi örneklerinin yanına bile yanaşamayacak bir zombi parodisi yapmaya çalışmışlar lakin olmamış. >:(
Başlık: Ynt: REC Üçlemesi
Gönderen: BAHADIR - 22 Ağustos, 2012, 16:14:36
Ben hiç birisini zilemedim...Yapılan yorumlardan sonra da izleyesim gelmiyor açıkçası...Hele bu el kamerası olayı bir çok forum ve dvixplanet yorumlarında da sürekli gündeme getirilince insanın izleyesi gelmiyor açıkçası...
Başlık: Ynt: REC Üçlemesi
Gönderen: HacıGeraltEmmi - 22 Ağustos, 2012, 16:56:43
İlki şahaneydi, izlerken gerim gerim gerilmiştim,   ikinci film idare ederdi.  El kamerası olayı daha gerçekçi bir hava katıyordu sahnelere (Cloverfield'dan başarılıydı bence). Ama 3. film hakikatten tırt (tam anlamıyla tırt) olmuş. İlk filmin ruhundan eser yok :P izlememek en iyisi.
Başlık: Ynt: REC Üçlemesi
Gönderen: emre ozdamarlar - 22 Ağustos, 2012, 18:54:25
Sadece ilk filmi izledim, superdi. Baya bi germisti. Hele o son sahneler falan direk gözleri kisa kisa izlemistim :)
Başlık: Ynt: REC Üçlemesi
Gönderen: pukay - 22 Ağustos, 2012, 23:23:28
İlk film gerçekten güzeldi, özellikle yaratık tasarımı olsun, aktüel kamera kullanımı olsun gayet başarılıydı(çok da değil, iyi diyelim en iyisi)
İkinci filmde ilki kadar olmasa da kola-patates, bira-çerez statüsünde sıkmadan izlettirmişti kendini
Lakin 3'ü bilemem baydı artık
Ha birde Amerikan versiyonu var ki ona hiç bulaşmayın.
Başlık: Ynt: REC Üçlemesi
Gönderen: BAHADIR - 23 Ağustos, 2012, 09:57:09
Bu gazla izlerim artık...
Başlık: Ynt: REC Üçlemesi
Gönderen: Hayal Kahvem - 12 Ocak, 2013, 19:25:53

(http://3.bp.blogspot.com/_9MmmfLWCars/SxW36Oy_IEI/AAAAAAAAAlI/Ig92cHQelPg/s1600/rec.jpg)

(http://2.bp.blogspot.com/_3ST5pKuwRYA/TLsvbH0ZUiI/AAAAAAAABLU/nvldtiGBqmc/s1600/rec-2.jpg)

Rec1 ve 2'yi izlemiştim. Binlerce kafaderisi aşkına! Ne yalan söyleyeyim asla korkutmaz böyle  filmler.  :D

İyi ama Rc 3'ü neden seyretmemişim ki...  Dağlardaki tüm leş kokuları aşkına! Bayıldım afişine!!! ;D

(http://media.sinematurk.com/film/b/4c/3c31f8af6344/Rec_3_Dirilis_Afis_02.jpg)

Jaume Balagero'ya saygım büyüktür diyerekten dün gece başka bir filmini seyrettim. Gene gergef eden cinstendi.

(http://justoserna.files.wordpress.com/2011/10/mientrasduermesjaumebalaguero.jpg)

İşte İspanyol yönetmenimiz...

(http://meccus.files.wordpress.com/2012/04/captura-de-pantalla-2012-04-17-a-las-15-49-17.png)



Başlık: Texas Chainsaw 3D
Gönderen: dean - 07 Mayıs, 2013, 16:40:01
Deri surat geri döndü !

Efsane olmuş ilk filmden sonra giderek kan kaybeden seri (ama gerçekten 2 ile 4 nedir ya  :) ) 2003 yılında tekrar çekilmişti, her ne kadar ben beğensemde onunda sonu pek hayırlı olmadı. Seyirciden istenilen geri dönüş alınamadı her ne kadar 2006 yılında da bir prequel gelsede seri yine sessizliğe gömüldü. 3D'nin de gazıyla bu sene seri yine başladı bu sefer ne reboot ne prequel bu sefer de 1974 yapımı orjinal filmin sequel'i (resmen karmaşa) yine yorumlar çok iyi olmasa da bu sefer gişe iyi ve devam filmine de yeşil ışık yakıldı.

