Altın Madalyon

Çizgi Düşler'in ana seri harici bütün Zagor'ların telifini aldığını biliyoruz.

Bu durumda yakında Maxi serisi de yayına başlar.

Bildiğim kadarı ile Oğlak en son Maxi 12 yi yayınladı.

İtalya'da en son Maxi 21 yayınlandı.

Bu durumda yayınlanacak 9 sayı var.

Bu sayılar genellikle 300 sayfa civarı olduğu için tekli sayılar halinde yayınlanır gibime geliyor.

İşte Maxi 13'ün kapağı;

Yazar: Luigi Mignacco Çizer: Mauro Laurenti

(https://farm2.staticflickr.com/1750/41673630685_4f70eaff4b_o.jpg)

Bugüne kadar 12 adet Maxi Zagor yayınlandı, işte yayınlanan maxilerin kapakları

Oğlak 2 sayı bir arada yayınladı maxileri Çizgi düşlerde 2 sayı birarada yayınlıyabilir.... 8) ::) :D

Alıntı yapılan: KIZILMASKE - 11 Haziran, 2014, 22:08:14
Oğlak 2 sayı bir arada yayınladı maxileri Çizgi düşlerde 2 sayı birarada yayınlıyabilir.... 8) ::) :D

Sayın Köstebeğin daha önceki yazılarını dikkate aldığımda mantıklı gelmiyor.

3 lü ciltten 2 liye doğru yayın politikalarını değiştirdiler.

Alfa Ajansi gibi bunu da tek tek yayınlarlar.

Maxi'ler  tekli olur, rahat okunur. O güzel macera bir gecede bitirilir, ertesi gece okunmak için de hemen gidip bir fumetti daha alınır.
Asıl amaç, büyük tezgah, adı her ne ise... bu işte.
Yok 3'lüymüş, 2'liymiş, hepsi masal. Eline kitabı alıp bir köşeye çekildiğinde, bitirebilmek gerekiyor. Çünkü bitmediğinde bir de ayraç masrafı çıkacak yayınevinin başına, ki of of of! 

Alıntı yapılan: çizgiliköstebek - 11 Haziran, 2014, 22:24:55
Maxi'ler  tekli olur, rahat okunur. O güzel macera bir gecede bitirilir, ertesi gece okunmak için de hemen gidip bir fumetti daha alınır.
Asıl amaç, büyük tezgah, adı her ne ise... bu işte.
Yok 3'lüymüş, 2'liymiş, hepsi masal. Eline kitabı alıp bir köşeye çekildiğinde, bitirebilmek gerekiyor. Çünkü bitmediğinde bir de ayraç masrafı çıkacak yayınevinin başına, ki of of of!

Bu masallara bizi alıştıran patronlara benden bir çay söyle, Maxi'leri tek cilt olarak görmekte keyifli olur kuşkusuz.

Anlaşıldı tek sayı olarak yayınlanacak.Önemli değil maxiler çok sayfa zaten.... :D :) ;)

Evet, özeli aradan çıkardığımıza göre maxi defteri açılıyor. Darkwood'da intikam sesleri kemik seslerine karışıyor.
İki baltalı adam, ormanın orta yerinde Allah ne verdiyse birbirlerine girişiyor: bir yanda Baltalı İlah, diğer yanda siyahlar içinde Kara Balta...
Artık kim kazanırsa...

Herkes adamını seçsin. Bahisler açılmıştır...

Alıntı yapılan: çizgiliköstebek - 29 Haziran, 2014, 22:51:57
Herkes adamını seçsin. Bahisler açılmıştır...

Baltalı İlah'a oynuyorum.  :)

Alıntı yapılan: hanac - 30 Haziran, 2014, 11:53:33
Baltalı İlah'a oynuyorum.  :)

Aynen.... 8) :D ;)

Öykünün son sayfası, Zagor'un son cümleleri: "Benim kaderimde de intikam yazılmış puma kalbi... ve eski suçlarımın affedilmesi için yapabileceğim tek şey adalet için savaşmaya devam etmek."

Dostumuz Zagor, ağır bir özeleştiri içinde... Eski suçlar insanın peşini hiç bırakmıyor... Aranızda Zagor'un eski suçlarını hatırlayan var mı?

Zagor Maxi 01 yani orjinal 13'üncü sayı çıktı... 8) ::) :D

(https://farm2.staticflickr.com/1734/41674865675_058aa4cb22.jpg)

KARA İNTİKAMCI (Zagor Maxi 13; Yazar: Luigi Mignacco, Çizer: Mauro Laurenti) Darkwood'un hâkimi Zagor'un tahtı bu kez temellerinden sarsılıyor. Bu kez karşısında yine onun gibi baltalı bir intikamcı duruyor: Kara Balta... Bölgedeki genç kızılderililerin desteğini arkasına alarak beyazları öldüren bu intikamcının asıl amacı neydi? Seçtiği beyazları neden öldürüyordu, neyin intikamını almaya çalışıyordu? Zagor'un öncelikle çözmesi gereken bulmaca buydu... Üstelik bu arada bir yandan peşine düşen Jackson Kalesinin askerlerinden kurtulmak zorundaydı. Uzun yıllardır ülkemizde de yayımlanan ve çok sevilen Baltalı İlahımız Zagor'un bu gerçekten çok özel macerasını okumaktan büyük keyif alacaksınız....

Alınacaklar listesine eklendi :)

zagor maxi 1 kara intikamcıyı okudum ama çok beğenmedim açıkçası çizimler kötü laurenti çizmiş senaryoda çok bildik Kızılderili bir çocuk ailesini askerler öldürmüş çocuk büyür ve askerlerden intikam alır bazende tam tersi oluyor beyaz çocuk ailesini kızılderililer öldürüyor kızılderililerden intikam alıyor değişik konular hiç yok eskiden zagor maceraları çok değişik olurdu bazen hellingen bazen uzaylılar yada canavarlar falan özellikle tay yayınlarından çıkan yeşil serideki maceralar hem çizim hem senaryoları çok güzeldi .çevirisindede zagor bin kafaderisi adına bin tamtam adına deyip duruyor birde Kızılderililere kızıl kardeşler veya kızıllar diyor yoksa Kızılderililer koministte haberimizmi yok. 

Alıntı yapılan: pardus88 - 25 Temmuz, 2014, 14:55:15
...çevirisindede zagor bin kafaderisi adına bin tamtam adına deyip duruyor birde Kızılderililere kızıl kardeşler veya kızıllar diyor yoksa Kızılderililer koministte haberimizmi yok.

Aslında komünizme yakın ve yatkın olduklarını düşünürüm. Dolayısıyla bu benzetme güzel olmuş...

Zagorda konu kalmayınca kendini tekrar etmeye başladı.... :-\ :( :D

Zagor Maxi 2 - Hedefteki Adam

(https://farm2.staticflickr.com/1739/28702594068_8362f8246e.jpg)

Alıntı yapılan: çizgiliköstebek - 23 Eylül, 2014, 23:16:47
şu an için verebileceğim bilgi: Garip ama gerçek... Zagor Teks'ten daha fazla" satıyor. en azından bizde öyle... Zagor Özel 1 geçtiğimiz günlerde depoda bitti... Zaten patronlar bitiyor bilgisini verince kadıköy'deki dükkânlar kalan dibini de sıyırdılar. Artık sadece dükkânlarda kaldı (İlker'in dükkân dahil); 5, 10 tane de internet siparişlerine ayırmışlar...
3, 5 ay sonra dükkânlarda indirim yapmaktan vazgeçerler, bir süre sonra da fiyatı iyice artar... Ben söyleyeyim de...

Sevgili Köstebek bu yorumu "Gece Hattı" köşesinde yapmış.

Önemli bulduğum için buraya taşıdım.

Benim için sürpriz olmadı, Zagor'un her yaşa hitap ettiğini zaten forumdaki arkadaşlardan kestirebiliyoruz.

Alıntı yapılan: hanac - 24 Eylül, 2014, 13:02:51
Sevgili Köstebek bu yorumu "Gece Hattı" köşesinde yapmış.

Önemli bulduğum için buraya taşıdım.

Benim için sürpriz olmadı, Zagor'un her yaşa hitap ettiğini zaten forumdaki arkadaşlardan kestirebiliyoruz.

Sevgili Hanac,
Benim bu konuda biraz farklı bir teorim var: Şöyle...
Teks Zagor'a göre biraz yaşlı kalıyor; aynı şekilde okurları da Zagor okurlarından 5 ila 10 yıl yaşlı (genellikle). Yani Ölüm Meleği Teks okurlarına birazcık daha yakınlaşmış durumda ve sayımız zaman içinde azalıyor... Kabaca Teksciler 70'lerin, Zagorcular 80'lerin adamları denebilir (çocukluklarını geçirdikleri zaman için). Bu yüzden de gökyüzünün çayırları bizimkilerle dolmadan Teks'i tamamlamamız gerekiyor.

Ayrıca aralarındaki satış farkı o kadar da çok değil; yani 100 ila 150 civarında. Yani kitap fuarı sonrasında (belki daha öncesinde) Çizgi Düşler'in Teksleri içinde benzer bir sinyal verebileceğim.
Kimbilir belki de bizim patronlar satabileceğinden çok daha az basmışlardır; patronlar açısından bakarsak çok ironik bir hata... :)   

Ozur dileyerek, -belki daha once tartisilmis olabilir- bu kitaplari az basma olayini anlamiyorum ve buna karsiyim. Ben ve benim gibi -imkani olmadigi icin- zamaninda alamayan cizgiroman severler icin cok kotu bir durum. Zagor'u alamadim mesela. Ulkeme ayak basinca alabilecegim. Ee bulamazsam? Cok pahaliya karaborsadan mi almam gerek? Bu, okuyucuya haksizlik degil mi?  Yine ozur dileyerekten eskilerden bildigim bir ornek:bir cizgiromanin ilk sayidan 5er 10ar alip, karaborsaya dusunce fahis fiyata satanlar var. Size de karsiyim:)

Alıntı yapılan: Nemo - 25 Eylül, 2014, 06:41:08
Ozur dileyerek, -belki daha once tartisilmis olabilir- bu kitaplari az basma olayini anlamiyorum ve buna karsiyim. Ben ve benim gibi -imkani olmadigi icin- zamaninda alamayan cizgiroman severler icin cok kotu bir durum. Zagor'u alamadim mesela. Ulkeme ayak basinca alabilecegim. Ee bulamazsam? Cok pahaliya karaborsadan mi almam gerek? Bu, okuyucuya haksizlik degil mi?  Yine ozur dileyerekten eskilerden bildigim bir ornek:bir cizgiromanin ilk sayidan 5er 10ar alip, karaborsaya dusunce fahis fiyata satanlar var. Size de karsiyim:)

Buna mı sıkıyorsun canını, kitapların içinde İlker'in telefonu var; ararsın, ayır bana bir tane dersin, ayırır; olmadı hennesy'ye söyle o bir tane alıp atar bir kenara ... hiç olmadı bana özelden bir mesaj atarsın ben hallederim. Ama ne yapacaksan şu aralar yapmanı tavsiye ederim...

Kitapları az basmak bence çok basıp satacağını satıp ... sonradan bilumum kampanyalarla parça parça piyasaya ucuza döküp meraklı alıcıyla dalga geçmekten daha iyidir. kitabın iyisi taze taze okunur ve biter. :)

Abi, o zaman bana ayirin lutfen :)
Genel olarak serzeniste bulundum aslinda. Carsi grubu gibi hissediyorum kendimi ama bu ikinci dedigine de karsiyim. Yani, atiyorum zamaninda 24 TL den alan kisi ile daha sonra ''kampanyalarla'' 10 tl'ye alan kisi arasinda da haksizlik var. Offf poff afra tafra :) 

Sevgili Nemo Çizgi Düşlerde bu olmayacaktır :)

Alıntı yapılan: haziran00 - 25 Eylül, 2014, 14:57:17
Sevgili Nemo Çizgi Düşlerde bu olmayacaktır :)

Sevgili 00,

İlker'in ve zayıf olanın, satmayan kitapları bi taraflarına alabilecek kadar yetenekli olduğunu düşündüğün için bizzat teşekkür ediyorum.
Bence de doğru yol budur; "alabileceğin" kadar basmalısın.... Yalnız Saguaro'da bayağı bir zorlanacaklar gibime geliyor :)
Not: Bu olay gerçekleştiğinde bizzat şahit olabilmen için bir ara cep telefonuna ihtiyacım olacak...

çok kötü bir tartışma. 500 adet basıldığı halde satmayan bir kitabı satmayacağını bildiği halde niye fazla basmalı herhalde bedavaya basmıyorlar. düşünmeye gerek yok çizgi roman okuru çok az ve kitabı düzenli almıyorlar onun için çizgi roman işine her giren batıyor veya zorlanıyor bir de fazla kitap basıp bunları satamayıp bir de depo olarak yer mi kiralasınlar. arkadaşlar biraz empati yapın. sadece destek olun eyer yeterli destek olursa çizgi romana doyarız hatta ürün seçmek tercih yapmak zorunda kalırız. yoksa 2000 li yılların başındaki gibi lal kitap öncesi çizgi romansız günler geçiririz.

Alıntı yapılan: çizgiliköstebek - 25 Eylül, 2014, 16:56:55
Sevgili 00,

İlker'in ve zayıf olanın, satmayan kitapları bi taraflarına alabilecek kadar yetenekli olduğunu düşündüğün için bizzat teşekkür ediyorum.
Bence de doğru yol budur; "alabileceğin" kadar basmalısın.... Yalnız Saguaro'da bayağı bir zorlanacaklar gibime geliyor :)
Not: Bu olay gerçekleştiğinde bizzat şahit olabilmen için bir ara cep telefonuna ihtiyacım olacak...

Çizgili Köstebek abi, Çizgi Düşlerin Yani İlker ve zayıf arkadaşı çocukluğumdan beri tanımam çizgi romanlara olan tutkuları, benim çizgi romana olan tutkum ne yazıkki satışları arttırmıyor, tek sevindiğim nokta forumda da görüyorum kadıköyde de görüyorum geriden takip eden çok okuyucunun olması, kitapları etüt ettikleri dönemde satabileceği kadar basmaya karar vermeleri Çizgi Düşler için en uygunu oldu ama buna rağmen ne yazıkki muhteşem kitaplar bile istedikleri adette satmadı . Sen de biliyorsun destek çok önemli ama bu demek değilki sevmediğin kitabı almak ve bir kenara koymak yayıncının ulaşamadığı noktalarda bizde sadece Faceboook sayfalarımızdan bile linkleri paylaşarak yardımcı olabiliriz.
Zayıf arkadaşında bilgisi dahilinde geçenlerde bir müşterime Teks 4 yeni seri hediye ettim okumuşumdur dedi aldı baktı hayır dedim okumanıız mümkün değil, haberi bile yokmuş çizildiğinden de basıldığından da en yakın zamanda Kadıköye götüreceğim onu. Sadece maddi olarak değil çenemizle bile yardımcı olabiliriz :)

Çizgi roman satışı artar. Bunun için çocukluğunda çizgi roman okumuş ancak sonradan bu alışkanlığını kaybetmiş olan benim gibi ihtiyarlara, " hey ihtiyar bak senin eskiden okuduğun çizgi romanlar hâla yayınlanmaya devam ediyor" demek lazım. Yani çizgi romanın yayınlanmaya devam ettiğinden haberi olmayan yaşıtlarımız var. Herkes bizler gibi internet ortamına giremiyor. Dolayısı ile çizgi roman unutulmuş durumda. Nitekim bende yıllar önce iş yerinde yeni yeni kullanmaya başladığımız internet sayesinde çizgi romanlardan haberim olmuştu. Bir gün bilgisayarın başında çalışırken birdenbire aklıma tommiks geldi. Ulan dedim bu Google ne ararsan buluyor bakayım ne olacak. Tommiks yazdım ve çizgi roman dünyasına yeniden daldım. Bu iş ancak TV reklamları ile yaygınlaştırılabilir. Çok mu zor Tv ye reklam vermek.

Alıntı yapılan: s.b - 26 Eylül, 2014, 10:49:32
Çizgi roman satışı artar. Bunun için çocukluğunda çizgi roman okumuş ancak sonradan bu alışkanlığını kaybetmiş olan benim gibi ihtiyarlara, " hey ihtiyar bak senin eskiden okuduğun çizgi romanlar hâla yayınlanmaya devam ediyor" demek lazım. Yani çizgi romanın yayınlanmaya devam ettiğinden haberi olmayan yaşıtlarımız var. Herkes bizler gibi internet ortamına giremiyor. Dolayısı ile çizgi roman unutulmuş durumda. Nitekim bende yıllar önce iş yerinde yeni yeni kullanmaya başladığımız internet sayesinde çizgi romanlardan haberim olmuştu. Bir gün bilgisayarın başında çalışırken birdenbire aklıma tommiks geldi. Ulan dedim bu Google ne ararsan buluyor bakayım ne olacak. Tommiks yazdım ve çizgi roman dünyasına yeniden daldım. Bu iş ancak TV reklamları ile yaygınlaştırılabilir. Çok mu zor Tv ye reklam vermek.

Abi,
bizde televizyona reklam verebilecek kadar para olsaydı... çok büyük olasılıkla çizgi roman,özellikle de fumetti basma işiyle pek uğraşmazdık!

Televizyon olmayabilir, ama büyük alış-veriş merkezlerine verilebilecek duvar ilanları da çok ilgi çeker. Ayrıca her ne kadar hoş olmasa da oldukça eski olan serilerin bir kaç sayısı bira arada basılmış şekli de satılabilir. Bu da bir tanıtım kampanyası olabilir.

genelde çizgi romanı yolculukta ,şehir içi otobüs de okuyorum mutlaka orta yaşlı birileri meraklı bir şekilde hala bunlar çıkıyor mu, bende eskiden okurdum gibi sözlerle bir çizgi roman sohbeti ne başlıyabiliyoruz. bu da bir reklam 

                    ZAGOR MAXİ - 1           

(https://farm1.staticflickr.com/573/23384147282_cf94f8ea31_b.jpg)

Çizgi Düşlerin yayınladığı ilk Maxi Zagor. Orijinal Maxi 13. sayı.

KARA İNTİKAMCI
Yazan: Luigi Mignacco    Çizen: Mauro Laurenti

(https://farm1.staticflickr.com/630/22864359314_ebeddc21c1_b.jpg)

(https://farm1.staticflickr.com/751/23466519836_d721ea6c93_b.jpg)

(https://farm6.staticflickr.com/5773/23196892470_6c6d834d0c_b.jpg)



Kızılderili kabilesini katleden askerler maceraya adını veren Kara İntikamcı'nın hedefi haline geleceklerdir. Kara İntikamcı'nın yüzü maskeli olduğu için kimliği mechuldür. Fakat okuyucu olarak bizler sayfaları çevirdikçe "hah buldum işte bu adamdır mutlaka" diyorsunuz. Hele de kitabın 198 ve 199. sayfalarına gelince "kesin bu adamdır başkası olamaz" diyorsunuz.
Her ne ise daha fazla gevezelik yapmayalım. Ben son sayfasına kadar keyifle okudum.

