Merhaba Arkadaslar,
HOZ'un yayinlayacagini duyurdugu yayinlar arasinda Sn. Yildirim Örer'den SALLY de var.
Yildirim Bey forumumuzun da bir üyesi, kendisinden SALLY ile iligili bilgi rica ettim.
Sagolsun beni kirmadi son Dago oykusunun finalinin cizimine ara vererek asagidaki bilgileri ve resimleri yolladi.
Yildirim Örer'in 1. maili
Sally karakterini, daha once Kinowa cizgi romanini yaptigim yayinevinin, ozellikle bir kadin kahraman istemeleri uzerine yaratmistim.
Sharon STONE'un "THE QUICK AND THE DEAD" western filmini gordugumden beri, hep modern tarzda bir cowgirl macerasi cizmek istiyordum.
Kafamda zaten taslagi olusmus bir oyku vardi o zamanlar. Yayinevinden gelen teklifle hemen ise koyuldum.
Ve umdugumdan daha uzun bir sure harcayarak, yaklasik 1,5 sene gibi bir zaman icinde oykuyu bitirdim.
Aslinda oykunun bitisi, bu kadin kahramanin cowgirl olarak yeni maceralara baslamasina bir sunus idi.
Arkasindan gelecek 4 degisik macerada, bu Sally adli kahramanin gecmisiyle ilgili meraklar da cozulecekti.
Fakat ne yazik ki, yayinevinin ekonomik giderleri karsilamasinda gucluk cekmesi, isin devam etmesine izin vermedi.
SALLY ismini, 1970 li yillarda tv de yayinlanan cok sempatik bir dizinin kahramanindan esinlenmistim.
1800 lu yillarin sonlarinda, Amerika'nin batisinda henuz gelismenin ulasmadigi' hala western caginin yasandigi bolgelerde gecen bir diziydi.
Dizinin ismi de, kahramani ile ayni adi paylasiyordu."Pasakli SALLY" adli yaslica bir kadindi ve dilenci kiyafetiyle ortalarda dolasir, her ise burnunu sokardi...
Ama her macerada, bir dedektif gibi olan olaylari o cozerdi hep...Benim cowgirl onun gencligini anlatiyor olacakti bir nevi...
Yildirim Örer'in 2. maili
Iste soz verdigim Sally desenlerinden ornekler. Kapaklardan birini ve sunus sayfasini koydum.
Orada senaryo yazan Ermes SENZO diyor. Ayni isim Kinowa 'da da senarist olarak gecmisti.
Fakat bu yayinevinin sahibinin uydurdugu bir isimdi.
O zamanlar benim ismim Italya'da taninmiyor diye satislari etkileyeceginden korktu ve yazarin ismini boyle uydurdu. (bana soyledigi bahane buydu)
Kinowa'nin da, Sally'nin de senaryolari, cizimleri tamamen bana aittir.
Ve sonradan ogrendigim kadariyla, meger Ermes SENZO, benim uyanik editorun Stefano MERCURI olan isminin Yunan dilinde soylenis tarziymis.
Kendine bir "ALIAS" yaratip, benim hikayelerime imzasini koyarak, sahip cikmasi beni cok bozdu.
Zaten bunun icin de Sally hikayesinin devami gelmedi onlarla. Hikayenin ilk sayfasini, benim hazirladigim gibi sana gonderiyorum.
Sonra onlar, baskida tekrar tekrar yazarin ismini degistirdiler.
Umarim Turkiye baskisinda da ayni hatayi yapip, olmayan bir senaristin ismini kullanmazlar.
(http://www.yukleresim.com/images/81270609586746987264.gif)
(http://img839.imageshack.us/img839/535/densally.jpg)
(http://img818.imageshack.us/img818/9297/yildirimorersally1.jpg)
Çizimler istisnasiz muhtesem görünüyor. En kisa zamanda yayinlanmasi dilegiyle.
