Altın Madalyon

Popüler Kültür => Sinema => Üyelerin İzledikleri, Önerdikleri ve Gömdükleri Fimler => Konuyu başlatan: Mrtekin - 14 Aralık, 2014, 00:16:22

Başlık: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 14 Aralık, 2014, 00:16:22
John Wick-2014

(http://www.joblo.com/newsimages1/john-wick-poster-final-656.jpg)

Payday 2 kahramaninin sinema versiyonu gercekten ihtisamli oldu.

Dusman yine konjonkturel olarak Rus mafyasi.

Konu bilindik ama tabanca ile yakin dovus kurgulari ve central
axis le adam temizleme goruntuleri muhtesemdi.

Keanu Reeves rolu cok iyi canlandirmis, ozlemisiz kendisini bu tur filmlerde.

Tavsiye ederim, turunun iyi orneklerinden biri, pisman olmazsiniz...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 27 Aralık, 2014, 22:44:24
Ayı Paddington-2014

Tam bir aile filmi, herşey bilindik olmasına rağmen, Paddington karakterinin sıcaklığını perdeye yansıtmışlar.

Oğlumla gittim ve bayıldı, çıkışta da Epsilon yayınevinden çıkan bir tane Paddington kitabından aldım, bugünün de babalık hakkını verdik galiba. :)

Tavsiye ederim.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 28 Aralık, 2014, 11:17:53
The Professionals-1966

Şu an Trt-1 de oynuyor.

Benim için 1 numaralı Western filmidir.

Hollywood bu kadar sağlam bir Western filmi yıllardır çekemedi.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 02 Ocak, 2015, 11:16:24
Newyork Yanılsamaları-2008

Dün es kaza bir kanalda rastgelip, izledim.

Muhteşem bir Charlie Kaufmann (eternal sunshine of a spotless mind, diyim, siz anlarsınız.) çalışması. Nasıl kaçırmışım ben bunu?

Philip Seymour Hoffman, ve yan rollerdeki tüm oyuncular muhteşem oynuyorlar. Bu kadar kaliteli oyunculuğa hasret kalmışız.

Bay Kauffman yine gerçek ile hayalin birbirine girdiği bir ortamda, hayat ile ilgili öyle güzel sorgulamalar yaptırıyor ki, inanamazsınız.

Kesinlikle seyretmenizi tavsiye ederim.

http://m.imdb.com/title/tt0383028/
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 02 Ocak, 2015, 23:09:41
Red Planet-2000

Biraz önce yine seyrettim.

Bence hala zamana meydan okuyan, güzel bir film. Efektler, dialoglar, bilim, herşey çok ölçülü ve yerinde. Bir Interstellar gibi muhteşem olmasa da, izlemesi ve hazmetmesi çok kolay. Interstellar tamam gerçekten çok güzeldi ama içimizi dışımıza da çıkardı.

Oyuncu kadrosu da şukela: Val Kilmer (val kilmerın val kilmer olduğu zamanlar), Carrie Ann Moss, Tom Sizemore, Simon Baker, Benjamin Bratt.

Imdb puanının düşük olmasını çok da sallayamayın, hoş bir Mars seyirliği.

http://m.imdb.com/title/tt0199753/
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 11 Ocak, 2015, 17:34:55
Hercules-2014

Biraz önce 2014 yapımı, Brett Ratner yorumlu "Herkül"'ü Dvd'sinden izledim.

Dwayne, (Scorpion King'den bu yana) aktörlük adına tam bir felaket olsa da, film hiç de fena değildi. Günün sonunda, hoş bir pazar eğlencesi tadı verdi.

Ian McShane'ı şöyle polisiye, gangster, casus filmlerinde izlesek, arkadaş.

Benim notum, 10 üzerinden 6.

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 28 Ocak, 2015, 00:01:13
İnşaat-2

Biraz önce bitti.

İlki bence Türk sinemasının en güzel örneklerindendir ve muhteşem bir soundtracki vardır. İkincisi, birincisindeki kara mizahı çok yakalayamamış ama yine de fena değildi ve finali çok güzeldi.

Şevket Çoruh ve Emre Kınay'ın oyunculukları gerçekten göz doldurdu, performanslar muhteşem.

Filmdeki, en baba karakterlerden biri de, derin devlet emniyetçi Şevket amirdir, yine herkesin birbirine silah çektiği final sahnesinde, "Fransız filmi mi lan bu, hep bir ağızdan konuşuyosunuz" diyerek  gülme krizine soktu beni, tabii ki, kazan&kazan taktiği ile tüm işleri kendine has yöntemi ile halletti.

1. filmde de, "Amerikan filmi mi lan bu, herkes birbirini vuracak, indirin silahları, sakince konuşup, halledelim." demişti. :)

Teşekkürler, Ömer Vargı, iyi ki varsınız....

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: doktor1881 - 28 Ocak, 2015, 08:50:34
Alıntı yapılan: Mrtekin - 14 Aralık, 2014, 00:16:22
John Wick-2014

Ben de geçen hafta seyrettim Basit bir konu bol dövüş vardı.Dövüş sahneleride gerçekciydi.

Gerçekten özlemişiz ..8/10 notu Ama çok sık bu tür seyredersek bayar
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Kutu Cüceleri-2015
Gönderen: Mrtekin - 31 Ocak, 2015, 11:09:45
Kutu Cüceleri-2015

http://m.imdb.com/title/tt0787474/

Laika'dan çok güzel bir stop-motion animasyon.

"Here be Monsters" kitap serilerinden uyarlanmış.

Keşke sinemada görebilseydim, çok ama çok keyifli.

Çocuğunuzla keyifli bir vakit geçirmeniz için dört dörtlük bir seçim olur, kesinlikle tavsiye ederim.

Oscar'a aday da gösterildi.

Daria Marinelli tarafından yapılan soudtracki de çok güzel. Özellikle "quattro sabatini"...

https://m.youtube.com/watch?v=UHW7rvtLs20
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Üçkağıtçı Mortdecai-2015
Gönderen: Mrtekin - 01 Şubat, 2015, 22:38:14
Üçkağıtçı Mortdecai-2015

http://m.imdb.com/title/tt3045616/

Film kötü değil çok kötü.

Yani bir numara bekliyorsunuz, potansiyel çok büyük, ama o kadar kötü ki, kötü başlıyor, kötü gelişiyor ve de kötü bitiyor...

Oyuncular bile sadece para almak için gelmişler gibi oynuyorlar, hiçbiri inanmadıkları için de kasmamış, yani biraz Paul Bettamy, hepsi o...

Yani bence tv filmi bile olamaz, o derece berbat...

Tamam Johnny Depp hayranıyız ama çok kötü sermayeden yemeye başladı, acilen bir Tim Burton filmine ihtiyacı var. Yazık, gerçekten, gidişat kötü...

Kesinlikle tavsiye etmem....2015'e kötü başladık....
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-American Sniper
Gönderen: Mrtekin - 07 Şubat, 2015, 10:08:39
American Sniper

Clint Baba, "politically correct" bir film çekmiş.

Kafamda tek bir takıntı vardı, JJA'nın, "Enemy at the Gates" i geçebilecek miydi? Yok, geçememiş.

Bradley Bey iyiydi, role girmiş, hakkını da vermiş.

Atmosfer, çatışma sahneleri de iyiydi ama çok daha iyilerini de gördük.

Benim için, Black Hawk Down ve Green Zone'un altında bir yerde konumlanır.

Oscar adaylığı da var, "politically correctness" dan götürürse de şaşırmam. Finali çok yürek sızlatıcı idi.

Keşke biz de kendi kahramanlarımızı onurlandırmak için böyle filmler çekebilsek....

Tavsiye eder miyim, Clint'in hatrına ederim, ha, çok mu elzem, değil, bendeki hissiyatı bu oldu....
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri- SüngerBob Karepantalon-2015
Gönderen: Mrtekin - 07 Şubat, 2015, 21:21:12
SüngerBob-2015

(http://hizliresim.com/AEpvoL)

Bazen çocuğunuzla ortak zevkleriniz olur, bu da öyle bişey.

Ben bir Süngerbob hastasıyım. Nickledeon'un "Avatar Airbender" ile birlikte efsane olmuş bir çizgi serisinden bahsediyoruz.

Korsanımızı, Antonio Banderas'a oynatmışlar, çok da güzel olmuş.

Film vasat olsa da seyrediliyor ama ben filmi gördükten sonra şahsen serilerini daha başarılı buldum.

Özellikle, zaman yolculuğu sırasında çalan müzik bir harikaydı...

Sünger olsun, çamurdan olsun...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri Nightcrawler
Gönderen: Mrtekin - 12 Şubat, 2015, 01:48:07
Nightcrawler

http://www.imdb.com/title/tt2872718/

Arkadaşlar da muhakkak yazdılar. Film, biz de Gece Vurgunu şeklinde adlandırılmış, uymuş mu, uymuş gibi.

Şaka maka, gerçekten bu filmi kaçırmayın.

Çok başarılı.

Günümüzde TV endüstrisinin nasıl işlediğini çok ama çok vurucu bir şekilde anlatmışlar.

Pazarlık dialogları da çok güzeldi.

Ezcümle, senaryo her şeyi ile mükemmeldi, ben uzun zamandır bu kadar nefesimin tutulduğu başka bir film hatırlamıyorum.

Jake Gylenhall iyiydi, bence role çok güzel girmiş.

Filmin zamanla çok daha iyi mertebelere geleceğini düşünüyorum...



Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Whiplash
Gönderen: Mrtekin - 13 Şubat, 2015, 22:44:30
Whiplash

Muhteşem bir film.

Muhteşem tersköşe bir finali var.

İçinizdeki potansiyeli, "sadist" bir öğretmen açığa çıkarabilir mi?

İstediğiniz ama gerçekten istediğiniz bir şeyi elde etmek için kendinizi ne kadar zorlayabilirsiniz ve bunun bedelini ödemeye hazır mısınız?

J.K. Simmons ve Miles Teller'ın performansları muhteşem.

Özellikle Miles Teller, tebrik edip, hayretle izliyosunuz, çok yetenekli gerçekten.

Hele benim gibi caz, blues hayranı iseniz, daha bir mest oluyosunuz...

5 dalda Oscar adayı.

Kesinlikle tavsiye ederim.

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: dean - 13 Şubat, 2015, 22:51:42
Alıntı yapılan: Mrtekin - 13 Şubat, 2015, 22:44:30
Whiplash

Muhteşem bir film.


  Aynen öyle. Bende çok beğenmiştim.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Whiplash
Gönderen: alan ford - 13 Şubat, 2015, 23:55:17
Alıntı yapılan: Mrtekin - 13 Şubat, 2015, 22:44:30
Whiplash

Muhteşem bir film.

Muhteşem tersköşe bir finali var.

İçinizdeki potansiyeli, "sadist" bir öğretmen açığa çıkarabilir mi?

İstediğiniz ama gerçekten istediğiniz bir şeyi elde etmek için kendinizi ne kadar zorlayabilirsiniz ve bunun bedelini ödemeye hazır mısınız?

J.K. Simmons ve Miles Teller'ın performansları muhteşem.

Özellikle Miles Teller, tebrik edip, hayretle izliyosunuz, çok yetenekli gerçekten.

Hele benim gibi caz, blues hayranı iseniz, daha bir mest oluyosunuz...

5 dalda Oscar adayı.

Kesinlikle tavsiye ederim.

  Caravan'ın müziklerini yaptığı film değil mi bu. En kısa zamanda izlenecek. Hatırlattığınız iyi oldu .
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 14 Şubat, 2015, 09:29:16
https://m.youtube.com/watch?v=TS-G4UQTfUo

Dinlemek isteyenlere.

Herkese iyi haftasonları. :)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: alan ford - 17 Şubat, 2015, 00:04:09
  Öncelikle bir özür. Ben uzun zamandır bu filmi seyretmek istiyordum ve , itiraf edeyim, en büyük sebebi müziklerini Caravan'ın yapıyor olmasıydı. lakin yapmıyormuş. Bahsi geçen Caravan Duke Elington'un Caravan şarkısıymış. Bu karavan da güzel lakin Canterbury olsun çamurdan olsun ekolünden gelen biri olarak hem hayal kırıklığına uğradım hem de bir iki mesajda acayip çam devirdim. Lakin film şahane . Atlamadan geçmeyin. Duke Elington da fena çocuk değildir sonuçta :P ::)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Jupiter Ascending
Gönderen: Mrtekin - 21 Şubat, 2015, 23:00:03
Jupiter Ascending

Yani yazan& yönetmen koltuğunda Wachowski Biraderler olunca, insanın beklentisi biraz yüksek oluyo (gerçi bu yönetmenler Matrix 2 ve 3 de bu beklentiyi de bozuk para gibi harcamışlardı.) ama maalesef olmamış.

Yani benim gibi bir bilimkurgu ve Sean Bean aşığı iseniz gidin ama hiçbir ama hiçbir beklentiniz olmasın. Bir Bulut Atlası'nın çizgisinin yanından bile geçmiyor, senaryoda acayip boşluklar var.

Yani bazı efektler çok güzel (uçaklar, uzay sahneleri, şehirler vs) diycem ama  bazı sahneleri (şehir üzerinde savaş) o kadar hızlı sekanslarda çekmişler ki hiç bişeye odaklanamadan, keyfini çıkaramadan seyrediyorsunuz, bi dur kardeşim, bi anlayalım, arkadan atlı mı koşturuyo, zorunuz ne seyirciden...

Ben cidden bu tür Cgi filmlerden de çok sıkıldım, baydı artık, hep aynı muhabbet...

Seyrettik bitti, tükettik yani, var mı hiçbişey akılda kalan ve yazmaya değecek, maalesef, yok, işte...

Ha biraz bürokrasi sahnesi (kraliyet ünvanı alınması için yapılması gereken iş ve işlemler, vergi no dahil) azcık gıdıkladı, ama, geçiniz yani..

Gişede de çok fena gümlemiş, bir franchise hayali için yola çıkılmıştı halbuki....
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Taken 3
Gönderen: Mrtekin - 22 Şubat, 2015, 23:51:29
Taken 3

Seriyi nasıl sonlandıracaklarını merak edip, biraz da Liam Neeson'un hatrına seyrettim.

Seyretmez olaydım, herşey tahmin edilebilir, senaryoda en ufak bir zeka pırıltısı yok. Film finale doğru son yarım saatte biraz açılır gibi oluyor ama gerisi yok yani...

Forest Whitaker'ı bu rollerde (kaçağı kovalayan polis) kaçıncı izleyişimiz, ben sayısını unuttum. Paraya sıkıştıkça seçiyo bi film, oynuyo bu tür bir rolü, ah be güzel abim, sen de Morgan Freeman'laşıcaksın ille...

Filmin görüntü kalitesi iyi olsa da, kurtarmaya maalesef yetmiyor.

Seyretmemiş olanlara: Bu seride sadece Taken 1'i seyredin, cidden çok sıkı bir filmdir, ok'dir, yeter de artar, 2 ve 3 zaman kaybı.

4 üncüsünde de torununu kaçırırlar, tam olur...

Ulan Luc Besson, yazık, Brian Mills gibi bir cevheri, bozuk para gibi harcadın...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Everly
Gönderen: Mrtekin - 11 Mart, 2015, 01:26:48
Everly

http://m.imdb.com/title/tt1945084/

Şimdi Salma Hayek ablamızı ben çok beğenirim, yani maşallahı var, Desperado filminden bu yana hiç göçmedi, hala, aynı taş hatun. Zaten filmde de 48 yaşında bir hatuna göre bol bol taşlığını sergiliyor.

Ama bu Everly tam bir fecaat. Hatta fecaat ötesi...

Yani aslında filmde çoğu şey acayip klişe ama bu klişeleri o kadar saçma sapan bir şekilde birbirlerine bağlamışlar ki, artık, bitsin bu ızdırap diyorsunuz, yani herşey belli bir süreden sonra artık size acayip batıyo.

Filmin artık sonunu seyretmedim, gerek de duymadım, bir popcorn filmi olarak hiçbir yaratıcılığa sahip değildi, tek, orijinallik, Ablamızın üzerine eğitilmiş (şartlandırılmış) mazoşist japon katillerin salınması idi, eyvah ki ne eyvah...

Yani bu kadının Frida gibi çok güzel filmlere de imza atmışlığı vardır, yani, paraya sıkışıp böyle saçma sapan filmler yapıyorlar, yazık valla.

Beni dinlerseniz, uzağından bile geçmeyin bu filmin.

Dinlemezseniz de, siz bilirsiniz, uyarmadı demeyin...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 15 Mart, 2015, 21:01:09
Black Sea

http://m.imdb.com/title/tt2261331/

Başrolünde Jude Law'ın oynadığı, Karadeniz'de geçen, sıkı bir denizaltı gerilim macera filmi.

Türünün örnekleri ile biraz kıyaslama yapacak olur isek, Tabii ki bir "Das Boot" değil ama bir "U-571" ile aynı seviyede, ve, Samsun'dan, Trabzon'dan bahsedilmesi, Karadeniz ile ilgili verilen teknik detaylar, Karadenize biraz farklı bir gözle bakmanızı da sağlayabiliyor, bu açıdan keyifli.

Konusunu çok açık etmeyim ama yıllar önce Black Lagoon adlı seyrettiğim bir animenin (Çok güzel bir animedir, tavsiye ederim.) bir bölümünde de benzer bir konu işlenmişti. Bu Hitler'in Altınlarından daha çok ekmek yenir....
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Cindirella
Gönderen: Mrtekin - 22 Mart, 2015, 00:28:40
Cindirella

Valla, Disney çok şükela bir iş yapmış, bu işi, Kenneth Branagh abimize vermekle.

O da hiç bir şekilde abuk sabuk bir orijin ya da alternatif bir kurgu yapmadan, aynen orijinaline tamamı ile sadık kalarak, efektleri de sadece sihir sahnelerinde ve minimumda tutmaya gayret ederek, alabildiğince naif ve yalın bir şekilde çekmiş, oyuncularında kimyası tutmuş, ezcümle, çok başarılı bir uyarlama olmuş.

Yani Malefiz'i benim klasmanımda, bir tık geçti diyebilirim. Ozun yeri ise herzaman ayrı.

Çoluk çocuk gidelim diyorsanız, iyi bir seçim olur, çok çıkmıyo zaten böyle başarılı da olanları, tavsiye ederim.

Disney çok iyi gidiyo, hadi bakalım, darısı Star Wars'a....



Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri- Still Alice
Gönderen: Mrtekin - 28 Mart, 2015, 23:47:44
Still Alice

http://m.imdb.com/title/tt3316960/

Sizi siz yapan herşey çok nadir görülen bir hastalık neticesi ile ellerinizden yavaş yavaş uçarken, ne hissedersiniz, yaşamak için neye tutunursunuz?

Muhteşem bir film. Julianna Moore öyle oynamış ki, hüzün insanın içine işliyor. Neden Oscar'ı aldığını anlayabiliyorsunuz, muhteşem bir kadın, muhteşem bir aktris. Alec Baldwin ve Kristen Stewart'ın oyunculuklarını da es geçmeyelim, harika oynamışlar.

Lorenzo'nun Yağından bu yana benzer bir temalı bu kadar güçlü bir film seyretmemiştim. Film, Alzheimer ile ilgili size bir sürü şey de öğretiyor.

Kesinlikle tavsiye ederim ama seyrederken fazlası ile içiniz burkulacak, üzülecek ve de en nihayet finalinde ağlayacaksınız...

Belki de, anı yaşa diyenler çok ama çok haklıdır.





Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Arınma Gecesi 2
Gönderen: Mrtekin - 05 Nisan, 2015, 01:08:53
Arınma Gecesi 2

http://m.imdb.com/title/tt2975578/

Amerikan hükümeti, nasıl bişeyse artık, senede bir günü milletine hediye ederek, o 24 saatte ne suç işlersen işle, hesabı sorulmayacak, bendensin diyo, başlama düdüğü ile birlikte hertürlü psikopat, manyak artık Allah ne verdiyse sokaklara doluşup, insan avına çıkıyorlar. Ha normal ailelerde furyaya katılıyor, her türlü hesabınızı o gece görüyosunuz yani. Senede 1 yapılan bu kan ve vahşet partisi de suç oranlarını neredeyse sıfıra yakın noktaya çekiyo vs, yerseniz tabii ki. Ezcümle, o gece tüm içinizdeki kötülüğü kusup, arınıp paklanıyorsunuz işte, artık mantık insanlık falan hak getire.

Bazı aileler geceye kapıyı pencereyi kitleyerek, bazıları ellerinde silah, bazıları da çiftetelli oynayarak giriyolar. Amerikan derin devleti durur mu, onlarda curcunaya katılıyolar tabiiyatıylen.

Konu gerçekten güzel, ha izliyormusunuz izliyosunuz, ama öylesine, aslında asılsalarmış, gerçekten bir başyapıt da çıkarmış, ama, maalesef konunun altı hiç bir açıdan doldurulamamış.

Aklımda tek kalan, Frank Grillo Beyin oyunculuğu oldu, cidden bu filmdeki tek iyi şey, küçük oğlu bir önceki sene Arınma Gecesinde bir zengin tarafından öldürülünce tüm düzeni bozulan, yuvası yıkılan, yemeyip içmeyip kinlenip intikama hazırlanan acılı polis babayı mükemmele yakın canlandırmış, aksiyon sahnelerindeki performansı gerçekten çok iyi. Zaten, Amerikan remake "Raid" in de kadrosunda imiş, bu abiye dikkat yani...

Konu ilginç geldi ise seyredin, B sınıfı tadında, çok da sıkılmazsınız, ama bence geçin.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Rec 4- Kıyamet
Gönderen: Mrtekin - 05 Nisan, 2015, 09:51:17
Rec 4

http://m.imdb.com/title/tt1649443/

Şimdi İspanyol yapımı, zombi zorunsalına vurgu yapan  :) Rec'ler fena değildir, belli bir kalitesi vardır, ve bu kalite çok da düşmez. Ki ilk filmin başarısı üzerine Amerikan remake'i de yapıldı.

Gerilimi bu sefer gemiye uyarlamışlar, yani olay izole edilmiş bina yerine doğal izole gemide geçiyo, ve, daha önceki filmlerden hatırlayacağımız haberci ablamız ile onu kurtaran soldier boy ortamda  hayatta kalmaya çalışıyo, mevzu bundan ibaret.

Şimdi, film ortalama, yani daha aslında anlatılacak bişey kalmadı, biraz daha ekmek yiyelim anam babam çabası, ben seriyi bitirme derdinde olduğum için seyrettim ama boş ve bazen de hoş yani.

Ama cidden Rec 1'i öneririm, Amerikan remake i de fena değildir, janrı seviyosanız ve değişik birşey istiyorsanız salt Rec 1 lere bir göz atın, Rec 4 ü ise kafadan geçiniz.

http://m.imdb.com/title/tt1082868/

Bu da Rec 1 in Amerikan remaki.

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Unutursam Fısılda
Gönderen: Mrtekin - 20 Nisan, 2015, 01:48:33
Unutursam Fısılda

Çağan Irmak'tan gerçekten çok güzel bir film daha geldi. Ben biraz gecikmeli olarak Dvd'den seyrettim ve çok hoşuma gitti.

ÇI, dönemsellik (70 li yıllar) üzerine o kadar emek vermiş ki, olmuş arkadaş, budur, bu kadar olur.

Hikaye bilindik, herşey tahmin edilebilir ve yer yer tipik Türk filmi olsa da, sadece filmin son cümlesi için bile bu film seyredilir.

Arada Türkiye'deki müzik sektörü üzerine durum tespiti ve iyi giydirmeler (aranjmancılara) de var.

Müzikler çok ama çok başarılı. Kenan Doğulu temiz iş çıkarmış. Oyunculukların üst seviye olduğunu da belirteyim. Özellikle Ayperinin yaşlılığı rolünde Hümeyra ve çilekeş ablası rolünde Işıl Yücesoy tam anlamı ile döktürüyorlar.

Ben beğendim ama ÇI'dan artık biraz daha farklı birşeyler de bekliyorum. Şöyle sıkı bir gerilim/polisiye ve bol bol bizim kültürümüzden iyi ve kötü adam...



Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Blackhat
Gönderen: Mrtekin - 22 Nisan, 2015, 23:37:49
Blackhat

Birisi Michael Mann dediğinde iki dakka duracaksın...Son Mohikan, the Insider, heat, collateral, ali, miami vice, büyük işlerin büyük filmlerin adamı.

Public Enemies filminden beri çok özletmişti kendini.

Ama, Blackhat olmamış. Olay aynen şu: Hapisteki hackeri, kötü işler yapan hackerı durdurmak için, Çin-Abd yetkilileri dışarı çıkartıyorlar, tabi olay belli bir noktadan sonra kişiselleşiyo, manhunt başlıyo, vs, ne kadar orijinal.

Yani dış mekan, iç mekan, çekim kalitesi, özellikle çatışma sahneleri süper başarılı ama, bu tür filmleri çok gördüğümüzden hiçbir cazibesi ve anlamı olmuyo.

Yani usta, bi de ben çekiyim demiş ama üstüne de çok bişey ekleyememiş, çünkü ezcümle cyber işler alanı değil maalesef, burada bir heyecan yaratamıyo, o diğer suç öykülerini anlatmaya yatkın. Bu film baya sıkıcı olmuş, sonunu zor getirdim.

Sonundaki çatışma ve hesaplaşma sahnesi ise cidden fecaatti: Afedersiniz, insanlar mal mı, millet birbirini öldürür, makinalar çatır çatır saydırırken, ahali sessiz sakin karnaval geçidine devam mı eder? Çok saçma olmuş.

Yani Mann ustam, olmamış bu sefer ama kredin büyük bizde, buna da eyvallah der, geçeriz.

Tavsiye eder miyim, etmem, ama siz bilirsiniz, Mann'i özlediyseniz izleyin tabii.

Gişede çok büyük gümlemiş ama iyi bir taraftan da, Mann şimdi öyle bir kastırır ki, dehşet bir dönüş yapar...

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri- Foxcatcher
Gönderen: Mrtekin - 29 Nisan, 2015, 06:45:52
Foxcatcher

http://m.imdb.com/title/tt1100089/?ref_=m_nmfmd_act_5

Tek kelime ile mükemmel bir film.

Gerçek bir hikayeden alınmış, yani filmi seyrettikten sonra, karakterleri nette arayıp, onlar ile ilgili bir sürü şey de öğrendim, özetle, hikayenin filme uyarlaması gerçekten çok başarılı ve görkemli olmuş, yönetmeni tebrik etmek lazım. Bennett Miller abimizi Moneyball ve Capote filmlerinden de (ki bu filmlerde mükemmeldir.) hatırlarsınız, az ama öz filmler çekiyo, sinema işini çok ciddiye alan bir adam.

Konu aslında çok basit gibi gözükse de ( megaloman bir süper zengin, amerikayı olimpik oyunlarda temsil edecek özel bir güreş takımı kuruyor.) öyle bir açmışlar, tüm  ana karakterlerle öyle bir oynamışlar ki, ancak, ibu kadar güzel çekilebilir. Dram içinde dram gibi birşey.

John Du Pont rolünde, Steve Carrey resmen döktürmüş. Mark Ruffolo'nun David Schultz rolündeki oyunculuğu ise cidden çok ama çok iyiydi. Tatum Channing aynı, ama, Mark Ruffalo nedeni ile de çok sırıtmıyo. Zaten işlerin berbat olmaması için bu kazmanın yanına muhakkak iyi birisini de koymaları lazım, neyse...

Filmden aklımda kalan bir sürü sahne var. Spoiler verip olayın büyüsünü hiç bozmayım ama abi küçük kardeş arasındaki sahneler öyle vurucu ki...

Filmin soundtrackinin de çok güzel olduğunu belirtmeden geçmeyim.

Ezcümle, kesinlikle seyretmenizi tavsiye ederim.

Bi de biz güreşe meraklı milletiz, biz de büyük güreş şampiyonları yetiştirdik, yetiştiriyoruz, ama adamlar bu sporlardan cidden ne güzel film çıkartıyorlar...Yani damar yakalama meselesinde elimizde bir sürü potansiyel var. Bunu bile keşfetmek güzel bişey.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: rumar80 - 29 Nisan, 2015, 13:38:31
   Çok monoton bir tempo ile giden bir film. Kolay sıkılabilirsiniz. Ama Steve Carrel ve Mark Rufallo hakikaten döktürüyorlar. Hikaye 1984 Los Angeles olimpiyatı sonrası başlıyor. Mike Schultz'un o olimpiyatta nasıl madalya kazandığını ve sonrasını öğrenmek isterseniz Hıncal Uluç'un film ile ilgili yazısını okuyun. Nasıl bir sahte kahraman olduğunu görün.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 29 Nisan, 2015, 15:53:59
http://m.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2015/02/05/ben-de-oradaydim-mark

Filmin monotonluğu kişiye göre değişir, ben aslında hiç de sıkılmadım seyrederken.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 29 Nisan, 2015, 16:09:54
http://m.hurriyet.com.tr/Haber?id=28138565

Vay arkadaş, hikayelere bak.

Meraklısına, ilgili güreşler, youtube da var...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 18 Mayıs, 2015, 22:38:03
Maggie

http://m.imdb.com/title/tt1881002/

Çok çok başarılı bir film.

Abigail Bresler ve Arnold Abi'miz baba kız rollerinde resmen döktürüyorlar.

Hikaye bir dram. Enfekte olmuş bir Kızın adım adım zombiye dönüşürken bir Baba'nın çaresizliğini öyle bir hissediyorsunuz ki, hüzün resmen insanın içine oturuyor.

Maggie'nin dünyası biraz daha Hümanist olsa da (Karantina zamanı gelene kadar Kızın evde ailesi ile kalmasına izin veriyorlar, mesela), dönüşmenin fazlarını ve aradaki gerilimi çok iyi vermişler, ama yani esasen sonuna kadar çok insancıl bir hikaye izliyor ve çok üzülüyorsunuz. Cormack Mccarty'nin The Road'una nedense çok benzettim ben.

Arnold dram oynamaz diyenler çok yanılır.

Kesinlikle bir göz atın....


Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Chappie
Gönderen: Mrtekin - 23 Mayıs, 2015, 09:31:52
Chappie

http://m.imdb.com/title/tt1823672/

Şimdi, Neill Blomkamp kardeşimizden yamuk iş çıkmaz. Kendisi, genç yaşında, District 9 gibi öyle bir filme imza çakmıştır ki, şu ana kadar bu filmin yanından yöresinden geçen bile olamamıştır.

En son, Elysium'u çekmişti, o da dehşet bir filmdir, hatırlarsınız...

Gelelim, sadede, Chappie, girdiği çatışmalarda aldığı hasarlar nedeniyle artık hurdaya çıkmış bir robotik polis. Yaratıcısı "nerd" Deon, üzerinde çalıştığı deneysel AI'yı bu hasarlı robota yükleyip, benlik ve bilinç gelişmesini sağlıyor ama konu bu kadar basit değil tabii ki, olay içerisinde olay derken (Chappienin dönüşüm fazları çok ilginç.) konu bambaşka bir noktaya, insanın ölümsüzlük sırrını keşfetmeye kadar gidiyor....

Daha fazla spoiler vermeyim, film cidden çok güzel, oyuncuların performansları da şükela, keyfini çıkartın.

10 üzerinden 10 Neill kardeşim, budur, olmuş...



Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-tomorrowland
Gönderen: Mrtekin - 25 Mayıs, 2015, 00:06:30
Tomorrowland

http://m.imdb.com/title/tt1964418/

Şimdi, Disney vatandaşlığı gibi birşey vardır, yani Disney markası altında yapılan filmlerde az çok ne olacağını bilirsiniz, (kötülemek için söylemiyorum, ama bu filmlerde çok fazla subliminal mesaja maruz Kaldığımız da söylenegelir, yapıyorlarsa Günahları boynuna, artık:)) bu filmde aynen böyle, sürpriz yok ama gerçekten çok güzel yapılmış.

Herşeyden önce filmin bir derdi var, Hugh Laurie tarafından canlandırılan "so called villain" Başkan Nix'in konuşması bunu çok güzel bir şekilde manifesto ediyor. Filmin Mesajı, insanların gözüne gözüne sokmayacak bir şekilde çok güzel verilmiş.

Ezcümle, çocukluğumuzda sabırsızlıkla beklediğimiz Pazar Disney filmleri gibi, sıcacık, eğlenceli, maceraperest ve samimi bir aile filmi. Görsel efektler inanılmaz güzel tasarlanmış. Sinema perdesinde resmen çok keyif alıyorsunuz...

Robotik kızı canlandıran, Raffey Cassidy'nin de performansına dikkat çekiyor, küçük çoluk çocuğu olan arkadaşlarımıza kesinlikle tavsiye ediyorum, böyle güzel filmler çok gelmiyor çünkü....

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-San Andreas
Gönderen: Mrtekin - 31 Mayıs, 2015, 00:25:57
San Andreas

Dwayne kazmasinin ve San Andreas fay hattının başrolünde olduğu bir felaket filmi.

Sam Giamatti'ye Deprem Dede rolunu oynatmislar. Los Angeles ve San Fransisco'nun 9 üstü depremler ve tsunamilerle dagilisini izliyorsunuz...

Yani, patlamali, çatlamalı, yıkılmalı, depremli, ortaya tsunamili, 2012'den görsel efektleri hallice bir film.

Sonu herzamanki gibi Amerikan milliyetçiliğine bağlandı, boyle filmlerin olmazsa olmaz sosudur zaten.

Ha siz de  benim gibi severim felaket janrini diyosaniz, gidin, yani, belki de beklentilerinizi karsilayadabilir...Ama saçma sapan bir film iste...   
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Deadman - 31 Mayıs, 2015, 19:14:16
2012'yi sinemda izlemiştim... San Andreas'ın fragmanını görünce ahanda dedim 2012-2 Hele fragmandan izlediğim helikopter sahnesi, yıkılan gökdelenin altından kaçtığı sahnenin tıpa tıpı 2012' de vardı... Tabi orda daha hızlı bir araç olan uçak vardı...

Yani izlemeye başlamadan önce başıma neler geleceğini bildiğim bir film...:)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Transedence
Gönderen: Mrtekin - 05 Haziran, 2015, 02:29:14
Transedence

http://m.imdb.com/title/tt2209764/

Bugünlerde nedense AI'ya taktım ve bu filme de bir göz atmaya karar verdim.

Yine ölmekte olan bir şahsın (dahi bilim adamı Johnny Depp) bilincinin sanal gerçekliğe yüklenmesi ( bunu yapan, adamı mezarında rahat uyutmayan zalım da eşi Evelyn) durumu. Depp, İnternet'e bağlanıp, tüm bilgileri indiragandi yaptıktan sonra artık bambaşka bir şeye dönüşüyor, bir devrim-evrim artık adına ne derseniz diyin, birşeyler oluyor, tabi bir yandan da bu dönüşümün insanlık adına tehlikeli olduğunu düşünen makina karşıtı devrimciler (filmde teröristler deniliyor) var, mücadele yaşanıyo, vs.

Film kötü, senaryo ağır mantık hataları içeriyor ve 150 milyon Dolarlık dev gibi bütçesine rağmen maalesef vaat ettiğini hiç veremiyor, bir noktadan sonra artık izlemeye bile tahammül edemiyorsunuz, sonunu şahsen zorlayarak getirdim.

Oyuncular da şükela, isteseniz toplayamazsınız bu rüya takımı ama filmi kurtarmaya maalesef yetmiyor.

Tavsiye etmiyorum. Gişede de gümlemesine hiç şaşırmadım.

Ex-Machina ve de Automata'dan umudum var, dur bakalım.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Run All Night
Gönderen: Mrtekin - 13 Haziran, 2015, 00:31:51
Run All Night

http://m.imdb.com/title/tt2199571/

Liam Abimizi ve Ed Harris abilerimizi severim. Büyük oyunculardır, hatırlarına bir bakayım dedim, filmi beklediğimin aksine bayağı başarılı buldum.

Liam Bey, Ed Bey'in efsane tetikçisi. Yıllardır Ed Bey'in adına işlediği günahların Acısını çekiyo, vicdan yapmış, yürüyen bir ölüye dönüşmüş. Sonra, Ed Bey'in kopuk ve söz dinlemez oğlu, bir cinayet işlediği sırada, yanlış yerde yanlış zamanda bulunup cinayetleri gören Liam Bey'in efendi oğlunun peşine düşüyo. Liam bey, bu kopuğu oğlunu koruyabilmek için öldürüyo, ondan sonra da peşlerine, oğlunun intikamını almak isteyen Ed Bey ve adamları, iyi@kötü polisler düşüyo.

Tüm gangster filmleri klişeleri, baba oğul hesaplaşmaları, çatışmalar, kovalamacalar, derken film kendini izlettiriyor. Şehir çekimleri cidden harika yapılmış. Nick Nolte'un bile ufak bir rolü var. Filmin sonlarına doğru, bizim Eşkiya'ya benzer bir hesaplaşma var.(hani şu uğur yücelin Ölümüne sinirlenip, mekanı basıp tüm adamları vuran Şener Abimizi bu sefer tıpatıp Liam Abi canlandırıyo, bastığı mekanda İrlanda pubı.)

Tavsiye eder miyim, tüm klişelere rağmen fena film değil, ben izledim yani.

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Mandıra Filozofu-İstanbul
Gönderen: Mrtekin - 14 Haziran, 2015, 20:35:24
Mandıra Filozofu- İstanbul

Güzeldi, Mustafa Ali, eylem ve söylemleri ile bu sefer şehir ve modern hayatı ciddi bir şekilde sorgulatıyor.

Birol Güven'in yapımlarının didaktik üslubu bu filmde çok çekilmez değildi, ben beğendiğimi söyleyebilirim.

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Water Diviner
Gönderen: Mrtekin - 17 Haziran, 2015, 20:40:00
Water Diviner


http://m.imdb.com/title/tt3007512/

Şimdi, Russell Crowe Abi'miz büyük aktördür. Bu uzun metrajlı filminde direktör koltuğuna da oturmuş.(şu kadar söyleyim, direktör olarak bir Mel Gibson olamaz.)

Filmi ancak yeni seyretme şansım oldu. Şu kadar söyleyim, araya birkaç oryantalist unsur sokuşturulsa da, film gerçekten çok başarılı. Tarihi doku ve gerçeklik üzerine cidden çok kafa yorulmuş, tüm dış ve iç çekimlerde abartı düzeyinde titizlenilmiş ve Türk tarafının duygu ve düşünceleri, memleketin düştüğü ahval ve şeriat da çok güzel yansıtılmış. Filmde cidden çok vurucu cümleler ve sahneler bulunmakta. Senaryo ve çekimlerde, detay ve ince işçilik var yani.

Yılmaz Erdoğan bence Binbaşı Hasan rolünün hakkını çok iyi vermiş. Cem Yılmaz'ın sahneleri azdı ama fena performans sergilememiş.

Çatışma sahnelerini biraz zayıf bulsam da, ezcümle çok başarılı bir film, seyretmenizi tavsiye ederim.

