Altın Madalyon

Sevgili Arkadaşlar,

Bugüne kadar birbirinden değişik frankofonları hem çocuk dergilerinde hem de kendi kitaplarında okudunuz.

Bugüne kadar sizi en çok etkileyen frankofon hangisidir ? Neden ?

Bu konuda 31. Ocak 2011 tarihine kadar yorum yazan arkadaşlar arasında yapılan çekilişte. Bir üyemize Çizgili düşler Thorgal serisi hediye edilecektir.

Kolay gelsin.

   Bu konuda ilk yazıyı ben yazmak isterim.
  Birçok frankofon beni etkilemiştir. Çoğunu sevmişimdir. Bunlardan birinden bahsedeyim:
  İlkokuldayken bir gün gazetecide bir çocuk dergisi gördüm. Adı Yaman idi. Kapağı açınca karşıma değişik bir çizgi roman çıktı. Renkli, bol aksiyonlu bu çizgi romanın adı Bruno Brazil ve korkusuz beşler idi. Bir solukta okuyup diğer çizgi romanlara geçtim, ama nedense ilk gördüğüm olduğu için bende ayrı bir yeri vardır.
  Aksiyon yükü, renkli karakterleri, hatta kahramanların ölmesi beni etkilemişti. Yaman boyunca dört macerası yayınlandı. Sonra bir daha ülkemizde hiç yayınlanmadı. Yıllar sonra internette araştırdığımda orjinal olarak ta çok az macerasını öğrendim. Yine de ilk göz ağrısı olması nedeni ie yeri başkadır.

       benim birincilik ödülüm kesinlikle redkit'e. çocukluğumuzun milliyet çocuklarında tanışmıştık onunla.dostluğumuzun gelişmesinde çizgi filmlerinin de etkisi olmuştur mutlaka...ardından da asterix ve yine bir çocuk dergisi (tercüman çocuk) sayesinde tanıştığımız thorgal gelir.
    '' oburiks değil hopdediks'' bunu da ekleyeyim ;)

elbette red kit,
okumayı yazmayı milliyet çocuk dergisi ile sökmüş olan ben, birisi "frankofon" dediğinde ilk gelen şey aklıma.
yada çocukluğumu pıtırcık okuyarak geçirirken goscinny'nin hem pıtırcık'ın hem de asterix'in yaratıcısı olduğunu öğrendiğimde deliler gibi sevinmiştim. daha çok sevmiştim red kit'i
bence frankofon demek milliyet çocukla başladığım ret kit'tir kesinlikle.

 Hayatta yapmam dediğim o kadar çok şey varki.

Frankafon okumam demedim gerçi hiç bir zaman ama çok da sevmezdim açıkçası frankofonları.

Asterix ve Red kit'le tanışıklığım daha çok çizgi filmler üzerindendi. ( Ve elbette Asterix'in kazana düşmüş şişman dostunun adı  Hopdediks'tir. Kim,  nereden çıkardı bu Oburiks'i ;))

  Eh çizgi filmlerini ayıla bayıla seyrederdim ama elim varıp bir türlü çizgi romanlarına bulaşamadım.  Sonra ne oldu ,yaş kemale erince yumuşamaya mı başladık,  askere gittim, evlendim , baba oldum ,hazzetmem dediğim caz müziğe merak sardım,( evet işin aslı bunların hiçbirini yapmayı düşünmüyordum , ey hayat sen nelere kadirsin) şimdi de daha yeni yeni frankofonlara.

  Giraud ve Charlier'in Jim Cutlass'ı ile başladı bu merak ( Çok geç olmuş di mi?) Bu kızıl kafalıyı pek sevdim ama yine de frankafonlara karşı mesafemi uzunca bir süre korumayı başardım. ( bunu da pek matah bir şeymiş gibi yazıyorum ya helal olsun bana) Sonra geçenlerde Tardi'ni Adele Blanc Sec serisine bulaştım ve itiraf ediyorum artık frankafon seviyorum. Çizimler hala fazla kusursuz, fazla virtüozane geliyor bana. Ama yine de harikalar işte. Üstelik romanın baş kahramanı bir kadın. Hem de kadınlığını koruyabilmiş bir kadın. ( Bu ne demek demeyin şimdi Amerikan süper hero modeli kadınları kadından saymıyorum ben, korkuyorum onlardan).Yani bu kıt frankafon bilgimle şimdilik favorim Tardi ve Adele Blanc Sec..

