Arkadaşlar tarkan'ın yanlış hatırlamıyorsam 21 macerası var...
Peki karaoğlan'ın tüm külliyatı kaç maceradan oluşuyor ? Lal'in 57 sayısı ile tüm külliyat tamamlanıyor mu ?
Veya leman ve tay'ın maceralarının tamamını içeriyor mu ?
Tarkan maceraları için bkz.
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,3665.msg30739.html#msg30739
Karaoğlan Güneş Serisi için bkz.
http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,3056.0.html
ok sevgili hanac...
Daha önce karaoğlan okumadığım için soruyorum: Lal kitap serisi eski çizimlerden oluşuyor değil mi ?
Suat Yalaz'ın lal için ele aldığı çizimler değil ???
Alıntı yapılan: drfuhrer - 24 Ekim, 2011, 16:33:42
Daha önce karaoğlan okumadığım için soruyorum: Lal kitap serisi eski çizimlerden oluşuyor değil mi ?
Suat Yalaz'ın lal için ele aldığı çizimler değil ???
Eski çizimler ve maceralar.
LAL için özel çizim yok.
Bu arada 200 ler kulübüne hoşgeldin. :)
hımm..evet 200 olmuşum:)
hoşbulduk sevgili hanac ;)
Karaoğlanların en iyi serisi Muhtar yavaşca serisidir...(bence)
Suat YALAZ kendi adını taşıyan seriler çıkarmıştır ama en iyi kalite, süreklilik ve beğenirlilik açısından yavaşca serisi çok tutulur.
Güneş serisi tamam renklidir ama çokta özenle renklendirilmediği düşüncesindeyim. Renklendirme bakımından tiftruk baskı en kalitelisidir.
Lal serisine gelince hemen hemen serinin birçok macerası yayımlandıysa da bazı maceralar elden geçirilerek basımı yapıdığı için orjinallikten uzaktır.
Pek tavsiye etmiyorum. Elimde tüm seriler var. Yavaşcalar bir başkadır benim açımdan.
Leman yayınlarından çıkan 4 ciltlik seride kalite açısından fena değildir.
Ve son çıkan 1001 yayınların dağıtımını yaptığı horizon albüm izlenmeye değer.
tiftruk nedir? Dergi ismi mi, baskı çeşidi mi yoksa macera mı? Öztürkçe mi bu kelime? :D
Alıntı yapılan: drfuhrer - 24 Ekim, 2011, 16:06:56
Peki karaoğlan'ın tüm külliyatı kaç maceradan oluşuyor ? Lal'in 57 sayısı ile tüm külliyat tamamlanıyor mu ?
Veya leman ve tay'ın maceralarının tamamını içeriyor mu ?
Aynı soruyu bir de ben sorayım.
Külliyat o kadar dağınık ki...
Karaoğlan 8-10 ayrı edisyonda haftalık dergi ya da aylık albüm olarak okurlarıyla buluşmuş 1960 'lardan beri...Son evi Lal Kitap ama doğru düzgün tamamlanamıyor, orada da yarım kalıyor...Hiçbir ediyonda tüm külliyat yer almadığı gibi gazete sayfalarında kalmış muazzam maceralar ve sagalar da mevcut...
Normalde ilk haftalık yayın, Yalaz 'ın Akşam gazetesinde çizdiği ilk maceraların 36 'şar sayfalık dergileriyle başlıyor ama çok geçmeden hazır çizili maceraların tamamı yayınlanıp bitince ilk seri 17 sayı sonra duruyor...Biraz daha günlük tefrika biriktikten sonra ikinci seri başlıyor fakat mevcut stoklar da hızlı eridiğinden, ayrıca her gün gazeteye bir sayfa yetiştirip siyah beyaz filmleri çekerken de Yalaz 'ın haftalık dergiye 20 sayfa çizgi roman yetiştirmesi söz konusu olmadığı için çizimleri Abdullah Turhan devralıyor...Yalaz sadece portreleri ve başka öznel detayları ele alıyor...Aralarda gazetede biten maceralar da dergiye aktarılıyor...Bu şekilde uzun bir süre devam ediyor...Sonra farklı edisyonlarda farklı haftalık yayın dönemleri başlıyor ve eski maceralar tekrar yayınlanırken, bu kez 70 'lerde Milliyet 'te çizilen maceralara da sıra geliyor...Yalaz 'ın yurt dışında Kebir olarak çizdiği frankofon soslu bazı renkli maceralar da 19 sayılık Hayat Neşriyat serisiyle 70 'lerin sonunda ilk defa Avrupai baskıyla tamamı renkli olarak yayınlanıyor...Bu maceralar genelde bol Ortadoğu ve Arap coğrafyası içeren maceralar...Fransızca konuşulan Arap ülklerine satılabilmesi için yurtdışında üretilmiş maceralar...Bunların bazıları bir sonraki ikinci renkli seri olan Güneş 158 'lik seride yer alıyor 1980 'li yıllarda ama bu serinin ağırlığı, o dönem Güneş Gazetesi 'nde üretilen güncel maceralardan oluşuyor...Sonra Güneş serisindeki maceraları küçük boy ve siyah beyaz olarak Tay basıyor 20 fasikül olarak...Sonrasında da 2000 yılına kadar basılmıyor, Leman ve ardından Lal ile yeniden başlıyor ama her seferinde yarım kalıyor...