Filmin afişleri :

(http://www.scifinow.co.uk/wp-content/uploads/2012/10/Texas-Chainsaw-3D-motion-poster.gif)

(http://www.sondakika.com/haber-foto/246/texas-chainsaw-3d-filmi-4305246_300.jpg)

Imdb sayfası:

http://www.imdb.com/title/tt1572315/?ref_=sr_1

Fragman :

http://www.youtube.com/watch?v=AKqFfkassgo
Başlık: Ynt: Texas Chainsaw 3D
Gönderen: Harun Ça - 07 Mayıs, 2013, 16:55:51
Bir de 3D'den ekmek yiyelim dediler herhalde.
Başlık: Ynt: Texas Chainsaw 3D
Gönderen: V - 07 Mayıs, 2013, 17:13:46
Geçen yıl seriyi tekrardan izlemiştim.İlk film gerçekten çok iyidir.Tekrar çevrimini de beğenmiştim.Bunu da izlerim herhalükarda..
Başlık: Ynt: Texas Chainsaw 3D
Gönderen: hanac - 07 Mayıs, 2013, 18:39:32
Ben almayayım, alana da mani olmayayım  :)
Başlık: Ynt: Texas Chainsaw 3D
Gönderen: aaciltan - 08 Mayıs, 2013, 09:02:54
Bu film güzel arkadaşlar, öneririm. Ben bir Evil Dead hayranı olmama rağmen yeni çevrimini beğenmemiştim ama Texas Kasabı'nin yeni çevrimi güzel olmuş.
Sinemada izlemenizi tavsiye ederim...
Başlık: Metro 2013 yapımı Süper film
Gönderen: DAMPYR - 25 Ocak, 2014, 23:10:55
Arkadaşlar 2013 yapımı Metro adlı Filmi internetten bulup seyretmenizi  kesinlikle öneririm... 8) 8) 8)

http://www.sinemadafilmizle.com/afis/metro-metpo-2013.jpg (http://www.sinemadafilmizle.com/afis/metro-metpo-2013.jpg)

Metro Gerilim filmi izle, Metpo 2013 izle, gerilim filmleri, korku filmi izle, korku filmleri, 2013 filmleri,

Film Hakkında :
2013 Rusya yapımı gerilim korku filmi olan Metro Metpo sinema filminin yönetmenliğini Anton Megerdichev yapmıştır. Başrollerinde ise Svetlana
Khodchenkova, Stanislav Duzhnikov, Elena Panova, Aleksandr Naumov ve Aleksei Maslodudov yer almaktadır. Metro Metpo gerilim korku filmi Moskova 'da
geçmektedir. Moskova'da metro güzergarında olan tünelin nehre sızmasıyla birlikte yaşanan gerilim konu alınmaktadır. Nehre sızan tünellerin yerle
bir olmasıyla şehrin altı üstüne gelir. Beğeniyle izleyeceğiniz 2013 filmi olan Metro Metpo gerilim korku filmini izlerken siz değerli
izleyicilerimize keyifli seyirler dileriz.

IMDB : 6.8
Ülke : Rusya 2013
Türü : Gerilim, Korku
Süre : 130 Dakika
Yönetmen : Anton Megerdichev
Oyuncular : Svetlana Khodchenkova, Stanislav Duzhnikov, Elena Panova, Aleksandr Naumov, Aleksei Maslodudov
Senaryo : Denis Kuryshev, Viktoriya Yevseyeva

