Korku - Gerilim Kitapları

Başlatan V, 21 Aralık, 2009, 12:01:03

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

hennessy

Yaldızlı Eller - Carter Dickson

Eşikte bir adam arka üstü yatıyordu. Sarı ışık onu iyice aydınlatıyor, hâlâ seyiren yüz adaleleriyle elleri üzerinde gölge oyunları yapıyordu. Adamın kirpikleri titreşiyor, aralarından gözlerinin akları gözüküyordu. Ağzı açıktı. sırtı ızdırap çekiyormuş gibi hafifçe geriye bükülmüştü. Bir hışırtı duydular. Tırnaklarını halıya batırmıştı. Fakat herhalde bütün bunlar ölümden sonraki sinir refleksleriydi. Zira artık adamın ağzından kan gelmiyordu...
Biçare yerde son defa debelendi. Gözleri açıldı. Ve öylece kalakaldı...
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hanac


alan ford

  Raymond Chandler ile ne alakası var derseniz filmin senaryosu ona aittir ;D
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

hennessy

evet hasan abi okumanı tavsiye ederim
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hennessy

Alıntı yapılan: alan ford - 21 Ekim, 2012, 23:58:43
  Raymond Chandler ile ne alakası var derseniz filmin senaryosu ona aittir ;D

Filminide izlediğim polisiye roman yapıtlarından biridir okunması tavsiye olunur.Alfred Hitchcock un iyi filmlerinden biridir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Trendeki_Yabancılar
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

emre ozdamarlar


dean

Ülkemizde özellikle Leyleklerin Uçuşu ve Kurtlar İmparatorluğu gibi kitapları ile tanınan fransız yazar Jean-Christophe Grangé'ın yeni kitabı Kaiken bu hafta içinde çıkacak. Yazarın 10. kitabı kaiken kapağındanda anlaşılacağı gibi bu sefer japon kültürü ile haşır neşir olacak(zaten benim özellkle dikkatimi çeken nokta bu oldu).

Kaikenin zamanı geldi



Doğan güneş karardığında,
Geçmiş, çıplak bir kılıç gibi keskinleştiğinde,
Japonya artık bir anı değil, kâbus olduğunda,
Kaikenin zamanı gelmiş demektir.







Ahmet Oktay

Bende İthaki Yayınlarının yayınladığı tüm hikayelerinin yer aldığı 1000 sayfalık cildi geçtiğimiz ay Kocaeli Kitap Fuarından 37.50 TL'ye aldım indirimle. Yaz tatilinde okumayı planladığım kitaplardan biri.

hennessy



Benim için komple teorisi acaba böyle olsaydı nasıl olurdu kitaplarını en güzel yazan yazarlardan biridir Glenn Meade. Kitapları kalındır ama iki günde okursunuz bir çok kitabını bitirdim. En sevdiğim ise sakkaranın kumları idi. Son kitabını almamıştım kötü olduğu yorumları çok okudum. Ama yeni kitabı okuyanlar çok beğenmiş ve tükenmiş.Aldık okuyacağız.

Bazı Sırlar Asla Çözülemez...

Dr. Laura Pavlov, 20. yüzyılın en büyük muammalarından birine ışık tutacak bir gizemi çözmek üzeredir. Rusya'nın Yekaterinburg şehrinde yapılan bir kazı sırasında, son Çar ve ailesinin 1918 yılında infaz edildiği bölgede, buz içinde bozulmadan kalmış bir ceset bulunur. Bu yeni bulgu, Romanov ailesinin ortadan yok olmasıyla ilgili yeni ipuçları sağlar. Ailenin, özellikle de kızları Prenses Anastasia'nın ölümü, ardında bir sürü soru işareti bırakmıştır. Bu keşif Pavlov'u, yıllardır saklı kalmış bir gizli görevin peşinde; sırların, yalanların ve aldatmacanın girdabı içinde geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarır. Ülkemizde de geniş bir okur kitlesine sahip olan Glenn Meade, tarihsel gerçeklere dayanarak yazdığı Romanov Komplosu'nda, savaşın zor koşullarında, temelinde tarihin en çarpıcı olaylarından birinin olduğu, aşkın ve dostluğun sınandığı, nefes kesici bir hikâye anlatıyor.