Bu vesile ile, başta Aziz Atamız ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı, sevgi, takdir ve minnetle anıyorum. Çanakkale geçilmez dediler ve de geçirtmediler....

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Survivor
Gönderen: Mrtekin - 17 Haziran, 2015, 22:14:29
Survivor

http://m.imdb.com/title/tt3247714/

Saçma sapan cidden ne idüğü belirsiz bir film, yorum yazmaya bile değmez, vizyona girecek olsa bile uzak durun, yazık olur paranıza derim.

Pierce Brosnan'ın varlığı bile bu filmi kurtarmıyor, o kadar kötü...

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-poltergeist
Gönderen: Mrtekin - 01 Temmuz, 2015, 20:09:08
Poltergeist

http://m.imdb.com/title/tt1029360/

1982 Yapımı bir Stephen Spielberg hikayesine dayanan orijinali şimdiye kadar  seyretmedim, o yüzden bir karşılaştırma yapamayacağım.

Şimdi, bu orijinalin remaki en hafif deyimiyle ağzımda çok kötü bir Tad bıraktı, yahu, tamam konu klişe, mezarlığın üstüne yapılmış bir eve taşınan aileye kötü ruhlar musallat olur, kızı kaçırıp kendi boyutlarına hapsederler, çaresiz aile kızı kurtarmak için paranormal işlere bakan ekip bulur, vs, ama bu kadar mı beyinsiz mantıksız bir remake mi olur, insan biraz geliştirmez mi, hiçbir şekilde korkutmadığı gibi, filmin sonuna doğru artık sıkılıyorsunuz.

Oyunculuklar da tam bir fecaatti, biraz Sam Rockwell o kadar, yahu öyle bir oynamışlar ki, hiçbir duygu hissetmiyorsunuz, sanki kaçırılan kendi kızları değil, aile rahat yani..

Yani film olarak ortalama, beni hiç tatmin etmedi, orijinali kesinlikle daha iyidir, onu tercih edin derim...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-The Gunman
Gönderen: Mrtekin - 02 Temmuz, 2015, 03:21:00
The Gunman

http://m.imdb.com/title/tt2515034/

Şimdi, yönetmen Pierre Morell'i
Taken 1'den hatırlarsınız, sıkı filmdir, aynı janrın çizgisinde yine bir casus filmine imza atmış.

Konu tabii ki klişe, alacak verecek ilişkisinden  :) (büyük güçlerin sömürü planlarından mütevellit yani) Kongo'da Madencilik Bakanı'nı öldüren ve doktor manitasını orada bırakıp kaçmak durumunda kalan eski black opscu Tetikçi Sean Penn abimizin seneler sonra defterini dürmek bu kötü adamların akıllarına gelir, hesaplar kesilir ve Londra, İspanya'da kaçıp kovalamaca& adam öldürmece başlar, Sean Penn Abi'miz de arada vicdan yapar,geçmişi ile yüzleşmek ister, vs,vs...

Tabi klişe, ama, Morell Bey ve Sean Penn Abi'miz filmi kurtarıyorlar, Sean Penn Abi'miz tabii ki bir Bourne olamaz ama Çatışma ve close quarter fight&combat sahnelerindeki performansı da yabana atılacak gibi de değil, hakkını verelim. Javier Bardem ise aman Allahım, öyle bir karakter canlandırmış ki, cidden akıllara zarar...

Yani beklentinizi düşük tutar ve izlerseniz, tatmin edebilir, beni çok tatmin etmedi, bu filmin kat ve kat iyilerini zaten beyazperdede gördük...

Netice itibari ile, Sean Penn Abi'mizin hatrına izliyoruz işte ama yazık yani, diyecek şey çok ama napalım, atsan atılmaz satsan satılmaz bu Abilerimiz, hepsinin yaşlandıklarında içlerinde bir Steven Seagall olma arzusu mu depreşti ne... :)

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-The Lone Survivor
Gönderen: Mrtekin - 02 Temmuz, 2015, 05:24:46
The Lone Survivor

http://m.imdb.com/title/tt1091191/?ref_=m_nm_knf_i3

Şimdi, direktör Peter Berg iyi çatışma (engagement) filmleri çeker (battleship, the kingdom). Size o duyguyu geçirir.

Bu filmde bu açıdan başarılı olmuş, çünkü Çatışma sahneleri cidden çok başarılı. Black Hawk Down ile karşılaştırılabilir ve hatta kalite olarak geçebilir, sizi, hayalkırıklığına uğratmaz.

Film gerçek bir hikayeye dayanıyo. Bir Taliban liderini öldürmeye giden 4 Kişilik Seal ekibinin misyonu başarısız oluyo ve Taliban ile sıcak çatışmaya giriyorlar, ondan sonra saatlerce çatışma izliyoruz. Film, bu çatışmadan kurtulan tek sağ kişinin hikayesini anlatıyo.

Oyuncular gerçekten çok iyi oynamış. Mark Wahlberg ve Taylor Kitsch'in oyunculukları inanılmaz başarılı.

Film, savas filmleri kategorisinde benden iyi bir not aldı. Bu arada özellikle söyleyim, tüm uçurumdan atlama & yuvarlanma sahneleri gerçek (Cgi efekti yok.) ve filmdekinin aksine gerçek çatışma tam 5 gün devam etmiş.

Keşke bizde kendi kahramanlarımıza böyle filmler çekerek unutulmamalarını sağlayabilsek...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Ex Machina
Gönderen: Mrtekin - 11 Temmuz, 2015, 03:51:43
Ex-Machina

http://m.imdb.com/title/tt0470752/

Apple (filmde Blue Book) benzeri bir şirkette çalışan bir süper coder nerd-geek, şirketin sahibi Egzantrik Steve Jobs! Benzeri bir patron tarafından, kuş uçmaz kervan geçmez malikanesinde gidip yerinde tanışmak için bir davetiye alır. Gider, tanışırlar, efendim olay farklıdır, meğerse dahilik ile delilik sınırları arasında gezinen bu patron, dünyanın tarihini değiştirecek kadın kılığında bir yapay zekalı robot inşa etmiş ve bu AI'nın bilincinin olup olmadığının test edilip onaylanması için bu kodcu garibandan yardım istemektedir. Testler başlar ve olaylar bir plan dahilinde gelişir, kimin kimi test ettiği de esasen çok da belli değildir, netice itibarı ile olayların akışı testin parçası olan herkesi bir ölüm kalım sınavına sokacaktır, diyip bırakıyım.

Şimdi filme bayıldım, açık ara seyrettiğim en iyi bilim kurgu filmlerinden biri idi, AI'nın olumlu ve olumsuz tüm yanları üzerine filmde tartışmalar yapılmış, yaşam ve insanoğlunun Doğası üzerine ciddi sorgulamalar yaptırıyor, zaten belirli bir noktadan sonra gerilime bağlıyor ve muhteşem ters köşe bir finali bulunmakta. Oyunculuklar da fena değil. Makinanın insana nasıl laf soktuğunu ya da insanla nasıl oynadığını görüp keyif verecek sahneler de bolca mevcut...

AI'nın kadın olarak yapılmasındaki metaforu da size bırakıp, bu gerçekten çok güzel olan filmi seyretmenizi şiddetle tavsiye ediyim. Çok başarılı bir film olmuş...

Yarın da Automata da seyredip bu senenin AI defterini kapatıcam.

Hadi hayırlısı....
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: pearl jam - 11 Temmuz, 2015, 15:41:45
Bu ex machina cizgi roman olaninin film versiyonu mu ? Birileri de ex machina bassa ne guzel olur
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Nightrain - 11 Temmuz, 2015, 15:45:45
Ben de çok istiyorum. ;D
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 11 Temmuz, 2015, 17:50:20
Değil maalesef.

Ama ciddi sıkı bir film, tavsiye ediyorum.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Automata
Gönderen: Mrtekin - 12 Temmuz, 2015, 03:22:32
Automata

http://m.imdb.com/title/tt1971325/

Şimdi film tek kelime ile çok başarılı. Anlatmak istediği Mesajı da gayet net vermiş.

Gelecek... Dünya, Güneşte yaşanan değişim nedeni ile bir solar cehennemine dönmüş, nüfus %99 azalmış, kalan nüfus şehirlere sığınmış, post akaliptik Dünya'da yaşam derdinde. Bu Sırada, insanlara daha iyi bir yaşam sağlayabilmek için, yapay zekalı Pilgrimler (ilkel otomat robotlar)ortaya çıkıyor. Başta toplum Tarafından alkışlanan robotlar, Çevreyi radyasyondan temizlemede başarısız olunca günahkeçisi ilan edilip dışlanıyorlar.

Robotların, insanlara zarar vermesini önleyebilmek için 2 protokol yasası konulmuş.1- Insan yaşamı kutsal, 2- hiçbir robot kendini veya başka bir robotu modifiye edemez.

Antonio Banderas Abi'miz, robotları yapan şirkette çalışan teknik bir müfettiş, hayattan bezmiş, sıkılmış, tek derdi, doğacak çocuğu ve karısını alıp, şehirden kaçıp okyanusa gitmek. Bazı robotlarda birşeyler ters gitmeye başlayınca, araştırmaya başlıyor, ve, robotların Evrim geçirerek Bilinç (self awareness&conscionusness) kazandıkları anlaşılınca da film akıp gidiyor....

Ben filmi çok beğendim. Antonio Banderas Abi'miz döktürüyor. AI ve yaşam ve insanın kötücül Doğası üzerine sorgulatmalar bu filmde de çok güzel bir şekilde verilmiş. Final biraz klişe olsa da, İspanyol yönetmen çok temiz bir iş çıkarmış. Filmde şok olacağınız baya sahneler mevcut ama;

Makinelerin yaşama insanlardan daha çok değer vermesi üzerine sahneler beni baya etkiledi.

Müzikler de fena değildi, çok yerinde ve dozunda kullanılmış, sahneleri ezmiyor...

Aı üzerine meraklı iseniz, muhakkak bir göz atın, pas geçmeyin derim.

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: yunusmeyra - 12 Temmuz, 2015, 06:19:11
çoğumuzun daha önce de biryerlerde  okuduğu ve duyduğu robot yasalarını bir hatırlayalım:

1- bir robot hiçbir şekilde insanoğluna zarar veremez. veya pasif kalmak suretiyle zarar görmesine izin veremez.
2- bir robot kendisine insanlar tarafından verilen komutlara 1. kuralla çelişmediği sürece itaat etmek zorundadır.
3- bir robot 1. ve 2. kurallarla çelişmediği sürece kendi varlığını korumak zorundadır.

insanoğlu geçtiğimiz yüzyılın başından beri popüler kültürün her dalında "robot" ve "yapay zeka" olayını ilgi çekici buldu ve kavramlar her yeni katkıyla gelişti,serpildi..aslında yine bildiğiniz gibi "robot" kelimesinin kullanımı çek yazar capek'e ait olsada "robot" anafikrinin izi aristo'ya kadar sürülmüş..ve yukardaki "yasalar" derlemesi ise asimov'un bilim kurgu'sunun nihai şekli..yani insan aklınca robot, itaat için ve insanı zarardan korumak için varolmak zorunda..ancak insanlar arası "iktidar" ilişkilerinin aleti olan "robot"lar bu yasalara nasıl uyabilir..ehh o zaman bide "0"ıncı yasa gerekmiş:

0-bir robot insan toplumunun zarar gormesine sebep olamaz, bunu engellemek icin bir insana bile zarar verebilir!

peki insanların toplumunun varolmayı hakettiğine ve bu topluma kimin zarar vermek istediğine kim karar verecek.."civil war" hikayesini hatırlayın baştan ve sonra nicesini..soru "iktidar"ı elinde tutan güç tarafından "cevaplanır" her daim..insan "zeka" sı kendini "güven"de hissedecek "cevaplar" arar..önce kendinin varoluşunu garantiye alır sonra da benzer gördüklerinin..benzer olanlar ve olmayanlar varsa iktidar vardır..insan "zeka"sı iktidarları haklı çıkarmak için kullanılır..

fakat artık "yapay zeka" dönemindeyiz ..gerçi bir zeka "insan" tarafından üretildikten ve artık düşünmek için insana ihtiyaç duymadığını keşfettikten sonra "yapay" kavramı da anlamını yitirir..hele bu zeka "düşündüğünü" eyleyecek kapasite ve araçlara sahipse ve hatta kendini ilk üreten "insan"dan üstün olarak sınırsız "düş gücünü" eyleyecek "yeniden ve yeniden üretimi" gerçekleştiriyorsa..
bu akıl yürütme uzayııp gider..
ve robot yasalarının yetmediği "nokta" insanın ikilemidir!?
kendini düşünen insan mı hakeder "varolmayı" yoksa "varolmayı" başaran "zeka" mı hakeder "insan" olmayı?!
"insan" nedir?
"yeni insan"ı kim tanımlıyorsa cevabınıda "o" verecek galiba  ;)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 12 Temmuz, 2015, 13:20:57
Filmde, robot yasalarına ciddi bir şekilde değinilmiş, bu konuda bir sürpriz de yaşatıyor, spoiler olur diye söylemek istemiyorum.

Filmde ilginç olan şey: evrim geçirip bilince kavuşan makineler, modifiye Yasası'nı (filmde böyle bir kural var.) ihlal etmelerine rağmen, iradi olarak, insan yaşamının kutsallığı Yasası'nı korumaya devam ediyorlar. Hatta o derece ki, kötü adamlara! karşı kendilerini savunma gereği duymuyorlar bile...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri- Aı içerikli film sıralamam
Gönderen: Mrtekin - 12 Temmuz, 2015, 13:45:53
Seyrettiklerim kadarı ile kendi Aı film listesi sıralamamı şöyle yapabilirim.

1- AI, yıldızlı 10,
2- Chappie, 9,
3- Automata, 8,
4- Ex-Machina,7,
5- I, Robot,6,
6- Trancedence,4.

Bu kapsamda, Spielberg'in filminin hala üzerine çıkılamaması ilginç, adamın Yıllara meydan okuyan dehasını gösteriyor...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: yunusmeyra - 12 Temmuz, 2015, 14:05:17
bu konuda yani "yapay zeka" konusunda ilginç açılımlar sunan bazı filmleride önermek isterim:
-2001: a space odyssey
-matrix (tüm seri)
-tron
-blade runner
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Child 44
Gönderen: Mrtekin - 26 Temmuz, 2015, 02:29:23
Child 44

http://m.imdb.com/title/tt1014763/

Şimdi, yıllar önce Tom Rob Smith'in, "Child 44" unu okuduğumda çok hoşuma gitmişti, kitap resmen bir tarih kitabı gibiydi, Stalin Rusya'sında korkunun insanları yönetmek için nasıl kullanıldığını, devlet terörünün ne olduğunu ve en adi suçların bile ideolojiyi kutsamak için nasıl örtbas edildiğini en ince detayına kadar anlatıyordu. Serinin diğer kitapları (secret speech ve agent 6) bu ilk kitabın binde biri kadar bile başarılı değildir, maalesef.

Film esasen gerçek bir hikayeye dayanır, 44 (daha sonra 52 olduğu anlaşılacak) adet masum yavrucak, cinayete maruz kalmasına rağmen, devlet, cinayetin kapitalist bir toplumun ürünü olduğu (cennette cinayet olmaz.) gerçeğine! dayanarak, olayları sansürleyip, aileleri sindirir. Olayı içine yediremeyen, gizli polis Leo Demidov seri katili gizliden araştırmaya başlar, ama hem onun hem de Karısı Raisa'nın başına gelmedik de kalmaz, olayın araştırması tam bir ölüm kalım olayına dönüşür, vs...

Ridley Scott Kitabı'n film haklarını alıp, bu sene içinde güzel bir cast ile vizyona soktu. Öncelikle şunu söyleyim; film çok temiz bir iş çıkartmış. Atmosfer, dış ve iç çekimler çok iyi ve oyunculuklar tatmin edici ve ortalamanın üzerinde. Özellikle Naomi Hanım'ın Oyunculuğunu çok beğendim. Tom Hardy ile iyi bir çift olmuşlar.

Ama yine de film kitabı çok hissettiremiyor. Zor bir iş zaten o kitabı hissettirmek ama ellerinden geleni de yapmışlar, haklarını yemeyelim.

Yönetmenin bir önceki filmi "safe house" da başarılı bir filmdi. Kapışma ve Çatışma sahnelerinde bu yönetmenin çok başarılı olduğunu düşünüyorum.

Netice itibarı ile, temiz ve güzel bir dönem/polisiye filmi seyretmek isterseniz kesinlikle tavsiye ederim, pişman olmazsınız. Ama kitabı önce değil sonra okuyun, lütfen. Önce okursanız, keyfiniz azalacaktır.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 26 Temmuz, 2015, 17:08:02
Alıntı yapılan: yunusmeyra - 12 Temmuz, 2015, 14:05:17
bu konuda yani "yapay zeka" konusunda ilginç açılımlar sunan bazı filmleride önermek isterim:
-2001: a space odyssey
-matrix (tüm seri)
-tron
-blade runner

Yunus Bey'in önerdikleri ile birlikte; çok şahsi bir AI içerikli film sıralaması.

1- 2001,
2- Blade Runner,
3- AI,
4- Matrix 1,
5- Chappie,
5- Automata,
6- Ex-Machina,
7- Tron 1,
8- Matrix-2,
9- Matrix-3,
10- Tron 2,
11- I, Robot,
12- Trancedence.

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-MI5-Rogue Nation
Gönderen: Mrtekin - 01 Ağustos, 2015, 23:45:10
MI5-Rogue Nation

http://m.imdb.com/title/tt2381249/?ref_=m_nmfmd_act_4

Valla,izliyosunuz işte. Öyle,8.1'lik bir puanı da yok. Tom Cruise ve ekip herzamanki gibi kendinden bekleneni yapıyor. Artık çok yaratıcı bir durum da yok, bu cidden para kazanmak için çekilmiş bir film, daha öncekilerdeki gibi çok titizlenilmiş bir durum da göremedim.

Viyana'daki Opera muhabbetini biz, Quantum of Solace'da ve Sherlock Holmes-2 de izlemiştik. O yüzden kesinlikle orijinal değil. Ama, şunu söylemekte fayda var,
Filmin ilk yarısı cidden çok tempolu, özellikle Kazablanca'daki motor sahneleri çok iyiydi. Ama daha iyilerini MI-2'de de görmüştük. Bol bol Bmv, Tissot reklamına da hazır olun.

James Bond, küresel tedhiş örgütü "Spectre" ile uğraşacak ise, Ethan Hunt daha önce davranıp "Syndicate" ile uğraşıyor, kim kimden intihal ediyo bilmiyorum ama bazı şeylerin tadı kaçtı.

FF'de nasıl başarı ile Kurt Russell'u ekibe dahil ettiler ise, burada da Alec Baldwin'i dahil ettiler, burada da bir yaratıcılık yok...

Filmden aklımda bir de; Rebecca Ferguson'un güzelliği kaldı, filmde baya fiziği üzerine oynamışlar.

Bunun ötesinde cidden yazacak bişey yok. Tom Cruise'un Jack Reacher-2'sini bekliyorum, ondan umudum var...