Çizimler gerçekten mükemmel.Çizgiromanda bayan karakterler zaten az sayida idi Yildirim bey bir açigi kapatmis umarim devam eder,ve bu güzel seriye yazik olmaz
Çizimleri çok begendim, insallah devami gelir. Aslinda Yildirim Örer kendi tarziyla Tarkan'in yeni maceralarini yazip çizseydi ne kadar güzel olurdu :)
Mükemmel çizim. Böyle bir kabiliyetin ülkemizde is bulamayip gurbet ellerde sanatini konusturmasi bana göre üzüntü verici. Nedir bu ya, her alanda en iyilerin hepsi yurtdisinda yasiyorlar. Burada bu insanlarin emeginin karsiligini verecek kimse yok mu?
Arkadaslar Sally ile ilgili diger kapaklar ve iç sayfa resimleri
(http://www.fumetto-online.it/ew/ew_albi/images/MERCURY%20EDITORIALE/g_vetrina/sally_1.jpg) (http://www.fumetto-online.it/ew/ew_albi/images/MERCURY%20EDITORIALE/g_vetrina/sally_2.jpg)
(http://www.fumetto-online.it/ew/ew_albi/images/MERCURY%20EDITORIALE/g_vetrina/sally_3.jpg) (http://www.fumetto-online.it/ew/ew_albi/images/MERCURY%20EDITORIALE/g_vetrina/sally_4.jpg)
(http://www.fumetto-online.it/ew/ew_albi/images/MERCURY%20EDITORIALE/g_vetrina/sally_tav1.jpg) (http://www.fumetto-online.it/ew/ew_albi/images/MERCURY%20EDITORIALE/g_vetrina/sally_tav2.jpg)
Gerçekten ilginç bir hikaye bir Türk yazarinin kendi çizmleri ile yarattigi bu karakterin maceralari Italyada baska isimler ile basilmis.
Umarim HozComics buna sahip çikar ve gerçek yazar çizerinin adiyla kitaplari yayinlar.
Ayrica Sn.Yildirim Örer, Kinowa nin da yaraticisi olduguna deginmis! Bu gerçekten müthis bir haber. Bu ucu açik ayri bir forum konusu, o yüzden fazla detaya girmiyecegim.
Sally'in ile ilgili burada gördügümüz kadari ile hikaye, kapaklar ve çizim gerçekten güzel görünüyor.. Bizdeki yayin tarihleri için tahmini bir bilgi mevcutmu?
Çok sevindim bu habere... Umarim en kisa zamanda baski kalitesi de çizgi kalitesini bozmadan yayinlanir...
Olay budur iste. Yildirim Abicim eline, emegine saglik valla. Gurur duydum. Sally'nin raflardaki yerini hazirlayalim...
Hatirladikça hala tebessüm ederim.Eski forum müdavimlerinden Ersin Yigit bir sohbetimizde bana Sayin Örer'in "Kinowa'nin Dönüsü" adli albümü Aksoy yayinlarindan çiktiktan sonra Ali Recanla karsilasmasini ve bu karsilasmada Rahmetlinin Ersin'e Ermes Senzo'nun kendisi oldugunu idaa ettigini söylemisti...
Ermes'in paylasilamaz bir isim oldugu konusunda hem fikiriz herhalde...
Yine de burada Sn.Yalvaç Ural yaninda Aksoy yayinlarinin bir hatasi ve vurdum duymazligi var gibi geliyor...Italya hadi neyse de Türkiye de de "Kinowa'nin Dönüsü" adli bu özel sayinin bu güne kadar Ermes Senzo adli bir Italyanin yazdigini sanilmasi büyük bi handikap...Ne diyebiliriz ki...
Marvelden proof'lar yetismediginde imdada yetisen Örer'i o zamanlar John Buscema'yi aratmayacak çizgileri ile Conan ve Silver Surfer'da okumanin ayricaliginida yasamak bizim kusaga nasip oldu herhalde...Ama hiç olmazsa Bilka'nin yaptigi gibi hayalet bir çizer olarak degil tamami ile imzasi ile...Silver Surfer'in Insan olmayanlar ile yasadigi bir macera benim su an hatirladigim...Conan'da ise sanirim daha çok sayi mevcut...Net bilgileri Örer beyin kendisi paylasirsa benim de hata yapma sansim ortadan kalkmis olur...
