Şu oldu bu oldu ve Dampyr'imize kavuştuk ama yalan yok son her iki cilt de bende hayalkırıklığı yarattı. 18. cilt yine de beklediğim çizgi ve öykülere sahipti, bu konuda şikayet edemem ama "Mısır Tanrıçası" hikayesi... O hikayeyi hayatım boyunca okumamış olsaydım ne kaybederdim? Hiç bir şey.
- 19. cilt ise beni fena üzdü. Kapaktaki "ağaç adam"a bayılmıştım ama öykü sürekli aynı şeylerin olduğu ve laklakla olayın çözüldüğü yeni öykülü Martin Mystere havasındaydı.
- İkinci öykü.. Medyum Ann'in müdavi olsa gerek ikinci kez Baggi çizmiş onun olduğu sayıyı. Ann'in Dampyr'e sarılıp "ah, ah, 20 yaş daha genç oslaydım" fantazisine bayılmakla birlikte o çizgiyle bir şey okumak istemediğimi fark ettim. Isınamadım yaratık tasarımların ve çizimine Baggi'nin. Öykü de yavand.
- "Vampirin kocası"... Bilmiyorum, okumasam incilerim düşer miydi? Neredesin Dylan Dog? Öykü şablonunu çalmışlar.
- "Kadim Kılıç" çok iyi bir devam vaad ediyor gibi. Umarım yanılmam. Bir sonraki kapak hoş görünüyor. Hikaye de fena değildi bu arada.
Ama içimde bir yerlerde eksiklik hissettim... Neydi bu bilmiyorum ama bulurum kesin :)
Sanırım çözüm damardan ilk sayıdn Dampyr'i baştan okumak. ;D
Alıntı yapılan: rumar80 - 22 Ekim, 2011, 17:56:35
Sanırım çözüm damardan ilk sayıdn Dampyr'i baştan okumak. ;D
Ben aynen öyle yaptım. ;)
Alıntı yapılan: designer73 - 22 Ekim, 2011, 19:05:11
Alıntı yapılan: rumar80 - 22 Ekim, 2011, 17:56:35
Sanırım çözüm damardan ilk sayıdan Dampyr'i baştan okumak. ;D
Ben aynen öyle yaptım. ;)
Akıllı adam ;)
Demekki bütün çizgi roman kahramanlarında hep aynı şey oluyor.ilk 100 sayı mükemmel sonrası kendini tekrar eden anlamsız bizi sıkan maceralar....... ;D :(
:) Ne okuycam baştan Umar... Ezberledim her karesini :O) Muhtemelen bir cilt daha kesmezse dediğini de yapacağım o ayrı.
"Demekki bütün çizgi roman kahramanlarında hep aynı şey oluyor.ilk 100 sayı mükemmel sonrası kendini tekrar eden anlamsız bizi sıkan maceralar......."
Yes this is a pensil... Yani üzülerek altına imzamı atmak üzereyim bu tespitin... Sahi ya, iyi ki Alaska 100. sayıyı görmemiş ;D
Dampyr daha 100 de olmadı ki. Bu arada son macera dışında ilk üçünü okudum. Gerçekten vasatlar. Hele ikinci çok gereksiz kalmış. Yine de İSTEMEYE devam. Belki bir gün speciale'lerini de okuyabiliriz.
Alıntı yapılan: rumar80 - 23 Ekim, 2011, 21:10:13
Dampyr daha 100 de olmadı ki. Bu arada son macera dışında ilk üçünü okudum. Gerçekten vasatlar. Hele ikinci çok gereksiz kalmış. Yine de İSTEMEYE devam. Belki bir gün speciale'lerini de okuyabiliriz.
19cilt x 4fasikül = 76 sayı, evet 100 olmamış... Nasıl yani erken bunama mı? ???
Alıntı yapılan: ümitkr - 23 Ekim, 2011, 21:43:02
Alıntı yapılan: rumar80 - 23 Ekim, 2011, 21:10:13
Dampyr daha 100 de olmadı ki. Bu arada son macera dışında ilk üçünü okudum. Gerçekten vasatlar. Hele ikinci çok gereksiz kalmış. Yine de İSTEMEYE devam. Belki bir gün speciale'lerini de okuyabiliriz.