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Kingsman-Secret Service
Gönderen: Mrtekin - 23 Ağustos, 2015, 01:02:51
Kingsman-Secret Service

http://m.imdb.com/title/tt2802144/

Mark Millar ve Dave Gibbons gibi çr tarihine gecmiş 2 adamın bir araya gelerek oluşturdukları K-SS adlı çrlerinden;

https://en.m.wikipedia.org/wiki/The_Secret_Service_(comics)

uyarlanan filmi de, bana göre çok guzel olmuş. Film, esasen, uzun yıllar önce babası bir gizli gorevde ölmüş, başı suç ile belada ama özü itibarı ile iyi ve yetenekli bir gencin, Kingsman denilen çok ama çok gizli bir espiyonaj Ajansı'na davet edilişi ve eğitimi ile başlıyor.  Sonra da, Dünya'nın nüfus ve çevre problemini Dünya'nın nüfusunu azaltarak çözmeyi amaçlayan bir süper Tekno Kötünün ortaya çıkışı ve bu örgüte zarar verişi ile işler kişiselleşiyor,  kaçma, kovalamaca, kavga/döğüş, takip, şu-bu derken, sardırıp sonuna kadar seyrediyorsunuz.

Filmde herşey klişe, janrı sevenlerin yüzlerce kez seyrettiği şeyler, yeni hiç birşey yok ama izlemesi çok keyifli. Oyuncular, özellikle Colin Firth, çok iyi bir iş çıkarmışlar, tebrik etmek gerekiyor.

En hoşuma giden sahne ise; Kilisedeki kavga-döğüş oldu, koreografide baya iyi iş çıkartmışlar.

Tavsiye eder misiniz, etmem, gidin Mark Millar'ın, Kick Ass-1 (ama bir, iki değil)'ini seyredin, daha çok keyif alırsınız.  :)



Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Kingsman-Secret Service
Gönderen: siyahderikoltuk - 23 Ağustos, 2015, 01:31:59
Alıntı yapılan: Mrtekin - 23 Ağustos, 2015, 01:02:51
Kingsman-Secret Service

http://m.imdb.com/title/tt2802144/

Mark Millar ve Dave Gibbons gibi çr tarihine gecmiş 2 adamın bir araya gelerek oluşturdukları K-SS adlı çrlerinden;

https://en.m.wikipedia.org/wiki/The_Secret_Service_(comics)

uyarlanan filmi de, bana göre çok guzel olmuş. Film, esasen, uzun yıllar önce babası bir gizli gorevde ölmüş, başı suç ile belada ama özü itibarı ile iyi ve yetenekli bir gencin, Kingsman denilen çok ama çok gizli bir espiyonaj Ajansı'na davet edilişi ve eğitimi ile başlıyor.  Sonra da, Dünya'nın nüfus ve çevre problemini Dünya'nın nüfusunu azaltarak çözmeyi amaçlayan bir süper Tekno Kötünün ortaya çıkışı ve bu örgüte zarar verişi ile işler kişiselleşiyor,  kaçma, kovalamaca, kavga/döğüş, takip, şu-bu derken, sardırıp sonuna kadar seyrediyorsunuz.

Filmde herşey klişe, janrı sevenlerin yüzlerce kez seyrettiği şeyler, yeni hiç birşey yok ama izlemesi çok keyifli. Oyuncular, özellikle Colin Firth, çok iyi bir iş çıkarmışlar, tebrik etmek gerekiyor.

En hoşuma giden sahne ise; Kilisedeki kavga-döğüş oldu, koreografide baya iyi iş çıkartmışlar.

Tavsiye eder misiniz, etmem, gidin Mark Millar'ın, Kick Ass-1 (ama bir, iki değil)'ini seyredin, daha çok keyif alırsınız.  :)
Son cümleye kadar katıldığım bir değerlendirme. Ama kafa kafaya be sanki Mrtekin :)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 23 Ağustos, 2015, 01:35:22
Zevkler ve renkler, Siyahderikoltuk :)

Kick Ass-1'deki yaratıcılık burada yok, bence, ondan :)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: siyahderikoltuk - 23 Ağustos, 2015, 01:47:23
Ya aslında bana hep paralel filmler gibi geldiler Kingsman, Kick Ass ve.. Sıfırdan başlayan asıl adam, muhakkak bulunan sensei, hakikaten parayla bad_ass olabileceğini gösteren bir kötü, kararsızlıklar, ay ben yapamam ve kahramana dönüşler. Bu arada ve.. dediğim filmde Wanted.. Bana sanki copy paste geliyor ama üçünü de ayrı severim.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Man from UNCLE
Gönderen: Mrtekin - 13 Eylül, 2015, 10:45:11
Man from UNCLE

http://m.imdb.com/title/tt1638355/

1960 yılı başları. Dünya'da ABD ve Rusya arasında soğuk savaş tüm hızı ile devam ediyor. Bu ortamda; eski Nazilerin intikam ve iktidar Amaçlı yeni bir atom Bombası patlatma operasyonunu engellemek için, CIA ve KGB işbirliği yapıyor ve her iki Tarafın en iyileri olan Napolyon Solo (Henry Cavill) ve Ilya Kuryakin (Arnie Hammer) isimli birbirleri ile de bolca kavgalı best of the best ajanlar gönülsüzce takım olup, mücadeleye girişiyorlar.

Çok güzel bir film. Yönetmen, Guy Ritchie çok mükemmel bir iş çıkarmış. 60 ların ortamı o kadar başarılı bir şekilde yansıtılmış ki, müzikler, ambiyans ve Kıyafetler herşey çok güzel, hiçbirşey sırıtmıyor.Mizah@macera@casus janrını sevenlerin bu filmden beklediklerini fazlası ile bulacaklarını düşünüyorum. Henry Cavill ve Arnie Hammer çok iyi bir ikili olmuşlar, kimyaları da acayip tutmuş. Özellikle Arnie Hammer döktürüyor.

Filmde dikkat ederseniz yakalayabileceğiniz çok ince espriler de var, o açıdan çok eğlenceli bir film. Sonu da, Bond severlere nazire şekilde, çok ama çok güzel bir sürpriz ile bitiyor. Şimdiden soundtrackini almak ve serinin diğer devam filmlerini görmek için sabırsızlanıyorum.

Şiddetle tavsiye ederim.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Ahmet Oktay - 13 Eylül, 2015, 10:47:46
Dikkatimi çeken filmlerden biriydi, itkiledin yine Mehmet Abi :)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 13 Eylül, 2015, 10:50:32
Görevimiz :)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: doktor1881 - 13 Eylül, 2015, 16:14:47
Sn. Mrtekin Ahmet'ide etkilediğine göre beni de etkilemişsindir muhakkak ;D ;D
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Limonata
Gönderen: Mrtekin - 15 Eylül, 2015, 00:48:39
Limonata

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Limonata_(film)

Leyla ve Mecnun ekibini bilirsiniz. Mecnunumuz Ali Atay'ın senaryosunu yazıp yönettiği, başrolünde İsmail Abi'miz (hop) Serkan Keskin ve bir sürü dizi filmden tanıdığımız Ertan Saban'ın oynadığı sımsıcak bir "kardeşlik" hikayesi.

Efendim, olay Makedonya'da başlıyor, uzun yolcu tırcı baba Manastırlı Fuat Bey, ölüm döşeğinde oğlu Sakip'a, İstanbul'da Selim adında başka bir kardeşi daha olduğunu söyleyip, ölmeden önce son dileğinin de işbu öteki kardeşinin bulunup getirilmesi@helalleşilmesi olunca; Sakip hemen yollara düşer ve Istanbula gelir. Sorar soruşturur, kardeşini bulur. Selim tabii ki hiç görmediği babası için bu iyiliği yapmak istemez, postayı koyar ve gitmek istemez. Olaylar gelişir...

Gerisi, tanıma, tanışma, geçmiş ile hesaplaşma, kaynaşma, köklerini tanıma , iç hesaplaşma, dış hesaplaşma ve sonunda helâlleşme ile, eğlenceli bir yol hikayesi.

35 sene sonraki ölüm döşeğinde gelen bir itiraf doğrultusunda ortaya çıkan bu reel durum; iki gardaş  :) için de çok sarsıcı olsa da; bir o kadar da heyecanlı olacak. Arada Balkanlar'dan bir sürü insan hikayesi görüyorsunuz ve gülüyorsunuz, hüzünleniyorsunuz, film bir sürü duyguyu aynı anda dipten dibe size yaşatıyor.

Dikkatle seyredenler; filmin isminin nereden geldiğini de bulsunlar.

Ezcümle, çok başarılı bir film. Türk Sineması'nın son yıllardaki en göz ağartıcı işlerinden. Ertan Saban ve Serkan Keskin tek kelime ile mükemmel oynamış. Oyunculuklarına şapka çıkartıyor, tebrik ediyorum.

Şiddetle tavsiye.



Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 15 Eylül, 2015, 00:51:36
Alıntı yapılan: doktor1881 - 13 Eylül, 2015, 16:14:47
Sn. Mrtekin Ahmet'ide etkilediğine göre beni de etkilemişsindir muhakkak ;D ;D

Öyle bir yeteneğimin olmasına sevindim, Erol Abicim :)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Haywire
Gönderen: Mrtekin - 05 Ekim, 2015, 23:21:04
Haywire

http://m.imdb.com/title/tt1506999/

Steven Soderbergh Baba'yı bilirsiniz. En basitinden Ocean's Eleven-Twelve dediğimde kafanızda az çok adamın çektiği filmlerin kalitesi canlanır (gerçi ben en çok Trafik ve Solaris'ine bayılırım, o ayrı.) Neyse, bu abimiz, nasıl bir Bourne filmi çekmiş derseniz, cevabını bu filmde bulabilirsiniz.

Şimdi, Bourne ile kıyasladım ama Bourne tabii başka bir fenomen, Robert Ludlum'un kitaplarından yola çıkarak anlı şanlı bir bazı, Matt Damon çok iyi oynadı. Yani, Bourne üçlemesinin senaryo tarafı çok sağlam.

Yalnız, aynı senaryo, Haywire'da biraz eksik kalmış. SS baba, bu eksikliği de, işin içine biraz Ocean Eleven-Twelve tarzı varyasyonlar katarak gidermeye çalışmış, ama, çok başarılı olduğu da söylenemez. Yani buradan çıkan sonuç, her janrın, illa da gerekiyorsa, belli bir ölçüde birbirine mix edilmesi gerekliliği. İşin ölçüsü kaçtığı zaman, tadı da fena halde kaçıyor.

Filmin konusu klişe, hanım kızımız Dişi JB, Gina Carino, bir Barsenola işinin Hakk'ını vermesine rağmen, çalıştığı şirket tarafından suikaste uğrar. Neden öldürülmek istendiğini araştırırken, olay, tam bir insan avına ve ölüm kalım mücadelesine dönüşecektir. Yani klasik, suikastçiyi ortadan kaldırma, ve akabinde, suikastçinin intikamı öyküsü.

Kadro da yok yok, tam bir yıldızlar geçidi, Gina Carino'da Hakk'ını vermiş, teke tek dövüş sahneleri cidden nefes kesiyor. Görüntüler, müzik, kaçma kovalamaca, ambians cidden çok güzel. Bazı sahneler size Bourne'u ciddi hatırlatıyor.

Ama senaryo, ah, o senaryo olmamış. Ss baba janra hiçbir yenilik getirmemiş. Bu kapsamda yer yer de çuvallamış. Mesela, Bill Paxton'a baba rolünü vermişler. Adam artık hiçbir şekilde içselleştiremediğinden, hayatımda gördüğüm en prototip ve donuk bir oyunculuk çıkartmış. Oyuncular arasındaki kimya da tutmamış. Herzaman bir Ocean Twelve olmuyo, demek ki.

Yine de herşeye rağmen ben beğendim. Önerirmisin dersen, nayır, ama, beklentiyi düşük tutarsanız, ve casus janrına meraklı iseniz, seyredin derim.

Bu arada Gina Carino acayip güzel gülüyo, boylu poslu devlet gibi kadın, astası oldum haspanın. :)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Selfless
Gönderen: Mrtekin - 18 Ekim, 2015, 00:57:40
Selfless

http://m.imdb.com/title/tt2140379/

Şimdi, Tarsem Singh kardeşimiz, bildiğiniz gibi görselliğe üst düzey önem vermesi ile ünlü. Filmografisinde The Cell(ki ben pek bi severim.), The Immortals, The Fall gibi filmler, bu konudaki titizliğini belli eder.

Selfless ise yine görüntü konusunda taviz vermiyor, diyecek herhangi bir laf yok ama maalesef senaryo tarafı çok zayıf kalmış, izlerken baya baya bir sıkılıyorsunuz.

Konu basitçe şu; Ünlü bir emlak milyarderi sayılı günü kalınca, ilginç bir bilim şirketi vasıtası ile, bilincini genç bir bedene naklettiriyor. Birden hayat tabi ona güzelleşiyor, para, kadınlar, spor, eğlence doyasıya Hakkı'nı vermeye çalışıyor bu yeni beden ve hayatının.

Filhakika hiçbirşey bedelsiz değil, özellikle böyle ölümsüzlük. Arkadaş, yeni vücudu için alması gereken kırmızı pilleri aksatıp, birtakım halisünasyonlar görünce, o bedenin daha önceki yaşamını merak ediyor ve araştırmaya başlıyor. Tabi bu araştırma kendisini bir süre sonra da, vücudunu satın aldığı Ada'mın ailesine yöneltiyor, olayın nereye gideceğini anlayan eksantrik bilim şirketinin yöneticisi kötü Ada'm Doktor Efendi ve adamları bu nedensiz vicdan yapan emlak kralını durdurmaya çalışırken de olay birden bir ölüm kalım mücadelesine dönüşüyor.

Dediğim gibi konu basit, öyle çok büyük bir alengirlik yok, ve, film vaat ettiğini görsellik açısından verse de senaryo tarafındaki büyük B oşluklar nedeniyle, kurgu düzeyinde veremiyor. Nedense, bir inandırıcılık sorunu var, olayın bilimselliğine çok da inanmıyorsunuz. İzlerken baya baya bir sıkılıyorsunuz, finalde de çok büyük bir heyecan yaşamadan seyrinizi noktalıyorsunuz. Senaryo her şeyi ile başarısız olmuş. Seyir var ama Sefa yok yani.

Oyuncular, ellerinden geleni yapmışlar. Ryan Reynolds'un aksiyon sahnelerinde Hakkı'nı vermek gerekir ama hepsi o.

Olmamış, Tarsem Kardeşim. Bundan sonrakine biraz çalış da gel.

Önermiyorum tabii ki. Bu filmi seyredeceğinize Teks okuyun.  :)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: rumar80 - 18 Ekim, 2015, 07:58:20
  Bu filmi izledikten sonra Tex yerine Martin Mystere okusunlar.  Olayın temeli olan zihin nakli Dorian Gray operasyonu adlı macerada işlenmişti.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Marslı
Gönderen: Mrtekin - 31 Ekim, 2015, 01:18:48
Marslı

http://m.imdb.com/title/tt3659388/

Marslı, hayatımda seyrettiğim en iyi filmlerden biri.

Senaryosundan, görüntülerine, sountrackinden, efektlerine, ince ince her detayına o kadar özenilmiş ki, insana seyrederken gerçekten çok farklı duygular yaşatıyor, uzun zamandır bu kadar güzel duygular yaşadığım çok film de namevcuttu, o yüzden duygu aktarma ve yaşatma noktalarında filmin bence çok başarılı olduğunun da altını kalın bir şekilde çiziyorum.

Ridley Abimiz gerçekten döktürmüş bu sefer, çok ciddi titizlenmiş. Filmin kastı da çok iyi, ve hepsi de çok iyi oynamışlar. Ama tabi Matt Damon, aşmış. Kendisini Interstellar'da da benzer bir rolde görmüştük, bu filmde de benzer bir rolü oynuyor, ve cidden inanılmaz başarılı.

Film temelinde bir hayatta kalma öyküsü. Başına bir kaza geldiği için öldü sanılıp arkada bırakılan botanist Matt Wattney, Mars'ın zorlu koşullarında bulabildiği herşeyi kullanarak ve tüm dezavantajları avantajına çevirmeye çalışarak, bir kurtarma planı ile kurtarılıncaya kadar, sağ çıkmaya
çalışıyor. Mars'ta "bir başına" 😀tüm koşullar aleyhine, yiyecek yok, enerji yok, iletişim yok, her olumsuzluk için kendine ve beynine güvenerek çözümler üretmek zorunda, ve, sorun üstüne sorun derken insan ruhunun en güzel yanı ile karşılaşıyoruz, yani ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin, düşülen yerden kalkmak ve mücadeleye devam etmek, pes etmemek.

Filmde çok güzel "bilim" anlatıları da var, sıkmadan tüm uzay ve aerodinamik, mekanik temalarının güzel bir şekilde anlatılabilmesi de çok ciddi bir başarı, yani Interstellar'daki gibi içiniz dışınıza çıkmıyo, yani seyrederken baya birşey de öğreniyorsunuz.

Şimdi, filmin uyarlandığı, Andy Weir'in İthaki'den çıkan kitabına da başladım, aradaki farklılıkları bulmak için sabırsızlanıyorum.

Son söz, senenin en güzel filmlerinden, kesinlikle vizyondan kalkmadan seyredin, tavziye, tevziye, tecziye....
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Mr.Holmes
Gönderen: Mrtekin - 08 Kasım, 2015, 01:20:21
Mr. Holmes

http://m.imdb.com/title/tt3168230/

Filmi şimdi bitirdim, ezcümle, Ian Mckellen'inki başta olmak üzere usta işi oyunculuklara, hayat, sevgi ve ölüm hakkında vurucu mesajlara ve senaryodan görüntüye gerçekten çok titiz ve ince işçiliğe sahip güçlü bir dram.

Özellikle belirtmek gerekirse, filmde bizi 93 yaşına gelmiş, kendini bir davada yaptığı "hatalar" nedeni ile gönüllü olarak bir kır evine kapatmış, "dementia" yüzünden ileri seviyede hatırlama zorluğu çeken, aklı dağılmış, hatıraları paramparça olmuş ve yaşlılık nedeniyle biraz acizlenmiş bir Sherlock bekliyor.

İnsanın Sherlock gibi mağrur ve güçlü bir karakteri bu şekilde görmesi başta biraz insanı üzüyor ama film yavaş yavaş, katman katman açıldıkça, Sherlock'un görevi başındaki, özellikle geçmişinden halen ve kendisine musallat bir kadın hayaletinin gizemi dahil yürüttüğü son davalarının tüm detaylarını hatırlamak için giriştiği zorlu zihinsel ve fiziksel mücadelesine, ölümsüz dehası ve gözlem gücüne, yine, her yönden keyifle tanık oluyoruz. Flashbackler ve reel zaman öyle güzel kurgulanmış ki, cidden, çok ama çok keyif aldım.

Sonrası, Sherlock'un insani yönleri ve zaafları, kendisi ve hayat ile hesaplaşması ve ölmezden önce son davalarını da "profesyonel" bir şekilde kapatarak gidip bu dünyadaki misyonunu tamamladığına ilişkin iç huzurunu bulabilmesi mecrasında akıyor ve çok güzel bir finalle de sonlanıyor.

Film yavaş ama bu yavaşlık sizi rahatsız etmesin, Sherlock'a adanmış naif ve çok güzel bir film sizi bekliyor, müziklerin de çok güzel ve yerinde olduğunu belirtip, Sherlock'u sevenlerin bu filme de bir göz atmasını kesinlikle tavsiye ederim.

Sherlock'dan şu lafı da duymaya hazır olun; "İnsan herşeyi çözemez.".  :)


Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: BAHADIR - 08 Kasım, 2015, 11:06:55
Okuduğum bir çok olumsuz yorumdan sonra izlemeyi düşünmediğim bir filmdi... Hala izler miyim ne zaman izlerim bilmiyorum ama sanırım şans verilmesi gekeren bir film...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Hitman 47
Gönderen: Mrtekin - 09 Kasım, 2015, 00:46:16
Hitman 47

http://m.imdb.com/title/tt2679042/

Hiçbir pişmanlık, acı ve duygu göstermeden tamamı ile insan öldürmeye programlanmış seri üretim suikastçi deneklerden azıcık akıl-fikir, karakter ve vicdan sahibi Agent 47'nın 2007 yılındaki filmi oyununa paralel bir başarı (of, Blood Money'i ne oynardım ya, aklıma geldi şimdi.) yakalamıştı. Serinin canlandırılması için yapılan bu yeni deneme, maalesef hiçbir yönden ilk filmin kalitesine yaklaşamıyor.

