Daha önce Lâl Kitabın ilk cildini basıp devamını bir türlü getiremediği serinin telif hakları İthaki'ye geçmiş.
https://twitter.com/ithakiyayinlari/status/1379807388321079298?s=20
Millarverse, "İthaki"'ye kalırsa çok sevinirim.
Lal, "fumetti" firması olarak devam etsin.
Alıntı yapılan: Mrtekin - 09 Nisan, 2021, 16:16:16Lal, "fumetti" firması olarak devam etsin.
Katılıyorum. Basacağız dedikleri Millar kitaplarının hiç birini basamadılar. Fumetti konusunda çok iyiler zaten, hiç sektirmiyorlar.
Yalnız bu yayınlanan kapaklar Jupiter's Legacy'e değil, Jupiter's Circle'a ait. ???
Alıntı yapılan: Darkopal - 09 Nisan, 2021, 20:01:39
Yalnız bu yayınlanan kapaklar Jupiter's Legacy'e değil, Jupiter's Circle'a ait. ???
Bunlar hem Jupiter's Circle hem de yeni çıkan Jupiter's legacy (Netflix Edition) kapakları olarak gözüküyor. 4 cildin ilk 2 cildi Jupiter's Circle'a ayrılmış. İlginç bir durum.
Kapaklar Comixology'de böyle gözüküyor:
https://www.comixology.com/Jupiters-Legacy/comics-series/10002?ref=c2VhcmNoL2luZGV4L2Rlc2t0b3Avc2xpZGVyTGlzdC9zZXJpZXNTbGlkZXI
Niye böyle bir düzenlemeye gittiklerini anladıysam arap olayım. Dijital piyasaya sunma taktiği falan mı acaba?
2020'de 4 cildi de bu kapaklarla ve Netflix Edition adıyla tekrar basmışlar. Dizi geldiği için böyle bir strateji izlediler diye düşünüyorum. Yayın sıraları da ilk basımda Jupiter's legacy vol.1 - jupiter's circle vol.1 - Circle vol.2 - Legacy vol.2 iken yeni basımda Circle vol.1 - Circle vol.2 - Legacy vol.1 - Legacy vol.2 olmuş. Neden böyle bilmiyorum, belki dizi de anlatım sırası böyle olacaktır.
İlk 2 cilt, Lâl'in bastığı cildin öncesini anlatıyormuş.
O zaman bu yeni basımlar kronolojik sıraya konmuş oluyor. Lal'in bastığı da burada 3. sıradakiydi. Dizisinin de gazıyla bir ilgi olur umarım da bunu bitirip diğer Mark Millar eserlerini de basarlar. İthaki yayınları bir umut oldu, Vertigo'dan (ve belki başka yayınlardan)böyle güzel güzel giderler umarım.
(https://cdn1.dokuzsoft.com/u/ilknokta/img/c/j/u/jupiterin-mirasi-1-kapak-1619688825.jpg)
144 Sayfa, 40 TL
Olağanüstü güçlere kavuşan bir grup genç süperkahraman İkinci Dünya Savaşı sonrası Amerika'sında insanları uzaylılardan, yaratıklardan ve kötü adamlardan korurken aynı zamanda kişisel buhranlarıyla, ailevi problemlerle ve de birbirleriyle başa çıkmaya çalışıyorlardı.
KICK-ASS ve MARVEL/İÇ SAVAŞ'ın yaratıcısı Mark Millar'ın yazdığı ve Wilfredo Torres (BLACK PANTHER) ile Davide Gianfelice'nin (DAREDEVIL: YENİDEN DOĞUŞ) çizdiği Jüpiter'in Mirası Cilt 1, süperkahramanların gizli kapaklı, problemli yaşamlarına yakından bakan, Mad Men ve The Boys sevenlerin bayılacağı bir çizgi roman.
Dizisi (haftaya Netflix'de) ile çizgi roman eş zamanlı olarak yayınlanıyor. İthaki güzel bir jest yapmış oldu. Baya baya ısındılar bu çizgi roman işine. Bizler için iyi de oldu.
(https://cdn1.dokuzsoft.com/u/ilknokta/img/c/j/u/jupiterin-mirasi-2-kapak-1619777507.jpg)
152 Sayfa, 40 TL
İhanete uğradığını düşünen Göktilkisi, Birlik'ten ayrılmış ve gözden kaybolmuştu. Sheldon, Europa'dayken bulduğu terk edilmiş şehrin ve vericinin gizemini çözmeye çalışırken Los Angeles'tan yayılan halk isyanları büyüyordu. Başkan Yardımcısı kaçırıldığı zaman ise Ütopyacı ile arkadaşlarının eski dostları ve yeni düşmanlarının peşine düşmeleri gerekecekti.
