Universal yaptigi açiklamada Stephen King'in "Dark Tower" serisinin film haklarini aldigini bildirdi. Yapilan açiklamaya göre 7 kitap, kisa hikayeler ve çizgi romanlardan olusan seri 3 film ve dizi olarak hayata geçirilicek.
Melekler ve Seytanlar", "Da Vinci'nin Sifresi" ve " Akil Oyunlari" gibi filmlerden tanidigimiz yönetmen Ron Howard serinin ilk filmi ve dizinin ilk sezonunu yönetecek. Ron Howard basarali bir öz geçmise sahip olsa da bilim kurgu dalinda ne kadar iyi is çikaracagi tartisma konusu.
Akiva Goldsman seriyi filme uyarlayacak olan yazar. Kendisi "Fringe" , "I,Robot" ,"I am The Legend" gibi bir çok dizi ve filmin yazari.
Sevgili günes,
Desene sövalye Roland'in kara kuleye yolculugunda yeni bir sayfa açiliyor.
Filmdeki öykuyu kitaba sadik bir sekilde aynen bitirsinler, ellerinden öperim o dakikada :)
Evet riza abi umarim iyi bir yolculuk olur bu sefer ki.
Gerçekten birebir bi uygulama olsa çok güzel olur. Bizi hayal kirikligina ugratmazlar.
Filmin baş rolü için Viggo Mortensen ve Javier Bardem in adı geçiyor. Şahsi görüşüm Viggo Mortensen in role çok uyduğu fakat yaşı dolayısıyla (53) rolü alamıyacağı şeklinde.
Alıntı yapılan: dean - 17 Ocak, 2011, 22:34:32
Filmin baş rolü için Viggo Mortensen ve Javier Bardem in adı geçiyor.
Listeye 3. bir aday daha katıldı hem de ne aday, "Christian Bale".
Roland'ı kimin oynayacağı kararının 1 hafta içinde açıklanması bekleniyor.
The Dark Tower başrolüne yakın. Idris Elba yarışı önde götürüyormuş. Kısa süre içinde resmi olarak açıklanabilir.
(https://farm2.staticflickr.com/1663/24837912760_56fc632c2f_b.jpg)
Alıntı yapılan: dean - 10 Aralık, 2015, 10:57:43
The Dark Tower başrolüne yakın. Idris Elba yarışı önde götürüyormuş. Kısa süre içinde resmi olarak açıklanabilir.
Ama ama Roland beyaz tenli bir arkadaşımız :)
Bence buna hakları olmaması lazım, Stephen King müsade eder mi acaba ?
Stephen King irkcilik karsiti ve progresiv/liberal bir cizgide oldugu icin buna ekstra musade eder bence.
Valla beyaz, siyah bilmem ama Idris Elba müthiş bir oyuncudur, güzel seçim olur bence.
Kadro şekilleniyor. Idris Elba'yı Roland Deschain rolünde izleyeceğiz. Villain olarak ise filmde Man in Black rolünde Matthew McConaughey olacak. Filmin bayan başrolü ise Tirana rolüyle Abbey Lee'ye gidiyor.
Ben serinin büyük bir hayranıyım. Lise 1'e giderken başlamıştım seriye, 7 kitabı okumam 1 yıl sürmüştü. Araya başka kitaplarda koyarak 1 yıllık bir zaman dilimine yaymıştım okumayı. Bana Stephen King'i tanıtmasının yanında kitap okumayı sevmemi sağlayan Harry Potter'dan sonraki en önemli kitaplardı. Okurken hep olası filmini hayal etmiştim. Bir çok film serisi müthiş başarılar kazanırken The Dark Tower gibi bir eserin uyarlanması muhteşem bi'şey olabilirdi. Bir çok kere film için harekete geçildi ama hiç bu kadar netleşmemişti iş.
Idris Elba'nın Roland olarak seçilmesi ile birlikte açıkçası filme ait hiç bir merakım kalmadı. Çünkü şunu gördüm ve eminim ki bu filmin arkasındaki isimler The Dark Tower'ın hikayesini pek anlayamamış isimler. Bu kişiler fanların yarısı kadar hikayeye saygı duymuyor belli ki. Filmin başrol seçiminde böylesine bir hata yapan insanların bütün serinin ruhuna yakalayabileceklerini kesinlikle düşünmüyorum.
Idris Elba yerine gelebilecek alternatifleri boşverin seriye Matthew McConaughey'i katabiliyorsanız ve McConaughey'i Roland yapmıyorsanız ben daha ne diyeyim.
Rollerin yeri değişse çok daha iyi olurdu. Sadece ilk kitabı okudum ama Matthew McConaughey, Roland rolüne iyi giderdi.
Stephen King su sekilde konusmus:
"To me, the color of the gunslinger doesn't matter. What I care about is how fast he can draw...and that he takes care of the ka-tet."