Filmin Fragmanı

Metro Official Trailer #2 (2013) - Russian Disaster Movie HD (http://www.youtube.com/watch?v=OKh17zFt8-E#ws)
Başlık: Ynt: Metro 2013 yapımı Süper film
Gönderen: V - 25 Ocak, 2014, 23:20:18
Bütün  Amerikan felaket filmlerinin klişeleri bu filmde mevcut.
Daha kaliteli örnekleri varken "Rus çakması  nasıl olur acaba ?" diye
diye merak edenler izleyebilirsiniz.
Başlık: Ynt: Metro 2013 yapımı Süper film
Gönderen: DAMPYR - 25 Ocak, 2014, 23:40:28
Alıntı yapılan: V - 25 Ocak, 2014, 23:20:18
Bütün  Amerikan felaket filmlerinin klişeleri bu filmde mevcut.
Daha kaliteli örnekleri varken "Rus çakması  nasıl olur acaba ?" diye
diye merak edenler izleyebilirsiniz.
Dediğin doğru olabilir ama Kaza ve felaket sahnelerinde Amerikalılardan daha başarılı olduklarıda bir gerçek.Ben sıkılmadan izledim.Filmi izleyenlerin %85'i Filmi başarılı bulmuş... 8) :D :)
Başlık: Ynt: Metro 2013 yapımı Süper film
Gönderen: darkwood - 26 Ocak, 2014, 00:11:50
Bu tip Amerikan felaket filmleri artık beni de pek artık sarmıyor açıkçası ama beğenenler muhakkak vardır.
Amerikan film endüstrisi artık yeni şeylere uzanmalı. Mesela makarnacıların doğru düzgün tanıtımını yapamadığı Zagor,Tex,Martin,Mister no,Never gibi fumetti kahramanlarının da son teknoloji ile bezenmiş filmlerini çekseler ne güzel olur. Böylece yeni nesilde fumetti okumaya başlar.  :o  ;)  :D  ;D  :-*
Başlık: Ynt: Metro 2013 yapımı Süper film
Gönderen: HayalGücü - 26 Ocak, 2014, 19:57:58
"Metro", ve Rus yapımını bir arada okuyunca bir anda Metro 2033 sandım :S
Başlık: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: hanac - 06 Şubat, 2014, 09:56:46
Sayın Semerci'nin bugün izleyeceği ve eşsiz bir şekilde yorumlayacağı film bir Roman Polanski klasiği.

(http://www.horrorlair.com/movies/images/rosemarys-baby.jpg) (http://cinerarium.files.wordpress.com/2008/09/rosemarys-baby.jpg)

Ruth Gordon 73 yaşında bu filmdeki rolü ile en iyi yardımcı kadın oyuncu oscar'ını almıştır.

(http://img2-2.timeinc.net/ew/dynamic/imgs/080917/memorable-neighbors/rosemarys-baby_l.jpg)

Not: Sayın Semerci'nin izleyip yorumlamasını istediğiniz filmler için kendisine özel mesaj atabilirsiniz.  ;D
Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: hanac - 07 Şubat, 2014, 11:23:41
Aldığımız ilk duyumlara göre film Sn. Semerci tarafından beğenilmemiş.

Ayrıntılar az sonra ....
Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: connyapku - 07 Şubat, 2014, 16:35:40
Sevdigim en guzel filimlerden biridir. Roman Polanski filimlerinde caktirmadan cok carpici gerceklere deginiyor bu filimde bunlardan biri.
Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: kadri kerem - 07 Şubat, 2014, 17:05:46
Klasiklerim arasındadır bu film. Mia Farrow da kendisine hayran bırakır hani.
Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: sefik - 08 Şubat, 2014, 05:00:15
Polanski'nin The Tenant filmini de tavsiye ederim .
Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: tommikser - 08 Şubat, 2014, 14:22:29
Vakit darlığından anca cevaplayabildim kusura bakmayın.Film hakkında fikrime gelince;SIKICI ve sadece zamanınız çok ise izleyebilirsiniz derdim ama bu kadar seveni olduğundan daha detaylı açıklamam gerekir :D

Aslında filmi nasıl izlediğinize bağlı olarak değişecek bilecek bir film diye düşünüyorum.Mesala gerilim ve korku olarak izlerseniz bence kötü bir film.Beni germek ve korkutma derecesine maalesef gelemedi.Filmi gerileceğim veya korkacağım diye izlediğimde o etkiyi bulamamak filmin gözümdeki değerini düşürdü.

Filme gerilim veya korku filminin başyapıtı olarak bakmazsanız güzel bir film.Polisiye film olarak izlediğimde gerçekten güzel bir film.Ne olacağını merak ediyorsunuz.Yalnız bende arıza var sanırım.Bu film hakkında hiçbir şeyi daha önceden okumama karşın katilin uşak olması kadar netti filmin sonu.Yani izlerken kafamdan kurduğum tahminin %70-80'i tuttu.Bu açıdan da beni hayal kırıklığına uğrattı.Çok bilinebilir bir senaryoydu.Yalnız kafama takılan şeyler de var.Filmi izleyenere daha sonra sormak isterim.Kafamda oturmayan kısımlar oluştu.