Maksi Zagor 3.sayı oldukça ilginç bir macera içeriyordu. Hiç ayrıntılara girmeyeyim.

Baron İcaro La Plume'nin evlatlığı Scarlet ile tanıştık. Kaptan Fishleg'in yeğeni Virginia'dan sonra Scarlet.

Buradan Teks'e ilginç bir bağlantı kurayım. Kimbilir bu yan karakterlerin akrabaları Teks'de de çıkabilir. 

Örneğin Montales'in ailesi ile birlikte öldü sandığımız kızı !

Veya General Davis'in hiç bilmediğimiz subay oğlu; Pat Mc Ryan'ın eski çeteci babası gibi.

Olmaz demeyelim. İlerde Caretta abimiz söylediydi dersiniz !

(https://farm2.staticflickr.com/1751/28702632398_ba5ee9a10c.jpg)

Abi sen ne dersen o.

Kazanılmış bir galatasaray maçından sonra evdeyim... Bizimkiler Dakotaların Topraklarında adlı Zagor Maxi 4'ü okumamı bekliyorlar, ama benim içimden biraz spor programı izlemek geliyor.

Neyse bir Spoiler vereyim.... Macera yine Pitt Kalesi yakınlarında ormanlık bir alanda başlıyor...

(https://farm2.staticflickr.com/1752/27706920917_034a6c3edf.jpg)

Bonelliden edindiğim bilgi kırıntılarına göre Çiko kaçırılıyor.Çikoyu kaçıranların peşine düşen Zagor farklı bir coğrafyaya "Büyük Çayırlar"a geliyor.Yani
Montana'ya.Oturan Boğa'nın,Çılgın At'ın mensubu oldukları Dakota yerlilerinin topraklarına.İlginç bir maceraya benziyor.Köstebek Bey'in önüne
okunmak için geldiğine göre 10-15 güne kadar raflarda yerini alır.

Bu hafta sonuna Maxi Zagor 16'yı basıyoruz. Bir yıl içinde aradaki farkı kapatırız...

   Alındı ve okundu bile. Aynı zamanda okuduğum Tex maxi'den daha başarılı. Zagor her zamanki dik duruşu
ile çok başarılı. Çiko'yu hikaye boyunca esir konumunda. Çıkarcı beyaz iş adamları, kuklaları Kızılderililer ve Barış için Savaşan Zagor.
   Okunması gereken bir macera.
   Bu gazla Maxi 3 alınır. Yarın Havaalanında alayım da uçakta okuyayım.

bizim sefil fumettiler hava alanlarında bulunuyorsa ne mutlu bize...

İstanbul Dış Hatlar D&R'da bolca mevcut :)

Ankara&İzmir İç Hatlar D&R'da da var.

   Dış hatlar D&R'da var evet. Benden oradan almaya niyetliyim. Bir iki dergi daha yoksa 11 saat boyunca film izlenmez ki...

Çizgi Düşler Maksi Zagor 5 (Maksi 17) i okudum.

(https://farm2.staticflickr.com/1724/42525011442_4c93f954e0.jpg)

Aksiyon dolu bir macera.Kazaya uğrayan gemi ve gemi mürettabatı,askerler,yolcular,kürek mahkumları ıssız bir adada can pazarında. Geri dönüşlerle anlatılan öykü ilginç. Chiarolla'nın çizgileri bile bu öyküde sırıtmadı.
Ümit ederim forumdaki Zagor tutkunları da bu macerayı beğenmişlerdir.

Abi, bana,artık Zagor'un her konusu birbirine benzer gibi gelmeye başladı.

"Hava Çetesi" hariç, o maceradan çok ama çok keyif almıştım. Bize böyle yeni ve yaratıcı birşeylerle gelsinler artık. Zagor'un potansiyelini çok iyi kullanamıyorlar bence....

Ben açıkçası çok beğendim gerçekten Chiarolla nun çizgileri maceraya çok yakışmış :) bu sefer

   Çizgi Düşler'in yayınladığı 5 maxi içinde bence konu olarak en zayıf olanı. Sırf aksiyon mevcut, ama detay, karakter tasviri yok. Angel karakteri neden var diye insan soruyor? İnk daha güzel anlatılabilirdi. Ben uzun bir süreden sonra ilk defa bir Zagor macerasından keyif ALAMADIM. Umarım Bonelli sonraki maceralarda durumu düzeltmiştir.

(https://farm2.staticflickr.com/1724/42525011442_4c93f954e0.jpg)

İnternetsiz tatilde okuduğum Çr lardan biri Zagor Maxi 5 Adanın Gizemi idi
Chiorallanın çizimlerine laf yok Güzeldi.Ama senaryo biraz zayıf kalmış
Daha önce ki Zagor Maceralarında sanki okumuş izlenimi vardı.Kendini tekrar etmiş gibi.
Olay iki değişik atmosfer yaratıyor.İlki Gemi içersinde diğeri ise sanki Afrika macerası gibiydi
Ama Zagor olsun çamurdan olsun

ZAGOR MAXİ - 2

(https://farm2.staticflickr.com/1699/25087942956_4823020079_b.jpg)

ZAGOR MAXİ - 3

(https://farm2.staticflickr.com/1684/24767019339_95ac71473d_b.jpg)

ZAGOR MAXİ - 4 ve 5

(https://farm2.staticflickr.com/1544/25114771255_16246eb15e_b.jpg)(https://farm2.staticflickr.com/1645/24839745250_9363aea16d_b.jpg)

Zagor Maxi 6 - Göldeki Hapishane

(https://farm2.staticflickr.com/1747/42525043092_18a7d77208.jpg)

   Mr No ekibinden hızlı bir macera. Mignacco yazmış,  Di Vitto kardeşler çizmiş.
   Gölün ortasında girilmesi ve kacilmasi imkansız bir hapishane. Içinde ABD'nin en azılı hırsız çetesinin başı. Dışarıda onu kurtarmayı planlayan çetesi ve karşılarında tabi ki baltalı ilah.
   Bol aksiyon dolu bir macera. Ama Mignacco herhalde Mr No ' yu unutamamis ki araya bir de nehirden takip eklemiş.
   Mükemmel bir öykü değil ama kendini okutuyor.

Hiç beğenmedim. 288 sayfalık yalan dolan!

Abi hayrola, sen böyle şeyler demezdin

Gayet güzel bir macera idi sonuna kadar okuttu kendisini

Zagor maxi  şuana kadar 13 olmuş biraz hızlansa mı çizgi düşler  :)

Ayda bir ritmle yürüyoruz, bakalım ne olacak

Alıntı yapılan: köstebek - 02 Aralık, 2015, 11:42:52
Ayda bir ritmle yürüyoruz, bakalım ne olacak

Çok güzel bir ritim
Zaten piyasa da fazlasını kaldırmaz

Bence de yeterli bir ritim...

Brendon dostumuz 23 demek istedi sanırım zira son yayınlanan Çizgi Düşler Maxi Zagor 18.sayı idi.Ayda bir sayı uygun.Aman aman hemen çıksın dediğim bir seri değil zaten!

Şu anda Maxi 25 de zagor elektrikli sandalyede, cizgi duslerde maxi 13 e denk gelecek bilgilendirim dedim :)

not: resim boyutunu ayarlayamadigim icin atamadim

Alıntı yapılan: -brendon- - 02 Aralık, 2015, 17:03:03
Suanda maxi 25te zagor elektrikli sandalyede ,cizgi duslerde maxi 13e denk gelcek bilgilendirim dedim :)not:resim boyutunu ayarlayamadigim icin atamadim

Doğru, italya'da en son Maxi-25 yayınlandı.

(https://farm2.staticflickr.com/1734/42525065862_cb511368d2.jpg)

Bizde Çizgi Düşlerin yayınladığı son Maxi-6 ise italya'da yayınlanan Maxi-18 oluyor.

Yani Maxi 19-25 arası bizde henüz yayınlanmadı; Toplam 7 sayı oluyor.

Çizgi Düşlerin Maxi-7 olarak yayınlayacağı Maxi-19 un kapağı aşağıdadır

Senaryo: Ade Capone
Çizim: Gaetano e Gaspare Cassaro

(https://farm2.staticflickr.com/1759/27707007737_f82fc9a8ec.jpg)

Hanac bey elinize saglik resimli tanitim icin

Yukarıda bahsi geçen kapak, Sabotajcılar adıyla ve içi dolu olarak an itibariyle İstanbul'da bir matbaanın içinde bir yerlerde takılmaktadır. Büyük olasılıkla önümüzdeki günlerde oralara postu serip yayılmaktan vazgeçecek lütfedip ülkemizdeki muhtelif çizgi roman dükkânlarının raflarını süslemeye geçecektir. Ha sorarsanız ükemizin seçkin zincir mağazalarına ne zaman gelir, onu da hep birlikte öğreneceğiz... :) 

(https://farm2.staticflickr.com/1731/41675069795_b260c563e6.jpg)

  Biraz egoistçe bir yazı olacak ama benim için Altan'ın dükkanına gelmesi yeterli.  ;) ;D

Alıntı yapılan: rumar80 - 03 Aralık, 2015, 14:32:22
  Biraz egoistçe bir yazı olacak ama benim için Altan'ın dükkanına gelmesi yeterli.  ;) ;D

Bulmuşsunuz gül gibi dükkânı, şeker gibi adamı rahatsınız tabii...

İşin şakası bir yana, şu çizgi roman dükkânlarının sayısını bir şekilde arttırmak lazım. Öyle büyük zincirlerin içinde savrulmak nereye kadar... bir şekilde bu işi çözmekl lazım. Yoksa zincir dükkânların keyfine göre dönüp duracağız ortalıkta...

1-Çizgi Düşler, Ankara ve İzmir'de kendi şubelerini kursun.

2- Çizgi Düşler, sitesinden satışa başlasın. (Örn: Jbc, Arkabahçe, Gerekli)

bu akşamın konusu Zagor maxi 8, bir başka deyişle gavurda 2013 yazında basılan Maxi 20, yani FIRTINALARIN EFENDİLERİ...

Şimdi efendim, bu ayki Zagor da kızılderili efsanaleriyle, daha doğrusu dinsel inanışlarıyla yakından ilgili bir serüvenle karşınızda... Sğpoiler vermeden önce sizlere biraz ön okuma yapmanız gereken yerleri belirteceğim ve sonrasında uygun bir zaman bulup bu ön okumaları yaparsınız artık...

Öncelikle maceramız Ontario Gölü civarındaki Mississauga topraklarında geçiyor... Ontario Gölü demişken Kaptan Swing'e ve Gamlıbaykuş'a selam ediyoruz.
ek bilgilere başlayalım: Kanada Yerlileri konusunda: Kanada yerlileri, Kanada'daki Amerika yerlileri için kullanılan ve Kızılderili (First Nations), İnuit ve Métis olmak üzere üç ana yerli grubunu kapsayan yasal terimdir. Kanada'da Kızılderili (Indian) ve Eskimo adları "aşağılayıcı" (pejorative) bulunduğu için resmi olarak kullanılmaz. Günümüzde Kızılderililer için «İlk Milletler» (First Nations), Eskimolar için de «İnuit» adı kullanılır. Kanada yerlilerinin nüfusu 1.172.790 kişidir. Eğitim-öğretimi yirminci yüzyılın ortalarına kadar ırkçı asimilasyon politikaları gereği oluşturulan Kanada yerli yatılı okullarında yapılıyordu. Günümüzde, Kanada yerlilerine karşı geçmişte uygulanan sistemik ırkçılığın (systemic racism) etkileri hâlâ sürmektedir.
İte efendim, böyle berbat beyaz adamların arasında bizim ilgilendiğimiz kabile Mississauga'lar.
"Mississauga topraklarına 1600'ün başında ayak basan Avrupalılar burada kendilerinden önce gelip Credit Valley havzasında yasayan Iroquoi ve Algonquian yerlilerinden bahsetmislerdir. 1700'lerin başında bölgeye ulasan Fransız tacirler Huron gölünden  gelmis Ojibwa yerlilerinin Etobicoke Creek, Credit River and Burlington Bay bolgelerine hakim oldugunu su anda Credit River'in bulundugu bölgeye Mississauga ismini verdiklerini ve yerli dilinde bu ismin "birçok ağzı olan Kuzey nehri" anlamına geldiğini belirtmislerdir.
Daha ayrıntılı bilgi için bkz. https://en.wikipedia.org/wiki/Mississaugas ve enteresan bir şekilde ... http://mississaugaturks.blogspot.com.tr/2012/03/gecmisten-gunumuze-mississauga.html

(kısaca her yerdeyiz...)

Efendim, maceraya bir giriş yapalım, ardından yan okumalar mevzusuna döneriz: Şimdi Ontario'nun o bölgesinde bir türlü sonu gelmeyen çok soğuk bir kış yaşanmaktadır. sonunda bir grup yerli genç, yeter bu kadar deyip, soğuk kışın bitmesi için eskilerin lanetlenmiş ayinlerinden birini (eski kurt tapınması...) gerçekleştirir ve olumlu sonuç alırlar. Lakin kabilenin yaşlı şamanı ne yaptınız siz, bunun bedeli çok ağır olacak der ve aradan  yıllar geçer... bu arada bizim serüven de başlayacaktır...

Yan okumalar:
1. SIĞIN: Şimdi efendim, eski güzel Zagor ünlerinde olsa çevirmenlwr geyik deyip geçerdi, biz de resimdeki hayvana bakıp evet abi, der okumaya devam ederdik. Oysa geyik deyip geçmemek lazım, önce boynuzlarının şekline iyice bir bakmak lazımmış. Bu sığın hayvanı hakkında daha fazla bilgi için bkz. https://tr.wikipedia.org/wiki/S%C4%B1%C4%9F%C4%B1n.
Meğer bizim anadolu'da da bir zamanlar Kafkas sığını adlı bir alt tür yaşarmış da aşırı avlanma ve yaşam alanlarının yok olması yüzünden azalmaya başlamış ve nihayet iki asır önce 1810 yılında soyu tamamen tükenmiştir... 

Alıntı yapılan: köstebek - 02 Ocak, 2016, 22:35:44
bu akşamın konusu Zagor maxi 8, bir başka deyişle gavurda 2013 yazında basılan Maxi 20, yani FIRTINALARIN EFENDİLERİ...

Şimdilik italyan kapağını ekleyelim ...

(https://farm2.staticflickr.com/1741/42576472581_b347fc0599.jpg)

Yan okumalar:
2: Efendim, serüvende çok güzel bir yerli kız var. Polmonit hastalığından ölüyor, merak ettim, nedir bu hastalık diye bir bakındım... Google translate dey'e göre pneumonia denen illetin İtalyancasıymış. pneumonia da zatürree'nin (akciğer dokusu iltihaplanmasıymış) İngilizcesiymiş... Bu kadar yan bilgi bana yetti, hemen o kelimeyi zatürree'ye çevirip geçtim. Forumumuzda doktorlar da var, belki bize daha ayrıntılı anlatırlar...

3: Bu arada unutmadan belirteyim... Zagor bu serüveninde fırtına tanrılarıyla dövüşüyor  (ismen zikretmemi isterseniz: Wadja: kar ve buz tanrısı; asaki: gecenin ve karanlıkların efendisi; maxiwi: yağmurun, sisin ve bulutların sahibi; maitan: rüzgarın ve havanın tanrısı)... fırtınanın efendileri  deyince hemen Thor işte abi deyip geçmeyelim, insanoğlunun mitolojisinde hava durumuyla uğraşan o kadar çok tanrısal varlık var ki... küçük bir liste olarak linkte veriyorum... Daha da arkası vardır, incelemek isteyenler için ...https://en.wikipedia.org/wiki/Weather_god

Yan okumalar
4: Serüvenin bir yerinde karşımıza "Archer" denilen pipolu, uzun bıyıklı bir adam da çıkıyor. Zagor'un eski dostlarından biri. Onun için Zagor 104 ve devam eden sayılara bakmanız gerekiyor, lütfen bakın... (KM-28 ve 29. ciltlerde, "İyi ve Kötü adlı" uzunca bir macera, benim çok sevdiğim bir mirasa kavuşma serüveni, bizde eskiden Rapid City diye geçiyordu, yanılmıyorsam... Okuyun, çok keyif alacaksınız ve Archer ile yeniden karşılaştığınızda Zagor gibi bir sevinç çığlığı atacaksınız)

Yan okumalar 5:
Trading Post meselesi... Efendim, bu önemli bir mesele, aslında düz çevirisi "ticaret karakolu, lakin bazı anlamsız tartışmalara girmemek için "takas merkezi" olarak bırakmayı seçtik, merak edenler için: bkz. https://tr.wikipedia.org/wiki/Ticaret_karakolu

Ocak ayı içinde okumanız için hazırdır efendim...,

FIRTINALARIN EFENDİLERİ: (Maxi No 20; Yazar: Moreno Burattini; Çizer: Alessandro Chiarolla)

Dört genç şaman tarafından gerçekleştirilen unutulmuş bir ayin, topraklarını uzun süredir dondurucu parmakları arasında ezen ve bir türlü  bitmeyen, zalim kış mevsimini sonlandırır, ama bunun bedeli çok ağır olacaktır. Anlaşılmıştır ki, insanoğlu doğa elementlerini kontrol eden iblislerin ve tanrıların güçlerini bedenlerinde ve ruhlarında taşımaya henüz hazır değil, hiçbir zaman da olmayacak. Derken aradan zaman geçer ve olaylar hiç beklenmedik şekilde gelişmeye başlar... Eski, güzel şaman günlerinden günümüze taşınan bir öykü sizleri bekliyor...

Fantastik maceralar Zagor'a yakışıyor.Hiç sıkılmadan,zevkle okunan bir macera "Fırtınaların Efendisi".

Çok haklısın Atilla Abi,

lakin Zagor Maxi'de de sonlara yaklaştık. 20. sayıyla 2013 bitti, önümüzde an itibariyle sadece 5 tane maxi kaldı...  allah'tan İtalyanlar maxi'yi bu sene üçe çıkarttılar, bakalım seneye ne olacak.

Şimdi elimdeki Zagor maxi, Caretta gibi eski Zagor okurlarını sevindirecek bir sürprizle dönüyor.
bildiğiniz gibi Zagor'un iki tane birbirinden sevimli ve birbirinden "cins" Alman doğabilimci arkadaşı var: Kruger ve Mayer. Rumar Bey belki ilk anda hatırlayamaz, ama Lal'in Zagor Kmlerinde bunların maceralarını okuyabilirsiniz: Zagor no 12 ve no: 111.'de. Bu sanırım onların Zagor'un dünyasına 3. dönüşleri.İlkinde bir kızılderili kabilesinin kutsal geyiğini kazayla öldürüp işkence direğine bağlanıyorlardı (Çiko'yla birlikte). Diğerinde de bir bataklığın ortasında "kara gölün canavarı" gibi anfibik bir yaratıkla ölümüne bir dövüş yapılıyordu. O yaratığı gördüğüm anda hatırladığım bir macera.