(Benim icin silahsörun ten rengi önemli degil, umrumda olan tek sey silahini ne kadar hizli cekebildigi ve ka-tet'e sahip cikabilmesidir)
Filmin yapimcisi Akiva Goldsman ise lafi fazla uzatmayip Idris Elba'yi begenmeyenlere net konusmus:
" The racist assholes should go fuck themselves."
Alıntı yapılan: emre ozdamarlar - 19 Şubat, 2016, 21:39:37
Filmin yapimcisi Akiva Goldsman ise lafi fazla uzatmayip Idris Elba'yi begenmeyenlere net konusmus:
" The racist assholes should go fuck themselves."
Akiva Goldsman bu sözleriyle ancak kendi kalitesini göstermiş olur o kadar. Aynı zamanda benim daha önce dediğim "Çünkü şunu gördüm ve eminim ki bu filmin arkasındaki isimler The Dark Tower'ın hikayesini pek anlayamamış isimler. Bu kişiler fanların yarısı kadar hikayeye saygı duymuyor belli ki" lafımı kanıtlamış oluyor.
Dikkat edilirse Idris Elba casting'i başka yapımlardaki ırk değişimlerine oranla daha sert karşılandı. Bu tepki uydurma bir tepki değil. Bu tepkinin bir sebebi var. Evet diversity çağında yaşıyoruz. Kendi adıma konuşursam diversity savunucu bir insanım. Ayrımcılığın karşısındayım. Ama buradaki casting'in samimi bir casting olduğuna inanmıyorum.
Irksal ya da cinsiyetler arası değişimde aslında bir kaç tane ince nokta var. O ince noktaları anlayamayan ya da daha kibar bir tabirle fark edemeyenler hemen milleti ırkçı diye damgalamaya çalışıyor diğerlerini. Akiva'dan gidersek Elba'yı beğenmeyen ırkçı demek. Ben beğenmiyorum yani onun gözünde ırkçı oluyorum. Ben böyle bir yaftayı asla kabul etmiyorum. Aksine son derece diversity destekçisi bir insanım. Lakin Diversity desteklemek demek ya da ayrımcılığa karşı olmak demek her türlü uyarlamada ırkların ya da cinsiyetlerin değişime eyvallah demek değil ki.
Yukarıda ince nokta demiştim. Onu da açıklayayım. Bu değişimlerde temel olan şey değişimin karakterin kişiliğini ve hikayenin dokusunu değiştirip değiştirmeyeceği. Mesela Man of Steel'de Perry White karakteri Laurence Fishburne tarafından canlandırılıyor. Peki oyuncunun siyahi olması Perry White'ın karakterizasyonunu etkiliyor mu ? Hayır. O zaman benim için sorun yok demektir. Daredevil dizisinde Ben Urich, siyahi bir aktör olan Vondie Curtis-Hall tarafından canlandırılıyor peki bu Ben Urich'in karakterizasyonunu etkiliyor mu Hayır. Benim için yine sorun yok demektir.
Lakin Idris Elba ve Roland durumu biraz farklı. The Dark Tower kitapları seri içerisinde ırksal farklılıkları sorgulayan kitaplar. Roland'ın geçmişinde beyaz olmasının bir yeri var. Roland ile serinin kendisinden sonraki en önemli karakteri olan Detta/Odetta dinamiği ikilinin ırksal farklılığını sonuna kadar kullanan bir dinamik. Bu durumda biz serinin en önemli iki karakterinin arasındaki dinamiğe asla şahit olamayacağız. Ya da dinamik için Detta/Odetta beyaz olacak. İyi de bu da kabul edilemez bi'şey. Stephen King Ka-Tet diyor ama Ka-Tet'in dinamiği çoktan bozuldu. Seri ırk konularına hiç girmez. Böyle bir değişim olur o zaman anlarım. Ama seri ırksal mevzulara giriyor ve karakterlerinin ırklarının üzerinden sorgulama yapıyor.
İşte ırksal farklılıklara tepki gösteren insanları asıl tepki sebebi bu. Irksal farklılığın karakterizasyonu etkileyip etkilememesi. Nasıl ki Martin Luther King'i bir beyazın oynaması saçma olacaksa Roland'ı da Idris Elba'nın oynaması bence saçma.
Yapımcının 12 yaşında olduğunu da öğrenmiş olduk bu dangalakça beyan üzerine... >:(
Dean az bile demiş...Bu nasıl bir mantıktır arkadaş?..Kara Kule'yi 5. kitapta bırakmıştım, Stephen King ile yıldızımızın barışmayacağını düşündüm, yegane King deneyimim Kara Kule ilk 4 kitaptan ibarettir...Kara Kule'ye duyduğum saygı ise 1. ve 3. kitaplar dolayısıyladır ama böyle bir eserin filminin daha casting aşamasında fiyaskolara gebe oluşu benim dahi canımı sıktı...