Bu filmle en güzel kısım oyunculardı.Baş rol oyuncusu Mia Farrow çok iyi bir oyunculuk çıkarmış.Zaten filmi film yapan onun tek başına filmi sırtlayarak götürmesi olmuş.

Bu açılardan bakınca film benim açımdan 7/10 puana sahip.İzlemek fena mı oldu hayır.Klasikleri kesinlikle izlemek gerekiyor ama hepsini beğenmek kişisel olarak imkansız bence.
Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: dean - 09 Şubat, 2014, 18:20:42
İzleme listemde olan bu filmi üst sıralara alıyorum.
Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: hanac - 09 Şubat, 2014, 18:40:41
Sayın V aka Engin bu film beni en çok korkutan film demişti.

Kendisini bu başlığa bunu nedenleri ile açıklaması için davet ediyorum.

Filmi seyrettiğinde kaç yaşındaydın ?  :)  ;)  ;D

Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: DAMPYR - 09 Şubat, 2014, 19:05:38
Flimde öyle çok bi korkutan sahne yok.Merak uyandıran sahneler var.Enginde flimi seyrettiğinde küçüktü herhalde... 8) :o ::)
Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: V - 09 Şubat, 2014, 20:28:39
Alıntı yapılan: hanac - 09 Şubat, 2014, 18:40:41
Sayın V aka Engin bu film beni en çok korkutan film demişti.

Kendisini bu başlığa bunu nedenleri ile açıklaması için davet ediyorum.

Filmi seyrettiğinde kaç yaşındaydın ?  :)  ;)  ;D

  Sayın Fenerbahçe'li herr Hanaç, Sivas'tan maç sonrası sıcağı sıcağına Rosemary's Baby yorumum gelsin senin için: ;)

Hatırladığım kadarıyla anlatıyorum. Pembe hayallerle evlenen genç çiftimizin rutin hayatı, kibar,yardımsever ihtiyar komşularının

candan yaklaşımlarıyla süreç içerisinde kabusa döner.

Para ve şöhret uğruna hızlı bir şekilde ruhunu Şeytan'a (kötülüğe) satan koca (daha önce satılmışların el vermesiyle olur bu), masumane maskelerini takan şeytanın müridleri ki onlar bence filmin kilit karakterleri (oyunculukları mükemmeldir) beni korkutmaya yetmiştir. Zaten yeryüzünde beni korkutan yegane şeyde fanatizim ve esiri fanatiklerdir.

Şeytanın, hoca efendilerin, Kasımpaşa külhanlarının ya da Fenerbahçe'nin  olsunlar diyelim; her türlü fanatik ben de korkuyla karışık bir allerjik reaksiyon yaratır. Fetişinin ondan beklemediği, istemediği ve hatta talep bile etmediği şeyleri, o istiyormuş, o bekliyormuş, gibi yapan, kendi içlerindeki taşkınlığı, aşırılığı, tinden bağımsız, sadece iç güdüleriyle; yaşamak ve yoketmek ve çoğalmak arzularıyla bir fetişe bağlanan ve bunları yaparken "kendisi(leri)" olmayan "ötekileri" hiçe sayan, onları ezen, sömüren, şekillendirmeye çalışan tüm fanatiklerden korkuyorum ve bu korku da beni onlara karşı güçlü, hazırlıklı ve zinde tutmaya yetiyor..
Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: hanac - 10 Şubat, 2014, 12:07:27
Çok güzel anlatmışsın Engin, teşekkürler.

Bu vesile ile de hakem Yunus Yıldırım'ı kınım kınım kınadığımı belirtmek isterim.  :)
Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: kalidor - 10 Şubat, 2014, 17:08:54
Alıntı yapılan: hanac - 10 Şubat, 2014, 12:07:27
Çok güzel anlatmışsın Engin, teşekkürler.