Karaoğlan külliyatı o kadar sahipsiz ki, Yalaz 'da orijinal kalmadığı gibi bir kısmını Fransa 'da unutuyor ya da kaybediyor...kendisinde bile olmayan ilk dönem işleri satış sitelerinde karşıma çıkıyor bazen tekli sayfa olarak...Arşivcilik adına koca bir sıfır Yalaz usta...Ayrıca hiç kitap olarak basılmayan ya da sadece Lal 'in ilk kez kitap olarak bastığı birkaç macera da var...Tamamen gazetelerde kalmış maceralar var 80 'li yıllardan...Ayrıca format değişip altyazılı tefrika olarak en baştan yorumlanmış orijin hikayesi var üçleme halinde roman üslubunda bol yazılı, az resimli...Bazı maceraların Fransa baskıları için rötuşlar yapılmış, Leman 'ın bastığında rötuşsuz, Lal 'in bastığında sansürlü ve rötuşlu falan...Sonradan yapılmış ek sayfalar var kimi maceralarda, Karaoğlan 'ı son kez günlük yayınlayan Takvim gazetesine özel ek sayfalar...Kısaca takibini yapabilmek neredeyse imkansız...
Ben kendimi bu konuya çok adadığım için, pek çok kişiden daha fazla çıkarıma ve dipnota sahibim ama detaylı bir şekilde yazamıyorum çok fazla zaman alacağı için...İlk fırsatta doyurucu bir bilgilendirme yazısı ve çetele çıkarmak istiyorum...Bu konuda çalışmalar yapan başka okurlarla da iletişimimiz ve alışverişlerimiz olmuştu geçmişte...Ayrıca Çizgi Diyarı 'nda listeler bulunduğunu, rahmetli Haluk Yücesoy 'un gün yüzüne çıkardığı bulunması zor tefrikaların yer aldığını ve de Yalaz 'ın mevcut eserlerinin çoğunun kendi izniyle Çizgi Diyarı 'nda bulunduğunun da altını çizeyim...Ne var ki detaylardan habersiz olunca oradaki çetele de düzgün bir okuma için işe yaramayabilir yabancısı için...
Dediğim gibi, ilk fırsatta sözüm olsun Karaoğlan üzerine çarşaf çarşaf yazmak ve bu yazıma kaynak oluşturacak her mecrayı ve ismi anmak...
Sadece Lal serisini okusam yeterli mi? En azından maceraların yarısı filan eder mi?
Tay ve Leman serileri Lal içerisinde macera olarak mevcut mu yoksa ayrı olarak alınmaları mı gerekli? Yahut bazı maceralar çakışıyor ama bazıları farklı gibi bir durum mu var?
Eski fasikül serilerini toplamaya uğraşamam sadece ciltler yeterli. Diğer maceraları varsa eğer dijital olarak okurum.
Ne yazık ki Lal serisi bir külliyat değil...Hatta en karmaşık edisyon diyebiliriz...
Lal 'in bu seri için çok çabaladı ve yerlerde olan satış rakamları ile Yalaz ustaya aylık ödenen hatırı sayılır telif ücretlerine rağmen 57 ay dayandı...Bu esnada yine arşiv probleminden kaynaklı yığınla sorun çıktı ve seri abuk subuk bir şekilde devam etti...
Lal 'in bu seri ile Karaoğlan külliyatına kattığı tek şey, Güneş Gazetesi 'nde kalan üç güzel maceraya yer vermesi oldu...Bu üç macera, ilk kez kitap/dergi olarak Lal bünyesinde basıldı...Bu maceralar;
Delice 'nin 4 Kızı (sayı 1 ve 2)
Her Kılıç Bir Kın İçin (sayı 2 ve 3)
Ötügen 'in Çağrısı (sayı 7-8-9-10)
Benim için Lal 'in Karaoğlan 'a katkısı bu üç maceradan ibarettir...Bu maceralardan Ötügen 'in Çağrısı 'nın mitolojik ve fantastik atmosferinin devamı olarak üretilen dört bölümlük muhteşem bir saga vardır ki, ne yazık ki gazete sayfalarında kalmıştır ve son yayınlandığı gazetede de final bölümü hazırlanmadan anonstan ibaret kalmıştır...Sırası gelince o sagadan da bahsederim...