40 sene önce falan, şu meşhur Hollywood film ve popüler kültür unsurlarının zenci versiyonlarının yapıldığı furya vardı yanlış bilmiyorsam...Drakula'nın falan Blackula diye siyahi versiyonları kasılıyor, adeta bir Bollywood mantığıyla siyahlık saçma bir şekilde ihya edilmeye çalışılıyordu...Siyahlar ihya edilsin elbet, en sevdiğim oyuncuların, müzisyenlerin yarısı siyahtır...Ama bu şekilde yersiz yakıştırmalar gülünçlükten öteye gidilmiyor...Siyahi karakterin başrolde olduğu, Book of Eli gibi başka post apokaliptik yapımlar görelim elbet ama Roland ne halt etmeye siyah oluyor onu kavrayamıyorum...12 yaş bunalımındaki dangalak bir yapımcı da kalkıp işi ırkçılığa vurduruyor...Alsınlar filmlerini başlarına çalsınlar...Küfrüm İdris Elba ve siyah olunmasına değil, ''Abisi, Mithat neden sizle oynamıyor, Mithat'ı da oyuna alsanıza..'' mantığına...Oysa Mithat zaten oyunda, Mithat oyundan hiç çıkmadı ki...
Ben sonuna kadar 12 yasindaki yapimcinin yanindayim arkadaslar :)
Bir film cikmadan da bu kadar isyani anlamiyorum, ciksin izleyelim, sonra olmamis diyelim. Senaryo elinize mi gecti nedir? Adamlar belki Odetta'nin Silahsör'le irk yuzunden cekismesini baska bi sekilde yedirecekler senaryoya, belki hic eklemeyecekler bile. (itiraf edeyim yaklasik 12 sene önce okudugum seriden bu cekisme aklimda kalmamis, milyon tane sey hatirliyorum kitaptan ama bu detay iz birakmamis bende)
Stephen King'den daha iyi mi hikayeyi anladigimizi iddia ediyoruz ya da? Bu adam kitabin ruhuna hakim degil de biz mi hakimiz?
Idris Elba'yi oyuncu olarak degil, "siyah oyuncu" olarak görmek irkciliktir benim dunya anlayisima göre. Isterse Roland'i bir kadin oyuncu canlandirsin, yine umrumda olmaz. "Hikayenin ruhu"nu seyirciye iletmenin yolu cinsiyet veya ten renginden gecmemeli diye dusunuyorum. Yanlis da olabilirim. Filmi izleyince hep beraber görecegiz.
**** Spoiler olabilir ***Alıntı yapılan: emre ozdamarlar - 21 Şubat, 2016, 21:27:27
Adamlar belki Odetta'nin Silahsör'le irk yuzunden cekismesini baska bi sekilde yedirecekler senaryoya, belki hic eklemeyecekler bile. (itiraf edeyim yaklasik 12 sene önce okudugum seriden bu cekisme aklimda kalmamis, milyon tane sey hatirliyorum kitaptan ama bu detay iz birakmamis bende)
Detta/Odetta yı beyaz yaparlar sorun çözülür :)
Emre sana kitaptan 1-2 noktayı hatırlatayım;
Detta/Odetta silahşöre devamlı beyaz mum diyordu.
Detta/Odetta'nın babası siyahi bir mahalleden çıkarak çok zengin oluyordu ama kızı zengin bir siyah olduğu için saldırıya uğruyor ve bacaklarını kaybediyordu.
Detta/Odetta devamlı siyah olduğunu küfürlerle hatırlatıyordu.
Bunları filmde görmek isterdim.
Siyah oyuncuya karşı değilim ama ana hikayedeki bu ayrıntılar çöpe gidecek.
Luke Skywalker da siyahi olsun o zaman ;D
Alıntı yapılan: emre ozdamarlar - 21 Şubat, 2016, 21:27:27
Ben sonuna kadar 12 yasindaki yapimcinin yanindayim arkadaslar :)
Bir film cikmadan da bu kadar isyani anlamiyorum, ciksin izleyelim, sonra olmamis diyelim. Senaryo elinize mi gecti nedir? Adamlar belki Odetta'nin Silahsör'le irk yuzunden cekismesini baska bi sekilde yedirecekler senaryoya, belki hic eklemeyecekler bile. (itiraf edeyim yaklasik 12 sene önce okudugum seriden bu cekisme aklimda kalmamis, milyon tane sey hatirliyorum kitaptan ama bu detay iz birakmamis bende)
Stephen King'den daha iyi mi hikayeyi anladigimizi iddia ediyoruz ya da? Bu adam kitabin ruhuna hakim degil de biz mi hakimiz?
Idris Elba'yi oyuncu olarak degil, "siyah oyuncu" olarak görmek irkciliktir benim dunya anlayisima göre. Isterse Roland'i bir kadin oyuncu canlandirsin, yine umrumda olmaz. "Hikayenin ruhu"nu seyirciye iletmenin yolu cinsiyet veya ten renginden gecmemeli diye dusunuyorum. Yanlis da olabilirim. Filmi izleyince hep beraber görecegiz.