Bu aleme daha yeni daldım ama, favorilerim değişebilir.  Misal daha hiç Thorgal okumadım ;)

Son bir not. Red Kit'in maceralarını bölük pörçük okudum. Okuduklarımın hepsini de sevdim. Ama beni en heyecanladıran, merakla bekleten çizgi romanlardan biri bu son sayısı oldu. "Red Kit Pincerton'a karşı" Bugün Radikal Kitap'ta Leven Cantek yazınca uyandım. Meğer bu sayının senaristlerinden biri Daniel Pennac imiş . Kendisi Fransızlara, en fransız yazarla olmakla beraber , şahsen benim en sevdiğim yazarlardandır.  Silahlı Peri ise başucu kitabım.  Red Kit'de nasıl bir iş çıkardığını çok merak ediyorum :)

Red Kid maceralarını her zaman beğenmişimdir. Özellikle (Maceranın tam adını hatırlamıyorum) biri kulaklarıyla meşhur bir aile diğeri burunları ile meşhur bir ailenin arasında geçen çekişme çok hoşuma gitmişti. Sonra uyuz Rintintin, çılgın tayfa Daltonlar. Özellikle sinirli halini çok sevdiğim Joe Dalton. Çocukken zevkle okurdum. Ne yalan söyleyeyim uzun zamandır elime almadım. Ara ara geçmişe dönmek iyidir ama değil mi? Okuyalım bakalım yeniden...

Benim favorim ise önce Yaman sonra da Tercüman Çocuk'ta görüp resmen konusuna, çizgilerine ve hatta kahramanlarına aşık olduğum Buddy LONGWAY. Usta çizer Derib'in tablovari çizdiği doğa güzellikleri, her bölümde daha da bir insanı içine çeken kızılderili-beyaz adam çatışması... Kısacası her sayıda çizim sanatı ile birlikte konuyu da derinleştiren Derib, Buddy Longway karakterine beni öyle bir adapte etti ki ülkemizde yayınlanan 12. sayısından sonrasını internetten indirip tercüme etme ihtiyacı duydum. Hiç Fransızca bilmediğim halde şu an 16.sayısının tercümesini bitirdim. Toplam 20 albüm ve 20.albümde öyle müthiş bir son var ki olay çizgiromandan çıkıp şahaserliğe gitmiş... 20 albümü de türkçeleştirdikten sonra kesin çıktısını alıp kitaplığımın baş köşesinde saklayacağım.

Frankofonlar arasında beni en çok etkileyen Tercüman Çocukta tanıştığım Thorgal'dır. Red Kit ve Asteriks'in hakkını yemek istemem ama benim için Thorgal bir başka.

Aslında en cok etkilendigim frankofon Thorgal'dır.Gerek cizimleri,gerek atmosferi,gerek degisik maceraları,gerek renkleriyle belki de en sevdigim cizgiromanlardan birisi olmustur(o yüzden umarım ben kazanırım:))
En cok ümit besledigim ve en iyi olucagına inandıgım frankofon ise Blueberry'dir.cok iyi olucakken maalesef bitti,devamı gelseydi cok iyi bi cizgiromanla karsılasıcaktık.(gerci bu aralar herhangi bir dergide yayınlanıyo mu bilmiyorum,yurtdısında oldugum icin son zamanlarda cok iyi takip edemedim)
Ama bu kadar frankofon icinde büyüklügünü gördügüm frankofon ise Tenten'dir.1 sene Belcika'da yasadıgım icin ve orada cok sevdigim cizgi roman hastası bi Belcikalı ile tanıstıgım icin ki kendisi 50li yaslarda,bu sebeple cok büyük bi cizgiroman koleksiyonu var,Tenten'in ne kadar degerli oldugunu gözlerimle gördüm.Evindeki Tenten kitaplarını,büstlerini,posterlerini anlatmam mümkün degil,beni cizgiroman sergisine götürdügünde gördüklerime inanamamıstım.
Umarım biz de birgün oralara geliriz:)