Sally konusunda bir iki çift lafda ben etmek istiyorum.Kapaklara ve çizgilere diyecek bir sözü kimsenin olamaz ama tek istegim insallah edisyonu yillarca raflarda kalacak sekilde olur....Bir kere baskiya girdikten sonra bir daha edisyon degistirme sansi olmayacaktir...Kimbilir belki çizilemeyen devami bile gelir...Dereyi görmeden paçalari sivamak gibi oldu ama yeni bir yayin heyecani,mazur görün... ;)
Farkli ,ilk ve dogru olan yapildiktan sonra elestirlecek bir sey yok zaten...
En kisa zamanda okumak temennisi ile...
Yildirim Örer'in 90 yillarin erotik-mizah dergileri rüzgarindan nasibini alarak yayinlanmis olan Nuri Kurtcebe yönetimindeki
Eroskop dergilerinin muhtelif sayilarinda yayinlanmis erotik içerikli çok hos öyküleri vardir.Üstadin çizgileri Serpieri'ye
çok benzer.Meshur erotik çizgi roman Druuna'nin çizeri Serpieri üstadin çizim tarzini etkilemis midir bilemem ama
ben tarzlarini biribirine yakin görüyorum..
(http://i279.photobucket.com/albums/kk154/antonizz2002/druuna_001.jpg)
(http://www.druuna.net/images/albums/2-2.jpg)
Arkadaslar merhaba, Yildirim Bey den mesaj geldi.
Mesajini kendisi yükleyemedigi için ben yükledim.
Herkese Merhaba.
Daha Sally Macerasi Türkiye'de yayinlanmadan, bu kadar ilgi görmesi beni hem sasirtti, hem de biraz sevindirdi dogrusu.
Demek Türkiye'de hala westem çizgi romana ilgi gösteren bir okuyucu kitlesi var. Yapilan muhabbetlerdeki bazi meraklari gidermek istiyorum.
Özellikle Sally'nin senaristi SENZO esrari üzerine yazilan yazi beni çok güldürdü. 2001 yilinda Ali RECAN Italya'ya gelmis ve Roma'da beni bulmustu.
Bütün gün oturup, uzun uzun hasret gidermistik.Bana Kinowa'nin Türkiye'de çok ilgi gördügünü, iyi bir satis yaptigini söylemisti.
Bende ona hazir yeri gelmisken, hikayenin yazarinin da ben oldugumu söylemistim. Sonra da olanlari, bu forumun açilisindaki gibi anlatmistim ona.
Yani Recan, bu gerçegi bilen tek kisiydi. Demek Türkiye'ye dönünce bu olayi lehine kullanmayi denemis.
Ben rahmetli Ali abi sayesinde bu ise basladigim için, onun kendisine bu payi almasini yadirgamiyorum.
Çünkü buraya geldiginde, hala benimle çalismaya dönmek istedigini söylemisti.
Kaptan VENUS'ü tekrar adapte edip, benim yeni çizimlerimle hem Türkiye, hem Italya baskisi yapma projelerinden bahsetmisti.
Ben de seve seve katilacagimi söylemistim. Ne yazik ki merhumun ömrü yetmedi. Huzur içinde yatsin.
Fakat Ali RECAN, Türkiye'de baska bir çizerin yapmadigini yapti. Kendi yayinevini açip, denetimi altinda bir yigin çizere is verdi.
Çizgi roman yapmak isteyen benim gibi tecrübesiz gençlere, denemeleri için firsat verdi.
1983 yilinda kurdugu bu, henüz elinde firça bile tutmamis çizer kadrosuna isi ögretmek için de bir sistem icad etmisti.
O döneme kadar Türkiye'de siyah-beyaz olarak "Savage Sword CONAN" maceraleri yayinlanmisti. Ali abi "CONAN The Barbarian" yayinina geçmek istiyordu.