Olayı polemik haline getirmek istemediğim için Idris Elba'nın seçimi ile ilgili daha fazla söz söylemek istemiyorum. Diyeceğim şeyi dedim çünkü. Irksal farklılık ile ilgili mantığa da değindim. Bundan başka şey söylemeye gerek yok. Sadece Stephen King ile ilgili bir şey söyleyeceğim. Film serisi için artık iş Stephen King'den çıktı. Stephen King'in kimin kimi oynayacağına karışma lüksü yok. Bütün ilişkilerini kesmemek içinde evet kötü bir tercih diyecek hali de yok. O yüzden onun şu saatten sonra dediği şeyler çok önemli değil.
Ama okuduğumuz şeyi filmde de görmek istememiz neden suç onu anlayamıyorum. Kitapda ki Roland'ı görmek istememiz ırkçılık ama Goldsman olacak terbiyesizin ahlaksız lafları normal. Mantık buysa iyi o zaman.
Bana koymaz abi, yine izler yine keyfime bakarim :)
Isterse Yilmaz Morgul oynasin Luke Skywalker'i, benim gönlum genis :)
Ben hiç bir karakteri ırkı için eleştirmiyorum. Luke Skywalker siyahi bir karakter olarak yaratılsaydı öyle devam ederdi. Uzak doğulu olarak da yaratılabilirdi. Hintli olarak da yaratılabilirdi. Ama bu saatten sonra siyahi ya da başka bir ırk mensubu olursa tabi ki tepki çeker. Uyarlamalarda buna dikkat edilmesini istemek neden kötü ben bu mantıkta kalıyorum. Karakter nasıl yaratıldıysa ona saygı duyulsun o kadar. Siyahi olan bir karakteri filmde beyaz yapsan kıyamet kopar. Ama beyaz karakteri siyahi yaptıklarında tepki gelince ırkçısında ırkçısın. Esas bu mantığı güdenlerin ırkçılıkla alakalı bir problemi var belli ki.
Alıntı yapılan: hanac - 21 Şubat, 2016, 21:44:49
**** Spoiler olabilir ***
Detta/Odetta yı beyaz yaparlar sorun çözülür :)
Bu da sorunu çözmüyor ki. Aksine sorunu daha da büyütüyor. Bu sefer bir karakter daha olmadığı gibi uyarlanacak demektir. Detta/Odetta siyahi olması lazım. Beyaz olması yine kabul edilemez.
Alıntı yapılan: dean - 21 Şubat, 2016, 22:01:15
Bu da sorunu çözmüyor ki. Aksine sorunu daha da büyütüyor. Bu sefer bir karakter daha olmadığı gibi uyarlanacak demektir. Detta/Odetta siyahi olması lazım. Beyaz olması yine kabul edilemez.
Haklısın, ben de zaten latife yapmıştım.
Yalnız bu olay keyfimi kaçırdı, sonuç olarak yine iyi bir film olabilir tabii.
Ama kitaptan epey uzaklaşacaklar gibi.
Alıntı yapılan: dean - 21 Şubat, 2016, 21:47:18
Ama okuduğumuz şeyi filmde de görmek istememiz neden suç onu anlayamıyorum. Kitapda ki Roland'ı görmek istememiz ırkçılık ama Goldsman olacak terbiyesizin ahlaksız lafları normal. Mantık buysa iyi o zaman.
Okudugumuz seyi filmde görmek istememiz suc degil, en dogal refleksimizdir ama bu dilegimiz gerceklesmeyince isyan cikarip, hacli seferlerini baslatmak luzumsuz bir hareket, bosa enerji kaybi bence.
Bugune dek bi ton seye takildik fanboy dunyasi olarak. Bryan Singer'in ilk X-Men filmindeki kostumler buyuk tartisma yaratmisti, ayni sekilde SpiderMan'deki agin organik olmasi, Lotr'de Tom Bombadil'e yer verilmemesi veya Nolan'in Batman serisindeki Tumbler. Herkes isyan etmisti böyle Batmobil mi olur diye. Filmleri izleyince bu tartismalarin bosa yapildigini görmustuk, senaryoya iyi yedirildigi durumda bu detaylar göze batmiyordu.
Ayni seyi The Dark Tower'da da görme ihtimalimiz var diye dusunuyorum ben, en azindan optimist olma secenegini daha faydali göruyorum. Daha simdiden hikayenin anasini bellediler diye karalar baglamayi, kendi kendimi yiyip bitirmeyi tercih etmiyorum.
Alıntı yapılan: emre ozdamarlar - 21 Şubat, 2016, 22:07:44
Okudugumuz seyi filmde görmek istememiz suc degil, en dogal refleksimizdir ama bu dilegimiz gerceklesmeyince isyan cikarip, hacli seferlerini baslatmak luzumsuz bir hareket, bosa enerji kaybi bence.