Alıntı yapılan: sefik - 16 Ocak, 2011, 07:53:55
En cok ümit besledigim ve en iyi olucagına inandıgım frankofon ise Blueberry'dir.cok iyi olucakken maalesef bitti,devamı gelseydi cok iyi bi cizgiromanla karsılasıcaktık.(gerci bu aralar herhangi bir dergide yayınlanıyo mu bilmiyorum,yurtdısında oldugum icin son zamanlarda cok iyi takip edemedim)

Doğan kardeş dergisi Blueberry'nin gençlik maceralarını vermekte Şefik

Red Kit ve Asterix i bir kenara (onları unutmak mümkün degil), son zamanlarda tanıdığım Tetikçi'nin keyfi bir ayrı.

Alıntı yapılan: rumar80 - 16 Ocak, 2011, 10:00:12

Alıntı yapılan: sefik - 16 Ocak, 2011, 07:53:55
En cok ümit besledigim ve en iyi olucagına inandıgım frankofon ise Blueberry'dir.cok iyi olucakken maalesef bitti,devamı gelseydi cok iyi bi cizgiromanla karsılasıcaktık.(gerci bu aralar herhangi bir dergide yayınlanıyo mu bilmiyorum,yurtdısında oldugum icin son zamanlarda cok iyi takip edemedim)

Doğan kardeş dergisi Blueberry'nin gençlik maceralarını vermekte Şefik

Keşke devam etse kaldıgı yerden be abi.Thorgal gibi bi format ona da düşünülebilir belki

   Blueberry benim için de bir yaradır. Keşkeler bitmiyor çizgi roman aleminde

Vallahi ne yalan söyleyeyim benim de frankafon diyince aklıma TENTEN ve RedKit gelir.Redkit in çizgi romanlarıyla tanışmam çok küçükken olmuştu.Milliyetin verdiği küçük ebatlı gazete sayfasına basılı Red Kit leri bayıla bayıla okurdum...Tenten de bi aralar beni bayağı sarmıştı ancak devamını bir türlü getiremedim...

Açık ara Tenten derim..

Bu konuda karar vermek güç olsa da ''Red Kit!'' diyorum. Ama Asterix ve Ten Ten'i de severim.
Maalesef henüz Thorgal okuma şerefine erişemedim :(

Alıntı yapılan: gamlibaykus - 15 Ocak, 2011, 20:55:51
Red Kid maceralarını her zaman beğenmişimdir. Özellikle (Maceranın tam adını hatırlamıyorum) biri kulaklarıyla meşhur bir aile diğeri burunları ile meşhur bir ailenin arasında geçen çekişme çok hoşuma gitmişti.

Albümün adı Düşman Aileler... O albümde özellikle düşman ailelerin büyükleri olan aksi ve tehlikeli ihtiyarları severim...

  Yelken kulaklar ile iri burunlar. Diğer aile de yararlanacak diye kasabaya birşey yapılmasına izin vermeyip sabotaj düzenliyorlardı.

Red Kit - Bayılırım

Asteriks - İlk 10 sevdiklerime her zaman girer

Tenten - Pek severim

Thorgal - Geç okudum ve çok beğendim

Blueberry - Seri en iyi yerinde yarım kaldı

Okko, Blacksad ve Tetikçi - Doğan Kardeş ve YKY ye teşekkürler.

Umpah Pah - Biri yayınlasa da rahat etsem.

Storm / Kaptan Erok - Yayınlanmasını çok isterim

hazır söz frankofondan açılmışken tilki vezir'i de unutmamak lazım.
olsa da okusak.

en son miço'da görmüştüm ama bir albüm olarak yayınlanması en büyük dileklerimden.

Atlanmaması gerekenlerden biri de Peyo'nun Küçük Prens'i (Johan et Pirlouit)...