19cilt x 4fasikül = 76 sayı, evet 100 olmamış... Nasıl yani erken bunama mı? ???
Dampyr okumayalı o kadar zaman geçiyor ki insan artık 100 sayı olmuştur diyor. ;)
Merhabalar. Ben konuştuğum zaman ya da arkadaşlarla bazı konulara girdiğimde nedense çok agresif dik yanıtlar verdiğimden ve neyse o olduğunu söylediğimden hep ters kişi olarak nitelendiğimden ben de aynı arkadaşımın yazısına katılıyorum. 18. 19. ciltler o kadar istememe, o kadar beklememe rağmen hiç te umduğum gibi çıkmadı. Tam bir hayal kırıklığı, tam bir fiyasko diyeceğim. Konu, çizgiler, baskı. Allah aşkına tutarlı bir şey yok yok yok. Allah'tan İtalyancam var da zamanında bayağı bir yol almışım. Ben tekrar başa dönüyor, tekrar 1. sayıdan itibaren okumaya başlıyorum. Allah tutkunlarına yardımcı olsun. Sağlıcakla kalın, yıne de Dampyrsiz kalmayalım. Saygılar..................
Alıntı yapılan: IMYTH - 30 Kasım, 2011, 11:01:55
Merhabalar. Ben konuştuğum zaman ya da arkadaşlarla bazı konulara girdiğimde nedense çok agresif dik yanıtlar verdiğimden ve neyse o olduğunu söylediğimden hep ters kişi olarak nitelendiğimden ben de aynı arkadaşımın yazısına katılıyorum. 18. 19. ciltler o kadar istememe, o kadar beklememe rağmen hiç te umduğum gibi çıkmadı. Tam bir hayal kırıklığı, tam bir fiyasko diyeceğim. Konu, çizgiler, baskı. Allah aşkına tutarlı bir şey yok yok yok. Allah'tan İtalyancam var da zamanında bayağı bir yol almışım. Ben tekrar başa dönüyor, tekrar 1. sayıdan itibaren okumaya başlıyorum. Allah tutkunlarına yardımcı olsun. Sağlıcakla kalın, yıne de Dampyrsiz kalmayalım. Saygılar..................
:) Belli bir standardı uzun soluklu korumak zor. Sanki uzun maraton koşusu gibi. bazen rölantiye alıp yavaşlamak, yokuşa salınmak, rüzgarı arkana almak, sonra hız arttırmak, mesafeyi açmak, depara kalkmak ama yine salınmak falan gerekiyor bu tip işlerde galiba.
Katılıyorum ama :) Dampyr'siz kalmayalım.
19.cildin ilk macerasını okuyorum.İzninizle eleştirilere katılmadığımı belirtmek istiyorum.Dün gece İlk maceranın sonuna yaklaştım.Sanki korku filmi izler gibiydim.Öylesine ürpertici idi.Belki de okuduğum ortamdan öyle bana geldi.Dün gece saat on birde okumaya başladım.Evde kimse yoktu ve dün gece öyle bir fırtına vardı ki.Üstüne üstlük bir de elektrikler kesilmesin mi?
Bugün gündüz hiyakenin finalini okuyup bir de gündüz gözüyle tekrar edeceğim.Bakalım yine korkunç gelecek mi?
yani kit taylor a bakiyorum, kizilmaske, mandrake ye bakiyorum, bir de dampyr e bakiyorum
nasil olur da dampyr satilmaz aklim fikrim almiyor
Kit Taylor bir kenara da ben de Dampyr konusunu ben de anlamıyorum???
Aslında herşey okuyucunun bazı kahramanları benimseyememesinden kaynaklanıyor.
mesela ben tay yayınlarından çıktığı zamanlara (Alaska)adıyla yayınlanan Ken Parker'i çizimlerinin karanlık,karalama gibi durduğunu düşünerek uzun zaman okumamıştım. Tabiiki alışmışız Tommiks'in Teksas'ın o canlı harika çizimlerine Ken Parker'i görünce bu ne demiştim.Ama şimdi Ken Parker benim için vazgeçemediğim bir alışkanlık(Buradan yayıncısınada selamlarımı yolluyorum)Hele (Avcı ve Köpeği)Harika bir macera.