Bugune dek bi ton seye takildik fanboy dunyasi olarak. Bryan Singer'in ilk X-Men filmindeki kostumler buyuk tartisma yaratmisti, ayni sekilde SpiderMan'deki agin organik olmasi, Lotr'de Tom Bombadil'e yer verilmemesi veya Nolan'in Batman serisindeki Tumbler. Herkes isyan etmisti böyle Batmobil mi olur diye. Filmleri izleyince bu tartismalarin bosa yapildigini görmustuk, senaryoya iyi yedirildigi durumda bu detaylar göze batmiyordu.
Ayni seyi The Dark Tower'da da görme ihtimalimiz var diye dusunuyorum ben, en azindan optimist olma secenegini daha faydali göruyorum. Daha simdiden hikayenin anasini bellediler diye karalar baglamayi, kendi kendimi yiyip bitirmeyi tercih etmiyorum.
İsyan çıkarıp, haçlı seferi felan başlattığımız yok. Yeri geliyor fikrimizi söylüyoruz o kadar. Ben Oyuncu kadrosu haberini girdim. Sonrada haberin bende hissettirdiği şeyi söyledim. Olay bu. Ben serinin hayranıyım. Hedef kitlesinin parçasıyım. 7 kitaba 150 lira para dökmüşüm. Günlerimi harcamışım. Sinemaya gidip yüzlerce lira para dökücem yine. Ardından Blu-ray'lerini alıp yine yüzlerce lira para vereceğim. Herhalde yorum da yapacağım, eleştieceğim de. Kendimizi de yiyip bitirmiyoruz. Sadece yorum yapıyoruz. Haçlı seferi tarzı şeylerin peşinde olan Elba'yı eleştirene "The racist assholes should go fuck themselves." lafını söyleyen Akiva Goldsman terbiyesizi.
Alıntı yapılan: dean - 21 Şubat, 2016, 21:55:22
Siyahi olan bir karakteri filmde beyaz yapsan kıyamet kopar. Ama beyaz karakteri siyahi yaptıklarında tepki gelince ırkçısında ırkçısın. Esas bu mantığı güdenlerin ırkçılıkla alakalı bir problemi var belli ki.
Kopar ve kopmalidir da. Bu seneki Oscar ödulleri fazlasiyla tepki aldi siyahlar yeterince temsil edilmedigi icin. Hollywood beyaz erkek egemen (ve igrenc) bir kultur pompaliyor dunyaya ve bu degismeli. Dunyanin yarisi kadin ama kadinlara sinemada dusen roller ortada, Amerika'da sanki hic siyahi vatandas yasamiyor, butun filmler beyaz ana karakterlerle dolu.
Hayalet Avcilari kadin yapildi, internet yangin yerine döndu, neymis bu karakterler erkekmis, erkek kalmaliymis. Yazili kanun var sanki anayasada. Hacli seferi baslatmak illa kilic kalkanla olmuyor, herkes fikrini belirtiyor, herkes bir tweet atiyor, herkes fb'da isyankar bir status update cakiyor, bu ufak damlalar icinde yasadigimiz kultur okyanusunu olusturuyor maalesef.
Hollywood'un devrime ihtiyaci var ve devrimler belli kitleleri rahatsiz etmeden yapilamaz. Burada 2 secenek vardir, mevcut duzeni savunan tutucu kitlede olmak veya devrim isteyen ayrimciliga, cinsiyetcilige karsi cikan kitlede olmak. Secim ve tum bu tartisma bu kadar basit benim gözumde.
Idris Elba zimba gibi bir oyuncu, bu rolun ustesinden her turlu gelir, yeterki senaristler akli basinda bir malzeme versinler Idris'e.
Alıntı yapılan: emre ozdamarlar - 21 Şubat, 2016, 22:28:15
Kopar ve kopmalidir da. Bu seneki Oscar ödulleri fazlasiyla tepki aldi siyahlar yeterince temsil edilmedigi icin. Hollywood beyaz erkek egemen (ve igrenc) bir kultur pompaliyor dunyaya ve bu degismeli. Dunyanin yarisi kadin ama kadinlara sinemada dusen roller ortada, Amerika'da sanki hic siyahi vatandas yasamiyor, butun filmler beyaz ana karakterlerle dolu.
Hayalet Avcilari kadin yapildi, internet yangin yerine döndu, neymis bu karakterler erkekmis, erkek kalmaliymis. Yazili kanun var sanki anayasada. Hacli seferi baslatmak illa kilic kalkanla olmuyor, herkes fikrini belirtiyor, herkes bir tweet atiyor, herkes fb'da isyankar bir status update cakiyor, bu ufak damlalar icinde yasadigimiz kultur okyanusunu olusturuyor maalesef.
Hollywood'un devrime ihtiyaci var ve devrimler belli kitleleri rahatsiz etmeden yapilamaz. Burada 2 secenek vardir, mevcut duzeni savunan tutucu kitlede olmak veya devrim isteyen ayrimciliga, cinsiyetcilige karsi cikan kitlede olmak. Secim ve tum bu tartisma bu kadar basit benim gözumde.