Şimdiye kadar hep siyaz beyaz formatta, ufak boyutlusuna denk geldim, bilmiyorum Türkçe renkli baskısı var mı?

Hak ettiği şekilde renkli - büyük boy albümleri yayınlansa ya yeniden...

(http://www.radiojunior.com/images/dossiers-BD-Peyo1.jpg)

Red Kit sanırım ilk okuduğum çizgi romanlardan. (Aslında okuyor taklidi yaptığım çünkü aileme aldırtmaya başladığımda okumayı bilmiyordum) Küçük ve siyah beyaz basılıyordu o zamanlar.
Örümcek ayak'la karşılaştığı macerayı görüp Trt'de "Vadiler aslanı Shane"i seyrettiğimde de uzun süre Alan Ladd'in Red Kit'i canlandırdığını düşünmüştüm. Örümcek Ayak Jack Palance'den esinlenme ama Red Kit'in alakası yok tabii.

Shane (1953)
http://www.imdb.com/title/tt0046303/ (ftp://www.imdb.com/title/tt0046303/)

(http://i43.tinypic.com/2lbnuc1.jpg)
Jack Palance Örümcek Ayak rolünde

Diyeceğim o ki Red Kit'in yeri ayrı, öte yandan 80'li yıllarda Milliyet Çocuk'ta okuduğum ve o zamanlar çok beğendiğim atlanmış bir kahraman var.
Demir Yumruklu adam Bernard Prince
(http://www.hermannhuppen.be/fichiers/Image/bernard-princegal/prince1.jpg)

Alıntı yapılan: poe - 17 Ocak, 2011, 10:46:11
hazır söz frankofondan açılmışken tilki vezir'i de unutmamak lazım.
olsa da okusak.

en son miço'da görmüştüm ama bir albüm olarak yayınlanması en büyük dileklerimden.

Evet Tilki vezir güzeldi..Küçükken miço aldığımda sanırım 9-35 arası sayılarda 5er 6şar sayfa yayınlanıyordu...İnternette araştırdım İznogoud diye bir filmi de var hatta...Güzel bir albüm olursa neden almayalım...
Birde unutmadan herkesin sevdiği Cedric var..Nerden baksan şu anda Ülkemizde sevilen en iyi çizgi dizi diyebiliriz...

           Red Kit, milliyetin verdiği ve benim ilk okuduğum çizgiroman. Beni o kadar etkiledi ki anlatamam. Onun yüzünden Red Kit çizmeye başlamıştım.
Her çıkan kitabın en sevdiğim sayısındaki Red Kit'i daltonları çiziyordum. Bir ara aynısını çizerek satmaya bile çalışmıştım. Joe ve Avarel mükemmel bir ikiliydi her zaman.
Annelerinin evlenme macerası beni gülmekten çatlatacaktı. Ya rintintin ve düldülün arasındaki muhabbet nasıl unutulabilir ki ? Beni sanırım o zamanlarda çok etkilemişti.
İyi ki okumuşum.

        Sonra bir çizgiroman var ama adı aklımda değil. Oda mükemmeldi. Sünnetten sonra babam sıkılmamam için almıştı bana. Frankafondu.
İzmir'deki kitaplarımın içinde duruyor hala. Gidip bakmak lazım bir ara. Kahramanımız bir ozandı. Peri adında bir ölümsüzün isteğiyle satranç kardeşlerin aralarındaki düşmanlığı bitirmek istiyorlardı.K ahramanımızın yanında bir ayı vardı. Homurdanırdı sürekli ama acaip güçlüydü. Bir de periye aşık uçan geveze bir yaratık vardı.
Oda şarkılar söyleyip insanları çıldırtıyordu. Arada ayı kafasına vurup bayıltıp rahatlıyorlardı. Siyah vezir kral ile beyaz vezir kralın mücadelesi çok güzeldi.
İkisinin kardeş olması ise çok ilginçti. Beni o kadar etkiledi ki anlatamam. Sanırım o etkli hala devam ediyor. Adı neydi acaba ?