Fakat gerek telif, gerekse baski tekniginin masraflarinin yüksek olmasindan, renkli baski satmaya imkan yoktu.
Böylelikle bu hikayelerdeki çizimleri, bu yeni kurdugu kadrodaki biz çizerlere kopya edip çizdirdi.
Sonra da siyah-beyaz hale gelen çizimleri, yeni o dönem kullanilan çok masrafsiz bir teknikle, orjinallere sadik kalacak bir tarzda renklendirildi.
Böylelikle,düsük masrafla elde ettigi bu Conan maceralari, okurlarinin ellerinde renkli olarak ulasti. Bu sayede de kadrosundaki çizerler, ellerini çizime alistirmis oldular.
Büyük bir disiplin altinda, her gün iki sayfa çizip, orijinal çizimlere sadik kalarak çizmek, benim için akademide okumaktan daha yararli oldu.
Benim kopya ettigim Conan maceralari Big John BUSCEMA'ya aittiler. Böylelikle ister- istemez, büyük üstadin teknigini benimsemis oldum.
Ve ayni teknigi yillarca kullandim. Alfa yayinlarinda çalistigim dönemler yaklasik 12 tane Conan macerasi çizdim- kopyaladim.
Bunlarin bazilari, yani bazi teknik sorunlar yüzünden siyah- beyaz baslayan seride yayinlandi. "Kara Kiyinin Kraliçesi" macerasi da içinde olmak üzere.
Sonra tekrar Ali RECAN'in kurdugu Marvel yayinlarinda BUSCEMA'nin büyük bir zevkle yaratip, çizdigi karakter Silver SURFER yayinliyorduk.
"Insandisilar" baslikli son öyküsü Jack KIRBY'in o çok sert çizimlerinde görünce tahammül edemedim.
Onun anlatimina karelemelerine sadik kalarak, hikayeyi John BUSCEMA'nin stiline sadik kalarak çizmeye çalistim. Ustad'dan ögrendiklerimi uygulamak için iyi bir firsatti.
Ali RECAN ondan habersiz yaptigim bu çalismanin sonucundan memnun kalinca, benim çizimlerimi basmayi tercih etti.
Aradan yaklasik 6-7 sene sonra da Amerikan "What If" serisine hitaben, CONAN'i Afrika ormanlarina gönderip,"Maymun Adam" baslikli bir macerada TARZAN'la karsilastirdim.
Sonrasi da malum ...
Son olarak, benim hayatimda ve kariyerimde büyük bir yeri olan bir baska büyük ustad, SERPIERI konusundan bahsetmek istiyorum.
1992 senesinde Nuri KURTCEBE, erotik öyküler agirlikli yeni bir dergi çikartmaya hazirlaniyormus.
Bana bu haberi Talat GÜRELI abi telefonda bildirmisti. Kurtcebe'nin yeni çizerler aradigini söylemis ve arada da bir "tüyo"vermisti.
Nuri KURTCEBE, SERPIERI'nin çizimlerine hayranmis ve o tarzda çizilen öyküler yayinlamak istermis.
Bende oturup birkaç gün kursunkalemlerimin üzerine, SERPIERI'nin çinileme teknigini uygulamayi demedim. Sonuç hiç de olumsuz degildi. Kurtcebe'ye telefon açip kendimi tanittim.
Konu üzerinde konusmak için beni eve davet etti. Çalismalarimi görüp, çok begendi. Ve bana ayni teknikle çizmem için, kendi yazdigi kisa, erotik öyküler verdi.
Yaklasik 50 sayfalik bu teknikle çizimler yaptim ve "EROSKOP" dergisinde yayinlandilar.
Meslek hayatimda yalniz BUSCEMA ve SERPIERI degil, adi sayilmayacak kadar çok örnekler alip, kendilerinden bir seyler ögrendigim hocalarim oldu.
Yalniz çizgi romanlarimda kullandigim çizgiler, yarattigim sahneler sadece benim hayal gücümün eseridir.