Lal, ilk üç sayıyla muhteşem bir giriş yaptı ama devamında aynı etkiyi uyandıramadı...4. sayıda başlayan orijin hikayesi, aslında Fransa edisyonu için cep kitabı formatında 70'lerde ikinci kez çizilmiş bir orijin hikayesiydi...Karaoğlan hakkında iyi kötü bilgi verse de ben bu öyküyü üçleme olarak Sabah Gazetesi 'nin 1986-88 yılları arasında yayınladığı alt yazılı tefrikalardan okumanı öneririm...Bununla ilgili özelden yazışırız...Her neyse, 4. sayıda başlayan orijin hikayesi, 6. sayıda birden kesiliyor...Çünkü maceranın devamının orijinallerini bulamıyorlar ve kesildiği yerden yeni bir macera başlıyor...60 'lı yılların ikinci yarısında üretilen bir maceraya...Şimdi 7 sayıdır alıştığımız çizgi tadı birden değişiyor ve 20 yıl gerileyerek dumur oluyoruz...Yine de hemen göze batmıyor...O maceranın bir sonraki fasikülde sonlanmasının ardından da Ötügen 'in Çağrısı başlıyor...Başlamasa daha iyi, çünkü kitabın son 7 sayfasında başlıyor...Bir sonraki kitaplarda da devam ediyor...Ben bu 7 sayfa için maceranın bölünmesi olayını da profesyonel bulmuyorum ama arşiv sorunu kaynaklı haklı gerekçeleri olduğuna eminim...Bu macera 10. sayının yarısında bitiyor ama son sayfaları eksik hissi uyandırıyor...Çünkü maceranın sonlandığına dair ibare görmediğimiz gibi hikayenin kapanış kısmında olmamıza ve konu bağlanmış olmasına rağmen birkaç sayfa kayıpmış hissi veriyor...Bence kayıptı da zaten...
Devamında Karaoğlan 'ın yine 60 'lı yıllardan serüvenleri basılmaya devam ediyor...Ötügen 'in Çağrısı ile Yalaz 'ın 80 'lerdeki tarzının tadını çıkarmışken, sonraki macera ile 60 'lardaki hamlığa geri dönüyoruz ve devamında çok uzun bir süre hep 60 'lı yıllarda, büyük ölçüde Abdullah Turhan 'ın çizdiği standart ve hatta vasat hikayeleri görüyoruz...Arada 6. sayıda yarım kalmış maceranın son bölümü bulunuyor ve reklam arası gibi araya sıkıştırılıyor...45 sayı böyle gittikten sonra tam Güneş Renkli Seri ve Tay dönemi maceralara sıra yavaş yavaş gelecekken 57. sayıda yayın kesilerek sona eriyor...Sonlara doğru yayınlanan iyi denebilecek maceralarda da bazı teknik sorunlar var orijinallerden kaynaklı...Kısaca Lal serisi bu...Asla bir külliyat olmadığı gibi tutarsız zaman atlamalarıyla ilk kez okuyanlara yaka silktirecek düzeyde...Ben bu seriden sadece yukarıda belirttiğim üç maceranın yer aldığı sayıları öneririm ama iyi kötü bir bütünlük olsun dersen de ilk 15-16 sayıyı tamamlayabilirsin derim...57 sayıya birden gerek yok bence...Ha, ben Karaoğlan koleksiyoncusu olduğum için aldım, o ayrı... :)
Nitelikli bir Karaoğlan okuması için ilk tavsiye edeceğim edisyon, 2000 senesi Leman edisyonu...Bu edisyondan çıkan 4 kitabı da ne yapıp edip almanı öneririm...Ondan sonra Lal 'deki önerdiğim sayıları alabilirsin...Güneş 158 'lik Renkli Seri 'yi eksiksiz bulman hem zor, hem de aşırı pahalı...Ben 3 senedir çabalıyorum ve 1 sayı eksiğim kaldı...Oradaki maceraların küçük boy ve siyah beyaz olarak yer aldığı Tay fasikül ya da ciltlerini uygun fiyata bulursan kaçırma derim...Toplam 20 fasikül, süper cilt olarak da bu 20 fasikül ikişerli olarak 10 ciltte toplanmış...Hangisini bulursan artık...
Karaoğlan 'ın yüze yakın macerası var...Bunlardan yarım düzinesi 15-20 yıl arayla baştan çizilmiş ya da yeniden uyarlanmış...Üç ayrı dönemde üç kez baştan yazılıp çizilen maceralar da mevcut...Serinin yarıya yakını, haftalık dönemde Abdullah Turhan 'ın yardımcı ressamlığında çıkmış ama esas vurucu maceraların tamamı Yalaz 'ın elinden çıkma...Karaoğlan 'ın yüze yakın macerası arasından ben yalnızca 20-25 tanesini ayrı tutabilirim...Aşağıda en kaliteli bulduğum ve defalarca okuduğum maceraları ve en iyi edisyonlarını listeliyorum...