Bu vesile ile de hakem Yunus Yıldırım'ı kınım kınım kınadığımı belirtmek isterim.  :)

Ben de bu vesileyle puan farkının 3.5'a düştüğünü belirtmek isterim  :D
Başlık: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: hanac - 12 Şubat, 2014, 08:56:26
Sn. Güneş Semerci'nin yakında yorumlayacağı klasik film Sapık / Pyscho.

1960 yapımı filmin yönetmeni Alfred Hitchcock.

(http://upload.wikimedia.org/wikipedia/tr/thumb/8/8a/Psycho.jpg/220px-Psycho.jpg)

Filmin hemen başında Bates Motel'de sonu kötü bitecek duş sahnesi ile açılan film, sırf bu sahnede akan kanın kıpkırmızı rengi insanları rahatsız eder ya da sansür yerler diye siyah-beyaz çekilmiştir.

(http://4.bp.blogspot.com/-sg7vmTh1Ii8/UPdlOUqPvSI/AAAAAAAAAI0/9kuB16-pxW8/s1600/03-psycho-screen.jpg)

Bates Motel'i işleten delikanlı Norman Bates.

(http://cinefantastiqueonline.com/wp-content/uploads/psycho9.jpg)

Bakalım Rozmari'nin bebeğinde hayalkırıklığı yaşayan Sn. Mikser, bu film için ne diyecek ?
Başlık: Ynt: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: devrimk - 12 Şubat, 2014, 10:49:13
Alıntı yapılan: hanac - 12 Şubat, 2014, 08:56:26
Filmin hemen başında Bates Motel'de sonu kötü bitecek duş sahnesi ile açılan film, sırf bu sahnede akan kanın kıpkırmızı rengi insanları rahatsız eder ya da sansür yerler diye siyah-beyaz çekilmiştir.

İpucu olmuş bu, filmin hemen başında olmuyor olay. Hatta o sahneye kadar Janet Leigh'in karakterini filmin kahramanı zannediyoruz.
Başlık: Ynt: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: hanac - 12 Şubat, 2014, 10:51:56
Alıntı yapılan: devrimk - 12 Şubat, 2014, 10:49:13
İpucu olmuş bu, filmin hemen başında olmuyor olay. Hatta o sahneye kadar Janet Leigh'in karakterini filmin kahramanı zannediyoruz.

Yıllardır izlememiştim. Demek ki yanlış hatırlıyormuşum.

Başlık: Ynt: Rosemary's Baby (1968)
Gönderen: devrimk - 12 Şubat, 2014, 10:57:45
Benim beğendiğim bir filmidir, ayrıca diğer iki filmi de seyrederseniz Polanski'nin Apartman üçlemesini bitirmiş olursunuz.

Repulsion (1965)
Rosemary's Baby (1968)
The Tenant (1976)

Başlık: Ynt: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: kadri kerem - 12 Şubat, 2014, 14:16:08
Filmi izlemeyenler dikkat! Spoiler içeriyor iletim!

Hitchcock  da onu filmin başrol oyuncusu sanmamızı ister zaten. Ve başrolde olduğunu sandığımız kişiyi öldürterek seyirciyi şaşırtır. O dakikadan sonra seyirci filmi adeta diken üstünde izler, çünkü her an her şeyin olabileceğini düşünmeye başlamıştır.

Bu arada Rosemary'nin Bebeği muhteşem filmdir bana sorarsanız.
Başlık: Ynt: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: kedidiro - 12 Şubat, 2014, 14:33:09
   paralel okumaları, izlemeleri sevenler, bu filmle birlikte geçtiğimiz yıl vizyona giren ve "sapık"ın çekilme sürecinde geçen "hitchcock" adlı filmi de izleyebilirler. Anthony Hopkins ve Helen Mirren'li kadrosuyla kendini seyrettiren eli yüzü düzgün bir filmdir.
Başlık: Ynt: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: sefik - 12 Şubat, 2014, 14:58:46
Madem lafı açılmış ben de üstadın en iyi filmlerinden Rear Window ve North by Northwest'i izlemeyen herkese tavsiye ederim.
Başlık: Ynt: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: DAMPYR - 12 Şubat, 2014, 20:29:29
Alfred Hitchcock'un Kuşlar filminide unutmuyalım oda bir başlıbaşına şaheserdi... 8) :D :)
Başlık: Ynt: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: DAMPYR - 12 Şubat, 2014, 20:32:31
Bu arada filmin yeniden çekilen Renkli versiyonuda çok güzeldi.birebir ilk filmin kopyası olmuş ama genede sıkılmadan izlenebiliyor.ünlü duş sahneside çok güzel yorumlanmış.izlemiyenlere önerilir... 8) ::) :D
Başlık: Ynt: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: hanac - 14 Şubat, 2014, 10:10:38
Alıntı yapılan: KIZILMASKE - 12 Şubat, 2014, 20:32:31
Bu arada filmin yeniden çekilen Renkli versiyonuda çok güzeldi.birebir ilk filmin kopyası olmuş ama genede sıkılmadan izlenebiliyor.ünlü duş sahneside çok güzel yorumlanmış.izlemiyenlere önerilir... 8) ::) :D