Ama benim bukalemun karakteri çinileme teknigimle bir çok stilde isler yapmami sagladi.
Italya'da Roma'ya yakin bir bölgede Nettuno adli bir sehir var. Bizde Deniz Tanrisi olarak bilinen NEPTÜN'un Italyanca söyleyis tarzidir bu isim.
Çok antika bir sehir oldugundan, efsanelerde Deniz Tanrisi Nettuno'nun tapinaginin bu sehirde oldugu söyleniyor. Bu yüzden de adini ondan almis.
Bu sehir üzerine anlatilan sayisiz hikaye, yazilan sayisiz kitaplarin bazilarina, bir dönem ben de illustrasyonlar yapmistim;
yazarlardan gelen istekler üzerine SERPIERI'nin DRUUNA için yaptigi desenler içinde en mesurlarindan biri, onun pencereden Roma'ya bakan pozudur.
Nettuno için yazilan kitaplardan biri için, benden ayni DRUUNA'yi camdan Mettuno'nun belediye binasina bakarken çizmemi istemisti.
Sizleri o desenlerin görüntüleriyle selamliyorum.
YILDIRIM ÖRER
(http://a1202.hizliresim.com/u/t/30n22.jpg)
Alıntı yapılan: hanac - 25 Ağustos, 2010, 15:32:54
Yaklasik 50 sayfalik bu teknikle çizimler yaptim ve "EROSKOP" dergisinde yayinlandilar.
Eroskop dergisi resimleri buraya pek uygun degil. Sadece bu kadarini ekleyebilirim. :)
(http://img216.imageshack.us/img216/1336/40585950.png)
Ayrica Yildirim Örer'e ait böyle bir çalisma da buldum
(http://i373.photobucket.com/albums/oo172/ilker5561/cizgiroman%20ansiklopedisi/izgiromanAnsiklopedisi450.jpg)
Üstadin Eroskop'taki tüm öykülerini okudum zamaninda.Silver Surfer'de gösterdigi Buscema tarzi halen unutulmazdir bizim için.
Keske Gerekli Seyler Essential Silver Surfer'de Jack KIRBY'li macerayinin "Yildirim Örer'li versiyonunu da yayinlayabilse..
Bu arada Druuna için yaptigi çizim enfes olmus... :)
Umarim Yildirim Hoca' nin eserleri yayinevleri tarafindan bir degerlendirilip de kitapligimizdaki yerlerini alir...
Üstat Yildirim Örer bizimle Dago çizimlerinden bir kisim örnekleri de paylassa ne hos olurdu.
Isin açigi Dago ülkemizde yayinlanamaz mi acaba?
Çizimler ve yasam hikayesi gerçekten müthis, kendisinin bir çok önemli eserde katkisi var. Sn. Yildirim Örer tam bir çizgiroman adami. Türkiyede böyle önemli çizerler büyük ihtiyaç var. Bu degerli birikimlerinin ülkemizdeki yeni ve yetenekli çizerlere çok yardimci olacabilecegini düsünüyorum. Umarim gelecekteki planlarinda bu konu üzerindede çalismalar yapar..
HOZ'dan Sally,Çelik Blek Teksas,Kinowa ve Jeriko hakkinda henüz bir açiklama gelmedi.
EKim'e Tüyap'a yeni yayinlarin birçogunu yetistireceklerini söylüyorlar sadece.Öncelik Marvel'lerde
sanirim.Fumettiler bekleyecek anlasilan..
(http://i.hizliresim.com/0NgV4L.jpg)
Hayirli olsun.
HOZ sessiz sedasiz çikardi Sally'yi demek ki.
Henüz çikip çikmadigini ben de bilmiyorum. Bu sadece resim. Bakalim ne zaman raflarda görecegiz.
Dylan, örümcek yalan oldu, yenileri neden bekleyelim? >:(
Geçen gün Hasim beyle konustum telefonla.Sally'nin boyamalarini yapiyorum dedi.Konu bu degilde konustukça insanin morali falan kalmadi.Sanki dünya çökmüs bitmis gibi hissettim.Yayinlara devam edeceklermis ama biraz rolantiye almis dedigine göre Hasim bey.Bakalim insallah hersey düzelir.