Bir de sayıda Zagor'un kulübesini ortasına kurduğu bataklığın adı veriliyor: Mo-Hi-La Bataklığı diye.
bilgi sahibi arkadaşlara soruyorum. Daha önce Zagor'un kulübesinin bulunduğu bataklığın adı bir yerlerde geçmiş miydi?

comic vine durumu şöyle açıklıyor:
"Mo-hi-la, meaning "the trembling earth", is the swamp where Zagor lives. It's believed to be haunted by evil spirits."

Bir de görüntüsünü koymuş: http://comicvine.gamespot.com/mo-hi-la/4020-57788/images/

Zagor'un fakirhanesinin bulunduğu bataklığın adını ilk kez duyuyorum.

Mayer ve Kruger'li macera çok ilginç olmalı. Köstebek Bey'in sözünü ettiği eski maceralar ilginç maceralar idiler.

Abi, her halde bizim çevirmenlerin pek önemsemediği bir ayrıntı olmuş. Comic vine denen yere göre: "LOCATION »  Mo-hi-la appears in 13 issues."

Şimdi bu 13 sayıda görülüyor anlamındaysa, ben pek çok Zagor macerasında o bataklığı bizzat gördüm.  13 sayıda adı geçiyor anlamında da olabilir, artık o kadarını bilmiyorum.

Alıntı yapılan: köstebek - 10 Şubat, 2016, 16:07:36
Şimdi elimdeki Zagor maxi, Caretta gibi eski Zagor okurlarını sevindirecek bir sürprizle dönüyor.
bildiğiniz gibi Zagor'un iki tane birbirinden sevimli ve birbirinden "cins" Alman doğabilimci arkadaşı var: Kruger ve Mayer. Rumar Bey belki ilk anda hatırlayamaz, ama Lal'in Zagor Kmlerinde bunların maceralarını okuyabilirsiniz: Zagor no 12 ve no: 111.'de. Bu sanırım onların Zagor'un dünyasına 3. dönüşleri.İlkinde bir kızılderili kabilesinin kutsal geyiğini kazayla öldürüp işkence direğine bağlanıyorlardı (Çiko'yla birlikte). Diğerinde de bir bataklığın ortasında "kara gölün canavarı" gibi anfibik bir yaratıkla ölümüne bir dövüş yapılıyordu. O yaratığı gördüğüm anda hatırladığım bir macera.

Abi siz Kara gölün canavarı demeseydiniz aklımın ucundan bile geçmezdi bu ikili. Çıksın da bakalım.

  Bu arada Zagor Maxi 20 okundu, beğenildi ve blog'da paylaşıldı. Dileyen buyursun okusun:

http://rumar80.blogspot.com.tr/

Bu arada Zagor'un bu maxi sayısı bir eskiler toplantısı gibi. Karşılarına bir de Staggler adlı bir kumarbaz/silahşor çıkıyor. Zagor'un 241. sayısında devamında yer alan bir macera var. O macerada bizimkiler "Geri Dönülmeyen topraklar" diye anılan berbat bir yere gidiyorlar. Staggler de o macerada tanıştıkları bir adam, çok da tehlikeli biri, Teks'in deyimiyle "tam bir zehirli yılan". Her neyse bahsi geçen o yere bu maxide bir daha gidiliyor.
Kısaca söylersek "Dönüşü Olmayan Topraklar"a ikinci yolculuk... Basılmasına biraz var; bu yüzden Zagor KM'lerden bu macera bir daha okunabilir; en azından bölgeye yabancı kalmamak adına :)

                                                                    ZAGOR MAXİ - 2
                                        HEDEFTEKİ ADAM
YAZAR: MORENO BURATTİNİ                     ÇİZER:GİANNİ SEDİOLİ

                     (https://farm2.staticflickr.com/1699/25087942956_4823020079_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1525/25114265435_638f0bd29b_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1502/24483613934_eafcb5ac6a_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1521/25020984051_bccd09f52f_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1457/25114261655_4e95a78df3_b.jpg)

                                                                     ZAGOR MAXİ - 3
                                             HAVA ÇETESİ
YAZAR: MORENO BURATTİNİ                       ÇİZER: DOMENİCO VE STEFANO Dİ VİTTO

                     (https://farm2.staticflickr.com/1684/24767019339_95ac71473d_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1682/25108379386_cfaa4beab0_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1575/24504027384_6b5d2ffa3d_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1598/24839071890_980ab77256_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1612/24767014559_2300b0a612_b.jpg)

                          ZAGOR MAXİ 4 - DAKOTALARIN TOPRAKLARINDA
YAZAR: LUİGİ MİGNACCO                      ÇİZER: MARCELLO MANGİANTİNİ                            
                           (https://farm2.staticflickr.com/1544/25114771255_16246eb15e_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1462/25088449406_6e870fbb3d_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1443/24996581182_dd08c97f08_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1610/24819144430_6e52bfe387_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1541/25021487641_d63ef8cabf_b.jpg)

                                                ZAGOR MAXİ 5 - ADANIN GİZEMİ
YAZAR: MORENO BURATTİNİ                    ÇİZER: ALESSANDRO CHİAROLLA

                      (https://farm2.staticflickr.com/1645/24839745250_9363aea16d_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1695/25109052116_ded616d41c_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1511/25135403665_6fde3a87d3_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1666/25017148042_e0a8d5d57f_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1591/24767689079_f17c271a6b_b.jpg)

                                                      ZAGOR MAXİ 6 - GÖLDEKİ HAPİSHANE
YAZAR: LUİGİ MİGNACCO                        ÇİZER: DOMENİCO VE STEFANO Dİ VİTTO
                            (https://farm2.staticflickr.com/1692/25109277366_74bdc0f9e5_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1669/25042342141_41a567a5cc_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1566/24839971820_bdb4da2c9a_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1620/25135627685_4db18b5855_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1642/25109273716_d710788f5f_b.jpg)

                               ZAGOR MAXİ 7 - SABOTAJCILAR
YAZAR: ADE CAPONE                   ÇİZER: GAETANO VE GASPARE CASSARO
                              (https://farm2.staticflickr.com/1503/25076552251_66d2d207fb_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1569/24802091859_a2be2dafbe_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1581/24874161220_e607981f5b_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1618/25076547931_1b71d7a116_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1697/25143452616_2b2165ab59_b.jpg)

Zagor maxi 6 nın 5. sayfasındaki sosis yiyen Çiko ya bakın. Ferri'nin çizdiği Çiko'dan tamamen farklı birisi gibi. Zamanla çizimlerdeki bozulmaya güzel bir örnek.

Alıntı yapılan: aa - 21 Şubat, 2016, 17:54:58
Zagor maxi 6 nın 5. sayfasındaki sosis yiyen Çiko ya bakın. Ferri'nin çizdiği Çiko'dan tamamen farklı birisi gibi. Zamanla çizimlerdeki bozulmaya güzel bir örnek.

Hani seri filmler olur ya, her zamanki oyuncu teklifi kabul etmez de yerine başka birine rol verirler. İşte bu da öyle olmuş galiba.

                          ZAGOR MAXİ 8 - FIRTINALARIN EFENDİSİ
YAZAR: MORENO BURATTİNİ                     ÇİZER: ALESSANDRO CHİAROLLA

                           (https://farm2.staticflickr.com/1545/24543133683_9e4af2f8b5_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1531/24539274304_5a042a8ca1_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1471/24874324730_394836df7f_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1513/24543129893_51027a3846_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1631/24804639989_4c2ee88ab5_b.jpg)

9. sayı

(https://farm2.staticflickr.com/1746/42525128352_cbfe6f0bf4.jpg)

 10. sayı 1000 yıllık macerayı okudum. Burattini yazmış, Esposito kardeşler çizmiş.
Aynı bölgede geçen biri mağara adamları, diğeri kahramanımızın zamanında geçen iki ayrı hikaye anlatılıyor. İkisi de birbirinden vasat, hiçbir konu ya da alt metini olmayan, yazılmak için yazılmış bir hikaye. Martin Mystere'de çizimleri ile tanıdığımız Esposito kardeşlerin çizimi de bence Zagor'a gitmemiş.
Son günlerde okuduğum iki kötü Zagor macerasından biri.

Benim de en son okudugum macera bu Umar abi. Beklentim coktu isminden dolayi ama biraz hayal kirikligi oldu. Umudum bir sonraki Katiller Lejyonu macerasinda.

                                   ZAGOR MAXİ 9 - YARDIM HEYETİ
YAZAR:  JACOPO RAUCH                         ÇİZER: GİANNİ SEDİOLİ

                  (https://farm2.staticflickr.com/1714/26337018822_64ba2c7128_z.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1598/26403421896_a1c7cf28c3_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1506/26363172501_75e4f437b8_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1711/25824508544_248251e894_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1635/26337015252_66b2a0b369_b.jpg)

                                     ZAGOR MAXİ 10 - BİN YILLIK MACERA
YAZAR: MORENO BURATTİNİ                         ÇİZER: ESPOSİTO BROS

                    (https://farm2.staticflickr.com/1605/25826900543_314d336bb7_z.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1550/26363519721_2eac52e981_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1444/26363518561_90d15b3700_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1594/26337359712_734c5b1666_b.jpg)

(https://farm2.staticflickr.com/1532/26363516001_e52606d185_b.jpg)

Maxi Zagor Sayı 11: Katiller Lejyonu

Kitabı okudum. Adını ilk kez duyduğum Antonio Zamberletti senaryoyu yazmış, Chioralla da çizmiş.
İlginç bir macera. İngiliz yüzbaşı Taggart Dayaco yerlileri (Borneo adası yerlileri) Kanada topraklarında Rupert's Land mevkiinde ayaklanan Metislere karşı harekata başlar. Ne var ki işler çığırından çıkar ve Darkwood topraklarına girerek Shawnee yerlileri ile birleşerek katliamlara girişirler.

Macera hakkında fazla ipucu vermeyeyim. Majeste krala sonsuz sadakatle bağlı iki İngiliz subayının sonu ölümle bitecek ümitsiz savaşı dramatik bir şekilde Darkwood topraklarında biter. Pitt kalesi ve komutanı Albay Perry de öyküde var.

Birkaç söz de çeviri ile ilgili yazmam lazım. Doğal olarak ben Maxi Zagor çevirmeni Elif Hanım ile Aylık Zagor çevirmeni Ay Barka'yı mukayese ederim. 35.sayfada Metis Duncan'dan söz edilirken "Kanada Macerası isimli özel sayıya bakınız" diye dipnot düşülmüş. Bunun tam referansı niye verilmedi ? Yani "Zagor Special 12 Kanada Macerası Oğlak Efsanevi Zagor Maceraları 3" diye verilmeliydi. İki yerde "piç"sözcüğü geçiyor. Ne bileyim bana pek uygun gelmedi.
Sayfa 268'de Duncan, Hızlı Geyik için bu sözcüğü kullanıyor. "Vahşi" daha uygun gibi duruyor. 229.sayfada bu sefer Hızlı Geyik tutsak Zagor için bu sözcüğü kullanıyor ."Beyaz Köpek" dese çok daha iyi olurdu.

Bir de bir türlü düzeltilmeyen şu "önünde sonunda" tabiri. Doğrusu "eninde sonunda". Teks'de bu şekilde kullanılıyor ki doğru. İngilizce sözcükleri olduğu gibi bırakmak en doğrusu (Ay Barka'nın yaptığı gibi). Bu macerada "Şavni" sözcüğünü sevmedim. Shawnee diye kalmalıydı. Dixon ve Jessica doğru yazılmış. Şavni'den yola çıkarsak "Dixon"u "Dikson" yazmalıydık. Oneyda sözcüğünün doğrusu da Oneida.

Hep de eleştirileri sıralamayayım. Balonlardaki yazı karakteri (font mu deniyor?) tam benim gibi okuma gözlüğü kullanan yaşını başını almışlara göre iri harfli. Baskı güzel, cilt sağlam. Öykü hareketli olunca hiç hazzetmediğim Chioralla çizgilerine bile takılmadım. Ama adam Zagor'u çok çirkin çiziyor.

Son olarak da Orhan Berent dostumun müteveffa Ferri için yazdığı veda yazısı da güzeldi.

(https://c5.staticflickr.com/8/7558/26703343284_e8758f6a3d.jpg)

Alıntı yapılan: caretta - 28 Mayıs, 2016, 21:30:00
Chioralla çizgilerine bile takılmadım. Ama adam Zagor'u çok çirkin çiziyor.

Chiorallo, Zagor hariç her şeyi iyi çiziyor.

neyse güzel haber son 2-3 tane kaldı onlarda basılsın eleştirecek birşey kalmayacak

Zagor takipcisi degilim ozellikle dogaustu maceralarindan hoslanmam ama maxi Zagor lari aliyorum okuyorum Cizgi duslerdeki son iki cildi cok begendim senaryoda akisda cizimde guzeldi

Chioralla nın ilk çizdiği maxi macerası ile sonuncusu arasında dağlar kadar fark var.
Her çizdiği yeni hikaye de çizimleri yavaş yavaş oturuyor ve gözlerimizde alışmaya başlıyor sanırım.
11. Maxi cildini senaryo ve çizim olarak hiç yadırgamadan okudum oldukça iyiydi.
Çeviri konusunda ise Attilla abimize katılıyorum, Ay Barka'nın çevirilerini aradık.
Zagor'un 7 den 70'e her çizgi roman severe hitap edebilen bir kahraman olduğu göz önüne alınarak özellikle argo kelimelerinin kullanımın da özen gösterilmesi gerekiyor.

İlk Zagor'umu okudum. Zagor Maxi Göldeki Hapishane. Yekpare bir hikaye olunca geçen seyahatte alıp okuyayım dedim. Beğendiğimi söyleyebilirim. Bir defa işin içinde hapisten firar hikayesi var, ne kadar kötü olabilir :)

  Zagor maxi 12 çıktı

Maksi Zagor 13 sayı "Verybad'in Yeni Çılgınlığı"adlı macera tipik bir Verybad macerası.Mekan yine bir kale.
Verybad bu sefer Hellingen'in bıraktığı bir "zihin aktarıcısı"nı geliştiriyor.Ne bileyim ipe sapa gelmez bir konu
ve 288 sayfa süren boş bir macera.Sonunda makine bir nehrin dibini boyluyor.Siz sağ ben selamet!

(https://c5.staticflickr.com/9/8550/29226030836_ccf9852a16_z.jpg)

Zagor maxi serimizin bu sayısında; Maceramız, uçsuz bucaksız çayırlarda yaşanan bir insanlık dramını ele alıyor. İrlandalı yoksul bir çiftçi ailesi (aslında ırgat veya ortakçı dememiz daha doğru olacaktır) ana vatanlarındaki yaşam koşullarını bir türlü düzeltemeyince, zorunlu olarak gözlerini Amerika'ya, daha doğrusu içinde özgürce yaşayabilecekleri küçük bir çiftlik sahibi olabilmeye dikmişlerdir. Bu uğurda giriştikleri mücadele yıllarca sürer ve tam artık yolun sonuna geldiklerini hissettiklerinde, kendilerini bu umut yolculuğuna çıkartan tüm ümitler tükendiğinde, karşılarına Zagor çıkacaktır.
(Tanıtım Bülteninden)


(https://c3.staticflickr.com/9/8522/28637319034_70930bc47a_z.jpg)

Kötülükler dâhisi konumundaki Hellingen'in projelerinden biri, yine o şeytani yollarda yürümekte olan Prof. Adolf Verybad'in eline geçmişti. Verybad o karanlık zekâsının kullanarak, ölümsüzlüğü arayan insanoğlunun en çılgınca düşlerini süsleyen bu projeyi geliştirip inanılmaz bir silah haline sokmayı başarır. Üstelik işin içine bir de yapabileceklerinin sınırı olmayan Blake adında uğursuz ve zalim bir silah tüccarı da karışmıştır. Amerika Birleşik Devletleri'ni, hatta dünyanın her yanını alt üst edebilecek bu adamın karşısındaki tek engel de kahramanımız Zagor'du...

Mens Projesi: Suç işlemekten çekinmeyen bir zihnin avuçlarına konulmuş şeytani bir icat...
(Tanıtım Bülteninden)

Zagorseverlerin dikkatine ....

İtalya'da 2016 Ocağının 20'sinde basılan Zagor maxi 26: Bat Batterton efendinin maceraları önüme geldi... Sadece bir yıl geriden takip sürüyor...

Alıntı yapılan: Büyülü DükkanMaxi zagor cilt 14 raflarda

(https://c1.staticflickr.com/4/3945/33165259383_45473dbf33_z.jpg)

görüyor ve bir arttırıyorum...

Zagor Maxi 15 de benim bilgisayarda...

Alıntı yapılan: köstebek - 25 Mart, 2017, 21:29:38
görüyor ve bir arttırıyorum...

Zagor Maxi 15 de benim bilgisayarda...

Bize bilgisayarda olanı değil rafta olanı lazım.

Önümüzdeki ay raflardan alırsın da abi, Zagor'un kenar köşe serilerini iyice zorladık, geride bi şey kalmıyor. Şu Lal zagor aylığı hızlandırsın artık demekten başka çare kalmayacak yakında

Çizgi Düşler Maksi Zagor 14.sayıyı okudum.Çizerler Gaetano ve Gaspare Cassaro.Bir an bunları Teks de çizen
ikizler Raul ve Gianluca Cestaro sandım.İki düşman aile Mac Horn ve Mc Callack ailelerinin öyküsü anlatılıyor.
Bu maceraya benzeyen bir Red Kit macerası hatırlıyorum.Yelken kulaklı ve koca burunlu iki aile de durmadan
didişip duruyorlardı.İki aile de "Mac"olunca kimin kim olduğunu biraz karıştırdım.Çifçi olan Mac Callack'lar
bahçıvan tulumu giymeleri sayesinde ayırt edilebiliyordu.Öyle ahım şahım bir macera değildi ama sıkılmadan
okudum.Ailelerin kirli geçmişinde ise toptan ortadan kaldırılmış bir kızılderili kabilesi var.İç kapakta yeni çıkacak
Zagor'lar da müjdeleniyor.Zaten İtalya'da çıkmış ve bizde yayınlanmayan 27.sayı var.Bir de renkli Zagor
çıkacakmış.Hadi bakalım kolay gelsin...

Hiç Zagor okumamış birine nerden başlamasını tavsiye edersiniz? Bu maxi seride bulunan hikayeler laldeki klasik ciltlerde varmıdır? Yoksa maxi cilltekiler yeni hikayelermi? Kafam çok karıştı.