Yanı filmi yeniden birebir çekmenin mantığını anlamıyorum.

Film zaten bir başyapıt, sen yeniden çekince ne olacak ?

Zaten sonuç tam bir fiyasko oldu.
Başlık: Ynt: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: DAMPYR - 14 Şubat, 2014, 21:13:47
Alıntı yapılan: hanac - 14 Şubat, 2014, 10:10:38
Yanı filmi yeniden birebir çekmenin mantığını anlamıyorum.

Film zaten bir başyapıt, sen yeniden çekince ne olacak ?

Zaten sonuç tam bir fiyasko oldu.
Malesef öyle Hasan bütün Laflar ve sahneler birebir ilk flimle aynıydı sadece yeni teknikle çekilmiş, renkli ve yeni artisler vardı.belkide büyük ustaya saygılarından yada senaryo değiştiremediklerinden dolayı öyle yapmışlardır.... ::) :-X :D
Başlık: Ynt: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: tommikser - 16 Şubat, 2014, 10:07:58
Sapık ve Kutsal motorları sabah hızla izledim.Ara verdiğim sürede de Gönül-çelenden 50 sayfa okuyarak kendimi dinlenmeye aldım.Sanırım bu hızla devam edersem sanat zehirlenmesi diye yeni bir zehirlenme vücudumda hasıl olacak :D

Sapık,insanı sonuna kadar gerebilen bu gerginliği de ara ara azaltıp ara ara arttıran ve izleyici sürekli merakta bırakan bir film.Bazı sahnelerde gerçekten çok gerdiğini itiraf etmeliyim.Filmin izleyiciye verdiği ani şok dalgaları gerçekten çok iyi.Filmin siyah beyaz çekilmesi sansür kurulundan dolayı olmuşsa da filme çok yakışmış.Siyah ve beyaz arasındaki gölgeler,sanki gerilimi arttırmak için el ele vermiş gibiydi.

Hitchcock'un,filmde gerilimi büyük ustalıkla verdiği diğer kısımda müzikler olmuş.Sıradan bir kapı açılırken bile tam zamanında ve tam uygun müzikle insanı o kadar iyi strese sokuyor ki anlatamam.Film kadar bence müzikleri de efsane.

Sapığı ve annesini sonuna kadar merak ettiren yönetmen,Agatha gibi ilginç bir sonla izleyiciyi çarpmasını iyi bilmiş.

Filmin sonunda detektifin yaptığı psikoanaliz ise görülmeye değerdi.İzlemeyenler için daha fazla detaylı anlatmayayım ama izlediğim gerilim filmleri içinde germeyi hakkıyla yapan güzel bir filmdi.
Başlık: THE TOWER Filmini mutlaka izleyin
Gönderen: DAMPYR - 13 Nisan, 2014, 13:44:56
Arkadaşlar 2012 yapımı olan bu Film Amerikadaki İkiz Kuleler gibi olan binalarda geçen bir yangın öyküsünü anlatıyor Filimde herşey var.Felaket türü filimlerinden hoşlanıyorsanız Mutlaka izleyin beğeneceksiniz.Filmin konusu şöyle:
(http://direkizlehd.com/wp-content/uploads/2013/06/the-tower-izle-125x160.jpg)
The Tower Noel arefesinde Seul'un tam merkezinde bulunan lüks Tower Sky ikiz kuleleri... Tüm çalışanlar noel hazırlığı ile meşgul... Mutfakta başlayan küçük bir yangın... Yangına aldırış etmeden devam eden Noel partisi... Kulelere çarpan bir helikopter... Kuledeki insanlar hayatlarını kurtarabilecek midir? İyi seyirler.