Ötügen 'in Üç Atlısı (Sabah gazetesi alt yazılı tefrikası)
Baybora 'nın Oğlu (Sabah gazetesi alt yazılı tefrikası)
Semerkand Casusu (Sabah gazetesi alt yazılı tefrikası)
Alamut Kalesi (Milliyet gazetesi tefrikası / Muhtar Yavaşça haftalık serisi)
Ba-nı Çiçek (Leman)
Bozkaşi (Leman)
Kul Bakay 'ın Mezarı (Leman)
Mor Kahküllü Şehzade (Leman)
Hind Yıldızı (Güneş / Tay)
Çakal Adamlar (Güneş / Tay)
İnceyılan Hanı (Güneş / Tay)
Delice 'nin Dört Kızı (Lal)
Demir Maske (Güneş / Tay)
Cengiz 'in Gazabı (Güneş / Tay)
Çin Duvarlarında Dehşet (Güneş / Tay)
Her Kılıç Bir Kın İçin (Lal)
Ötügen 'in Çağrısı (Lal)
Buzlu Çöller Tilkisi 1 (Güneş gazete tefrikası)
Buzlu Çöller Tilkisi 2 (Güneş gazete tefrikası)
Kızıltuğ 'un Öfkesi (Yeni Asır gazete tefrikası)
Alangoya 'nın İntikamı (Yeni Asır gazete tefrikası)
Bu listede son 6 macera, birbirinin devamı sayılan bir sagadır fakat Alangoya 'nın İntikamı 'ndan sonra anons edilen Hun Mezarı asla başlayamamıştır...Saga bu şekilde yarım kalır ve listenin başında sıraladığım 3 adet altyazılı macera ile Yalaz, Karaoğlan 'ın 60 'larda çizdiği orijin hikayesini ve hemen sonrasında devam eden Semerkand Casusu 'nu baştan yazıp çizmiştir olgun çağında...Tıpkı listenin aşağısındaki Buzlu Çöller Tilkisi 'nin de 20 sene sonra baştan yazılıp çizilmesi gibi...Yalnız teknik olarak bu alt yazılı Karaoğlan 'lar son üretilenler olsa da, bir önceki gazetede yarım kalan saga, Yalaz 'ın içine oturmuş olacak ki oradaki bazı karakter ve detayları bu alt yazılı tekrar üretimlere yerleştirir...
Yukarıda listelediğim 21 maceradan en azından Leman ve Lal olanları al derim...Onları okuduktan sonra şayet daha fazla seçme Karaoğlan okumak isersen, diğerleri konusunda sana yardımcı olabilirim...
Ayrıca dersen ki "Leman 'da basılan maceraların bazıları Lal son sayılarda var, oradan okurum...", ben de sana derim ki "Hayır, asla okuma!"...Çünkü Lal 'de okuyacağın Kul Bakay 'ın Mezarı, Fransız edisyonu...Ferganalı Bayırgülü 'nün Fransız okuruna şirin gözükmesi için revize edilen düşes misali permalı saçlarını yadırgarsın bir anda...Ya da Lal edisyonundaki Hind Yıldızı macerasının çinisi ile Güneş dönemi Hind Yıldızı çinisi arasındaki farkı bilemezsin ve macera gözünden düşebilir...Ayrıca ortak maceralar Lal edisyonunda font değişikliğine ve sayılar arası bölünmelere uğruyor...Tay döneminde de bölünmeler vardı ama Lal 'de bu bambaşka boyutta...
Dediğim gibi önce Leman 'da ki 4 kitap, sonra Lal 'deki 3 maceranın dağıldığı sayılar...Devamını getirmek istersen ben ayrıca yardımcı olurum...
Not 1: Leman edisyonunda 3 ve 4. kitaplarda yer alan ikinci maceralar dolgu...Onları pek ciddiye alma, çünkü teknik sorundan ötürü devasa sayfa eksiklikleri var ve Karaoğlan 'ın Arap coğrafyasında geçen ve Fransızca konuşan Arap ülkelerine satış yapabilmek için üretilen maceralarından...4 kitaplık Leman edisyonunda, kitaplara adını veren öyküleri okuman yeterli...Ayrıca bu edisyon, bana ve pek çok sadık Karaoğlan okuruna göre basılmış en kaliteli kitap edisyonu ama ne yazık ki devam edemedi...
Not 2: Forumda bir yerlerde Karaoğlan 'ın yalnızca kitap ve dergi olarak basılan periyodik serilerine ait bir macera listesi vardı ama bu liste elbette eksik kalıyor gazetede kalanlarla birlikte...
bu ayrintili liste ve dokum icin cok tesekkurler Ferzan;
Lal serisine zamaninda yayinlanirken basladigimi , cizimlerin eskiligi-kotulugu ve maceralarin absurt kesilmeleri yuzunden devam etmedigimi hatirliyorum.