Dampyr aslında harika bir öyküsü olan mükemmel bir karekter,Bir vampir avcısı,bir vampir ve eski bir paralı asker.
Bu üçlünün üzerine kurulan mükemmel bir atmosfer ve gece bekçilerinin sürüleri ile insanlığı tehtid ettiği bir olay kurgusu.Kan,vahşet,ölümün kol gezdiği farklı bir dünya ve Harlan Draka,Tesla,Kurjak üçlüsünün insanları ve insanlığı babasının sürüsünden korumak adına giriştiği amansız mücadele.Gelde okuma....
Bizim okuyucumuz kalıplaşmış eserlerin dışına zor çıkıyor.herkesin alışkanlıkları var,Teks,Tommiks,Teksas,MisterNO,Zagor vb o yüzden yeni bir ürünü kabul etmek zor geliyor. Bir sayı alıyor ve beğenmedimi o yayın bitti artık aslında biraz zaman tanımak benimsemek lazım. Mesela ben Kurjak'ın hayatının bir bölümün anlatıldığı 12. sayıyı çok beğenmiştim(orjinal 12. sayı)
Ama yavaş yavaş oda olacak yeterki bizde tükenmeyelim,Dampyr okumaya devam.....
Alıntı yapılan: haysat - 08 Ocak, 2012, 18:28:39
Bizim okuyucumuz kalıplaşmış eserlerin dışına zor çıkıyor.
Olayı en güzel açıklayan cümle. Ne kadar yok desek te sanırım Türk okurunda tutuculuk var biraz. Hem de epey biraz ;D Bizim gibi ihtiyarlar desen; nostalji peşindeyiz... Eee, gençlerin de haberi yok böyle bir türden... Bunların toplamı "Dampyr satmıyor" sonucunu doğuruyor.
Düşünüyorum da; ülkemizde son döneme kadar hiç yayınlanmamış Mangalar internet yoluyla nasıl popülaritesini artırdı. Şimdi basılınca peynir ekmek misali satıyorlar. Dampyr'de yeni neslin ayıla bayıla her çeşidini tükettiği, vampir, kurtadam, hayalet, gizem edebiyatının tamamı mevcut. Belki biraz daha duyurulabilse onlara ulaşmak mümkün olabilirdi, nasılsa ihtiyarlardan umut yok ;D ;D
Vampir filmleri bu kadar izlenirken, aslında Dampyr'in satış rekorları kırması lazım, anlamak zor. Hani hiç çizgi roman okunmuyor diyeceğim ama Death Note örneğine bakınca bu da doğru bir tez gibi durmuyor. Tanıtım ve dağıtım sorunlarının aşılması lazım.
Biz forumlar ve net yoluyla paylaşımlar yapıp, bir parça bu yayınlara destek oluyoruz, fakat çizgiroman paylaşımlarından haberdar olmayan ve net kullanmayan bir çok kullanıcı mevcut.
Her zaman bahsettiğimiz gibi yine tanıtım olmayışı ve dağıtım sorunları, Dampyr ve diğer yeni bir çok çizgiromanın sıkıntısı burada düğümleniyor.
Ben Dampyr'den ziyade yayınevine biraz soğukluk hissediyorum. Kapakları kibirit kutusu haline getirip sıkıştıracağına, şimdiki yayınlar gibi (Örn: Kİt Taylor, Brendon vs.) olsa, ilk zamanlar her sayıda yer alan editoryal bölümler, inceleme yazıları olsa bence daha albenili olur. Sadece şunu söyleyim ben Dampyr'i sevdiğm için alıp okuyorum ama bu kusurlarıda gözüme batmıyor değil. Bir gün bırakırsam en çok da bu sebeplerden ötürü olacak...
Dampyr sadece bir vampir-kurtadam-hayalet serisi değil. Her bölümde farklı bir coğrafya, farklı ülke mitleri, olağanüstü gerçekçi çizimleri, gerektiğinde gösterdiği siyasi-kültürel vurguları ile bence çok farklı bir seri. Okumayanlar çok şey kaybediyor. Dampyr'in altyapısı çok iyi ve bence uzun süreçte başyapıt olacak bir seri.