Tür: 2012 Filmleri, Aksiyon, Altyazılı, Dil Seçenekleri, Macera - Fantastik, Yabancı Filmler

Yapım: 2012 ~ Güney Kore

IMDB Puanı: 6,2

Yönetmen: Ji-hun Kim

Oyuncular: Mina Cho, Sang-kyung Kim, Sul Kyung-gu, Ye-jin Son
Başlık: Ynt: Pyscho - Sapık (1960)
Gönderen: hanac - 17 Temmuz, 2014, 10:06:58
Bu filmin çekilme sürecini anlatan 2012 yapımı Hitchcock'u da meraklıların izlemesini tavsiye ediyorum.

Başrolde Süleyman Demirel'e benzeyen Anthony Hopkins var.  :)

(http://ia.media-imdb.com/images/M/MV5BODAwNDI5NjIwN15BMl5BanBnXkFtZTcwNjc4ODc2OA@@._V1_SX640_SY720_.jpg)
Başlık: Ocak Ayının Ikı Yüzü -2014
Gönderen: Mrtekin - 12 Ekim, 2014, 18:05:31
Viggo Mortensen'den çok güzel 'Hıtchcockvari' bır calışma.

Film bir yerden sonra, Istanbula bağlanıyor ve Istanbulda da sonra eriyor.

Güzeldi, dram, polisiye ve gerilim sevenleri mutlu eder...
Başlık: Ynt: Ocak Ayının Ikı Yüzü -2014
Gönderen: hanac - 12 Aralık, 2014, 15:19:02
http://www.imdb.com/title/tt1976000/?ref_=nm_flmg_act_4

(http://i1.ytimg.com/vi/93Nc4V8CSRA/0.jpg)

(http://ia.media-imdb.com/images/M/MV5BMjk0MTE1NDIwNF5BMl5BanBnXkFtZTgwMDM2MjQwMjE@._V1_SY1200_CR90,0,630,1200_AL_.jpg)
Başlık: Oculus - 2013
Gönderen: hanac - 12 Aralık, 2014, 15:23:45
Oldukça iyi bir gerilim filmi. Seyretmenizi tavsiye ederim.

İki kardeş anne ve babalarının ölümünden sorumlu tuttukları bir aynayı yok etmek için 11 yıl sonra biraraya gelirler.

http://www.imdb.com/title/tt2388715/?ref_=rvi_tt

(http://ia.media-imdb.com/images/M/MV5BMzE1NzM4MjEyNV5BMl5BanBnXkFtZTgwMjYzMjMzMTE@._V1_SX640_SY720_.jpg)

(https://www.nerdist.com/wp-content/uploads/2014/03/Scary-Selfie.jpg)
Başlık: Ynt: Oculus - 2013
Gönderen: doktor1881 - 12 Aralık, 2014, 15:54:53
tavsiyene yine uyacağım hasan bey
Başlık: Ynt: Oculus - 2013
Gönderen: tommikser - 12 Aralık, 2014, 17:51:40
Sanırım yılın başı gibi izlemiştim.Hatırladığım kadarıyla beni ara ara germesine karşın gerilim korku filmelerinde karşılaştığım tatmin olamama durumunu yaşamıştım.Yani bir şeyler eksik kalıyor.Azda olsa gerilmek ister vede izlediklerinizden sürekli şüpheye düşmek isterseniz ilginç  ve güzel bir film.İyi seyirler...
Başlık: Ynt: Oculus - 2013
Gönderen: dean - 12 Aralık, 2014, 18:27:09
 Oculus'ü izlemiştim ama şimdi kontrol ettim dean'in izledikleri kısmına yazmamışım hiç. Biraz geçte olsa bu başlığa yazim. Filmi izlerken sıkılmamıştım, fena değildi. Lakin korku öğelerini yeterli bulmamıştım. Film boyunca gerilmemiştim bile. Belkide Friday the 13th, Hellraiser gibi filmlerden sonra daha naif korku filmleri üzerimdeki etkisini kaybetmişte olabilir. Mesela Paranormal'ler de hiç korkutmuyor.
Başlık: Ynt: Oculus - 2013
Gönderen: pizagor - 12 Aralık, 2014, 18:42:24
Zaten bu yaşımızda filmden korksak bir garip olmaz mıydı sevgili dean :)