HOZ daki durgunluk çok bariz.
Insallah sorunlarini çözerler.
Alıntı yapılan: gunessemerci - 25 Ekim, 2010, 09:47:56
Geçen gün Hasim beyle konustum telefonla.Sally'nin boyamalarini yapiyorum dedi.
Boyamalar derken, tam olarak nasil yani? Renkli olarak mi çikacak yoksa kapak boyamasi alan mi? Merak ettim...
Alıntı yapılan: gamlibaykus - 25 Ekim, 2010, 18:12:58
Alıntı yapılan: gunessemerci - 25 Ekim, 2010, 09:47:56
Geçen gün Hasim beyle konustum telefonla.Sally'nin boyamalarini yapiyorum dedi.
Boyamalar derken, tam olarak nasil yani? Renkli olarak mi çikacak yoksa kapak boyamasi alan mi? Merak ettim...
Konusmamizda ve sonrasinda anladigima göre kapaklari renklendiriyordu.Zaten tümünü beklemiyorum.Hos artik kitap bekleyeyim mi onu bile bilmiyorum.
Hoz kredisini süratle tüketiyor. Umarim Swing sonuna kadar gider. Artik bir açiklama yapma tenezzülünde bile bulunmuyorlar.
HOZ fuara 4 yayin ile katiliyormus.
Swing, Dylan Dog, Sally ve Wasteland (Çorak Topraklar)
Hoz'un basmaya hazirladigi yerli yayini kitap sanirim Sally olmali, artik zamani geldi. Baslasin düzenli ve kaliteli bir yayin olsun.
Sally i okudum ancak çok iyi bulduğumu söyleyemem..Çok kötü de değil.Okunabilecek durumda.Ancak 130 sayfa bir çizgi romanın 13 tl olması saçma olmuş.Haşim bey genellikle bu kadar pahalı tutmazdı fiyatı ancak neyse aldık okuduk artık...
Alıntı yapılan: Underfined - 26 Aralık, 2010, 20:21:36
Sally i okudum ancak çok iyi bulduğumu söyleyemem..Çok kötü de değil.Okunabilecek durumda.
Bunun cevabı Yıldırım Örer'in aşağıdaki cümlelerinde gizli.
Alıntı yapılan: hanac - 17 Ağustos, 2010, 21:08:31
Aslında öykünün bitişi, bu kadin kahramanın cowgirl olarak yeni maceralara başlamasına bir sunuş idi.
Arkasından gelecek 4 değişik macerada, bu Sally adlı kahramanın geçmişiyle ilgili meraklar da çözülecekti.
Fakat ne yazik ki, yayınevinin ekonomik giderleri karşılamasında güçlük çekmesi, işin devam etmesine izin vermedi.
Şimdi biz bir serinin sadece ilk sayısını okumuş olduk.
Peki Yıldırım Bey HOZ a Sally'nin devamını çizecek mi ?
Yoksa bu tek sayı olarak mı kalacak.
Yıldırım bey bunun cevabını verirse seviniriz.
Alıntı yapılan: Underfined - 26 Aralık, 2010, 20:21:36
Ancak 130 sayfa bir çizgi romanın 13 tl olması saçma olmuş....
Fiyat gerçekten çok fazla olmuş. Fiyat 8-10 TL aralığında olsa mantıklı olurmuş.
Dostlar bu sefer Güneş'e hak vereceğim. Biraz tepkimizi göstersek, pahalı olmuş demekle yetinmesek?