Maksi Zagor uzun soluklu tam maceralar.Zagor'a başlamak için pek uygun değiller.Lal Klasik Seri'den başlamanızı salık veririm.

Bence de Klasik Maceralardan başlayın. Yeni serilerde çizimler çok kötü.

(https://c1.staticflickr.com/5/4279/34522940874_de83cb33b8_o.jpg)

Zulme uğrayan yerlilerin intikamı, üstünden yıllar geçse bile alınır mı? Hedef Bat Tatterton! (No 26; Yazar: Luigi Mignacco; Çizerler: Gaetano ve Gaspare Cassaro) Rainbow Valley, bir zamanlar kenarında küçük bir yerli kabilesinin de yaşadığı ve tıpkı adı gibi huzur içinde yaşanan sakin, verimli bir vadiydi. Ama artık birbirlerine karşı neden başladığı unutulup gitmiş eski bir düşmanlığı sürdüren iki ailenin savaş alanı haline dönüşmüştü: Çiftçilik yapan McCallack'lar ve hayvancılıkla uğraşan Mac Horn'lar... Sınır topraklarındaki bu küçük yerleşim biriminde dönen dolapları öğrenmek için giden bir gazetecinin de ortadan kaybolmasıyla birlikte işler tamamen içinden çıkılmaz bir hal alıyor ve iki aile arasında beklenen kanlı final çatışması büyük bir hızla yaklaşıyordu. İşin içinde önce kiralık dedektif dostumuz Bat Batterton karışacak, onun sayesinde de Zagor ve Çiko da olayların tam göbeğine girecekti...p>

(Tanıtım Bülteninden)



Çizer : Gaetano Cassaro
Çizer : Gaspare Cassaro

Sayfa Sayısı: 288
Etiket Fiyatı: 37 TL

(https://c1.staticflickr.com/5/4236/35199442992_5c4977c857_o.jpg)

Bu defa bir ciltte iki tam macera...



GELECEĞİ GÖREN ADAM (No 27; Yazar: Roberto Altariva; Çizerler: Domenico ve Stefano Di Vitto)

Shawnee'lerin genç şamanı Akebe'nin inanılmaz bir yeteneği vardır: Kendisi zaman zaman bunu bir lanet olarak görse de, bu genç adam gelecekte yaşanacak olayları görmektedir. Aynı kabilede yaşayam ve reis olmak isteyen Wakuta adlı güçlü ve kurnaz bir savaşçıysa bölgedeki kaleye karşı bir isyan çıkarıp beyazları bir zamanlar kabilesinin olan topraklardan atmak gibi çılgınca bir hayalin peşinden koşmaktaydı. Neler olup biteceğini gören Akebe harekete geçerken Wakuta da Baltalı İlah'ı işin içine ve kendi saflarında sokma planını uygulamaya koyar.



HAİNLER (No 27; Yazar: Antonio Zamberletti; Çizerler: Domenico ve Stefano Di Vitto)

Birileri Avrupa'daki politik dengeleri alt üst edecek şekilde, İngiltere'yi ve ABD'yi yeni bir savaşa sürüklemenin şeytani hesaplarını yapmaktadır. Entrikaların iç içe girip büyüdüğü Kuzey ormanları neredeyse tüm Avrupa ülkelerinin gizli ajanlarının ve casuslarının dolanıp durduğu bir yer halini almıştı. İşte kazanın iyice kaynamaya başladığı o günlerde acımasız kiralık askerlerden kurulan bir birlik beklenen savaşın ilk kıvılcımlarını ateşlemek üzere harekete geçerler. Olayları engelleyebilecek tek güç ise kahramanımız ve bir avuç kahraman Huron yerlisiydi.



(Tanıtım Bülteninden)


Sayfa Sayısı: 288
Etiket Fiyatı: 37 TL

ZAGOR MAXİ 11 - KATİLLER LEJYONU
YAZAN: ANTONIO ZAMBERLETTİ             ÇİZER: ALESSANDRO CHİAROLLA

                           (https://farm5.staticflickr.com/4302/35767385562_d5fecb9fda.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4324/35767384902_09d9702b94_o.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4317/35805458091_dd7c1377ce_o.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4321/35805456171_5da5916af6_o.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4210/35805454271_c0821323cf_o.jpg)

ZAGOR MAXİ 12 - UMUT YOLCULUĞU
YAZAN: MORENO BURATTİNİ              ÇİZER: OLİVİERO GRAMACCİONI
                         (https://farm5.staticflickr.com/4238/35805452601_8e7c4c14e1.jpg)

sami bay (https://www.flickr.com/photos/145511436@N03/), on Flickr

(https://farm5.staticflickr.com/4234/35805451301_3d970d125a_o.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4286/35805449711_666c46f361_o.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4318/35805448201_b8246c5d03_o.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4299/35805446151_f3df213954_o.jpg)

ZAGOR MAXİ 13 - VERBAD'IN YENİ ÇILGINLIĞI
YAZAN: ROBERTO ALTARİVA               ÇİZER: MARCELLO MANGİANTİNİ
                            (https://farm5.staticflickr.com/4238/35128291323_2d8d3a9b3c.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4285/35128290593_b2cf5751c9_o.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4284/35128289903_9e83cc6aeb_o.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4302/35805442891_646e36d469_o.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4213/35937522045_142a760b30_o.jpg)

Çizimler sanat eseri gibi....

Alıntı YapZagor Maxi 16 - Yerlilerin Katilleri raflarda!

(https://farm5.staticflickr.com/4409/36754141883_b50a17cc67_o.jpg)

keşke bütün zagor maceralarını walter venturi çizse..adam sanat eseri karalıoyr resmen her kareye..geçen okuduğum zagor özel sayı 6'da yer alan cristopher ölmeli adlı macerada döktürmüştü üstad yine...

(https://farm5.staticflickr.com/4409/36754141883_b50a17cc67_o.jpg)

Zagor ve Satko Çeroki kabilesinin hakları için bir kez daha yan yana savaşıyorlar...

Amerika Yerlilerinin tarihinde kanlı ve kederli sayfalarından biri de Çeroki kabilesinin Georgia'daki vatanlarından sürülmesiydi. Acı ve gözyaşı içinde geçen bu yolculuğa katılmayı reddeden bazı Çeroki yerlileri de hâlâ bir zamanlar kendi toprakları olan dağlarda gizli gizli yaşamayı sürdürüyor ve bir taraftan da vahşi hayvanlar gibi avlanarak öldürülmekteydiler. Beyaz Amerikalıların açgözlülük örneklerinden biri daha aynı günlerde su yüzüne çıkar: Geride kalan Çerokilerin saklayıp koruduğu bir hazine olduğu söylentisi etrafa hızla yayılmaktadır. Elbette aynı hızda da yerli cinayetleri artar; bazı kötü niyetli adamlar hazinenin yerine dair ip uçu bulabilmek için önlerine çıkan tüm Çerokilere ölümüne işkence yapmaya kararlıdırlar...

(Tanıtım Bülteninden)

Yazar: Moreno Burattini
Çizer : Guiseppe Prisco

Sayfa Sayısı: 288
Etiket Fiyatı: 37 TL

Alıp kütüphanemize koyacağız artık

Ben bu sayıyı çok önemsedim. Görselleri aktaramadım kusuruma bakmayın, umarım ayıp olmuyordur. Yazı aşağıda:

http://cizgiromanokurlariplatformu.blogspot.com.tr/2017/08/zagor-maxi-16-28-bir-milattr.html

Zagor MAXİ 16 (28) Bir Milattır!

Bilen bilir ben aslında sıkı bir comics ekolü okuruyum. Ancak yine de en iyi çizgi roman diye sorulduğunda İtalyan ekolü fumetti Ken Parker'ı tek geçerken Dampyr'i onun peşinden sıraya koyar yakın zamanda raflarda yerini alan Lilith'i hiç çekinmeden üçüncü sıraya koyarım. Zagor denince de şöyle bir dururum... Sebebi de Zagor'un özellikle mitolojilerle harmanlanan öykülerini sevmemdir. Bu tarz maceralarında çok derinlik beklemem, çok mesaj kaygısı istemem, sadece macera okurum ve keyif alırım. Ve şöyle düşünürsem Zagor'u diğer western türü fumettiler içinde daha çok içselleştirdiğimi söyleyebilirim. O yüzden de çekinmeden söylüyorum: Zagor'un Çizgi Düşler etiketiyle çıkan Maxi 16 (orjinal 28. sayı) macerası kesinlikle ve kesinlikle bir milat olma özelliği taşımaktadır.

Gerekçemi yazmadan önce basın bülteninden alıntılar yaparak bazı bilgileri aktarmak isterim:

YERLİLERİN KATİLLERİ
Yazar Adı: Moreno Burattini
Çizer Adı: Giuseppe Prisco
Çevirmen Adı: Elif Kahyaoğlu
Orijinal Adı: Zagor Maxi 28
Yayın Editörü: Murat Sevgikuranlar
Görsel Uygulama: Hakan Aysal



"Zagor ve Satko Çeroki kabilesinin hakları için bir kez daha yan yana savaşıyorlar...

YERLİLERİN KATİLLERİ (No 27; Yazar: Moreno Burattini; Çizer: Giuseppe Prisco)

Amerika Yerlilerinin tarihinde kanlı ve kederli sayfalarından biri de Çeroki kabilesinin Georgia'daki vatanlarından sürülmesiydi. Acı ve gözyaşı içinde geçen bu yolculuğa katılmayı reddeden bazı Çeroki yerlileri de hâlâ bir zamanlar kendi toprakları olan dağlarda gizli gizli yaşamayı sürdürüyor ve bir taraftan da vahşi hayvanlar gibi avlanarak öldürülmekteydiler. Beyaz Amerikalıların açgözlülük örneklerinden biri daha aynı günlerde su yüzüne çıkar: Geride kalan Çerokilerin saklayıp koruduğu bir hazine olduğu söylentisi etrafa hızla yayılmaktadır. Elbette aynı hızda da yerli cinayetleri artar; bazı kötü niyetli adamlar hazinenin yerine dair ip uçu bulabilmek için önlerine çıkan tüm Çerokilere ölümüne işkence yapmaya kararlıdırlar..."

Gelelim "milat" iddiama...

"Zagor bu sayıda hayli ateşli öpüşmektedir" desem birçok kişinin "daha önce öpüşmüştü ne olmuş yani!" diyeceğinden eminim. Veya "Zagor, birini konuşturmak için sıkıştırırken gölgelerdeki bir kişi onu susturmak için vurdu!" desem "hadi, len!" diyebilecekler de çıkar daha önce bunu bin kez görmüş kişiler olarak.

Haklılar... Haklı olurlardı... Olabilirlerdi...

Zagor "Yerlilerin Katilleri" adlı maceranın 78. sayfasında kötü bir adamı takip eder şehir içinde. Bu takip bir "erkek eğlence mekanında" son bulur: Cat House.

Olay bu ya, ev çekici ve seksi "kedicik"lerle doludur. Zagor çekinmeden içeri girer. 79. sayfada onu son derece çekici bir esmer karşılar. Zagor düşmanlarına çaktırmadan yaklaşabilmek için kısa sarılır ve yüzünü gizlemek için boynunu ateşli bir şekilde öpmeye başlar:


Daha sonra bu öpüşmeler, oynaşmalar koltukta herkesin içinde devam eder. Zagor kulağı yan salonda dudaklar kadında rolünü sürdürür. Ancak belli ki çok fazla kaptırmıştır kendini. Kadın ona harika iltifatlar eder. O da kesinlikle bu işi bin yıldır (hangi ara biz görmedik) yapan zampara diliyle yanıtlar:


Sayfa 82'yi bulduğunda Zagor takip ettiği kişiyi yakalamak için oynaşı bırakır. Bu ateşli azgınlık rolü nereden baksanız dakikalarca sürer. Takip edilenlerin yakalanmasıyla da son bulur. Sonra ne olur? Bitti aşk meşk işleri. Bitmez... 87. sayfada Zagor'un çekici esmerle öpüşerek ayrıldığını görürüz:


İşte şu olur bu olur geliriz sayfa 100'e.

Dediğim gibi, Zagor yakaladığı adamı konuşturmaya çalışırken birisi adamı vurur. Çok alışılmış bir sahnedir bu. Ancak aşağıdaki görselden de anlaşılacağı üzere görsel bir farklılık vardır: Kurşun adamın kafasına saplanır. Arkadan saplanan kurun önden kan fışkırmasına neden olacak bir basınç oluşturur. Ve Zagor'un yüzü kan içinde kalır...:


Teksas, Swing, Tommiks gibi çoğunlukla ortaokul çocuklarına hitap eder gibi çizilen eserler arasındadır Zagor. Cinselliğin gösterilmediği, şiddetin "gibi" yapılarak görselleştirildiği, erdem ve fazilet timsali tiplerin kızlardan kaçtığı maceralardır bunlar çoğunlukla. Yetişkinlere uygun bir görsel veya dile rastlamayız peki. Naif ve kırılgandır zemin. Sanki biraz sertleşilse bozulacak bir büyüye sahiptirler.

İşte Zagor'un bu macerası bence sırf bu sahneler sayesinde "milat" olma özelliği taşımaktadır. Patlayan kafa, yüze bulaşan kan, rol icabı herkesin içinde yiyişme, öpüşme, oynaşma vaziyeti... Evet, sırf bu kareler için alınıp arşivlenmesi gereken bir sayı Zagor Maxi 16 (28) "Yerlilerin Katilleri". Comicslerde çok sık rastladığımız bir olaydır bu. Kahramanın ilk kez kostüm değiştirdiği, düşmanıyla yüzleştiği, öldüğü, sevgili yaptığı v.s. gibi olaylar koleksiyon sayılarıdır hep. Banak kalırsa uzun soluklu fumettilerde de bu küçük değişikliklerin konuşulması ve arşivlenmesi veya koleksiyona özel olarak katılması gerekir.

Macera nasıl diye sorarsanız... Benzerlerini bin kere okuduğumuz, yer yer mantık hataları barındıran bir macera diye yanıt veririm üzülerek. Ama arşivlik olduğunu da altını çize çize tekrar ederim...

Sayfalardan resimler de koyabilirseniz sevinirim.

Ümit`in yazısındaki resimleri blogundan aşağıya aldık  ;)

(https://farm5.staticflickr.com/4510/23572557028_4dee6f77dc_o.jpg)
sayfa 79


(https://farm5.staticflickr.com/4451/23572556768_bc7ee37dc3_o.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4389/23572556528_b46212b85f_o.jpg)
sayfa 87


(https://farm5.staticflickr.com/4410/36754093743_f083287275_o.jpg)
sayfa100

Tarkan, yeni fark ettim, desteğin için sağol

Bugün bitirdim gerçekten keyifli bir sayıydı.Zagoru görev icabıda olsa kızlarla oynaşırken görmek güzeldi:)

ZAGOR MAXİ 17. cilt (29) yakında.

Alıntı yapılan: Büyülü DükkanMaxi Zagor cilt 17 raflarda

(https://farm5.staticflickr.com/4554/24774733638_c6e4bd1e71_c.jpg)

Ferri' nin çizdiği kapaklar bitmiş mi oldu yani?

Alıntı yapılan: gamlıbaykuş - 25 Kasım, 2017, 19:56:45
Ferri' nin çizdiği kapaklar bitmiş mi oldu yani?

Bu Maxi-29 oluyor, Piccinelli'nin çizdiği ilk Maxi kapağı. Ocak 2017 de yayınlandı.

Ama ana seride daha epey Ferri kapağı ile devam edeceğiz.

En son yayınlanan 188. sayı orijinal 576. sayıya denk geliyor.

Piccinelli ise 615. sayıdan itibaren çizmeye başlamıştır.

Demek ki neredeyse 40 sayı var, yani 3 yıldan fazla Ferri ile devam edeceğiz.

2021 de Piccinelli kapağı yayınlanır (Tabii o günleri görebilirsek)

Zagor maxi 17.cilt son sayının sırt yazısı, mavi/beyazdan sarı/kırmızıya dönmüş orjinalimi böyle, yoksa görünüm mü değiştirdiniz.

Orjinali böyle.

Alıntı yapılan: darkwood - 28 Kasım, 2017, 01:12:19
Zagor maxi 17.cilt son sayının sırt yazısı, mavi/beyazdan sarı/kırmızıya dönmüş orjinalimi böyle, yoksa görünüm mü değiştirdiniz.

Alıntı yapılan: darkwood - 28 Kasım, 2017, 01:12:19
Zagor maxi 17.cilt son sayının sırt yazısı, mavi/beyazdan sarı/kırmızıya dönmüş orjinalimi böyle, yoksa görünüm mü değiştirdiniz.

Maxi'lerde ferri döneminin bittiğine ve Galatasaray'ın bu seneki olası şampiyonluğuna gönderme yapıyor Milano'lu kardeşlerimiz...

(https://c1.staticflickr.com/5/4544/24961150888_fbeda9e08c_z.jpg)

Baltalı İlah New York şehrinin çetelerini yerle bir ederken...
NEW YORK SOKAKLARI(No 29;Yazar: Moreno Burattini; Çizer: Marcello Mangiantini)

Kahramanımızın yolu bu kez New York şehrine düşüyor, aslında düşüyor denemez. Kaçırılmış küçük bir yerli kızını kurtarmak için Rosebud gemisinin tayfalarıyla gittiği bu uzak şehrin altını üstüne getiriyor. Beyaz bir tüccar olan babasının öldürülmesinin ardından New York'un çetelerinin eline düşen Aray adlı küçük kızın kendisini bekleyen berbat gelecekten hiçbir kurtuluş umudu yoktu. Ta ki işin içine İtalyan göçmenleri ve Zagor Tenay girene kadar.

Çizer: Marcello Mangiantini

Sayfa Sayısı: 288
Etiket Fiyatı: 37 TL

Arkadaşlar, Zagor Maxi 14-15 ve 17 'nin iç sayfalarından kareler koysanız da merak edip alsak diyorum. Şimdiden teşekkürler.

Alıntı yapılan: labirent - 05 Aralık, 2017, 12:35:53
Arkadaşlar, Zagor Maxi 14-15 ve 17 'nin iç sayfalarından kareler koysanız da merak edip alsak diyorum. Şimdiden teşekkürler.

Maxi 17'yi daha yeni aldım ama henüz okumadım.

Çizimler gerçekten çok başarılı, Mangiantini çizmiş.

(https://farm5.staticflickr.com/4571/38816481522_0ea02b9a80_c.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4520/37960551485_f2aa0d56bc_c.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4534/27071000019_a8cb2737a3_c.jpg)

Hanac resimler için tesekkurler. Müsait oldugunda maxi 14 ve 15 ten de saufalar paylaşırsan sevinirim.

Alıntı yapılan: labirent - 05 Aralık, 2017, 14:44:32
Hanac resimler için tesekkurler. Müsait oldugunda maxi 14 ve 15 ten de saufalar paylaşırsan sevinirim.