Idris Elba zimba gibi bir oyuncu, bu rolun ustesinden her turlu gelir, yeterki senaristler akli basinda bir malzeme versinler Idris'e.
Neden bu noktada olay ısrarla yanlış anlaşılmaya çalışılınıyor. Kim siyahi oyuncular olmasın diyor ki. Ya da kim çıkıp kadın oyuncular daha fazla yer almasın diyor ki. Bunu kimse demiyor. Sadece bu tartışma uyarlamalarda oluyor. Çünkü insanlar okuduğunu görmek istiyor bu kadar basit iş. Basit ya. Ghostbusters kadrosunun kadın olması beni rahatsız etmiyor. Çünkü onlar yeni karakterler. Yeni yaratılan karakter kadında olabilir tabi ki. Bunda bir sorun yok.
Oscar mevzusu gerçekten komik bir mevzu. Neymiş iki senedir ana dallarda siyahi oyuncular aday olamamış. Peki yıllardır aday olan ve Oscar almış siyahi oyuncular ne olacak. Hepsini yazmaya kalksak sayfalar yetmez. Sayısız siyahi oyuncu ve sanatçı sektörde inanılmaz yerlerde. Esas insanların çıkıp "ırkçılık yapılıyor. Neden siyahi oyuncu aday değil" demesi garip. Belki de sadece aday olmayı o sene hak eden siyahi bir oyuncu yoktur o kadar. Yani sadece "bu senede siyahi oyuncu aday olmalı" diye hak etmeyen bir oyuncu mu aday olsun. Bu mudur mantık. Bu da ırkçılığın bir türü değil midir ? Jada Pinkett Smith bir laf etti. Pası gören Spike Lee'de elbette fırsatı kaçırmadı olay büyüdü. Katılanlardan çok katılmayan siyahi oyuncular ne oldu peki ? Oscar'ı alan bütün siyahi oyuncular biz Oscar aldık ne alakası var dedi. Nedir onlar gizli beyaz felan mı ?
"Amerika'da sanki hic siyahi vatandas yasamiyor, butun filmler beyaz ana karakterlerle dolu." Diyorsun ama yıllardır her sene sayısız siyahi oyuncunun başrol oynadığı film vizyona giriyor. Sayısız siyahi oyuncu efsane olmuş vaziyette. Sayısız siyahi film ve dizi karakterleri ikon olmuş vaziyette. Siyahileri anlatan sayısız film yapılıyor. Bunların ciddi bir kısmı Oscar'a aday oldu ve ödülleri aldı. İki sene oyuncular aday olamadı diye olay çıkarmanın anlamı yok. Oscar'ın ırkçılıkla bir alakası yok. Oscar ırkçı olsaydı önceki senelere baktığımızda bazı ödülleri ve adaylıkları hiç göremezdik.
"Burada 2 secenek vardir, mevcut duzeni savunan tutucu kitlede olmak veya devrim isteyen ayrimciliga, cinsiyetcilige karsi cikan kitlede olmak." Bu söze aynen katılıyorum. Lakin bunun yöntemi var olan beyaz karakteri alıp siyahi yapmak mı ? Ya da aynı karakteri alıp kadın yapmak mı ? ya da tam terslerini yapmak mı ? Bu sorunu çözmez sadece maskeler o kadar. Sen yeni karakter yaratamayacak kadar kıt ol. Sonra git var olan karakteri değiştir. Bak kadın gitti Kamala Khan diye karakter yarattı. Karakter canavar gibi tuttu. Demek ki oluyor. Diğeri de gitti Johnny Storm'u siyahi yaptı. Bu ne şimdi. Çok yaratıcı valla tebrik ederim. Bi kere Sue ile kardeş olamadılar. Bütün dinamik gitti. Esas hakaret bu, siyahi oyuncu getirip "evet sende süper kahraman olabilirsin" diye yüzüne vurur gibi iş yapıyorlar. Ama yine aynı oyuncunun yani Michael B. Jordan'ın aynı sene Creed filmi vizyona girdi. 6 filmdir beyaz başrolü olan Rocky serinin bir anda başrolü siyahi oldu. Ama yeni karakter geldi. Rocky'i siyahi yaptık demediler. Canavar gibi karakter yarattılar. İyi film çektiler. Çiçek gibi film oldu. Şimdi devamı da geliyor. Oyuncu aynı, sistem farklı. Bir Allah'ın kulu da çıkıp "ama siyahi" bile demedi. Çünkü buradaki yöntem samimi. Olayların ırkçılıkla felan ilgili yok. Diversity kavramının uygulanışı ile ilgili problem var bazılarında. Üstüne bi'de abuk sabuk konuşan yazarlar, yapımcılar çıkınca iş anlamsız yerlere gidiyor.