En son korktuğum film Freddie'nin ilk filmiydi sanırım, herhalde 13-14 yaşlarımda olmalıyım.
Başlık: Ynt: Oculus - 2013
Gönderen: dean - 12 Aralık, 2014, 18:57:50
Alıntı yapılan: pizagor - 12 Aralık, 2014, 18:42:24
Zaten bu yaşımızda filmden korksak bir garip olmaz mıydı sevgili dean :)

  ;D ;D ;D haklısın pizagor o da doğru.
Başlık: Ynt: Oculus - 2013
Gönderen: doktor1881 - 12 Aralık, 2014, 19:06:02
filmlerden korkmayız ama(film olduğunu bildiğimiz için korkmayız  benzeri olaylar gerçek hayatta başımıza gelse ne yaparız ) Bu arada yaşamızda korkularımız yokmudur Mesela benim karanlık korkusu Eşek kadar olduk ama yattığım odanın kapısını kapatırım ;D ;D ;D
Başlık: Crimson Peak
Gönderen: dean - 14 Şubat, 2015, 00:22:26
  Guillermo del Toro'dan yepyeni bir korku filmi geliyor. Başrollerinde Tom Hiddleston, Jessica Chastain, Charlie Hunnam ve Mia Wasikowska'yı izleyeceğimiz Crimson Peak 16 Ekim 2015'de vizyona girecek.

(http://images.hngn.com/data/images/full/62323/crimson-peak-poster.jpg?w=650)

https://www.youtube.com/watch?v=-8NTNc7myeE

http://www.imdb.com/title/tt2554274/

(http://trendymatter.com/wp-content/uploads/2015/01/8518a7047a1b78246f683d5f38c3f591.jpg)

(http://cdn.screenrant.com/wp-content/uploads/crimson-peak-images-jessica-chastain.jpeg)
Başlık: El Aura
Gönderen: emre ozdamarlar - 11 Mart, 2015, 00:14:04
2005 tarihli, Arjantin yapimi suc/soygun filmi.

Konusu hakkinda fazla birsey anlatamayacagim. Hikaye macera oyunu gibi ilerliyor, 1. saatin sonuna dek ne olacak, hikaye nereye gidecek anlamak pek mumkun degil. Filmin ikinci yarisinda ise neler oldugunu biraz cözunce harika bir gerilim ve ne olacak acaba ile karsi karsiya kaliyoruz.

Son yillarda izledigim en saglam hikaye anlatimlarindan birine sahip, en orjinal, en zekice yazilmis suc hikayelerinden birisi. Mutlaka izleyin pisman olmayacaksiniz.

(http://i.imgur.com/btIKQhU.jpg)
Başlık: Ynt: El Aura
Gönderen: BAHADIR - 11 Mart, 2015, 08:57:23
Afişi görünce aklıma direk Dupuis'den çıkan SARAH'ın ilk sayısının kapağı geldi... Eh film afişi kadrajı biraz daha yakın plan almış...:)

(http://www.bedetheque.com/media/Couvertures/Couv_74241.jpg)
Başlık: Ynt: El Aura
Gönderen: emre ozdamarlar - 11 Mart, 2015, 10:00:14
Oha direk aynisiymis :)
Başlık: Ynt: El Aura
Gönderen: hanac - 11 Mart, 2015, 10:27:19
Filmim imdb linki de benden olsun.  :)

http://www.imdb.com/title/tt0420509/?ref_=nv_sr_1
Başlık: Ynt: El Aura
Gönderen: emre ozdamarlar - 11 Mart, 2015, 13:37:38
Bu arada filmin basrol oyuncusu Ricardo Darin, El Secreto de Sus Ojos (Gözlerindeki Sir) adli filmde de oynamisti. Oradan hatirlayanlar olabilir.

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,1906.0.html
Başlık: Ynt: Crimson Peak
Gönderen: dean - 13 Mayıs, 2015, 19:11:05
https://www.youtube.com/watch?v=oquZifON8Eg