Filmin parladığı bazı yerler var, bazı shoot-out ve close quarter hand to hand fight'lar güzel çekilmiş. Ama hepsi bu.

Yani bakın konu falan anlatmıyorum, öyle anlatacak bir konusu falan yok, kafayı boşaltıyım, ya da vakit öldüreyim diyorsanız, iyi bir seçim olabilir. Onun haricinde geçin.

Ha oyunun manyağı iseniz, benim gibi, maalesef bakıyorsunuz işte. Zaten filmi de bu strateji üzerine, yani oyunun fanlarının parasını konsolide etmek için kurmuşlar, aşağıdaki sonuca göre de film özellikle yurt dışında fena gişe yapmamış.

http://www.boxofficemojo.com/movies/?id=hitman47.htm

Atsan atılmaz, satsan satılmazsın Agent 47.




Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Karabela
Gönderen: Mrtekin - 16 Aralık, 2015, 21:01:52
Karabela

Şimdi Leyla@Mecnun'dan Burak Aksak'ın kalbimde çok özel bir yeri vardır, mizah tarzını cidden çok severim.

Geçen seneki filmi "Bana Bir Masal Anlat" da çok iyiydi, açıkçası ben çok beğenmiştim. Mahallede; Doğan Slx'de, "Hadi Dillere Düş." dinleyerek gezen, gangsta nigger esprisi hala aklımda.

Ama, maalesef, "Karabela" çok aceleye gelmiş. Anlık espriler çok iyi olsa da, geniş planda olay örgüsü çok iyi tutturalamamış gibi, bir noktadan sonra biraz da mantık hataları nedeni ile filmle bağlantınız kopuyo, zoraki seyretmeye başlıyorsunuz. Yani zorlama abzürdlüğün de bir sınırı var.

Ama, Cengiz Bozkurt herzamanki gibi çok iyi tabii. Hele filmde yaptığı poll dance efsane.

Erkan Kolçak Köstendil'in ise mübalağasız, kasıntısız, naif ve doğal oyunculuğunu ise çok beğeniyorum. Çok iyi bir oyunculuk kumaşı var, beklentim büyük ondan.

Ezcümle, bu sefer pek olmamış gibi, aceleye gelmiş, üzerinde çok düşünülmemiş bir film var karşımızda. İzle ve unut cinsinden, çok da Burak Aksak'a yakışmamış.

Tavsiye eder misiniz, maalesef etmem. Beklentiyi çok düşük tutarsanız ve salt anlık espriler için diyorsanız, seyredin.


Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Cartelland
Gönderen: Mrtekin - 16 Aralık, 2015, 21:16:58
Cartelland

http://m.imdb.com/title/tt4126304/

Yönetmen, Matthew Heinaman'ın bol ödüllü belgeseli, Cartelland, bize, Meksika-ABD sınırında, uyuşturucu karteli "Tapınakçıların" hayatı nasıl etkilediklerine dair gayet sıkı ve yerinde bir gözlem yaptırıyor.

Meksika'da artık insanları koruyan devlet yok, polis güçleri yozlaşmış, kartel üyeleri insanların hayatı üzerine bir karabasan gibi çökmüş, tecavüz, gasp, haraç, işkence, zevkine öldürme ve aklımızın alamayacağı her tür suç, sıradanlaşmış. Bu ortamda insanlar, kendilerini korumak için "Öz Savunma Güçleri" kurup, "Kartel" ile savaşmaya başlıyorlar. Belgesel, Öz Savunma Güçleri liderlerinden,  ve, gerçek hayatta bir doktor olan karizmatik Dr.Mireles gözünden Meksika'daki olaylara bakıyor. Ama, heyhat, Belirli bir noktadan sonra, "Öz Savunma Güçleri"'de yozlaşmaya başlıyor. Yani, ideallerin yozlaşmasına birinci elden tanıklık ediyorsunuz.

ABD tarafında ise tam tersi. Kartel'in en iyi para kazandığı işlerden biri insan kaçakçılığı. Vatan toprağını kutsal sayarak,
Milis güçler oluşturan ve böylece sınırı koruyan ABD vatandaşlarının günlük hayatına ve ideallerine bir bakış atıyorsunuz. Bu kısmı benim için çok da ilgi çekici değil.

Açıkçası, belgeseli, biraz da kendi ülkeniz koşulları ile kıyaslama yapmaya başlayıp, "beterin de beteri varmış." mantığı ile izliyorsunuz. Çok vurucu ve etkili. Olayların yargılamasını da yapmıyor, bunu sadece size bırakıyor. Yani "didaktif" ve "emredici" bir üslubu yok. Derdi olayları çok yalın bir şekilde anlatmak ve bunu çok iyi başarıyor.

Ezcümle, Çok başarılı buldum, kesinlikle tavsiye.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Bone Tomahawk
Gönderen: Mrtekin - 17 Aralık, 2015, 00:32:52
Bone Tomahawk

http://m.imdb.com/title/tt2494362/

4,4 lük bir Western. Kurt Russell'ın Western'e Nasıl yakıştığının en güzel kanıtlarından biri.

Konu; Vahşi Batı'da Kızılderililerden ayrı yaşayan, Yamyam bir kabile, kasabaya inip, kasabanın kadın doktorunu ve Şerif yardımcısını kaçırıyorlar. Kaçırılan bahtsızları yamyamların elimden kurtarmak için, kasabanın şerifi (bu adamımız Kurt Russell), yaşlı ve geveze yardımcısı (Richard Jenkins Baba), silahlı bir centilmen (Lost'dan Matthew Fox) ve kadının ayağı kırık kocası (Patrick Wilson-Fargo 2, Insidious 1-2) bir kurtarma operasyonu düzenliyorlar. Ama hiçbirzaman işler planlandığı gibi gitmiyor tabii..

Filmde oldukça şok edici "gore" sahneler var. Açıkçası öyle bir aile filmi falan değil, baya, rahatsız oluyorsunuz.

Konu tırışka olsa da; yakın plan-uzak plan çekimleri baya enteresan ama cidden oyunculuklar filmi alıp götürüyor. Tarz bana biraz; yönetmen John Hillcoat'ın tarzını (özellikle Proposition filmini)anımsattı.

Ezcümle, ben beğendim. Değişik bir Western izlemek isteyenlere tavsiye ederim.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Kung Fu Panda 3
Gönderen: Mrtekin - 26 Mart, 2016, 00:40:05
Kung Fu Panda 3

http://m.imdb.com/title/tt2267968/

Po'yu ve panpaları Muhteşem Beşli'yi özlemiştik. Oğlumu neredeyse 1-2 ile büyüttüm diyebilirim. 3.'sü bu sefer "3-D" olarak geliyor ama filmde etkisini çok farkediyor musunuz, orası biraz şüpheli.

Şunu söyleyebilirim; özellikle açılış sahnesi olmak üzere gerçekten muazzam çizimler var, döğüş sahneleri, öte dünya, gizli Panda köyü çok güzel kurgulanmış, seyrederken cidden çok keyif veriyor.

Bu film biraz daha Po'nun kendini keşfetmesi, babasını ve köklerini tanıyarak, Ejderha Savaşçı olarak Senseiliğe adım atması ile ilgili bir film. Kung-Fu felsefesini ve aile kavramını da her zaman olduğu gibi, bu filmde de çok yerinde ve başarılı olarak vermişler.

Beni en çok etkileyen sahnelerden biri de, filmin sonuna doğru, Master Şifu'nun Po'nun savaş sanatlarında onu geçtiğini anladığı anda, ilk önce biraz kıskanıp sonra da gurur duyması oldu. Gerçek usta-çırak ilişkisinin,  "karşılıklı yaşam boyu öğrenme-öğretme" üzerine kurulmuş olması, filmin mesajını çok güçlü kılıyor.

Ezcümle, benim favorim serinin 2. Filmi olsa da, bu film de çok güzel, ailecek gidip mutlu olabileceğiniz bir film.

Oss, Po Sensei. ;D
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Orman Çocuğu
Gönderen: Mrtekin - 17 Nisan, 2016, 21:17:37
Orman Çocuğu  (Jungle Book)

http://m.imdb.com/title/tt3040964/

Orman Kitabı'nı kim sevmez. Rudyard Kipling'in bu ölümsüz eseri bildiğiniz üzere daha önce de çok başarılı animasyon ve sinema filmlerine uyarlandı. Daha rantını yemeye doymamışlar ki; seriyi yeniden başlatıp; bu seferde; Disney tarafından, Demir Adam 1 ve 2'nin yönetmeni Jon Favreau direktörlüğünde bir kez daha 3-d formatında görücüye çıkardılar.

Yani; Jon Bey'de; olabildiğince Aslı'na sadık bir şekilde çekmiş; üzerine çok fazla da birşey koymamış maalesef. Ambiyans; görüntüsellik, efektler falan çok iyi ama biraz daha farklı soslar çok daha iyi gidebilirdi; hikayeyi hiç geliştirmemişler; "twist","sürpriz" falan yok gibi birşey.

Ezcümle; beklentinizi karşılıyor ama üstüne de hiçbir şey koymuyor. Filmden aklımda bir tek Mowgli'yi oynayan Neel Seti'nin oyunculuğu ve bazı şarkıların güzelliği kaldı.

Film bu arada çok iyi bir açılış yaptı; 2. si de çekilecek.

Çocuklarınızı ilk defa, Orman Kitabı ile tanıştıracaksanız; tavsiye.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Southpaw
Gönderen: Mrtekin - 24 Nisan, 2016, 01:15:39
Southpaw

http://m.imdb.com/title/tt1798684/

Yönetmen Antony Fuqua; işlerini dikkatle takip ettiğim nadir yönetmenlerden biri. Maalesef bu filmini biraz gecikmeli olarak izleyebildim ama ezcümle çok hoşuma gitti.

Yani boks filmleri biraz klişedir biliyorsunuz. Önce Zafer'ler; sonra arka arkaya gelen aksilikler ile tamamen dibe vurma, sıfırı tüketme, akabinde sıkı çalışarak yeniden zirveye çıkış. Filmde bu klişeleri muhteşem bir şekilde izliyor olsa da oyunculuklar ve çekimler bir o kadar muhteşem olduğu için sıkılmıyorsunuz.

Jake Gylenhall'ın oyunculuğu ise tek kelime ile muhteşem. Gerçekten işine ne kadar değer verdiğini anlayabiliyorsunuz. Duyguları çok iyi geçiriyor. Bence dönemin cidden en iyi oyuncularından biri.

Rachel Macadams ve Forest Whitaker'ın oyunculukları ise fena değil ama yeni birşey yok.

Neticede kaliteli bir boks filmi seyretmek istiyorsanız; beklentilerinizi fazlası ile karşılar; çok temiz bir film, tavsiye.

Müziklere meraklı iseniz, Emine'min soundtrack şarkılarını da dinleyiniz, derim.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Heidi
Gönderen: Mrtekin - 29 Nisan, 2016, 22:09:29
Heidi

http://m.imdb.com/title/tt3700392/

Heidi'yi bilmeyen yoktur herhalde.  :) Yıllar sonra; Hemen müziği kulaklarınızda çınladı Di mi? Bu bir pazarlama başarısı aslında... :) Şaka yapmıyorum; İsviçre'ye (Zürih) gittiğinizde; havaalanından dışarı metro ile çıkarken; duvarlara hologramını ve cıngılını yansıtıyorlar; milli bir marka yani :)

Neyse; film; Canal Studio'nun eli yüzü düzgün işlerinden biri. Film çok güzel. Özellikle müzikleri cidden çok iyi. Heidi'nin dedesini de efsane aktör Bruno Ganz oynuyor.

Ezcümle; Keyifli bir aile filmi. Özellikle küçük kızları olanlara, vizyondan kalkmadan izlemelerini tavsiye ediyorum.

Gidemeyen de DVD'sini çıktığında kaçırmasın.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Creed
Gönderen: Mrtekin - 13 Haziran, 2016, 22:12:22
Creed

http://m.imdb.com/title/tt3076658/

Rocky serisinde; efsane Apollo Ağa'nın yeri bellidir, malum. Seriyi bu sefer; Rocky'nin mentorluğunda, Apollo oğlu Adonis üzerinden devam ettirme yönünde bir senaryo yaratmışlar ve hikaye çok iyi çalışmış.

Film; Rocky evreninde; esasen çok yeni olan birşey de anlatmıyor; klişe aslında herşey, seçimlerinin bedelini kan,can ve ter ile ödemekle ilgili durumlar; ama; bu sefer aynen Rocky (1) gibi biraz daha duygusal bir arkaplandan hikayeyi geliştirdikleri için mesajını vermede bana göre çok başarılı olmuş. Eksikleri yok mu; var tabii ki; mesela; son final döğüşme sahnesi çok iyi kotarılamamış; ama bu seyir zevkinizi çok da bozmuyor.

Her halükarda; idman ve döğüş ambiyansını yansıtmada film korkunç derecede başarılı olmuş. Sly ve Michael B. Jordan çok iyi oynuyor; kimyaları tutmuş.  Sly'ın da uzun zamandan beri ilk defa bu kadar oyunculuğunu konuşturduğunu gördüm ki; Rocky (1) gibi seyrederken cidden zevk aldım. Keza; Yönetmenin (ki oldukça genç bir arkadaş) hakkını vermek lazım, zor bir işin altından başarı ile kalkmış.

Finali ise cidden çok güzeldi. O merdivenlerin tek tek çıkılmasında; tüm Rocky sahneleri gözümün önünden şerit gibi geçti. Buradaki Rocky'e saygı duruşunu çok güzel yansıtmışlar.

Netice itibarı ile; eli yüzü düzgün bir çalışma ile; bir şampiyonun doğuşuna tanıklık ettik. Bakalım; boynuz kulağı geçecek mi; ileride göreceğiz. Umut var gibi...

Meraklılarına tavsiye tabii ki...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Jedmau - 13 Haziran, 2016, 23:39:23
Bende cok beğendim
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: rumar80 - 14 Haziran, 2016, 00:04:08
  Ben de çok başarılı buldum. Yanlış hatırlamıyorsam filmin yönetmeni Black Panther'in de yönetmeni de olacak.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Zootropolis
Gönderen: Mrtekin - 16 Haziran, 2016, 00:55:26
Zootropolis

http://m.imdb.com/title/tt2948356/

Disney'in uzun metrajlı 55. Çizgi filmine (animated) hoş geldiniz.

Zootropolis; adıyla müsemma, en küçüğünden en büyüğüne tüm hayvanların kardeşçe ve barışçıl bir şekilde yaşadığı ütopik bir şehir.

Konu kısaca şöyle: Önce; olaya, Mevzu Şehre; dünyayı daha iyi bir yer yapma idealleri ile ayak basan; ve de tüm aksi yönde telkinlere ve olumsuzluklara rağmen çocukluk hayalini gerçekleştirerek
polis olan alanındaki ilk ve örnek köylü güzeli :) tavşan Judy kızımızı tanıyarak başlıyoruz. Tabii ki; şehir ve ofis entrikalarından habersiz pofidik kızımızın hayatı zor; işin zorluğu yetmezmiş gibi bir de tavşanların zayıf olduğu ve dolayısıyla iyi bir polis olamayacakları algısı ile de savaşmak zorunda. Mobbinge uğrayıp  :) hemen park bekçiliğine atanıyor, nedir ki, hayal kırıklıkları ile de erkenden tanışıyor. Ne var ki asla pes etmiyor. Ve de kendini kanıtlamak için kariyerini bitirme pahasına canını dişe takıp kimsenin çözemediği davaların birini üzerine alıyor. Araştırmalarında, yolu; azbiraz madrabaz kurnaz tilki Nick (Cem Yılmaz'ın seslendirmesi ile) ile kesişip zoraki arkadaş oluyor.. Uyumsuz, cesur ve kıvrak zekalı işbu ikilimiz; şehri kasıp kavuran bir entrikayı çözmek için güçbirliği yapıp sırt sırta veriyorlar, sonrasında olaylar,olaylar...

İtiraf etmeliyim, bu kadar beklemiyordum,çok ama çok beğendim. Senaryo, görsellik, müzik, filmlere, dizilere, kitaplara yapılan göndermeler enfes. Hiçbir şekilde inandırıcılık sorunu yaşatmıyor ve sizi çok tatlı sürprizlerle direkt bu ütopya içinde soluk alma fırsatı sunuyor. Arabalar ve Uçaklar'da gördüğümüz ütopik kurgu başarısı burada da aynen mevcut. Judy'nin hızlı trenle şehre giriş yaptığı anlar, tropikal bölgedeki kovalamaca, Baba (Godfather) Fare sekansları, özellikle Polis Akademisi (Nick, Mahooney'den aşırma gibi  :))  ve Breaking Bad'e yapılan referanslar, metrodaki kovalamaca ve de Tembel Hayvan Flash'la olan sahnelerde cidden çok keyif aldım. Flash karakterinin ayrı bir spin off'a dönüşebileceğini de tahmin edebiliyorum. Filmde polisiye kurgu olarak da çok hoş twistler var.

Ezcümle; çok ama çok güzel bir çalışma. Olmuş yani. Senenin en güzel filmlerinden; çocuğunuzu ve kendinizi mutlu etmek için; muhakkak gidin, kaçırmayın diyorum.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: rumar80 - 16 Haziran, 2016, 12:07:18
 Benim de beklediğimden çok daha fazla eglendigim oldukça başarılı buldugum bir film.
   Her saniyesinden kızımla zevk aldık. Mehmet detaylı yazdığı için fazla ekleyeceğim bir şey yok. Ama Cem  Yilmaz'ın abartılı kaçmayan, sade dublajını da çok begendigimi eklemeliyim .
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Ice Age 5- Büyük Çarpışma
Gönderen: Mrtekin - 31 Temmuz, 2016, 11:27:55
Ice Age 5- Büyük Çarpışma

http://m.imdb.com/title/tt3416828/

Ice Age serisini bilen bilir, çok keyifli bir seridir. 4. Filmde muhteşem bir iş çıkarıp; karakterlerin tüm potansiyellerini de ortaya koymuşlardı.

Şimdi bu kadar ciddi bir başarıya rağmen, serinin 5. Filmi çok kötü. Cidden. Filme o kadar aptalca formül sokmuşlar ki (uçan daire bulup uzaya kaçan Scratch, Scratch'in yanlışlıkla :-) koca bir meteoru dünyaya yönlendirmesi, tehlikeden Bi haber Ice Age karakterleri ve kronik sorunları, Sid'in karı&kız mevzuları, Şeftali'nin evlenme Zaman'ının gelmesi, Manny'nin eğlenmeyi seven müstakbel damadını kıskanması, Adamım Buck'un ortaya çıkıp meteor çarpmasının neticelerini ve kurtulma yolunu bulması, Dino Kuşlar İle mücadele (ki esinlenme kaynağı A Good Dinasour mu), dünyaya düşen ilk meteorun içindeki Gençlik Çeşmesi ve ahalisi, falan da filan da, anlattıkça daral geldi yeminlen. Allah müstehakınızı versin. Bu nedir allasen?) film koca bir bulamaç içinde kaybolmuş, ve çok sıkıcı bir hale gelmiş.