Ne yazık ki Maxi 14 ve 15 bende yok.  :-[

En kısa zamanda alacağım inşallah.

Maxı 17 beni pek sarmadı Hatta begenmedim diyebilirim
Senaryo pek bi zayıf yada uyduruk olmuş

Alıntı yapılan: seastar1000 - 05 Aralık, 2017, 16:41:52
Maxı 17 beni pek sarmadı Hatta begenmedim diyebilirim
Senaryo pek bi zayıf yada uyduruk olmuş

Senaryo Burattini'ye ait. Adamın iyi bir senaryo yazdığını görmedim.

Alıntı yapılan: seastar1000 - 05 Aralık, 2017, 16:41:52
Maxı 17 beni pek sarmadı Hatta begenmedim diyebilirim
Senaryo pek bi zayıf yada uyduruk olmuş

maalesef son dönem zagor maceraları öyle öykülerden oluşuyor.arada iyi maceralar da var ama maalesef çoğu hayal kırıklığı!

Konu vasat ama çizgiler kendini okutturuyor. Kitapta gözüme çarpan kenar kesimlerinin çerçevelere çok yakın olmasıydı, bu da beni rahatsız etti.

Alıntı yapılan: labirent - 25 Aralık, 2017, 21:45:35
Konu vasat ama çizgiler kendini okutturuyor. Kitapta gözüme çarpan kenar kesimlerinin çerçevelere çok yakın olmasıydı, bu da beni rahatsız etti.

çizgidüşler kaliteyi gün geçtikce düşürüyor.Benim aldığım kitapta da kesimler böyle idi ve açıkcası bu okuyucuya saygısızlıktır.Daha dikkatli olunmalı.

çizgidüşler kaliteyi gün geçtikce düşürüyor.Benim aldığım kitapta da kesimler böyle idi ve açıkcası bu okuyucuya saygısızlıktır.Daha dikkatli olunmalı.

Maxi Zagor 17 orijinal malzemesi daha önceki sayılara göre yaklaşık %10 daha geniş çalışılmış, büyük ihtimalle bundan sonrakiler de böyle gelebilir. Bu durumda;

1- Resimleri %10 gibi küçültecektik, altta ve üstte fazla boşluk olduğundan ve resimlerin küçüldüğünden şikayet edilecekti
2- Resimleri cildin içine doğru çekecek ve dış kısımda fazla pay bırakacaktık, balonların cildin içinde kaldığından ve okunamadığından şikayet edilecekti
3- Kitabın enini %5-10 büyük yapacaktık, diğer 16 cilde uymadığından ve kütüphanede güzel görünmediğinden şikayet edilecekti.
4- Kenar kesim payına yakın tutup matbayı kesime dikkat etmesi, payın az olduğu konusunda uyaracaktık. Kesim hatası durumunda resim kısmı kesime gidecekti.

Biz en iyi çözümün sonuncu olduğunu düşündük ve tüm kitapların hatalı kesim yüzünden çöp olması ve tekrar basmak zorunda kalma riskine rağmen bunu uyguladık. Ama anlaşılan hata yapmışız, bu çözüm okuyucuya saygısızlıkmış.
Gelecek sefer için lütfen okuyucuya saygısızlığı içermeyen doğru çözümü söyleyin biz de onu uygulamaya çalışalım.

Az önce bu genişlik yanında kesimin yaklaşık 2 milim kadar da dar yapıldığı söylendi bana. Bu kitapta ciltçiyi değiştirmişiz ve yeni ciltçi 2 milim kadar dar kesmiş kitabı.
Bu ikisi bir araya geldiği için sanırım bahsedilen kenar boşluğu sorunu daha fazla göze batar olmuş.

Alıntı yapılan: çizgidüşler - 26 Aralık, 2017, 11:59:44
çizgidüşler kaliteyi gün geçtikce düşürüyor.Benim aldığım kitapta da kesimler böyle idi ve açıkcası bu okuyucuya saygısızlıktır.Daha dikkatli olunmalı.

Maxi Zagor 17 orijinal malzemesi daha önceki sayılara göre yaklaşık %10 daha geniş çalışılmış, büyük ihtimalle bundan sonrakiler de böyle gelebilir. Bu durumda;

1- Resimleri %10 gibi küçültecektik, altta ve üstte fazla boşluk olduğundan ve resimlerin küçüldüğünden şikayet edilecekti
2- Resimleri cildin içine doğru çekecek ve dış kısımda fazla pay bırakacaktık, balonların cildin içinde kaldığından ve okunamadığından şikayet edilecekti
3- Kitabın enini %5-10 büyük yapacaktık, diğer 16 cilde uymadığından ve kütüphanede güzel görünmediğinden şikayet edilecekti.
4- Kenar kesim payına yakın tutup matbayı kesime dikkat etmesi, payın az olduğu konusunda uyaracaktık. Kesim hatası durumunda resim kısmı kesime gidecekti.

Biz en iyi çözümün sonuncu olduğunu düşündük ve tüm kitapların hatalı kesim yüzünden çöp olması ve tekrar basmak zorunda kalma riskine rağmen bunu uyguladık. Ama anlaşılan hata yapmışız, bu çözüm okuyucuya saygısızlıkmış.
Gelecek sefer için lütfen okuyucuya saygısızlığı içermeyen doğru çözümü söyleyin biz de onu uygulamaya çalışalım.

fazlasıyla pişkinlik ve alınganlık kokan yazınızı okudum ve muhatabı ben olduğum için yanıt verdim.Bir zamanlar esnaflıkta müşteri daima haklıdır denirdi.Yanılmış atalarımız ..bildiğiniz gibi yapın eleştiri saklıdır vesselam

Hayır sayın altay1944, müşteri her zaman haklı değildir. Haklı eleştiri vardır, okuyucuya saygısız yayıncılık hareketleri vardır ama okuyucu her zaman haklı, yayıncı her zaman saygısız değildir. Yayıncının alıngan ve pişkin tepkileri olabileceği gibi okuyucunun da pişkinlikleri olabiliyormuş gördüğüm kadarıyla.

Örneğin aynı konuyla ilgili : "Kitapta gözüme çarpan kenar kesimlerinin çerçevelere çok yakın olmasıydı, bu da beni rahatsız etti." haklı ve olumlu bir eleştiridir ve sebebini araştırıp çözmeye iter bizi. Ama bunu "çizgidüşler kaliteyi gün geçtikce düşürüyor. Benim aldığım kitapta da kesimler böyle idi ve açıkcası bu okuyucuya saygısızlıktır. Daha dikkatli olunmalı." haline getirdiğinizde tek bir kitabı değil,  yayınevine ve tüm yayınlarına çamur atmaya girer bu ve sırf müşteri olmanız haklı hale getirmez bu yorumu.

Lütfen birisini veya bir kurumu önce saygısızlık, sonra da pişkinlik ve alınganlıkla suçlamadan önce  karşı tarafın da yorumlarınızla, daha doğrusu üslubunuzla ilgili eleştiri hakkına saklı tuttuğunu hatırlayın lütfen.

Alıntı yapılan: çizgidüşler - 26 Aralık, 2017, 11:59:44
çizgidüşler kaliteyi gün geçtikce düşürüyor.Benim aldığım kitapta da kesimler böyle idi ve açıkcası bu okuyucuya saygısızlıktır.Daha dikkatli olunmalı.

Maxi Zagor 17 orijinal malzemesi daha önceki sayılara göre yaklaşık %10 daha geniş çalışılmış, büyük ihtimalle bundan sonrakiler de böyle gelebilir. Bu durumda;

1- Resimleri %10 gibi küçültecektik, altta ve üstte fazla boşluk olduğundan ve resimlerin küçüldüğünden şikayet edilecekti
2- Resimleri cildin içine doğru çekecek ve dış kısımda fazla pay bırakacaktık, balonların cildin içinde kaldığından ve okunamadığından şikayet edilecekti
3- Kitabın enini %5-10 büyük yapacaktık, diğer 16 cilde uymadığından ve kütüphanede güzel görünmediğinden şikayet edilecekti.
4- Kenar kesim payına yakın tutup matbayı kesime dikkat etmesi, payın az olduğu konusunda uyaracaktık. Kesim hatası durumunda resim kısmı kesime gidecekti.

Biz en iyi çözümün sonuncu olduğunu düşündük ve tüm kitapların hatalı kesim yüzünden çöp olması ve tekrar basmak zorunda kalma riskine rağmen bunu uyguladık. Ama anlaşılan hata yapmışız, bu çözüm okuyucuya saygısızlıkmış.
Gelecek sefer için lütfen okuyucuya saygısızlığı içermeyen doğru çözümü söyleyin biz de onu uygulamaya çalışalım.

Geniş izah için teşekkürler.

Alıntı yapılan: altay1944 - 26 Aralık, 2017, 14:13:49
fazlasıyla pişkinlik ve alınganlık kokan yazınızı okudum ve muhatabı ben olduğum için yanıt verdim.Bir zamanlar esnaflıkta müşteri daima haklıdır denirdi.Yanılmış atalarımız ..bildiğiniz gibi yapın eleştiri saklıdır vesselam

80 li yılları çabuk unuttuk, aldığımızda daha açmadan elimizde dağılan kitapları, basımı atlanmış sayfaları, tersden yapılmış baskıları vs vs

Şimdilerde ise  insanlar tutkuyla sevdikleri için bu kitapları çıkarmaya çalışıyor, mücadele ediyorlar. Ama bir arkadaş çıkıyor falanca kitabın orjinalinde font böyle değildi, fontu değiştirmişler okuyucuya saygısızlık, bir başkası mail attım  cevap vermediler okuyucuya saygısızlık, siz; kenar çerçeveleri daralmış okuyucuya saygısızlık. İnanın kimse kimseye saygısızlık yapmak için bir şeyler yapmıyor, demek ki bir takım gerekçeleri var ki (ben de şimdi okudum) o yüzden yapmışlar. Eleştiri eleştiri olmaktan çıkıyor. Ben de kendimce eleştiri yapıyorum ama okuyucuya saygısızlık kelimesine katılmıyorum.

Not: Siz yazmasaydınız okuduğum halde ben farkında bile değildim takılmadım da, her basılan kitap kazanılmış kitaptır.

Amacım sizi de kırmak değildi sevgili Altay1944 sevgilerimle.

Alıntı yapılan: haziran00 - 26 Aralık, 2017, 18:57:34
80 li yılları çabuk unuttuk, aldığımızda daha açmadan elimizde dağılan kitapları, basımı atlanmış sayfaları, tersden yapılmış baskıları vs vs

Şimdilerde ise  insanlar tutkuyla sevdikleri için bu kitapları çıkarmaya çalışıyor, mücadele ediyorlar. Ama bir arkadaş çıkıyor falanca kitabın orjinalinde font böyle değildi, fontu değiştirmişler okuyucuya saygısızlık, bir başkası mail attım  cevap vermediler okuyucuya saygısızlık,

    Zagor Maxi ve çerçeve mevzusunun tamamen dışında bir şeyden söz edeceğim yukarıda alıntıladığım birkaç cümleye binaen...

    Evet, geçmişi göz önünde bulundurursak kesinlikle basılan her yayın kurtarılmış bir yayındır ve zaten bunun bilincinde bir şekilde elimizi cömertçe cebimize atabiliyoruz...Ne var ki bir şeyler şimdiki zaman itibariyle 20 sene öncesi gibi değil...Gelişim ve değişim, şükretme üzerine kurulmaz...Eleştiri ve kritik, karşılıklı iletişimle birleşirse gelişim gerçekleşir, bu esnada estetik kavramı da ihya olur şahsi fikrimce...

    Fontlara takılanlardan biri benim...Ama öyle her bir fonta değil...Kililana Şarkısı olsun, Oğulların Diyarı olsun, Broddeck Raporu olsun, Sıradan Zaferler olsun, Kedo olsun, bunlar hep sıradışı üretimler ve bu üretimlerde kullanılan font da, renk de, albüm tasarımı da öykünün omurgasına paralel gider...Atıyorum, falanca kitap büyük basılmıştır orijinalde...Çünkü çizeri ona göre emek harcamıştır...Arka planlar o formata göre detaylandırılmıştır...Bizdeki hafif bir küçültmeyi iyi-kötü idare ederiz, sonuçta cep boy da basılmamıştır ama kesim ayağına atıyorum serbest bir comics sayfası (çerçeve dışına taşan sayfalar gibi) bir parmak kadar kırpılıyorsa, burada içeriğe ciddi müdahale varmış gibi irkilebiliyorum...Ya da çizerinin sarsak atmosfere uyması ve konuşanların ilkelliğini yansıtmak için bilinçli olarak tercih ettiği cızırtılı yazı fontunun önemi idrak edilmeyip de pırıl pırıl bir yazı fontuyla okura verildiğinde (şayet orijinaliyle karşılaştırma fırsatı bulmuşsam) asabım bozulabiliyor...

    Aramızda pek çok sinemasever vardır eminim...Kim kalburüstü bağımsız bir festival filmini özgün dilinde ve Türkçe altyazı ile izlemek yerine 90'lı yıllar Show TV yabancı filmleri ayarında emanet bir dublajla şehirler arası otobüslerde izletilecek denli genel geçer bir seviyeye indirgemek ister?..Benim için orijinal font özgün sese, Türkçe çeviri de altyazıya tekabül ediyor ve özgün font kullanılmamış özel eserlerde tertemiz ve statik yazı karakterleri görünce (Oğulların Diyarı, Bihikaye, Broddeck Raporu vs.) dayanamıyorum...Öte yandan, balonlama başlı başına bir branş olduğu için ve şimdiki zaman itibariyle olanaklar ve işin mutfağına yönelik detaylara ulaşmak daha kolay olduğu için, haliyle insan biraz işin estetik kısmına yaklaşmak istiyor...Airborne 44 gibi hevesle kendini aldıran çekici bir çizgi romanda 1999 Aksoy Yayıncılık kafasında ya da 2002 Milliyet 'in ücretsiz ilavesi Kızılmaske ''Orman Barışı Tehlikede'' fasikülü gibi sınıra sıfır ve Şirinler Dergisi misali dev gibi yazılmış orantısız balonlamalar görmek istemiyor...

    Beş sene öncesine göre bile şu anki durumumuza şükrediyorum ve yayın bolluğu ile çeşitliliği karşısında şapka çıkarıyorum...Gücüm yettikçe de her çiçekten bal almaya devam ediyorum...Ufak tefek ayrıntılara takılmamaya çalışıyorum ama gözümü çok rahatsız eden şeyler oldu mu da zaten peşin şükreden biri olarak x2 şükredip de ses çıkarmamayı pasiflik olarak görüyorum...Çizgi roman benim için estetik bir bütünlük ve artık türlere kendi dilimde rahat ulaşabildiğime göre, ikinci kademeye geçmekte bir sakınca görmüyorum...Yani işin Türkçe sunumundaki edisyon değişkenlerine ve eleştirilerine...

    Karnım açken ve masamda düzenli bir şekilde yemek bulamazken, elbette iyi-kötü hiç bir yemeğin sorgulamasını yapmam, bulduğuma dua ederim ama yemek problemim kalmamışsa ve düzenli beslenebiliyorsam, masama gelen yemeğin besin değerinden kalorisine, tuz oranından yağına birçok şeyini kritik edebilecek bakış açısına da sahip olmam gerekebiliyor...Çünkü sağlık, lezzet ve ilerleme faktörünün bu kritikler sonucu varılacak görüş birlikleri yahut ayrılıkları vesilesiyle olabileceğine inanıyorum...

    Yukarıda verdiğim örneklerden bilhassa Kara Karga ile ilgili olanları bir süre önce yayıneviyle paylaştım ve olumlu geri dönüş aldım...Onların da aynı fikirde olduğunu ve bu konuda rahatsızlık duyduklarını öğrendiğimde içim bir nebze rahatlamış olsa da, devamında çıkardıkları yayınlarda ısrarla aynı fontta devam ettiklerini görünce ben de eleştirilerimi tamamen içime gömüp şayet çok beğendiğim ve beklediğim bir eser çıkmışsa detayını görmezden gelerek arşivlemeye devam etme kararı aldım...Bu eleştriler elzem miydi, benim için elzemdi ama bir şeylerin değişmeyeceğini görünce bıraktım...

    Hayatta bir çoğumuzu fazla etkilemeyen ayrıntılar var, bu ayrıntılarla uğraşan birileri olduğunda yadırgarız, hatta dalga geçtiğimiz bile olur ama söz konusu ayrıntılarda aslında hayatın lezzetini barındıran unsurlar olduğunu, o ayrıntıları hayatımıza dahil ettiğimizde farkederiz...Evet, font da balonlama da büyük meseleler olmayabilir ama doğru yansıtıldığı ve doğru kanalize olunduğu takdirde alınan zevki dörde, beşe katlayacağı ve okurunu bambaşka bir hisse sokacağı da inkar edilemez...

    Dediğim gibi, bu iletimin Zagor Maxi ve Çizgi Düşler ile ilgisi yok...Yalnızca haziran00 arkadaşımın alıntıladığım cümlelerine yönelik  söz konusu durumu kendi penceremden açıklama ihtiyacı duydum...Doğrudan bana söylenmiş bir söz yok ama ifade edilen noktanın önemi ve bu zamanın imkan bolluğu ve vizyonu ile bazı küçük ama önemli ayrıntılar için sessiz kalmayan az sayıda bir okur grubunun bakış açısını ve gerekçelerini ifade etmek istedim...Çünkü bu mevzu oturduğu yerden çekirdek çitletip laf kalabalığı olsun diye ona buna çamur atmaktan çok daha fazlası...Şükretmek ve yayıncıya bir teşekkürü çok görmemek; verilen emekleri takdir edip hakkını vermek çizgi roman adına ilerlemenin temelidir ama okur-yayıncı arasındaki iletişim ile estetik kaygılar çerçevesinde yapılacak karşılıklı bir kritik de o temel üzerine inşa edilecek bir yapıdır benim nezdimde...

    Konuyu saptırdıysam Zagor 'a da, yayıncısına da, başlığın takipçilerine de özürü borç bilirim... 

Maksi Zagor 29.sayı "New York Sokakları" adlı 288 sayılık macera beni de pek sarmadı.
Evet Mangiantini'nin çizgileri güzel de senaryo pek doyurucu olmamış. Kitabı okuyalı epeyce oldu.
Bu kısa yazıyı yazmak için kitabı tekrar elime aldım. Sanki hiç okumamışım gibi. Sabun köpüğü gibi sönüp giden bir
kitap olmuş. New York sokaklarında o kadar kavga dövüş oluyor ortada bir tane bile polis yok!

Maksi Zagor 30.sayı asıl ilginç olanı. "Druidlerin Esrarı"adlı macera çok güzel fantastik bir macera.
İnşallah 2017'de çıkan bu sayıyı Çizgi Düşler bu yılki yayın programına alır...
Druid deyince aklıma Druid rahibi Kandrax geldi ama bu macerada Kandrax yok.