... Ve Bazı Sorular Sonsuza Kadar Yanıtsız Kalır
(Tanıtım Bülteninden)
Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

gamlıbaykuş



2013 basımlı Esteban Martin imzalı muhteşem bir eser.

O kadar ilginç bir kurguya sahipki; dünyaca ünlü Sherlock Holmes, Karındeşen Jack ve Pablo Picasso bir arada. Daha ne olsun :)

Bir tablo, içinde ne kadar sır saklayabilir?

Ruhunun kaybolan parçasını sanatında arayan bir ressam... Pablo Picasso.

Tüm zamanların en ünlü canisi ile tarihe damgasını vurmuş bir dâhinin karşı karşıya geldiği bir yer... Barselona.

Ressamı ve sanatını sonsuza dek değiştirecek olan gizemli bir denizci...

Picasso günün birinde babasının onun için kurduğu hayallere sırt çevirerek evi terk eder. Barselona sokaklarında beş parasız kalan ressama kucak açansa genelev patroniçesi Benigna' dır. Ancak kısa süre sonra, genelevdeki hayat kadınları, polise gönderdiği mektupları Jack adıyla imzalayan esrarengiz bir katil tarafından teker teker vahşice öldürülmeye başlar. Barselona polisinin tek şüpheli olarak değerlendirdiği Picasso'nun kendini hapiste bulmasıysa uzun sürmez.

Karındeşen Jack olduğu iddiasıyla özgürlüğü de elinden alınan genç ressamı kurtarabilecek tek bir kişi kalmıştır artık... Jack'i yakalamaya ant içmiş bir İngiliz, Steven Arrow. Yani başka bir deyişle gelmiş geçmiş en ünlü dedektif, Sherlock Holmes...

Onları hiç böyle görmediniz... Gölgelerin Ressamı, üç güçlü ismi bir araya getiren kurgusuyla daha ilk sayfasından itibaren sizi içine hapsedecek. 


Arkadya Yayınlarından çıkan bu 408 sayfalık eğlenceli kitabın fiyatı da gayet makul :)
Hayat ne kadar güzel, hoş,
Haydi durma sevgiline koş...

hennessy

Murat : Hasan abi Avengers dağılmış duydun mu?
Hasan: Duydum duydum toplanın Tellioğulları

hanac

Gerçekten ilginç bir konusu varmış.

Bu tip konular çok tehlikelidir, iyi kurgulanmaz ise fiyasko olur.


tommikser

Okumayı çok merak ettiğim ve sıradaki 10 küsur kadar kitabı en kısa zamanda (1 aylık bir hedef koydum kendime deli miyim neyim anlamadım?) okumayı istiyorum.Okuyan varsa fikirlerini almak isterim.




Nemesis

Dünyada romanları 15 milyon satan İskandinav polisiyesinin 1 numarası

Jo Nesbo

"İntikam arındırır"

Çağdaş polisiyenin en etkileyici başkahramanlarından Harry Hole ile tanışın...

Osloda bir banka soygunu sırasında banka görevlisi öldürülünce, Dedektif Harry Hole soruşturmaya dahil olur. Harry, hiçbir iz bırakmayan soyguncunun peşindeyken, eski kız arkadaşı Annanın yemek davetini kabul eder. Akşam yemeğinin ertesinde kendi evinde uyandığında, son 12 saatte neler olduğunu anımsayamadığını fark eder. Anna ertesi gün ölü bulunur, çok geçmeden o geceden haberdar olan biri Harryyi tehdit etmeye başlar. Harry Hole hem kendini temize çıkarmak, hem de devam eden banka soygunlarını durdurmak zorundadır.