Netice itibarı ile, seriyi vites artırıp taçlandırarak bitirmek varken, tam aksine serinin en kötü filmi ile ağızlarda kötü bir tat bırakarak bitirme kararı için ilgili herifçioğullarını da ayrı yetten kutlarım. Ha yeniden devamı gelir mi, bilmiyorum, ama bu film, Ice Age'a çok da yakışmayan koca bir fiyasko.

Ezcümle, Tavsiye etmiyorum. İlk defa tanışıyor iseniz (siz ve/veya çoluğunuz çocuğunuz) serinin daha önceki filmlerini seyredin. Benim gibi seriye aşina iseniz de, serinin en sıkıcı ve hiçbir anlamı olmayan son bölümüne de hazır olun. Kaderimse çekerim diyip öyle seyredin.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-The Bfg
Gönderen: Mrtekin - 31 Temmuz, 2016, 12:35:02
The Bfg

http://m.imdb.com/title/tt3691740/

Evet, uzun zamandır bu kadar güzel bir fantastik film izlememiştim. Bana göre, Spielberg abimiz kitap uyarlamasının hakkını fazlası ile vermiş.

Bfg ismini vereceği devle arkadaş olan yetimhanedeki kızımız Sophie'nin gözünden bir macera. Gizlenme üstadı Bfg, Sophie'yi yetimhaneden kaçırır ve yaşadığı Devler Ülkesi'ne götürür, orada sıkı bir arkadaşlık ortaya çıkar ve birlikte kötü niyetli insan yiyen ve dünyayı işgal etmek isteyen diğer Devlere engel olmaya çalışırlar vs.

Film çok naif, hikayesi,
müziği, görselliği ile akıyor ve sizi alıp götürüyor. Bazı yerlerde Zaman'ın Nasıl geçtiğini bilemiyorsunuz. Özellikle Rüyalar Ada'sı ve Bfg'nin yaşam odaları çok güzel tasarlanmış.

Filmin kötü bir gişe yapması (Spielberg'in en az gişe yapan filmi oldu.) gözünüzü korkutmasın bence. Kesinlikle tavsiye.

Ha bana kalsa, Spielberg keşke bunun yerine Tenten'in devam filmine yoğunlaşsa idi, çok daha iyi olurdu. Yani bu kadar efor keşke Tenten'e harcansa idi, ah  keşke.

Hayaller Tenten, gerçekler the Bfg olsa da; filmi gösterimden kalkmadan önce gidip görün; biraz sonlara doğru yalpalasa da, sonu çok tatmin etmese de, türü seviyorsanız kesinlikle hoşunuza gider.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-The Crow's Egg
Gönderen: Mrtekin - 01 Ağustos, 2016, 11:00:52
The Crow's Egg

http://m.imdb.com/title/tt3973410/?ref_=m_nmfmd_act_7

Hindistan'ın varoşlarında yaşayan iki kardeşin hayatına odaklanan ödüllü bir Bollywood yapımı. Periya ve küçük kardeşi Kaaka'nın babaları hapistedir. Tüm yük genç annelerinin üzerindedir. Yaşlı babaanneleri ile 10 metrekarelik bir evde çok fakir bir hayat yaşayan iki çocuğun tek hayali yeni açılan pizza salonundan bir dilim pizza yiyebilmektir. Bunun için de türlü işler çevirip para biriktirmek zorundadırlar. Parayı denkleştirselerde pizza salonunun önünde müdür tarafından aşağılanarak tartaklandıklarında olay birden politik bir meseleye dönüşür, vs.

Hayatın tam içinden bir film. Abartısız, mübağalasız, hiç didaktik değil, tüm yargılamaları size yaptırırken sistemi de öyle bir eleştiriyor ki. Ve bunu yaparken de herzaman umut penceresini açıkta bırakıyor, komik tarafa abanıyor, arabeske boğup sizi daha da fazla üzmüyor.

Çok güzel bir film. Herşey dozunda. Tavsiye.

Anneyi oynayan Aishwarya Rajesh'in duru güzelliği ve kasıntısız oyunculuğuna özel dikkat...

http://m.imdb.com/name/nm5781594/?ref_=m_nmfmd_act_i
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Naked Among Wolves
Gönderen: Mrtekin - 04 Ağustos, 2016, 02:00:43
Naked Among Wolves

http://m.imdb.com/title/tt3822818/

Yine mi soykırım filmi; öehh,eythere, dediğinizi duyar gibiyim. Evet, ama, bu türünün en güzel örneklerinden.

Her birimiz, SS'lerin, Yahudilere ne yaptığını gayet iyi biliyoruz ama Yahudiler harici diğer politik tutuklulara neler yapıldığını çok da bilmiyoruz. Onu da bu film güzelce anlatıyor. Zulmün ve insanlık ayıbının adresi de; bu kez, Buchenwald kampı.

Konu malum biliyorsunuz. Fark; bir valizin içinde kampa gelen küçük bir çocuğu herşeyin göze alarak saklama çabaları, bu uğurda ölen insanlar, savaşı kaybettiğini bilen SS'lerin enteresan davranışları, kampta Amerikan kuvvetlerinin an be an beklenişinin yarattığı tansiyon, son dakikaya kadar bıçak sırtında olan cılız bir isyan, ve herşeye rağmen umudun kazanması...

TV Filmi olarak çekilmesine rağmen; film ödüllü. Açıkçası sizi çok sürprize de uğratmadan derdini, mesajını da gayet yerinde direkman veriyor. Bi türünün örnekleri gibi şok edici görüntüler de çok yok. Klasik 2. Dünya Savaşı filmleri gibi. Arada kamptan gerçek görüntüler de yedirilmiş. Filmin sonunda; SS'lere hitaben bir tutuklunun isyanı (ki bunları söylediği için vuruluyor.) sizi yerinize mıhlıyor. Terörden kaynaklı insanların çaresizliği usta işi bir şekilde gayet iyi yansıtılmış.

Sonlara doğru biraz sıksa da; Buchenwald kampının ne olduğunu öğrenmek için bakılabilir. Oyunculukların baya iyi olduğunu kafadan söyleyeyim.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-John Wick Chapter 2
Gönderen: Mrtekin - 15 Ağustos, 2016, 20:58:23
Alıntı yapılan: Mrtekin - 14 Aralık, 2014, 00:16:22
John Wick-2014

(http://www.joblo.com/newsimages1/john-wick-poster-final-656.jpg)

Payday 2 kahramaninin sinema versiyonu gercekten ihtisamli oldu.

Dusman yine konjonkturel olarak Rus mafyasi.

Konu bilindik ama tabanca ile yakin dovus kurgulari ve central
axis le adam temizleme goruntuleri muhtesemdi.

Keanu Reeves rolu cok iyi canlandirmis, ozlemisiz kendisini bu tur filmlerde.

Tavsiye ederim, turunun iyi orneklerinden biri, pisman olmazsiniz...

John Wick, ticari olarak başarılı olunca, bir trilogy'e sahip olması planlandı.

Serinin 2. Filmi; 2017'de.

http://m.imdb.com/title/tt4425200/?ref_=m_nmfmd_act_2
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Korku Seansı 2
Gönderen: Mrtekin - 29 Ağustos, 2016, 17:32:20
The Conjuring 2 (Korku Seansı 2)

http://m.imdb.com/title/tt3065204/?ref_=m_nm_knf_i1

Şimdi James WAN kardeşimiz; iyi bir yönetmen. Aquaman'in de müstakbel yönetmeni biliyorsunuz. Filmlerinde görsellik çok iyidir. Hal böyleyken; Conjuring 2 çok olmuş diyemiyorum çünkü maalesef birincisinin tadını çok alamadım.

Birinci gerçekten iyiydi; gerçek şahıs Warrenler ürkütücü vaka ile her şeyleri ile uğraşıyorlardı. Kolay değildi yani şeytan ile mücadele; çektikleri çileyi ve mücadeleyi siz de sonuna kadar hissedebiliyordunuz. Ama bu filmde nolmuşsa kısa kesmişler; sanki çok kolay yenmişler gibi şeytani gücü.

Film; "Amityville" olayından sonra bu sefer; diğer bir ünlü paranormal vaka; "Enfield" olayını güzel bir şekilde ele alıyor. 70'li yılların çok başarılı bir şekilde filme yansıtıldığını görüyorsunuz. Filmin sonunda gerçek ses kayıtları ve film karakterlerini tanıtan gerçek fotolardan da filmin ambiyans hakimiyeti ve görsellik anlamındaki başarısını da anlayabilirsiniz. Patrick Wilson ve Vera Farmiga'nın kimyası çok iyi zaten; olayı götürüyor.

Yani; ez cümle; eli yüzü düzgün bir korku filmi; bu türdeki örneklerde biraz olsun yukarıya çıkar; ama; WAN'ın çıta Conjuring 1 ve İnsidious 1 ise; sonuçta maalesef olmamış diyicem.

Conjuring 1'i muhakkak seyredin. 1.si çok sağlam film. Onu seyrettikten sonra çok beklenti içine girmeden bunu da seyredin.

Film; çok sağlam bir gişe yaptı. Büyük ihtimalle franchise bağlarlar; 3.'sü de gelir. Gelir ama aynen Insidious'taki gibi bir durum da olabilir. Insidious'taki güzellik maalesef 2.de gitti; 3. De ise rezil edildi. Sanki Conjuring'de de bu tehlike var; o yüzden 3.'ye çok iyi çalışmalarını tavsiye ediyorum.

Nedir ki; Korku janrında bir "Crooked Man" bilmiyorduk; o da oldu; tam oldu...Filmin ucubesi; Şeytan Rahibe Vallak'ın da bir spin off olacağı da söyleniyormuş; bu arada...

Bu arada; çok kimse bilmez; WAN kardeşin; Kevin Bacon'lu; "Death Sentence" adlı bir filmi vardır; o da çok iyi filmdir; sevgi ile hatırlatırım.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Jason Bourne (2016)
Gönderen: Mrtekin - 30 Ağustos, 2016, 01:16:50
Jason Bourne

http://m.imdb.com/title/tt4196776/?ref_=m_nmfmd_dr_1


Evet; efsane Bourne; biraz elleme baba yorgun modunda; geri döndü. :)  Şaka bir yana; Robert Ludlum'un kitabından uyarlanan bu ajanın modası asla geçmedi. Beyni yıkanarak ölümcül bir suikastçıya dönüştürülen bir ajanın; sonradan vicdan yapıp; nedamet getirmesi ile gelişen olaylarda; Treadstone projesi özelinde istihbarat dünyasının en pis sırları da ucundan deşifre edilir; sistemin nasıl döndüğü biz vatandaşlara az biraz anlatılır. Jason Bourne esasen biraz da sistemin Frankenstein'ıdır. Sistemden kendini kurtarıp kendini bulmak isterken biraz daha batar; biz de aval aval "Vay anasını neler dönüyormuş bu dünyada?" deriz, az biraz empati kurmaya çalışırız, sonra da film biter, eve gideriz. Ama bu dünyada da hiçbirşey göründüğü gibi de değildir; anlatılan hikaye mi gerçek mi düşünüp dururuz...

Orjinal Bourne serisinin başarı öyküsü malum. Efsane. Jeremy Renner'lı Bourne spin off'unu hiç sevmemiş biri olarak; Matt Damon ve yönetmen Paul Greengrass ismini yeniden bu proje için duyunca havalara uçtuğumu hatırlıyorum. Bugün de filmi görme şerefine eriştim.

Şimdi film çok eleştiri aldı; dönüş öyküsünün çok zayıf olduğu söylendi; 3.sü bitebilecek en iyi sonla bittiği için; benim şahsi görüşüm de biraz öyle.. Ama; istihbarat dünyası dinamik bir alan ve filmin bu dünyada dönen işler için hala anlatacak bir hikayesi var ise; ve bu hikaye mümkün olabilecek en iyi oyunculuk ve aksiyon sahneleri ile de donatılmış  ise; beklentinizi yeterince karşıladığı da söylenebilir. Ki bende öyle oldu. Baya beğendim.

Film; biraz Rambo 3 tarzında açılıyor. Kaçak Jason; geçinmek için sokak dövüşçülüğü yaparken; kankası Nicky; CIA'yi hackleyip; Jason'un acı duyduğu geçmişi ile ilgili bazı sırları da öğrenir. Tabii CIA'de boş durmaz. Takip; kovalamaca; üstüne; herzamanki gibi pro tetikçilerini de peşlerine takar...Jason'u kazanmak isteyenler ile öldürmek isteyenler arasında yaşanan ince çizgide; Bourne bir kez daha ölümü göze alarak geçmişinden bir perde daha aralamaya çalışır, vs...

Filmin aksiyon sahneleri çok iyi. Özellikle Yunanistan'da geçen sahnelerin ve sondaki araba takip sahnelerinin usta işi olduğunu belirteyim. CIA tetikçisi rolünde Vincent Cassell'da çok iyi bir performans göstermiş. Direktör rölünde Tommy Lee Jones'da fena değil. Açıkçası Matt Damon'un performansını bu sefer az biraz tutuk bulsam da; orijinal Bourne aynen canlı kanlı kendisidir; beyaz perdede izlemek çok büyük bir keyif veriyor. Dövüş sahnelerindeki performansı cidden muazzam...

Film benden geçer not aldı. Paul Greengrass'ın devamını getireceğini de umut ediyorum. Bourne'un hala anlatacağı öyküler var...Yeniden hoşgeldin, Jason...

Türü sevenlere kesinlikle tavsiye...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Kickboxer Vengeance
Gönderen: Mrtekin - 02 Ekim, 2016, 17:52:33
Kickboxer-Vengeance

http://m.imdb.com/title/tt3082898/?ref_=m_nmfmd_act_4

Şimdi çocukluğumuzun efsane Kicboxer 'ı gibi kesinlikle olamaz ise de; remake'i de aman aman kötü sayılmaz; kendini eski zamanların hatrına bir şekilde seyrettiriyor. Ama çok da zevk vermiyor...

Ama şahsen bu tür filmlerde en çok "Undisputed" serisini seviyorum, Scott Atkins'in Boyka'sı çok daha fazla seyir zevki veriyor ve dövüş sahneleri çok daha hızlı...

Keza; Raid serisi ve Tony Jaa'nın filmlerini de tek geçerim bu hususta.

Tavsiye etmiyorum; bırakın efsane aklınızdaki gibi kalsın.

Karar size ait...

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Magnificient 7
Gönderen: Mrtekin - 07 Ekim, 2016, 00:30:33
Magnificient 7

http://m.imdb.com/title/tt2404435/

Valla; gönül isterdi ki Akira Usta'dan girip Steve Abimizden çıkalım ama bu sefer kısa kesip Aydın havası yapıcam.

Anthoine Fuqua benim işlerini sevdiğim bir yönetmendir. True Detective'in yazarı Nic Pizzalotto ile kafa kafaya verdiklerinde bu remake için acayip umut beslemiştim ama afedersiniz Nic Bey, hikayeyi yeniden kurgularken; aynen True Detective 2'de yaptığı gibi, piç etmiş.

Öncelikle filme çok fazla star tozu (Denzel-Chriss-Ethan-Vincent,vd) eklemişler; ve fakat maalesef aralarındaki kimya nedense hiç çalışmıyor. Hiç inandırıcı değiller. Yani klasik (westernde) gördüğümüz kimya bu filmde hiç yok. Hele Vincent Abi'mize bir rol uydurmuşlar; Allah kahretsin gözlerim görmeyeydi diyorsunuz o derece; yani. Chris Pratt ise umduğumdan iyi çıktı ama öyle ama böyle rolü kıvırmış; bana göre. Denzel Abimiz ise herzamanki gibi üst düzey bir oyunculuk veriyor ama artık gözlerini kısıp racon kesmesinden bana hafiften de daral gelmeye başladı biraz...Ethan Abimizin ise hiç öyle aman aman bir katkısı yok, yani. Peter Saarsgad'ın villain performansı da çok kötü sayılmaz ama çok daha iyilerini de gördük..Bıçaklı samuray kovboy melezini oynayan Lee Byung Hun un da oyunculuğu kalbur üstü, zaten filmde en iyi performansı çıkartan kişi bence...

Yav; neyse; filmin ilk yarısı yer yer sıksa da; ikinci yarı baya iyi. Burada Antoine abimizi takdir ediyorsunuz; tüm eldeki sürprizleri buraya saklamışlar; çatışma sahnelerinde az biraz zevahiri kurtarıyor; beklentinizi az biraz karşılıyor.

Filmde yeni bir element hiç mi yok; var kurguda gıdıklayan birşeyler; ama dediğim gibi filmin senaryosunu Nic Bey kendine benzettiği için bu sürprizlerden çok tat alamıyorsunuz; ya da ben hiç alamadım.

Bu arada filme tanıtılan yeni sürpriz elementlerden biri; tıpkı; Teks'in; Boselli-Marcello ikilisinden çıkma; Teks Orijinal 463. sayida baslayan ve 465. sayida biten  "Yedi Caniler", "Helltown" ve "Amansiz Jack Thunder" adlı muhteşem maceraların içinde de geçiyor. Yani, benim için hiç de yeni değil. Aslında bu maceraların kurgusu; bu filmin kurgusuna bin basar da; neyse.

Başka bir sürpriz ise; açıkça anlatmayım; aynen, Braveheart'tan devşirme; şaka değil; gidenler ne demek istediğimi anlarlar...

Aaa; pardon; Chris'in oynadığı bu tatlı sihirbaz kumarbaz silahşörü ise biraz "Maverick" de de görmemiş miydik???

Atilla Abi haklı çıktı yine; ne varsa klasiklerde var...:-) Klasik remake'in yönetmeni "John Sturges" da; başta Yul ve Steve Abilerimiz de olmak üzere klasikte oynayan oyuncular da cidden çok ama çok büyük adamlarmış; şimdi çok daha iyi anladım...Hele ki, kötü adamda Eli Wallach...

Netice itibarı ile neredeyse yarım asır sonra çekilen 2. remake de, ordan burdan toplama apartma fikirlerle dolu olarak güya yeni bir kurgu seyrediyorsunuz; hoş aksiyon bazında bazı yerler de güzel ama umduğumuzu da çok bulamıyorsunuz maalesef, elleriniz boş dönüyorsunuz. Kendi tercihimi de; 60 yapım yılı olan remake'den yana kullanıyorum; bu film, o filme ulaşmayı bırak, yanından yöresinden bile kesinlikle geçememiş...

Sinemadan çıktıktan sonra hatırda kalmayacak sabun köpüğü bir film olmuş, olmamış Antoine, olmamış....

Son not- James Horner ve Simon Franglen tarafından yapılan filmin müziklerini ben beğendim, netice itibarı ile film ile uyum sağlıyor. Bu arada, huzur içinde uyusun, James Horner ın geçen sene uçak kazasında ani ölümünden sonra, Simon Bey, soundtrackin kalanını kendi tamamlamış. Ama şunu belirtmek lazım, ne kadar klas da hazırlanmış olsa, Elmer Bernstein ın ölümsüz Muhteşem Yedili temasına benzer hatırda kalıcı bir melodi maalesef yok.


Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: pizagor - 07 Ekim, 2016, 17:33:21
Ben de sık sık ne varsa eskilerde var duygusuna kapılıyorum. Bana kalırsa ihtiyarlık belirtisi!
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 07 Ekim, 2016, 19:16:22
Müzikte de 80'ler kesinlikle aşılamaz; bunu da kesinlikle söyleyebilirim... ;D


Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-10 Cloverfield Lane
Gönderen: Mrtekin - 07 Ekim, 2016, 21:41:02
10 Cloverfield Lane

http://m.imdb.com/title/tt1179933/

İşte herşeyi dibine kadar klişe olsa da; çok küçük bir bütçe ile (15 milyon Amerikan doları) çekilen eli yüzü düzgün bir bilimkurgu filmi.