New York Sokakları' nı niyeyse ben çok sevdim. Konu klâsik olabilir fakat bazı sahneler (köpek dövüşleri, fareli sahneler vs.) ve konunun ilerleyişi ilgimi canlı tuttu. Finalde ki Çete savaşları da Dicaprio' nun filmini anımsattı bana. Kapak zaten enfes diyorum :)
Atilla abi, Zagor' da fantastik maceraları ben de severim. Druidlerin Esrarı yakın zamanda yayımlanır umarım...

Bir de 30. sayının kapak ve örnek sayfalarını varsa eğer birileri paylaşabilse güzel olurdu...

Alıntı yapılan: gamlıbaykuş - 03 Şubat, 2018, 21:04:13
Bir de 30. sayının kapak ve örnek sayfalarını varsa eğer birileri paylaşabilse güzel olurdu...

Senaryo: Antonio Zamberletti

Çizim: Marco Torricelli

Kapak: Alessandro Piccinelli

(https://farm5.staticflickr.com/4678/39164601485_334872249e_z.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4761/39164601025_66712369dd_z.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4660/28283906509_5d24c1b26a_z.jpg)

(https://farm5.staticflickr.com/4674/40030610572_42c2f5e89f_z.jpg)

Ben düşe kalka,yaza boza Hanac'a gönderene kadar o paylaşmış bile...

Kapak yine çok güzel, merakla bekliyorum. Bu arada sağol Hasan abi, jet hızıyla faaliyet gösterdin.

Zagor maxi kapakları gittikçe güzelleşiyor, yine harika bir kapak çizmişler.
Kapağın itkisi ile hikayede oldukça merak uyandırıyor.

Çizgi Düşler'den çıkan Maxi Zagor'ları okumaya başladım

İlk 3 sayıyı okudum

(https://farm2.staticflickr.com/1734/41674865675_058aa4cb22_n.jpg) (https://farm2.staticflickr.com/1739/28702594068_8362f8246e_n.jpg) (https://farm2.staticflickr.com/1751/28702632398_ba5ee9a10c_n.jpg)

Maxi-1 Kara İntikamcı ortalamanın üstünde bir macera idi.
Darkwood'da cinayetler işlenmektedir ve suç Zagor'un üstüne kalmıştır.
Maceranın sonuna kadar katilin kim olduğu anlaşılmıyor, Laurenti'nin çizimlerine de zaten alıştık.

Notum: 6,5/10

Maxi-2 Hedefteki Adam vasat bir macera idi.
Orijinal Maxi-6 nın devamı sayılabilir, aynı suç örgütü tekrar iş başındadır ve karşılarında gene Zagor vardır.
Sedioli'nin çizimleri vasat, senaryoda Burattini olunca beklenti fazla olmuyor.

Notum: 5,5/10

Maxi-3 Hava Çetesi çok iyi bir macera idi, oldukça beğendim.
Icaro La Plume kaçırılır ve üvey kızı Zagor'dan yardım istemeye gelir.
Domenico ve Stefano Di Vitto kardeşleri Mister No'da tanıyorduk. Bu macera ile Zagor ekibine katılıyorlar.
Daha sonra 3 Maxi Zagor da yine karşımıza çıkacaklar.
Sonuç olarak çizimler muhteşem, senaryoda iyi (Burattini'ye rağmen  :) )

Notum: 8,0/10

Çizgi Düşler'den çıkan Maxi Zagor'ları okumaya devam ediyorum...

Maxi 4., 5. ve 6. sayıları okudum (Orijinal Maxi 16,17 ve 18)

(https://farm2.staticflickr.com/1809/43124825411_18cb2c6bde_n.jpg) (https://farm1.staticflickr.com/840/28255470717_624b9ace11_n.jpg) (https://farm2.staticflickr.com/1789/43124824711_9b949992b8_n.jpg)

Maxi-4 Dakotaların Topraklarında tam bir western macerası idi.
Çiko kaçırılır ve Zagor'da tabii ki kaçıranların peşinden gider. Olaylar Dakota'ları da içine alır.
Çizimler Mangiantini ve senaryo Mignacco'dan. Çok uyumlu bir ikili olmuşlar.

Notum: 7,0/10

Maxi-5 Adanın Gizemi mükemmel bir macera idi.
Zagor ve mahkumların olduğu bir gemi fırtınada kayalıklara sıkışır. Mecburen bir adaya çıkılır.
Klişelerle dolu ama çok akıcı bir macera. Çizimler Chiarolla ve senaryo Burattini

Notum: 8,5/10

Maxi-6 Göldeki Hapishane macerasına giriş müthiş idi. Ama sonra olay ormanda kovalamacaya döndü.
Bir başyapıt olabilirmiş, fırsat kaçırılmış. Mister No esintileri çok fazla idi.  :)
Çizimler çok iyiydi, Di Vitto kardeşler. Senaryo ise Mignacco.
Notum: 7,5/10

Alıntı yapılan: caretta - 03 Şubat, 2018, 19:49:54
Maksi Zagor 29.sayı "New York Sokakları" adlı 288 sayılık macera beni de pek sarmadı.
Evet Mangiantini'nin çizgileri güzel de senaryo pek doyurucu olmamış. Kitabı okuyalı epeyce oldu.
Bu kısa yazıyı yazmak için kitabı tekrar elime aldım. Sanki hiç okumamışım gibi. Sabun köpüğü gibi sönüp giden bir
kitap olmuş. New York sokaklarında o kadar kavga dövüş oluyor ortada bir tane bile polis yok!

Maksi Zagor 30.sayı asıl ilginç olanı. "Druidlerin Esrarı"adlı macera çok güzel fantastik bir macera.
İnşallah 2017'de çıkan bu sayıyı Çizgi Düşler bu yılki yayın programına alır...
Druid deyince aklıma Druid rahibi Kandrax geldi ama bu macerada Kandrax yok.

Maxi Zagor 30 bu akşam elimden çıkıyor Atilla Abi. Ay içinde basılır, olmadı Eylül en kötü...

Evet Kandrax yok, ama macerada adı geçiyor. Zasgor bey, druid mevzusu gelince başından geçen Kandrax olayını anlatıyor.

ve maxi 30'da "başka yer" ajanları da ortaya cıkıyor......

Çizgi Düşler'den çıkan Maxi Zagor'ları okumaya devam ediyorum...

Maxi 7., 8. ve 9. sayıları okudum (Orijinal Maxi 19, 20 ve 21)

(https://farm1.staticflickr.com/855/43920438181_b24f745415_n.jpg) (https://farm1.staticflickr.com/939/42111306210_626e6a3d79_n.jpg) (https://farm1.staticflickr.com/849/43920437981_1f0dde286c_n.jpg)

Maxi-7 Kanal inşaatını engellemye çalışan sabotajcıları Zagor durdurmaya çalışmaktadır.
Oldukça vasat bir hikaye gelmiş Capone'den. Çizimlerde pek sevmediğim Cassaro olunca düşük not geldi.

Notum: 5,0/10

Maxi-8 Muhteşem bir macera idi, yıllar sonra değeri iyice anlaşılır.
4 Şamanın yaptığı ayin, yıllar sonra da tekrarlanmak istenecektir.
Burattini yazmış, Chiarolla muhteşem çizmiş ama gerçekten çok iyi çizmiş.

Notum: 9,5/10

Maxi-9 Dönüşü olmayan Topraklar adlı efsane Zagor macerasını bütün Zagorseverler hatırlar.
Yıllar sonra mecburiyetten tekrar oraya gitmek zorunda kalır Zagor ve Çiko.
Hikayeyi Rauch yazmış ve vasatın üstünde, çizimler Sedioli'den vasatın altında. :)

Notum: 6,5/10

Çizgi Düşler'den çıkan Maxi Zagor serisi,  çıktığı gibi okuduğum nadir serilerden;

Merak edenler için, bu üç sayı ile ilgili benim puanlamam için şu şekilde olacak.

Zagor maxi 7'nin hikayesini film tadında oldukça başarılı bulmuştum, çizimleri de hikayeye oldukça oturmuştu.
Zagor birçok hikayesinin standarlarının üstündeydi.  8,0/10

Zagor maxi 8 Burattin'in  iyi hikayelerinden biriydi ve oldukça başarılıydı. 8,0/10

Zagor maxi 9 Dönüşü olmayan Topraklar ise Zagor'un en sevdiğim hikayelerinden biridir. Sedioli çizimli bu versiyonu da kendini okuttu 7/10

Yeni Maxi Zagordan haber var mı matbaa da olduğu söylenmişti...

Maxi 18 çıkmış...

(https://farm2.staticflickr.com/1909/30635648167_266f63c80b.jpg)

Zagor Maxi 18'in ilk yüz sayfası ilk okumada bitti. Toricelli bu tarz hikayeleri oldukça başarılı çiziyor.
Hikaye de oldukça sürükleyici, esrarengiz bir canavar ortalığı birbirine katıyor.   8)

"Druidlerin Sırrı" nı taze bitirdim.
Tek kelimeyle "zımba" gibi macera.
Druid var, chimera var, büyü var, aşk var, aksiyon var, ordu ve gizemli araştırmaları var, kırık bilim adamı var, çıkarcı subay eskisi var.
Var oğlu var  anlayacağınız.
Zagor da olması gerektiği gibi sert. Kendine kurşun yağdıran 10 kişinin arasına koşarak baltayla dalması gibi saçmalıklar yok. Çekip silahını dan dan karşılık veriyor.
Bu macera olmuş. Okuyun dostlar.

Alıntı yapılan: Nomad - 18 Kasım, 2018, 17:10:18
"Druidlerin Sırrı" nı taze bitirdim.
Tek kelimeyle "zımba" gibi macera.
Druid var, chimera var, büyü var, aşk var, aksiyon var, ordu ve gizemli araştırmaları var, kırık bilim adamı var, çıkarcı subay eskisi var.
Var oğlu var  anlayacağınız.
Zagor da olması gerektiği gibi sert. Kendine kurşun yağdıran 10 kişinin arasına koşarak baltayla dalması gibi saçmalıklar yok. Çekip silahını dan dan karşılık veriyor.
Bu macera olmuş. Okuyun dostlar.

O zaman bize de okumak düşer.

İtki için teşekkürler.

Alıntı yapılan: Nomad - 18 Kasım, 2018, 17:10:18
"Druidlerin Sırrı" nı taze bitirdim.
Tek kelimeyle "zımba" gibi macera.
Druid var, chimera var, büyü var, aşk var, aksiyon var, ordu ve gizemli araştırmaları var, kırık bilim adamı var, çıkarcı subay eskisi var.
Var oğlu var  anlayacağınız.
Zagor da olması gerektiği gibi sert. Kendine kurşun yağdıran 10 kişinin arasına koşarak baltayla dalması gibi saçmalıklar yok. Çekip silahını dan dan karşılık veriyor.
Bu macera olmuş. Okuyun dostlar.

Zagor da olması gerektiği gibi sert. Kendine kurşun yağdıran 10 kişinin arasına koşarak baltayla dalması gibi saçmalıklar yok. Çekip silahını dan dan karşılık veriyor. Bu cümleye sonuna kadar katılmakla beraber son dönemdeki en iyi Maxi hikayesi diyebilirim. Çizimlerde gayet akıcı ve güzel.

(https://farm5.staticflickr.com/4856/46265700352_03e5a78067.jpg)

Her şey 1370 yılında Fransa'da başlamıştı... Toprakları işgal tehlikesi altındaki bir druid rahibi, masum insanlarını korumak için, sürgün edilip cehennemin tam ortasında uyuyan karanlık güçleri uyandırmak zorunda kalıyordu.

Ardından tüm gücüyle bu iblisleri geri göndermeye uğraşacak ve kendi soyundan gelen druid rahiplerini de kendince kapıya nöbetçi dikerek dünyayı ölümcül kötülükten kurtarmaya çalışacaktı

Oysa herkes bilirki insanoğlunun açgözlülüğü cehennemin tüm iblislerinden daha beterdir. Aradan beş yüzyıl geçtikten sonra bir gece Darkwood ormanında kurtların ulumaya başlamasıyla birlikte, iyinin ve kötünün arasında var olan ve bitmek bilmeyen savaşın yeni bir perdesi açılıyordu...

Sayfa Sayısı: 288
Etiket Fiyatı: 45 TL

Geçen hafta okumalarım arasına zagor maxi 9 ve 10 u sıkıştırdım.

(https://live.staticflickr.com/65535/48780682308_c8ea318c97_o.jpg)

Zagor maxi 9 Yardım heyeti.
100-120 sayfalık bir macerayla 288 sayfa doldurmaya çalışarak mundar etmişler.
Uzattıkça uzatmışlar, suyu fazla rakı gibi gargara malzemesi olmuş.
İlk 10 sayfa çiko nun elinde gitarla mutlu mesut şarkı söylemesini okuyorsunuz.
Sonra balık tutmaya karar veriyor, 5 sayfa da onun geyiği yapılıyor.
Sonrasında Drunky Duck geliyor mektup getirmek için, Çiko nun ayağına dolaşıyor, hop 20 sayfa daha kitliyorlar.
Sonrasında mektubun okunması, yola çıkış hazırlığı vs vs.
50 sayfa geçiyor ortada birşey yok.
Sonrasında yol, varış, maceradaki yol arkadaşlarını buluş falan derken 100 sayfa boşa gidiyor.
Akabinde başladım bitireyim madem moduna girmiş olarak okuyorsunuz.
Dönüşü olmayan topraklara zorlama bir gidiş, biraz aksiyon, biraz fantazi derken kitap bitiyor.
120 hadi bilemediniz 150 sayfa olsa iyiydi diyebileceğim macera 288 sayfa olunca vasat altı kategorisinde yerini alıyor.
Çizimler de tek kelimeyle "basit".
Para ve zaman kaybı.


(https://live.staticflickr.com/65535/48781226517_fb8a1a64d7_o.jpg)

Zagor maxi 10 Bin Yıllık Macera.
İki paralel macera işleniyor bu kitapta.
Biri taş devrinde, biri Zagor un zamanında.
Taş devri macerası kayda değer.
Kabilenin verimli topraklarını Sabretooth sürüsüne bırakması, bu durumu kabullenemeyen bir savaşçının isyanı, kabilenin şamanı ve yancısının konum ve çıkar gözeterek onlar tanrıdır, oturun yerinizde demesi bilindik ama hoş bir konu.
Paralel macerada ne okuduğum inanın aklımdan çıkmış. O kadar vasat ve sıradandı ki, birkaç panel anca hatırlıyorum.
Çizimler de atmosferik olmaktan fersah fersah uzak olunca aklımda birşey kalmamış. Taş devri macerası mahallenin parkında geçiyor atmosferindeydi çizer arkadaş sayesinde. Devre ait görebildiğiniz tek şey 4 adet dişi uzun kedi.
Boş beleş bir maxi daha.

Maxi listesinde favorilerim
Druidlerin Sırrı birinci sırada. Yukarıda birkaç satır karalamıştım.
Fırtınaların Efendisi ikinci sırada.
Gerisi için diyebileceğim Jedmau'nun deyimiyle "o parayla tavuk döner yiyin daha iyi"  ;D

Zagor'daki öykü ve çizgi kalitesindeki  düşüş bu serideki maceralarla kendini iyice hissettirdi bana da..Soğudum neredeyse bu eski dosttan ama yerine tavuk döner alıp kendime zarar verecek ruh haline de henüz gelmedim.  ;)

1 comics, 1 tane de frankofon almam "et döner yerim" diyon yani...

@V
@BAHADIR
Valla ben demiyom, büyük türk düşünürü Jedmau diyor.
Elçiye zeval olmaz  ;D

Zagor Maxi serisinin tamamını okudum, bir kaç kitap hariç gayet başarılı bulduğumu söyleyebilirim.

(https://www.nobelkitap.com/img/2000/zagor-maxi-14-2451e31d050e41de897eabc50d4bb84e.jpg)

Dün okudum, sıcağı sıcağına yazayım dedim.
Elimizde çok tanıdık bir hikaye var.
Paylaşılamayan bir vadi. Gökkuşağı Vadisi (Yeşil Vadi)
İki düşman aile Mc Horn Ve Mc Gallack (Seferoğulları ve Tellioğulları)
Ortada bir husumet ve husumeti çözmeye çalışan iki kafadar. Zagor ile Çiko (Şaban ile Ramazan)
Macera adı Bat Batterton ama varlığı bizimkileri hikayeye sokmaktan öte bir anlamı olmayan figüran kendisi.
Hikaye inanılmaz kötü işlenmiş.
Zagor bir o çiftliğe gidip atarlı gençleri yatıştırıyor, bir bu çiftliğe gidip atarlı gençleri yatıştırıyor.
Sonra gene gidiyor, sonra gene gidiyor ve sonra gene gidiyor.
Nooluyoruz lan derken de hikaye bitiyor.
Çizimler güzel, yazarlık beş para etmez.
Valla vaktiniz varsa bunu okuyacağınıza gidin Şabanoğlu Şaban ı bir kez daha izleyin.
Çok daha verimli kullanmış olursunuz zaman nimetini.

(https://live.staticflickr.com/65535/49110614073_d967211582_o.jpg)

Dün akşam okudum bu harika cildi.
Hafta içleri yoğun iş tempom dolayısı ile akşamına ambale olan kafam hafif okumalar istiyor.
Bu nedenle fumetti birinci tercihim oluyor. Dün akşam da elime bu cildi aldım.
Maxi serisinin yukarıdaki yazılarımda sıklıkla belirttiğim sıkıntıları dolayısı ile beklentisiz başladım cilde.
Daha girişten beni avucuna alan macera bir solukta bitti.
An itibari ile Çizgi Düşler in 18 adet bastığı, 12 tanesini okuduğum maxi ciltleri arasında 2 numaraya yerleşti top listemde.
1 numarada Druidlerin Sırrı var. O da içerdiği fantastik öğelerin hatırına. Daha doğrusu hikayesi Zagor a daha çok yakıştığı için. Yoksa bu cilt te zirveye oynar her türlü.

Günün sonunda çizgi roman görsel bir ortam olduğu için öncelikle çizgilerden başlayayım.
Çizerimiz Prisco harika iş çıkarmış.
Pavone (Judas) ve Milazzo (Ken Parker) tadındaki çizgilerine bayıldım. Ki bu iki serinin hayranıyım.
Geniş açılı çevre çizimleri, yeteneğine güvenerek sıklıkla kamerayı farklı açılara koyması, az ama öz çizgi kullanımı çok hoşuma gitti.
Bazı aksiyon sahnelerinde fon kullanmaması acaba kolaya mı kaçtı dedirtti başlarda ama sonra çevre detaylarına gösterdiği özeni görünce tarzı bu dedim devam ettim.
Kitabın ikinci yarısında çizgilerde bir acele ve tedirginlik hissi vardı. Belki benim kuruntum, belki başka bir şeyler ama genel kaliteyi çok etkileyen bir durum yoktu.