Yoktan yere ırkçılık mevzuları çıkarılıyor inanılır gibi değil ya. Siyahi diye bir ön ad ekleyip "neden aday olmadı" diye tartışmak gerçekten çok saçma. Şu oyuncu neden aday olmaz, bu oyuncu neden aday olamadı diye tartışacağımıza "siyahi" diye tartışıyoruz. Gerçekten saçma. Esas böyle konuşanlarda ciddi ciddi ırkçılıkla ilgili problemler var.
Alıntı yapılan: dean - 19 Şubat, 2016, 23:53:56
Akiva Goldsman bu sözleriyle ancak kendi kalitesini göstermiş olur o kadar. Aynı zamanda benim daha önce dediğim "Çünkü şunu gördüm ve eminim ki bu filmin arkasındaki isimler The Dark Tower'ın hikayesini pek anlayamamış isimler. Bu kişiler fanların yarısı kadar hikayeye saygı duymuyor belli ki" lafımı kanıtlamış oluyor.
Dikkat edilirse Idris Elba casting'i başka yapımlardaki ırk değişimlerine oranla daha sert karşılandı. Bu tepki uydurma bir tepki değil. Bu tepkinin bir sebebi var. Evet diversity çağında yaşıyoruz. Kendi adıma konuşursam diversity savunucu bir insanım. Ayrımcılığın karşısındayım. Ama buradaki casting'in samimi bir casting olduğuna inanmıyorum.
Irksal ya da cinsiyetler arası değişimde aslında bir kaç tane ince nokta var. O ince noktaları anlayamayan ya da daha kibar bir tabirle fark edemeyenler hemen milleti ırkçı diye damgalamaya çalışıyor diğerlerini. Akiva'dan gidersek Elba'yı beğenmeyen ırkçı demek. Ben beğenmiyorum yani onun gözünde ırkçı oluyorum. Ben böyle bir yaftayı asla kabul etmiyorum. Aksine son derece diversity destekçisi bir insanım. Lakin Diversity desteklemek demek ya da ayrımcılığa karşı olmak demek her türlü uyarlamada ırkların ya da cinsiyetlerin değişime eyvallah demek değil ki.
Yukarıda ince nokta demiştim. Onu da açıklayayım. Bu değişimlerde temel olan şey değişimin karakterin kişiliğini ve hikayenin dokusunu değiştirip değiştirmeyeceği. Mesela Man of Steel'de Perry White karakteri Laurence Fishburne tarafından canlandırılıyor. Peki oyuncunun siyahi olması Perry White'ın karakterizasyonunu etkiliyor mu ? Hayır. O zaman benim için sorun yok demektir. Daredevil dizisinde Ben Urich, siyahi bir aktör olan Vondie Curtis-Hall tarafından canlandırılıyor peki bu Ben Urich'in karakterizasyonunu etkiliyor mu Hayır. Benim için yine sorun yok demektir.
Lakin Idris Elba ve Roland durumu biraz farklı. The Dark Tower kitapları seri içerisinde ırksal farklılıkları sorgulayan kitaplar. Roland'ın geçmişinde beyaz olmasının bir yeri var. Roland ile serinin kendisinden sonraki en önemli karakteri olan Detta/Odetta dinamiği ikilinin ırksal farklılığını sonuna kadar kullanan bir dinamik. Bu durumda biz serinin en önemli iki karakterinin arasındaki dinamiğe asla şahit olamayacağız. Ya da dinamik için Detta/Odetta beyaz olacak. İyi de bu da kabul edilemez bi'şey. Stephen King Ka-Tet diyor ama Ka-Tet'in dinamiği çoktan bozuldu. Seri ırk konularına hiç girmez. Böyle bir değişim olur o zaman anlarım. Ama seri ırksal mevzulara giriyor ve karakterlerinin ırklarının üzerinden sorgulama yapıyor.
İşte ırksal farklılıklara tepki gösteren insanları asıl tepki sebebi bu. Irksal farklılığın karakterizasyonu etkileyip etkilememesi. Nasıl ki Martin Luther King'i bir beyazın oynaması saçma olacaksa Roland'ı da Idris Elba'nın oynaması bence saçma.
Kesinlikle katılıyorum.
Aaron Hann ve Mario Miscione'nin yazıp yönettiği 2015 yapımı "Circle" isimli bir film var. Düşük bütçeli ve Küp, Telefon Kulübesi, Panik Odası, Fermat's room gibi bir yere kısılıp kalma tarzı filmlerden. Neyse bu filmde kendini kurtarmak isteyen bir zencinin siz ırkçısınız zencileri harcayaksınız tepkisiyle ırkçılık düşüncesini kendi menfaatine çevirme çabası da ayrı bir gerçek. "Dövlet bize bakmiyir"'in denizaşırı varyasyonu sanırım.
http://www.imdb.com/title/tt3118452/
Bu konu hakkındaki fikirlerimi az daha açma ihtiyacı duyuyorum...Bir kez daha altını çizmek isterim ki 12 yaş yakıştırmam, yapımcının İdris Elba ısrarı için değil, aslına uygun bir uyarlama adına haklı tepki gösteren Kara Kule kitlesi için ''racist asshole'' lafını kullanmasından ötürüdür...Böyle bir tepki, kesinlikle karşı tarafı bir gram bile ciddiye almama sebebidir artık...