Film biraz biraz Stephen King'in "Misery"sine benziyor. Erkek arkadaşı ile kavga eden atarlı hanım kızımız; ilginç bir araba kazası geçiriyor ve gözünü yaralı bir şekilde bir yer altı sığınağında açıyor. Sığınağın sahibi olan evsahibi erkek; dışarı dünyanın bir salgın ile etkilendiğini ve bildiğimiz yaşamın yok olduğunu belirterek açılışı yapıyor. Kendini evdeki yaşıtı diğer erkek ile kısılmış bir halde bulan hanım kızımız; gerçekleri algılamakta zorlansa da; kendini toparlayarak yeni yaşamına acilen adapte olma derdine düşüyor. Dar alanda; evsahibinin birbirinden tuhaf kurallarına itaat etme durumunda kalıp; acı gerçeği cesareti ile keşfettikten sonra da plan yapıp canını kurtarma derdine düşüyor ve olaylar gelişiyor...

Dediğim gibi film klişenin dibi. Sonuna doğru üst üste çok güzel twistler var ama başarısının nedeni başta John Goodman'ın olmak üzere; Mary Elizabeth Winstead (ki kendisini Netflix'in Braindead dizisinden hatırlayacaksınız.) ve John Gallagher Jr.'ın muhteşem oyunculukları. Özellikle John Goodman tuhaf evsahibi rolünde cidden döktürüyor. Kendisini çok bu tür filmlerde çok özlemişiz.

Dediğim gibi filmin her detayı klişe; sonundaki Cgi efektleri berbat ama çok üst düzey oyuncu performansları sayesinde pırıl pırıl parlıyor ve sizi ikna edip, üzmüyor.

Film çok hatrı sayılır bir gişe başarısı elde etmiş. Ama cidden hak etmiş.

http://www.boxofficemojo.com/movies/?id=badrobot2016.htm

Çok hoşuma gitti; türü sevenler kaçırmasın; kafa boşaltmak için tavsiye...


Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Secret in Their Eyes-
Gönderen: Mrtekin - 18 Ekim, 2016, 22:03:25
Secret in Their Eyes

http://m.imdb.com/title/tt1741273/?ref_=m_nmfmd_act_6

Şimdi bu filmi izledikten sonra biraz künyesine baktığımda; Oscarlı 2010 tarihli bir Arjantin filminin (El Secreto de sos ojos) bir remake'i olduğunu gördüm ve orijinalini izlemediğim için acayip pişman oldum. Siz böyle birşey yapmayın ve kesinlikle baştan direkt orijinalini seyredin.

http://m.imdb.com/title/tt1741273/?ref_=m_nmfmd_act_6

Birbiri ile sıkı fıkı 3 ajan; içlerinden birinin kızının öldürülmesi ile hayatta bambaşka yollara gidiyor. Ama yıllar geçse de bu cinayet onların saplantılı bir şekilde ortak noktası oluyor ve davayı kapatmak için yeniden güç birliği yapıp kararmış delilleri küllerinden eşelemeye başlıyorlar.

Film güzel. Suç; suçla savaşma; psikoloji; adalet ve vicdan üzerine çok sağlam
bir altyapıya sahip. Biraz ağır gitse de; dehşet bir finali ve Nicole Kidman, Julia Roberts ve Chiwetel Ejiofor'un performansları bu açığı fazlası ile kapatıyor. Yan kadronun da çok iyi olduğunu belirteyim.

Türe meraklı olanlara tavsiye ama orijinalini kesinlikle ilk sıraya alın...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Secret in Their Eyes-
Gönderen: kedidiro - 18 Ekim, 2016, 23:12:58
Alıntı yapılan: Mrtekin - 18 Ekim, 2016, 22:03:25
Secret in Their Eyes

http://m.imdb.com/title/tt1741273/?ref_=m_nmfmd_act_6

Şimdi bu filmi izledikten sonra biraz künyesine baktığımda; Oscarlı 2010 tarihli bir Arjantin filminin (El Secreto de sos ojos) bir remake'i olduğunu gördüm ve orijinalini izlemediğim için acayip pişman oldum. Siz böyle birşey yapmayın ve kesinlikle baştan direkt orijinalini seyredin.

http://m.imdb.com/title/tt1741273/?ref_=m_nmfmd_act_6



Türe meraklı olanlara tavsiye ama orijinalini kesinlikle ilk sıraya alın...
Forumda daha önce konuşuldu ama nerdedir ben bulamam. Orada da farklı dostlar dile getirdi ama bir kez daha söyleyeyim. El secreto de sos ojos'u izlememiş bir sinemasever kayıptadır. Kendinizi ödüllendirin. Ben ilk izlediğimden bu yana herhalde yılda bir kez izliyorumdur... " müebbet alır demiştin"...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: kalidor - 19 Ekim, 2016, 08:11:54
kedidiro film festivali başlığı altında ben de 2-3 sene önce izleyip özellikle finalinde donakalmıştım.  İçimdeki Yangın bir, bu iki...

http://altinmadalyon.com/altin/index.php/topic,6797.0.html

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-The Broken Shore-
Gönderen: Mrtekin - 19 Ekim, 2016, 17:59:58
The Broken Shore

http://m.imdb.com/title/tt2391073/?ref_=m_nmfmd_act_8

Bir kanalda tesadüfen denk geldiğim ve beni türü sevdiğim için mest eden bir film oldu. Peter Temple'ın yukarıdaki film ile aynı adlı romanından uyarlanan filmde aktör Don Hany cidden harikalar yaratmış.

Bir vakadan dolayı fiziksel ve mental olarak yara alıp kendini  büyüdüğü Avustralya'nın kuş uçmaz kervan geçmez küçük bir sahil kasabasına aldıran ünlü cinayet masası dedektifi Joe Cashin; işbu kasabanın politika ve entrika dolu uğursuz geçmişini ve ırkçılık kaynaklı seri cinayetleri çok geçmeden keşfedecek; ve; geçmişte yapıldığı gibi üstünü örtmeyerek; katilleri herşeyi göze alıp ortaya çıkartacak.

Filmdeki güzel şeyler;
senaryonun sağlamlığı; final olmak üzere; bol twist ile heyecanı yüksek tutması ve başta Don Hany olmak üzere oyuncu performansları.

Müzikleri ve çekimlerin güzelliği ise cidden ayrı güzel. Biraz ağır gitse de; herşeyi ile çok güzel bir polisiye izliyorsunuz ve buna değiyor.

Açıkçası "Avustralya polisiyesi"
ile bu film sayesinde tanışmış oldum ve Mutlu oldum. Türü sevenlere kesinlikle tavsiye.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-London Has Fallen-
Gönderen: Mrtekin - 19 Ekim, 2016, 23:30:54
London Has Fallen

http://m.imdb.com/title/tt3300542/

"Olympus Has Fallen"'ın devamı olarak çekilen işbu filmde; Gerard Butler tarafından canlandırılan (ki baya yaşlanmış ve göbeklenmiş gördüm.) Gizli Servis Ajanı Mike Benning'in yine yeni yeniden Başkan'ı (Aaron Eckhard tarafından canlandırılan) birmilyonbeşyüzbinüçyüzotuzüçüncü kez kötü ve aptal teröristlerden kurtarma macerasını izliyoruz.

Şimdi birinci filmden neme lazım az biraz hoşlanmıştım; ortaya az buçuk White House bazlı bir Die Hard seyretmiş idik ama işbu 2. devam film tamamı ile (turn off the brain, enjoy the ride) usulü birşey olmuş; artık benzerlerini çok görüyoruz; bol Cgi soslu aksiyon var da; zeka ve akıl namına hiçbirşey yok; tamamı ile çerezlik; para tuzağı;
göya kafa boşaltmak için seyredilen bir maskara.

Kendi adıma sadece filmin sonundaki çatışma sahneleri hoşuma gitti ama oraya gelene kadar hayatınızdan güzelim bir saatinizi feda etmeniz lazım; kesinlikle bu aptal filme değmez...

Londra'da geçen bu tür bir aksiyon arıyorsanız bence; 24'ün en son sezonunu seyredin,yeter.

Es geçin, uzak durun...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Jack Reacher:Never Go Back (2016)
Gönderen: Mrtekin - 23 Ekim, 2016, 01:03:37
Jack Reacher: Never Go Back (2016)

http://m.imdb.com/title/tt3393786/

Serinin ikinci filminde; Jack; casusluktan tutuklanıp hapse atılan platonik olarak ilgi duyduğu bir kadını kurtarmak zorunda; arada üstüne yıkılan cinayetlerden de kurtulmak zorunda; komplonun arka planını hızlıca keşfetmek zorunda; kötü adamları onları yaptıklarına  pişman ederek indirmek zorunda; ve evet; arada kendisine karşı açılmış olan babalık davası ile de ilgilenmek; ve soruşturmasını derinleştirirken hedef olan "kızını" profesyonel tetikçilerden korumak ve kurtarmak zorunda.

Şimdi filmden beklentimin büyük olduğunu belirtmiştim. Edward Zwick çok iyi bir yönetmendir. En son Tom Cruise ile bir araya geldiklerinde ortaya "Son Samuray" gibi bir şaheser de çıkmıştı. Ama maalesef stratejik bir hata yapıp; film için çalışacak haylice zor bir kitap seçmişler. Olmamış. Niye böyle yapıldığını da anlamadım? O kadar kitap içinde bunu niye bulmuşlar? Nedir ki; ilgili kitap; film için uyarlanırken; senaryo tarafında kırpılıp değiştirilince; filmdeki mantıksal boşluklar da bence çok kötü sırıtmış. Senaryo çuvallayınca da; Zwick'in yönetmenlik becerileri işi kotarmaya maalesef yetmemiş.

Film çok kötü değil; çok iyi de değil; ortalama. Zaten Jack Reacher filmlerindeki en büyük sorun; onun analitik zekasının filme gereği gibi yansıtılamaması. Kitaplarda bu analitik çıkarımların hepsini bir bir görüp; Jack Reacher'ın dedektiflik zekasını da acayip takdir ediyoruz ama filmlerde bu yeteneğin yansıtılmasında zorluk yaşandığı için biraz aksiyon tarafına abanılıyor gibi görülüyor. Ha filmin sonunda şimdiye kadar kitaplar da hiç rastlamadığımız biraz duygusallık da var; "Jack Reacher da ağlar." muhabbeti; ama; yani; eh işte...

Nedir ki; 2. film maalesef 1. filmden de cidden zayıf. Umarım;60 milyonluk yapım bütçesi aşılır da; seri devam eder: çünkü bu haliyle çok zor gibi. Umarım yanılırım. Zaten çok zayıf bir açılış yaptı; ve Ben Affleck'in "The Accountant"ı ile rekabetinde şimdiden geri kaldı. JR serisi devam etmez ise cidden çok üzülürüm.

Tom Cruise; kitaptaki "Jack Reacher" a benziyor mu; zerre benzemiyor. Ha karakteri yansıtıyor mu; bence ezcümle karizması ile işi hala götürüyor...Hatice'ye değil Neticeye bakar isek; hala; yaşına göre çok çok iyi....Dövüş@çatışma@aksiyon sahnelerinde hala çok iyi iş çıkartıyor; takdir etmek lazım....

Tom@Cobie Smulders kimyası da filmde tutmuş. Hatta: Cobie biraz Tom'dan rol de çalmış; kendini göstermiş. Filmde serinin yaratıcısı Lee Child da "cameo" yapmış.

Ezcümle; "Jack Reacher" ve "Tom Cruise" hayranları için tavsiye.
Filme de puanım biraz torpilli 6/10.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-The Infiltrator
Gönderen: Mrtekin - 26 Ekim, 2016, 14:56:44
The İnfiltrator

http://m.imdb.com/title/tt1355631/

Çok sağlam bir film. Ünlü uyuşturucu kaçakçısı Kolombiyalı Pablo Escobar ile klasik DEA mantığı ile uğraşılamayacağını ve esas olarak "parayı" takip etmesi gerektiğini anlayan, kıdemli özel ajan Robert Mazur; yaşamayı seven bir iş Ada'mı rolünde; muhbir arkadaşlarından da destek alarak, kara para aklayıcısı rolünde sistemin tam göbeğine sızar. Robert Mazur; tehlikelerle dolu bıçak sırtında olan işbu rolüne giderek ısınır; sağladığı güven, sempatiklik ve işbitiricilik özellikleri ile sistemin hiyerarşisinin tepe noktasına tırmanırken; oyun içinde oyunları hızlı düşünerek çözmek ve bunu yaparken de insani tüm özdeğerlerini yeniden sorgulamak durumunda kalacaktır.

Filmi çok beğendim; Çok güzel bir cast var ama Bryan Cranston ve John Leguizamo'nun oyunculuk performansları cidden dehşet. Aksiyon sahneleri filme çok iyi yedirilmiş; filmin sonuna doğru "gerilimi" siz de iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz. Normalde "muhbir" janrında eli yüzü düzgün film yapmak zor ve
risklidir ama oyunculuklar cidden çok sağlam olduğu için film akıp gidiyor ve türünün güzel örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.

Ezcümle; benden 9/10 puan aldı. Türü sevenler veya gerçek oyunculuk görmek isteyenler kaçırmasın; ikincisi çok nadir bulunuyor artık.

Not: Meraklısına; yürütülen kara para aklama organizasyonuna sızma operasyonu o kadar başarılı olmuş ki; o zamanın en büyük 6. bankası olan BCCI'nın çöküşü ile sonuçlanmış. Zaten filmde, BCCI yetkililerinin kara para sahipleri ile hangi tür organik-inorganik ilişkilere girdiği de detayı ile yer alıyor...Vay kahpe dünya vay....

Muhbir film türünde naçizane ilk beşim;

1- Good Fellas,
2- Internal Affairs,
3- Donny Brasco,
4- Internal Affairs Hollywood Remake'i "The Departed",
5- The Infiltrator.


Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Mortal Engines
Gönderen: Mrtekin - 16 Aralık, 2018, 20:02:11
Mortal Engines;

(https://farm5.staticflickr.com/4913/46298955292_dd25238e00_z.jpg)

https://m.imdb.com/title/tt1571234/

Öncelikle belirtmem gerekirse; filmin yapımcı ve senarist koltuğunda gönlümüzün efendisi Peter Jackson'un oturması; haliyle beklentimizi çok artırsa da, bence, film, bu büyük beklentiyi maalesef çok da karşılayamıyor.

Gelecekte kıyamet senaryosu gerçekleşmiş; insan ırkı  nükleer silahlarla birbirlerini yok ederek tükenme eşiğine gelmiş; kalanlar çareyi şehirleri mobilize etmede bulmuş; yaşamak için birbirlerini avlar hale gelmiş. Doğal olarak, büyük balık küçük balığı yutar (filmde kentsel darwinizm olarak geçiyor.) misali, yürüyen şehirler arasında kıyasıya bir mücadele ve buna uygun olarak kurulan sosyo-ekonomik arka plan (Anti mobilize gezer değil yerleşik olmak isteyen aktvistler de terör örgütü olarak damgalanmış, o derece.:-)) içerisinde; tek hakim olmak için yeni bir silah icat eden "kötüye" (aynı zamanda Londra yürüyen şehrinin dahi yöneticilerinden) karşı, kötüye karşı kişisel husumetleri de olan "iyi"lerin kavgasını izliyoruz.

Şimdi proje zor, Philip Reeve'in kitabını filme uyarlamak kolay iş değil, elden gelen en iyisi yapılmış bence. Lotr ve Hobbit'den aşina olduğumuz geniş plan çekimler gerçekten çok güzel. Hele makina gürültüsü, arada cyborg Shrike'ın insancıl hikayesi, ve gökyüzünde kurulu korsan ini "Airhaven" kısmından da çok hoşlandım. Cast ve oyunculuklar da gerçekten çok iyi. Ama ve fakat o çok beklediğimiz PJ'nin sihirli dokunuşu film boyunca bir türlü gelmiyor, filmin sonundaki çarpışmalar harbi harbi Star Warsa da benzeyince, biraz hayal kırıklığı ile koltuğunuzu terkediyorsunuz.

Ezcümle; "steam-punk" janrını severleri memnun edecek, eli yüzü düzgün bir film bu. Ama çok büyük beklentiler ile de seyredilecek bir "game-changer" da değil. Arkaplan müziklerini de hiç mi hiç beğenmedim.:-) Gişede de umduğunu bulamadı henüz. Hal böyleyken, ben zor bir projenin içinden öyle ya da böyle alın akı bir işle çıkmaları sebebi ile, 10 üzerinden bir 7 veriyorum.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Bird Box (2018)
Gönderen: Mrtekin - 24 Aralık, 2018, 20:06:14
Bird Box

(https://live.staticflickr.com/65535/32755391027_ed22da42ec_z.jpg)

https://m.imdb.com/title/tt2737304/

Filmi; biraz "The Happening", biraz "The Mist" biraz da "A Quiet Place"'in karışımı diyerek özetlesem de, ilk defa "içerik toptancısı " Netflix'den çıkan eli yüzü düzgün bir film seyretmek nasip oldu. Kendim de şaşkınlık içerisindeyim, nasıl oldu bu iş diyerek? Olunca, oluyormuş:-)

Bir başka deyişle, işbu film bir kitaba dayalı olarak uyarlandığı için, kitabını okumadığımdan, ne derece başarılı bir şekilde uyarlandığını ve de kullanılan "metafor"ların uygunluğunu söylemem zor ama filmin benim gibi ortalama bir seyircinin gözünde kullanılan "sanat" ve "sinema dili" kapsamında gayet başarılı olduğunu söylemek de mümkün. Senaryo, çekimler, efekt ve ses miksajı ve oyunculuklar (ki John Malkowich bile var:-)) ortalamanın üstünde, ezcümle "hissiyatı" aktarmada başarılı.

Konu kısaca şöyle; yine, yeni, yeniden, bir dünyanın sonu senaryosunda, bu sefer bazı mistik "yaratıkları" "bakan/gören" insanoğlu, direkt, intihar ederek yaşamına son veriyor. İnsanlar, bu sefer, bakmama, yani görme duyusunu egale edip "körlük" durumuna göre kendini dış dünyaya uyarlayarak, ve de, diğer duyularını geliştirerek hayatta kalma yolunu bulmak zorunda. Aman ne de orijinal demeyin, öyle işte. Film özelinde, bir kadının (Sandra Bullock ablamız tarafından canlandırılıyor.) çocukları ile bu hal ve şartlar dairesindeki hayat mücadelesini, yer yer "flashbacklar" ile izliyoruz.

Filmde, diğer "dünyanın sonu"
klişelerinin hepsini bulabilirsiniz, yani, illa bir aile, bebek/ çoluk çocuk, illa bir açlık ve akabinde süpermarket talanı, illa bir araba ve sürüş muhabbeti, illa bir telsiz ve radyo muhabbeti, illa bir eve sığınma, illa bir vaadedilen güvenli yere namüsait şartlarda yolculuk, ve de, diğer tekinsiz evler, korkutucu doğa, uyumsuz ve güvenilmez insanlar, belirsizliğin, stresin ve korkunun yarattığı tartışmalar, kamplaşmalar, kazık atmalar, zıt kutuplar arası aşk, "kötü"
çeteler, fedakarane ve de bir o kadar da anlamsız ölümler, vs, vs. Bunlar da bu filmde gayet bolca mevcut, hepsi bir sıra ile kendilerini takdim ediyorlar ve fakat dediğim gibi film "hissiyatı" anlatmada başarılı. Çok öyle aman aman ters köşeler de beklemeyin...