Hikayeyi Burattini yazmış. Yani ilkokul müsameresi tadında birşeyler beklerden beni şaşırtacak derecede iyi bir hikaye ve diyaloglarla karışılaştım. En önemli unsur da kahramana karakterini yansıtma fırsatı vermiş. Daha doğrusu benim kafamdaki Zagor a hikayede başrol vermiş.
Alıştığınız dümdüz Zagor u unutun.
Bu hikayede Zagor ince düşünüyor hiç görmediğimiz bir şekilde. O ecnebinin flat dediği karakterdeki Zagor gitmiş, yerine kendi ve düşmanın adımlarını hesaplayan, düşmanın aklıyla düşünen, ağız burun kırarak ihtiyacı olan bilgiyi söküp alan, gerektiğinde de kafalarına sıkan, direk sonuç odaklı hareket eden, gereksiz acımayan, Tex vari bir Zagor gelmiş.
Çizimler de bunu desteklemiş. Kanlar saçarak girip çıkan mermiler, ağız burun kıran yumruklar, vahşi batı adının hakkını veren karakterler ve aksiyon sahneleri göz okşuyor.
Hikaye zaten sağlam bir girişle sizi avucuna alıyor, sonuna kadar da bırakmıyor.
Hikaye demişken Oğlak ın efsane cilt 4. sayısındaki Uzun Yürüyüş macerasının yan hikayelerinden biri bu.
O macera Chiarolla nın benim beğenmediğim ilk dönem çizimlerinden olmasına rağmen harika hikayesi ile kendini okutmuştu. Hani şu Cherokee lerin kar kış demeden topraklarından sürüldüğü, binlerce yaşlı ve çocuğun hava ve yol koşulları nedeniyle öldüğü yolculuğu anlatan macera.
Cildimizde alt metinlerde kölelik eleştirisi var, soykırım eleştirisi var, kirli siyaset eleştirisi var, sınıflar eleştirisi var.
İç savaş öncesi Amerika nın durumuna bir bakış var.
Bu derin konuları çok da sığ olmayan diyaloglar ve yeterli aksiyon desteğiyle hikayeye yedirmişler. Çok da güzel olmuş.

Okur satarım dediğim cildi arşive kaldırdım. Tekrar tekrar okurum ben bunu.
Siz de okuyun derim. Böyle güzel Zagor her zaman bulunmuyor, kıymetini blmek lazım.

(https://live.staticflickr.com/65535/49111127461_307872f0ba_o.jpg)

Zagor Maxi 13
Veydbad'in Yeni Çılgınlığı

Bu hafta okudum bu cildi de.
Çoğunluğun katılacağı üzere Zagor un en keyifli maceraları fantastik öğeler içerenler ve yol öyküleridir.
Bu Macera ise baştan sona bir kalenin içinde geçiyor.
Kale dediysem öyle matah birşey de beklemeyin.
Bildiğiniz tahta duvarlı, içinde 3-5 baraka olan ufak bir alan.
Zagor gibi bir orman adamını ki tüm olayı balta sallamak, ağaçlarda uçmak, iz sürmek falan olan bir orman adamını böyle klostrofobik bir ortama tıkarsanız ne kadar heyecan verici bir macera yazabilirsiniz ki?
Alkadraz Kuşçusu mu olacak bu adam?
Bir Shawshank Redemption esintisi mi yaşatacak bize?
Süper sıkıcı bir macera.
Kitap boyunca Zagor tutsak.
Sürekli atar gider yapıyor, her seferinde kafaya kabzayı yiyip oturuyor.
Kitap ta öyle bitiyor.
Tüm giriş, gelişme ve sonuç tesadüfi olaylara dayanıyor.
Yarıdan sonra resimlere bakarak hızlı hızlı geçtim.
Yine de bitmedi.
Ben bittim sıkıntıdan.
Yazarlık beş para etmez,
Mangiantini nin harika çizimlerine yazık olmuş böyle leş bir hikayede.


(https://live.staticflickr.com/65535/49111321622_bc53b4248d_o.jpg)

Zagor Maxi 11
Katiller Lejyonu

Yine bu haftanın okumalarından bir maxi Zagor daha.
Nihayet olmuş diyebileceğim bir cilt daha buldum.
Çok keyif aldım.
Gecenin sonuna doğru, uykusuz bir halde başladığım cilt hem hikayesi, hem çizimleri ile beni avucuna aldı.
Bitrmeden bırakamadım.
Chiarolla, ilk dönem çizgilerini sevmeyen beni gösterdiği gelişimle fena ters köşe yapmış bir çizer.
Gene nefis çizmiş.
Hikayenin kendisi, akışı, iyilerin, kötülerin motivasyonu, aksiyonu, her şeyi yerli yerinde.
Biraz hızlı bağlamışlar sonunu ama sorun yok.
Keyifle okunacak, arşive atılacak bir cilt olmuş.
Zagor un Kanada dan dostlarını görmek de bonus bir keyif verdi.
Hikayeyi özetlersem; İngiliz sömürgelerinde yerel birliklerle başarılı olmuş bir subayın, kendisine çok bağlı yerli birliği ile "yeter artık asiller için ölüp öldürdüğüm, sömürüldüğüm, biraz da kendimize çalışalım" diyerek Kanada dan yola çıkıp, Darkwood üzerinden geçerek paralı asker olacağı bölgeye ulaşma çabasını anlatıyor. (Cümleyi yazarken nefesim kesildi. Okuyana Allah sabır versin)
Subay eskisi karakterimiz bana fena halde Volto Nascosto dan Vittorio De Cesari yi anımsattı.
Tabi Darkwood da işler karışıyor biraz.
İşin içine Shawnee ler, Zagor, Kaledeki hırslı genç bir subay, çıtır nişanlısı, İngiliz ordusundan başka bir resmi görevli falan giriyor.
Gerek hikaye, gerek yan karakterler gayet güzel işlenmiş.
Bu cilt alınır, okunur her türlü.

Ps. Zagor Maxi serisini genelde gömsem de hakkını vermem gereken bir Çizgi Düşler gerçeği var.
Temiz iş çıkartıyor Çizgi Düşler. Fiyat politikası dışında eleştirebileceğim bir tarafları yok.
Belki biraz da istikrar diyeceğim ama alıcısı kısıtlı fumetti nin Lal ile birlikte kalan son kalesi olduğu için bunları da hoş görebiliyorum.
Sağolasın İlker Özer deyip çekiliyorum yine sahneden.

Araya küçük bir bilgi olarak gireyim.
Fuarda İlker'le konuştuğumda Maxi ZAGOR'ların 1. ve 2. sayıların baskıları bitmişti. şu an 9. sayıya kadar olan  kitaplarda bitmk üzereymiş. elimde 30 lu 50 li adetler kaldı dedi.

Eksik sayıları olanlar 1 ve 9 arası sayıları bir an önce edinsinler yoksa yakın zamanda karaborsa olacaklar.

zagor maxi
oda kitap
28.80 tl den elindeki sayıları satıyor
ilgilenenler için fiyat cazip

Arkabahçe'de (1. cilt hariç) baskısı tükenmiş tüm Maxi Zagorlar satışta. Eksiklerini tamamlamak isteyenler için.

Geçtiğimiz günlerde çıkan Çizgi Düşler 19. sayı (orijinal 31) ile 2017'de çıkan tüm Maksi Zagorları tamamladık.
Bonelli bu seriden ocak, mayıs ve eylül olmak üzere yılda 3 sayı yayınlıyor. En son 38.sayı ocak 2020'de yayınlandı.
Çizgi Düşler keşke bu seriye biraz daha asılsa. Lal Kitabın ayda bir yayınladığı tadımlık Zagor beni hiç kesmiyor.
Üstelik 51 sayı geriden gelmemiz de cabası. 2020 yılında bu seriden 3 adet bekliyorum desem çok mu iyimser olurum?

Tam maceralı Fumetti maxi serileri okumanın keyfi başka, hızlandırırlarsa güzel olur.

Maksi Zagor 19'da Zagor'n kızılderili dostu Banak'ın öyküsü de anlatılıyor. Çevirmen Elif Kahyaoğlu Banak'ın ilk görüldüğü "Nehir Devriyesi"adlı maceranın koordinatlarını vermedi. Merak edip bakmak isteyenler bu macerayı Tay 350'lik cilt serisi 312-314 sayılarda ve Lal Klasik Zagor 62-63 ciltlerde bulabilirler.
Farklı senaryolu, güzel bir maceradır. Çizimler de Donatelli'nin...

(https://live.staticflickr.com/65535/49568326213_51cdc95c6c.jpg)

Baltalı İlah'ımızın en güzel serüvenlerini içeren "maxi" serisinin bu eşsiz sayısında yeni bir anlatı denemesiyle karşılaşıyoruz: Küçük yan hikâyelerle birbirine bağlanan güzel ve uzun bir hikâye.

Darkwood ormanı pek çok kişinin ilgisini hâlâ üstünde topluyor.

Benim Adım Banacak ... Geçmişten Anılar ... Karanlık Sesler ... Yedi Adım ... Ay Esintisi ... bu beş başlık altında bölümlenen güzelim macera alışılmışın dışına çıkan farklı sanatsal ve anlatısal tekniklerle okuru anında eline geçirip kitabın son sayfasına kadar da bırakmıyor.

288 sayfa

Çizgi Düşler Maksi Zagor 19.sayıyı okudum. Banack'ın öyküsünün dışındakileri beğenmedim. Geçmişten Anılar Amerikan Bağımsızlık Savaşı ile ilgili bir macera. Askerlerden kim İngiliz, kim Amerikalı ayıredemedim. Şişede adı geçen aile bulunuyor v.s. Karanlık Sesler ise tam facia. Bir manastırda konuşan iskeletler, öldürülmek için yalvaran bir rahip. Çok sıradan, ipe sapa gelmez bir senaryo. Yedi Adım adlı macerada Zagor'a meydan okuyan bir silahşor var. Bu da boş, saçma sapan bir öykü. Ay Esintisi adlı macerada bir kızılderili kadın tecavüze uğruyor ve hamile kalıyor. Bebeğin babası olan avcıyı öldürmeyi kafasına koyuyor. Derken doğum sancıları başlıyor. Sıkı durun, ebeliği de Baltalı İlah'ımız yapıyo r!!! Yani bir ebeliği eksikti. Öykülere zemin olan Raffaele Della Monica çizimleri güzel. Eski bir macerada geçen Eddy Rufus da hatırlatılıyor. Ikına sıkıla okudum, kitaplığımın da tekrar gözüme gözükmeyecek arka köşesine kaldırdım...

Tanıtım metninde Banacak yazmışlar, şimdi farkettim. Bacanak yazsalarmış bari.   ;D

Mehmet Bey, referansını verdiğim "Nehir Devriyesi" adlı Lal Yayını macerada ise "Banak". Çevirmen Elif Hanım da birtürlü şu "eninde sonunda" tabirini düzeltemedi. Yine "önünde sonunda" diyor. Bu Maksi Serisi, İtalya'da yılda 3 sayı çıkıyor. 2017 yılı tamam. 2018'de çıkan 32-33-34 sayılar tek maceralık güzel öykülere benziyorlar. 2020 yılında 32.sayı yayınlanır umarım. Kuzey Batı'nın donmuş topraklarında geçiyor ve Honest Joe, Dragoon gemisi de işin içinde. Zagor'un eski bir düşmanı ortalığı karıştırıyormuş. Bu seriden en son 22 Ocak 2020'de 38.sayı çıkmış. 35 ve 37 sayılar da bu 31.sayı gibi "Hikayeler"den oluşuyor.

https://sozluk.gov.tr/?kelime=

TDK sözlükte "eninde sonunda" araranınca "önünde sonunda", "önünde sonunda" aranınca ise "mutlaka" ve "nihayetinde, en sonunda" anlamları çıkmakta. Görüldüğü üzere ikisi de yanlış değil. Ama günümüzde daha çok "eninde sonunda" kullanıldığı bir gerçek, zarf zamanla değişime uğramış. Oysa "ön" ve "son" arasında anlamca bir bağlantı kurulabilirken "en" ve "son" arasında anlamca bir bağlantı kurulamamaktadır.

"Eninde sonunda" deyiminin şu şekilde çıktığı da söylenir:
Kumaş toplarında (bkz: metreyle kumaş) ; ölçüsü, markası vs gibi bir çok bilgi kumaşın eninde yazar. Enindeki bilgi şeridi bir şekilde okunamıyorsa, kumaş topunu sonuna kadar açınız, sonunda da aynı bilgileri göreceksiniz. Yani; gerçek eninde sonunda ortaya çıkar, her şey eninde sonunda anlaşılır.

Bir de buradaki "en", genişlik anlamındaki "en" değildir dolayısıyla "en sonunda" kullanımındaki zarf olan "en" kullanılmıştır deyip sonra da bu iyice pekiştirilmek için "eninde sonunda" olmuştur diyen de bulunmakta.

"En sonunda", "er geç", "nihayetinde" kelimeleri de kullanılabilir.

Alıntı yapılan: caretta - 24 Şubat, 2020, 14:34:14
Çizgi Düşler Maksi Zagor 19.sayıyı okudum.Banack'ın öyküsünün dışındakileri beğenmedim.Geçmişten Anılar Amerikan Bağımsızlık Savaşı ile ilgili bir macera.Askerlerden kim İngiliz,kim Amerikalı ayıredemedim.Şişede adı geçen aile bulunuyor v.s.Karanlık Sesler ise tam facia.Bir manastırda konuşan iskeletler,öldürülmek için yalvaran bir rahip.Çok sıradan,ipe sapa gelmez bir senaryo.Yedi Adım adlı macerada Zagor'a meydan okuyan bir silahşor var.Bu da boş,saçma sapan bir öykü.Ay Esintisi adlı macerada bir kızılderili kadın tecavüze uğruyor ve hamile kalıyor.Bebeğin babası olan avcıyı öldürmeyi kafasına koyuyor.Derken doğum sancıları başlıyor.Sıkı durun,ebeliği de Baltalı İlah'ımız yapıyor!!!Yani bir ebeliği eksikti.Öykülere zemin olan Raffaele Della Monica çizimleri güzel.Eski bir macerada geçen Eddy Rufus da hatırlatılıyor.Ikına sıkıla okudum,kitaplığımın da tekrar gözüme gözükmeyecek arka köşesine kaldırdım...

Atilla Abi,

"Zagor'un bir ebeliği eksikti." dediğinde beni bir gülmedir aldı:-)

Alıntı yapılan: memospinoz - 24 Şubat, 2020, 15:55:38
"Eninde sonunda" deyiminin şu şekilde çıktığı da söylenir:
Kumaş toplarında (bkz: metreyle kumaş) ; ölçüsü, markası vs gibi bir çok bilgi kumaşın eninde yazar. Enindeki bilgi şeridi bir şekilde okunamıyorsa, kumaş topunu sonuna kadar açınız, sonunda da aynı bilgileri göreceksiniz. Yani; gerçek eninde sonunda ortaya çıkar, her şey eninde sonunda anlaşılır.

Bir de buradaki "en", genişlik anlamındaki "en" değildir dolayısıyla "en sonunda" kullanımındaki zarf olan "en" kullanılmıştır deyip sonra da bu iyice pekiştirilmek için "eninde sonunda" olmuştur diyen de bulunmakta.

"En sonunda", "er geç", "nihayetinde" kelimeleri de kullanılabilir.

herkese merhaba,
Sayın Memospinoz
bahsi geçen önünde sonunda ifadesi en sonunda,nihayetinde yada olacağı bu gibi ifadelerden biraz daha farklı anlam içeriyor.
şöyle ki:
önünde sonunda ifadesi aslında bir tahmin içeriyor.bahsedilen konunun önü (yani başı) ve sonu belli. dolayısıyla  bu tahmin kesin...

oysa en sonunda yada nihayetinde ifadeleri de yine tahmin içermekle birlikte olayın sonunu ifade etmek içinde kullanılır ve istek durumu da mevcuttur.
ayrıca önünde sonunda ifadesi geniş zamanı içerir oysa diğer ifadeler gelecek zamanla ilişkilidir..
sevgi ve saygılarımla...

Maksi Zagor 32.sayı ümit ederim 2020'de yayınlanır. Tam 322 sayfalık tam macera. Birçok eski maceradan
bildiğimiz kişiler bu macerada mevcut. Asıl önemli olan da eski bir düşmanın geri dönmesi-Eskimo!

Alıntı yapılan: caretta - 26 Şubat, 2020, 20:18:13
Maksi Zagor 32.sayı ümit ederim 2020'de yayınlanır. Tam 322 sayfalık tam macera. Birçok eski maceradan
bildiğimiz kişiler bu macerada mevcut. Asıl önemli olan da eski bir düşmanın geri dönmesi-Eskimo!

Hem 32 hem de 33. sayı bu yılın yayın planına dahil, ancak zamanı için bir şey söylemek mümkün değil.

(https://live.staticflickr.com/65535/50263919072_cbb09a5684_o.jpg)

Darkwood'un çok çok uzaklarında neredeyse buz tutmuş bire diyarda geçen inanılmaz bir macera SOĞUK TOPRAKLAR (Maxi 32: Yazar: Jacopo Rauch; Çizerler: Domenico ve Stefano Di Vitto)
Yakın dostlarından biri olan Honest Joe'nun aldığı yardım çağrısını cevapsız bırakmayan kahramanımız, kendi ormanı Darkwood'dan ayrılıp Kuzeybatı'nın soğuk ormanlarının içine dalmakta bir an bile düşünmeyecekti.

Üstelik bu kez karşısındaki adam geçmişinin karanlıklarından çıkıp gelen korkunç bir katil, acımasız bir suçlu, gerçek bir iblisti. Onun kim olduğunu öğrenmek Zagor'un başını belki de en berbat belalardan birini açsa da Baltalı İlah'ın dostlarını yalnız bıraktığı hiç görülmemiştir.

320 sayfa

Maksi Zagor 32.sayıyı okudum. Gedikli düşman Eskimo'dan gayrı bazı eski dostlar (Honest Joe,Prens Rezanov) da bu macerada var. Rahat okunan güzel bir macera idi.

[spoiler]Sinsi, kurnaz, kinci, örgütçü Eskimo bu kez kesin olarak ölüyor.[/spoiler]

Kanada'nın ormanlarını, göllerini nehirlerini çizerler Domenico ve Di Vitto çok güzel çizmişler. Elif Kahyaoğlu hanım da kusursuz, akıcı bir çeviri ile maceraya katkı koymuş.