Alıntı yapılan: Underfined - 17 Ocak, 2011, 14:04:16

Evet Tilki vezir güzeldi..Küçükken miço aldığımda sanırım 9-35 arası sayılarda 5er 6şar sayfa yayınlanıyordu...İnternette araştırdım İznogoud diye bir filmi de var hatta...Güzel bir albüm olursa neden almayalım...

(http://english.abrafaxe.com/mosaik/images/random_pics/abrafaxe1.jpg)
Tilki Vezir'i okumayı ben de çok severdim. Bir de, bir ara Vatan Gazetesi ''Bacaxızlar'' adında bir çizgi roman veriyordu. Toplam 13 sayı çıkardılar. O da çok güzeldi. (Orijinal adı ''Abrafaxe''mış)
Bari 1. sayıdan başlayıp, tekrar okuyayım şimdi... :)

  Jurassic park da ne Emre? Hatırlayamadım.

Sanıyorum 1976....
Evimizin bahçesindeki kömürlükte saklıyordum çizgi romanlarımı...
8 yaşındaydım...
Zagor'dan etkileniyordum o zamanlar, "Bataklık canavarı" macerası yayınlanmıştı, bilirsiniz o macerayı...
Dayımlara gittiğimizde bindiğimiz taksicide idi o macera, aldım taksi şöföründen okumaya başladım... İnene kadar bırakmamıştım elimden...
Taksi şöförü kıyamadı bana, o kitabı bana verdi... Hayatımın en önemli hazinelerinden birisi idi o..
Eve geldim...
Kömürlüğümüzdeki sandığa koymak üzere o Zagor'u bahçeye çıktım...
Heyecanla sandığımın kapağını açtığımda en üstte küçük boy Red Kit'lerden biri duruyordu (Kızılmaske'nin üzerinde)
Örümcek Ayak macerası
Red Kit nasıl da hakkından gelmişti o uzun boylu kovboyun...
Çok etkilenmiştim ... Red Kit ile o macerada tanıştım
Bir Zagor'a baktım, bir Red Kit'e...
Red Kit bana daha yakındı be...
Zagor kadar sert görünüşlü değildi...
Bütün kötülerin hakkından geliyordu, hem de gülümseyerek... Atı da çok sevimliydi... Hele köpeği....
Benim kahramanım Red Kit idi o yaşta...
Diğerleri onun yanında daha katı gözüküyordu gözüme...
Seviyordum Red Kit'i.... Hala ve daima...

Alıntı yapılan: rumar80 - 17 Ocak, 2011, 19:49:25
  Jurassic park da ne Emre? Hatırlayamadım.

kusura bakmayın konular arasında dolaşırken yanlış konuya cevap yazmışım dalgınlıktan. Red Kit'in olacakları önceden sezmesi, sakin tarzı ve yalnız olması apayrı ayrıcalık kazanmıştır benim gözümde.

Şu an hatırlaması ne kadar zor geliyor... Zor bir konu aslında çünkü o kadar çok var ki hepsinin de sebebi Milliyet Çocuk'tur. Red kit, Thorgal, Şaklaban vs. Bunların hepsiyle Millyet Çocuk vasıtasıyla tanışmış ve hepsini ayrı ayrı sevmiştim. O dönemlerden aklımda kalanlar her bir maceranın tek bir karesi olsada o tek bir kare beni eski çocukluğuma bağlayan tek bağ olmayı sürdürmekte. Frankofonlar çocukluğumdaki masum keyiflerin şahitleriydi. Bir ölünün arkasından konuşuyormuş gibi hissettim kendimi ama şunuda düşünmeden edemiyorum, bugün hâlâ o eski yayınları okuduğumuz halde aynı masum keyifleri alabiliyor muyuz?

Beni en çok etkileyen frankofon Red Kit, belki Milliyet Çocuk dergisini okurken çocukluk yıllarında tanıştığım için, belki de ilk olarak bu frankofon çizgi romanla tanıştığım için. Ancak geçen yıl farkına vardığım Blueberry'i de çok beğendim. Devamının çıkmasını dilerim.

Hmm sanırım benim de cevabım Red Kit olacak...