Leman'a ise bayilmistim; hem boyutu-baskisi; hem de secilen maceralar ve seruvenin albumd ebitmesi ile hrika bir edisyondu ama maalesef kisa surdu.
Ayrıntılı açıklama için çok teşekkürler Dorukhan. :-*
Bende 57'lik Lal takım olarak vardı önceden. Şimdi Leman ve Tay'ları da almam gerekiyor. Tay serisi tüm Güneş serisini yani 158 sayıyı birden kapsıyor mu peki?
Ferzan yazılarını ilgi ile takip ediyorum karaoğlan listesi bana ait idi ama dediğin gibi elden geçecek.
Alıntı yapılan: memospinoz - 02 Ocak, 2020, 09:16:06
Ayrıntılı açıklama için çok teşekkürler Dorukhan. :-*
Bende 57'lik Lal takım olarak vardı önceden. Şimdi Leman ve Tay'ları da almam gerekiyor. Tay serisi tüm Güneş serisini yani 158 sayıyı birden kapsıyor mu peki?
Kapsıyor, oradaki tüm maceralar küçük boy ve siyah beyaz olarak Tay edisyonunda yer alıyor...Tabi, büyük boy ve renklinin yerini tutmasa da onun bulunamayacağı ortamda derde derman oluyor en azından...Şöyle bir olumsuz yanı var, 96 sayfalık fasiküllerin her biri bitip de yeni fasikül başlayacağı zaman bir panel çıkartılıp yerine eski fumettilerdeki gibi bir özet yazılı ve köşesinde Karaoğlan 'ın bir pozu yahut portresi olan panel giriyor...Bu müdahale orijinalde olan bir şey değil, Tay edisyonu okurunun fumettilerden kalma ezberini bozmak istememiş...Lal de yaptı bunu ama tamamen panel iptal etmeden kaydırarak yapmıştı...
Bu ve başka maceralar için bir ara özelden yazışalım...Söyleyeceğim başka şeyler de olacak...
Bir anektod: Lal yayınlarından önce tek sayıda kalan bir Karaoğlan macerası var, bilirsiniz, ciltin arka kapagında fasiküllerin kapakları da mevcuttur. Bu sayının devam etmeyişinin sebebi ve bazı hüzünlü gelişiminde; sırf, Suat Yalaz'ın kağıdı beğenmeyişi (birinci hamur-beyaz kağıt) ve biraz da dağıtım problemlerinden ötürü binlerce 1'inci sayı Nevzat Mermer abinin evinde terkeylendi. Lal yayınları künyesinde görülen bu kişi, aslen Lal basımları takip etmesinde, basıma hazırlamasında ve belge kaynağı (eksik sayfa vs.) sağlanmasında önemli rol oynamakta idi.
Bir anı: Lal yayınına kaynak olsun diye onlarca Karaoğlan cildimi heba etmiştim Nevzat Mermer abimizle birlikte. Bir yandan belge-kaynak toparlarken, bir yandan da kendimize özel Tam Maceralı Albüm serisi şeklinde Karaoğlan külliyatı oluşturmaya girişmiştik. Öncelikle; ilk 9 sayılık Kaan sonrasında Karaoğlan olarak, aynı basım şekli ile 30 sayı kadar yapmıştık vakti-zamanında...
Alıntı yapılan: YERDENİZ - 03 Ocak, 2020, 09:23:22
Bir anektod: Lal yayınlarından önce tek sayıda kalan bir Karaoğlan macerası var, bilirsiniz, ciltin arka kapagında fasiküllerin kapakları da mevcuttur. Bu sayının devam etmeyişinin sebebi ve bazı hüzünlü gelişiminde; sırf, Suat Yalaz'ın kağıdı beğenmeyişi (birinci hamur-beyaz kağıt) ve biraz da dağıtım problemlerinden ötürü binlerce 1'inci sayı Nevzat Mermer abinin evinde terkeylendi. Lal yayınları künyesinde görülen bu kişi, aslen Lal basımları takip etmesinde, basıma hazırlamasında ve belge kaynağı (eksik sayfa vs.) sağlanmasında önemli rol oynamakta idi.
Bir anı: Lal yayınına kaynak olsun diye onlarca Karaoğlan cildimi heba etmiştim Nevzat Mermer abimizle birlikte. Bir yandan belge-kaynak toparlarken, bir yandan da kendimize özel Tam Maceralı Albüm serisi şeklinde Karaoğlan külliyatı oluşturmaya girişmiştik. Öncelikle; ilk 9 sayılık Kaan sonrasında Karaoğlan olarak, aynı basım şekli ile 30 sayı kadar yapmıştık vakti-zamanında...
(https://live.staticflickr.com/65535/49326144896_f5e5033ace_o.jpg)
Bahsettiğiniz kitap buydu değil mi?..1999 tarihli ve künyesinde Nevzat Mermer 'in adı geçen, arka kapağında da dediğiniz gibi maceranın ilk basım fasikül kapaklarının yer aldığı edisyon...Kitap bende mevcut ama foto çekip yüklemeye üşendiğim için internetten başka bir görselini buldum aynı cildin...