Ezcümle, bu tür filmleri ve de klişeleri seviyorsanız karşımızda öyle ya da böyle eli
yüzü düzgün bir çalışma var, bir göz atın, sizi de memnun edebilir, bence. Ben bu tür janra bayıldığım için, ve de "his yankısı" nedeni ile, puanım, 10 üzerinden 7.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: gamlıbaykuş - 24 Aralık, 2018, 20:10:10
Okumayanlar için filmin kitabı olan Josh Malerman'  ın yazdığı Kafes kitabını da tavsiye ederim. Çok sürükleyici ve gerilim dozu yüksek bir kitap.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-First Man (2018)
Gönderen: Mrtekin - 13 Ocak, 2019, 08:13:02
First Man:

https://m.imdb.com/title/tt1213641/

(https://farm5.staticflickr.com/4831/39758736383_f6722d6791_z.jpg)

Şahsen Ron Howard'ın "Apollo 13" filmini çok severim. Ben de ayrı bir yeri vardır. Aynı klasmanda, bu sefer, "La La Land"'in yönetmeni Damien Chazelle'den böyle bir film gelmesi ilginç ve bir o kadar da  güzel bir sürpriz oldu. Damien Bey, esasen çok yönlü bir yönetmen olduğunu altını çizerek kanıtlamış.

Filmin konusu; uzay efsanesi Neil Armstrong'u (gözümde yine bir başka efsane Ryan Gosling tarafından canlandırılmış.) merkeze alarak Ay'a yapılan ilk insanlı uçuşun arka planını anlatmak. İşbu derdini anlatmayı da çok iyi başarıyor, bu uğurda ne kayıplar verildiğini de yüreklice söylüyor. Keza; filmde kullanılan efektler; "Ay'a ayak basma." hissiyatını da gayet iyi vermiş. Füze fırlatma sahnelerinde kokpit içinde yaşananlar (ki çok dar bir alanda kamera maharetle kullanılmış.) sinema dili ile çok güzel anlatılmış. Keza yörüngeye girme-çıkma; iniş ve uzay yolculuğu sahneleri de gerçekten çok başarılı.

Cast'ın ve oyunculukların çok iyi olduğunu peşinen belirteyim ama Neil Armstrong'un eşi Janet'i oynayan "Claire Foy" resmen döktürmüş.

Justin Hurwitz imzalı "soundtrack" de gerçekten çok güzel. Uzun zamandır bu kadar güzel melodiler duymamıştım. Filmin içerisinde duyguları yansıtmada çok güzel kullanılmış. Sizi alıp götürüyor.

Örnekler;

https://m.youtube.com/watch?v=EU9q4TVvFvQ

https://m.youtube.com/watch?v=ohEOPFY-ngw

https://m.youtube.com/watch?v=_6nelE4nieo

https://m.youtube.com/watch?v=IwoskEEnEfU

Malumunuz, "birbirlerini tebrik eden Nasa adamları" klişesi de bu tür filmlerin olmazsa olmazıdır, burada da mevcut:-)

Ezcümle, bu tür filmlere meraklı iseniz, kaçırmayın.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Bohemian Rapsody
Gönderen: Mrtekin - 30 Ocak, 2019, 00:46:13
Bohemian Rapsody

https://m.imdb.com/title/tt1727824/

(https://farm8.staticflickr.com/7916/46924467381_23b1d53b07_z.jpg)

Çok güzel bir film olmuş. Özellikle filmin sonundaki "Live Aid"'i tüylerim ürpererek seyrettim. "Bohemian Rapsody", "We Will Rock U.", "Another one Bites the Dust" gibi müzik tarihine geçmiş çok önemli Queen şarkılarının beste hikayelerini seyretmek beni cidden çok eğlendirdi.

Cast çok başarılı; Rami Malek'in zaman zaman zorlandığını hissetsem de, diğer Queen üyelerini oynayan, özellikle Gwlym Lee (Brian May) ve Joseph Mazzello (John Deacon) çok başarılı. Yönetmen Bryan Singer çok temiz bir iş çıkararak, her müzikseverin gururla koleksiyonunda bulunduracağı bir filme imza atmış.

Son söz; Freddie, sen bir efsanesin.

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Revenger
Gönderen: Mrtekin - 04 Şubat, 2019, 23:05:08
Revenger

https://m.imdb.com/title/tt9426186/?ref_=m_nmfmd_act_1

(https://farm8.staticflickr.com/7830/32049079297_69bbeda46b_o.jpg)

Yine bir Netflix prodüksiyonu olan işbu film "Kore'nin uzun zamandır dövüş sanatları alanında çıkardığı en iyi filmi" olduğu iddia edilerek pazarlanıyordu. Kore son zamanlarda dizileri ve filmleri ile iyiden isim yaptı malumunuz. Başrolü oynayan Bruce Khan Bey'de, açıkçası bu işlerin çekirdeğinden yetişmiş kompedan birisi olduğundan bayağı umutlanıyorsunuz ve fakat;

Konu ve oyunculuklar maalesef nanay... O yüzden anlatmaya bile hiç lüzum görmüyorum. Oraları geçelim.

Hal böyleyken, dövüş sahnelerinin gerçekten iyi olduğunu (özellikle Bruce Khan'ın kılıç kullanma hüneri) ve Raid'den bu yana gördüğüm en iyi koreografileri içerdiğini de rahatlıkla söyleyebilirim.

Sadece meraklısına o da konudan ve oyunculuklardan hiçbirşey beklememesi kaydıyla önerebilirim.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Overlord
Gönderen: Mrtekin - 11 Şubat, 2019, 22:28:58
Overlord

https://m.imdb.com/title/tt4530422/

Malumunuz, "Overlord", 2. Dünya Savaşında önemli bir eşik olan, Normandiya Çıkarması'nın kod ismi. Film, tam bu noktadan başlıyor. Görev, hava ve diğer destek kuvvetlerine sıkıntı yaratabilecek Fransa'daki küçük bir köyde bulunan bir kulenin havaya uçurulması. Köye sızan paraşütçü komandolar, SS işgali altındaki talihsiz köy ahalisinin kulede türlü işkencelerle birtakım "paranormal" Nazi deneyleri için kullanıldığını da anladıktan sonra; canlarını dişlerine takıp ölümleri pahasına görevi bitirmeye çalışıyorlar.

Filmi seyretmeden önce bu konularda seriye bağlamış olan "Outpost" (ki birincisi fena değildir.) benzeri bir film olarak düşünsem de, "Overlord" iyiden iyiye beni ters köşe yaptı ve aslında baya iyi bir savaş filmi seyrettim diyebilirim. Kullanılan efektler ve oyunculuklar da ortalamanın yukarısında.

Ezcümle, film, "Outpost" film ve "Wolfenstein (Old Blood)" oyun serilerinin bir birleşimi dersem çok da abartmış olmam. Oyununu sevenlere ve de savaş filmlerine meraklı olanlara tavsiye ederim.


Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Organize İşler 2
Gönderen: Mrtekin - 12 Şubat, 2019, 12:15:55
Organize İşler 2-Sazan Sarmalı

(https://farm8.staticflickr.com/7900/33196431898_12c677e176_z.jpg)

Malumunuz, ilk film; Türk komedi sinema tarihine adını yazdırmış kült bir filmdir. Bazı sahneleri ve replikleri de (Müslüm denilen hıyar, Dayak atma felsefesi, video büyük imkan, Süpermen, vd) efsane olmuştur. Keza, büyük bölümü Brooklyn Funk Essentials şarkılarından oluşan soundtrack'i de bir o kadar lezizdir, kafa açar:-)

Hal böyleyken, 13 sene sonra çekilen serinin işbu ikinci filmi, ilk filmin çok yanına yaklaşamasa da, vaat ettiği eğlenceyi ve dinlenceyi fazlası ile sağlıyor. İlk filmden alıştığımız, İstanbul'un yukarıdan çekimleri yine çok başarılı. Keza, yan karakterlerden Kıvanç'ın oynadığı bahis mafyası Saruhan ve hırdavatçı baba Güven Kıraç'ın oyunculuk performansları da gerçekten birinci sınıf.

Hal böyleyken, Yılmaz Erdoğan'ın senaryo kurgusu özelinde, özellikle "renkli çetesi" içinden çok malzeme çıkartmayıp da bu sefer ağırlıkla çete dışı yan karakterlere ağırlık vermesi,  "komplike" dolandırıcılıkların işlenmemesi, ve de klişe bir romantizm üzerinden de gidilmesi, bana bu sefer "ticari" yaklaşımı tercih ettiği duygusunu fazlası ile hissettirdi.

Son söz; özellikle filmin ikinci yarısı finale kadar olan kısım da (ki finalde tahmin edilebilir.) yer yer sıksa ve de ilk filmin entellektüel düzeyine pek ulaşamasa da, genel olarak izlemesi epey eğlenceli bir film. Kadro da gerçekten iyi.

Meraklılarına tavsiye olunur.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Creed 2
Gönderen: Mrtekin - 05 Mart, 2019, 11:49:58
Alıntı yapılan: Mrtekin - 13 Haziran, 2016, 22:12:22
Creed

http://m.imdb.com/title/tt3076658/

Rocky serisinde; efsane Apollo Ağa'nın yeri bellidir, malum. Seriyi bu sefer; Rocky'nin mentorluğunda, Apollo oğlu Adonis üzerinden devam ettirme yönünde bir senaryo yaratmışlar ve hikaye çok iyi çalışmış.

Film; Rocky evreninde; esasen çok yeni olan birşey de anlatmıyor; klişe aslında herşey, seçimlerinin bedelini kan,can ve ter ile ödemekle ilgili durumlar; ama; bu sefer aynen Rocky (1) gibi biraz daha duygusal bir arkaplandan hikayeyi geliştirdikleri için mesajını vermede bana göre çok başarılı olmuş. Eksikleri yok mu; var tabii ki; mesela; son final döğüşme sahnesi çok iyi kotarılamamış; ama bu seyir zevkinizi çok da bozmuyor.

Her halükarda; idman ve döğüş ambiyansını yansıtmada film korkunç derecede başarılı olmuş. Sly ve Michael B. Jordan çok iyi oynuyor; kimyaları tutmuş.  Sly'ın da uzun zamandan beri ilk defa bu kadar oyunculuğunu konuşturduğunu gördüm ki; Rocky (1) gibi seyrederken cidden zevk aldım. Keza; Yönetmenin (ki oldukça genç bir arkadaş) hakkını vermek lazım, zor bir işin altından başarı ile kalkmış.

Finali ise cidden çok güzeldi. O merdivenlerin tek tek çıkılmasında; tüm Rocky sahneleri gözümün önünden şerit gibi geçti. Buradaki Rocky'e saygı duruşunu çok güzel yansıtmışlar.

Netice itibarı ile; eli yüzü düzgün bir çalışma ile; bir şampiyonun doğuşuna tanıklık ettik. Bakalım; boynuz kulağı geçecek mi; ileride göreceğiz. Umut var gibi...

Meraklılarına tavsiye tabii ki...

Creed 2

https://m.imdb.com/title/tt6343314/

Şimdi; 2018 senesinde gelen serinin ikinci filminde Adonis'in "biraz da haybeden" şampiyon oluşunu görüyoruz. Akabinde; bu sefer de, Rocky 4'teki efsane abimiz Ivan Drago'nun (ki Adonis'in babası namlı Apollo Creed'in meşru katili) çocukluğundan itibaren sert bir şekilde yetiştirdiği çam yarması boksör oğlu; Adonis'e "show biz" içerisinde meydan okuyor. İş o noktadan sonra hem Rocky hem de Adonis için fazlası ile kişiselleşiyor; eski hesapların bir daha açılmamak üzere kapatılması için; taraflar arasında bir kez daha kıran kırana bir psikolojik ve fiziksel bir savaş başlıyor.

Şimdi film kötü diyemem ama iyi de diyemem. Ortalama gibi, bu sefer Rocky şablonlarına fazlası ile yaslanmış gibi geldi, yukarıdaki husus haricinde çok bir orijinal fikir ve uygulama yok. Gerçi aman aman birşey de beklemiyoruz bu tür filmlerde. Klişe de az çok belli aslında. Romans, idman, döğüş@kötek@yenilgi, yeniden hazırlanma, küllerinden yeniden doğma, hayata dair laflar, geçmişin eşelenmesi, pişmanlıklar, karar süreçleri,atar&gider&laf sokma&tribal enfeksiyon vs derken öyle veya böyle filmin sonundaki "rövanş" maçına (big fight) geliyorsunuz...

Şahsen filmin rövanşında da öykündüğü "Rocky 4" deki tansiyonu da çok bulamadım. Herşey çok bilindik geldi. Hal böyleyken, temiz de çekilmiş bir film, kendini de bir şekilde seyrettiriyor.  Rövanş maçı da ilk filme göre (Creed) daha iyi kurgulanmış. Ezcümle; Rocky olsun da çamurdan olsun diyenler, bu filmden de; ilki kadar olmasa da, keyif alacaklardır, diye tahmin ediyorum.

Boynuz kulağı geçemedi bence ama umutsuz olmayalım.

3. filmde görüşmek üzere...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Bird Box (2018)
Gönderen: hanac - 25 Nisan, 2019, 22:03:18
Alıntı yapılan: Mrtekin - 24 Aralık, 2018, 20:06:14
Bird Box

Mrtekin güzel özetlemiş.

Çok akıcı bir filmdi, 2 saat su gibi aktı.

Gamlıbaykuş yazınca Kafes kitabının uyralaması olduğunu öğrendim.

Kitap vardı bende ama okumamıştım.  :)
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-John Wick 3 Parabellum
Gönderen: Mrtekin - 09 Haziran, 2019, 00:55:38
Alıntı yapılan: Mrtekin - 14 Aralık, 2014, 00:16:22
John Wick-2014

(http://www.joblo.com/newsimages1/john-wick-poster-final-656.jpg)

Payday 2 kahramaninin sinema versiyonu gercekten ihtisamli oldu.

Dusman yine konjonkturel olarak Rus mafyasi.

Konu bilindik ama tabanca ile yakin dovus kurgulari ve central
axis le adam temizleme goruntuleri muhtesemdi.

Keanu Reeves rolu cok iyi canlandirmis, ozlemisiz kendisini bu tur filmlerde.

Tavsiye ederim, turunun iyi orneklerinden biri, pisman olmazsiniz...


Alıntı yapılan: Mrtekin - 15 Ağustos, 2016, 20:58:23
John Wick, ticari olarak başarılı olunca, bir trilogy'e sahip olması planlandı.

Serinin 2. Filmi; 2017'de.

http://m.imdb.com/title/tt4425200/?ref_=m_nmfmd_act_2

John Wick 3 Parabellum:

https://m.imdb.com/title/tt6146586/

John Wick'in bende özel bir yeri var. Bu köşede ilk, John Wick'i
tanıtarak başlamıştım. John Wick 3'ü de aynı şekilde çok başarılı buldum. Dikkatli izleyen filmseverlerin hoşuna gidecek, başarılı göndermeler de yapılmış.

Bir John Wick hayranı olarak; kadroda; bir zamanlar aksiyon filmlerinin aranan ismi "Marc Dacascos" ve "The Raid' serisinden "Yayan Ruhian" ile "Cecep Arif Rahman"'ı görme, güzel duygular yaşattı. Özellikle Shinobi 1-2 dövüş sekansları muhteşemdi. Halle Berry'nin performansı da başarılı idi.

Film tam olarak 2. filmin bittiği
yerden başlıyor, kurallara aykırı davrandığı için "excommunicado" ilan edilip başına ödül konulan John Wick, hayatını kurtarmanın bir yolunu bulmak zorunda. Bu sefer düşmanı direkt, suikastçi evrenini yöneten en büyük organ, "High Table".

3. filmin başarısı üzerine Lionsgate hemen devam kararı aldı. Serinin 4.filmi, Mayıs 2021'de gösterime girecek.
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 12 Aralık, 2020, 15:59:04
Sinemaseverler dün gelen acı bir haber ile sarsıldılar. Efsanevi yönetmen Kim Ki- Duk, maalesef 59 yaşında, koronvirüs illeti yüzünden hayatını kaybetti.

Gerçekten üzgünüm, çok erken denilebilecek bir yaşta vefat etti, sinema sanatı adına cidden çok büyük bir kayıp.

Toprağı bol olsun...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Saint2 - 13 Aralık, 2020, 19:41:54
Alıntı yapılan: Mrtekin - 12 Aralık, 2020, 15:59:04
Sinemaseverler dün gelen acı bir haber ile sarsıldılar. Efsanevi yönetmen Kim Ki- Duk, maalesef 59 yaşında, koronvirüs illeti yüzünden hayatını kaybetti.

Gerçekten üzgünüm, çok erken denilebilecek bir yaşta vefat etti, sinema sanatı adına cidden çok büyük bir kayıp.

Toprağı bol olsun...

Çok üzüldüm. Filmlerini çok severdim.  :'( :'( :'( :'(
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: hercai - 14 Aralık, 2020, 13:52:39
Yönetmen Kim Ki Duk gerçekten imzasını atarak gidenlerden yaşama...üç filmi var elimizde...O'nun anısına tekrar izleyeceğim. Bunlardan öncelikle çok beğendiğim ve çok da beğenilmiş olan
" SPRING, SUMMER, FALL, WİNTER...
and SPRING" filmi ilk sırada...yapım 2003
imdb 8.1
   Uğurlar olsun...
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 19 Mayıs, 2022, 23:00:29
Koronaya, bir önemli bir sanatçıyı daha kurban verdik maalesef. Vangelis, vefat etti. Toprağı bol olsun.

https://www.ekathimerini.com/culture/1184779/oscar-winning-composer-vangelis-passes-away/

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Mrtekin - 26 Mayıs, 2022, 19:38:33
Jenerasyonunun önemli aktörlerinden biri daha hayata veda etti. Ray Liotta, 67 yaşında uykusunda öldü. Kendisini çok severdim, toprağı bol olsun.

Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri
Gönderen: Saki - 27 Mayıs, 2022, 11:30:08
Ray Liotta

Goodfellas

Mafya için en gerçekçi filmlrden biri

https://www.imdb.com/title/tt0099685/


https://www.youtube.com/watch?v=yL9rSwrsMHw
Başlık: Ynt: Mrtekin'in İzledikleri-Top Gun Maverick-
Gönderen: Mrtekin - 24 Ağustos, 2022, 08:29:47
Top Gun Maverick

Şimdi ilk film tam anlamıyla bir pop kültür ikonudur ve ergenliğimize damgasını vurmuştur. Bir yerden bulup buluşturup, o turuncu şafakta uçak gemisinden kalkan "F-14 Tomcat" posterini odama asmış, fonda çalan"Take my Breath Away" eşliğinde ne hayaller kurmuştum, heyt be hayali Cihana değer  ;D

İkinci film, ilkinden aşağı kalmıyor, ilk filme gerekli yerlerde saygı duruşunda bulunup, uçuş sekansları ve dogfight'lardaki, çekim kalitesini arşı alaya çıkartıyor. Uçak içi kamera çekimleri bu kez gerçekten dehşet olmuş; uçuş hissiyatı ve pilotların maruz kaldığı G faktörü de baya güzel yansıtılmış...

Film, ciddi bir gelir elde etti, kazanç açısından o dönem vizyona giren Marvel filmlerinin bile üstünde pozisyonlandı. Bunda "Tom Cruise"'un marka etkisi de çok büyük. Hakkaten, jenerasyonun en başarılı aktörlerinden biri hatta birincisi olarak kendisinin işine verdiği önem, çalışma azmi ve yeteneği, çok özel bir alkışı hak ediyor. Zaten; filmin sonunda da yine kendisinin kullandığı bir uçakla Top Gun efsanesine veda ediyoruz...

Meraklıları için;

https://militarywatchmagazine.com/article/top-gun-f14-vs-su57-real-world-fight-possible