Bana Özal ı bile sevdiren karakterdir red kit. Turgut özal red kit okuduğunu açıklamış ve çocukken büyük sempatimi kazanmıştı. Milliyet gazetesine de teşekkür etmem lazım o dönemde neredeyse bütün sayılarını yayımlamıştı red kit in... Bir çok çocuğa çizgi romanı sevdiren bir hareket olmuştur...

Red Kit in dışında çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz klasik fumettileri okumakla geçti... Türkiye de frankafon vardı da biz mi okumadık demek istiyorum bu aşamada :)

Son yıllarda YKY nin yayımladığı frankafonlara bayıldım. Tetikçi, Blaksad, okko hepsini de çok sevdim... YKY ye de buradan teşekkürlerimi sunuyorum.

Ve Enki Bilal tabii ki... Nikopol üçlemesini okuduğumda çizgi romana bakış açım değişti, klasik fumettilerin artık tatmin etmediği bir ortamda ( mister no yu tenzih ederim :) çizgi roman sevdamın yeniden alevlenmesini sağladı.   

Son olarak Türkiye de frankafon satmaz anlayışının değişmesini ve insanların yeni şeylere daha açık olmasını diliyorum...

  Sevgili pearljam. Yaşınızı bilmiyorum, ama bir dönem frankofon vardı ve biz okuduk. Tamam orjinal boyutunda değildi, ama çocuk dergileri içinde değişik frankofonlar bize sunuldu. Hemen aklıma gelenler:
  Bruno Brazil ve korkusuz beşler
  Uzay ajanı Luk
  Orman kralı (Buddy longaway)
  Sinyor Spagetti
  Thorgal
  Tunga
  Um pah pa (Bulvar gazetesinde sevgili Hasan)
  Demir yumruklu adam Bernard Prince
  Bob Morane
  Danny Futuro

Gördüğünüz gibi frankofon vardı ve biz okuduk

Aman abi biz bir süre okumayalım.Cüzdanımızın sağlığı bozuldu.Bir grip ilacı almam gerekecek ona göre.

sevgili rıza bey, ben de biliyorum zamanında çocuk dergilerinde yayınlandığını ama biraz mübalağa yapmıştım orada. gerçi yazdığınız isimleri üşenmedim tek tek google da arattım ve sadece um pa pah ı hatırlayabildim. ;D 1980 liyim yaşım itibariyle diğerlerini hatırlamıyor olabilirim.  frankafon türkiyede en az yayımlanan tür ona dikkat çekmek istemiştim biraz. gerçi red kit asterix tenten türkiyede senelerdir yayımlanıyor ama çeşit çok az.

Bu arada görünce hatırladım, um pa pah ı ben de çok sevmiştim. bir çocuk dergisi, dergiden ayrı olarak tam macera bir sayısını vermişti, tanışıklığım o kadar ama dediğim gibi çok sevmiştim.

Bir de şu demir yumruk, istediği zaman demir yumruğu dışında görünmez olan ve demir yumruğuyla herkesi döven arkadaşsa onu da tanıyorum. saçma ama eğlenceli bulurdum  :) 

   Sevgili pearl jam,
   Sizi  çok iyi anlıyorum. Ben de yazınızı temel alarak bir zamanlar ne kadar değişik çizgi romanlar okuduğumuzu dile getirmeye çalışmıştım. Ben 71'liyim bu sayede biraz daha fazla yayın okuyabildim diye düşünüyorum.
  Demir yumruklu adam ise Milliyet çocukta yayınlanan bir çizgi romandı. Bernard Prince adında bir gemizi Corcoran adlı yatı ve iki tayfası ile denizlerde ticaret ve taşımacılık yapar maceralar yaşardı.
  Katılımın için teşekkürler