3 sene önce Nadirkitap üzerinden temin etmiştim, bu 20 senelik gıcır gıcır albümün devamının gelmemesine çok şaşırmıştım...Suat Yalaz bu baskının nesini beğenmedi acaba?..Siyah beyaz için olabilecek en kaliteli ve göz alıcı kağıt bile olabilir...Senelerce saman kağıtlara basılmıştı Karaoğlan, bu albümdeki kağıt türü Karaoğlan 'ın ilk düzgün kağıdı bile olabilecekken, Yalaz ustanın neden böyle bir düşünceye kapıldığını anlamak mümkün değil...Dağıtım problemi ise çok kötü olmuş, çok yazık olmuş bu güzelim edisyona...
Zaten uzun zamandan beri Suat Yalaz 'ın basılan işlerinin orijinallerden değil de eski yayınların ya da gazete nüshalarının taranmasından olduğunun farkındaydım...Lal dönemi ise neredeyse tamamen bu yolla basılmıştı sanıyorum...Demek siz de arşiv açan o isimsiz emektarlardan biriydiniz...Tutkulu fakat üreticisine gayet kırgın bir Karaoğlan okuyucusu olarak hazır yakalamışken size teşekkür ederim emekleriniz için...
Karaoğlan ve Suat Yalaz 'a dair basım-yayım süreçleriyle ilgili başka anılar ve anektodlar varsa onları da müsait bir vaktinizde paylaşmanızı dilerim...
Tabiki; Karaoğlan için herzaman muhabbet etmeyi severim. Aklıma geldikçe de, not düşerim.
Bu edisyonla birlikte; Balaban, Baybora, Bayırgülü ve Karaoğlan'ın kartları verilmiştir.
Lal dönemi tam bir karmaşa zaten, hatırladığım kadarı ile, bir yayını devam ederken, devam sayısını bulamadıklarından, başka sayıdan başlamışlardı.
Sanırım yukarıda bahsi geçmişti.
O kartlar şimdi ayrı satılıyor tanesi 20₺'den.
karaoğlan lal'ın basmadığı maceralar hangileri bilen var mı ?
Çizgi düşler ne zaman Karaoğlan yayınladı ki haberimiz olmadı.
Bilgi için teşekkür ederim Sn. Kinowa59. Sizi ve yazılarınızı zevkle takip ediyorum. Darkwood Dick 'ten sizin sayenizde haberdar oldum. Karaoğlan 'ı da ilk kez duydum ve üzüldüm. Çünkü çizgi roman sepetinden çok kitap aldım,çok telefonla konuştum. Karaoğlanlardan hiç bahsetmediler.
Bahsi geçen ciltler korsan çoğaltılmış kitaplar oldukları için forum kuralları gereği ilgili iletileri Bayram Bey silmiştir. Biz kendisini zaten korsan düşmanı olarak biliyoruz :)
Çok teşekkür ediyorum değerli Pizagor dost. Ne söyleyeyim, ne yapayım. Söyleyeceğim tek sözcük antik dönem bir Yunanlı düşünürün sözleri olsun . İnsanları tanıdım, insanlardan tiksindim...
Alıntı yapılan: Kinowa59 - 21 Eylül, 2023, 09:49:12Çok teşekkür ediyorum değerli Pizagor dost. Ne söyleyeyim, ne yapayım. Söyleyeceğim tek sözcük antik dönem bir Yunanlı düşünürün sözleri olsun . İnsanları tanıdım, insanlardan tiksindim...
İnsanlardan 'artık' tiksinenler için sokak hayvanlarını adres gösteriyorum bir süredir; her biri muhtaç, kedisiyle köpeğiyle her biri en ufak iyiliğin karşılığında sevgisini göstermeye hazır.
Alıntı yapılan: Kinowa59 - 21 Eylül, 2023, 09:49:12Çok teşekkür ediyorum değerli Pizagor dost. Ne söyleyeyim, ne yapayım. Söyleyeceğim tek sözcük antik dönem bir Yunanlı düşünürün sözleri olsun . İnsanları tanıdım, insanlardan tiksindim...
"Kendi isteğim olmadan dünyaya geldim, hayretler içerisinde yaşadım, tiksinerek ölüyorum"
Karaoğlan, benim ilk göz ağrım çizgi romandır. 1963_ 64 yıllarında babamın getirdiği akşam gazetesi günlük Karaoğlan tefrikalarını benden 7 yaş büyük ağabeyimin kesip saklaması benim de ilgimi çekiyordu. Daha 4_ 5 yaşlarımdayken bende her gün Karaoğlan maceralarını takip ediyor, okuyamasam da kılıç, kavga sahneleri bayağı bir heyecan duymamı sağlıyordu. Aradan tam 60 yıl geçmiş olmasına rağmen bu sabah belki onuncu kez okuduğum _ Asya'yı titreten korku _ macerası o yılları anımsamama ve birkaç saniye olsa da o günleri yaşamama neden oldu. Sonra bir süre düşündüm, acaba dedim, o yıllar mıydı güzel olan yoksa çocukluğum mu.