Valla Umar abi kendimi koyun gibi hissediyorum.Ya bana mantıklı bir açıklama yapacaklar yada biz mantıklı birşey yapacağız.Bizeden nasılsa bunu alırlar demir adam ve örümcekten kaybettiğimiz parayı bundan kurtaralım diye düşünüyorsa haşimbey(ki ben bunu hissettim) acaip ayıp etmiş.Biz onun doğru yaptığı herşeyin yanında olduk.Hata mı yaptık eleştirince.Bu kadar olmaz ki?Etiket fiyatı 15 lira yani Tex'ten de pahalı.Tex'i 7-8 liraya alabiliyorken bunu 13 e alacakmışız neden anlamadım.Tex'ten daha mı maliyetli acaba?Bana mantıklı birşey desinler canımı yesinler.
(http://i.hizliresim.com/0NgV4L.jpg)(http://i.hizliresim.com/4qQmZq.jpg)
(http://i.hizliresim.com/O9N23A.jpg)
Sally'i bugün okudum. Bu çizgiromanı almamak hiç akıl karı değil. Hele o mükemmel resimler var yaa, müthiş!!
Kitabın ilk sayfasında posta arabasından inen genç bayan Sally Bradburry vali tarafından karşılanan tam bir hanımefendidir. Kitabın son sayfasında ise artık o vahşı batıya ait bir silahşör olarak atını mahmuzlamaktadır.
128 sayfa süren bu macerayı beğeneceksiniz.
Bu kitabın kahramanı veya kurbanı mı desem hangisi isabetli olur Sally için bilemiyorum.
Öğretmenlik yapmak için geldiği kasabada yaşadıklarından sonra çok farklı bir kişiliğe bürünüyor.
Bence herkes alıp okumalı bu çizgiromanı.
Sally harika bir çizgi roman olmuş. Bazı arkadaşlarımızın beğenmemesine karşın ben okuyunca oldukça beğendim. Kapak ve çizgiler harika. Kadıköyden 10 TL 'ye de alabiliyorsunuz ki bence fiyatı da yüksek değil.
Sally'i ben de beğendim, sırf çizimleri için bile alınabilir. Keşke cesur bir yayıncı çıksa da Yıldırım ÖRER'e ülkemizde yeni bir kahraman çizdirebilse.
Yıldırım ÖRER'in güzel çizimleri ve sürükleyici konusu ile Sally'i ben de beğendim.
2.cildi ne zaman çıkıyor? :)
Alıntı yapılan: darkwood - 02 Mart, 2011, 16:49:10
Yıldırım ÖRER'in güzel çizimleri ve sürükleyici konusu ile Sally'i ben de beğendim.
2.cildi ne zaman çıkıyor? :)
Bildiğim kadarıyla 2 nci cildi yok.
Dün akşam Sally'i okudum. Maceranın tam sayfalık ilk karesi, nasıl bir ortama girdiğimizi ziyadesiyle anlatıyor. Western kasabası, posta arabası, kenarda karanlık tipli iki kovboy, arabadan inen hanımefendi vs vs... Enfes bir giriş olmuş. Aslında girişe birde jenerik yapılsaymış daha da enfes olurmuş(rahmetli Ali Recan yaptığı maceralarının çoğuna içerdeki karelerden kolajla yapılmış güzel jenerikler yapardı). Yıldırım Örer'in kendine has üslubuyla yaptığı enfes çizimlere harika bir öykü eşlik ediyor. Bol diyaloglu ve bol düşünce balonlu karelerde öykünün diplerine doğru gidiyorsunuz. İnsanın dikkatini dağıtan ciddi bir dış anlatım yok. Yakın plan çizimlerle(özellikle erkeklerin sakal, bıyık, kaş detayları insanın müthiş dikkatini çekiyor) okuyucuyu maceranın içine çekmesini bilen bir tasarımı var ustanın. Sally Bradburry'nin kasabaya gelişi, idealleri, başına gelenler, hayatın gerçeklerini anlaması ve mücadeleye başlaması jet hızında ve hiç sıkmadan, iticiliğe düşmeden, abartılmadan veriliyor. Hikaye tm bir "prolog" ve gerçek Sally öykülerinin sonraki sayılarda başlayacağına dair her türlü ipucuna sahip. Benzeri eser Bella&Bronco'ya göre çok daha gerçekçi, çok daha etkileyici ve çok daha karanlık bir eser. Yalnız usta çizimlerde daha çok erkek karakterlere yoğunlaşmış. Sally mesela-göğüs detayları hariç-öyle çok güzel ahım şahım bir kadın değil. Sıradan bir görüntüye sahip. Bardaki fahişe resmen geçkin genelev kadınlarını andırıyor. Bu itibarla usta, klasik mermer sütun-kadın çizimi efsanesini yıkmış bir miktar. Tek istisna, finalde Sally saçlarını kestikten sonra kovboy kıyafetleriyle harbiden etkileyici bir hatun görünümüne kavuşuyor. Öyküde kötüler tam kötü değil, iyiler tam iyi değil. Kurban-kahramanımız da baştaki masumiyetini zaten kitabın ortalarına doğru kaybetmeye başlıyor yavaş yavaş. Sally, eksikliği duyulan bayan çizgi roman kahraman arayışları için ideal bir çalışma olabilirmiş. Keşke devam etseymiş.