Çizgi Düşler Maxi 22 (orj.32) Hikaye bayağı uzun fakat güzeldi.
[spoiler]Eskimo'nun kurduğu teşkilat bayağı sağlamdı ama Zagor'un önderliğinde
eski müttefikleri bir araya gelince Eskimoya acı bir yenilgi ve son yaşattılar. Eskimo'nun daha önce ki hikayelerini düşününce tekrar başka bir macera da karşımıza çıkarsam şaşırmam doğrusu.[/spoiler]

(https://live.staticflickr.com/65535/50667678287_99dc5c1775_o.jpg)

Zagor Maxi Cilt 21

  Sayfa Sayısı: 288
  Etiket Fiyatı: 55 TL

Alıntı yapılan: dean - 24 Kasım, 2020, 14:09:32
(https://live.staticflickr.com/65535/50667678287_99dc5c1775_o.jpg)

Zagor Maxi Cilt 21

  Sayfa Sayısı: 288
  Etiket Fiyatı: 55 TL

Darkwood'a dönüş yolculuklarında "küçük" bir sapma yapan kahramanlarımız Zagor ve Çiko Alaska'daki bir Rus kolonisine yardıma koşmayı seçerler.

Zagor'un Amerikan Batı Kıyısı boyunca uzanan yolculuğu devam ediyor. Baltalı İlah, Çiko ve Vassili Rezanov adlı bir Rus Prensi Alaska'daki Rus kolonisine ulaşmışlardır. Görünüşe göre orada artık kendilerini Darkwood'a götürecek gemiyi beklemekten başka yapacak bir işleri yoktu. Ama elbette ki her yeni gün beklenmedik olaylara gebedir ve karşılarına eski dostları genç prens Alexis Pougatchew çıkar. Moskova'daki saray entrikalarını ve güç oyunlarını ardında bırakarak basit bir avcı hayatı yaşamayı seçen bu yakışıklı genç istemediği bazı olayların içine sürüklenmiş, başını büyük bir belaya sokmuştu. Üstelik bu sefer işin içinde güzel bir kız ve aşk dalgaları da vardı. Eski dostlara yardım için belanın içine atlamak kahramanımız için elbette çok sıradan bir davranış olacaktı...

Kozaklar Kimdir? konulu ekşi sözlük girdisi (entry)

https://eksisozluk.com/entry/55420653

(https://live.staticflickr.com/65535/51334988372_26a0a537c2_o.jpg)

  Zagor Maxi Cilt 22

  Zagor ve Çiko sonunda Los Angeles'a ulaşırlar. Orada karşılarına eski bir dostun yanı sıra eski bir düşman da çıkacaktı. Üstelik aradan geçen zamanda adını da değiştirmişti; artık ona El Hierro.
Zagor ve Çiko Alaska'dan ayrıldıktan sonra maceralı bir deniz yolculuğunun ardından Los Angeles'a ulaşmışlardı. Artık hedefleri kara yoluyla Darkwood'a, sevgili yuvalarına dönmekti. Ama hazır ellerine böyle bir fırsat geçince eski dostları Don Lope de la Sierra, Ines ve Rolando'yu da görmek isterler ve Kara Kartal adlı maceramız da böylece başlar.
Don Lope'nin ailesi bir çete tarafından saldırıya uğramıştır. Yaşanan bir dizi trajik olay yetmezmiş gibi etrafta da sürekli güçlenen bir isyan rüzgârı esmektedir. Meksika hükümetinden ayrılıp bağımsızlıklarını kazanmak isteyen Californialılar bu uğurdaki çabalarını iyice arttırmışlardı ve kahramanlarımız kendilerini birden sonu tahmin bile edilemez olayların içinde buluverirler.

  Sayfa Sayısı: 288
  Etiket Fiyatı: 55 TL

23.sayı çıkmış.

https://cizgiromansepeti.com/zagor-maxi-tam-macera-23/

Aylardır yolunu beklediğim, Maxi Zagor 23 nihayet hoş geldi. Kapağındaki İngiliz asıllı ABD'li ünlü Edebiyatçı, gazeteci yazar E. Allen Poe'( 1909-1949 ) nun resmi, ve maceranın adının "hikayeler" oluşu, Maxi Zagor 23 'un, değeri ölümünden sonra anlaşılan, kedi sever bu büyük yazarın hikayelerinden oluşabileceği düşüncesini edinmeme neden oldu. İnşallah öyledir. Zagor tutkunu dostlara bu cildi okumadan, E.A.Poe' nun yaşamına bir göz atmalarını ve daha sonra bu cildi okumalarını öneriyorum.

Pardon dostlar. Edgar Allan Poe'nun doğum ve ölümünü 100 yıl ileri yazmışım. Doğrusu 1809- 1849 olacaktır.

Zagor Maxi 23

(https://live.staticflickr.com/65535/52240986942_b83c6851f1_o.jpg)

Sayfa Sayısı: 288
Fiyat: 110 ₺

Bayagi keyifli bir sayi. Zevkle okudum.

Günaydın değerli dostlar. Maxi Zagor serisinde en beğendiğim senaryo, orijinal sayı 24 , çizgi düşler'in çıkardığı 12 sayı, Umut yolculuğu isimli maceradır. Böylesine gerçekçi ( açlık sonucu yaşadığı toprakları - İrlanda - terkedip, ABD' ye göç eden bir ailenin dramatik yaşamı) ve tarihsel bir yolculuğu mükemmel bir senaryo ile güçlendiren ekip, maalesef en berbat çizeri görevlendirerek, Zagor evreninin başyapıtlarından olacak umut yolculuğunu, karikatürüze etmiş ve okunmasa da olur düzeyine indirmiştir. Bu Zagor katilinin ismi: Oliviero Gramaccioni'dir. En berbat Zagor çizeri oylamasında _ bence_ açık ara bir numara olacak, nalbant olması gerekirken her nasılsa çizer olan bu şahıs, daha öncede, özel seri orijinal sayı 22 _  çizgi düşler No 3 _ iskeletlerin dolunayı, isimli macerayı çizmiş, o güzelim senaryoyu da berbattan bile daha berbat hale getirmiştir. Her Maxi Zagor çıkacağı vakit, hep içimden " İnşallah bu nalbant çizmemistir " diye düşünüyordum ki, birde baktım ki, bu hafta çizgi düşler'in çıkardığı Maxi Zagor No 24 _ orijinal sayı No 36 _ gene bu Zagor katili çizmiş. Buradan Bonelli yayinevini şiddetle protesto ediyorum. Mecburen alacağım bu Zagor sayısını, vallahi de billahi amatör bir duvar ressamına çizdirseniz daha güzel olurdu.

Şimdi baktım, çizimler gerçekten çok amatörce. İnsanda, "çizer olarak sektörde ben de mi şansımı denesem acaba" diye bir cesaret uyandırıyor.

Siyah Kartal MAXI Zagor var ya, çizimler okadar çok kötü ki inanın 5 sayfadan sonra vazgeçtim, çizer o zavallı Sedioli

Onun çizimleri sanki 5ci sınıf ögrencisi çizimleri. Ne yazık ki MAXİ leri en kötü çizerler çizer, Specialelerde bu durum mevcut değil..

Böyle çizerlerin yüzünden Zagor dan gerçekten soğdum, Sedioli, Chiarolla, Laurenti, ve daha bazıları aman aman gitsinler kendilerne başka iş arasınlar

Ha Pepe, Della Monica, Verni, Rubini, Torricelli veee Stefano Andreucci e şimdi oldu  :-*

Alıntı yapılan: Saki link=msg=240576 date=1677338521

Onun çizimleri sanki 5ci sınıf ögrencisi çizimleri. Ne yazık ki MAXİ leri en kötü çizerler çizer
/quote]


Bu hepsinde geçerli değil örneğin dylan dog maxilerin çizimleri süper, en iyi çizimler maxilerde...

Zagor Maxi Albüm Cilt 24 - Sığır Çobanları
yazar:Burattini
çizer:Gramaccioni

(https://live.staticflickr.com/65535/52737042112_d7447f5561_o.jpg)

Zagor in maxilerinin cogu okunacak gibi degil. Ozel sayilar ve ayliklar gùzel.

Sayın yzb Volkan'a Maxi Zagor hususunda katılıyorum. Oğlak kitap ve çizgi düşler'in yayınladığı toplam 36 adet Maxi Zagor'un belki 5_6 tanesi, zevkle okunabilecek güzelliktedir. ( Kişisel düşüncem ) Benim ilk iki favori ciltlerim, oğlak kitap'in çıkardığı Maxi 2, uzun yürüyüş ve bir noktada bu cildin devamı olan, çizgi düşler'in çıkardığı Maxi 16, yerlilerin katilleri isimli maceralardir.       Birebir ABD tarihiyle uyumlu bu maceralarda, özellikle ABD' nin güneydoğusunda ve Mississippi bölgesinde yaşayan başta Cherokee yerlileri olmak üzere pek çok Kızılderili ulusun 1835 yıllarında sürgün edildiklerini, zorunlu tehcir sırasında bizzat başkan Andrew Jackson tarafından oluşturulan güneyli faşist milis güçler tarafından katliamlara uğradıklarını görürüz. ABD'nin 7 başkanı Andrew Jackson, ( 1767_ 1845 ) eski bir savcı, asker kökenli, köle sahibi, ırkçı, Kızılderili düşmanı, zengin, Güneyli bir çiftlik sahibidir. Demokrat Parti'den başkan seçilince (1829_ 1837 ) ilk iş olarak büyük çiftlik sahiplerinin istekleri doğrultusunda güneydeki verimli topraklar da yaşayan yerlilere sürgün yasaları çıkarmıştır. Kızılderili zorunlu göçlerinin ve kıyımlarının baş sorumlusudur.       Bizim tarihimizde de bu tür sürgünlerin ve acıların yaşandığı olaylar tarihte kalsa da, o dönemlerde yazılan destanlar, ağıtlar ve acılı türküler hâlen söylenmekte, bu acıları yaşayan insanların torunları tarafından anlatılmaktadır. 1877_ 78 Osmanlı çarlık Rusya savaşı ( 93 harbi) sonrası yüzbinlerce Kırım Türk'ü ve Tatar Anadolu'ya sürülmüş, onbinlercesi eşkıya saldırısı, açlık ve hastalıklar sonucu yollarda hayatlarını kaybetmiştir. Gene 1911_ 12 yıllarında Balkan harbi sonrası yüzbinlerce Balkan Türk'ü Anadolu'ya sürülmüş onbinlercesi yollarda hayatlarını kaybetmiştir. 1915 yılında, Osmanlı imparatorluğunun bütünlüğünü korumak amacıyla, Talat paşa, Enver paşa ve Cemal paşa tarafından yapılan, bu toprakların kadim halkı Ermeni yurttaşların zorunlu göç ve sürgün edilmesi sonucu, büyük kısmı milis saldırıları olmak üzere yüzbinlercesi dağlarda, ovalarda ve Suriye çöllerinde yaşamını kaybetmiştir. Değerli dostlar; insanlık tarihi kadar eski olan sürgün, etnik temizlik ve yok saymak gibi insan hakları ihlallerinin olmadığı bir dünyada yaşama dileklerimle, selamlarımla.

Zagor orijinal sayı No 122 "elveda kızıl dostum" macerasına atıfta bulunarak başlayan Maxi Zagor No 24 ( orijinal sayı No 36 ) ilk onbeş, yirmi sayfada, "çizimler kötü, ama senaryo galiba güzel, erken suçlamada bulunarak bu cilde ayıp ettim galiba " diye düşünüyordum ki, yirmi üçüncü sayfaya gelince az bile suçladığı mı, az bile yazdığımı gördüm. Arkadaşlar, 23 sayfaya lütfen bir bakınız. Ömrü hayatınızda bu kadar köpeğe benzemeyen köpek gördünüz mü. Bu sayfaya kadar idare eden senaryo ( o da Tex'de sık görünen olaylardan olduğu için ) birden basitleşmiş , cildin sonuna kadar bu basitlik,  senaryo ve çizim olarak uzatıldıkca uzatılmış, 288 sayfa sonra bana, " oh be, nihayet bitti. iyi ki yazısı fazla değilmiş " dedirtmistir. Koleksiyonunu yaptığım için mecburen aldığım bu sayı bir daha okunmamak üzere kitaplığımin en ücra köşesinde ki yerini almıştır.

elveda kızıl dostum Osegalar şefi Vakopa ile çok güzel bir macera kimbilir kaç defa okudum, öyle güzel maceralar bir daha göremeyiz ne yazık, MAXI lere gelince çizimler çok kötü malesef

Çizgi düşler'in çıkardığı Maxi Zagor No 25 bugün itibariyle satış noktalarına ulaşmış. Biz Zagor dostlarına hayırlı olsun. Ancak, Maxi Zagor serisini bir türlü diğer Zagor serileri gibi benimseyemedim. Koleksiyonum bozulmasın diye alıyorum. Sanki Zagor değilde başka bir çizgi roman okuyorum. Senaryo ve çizim olarak diğer Zagor serilerinin çok gerisinde. Zannederim, Bonelli'de bunu gördü ki Maxi Zagor serisini PIU 'ya çevirdi, bence çokta iyi yaptı. Bütün çizgi roman tutkunlarına mutlu, huzurlu bir bayram diliyorum.

Zagor özel de çıkacak deniyordu...ondan haber var mı?

Zagpr MAXILER senaryo ve çizim açısından okadar kötü oldular ki son MAXILERI artık gerçekten okuyamaz oldum,
örneğin Siyah Kartal olan macerayı ancak bir kaç sayfa okudum ve bıraktım, Sedioli çizdikçe bu böyle olacak.

Aslında dikkat ederseniz normal seri de giderek bozuluyor, hem senaryo ve hem de çizim olarak....

Maxi Zagor No 25 ( orijinal sayı No 37 ) beş farklı hikâyeden oluşuyor. ( Sercio Bonelli etidore de baktım ) beş farklı çizer, beş farklı senaryo. İlk hikayenin görselin de Superman'a gönderme var. Karlı bir havada Trenin üzerinde vagondan vagona atlayan Zagor'un görünümü bana Superman'i anımsattı. Superman tutkunu dostlar bir göz atsın. Maxi Zagor No 25 sanki beni yalancı çıkarmak için, görselleriyle ve fantastik hikayeleriyle, gördüğüm kadarıyla Maxi Zagor serisinden çok Zagor PIU serisine benziyor. Ben bu haliyle beğendim. Üstteki, Maxi Zagor iletilerimi okuyan dostların,
" bu ne yaman çelişki Bayram kardeş " dediklerini duyar gibiyim...

Alıntı yapılan: aa - 20 Nisan, 2023, 15:53:04Aslında dikkat ederseniz normal seri de giderek bozuluyor, hem senaryo ve hem de çizim olarak....

Benim bildiğim Zagor bu yüz ifadeleri olan ve böyle konuşan Zagordur.. Başka bilmem ve buralarda takılıp kaldım...


Yeter artık Galad, artık tahammül edmiyorum!

Maxi Zagor 24 Sığır Çobanları ne ara çıktı ne ara bitti

Bu Ay Çıkan Zagor Maxi Sayı : 25'in (Orjinal : 37) İç Sayfalarından Örnekler

(https://live.staticflickr.com/65535/53054395461_563a08ab23_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/53054395396_bed87c662c_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/53054774270_7a1fed882c_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/53053804112_c91a947534_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/53054395306_904cfbfd38_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/53054395386_88f84956a6_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/53054578139_9b96f2b19c_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/53053804017_61eee7c2f5_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/53054774190_9f1dcbd19d_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/53053803992_0f47c423a8_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/53053804057_4aba3978e1_c.jpg)

(https://live.staticflickr.com/65535/53054578049_f8e68aa5ea_c.jpg)

Paylaşım için teşekkürler, çizimler çok güzel...

Evet değerli dostlar nerede kalmıştık. Maçın ilk yarısı hakemin alabildiğine taraflı tutumuna karşın sıfır sıfır sonuçlandı. İlk yarının son dakikalarında biz taraftarların bütün tezahuratlarimiza ve teknik direktörümüzün foul itirazlarına rağmen şikeci hakem maçın ilk yarısını sıfır sıfır sonuçlandırdı. Buradan, yağmur, çamur, deplasman  demeden takımını büyük bir coşkuyla destekleyen büyük yürekli, onurlu taraftarlarımıza sesleniyorum. Biz yürekli taraftarlar bu oyunu bozacağız. Biz bu şikeci hakemleri de yeneceğiz. 64 yıllık taraftarlığım sürecinde hiç bu kadar kararlı ve ümitli olmamıştım ; inanın onurlu taraftarlar biz bu maçı kazanacağız. Ellerimizde bahar gülleriyle , dillerimizde İzmir marşıyla biz bu zaferi kutlayacağız.

Zagor tutkunu dostlar, sizleri bilmem ama ben Maxi Zagor No 25 ( orijinal sayı 37 ) çok çok beğendim. Kısa hikayelerden oluşan bu cildimiz karlı soğuk bir mevsimde sabotaj sonucu ıssız dağ başında mahsur kalan trende Zagor'un anlattığı hikâyeler serisinden oluşmaktadır. Son Mohikan kitabının yazarının da eşlik ettiği bu harika anlatı serisi, nefis çizimler ve senaryosuyla Maxi Zagor külliyatınin başyapıtlarından biri olmayı hak etmektedir.

Okudum bile, Zagorun bu yazar ile buluşması gerçekten güzel..

Evet nihayet Maxi Zagor No 26 ( orijinal sayı No 38 ) bugün itibariyle bana ulaştı. Cildin ikinci sayfasında Mauro Boselli'nin macera ile ilgili güzel editoryal bir yazısı var. Bir sayfalık bu yazıyı okuduğumuzda, maceranın 17 yüzyılın sonlarında ve 18 yüzyılın başlarında yaşanmış gerçek bir hikayeden kurgulanmış olduğunu görüyoruz. ( Efsanevi Pokahontas ) çizimler ise daha evvel de belirttiğim gibi R. Della Monica tarafından çizilmiş birbirinden güzel, göz alıcı görselleriyle biz Zagor dostlarına harika bir macera ziyafeti sunmaktadır. Cildi okumak için sabırsızlıkla akşam olmasını bekliyorum.

Zagor Maxi Cilt 26 – Kenton Kalesi Firarileri

(https://live.staticflickr.com/65535/53068273803_d786ebf5dc_o.jpg)

Yayın Tarihi: Temmuz 2023
Sayfa Sayısı: 288
Etiket Fiyatı: 180 ₺  Temmuz 2023 Fiyatı 160 ₺

Zagor Maxi Cilt 25 – Ormanın Tamtamları

(https://live.staticflickr.com/65535/53189381267_d5fa45ebd8_o.jpg)

Yayın Tarihi: Nisan 2023
Sayfa Sayısı: 288
Etiket Fiyatı: 180 ₺  Nisan 2023 Fiyatı 120 ₺

Çizgi Düşler bu seride de orijinal 38'e kadar geldi. İtalya'da bu seri üç sene önce 41 ile sonlanmıştı. Son üç sayıyı Çizgi Düşler çıkarır mı, bilen var mı?