Günaydın değerli dostlar. Bugün pazar günü. Günümün güzel başlaması için " Karaoğlan, Bizanslı güzel vasilisya" macerasını okuyarak güne başlıyorum. İlk kez, okumayı yeni öğrenmeye çalıştığım 1966_ 67 yıllarında haftalık dergilerde gördüğüm bu güzel macera güne nostaljik bir tatla başlamamı sağladı. Büyük usta rahmetli Suat Yalaz 'ı birkez daha rahmetle, saygıyla anıyorum.
Bugünkü Karaoğlan okumalarimda Türkler'in, o dönem bilinen dünya' ya ( Asya, Avrupa ) yayıldıkları yurt olarak kabul gören efsanevi Ergenekon macerasını yıllar sonra bir kez daha okudum. Karaoğlanı diğer tarihi Türk çizgi romanlarından ayıran en güzel farkın kullanılan dil olduğunu gördüm. Bu efsanevi macerada " canını albızlar alasıca, tamu' yu yurt edinesice " Moğolların, Türkler'i yurtlarından sürgün edişlerini okuyoruz. Çizgilerin zerafeti ve hikâyenin kurgusu Suat Yalaz ustayı birkez daha rahmetle yad etmemi sağladı.
Conan maceralarının yeniden yorumlanması gibi keşke yeni dönem yazarlarımız ve çizerlerimiz tarafından Karaoğlan ve Tarkan modern çizgiroman formatında yazılıp çizilse.
Günaydın değerli dostlar. Karaoğlanın bir macerasında Mamut vardı. Kış aylarında geçen bir macera. Hikayenin sonunda Mamut uçurumdan aşağı düşüyordu. Sabahtan beri Karaoğlan ciltlerini karıştırıyorum, bir türlü bulamadım. Hangi macera olduğunu bilen yazabilirmi.
Hind dağlarında insan avı olabilir mi üstad.
" Hind yıldızı "isimli macerayı demek istiyorsunuz galiba. Eğer o maceraysa bende yok.
"Suruç Dağlarında İnsan Avı" ile "Hind Yıldızı" maceraları birbirine karışmış anımsanırken. :)
Buzul fili, Hind Yıldızı'nda vardı ama maceranın ana unsuru değildi. Sadece Tibet'e giden karlı buzlu yolda, Mihrace Navam ve avcı bölüğünden önce Hind Yıldızı denen yakutun bulunduğu Budist tapınağına ulaşmak isteyen Karaoğlan, Balaban, Prenses Şemrin ve Haşka, kestirme diye dağlardan gitmekte inat edince bir dar boğazda bölgeye nam salmış efsanevi buzul fili (ilkel çağlardan kalma mamut soyunun son temsilcisi) ile karşılaşıyorlardı.
Muhtar Yavaşça serisinde yayınlandı sanıyorum 70'li yıllarda. Ama o dönemki ilk versiyonuydu. Yıllar sonra Yalaz, bu macerayı baştan çiniledi ve son haline getirdi. 80'li yıllardaki Güneş 158'lik renkli haftalık seride yer aldı. Belki Güneş Gazetesi nde bile yayınlanmış olabilir günlük olarak. Sonra tüm Güneş 158'lik seri külliyatı bir de küçük boy siyah beyaz Tay edisyonunda yayınlandı 20 sayı (10 süper cilt) olarak. Güneş haftalık renkli seri elde yoksa Tay edisyonundan da okunabilir. O da yoksa Lal Kitap 57'lik seride de yayınlandı diye hatırlıyorum ama ilk versiyonu, yani ham çinili hali. Ben ise bu macerayı 1999 Eylül ortasında Takvim Gazetesi'nde başladığı zaman takip edip tefrika biriktirme sürecine girmiştim ilk kez. Takvim'de yayımlanan da son haliydi ve sade ama yerli yerinde bir renklendirme ile gazete okuruna sunulmuştu. Benim de ilk kez günlük olarak takip ettiğim bir Karaoğlan macerası olduğu için gönlümdeki yeri ayrıdır.
Alıntı yapılan: ferzan - 22 Ekim, 2023, 16:40:10"Suruç Dağlarında İnsan Avı" ile "Hind Yıldızı" maceraları birbirine karışmış anımsanırken. :)
Buzul fili, Hind Yıldızı'nda vardı ama maceranın ana unsuru değildi. Sadece Tibet'e giden karlı buzlu yolda, Mihrace Navam ve avcı bölüğünden önce Hind Yıldızı denen yakutun bulunduğu Budist tapınağına ulaşmak isteyen Karaoğlan, Balaban, Prenses Şemrin ve Haşka, kestirme diye dağlardan gitmekte inat edince bir dar boğazda bölgeye nam salmış efsanevi buzul fili (ilkel çağlardan kalma mamut soyunun son temsilcisi) ile karşılaşıyorlardı.