KICK-ASS ve MARVEL/İÇ SAVAŞ'ın yaratıcısı Mark Millar'ın yazdığı ve Wilfredo Torres (BLACK PANTHER) ile Chris Sprouse'un (THORS) çizdiği Jüpiter'in Mirası Cilt 2, süperkahramanların gizli kapaklı, problemli yaşamlarına yakından bakan, Mad Men ve The Boys sevenlerin bayılacağı bir çizgi roman.
İTHAKİ... JUPİTER'İN MİRASI...
İşin başında Mark Millar oldu mu aslında fazla söze hacet yok...
Kitaba başladığımda çok klasik göndermelerle bezeli bir hikaye gibi gelmişti... Ama önyargılı bir şekilde Mark Millar'a biraz haksızlık ettim sanırım...
Süper kahramanlar; sigara içen, aşık olan, kaygıları olan, terk edilen, kızan, yaşlanan, bizden birileri olmasının yanında dünya da yaşanan olaylara karşı kayıtsız olmayan... "Biz başkana bağlıyız" deyip suya sabuna dokunmayanların yanında, ırkçılığa karşı gelen, anarşistlerin yanında olan, gay olup 1960'ların dünyasında bunun ifşasından çekinen, kusursuzluğun aslında bir bozukluk olduğunu farklı yoldan vurgulayan, çok derin olmasa da anlatmak istediklerini çok rahat anlatan hikaye kurgusu ile Mark Millar gene okunası bir hikaye yazmış...
Ana cilt kapakları beni çok cezbetmese de fasikül kapakları ile birlikte çizimler ve kendine has renklendirme her çizgiroman okuruna ayrı bir görsel ziyafet vaat ediyor...
Kesinlikle rafınızda bulunması gereken bir eser...
İthaki'nin gerek fiyatı, gerekse edisyonu ve basımda ki kalite anlayışı ile kusursuz işler yaptığını her fırsatta dile getiriyorum... Ama (her zaman bir "ama" vardır.) her zamanki kronik rahatsızlık bu kitaplarda da var... Çeviriyi maalesef "Yoda" yapmış gibi... Sayın Ömer EZER bana kızmasın... Anlamayı engellemese de okumayı biraz keyifsizleştiriyor...
İthaki'nin, Jupiter Legacy'yi, Netfliks'in dizi olarak yayınlamasından sonra bunun reklamını yaparak satış adedini arttırmak istemesine bir lafım yok ama "Netflix orijinal dizisi" Sticker'ını kapağın tam orta yerine yerine yapıştırmak yerine kitabı kaplayacağı bir şiling üzerine yapıştırsaydı sanki daha iyi olurdu... Biz çizgiroman okurları aldığımız kitabın görselliğine ve orijinalliğine biraz fazla önem veriyoruz sanırım...
Künye kısmında yazmasına rağmen kitabın arka kapağında Netflix ve İthaki logolarının üzerinde de "Çeviren: Ömer Ezer" yazıp "kapağın simetrisini bozmaya gerek var mıydı?" diye düşündüm sessizce...
"Grafik olarak balonlama her zaman ki gibi daha iyi olabilirdi..." demekten başka elimden bir şey gelmiyor...
Ama yukarıda yazdığım eleştiriler şahsi ve kişisel görüşüm olduğu için genel okuyucu kesimini çok rahatsız etmeyebilir... ;)
Ütopyalıların dizisi fena değildi, serisini de tamamlayıp raflarımıza koyacağız artık.
İlk iki cildin alaladeliğinden sonra üçüncü cilt ilaç gibi geldi açıkçası. İlk ikisi bir nevi pişmanlıktı, zaman ve kaynak israfı gibi hissettirmişti, ne kısa kısa hikayeleriyle ne de çizimleriyle yakalayamamıştı beni. Bu cilt ise artık iyiden iyiye diziye referans olan (ama çok farklı da olan) uzun bir hikayenin ilk bölümünü oluşturuyor. İşler daha yeni yeni güzelleşmeye başlarken, dizinin fişinin çekilmesi umarım İthaki'nin de çizgiromanının devamını getirmesinin önüne geçmez.
Hikaye güzel ama çizimleri felaket olan bir seridir,piyasada bir sürü efsane çizer varken bu çöp çizerleri çok mu aramışlar anlamadım!
Üçüncü cilt Frank Quitely'nin bileğinden çıkma. Gayet güzel.