Edisyon notlarına gelince. Baskı, ciltleme, çeviri filan güzel, kusur görmedim. Sally'nin dört alternatifli kapakları içerideki çizimlere göre daha zayıf. Bunların iyi olan ikisini Hoz kullanmış zaten. Ancak kapaklar maceranın can alıcı noktaları hakkında önemli ipuçları veriyor. Okumadan incelememek lazım(mış). Yıldırım Örer'in Ermes Senzo meselesini hatırlatmasına rağmen, Hoz ilk sayfada hayalet senaristin adını yazmış genede.
Kitaplığımdaki güzel yerli westernler arasındaki yerini aldı Sally. Kimbilir ölmeden bir daha okurum belki. Bunu hakediyor.
Selamlar
Lami
Yıldırım Örer senelerce gıpta ile izlediğim, gerçekten çok başarılı ve vizyon sahibi bir üstad. Kendisiyle yüzyüze tanışmayı ve sohbet etmeyi isterim. Sally' i edinmek şart oldu. :)
Alıntı yapılan: Underfined - 26 Aralık, 2010, 20:21:36
Sally i okudum ancak çok iyi bulduğumu söyleyemem..Çok kötü de değil.Okunabilecek durumda.Ancak 130 sayfa bir çizgi romanın 13 tl olması saçma olmuş.Haşim bey genellikle bu kadar pahalı tutmazdı fiyatı ancak neyse aldık okuduk artık...
Alıntı yapılan: tommikser - 27 Aralık, 2010, 09:07:59
Valla Umar abi kendimi koyun gibi hissediyorum.Ya bana mantıklı bir açıklama yapacaklar yada biz mantıklı birşey yapacağız.Bizeden nasılsa bunu alırlar demir adam ve örümcekten kaybettiğimiz parayı bundan kurtaralım diye düşünüyorsa haşimbey(ki ben bunu hissettim) acaip ayıp etmiş.Biz onun doğru yaptığı herşeyin yanında olduk.Hata mı yaptık eleştirince.Bu kadar olmaz ki?Etiket fiyatı 15 lira yani Tex'ten de pahalı.Tex'i 7-8 liraya alabiliyorken bunu 13 e alacakmışız neden anlamadım.Tex'ten daha mı maliyetli acaba?Bana mantıklı birşey desinler canımı yesinler.
Vay be. 10 senede nereden nereye. ::) ;D
Çizimleri çok güzel. Hikaye nasıl desem, böyle Yeşilçam filmiyle western karışımı bir şeyler. Çok hızlı giriş, gelişme derken bir de bakmışsın son yazıyor. Vahşi Batı'ya gelen kendini kanıtlama uğraşında genç öğretmen Sally, haydutlar tarafından kaçırılır. Meğerse İngiltere ve Fransa'da her türlü eğitimi almıştır, ancak kullanabilmesi için çok sinirlenmesi gerekmektedir. Sonra hayatı asla eskisi gibi olmayacak mı derken "fin". Bu kadar, okumazsanız bir şey kaybetmezsiniz.