Muhtar Yavaşça serisinde yayınlandı sanıyorum 70'li yıllarda. Ama o dönemki ilk versiyonuydu. Yıllar sonra Yalaz, bu macerayı baştan çiniledi ve son haline getirdi. 80'li yıllardaki Güneş 158'lik renkli haftalık seride yer aldı. Belki Güneş Gazetesi nde bile yayınlanmış olabilir günlük olarak. Sonra tüm Güneş 158'lik seri külliyatı bir de küçük boy siyah beyaz Tay edisyonunda yayınlandı 20 sayı (10 süper cilt) olarak. Güneş haftalık renkli seri elde yoksa Tay edisyonundan da okunabilir. O da yoksa Lal Kitap 57'lik seride de yayınlandı diye hatırlıyorum ama ilk versiyonu, yani ham çinili hali. Ben ise bu macerayı 1999 Eylül ortasında Takvim Gazetesi'nde başladığı zaman takip edip tefrika biriktirme sürecine girmiştim ilk kez. Takvim'de yayımlanan da son haliydi ve sade ama yerli yerinde bir renklendirme ile gazete okuruna sunulmuştu. Benim de ilk kez günlük olarak takip ettiğim bir Karaoğlan macerası olduğu için gönlümdeki yeri ayrıdır.
Hafızam gün geçtikce ihanet ediyor bana yaşlılıktan olsa gerek.
Benim de çok farklı değil. Sadece bazı şeyler halen tazeliğini koruyor o kadar. :) Son bir senede okuduğum pek çok şeyin detayını hatırlayamıyorum ama 20 sene öncesine ait şeyleri çok diri bir şekilde hatırlayabiliyorum. Sanırım o dönem yokluktan bu maceraları onlarca kez okuduğum ve Karaoğlan bende bir takıntı haline geldiği için olabilir. Yoksa ben güncel okumaları hatırlama konusunda tam bir umutsuz vakaya dönüşmek üzereyim. Manitu, bizim gibilerin yardımcısı olsun. ::)
Karaoğlanın bu güzel macerası benim içinde özel bir maceradır. 1973 veya 74 yılında orta ikinci sınıfa giderken ilçedeki kitapçı' nın camekanında görüp almıştım. Küçük boy 32 sayfalık seri. 125 veya 150 kuruş fiyatı olan. Her zaman yaptığım gibi yağmurda ıslanmaması için kazağımın altına sarıp, 8 km. lik köy yoluna koyuldum. Kışın okuldan dönerken kayıp düştüğüm olurdu. Iç güdüsel olarak, düşerken bile o gün aldığım çizgi romanı yağmurdan, çamurdan korumaya çalışırdım. Bazen de , sabah kitapçının camekanında görüp _ öğretmen yakalamasın diye _ okuldan dönerken alırım düşüncesiyle almadığım çizgi romanın satıldığını öğrenince üzülürdüm. Sonra, kitapçıya sabahları parayı vermeye başladım, çizgi romanlarımı ise öğleden sonra okul paydos olunca alıyordum. Sayın Ferzan 'ın karaoglan ile ilgili nefis yazısını okuyunca 50 yıl önce yaşadıklarımı hatırladım. Karaoğlan, Teksas, Tommiks, daha sonra Zagor, Tarkan ve Tex, her klasik serisinin ve her macerasının tatlı, acı pek çok anısını yaşadım. Şimdi de bu klasik çizgi romanları elime alıp sayfaları çevirdiğimde aynı hatıraları, aynı hasretle anıyorum, arıyorum.
Karaoğlan tutkunu dostlar, bu yazım sizleredir. " Sen ki beni dinliyorsun, sabırlı ol . Sonsuzluğa dek yatmam gereken bu an, sana barbar yaşamımı anlatacağım. Yüreğini yükseklere as, seni dünyadaki insanların en açı, Cengiz han'a Moğolların hanına, Tengri 'nin yeryüzündeki temsilcisine, bütün kavimlerin imparatoruna adadığım hayatımın terkisinde götüreceğim. " Homeric adını kullanan yazarın, Moğol kurdu isimli, Anı, Roman türü kitabından alıntıladığım üstteki yazı, okuyucuda karaoğlanın yazılı edebiyata aktarılmış şekli, duygusunu uyandırmaktadır. Cengiz Han'ın çocukluğundan, 1227 yılında At sırtında ölümüne kadar olan süreci, Camoka ve Merkitlerle olan savaşları, Karaoğlan tadında okumak isteyen dostlarıma bu ölümsüz yapıtı öneriyorum.