    Benim frankofonla tanışmam çoğu kişi gibi Red Kit'le oldu...Milliyet gazetesi ilavesi olan 8 sayılık (sanıyorum 8 sayıydı ama emin değilim) küçük fasiküllerdendi...Sonrasında Milliyet Kardeş dergisinde okuduğum Can ile Afacan (Bill e Boule - Roba) ve şu an tam hatırlayamadığım bazı çizgiromanlar oldu ama yavaş yavaş bilinçli bir koleksiyoner olmaya başladığımda Corto Maltese,Jim Cutlass,Valerian,Thorgal,tek albümlük de olsa İncal,Enki Bilal ve Blueberry'lerle frankofona girip pekiştirdim...Kimilerini çok geç edinebildim,başkalarndan okudum hep,kimilerini de edindim ama tamamlayamadım...Hiç satın almayıp da yine dışarıdan okuduklarım arasında Tenten ve Asterix de vardır ama çok değil...Unutmadan,yeni Doğan Kardeş dergileriyle ve yine dışarıdan incelediğim Cin serisinin de hakkını yemeyeyim...Yine de bende iz bırakan Blueberry,Jim Cutlass,Corto ve Thorgal olmuştur...Bir de Bran diye bir albüm geçmişti elime,bir arkadaşım getirmişti Fransa'dan...Barbar zamanlarla ilgiliydi ve epey enteresandı...Şimdilik aklıma gelenler bunlar...Muhtemelen çok daha fazlasını incelemiş olabilirim...

REDKİT...   Nedenmi ?  Gölgesinden hızlı silah çeken yalnız kovboy olduğu için :D  Jolly jumper, rin tin tin, Dalton kardeşler özellikle Averel,  Kalamiti Jane, Billy Kid, Yargıç Roy Bean, Jesse James, Akbaba ve daha fazlası

Sevdiğim epey BD olduğundan hiçbirisine haksızlık etmemek için en doğrusu son günlerde okuduğum ve beğendiklerimden birinin adını vermek olur bence:

"Long John Silver" serisi

   Bugün katılım için son gün. Katılımlarınızı bekliyoruz.

Sevgili arkadaşlar,
   Ocak ayı ödüllü frankofon konusu için yazdığınız değerli yazılar için teşekkür ederiz. Beyoğlu 24. noter vekili Nihat Beyhan huzurunda çekilen kura ile  ;) :D ödül olarak verilecek olan çizgi romanları kazanan arkadaşımız:
   Pizagor adlı üyemizdir.
   Kendisini kutluyor, iyi okumalar diliyoruz.

Kutlarım kardeşim kıskanmadım desem yalan olur ama ;D

Güle güle oku kardeşim. Kitaplara Altın Madalyon damgasını vurmayı da unutma :)

Selamlar
Lami

Kardeş hayırlı olsun, güle güle oku.

Makus kaderimde bir dönüm noktasıdır bu :)

Teşekkürler Altın Madalyon

Bu arada Küçük Prens'e benden başka sahip çıkan da olmadı :(

   Artık ilk toplantıda vermek üzere diyerek tekrar tebrik ediyorum.

Avrupa tarafında yapılacak ilk toplantı mı?

Öyleyse alamayacağız bu gidişle :)

   Hocam biz Kadıköy'e geçiyoruz, artık bir zahmet sizi de buralarda görelim.  ;)

Yaratın bir cazibe merkezi karşıda da gelelim :)

Bu arada orası biz Kadıköylüler için karşıdır ya da karşısıdır :)

Gerçi günahını almayalım, gerek Gon gerekse Gerekli Şeyler adeta çizgiroman mabedi...

Ne zamandır Aslıhan Pasajı'na da girmiyorum, ne çok çizgiroman, yüzlerce Gırgır ve Fırt almışlığım vardır oradaki sahaflardan...

Thorgal albümlerimi aldım (teşekkür ederim öncelikle), şirketteki masamın üzerine dizdim... Oltayı attım, neler vuracak, kimler yutacak zokayı, beklemedeyim :)

Hadi bakalım rasgele :)

   Keyifli okumalar

Geçen ay yayıncısı İlker den satın aldığım, Thorgal takımının ilk cildini okuyabildim.
Bizim kız, yarı yıl okul tatilini fırsat bilip, benden önce davranıp takımın tamamını  okudu bile.
Şimdi yeni aldığım Asterikslere dadandı.  ???
Neyse Greystorm 2. cildini ondan önce dün akşam bitirdim.  ;D