Kara Kule filmi için Roland karakterinin orijinini Glead değil de Orta Anadolu yapacağız, kavruk tenli Roland da Türk olacak ama albino olacak, bembeyaz ortalarda gezecek denseydi aynı tepkiyi gene verirdim...Bu da beni ''Türk düşmanı asshole'' konumuna mı sokardı acaba?..Ya da albinolara ayıp mı etmiş olurdum?..
Vaktiyle az biraz gözümde büyüttüğüm, zaman zaman da sevdiğim ve bende izi olan bir eserin uyarlaması için en azından casting aşamasında aslına birebir sadık kalınmasını istemekte herhangi bir yanlışlık görmüyorum...Kadınlık, siyahilik, eşcinsellik ve benzeri durumlar adına ötekileştirmeden farklı ve alakasız bir konu bu...Hele ki beyaz ırkçı, homofobik ve kadın düşmanı da değilsem...
Filmin yönetmenine de bir bakalım.
Yıllar önce Ron Howard'ın adı geçiyordu ama yönetmen danimarkalı Nikolaj Arcel oldu.
http://www.imdb.com/name/nm1064048/?ref_=tt_ov_dr
Film 2017 yazının belirsiz bir tarihine ertelendi.
11 Ağustos 2017 de sinemalarda
(https://c1.staticflickr.com/1/677/32837926912_28c65ee53c_o.jpg)
(https://c1.staticflickr.com/4/3847/33376298122_46491f19cf_c.jpg)
İlk fragman.
https://www.youtube.com/watch?v=GjwfqXTebIY
Tamam güzel film olacak gibi.
Ama Detta-Odetta nerede ? Ed nerede ?
Kartet'miydi onlar ? Demek ki kartet olmayacak.
İkinci filmde gelirler muhtemelen. Bu film ilk ve üçüncü kitaba benziyor. Hem zaten The Dark Tower filmleri kitapların uyarlaması olmadığı için belki de hiç olmazlar.
Alıntı yapılan: dean - 04 Mayıs, 2017, 12:47:31
İkinci filmde gelirler muhtemelen.
İkinci film olacak mı gerçekten ? Bu filmin başarısına mı endeksli ?
Yoksa bu filmin ardından hemen dizisi mi gelecek ?
Alıntı yapılan: hanac - 04 Mayıs, 2017, 13:32:36
İkinci film olacak mı gerçekten ? Bu filmin başarısına mı endeksli ?
Yoksa bu filmin ardından hemen dizisi mi gelecek ?
İlk filmin başarısına endeksli. İlk etapta açıkladıkları 3 film 1 dizi formülü halen geçerli. Bu film vizyona girsin. Dizi projesinden ses gelir. Dizi olarak Wizard and Glass romanını uyarlayacaklarını düşünüyorum. Idris Elba'nın dizide görüneceği de söylenmişti.
Film olabilecek en kötü The Dark Tower uyarlaması. Ben zamanında şöyle demiştim;
Alıntı yapılan: dean - 19 Şubat, 2016, 18:44:08
Idris Elba'nın Roland olarak seçilmesi ile birlikte açıkçası filme ait hiç bir merakım kalmadı. Çünkü şunu gördüm ve eminim ki bu filmin arkasındaki isimler The Dark Tower'ın hikayesini pek anlayamamış isimler. Bu kişiler fanların yarısı kadar hikayeye saygı duymuyor belli ki. Filmin başrol seçiminde böylesine bir hata yapan insanların bütün serinin ruhuna yakalayabileceklerini kesinlikle düşünmüyorum.
Bu filmimsi şey izlendiğinde gerçekten filmin mutfağındaki insanların The Dark Tower'ın ne anlattığını ve nasıl anlattığını bilmeyen isimler olduğu net şekilde görünüyor. Ben hep The Dark Tower'ın hakkıyla yapıldığı taktirde The Lord of the Rings ile yarışabilecek potansiyele sahip olduğuna inandım. Ama bunu yapmak herkesin harcı değil. Hele ki sadece fanlara küfür etmesini bilen Akiva Goldsman gibi insanların hiç değil. Filmi izlerken üzüldüm. Ben son kitabı gözlerinden yaş akarak okumuş bir insanım. Biz bunu hakketmemiştik.
Neden 1 saat 35 dakikaya sığdırmaya çalışmışlar anlam veremedim.
Bonelli hikayelerindeki gibi güzel başla ayrıntılı işle ama sayfa kalmayınca ne olduğunu anlamadan şak diye bitir.
Tamamen hayal kırıklığı başka bir şey değil.