"Nesbonun romanları çılgınca bağımlılık yaratıyor."
Vanity Fair

"Yeni Stieg Larsson."
Independent

Aşağıdaki kısım cinairomandan alınmıştır.Yazan arkadaş o kadar güzel yazmış ki ellerine sağlık.Sayesinde kitabı çok merak ettim.

Nemesis

Dünyada romanları 15 milyon satan İskandinav polisiyesinin 1 numarası

Polisiye roman, İskandinav ülkelerinde özellikle son elli yılda olağanüstü bir gelişme göstermiştir. "Beyindeki gri maddeleri çalıştırarak" suçluyu bulan geleneksel "katil kim?" romanlarından çok farklılık gösteren İskandinav Polisiye Edeebiyatı; gerek toplumsal olaylara eğilmesiyle, gerek siyasal çizgideki sağlam duruşuyla "1950'li yılların toplumsal romanının yerini polisiye roman aldı" diyenleri haklı çıkaran bir görüntü içindedir..Bu gelişmeye paralel olarak dilimize pekçok İskandinav yazarın romanı çevrilmiştir.

Bizim saptamalarımıza göre tanıştığımız ilk İskandinav yazar, İsveç'in "Agatha Christie" si kabul edilen Maria Lang'dır. "Katil kim?" türünün bu gerçekten usta yazarından sonra dünya polisiye roman tarihinin en önemli figürlerinden Komiser Martin Beck'in yaratıcısı İsveçli Per Wahlöö'nün karısı Maj Sjöwall ile birlikte yazdıkları başyapıtlar dilimize çevrilmiş ve halis polisiye roman meraklılarına keyifli anlar yaşatmışdır. Martin Beck bugün söz konusu edeceğimiz kırılgan, ama onurlu, duygusal ama onu belli etmemeye çalışan, kadınlarla ilişkilerinde başarısız bir detektif olan Harry Hole gibi polislerin ilk çarpıcı örneğidir. Bu önemli kahramanın kitaplarını iki İsveçli yazarın; ustalıkla yazılmış casus romanları ile tanınan Jan Guillon'un eserleriyle bu satırların sahibinin son yılların en başarılı polis romanı yazarı olarak nitelediği Henning Mankell'in komiser Kurt Wallender öyküleri izlemiştir.

Gazeteci dedektif Annita Bengtzon'un maceralarını kaleme alan Lisa Markland, komiser Van Veeteren'in yaratıcısı Hakan Nesser yine İsveçli iki yazardır, müfettiş Conrad Sejer'in hikayelerinin yazarı Karin Fossum ise Norveçlidir. Bütün bu isimlere İzlandalı bir yazarı İndridason Arnaldur'u da eklemek gerekir.
Türk polisiye roman okuyucuları için son çarpıcı İskandinav polisiye roman yazarı ise "Millenium " serisi ile "ateşle oynayan" ve "arı kovanına çomak sokan" ejderha döğmeli kızın yazarı yine İsveçli Stieg Larsson olmuştur
Bütün bu usta isimlere şimdi de bir Norveçli yazar Jo Nesbø eklendi. Aslında bu ilginç yazarı tanımakta geç kaldığımızı düşünüyorum. Nesbø gerek ülkesinde gerek dünyada çok ünlenmiş usta bir yazardır. Kanımızca bilinçli polisiye roman okuru için bilimsel palavralarla karışık ama polisiye kurgusu çok zayıf olan Dan Brown'ın yahut öldürdüğü kadınların rahmini yiyen ultra sapıkları anlatan Jean Christophe Grangé'nin kitapları yerine Jo Nesbø'nun ilginç detektif Harry Hole okumak çok daha keyifli olacaktı.

Jo Nesbø'nin kitapları dünyada onbeş milyon, ülkesinde iki milyon satmıştır. Norveç'in nüfusunun topu topu beş milyon olduğu düşünülürse bu son rakamın ne kadar çarpıcı olduğu anlaşılır. Yazarımızın aldığı birçok ödül arasında özellikle ikisi çok önemlidir. Bunlar 1998'de aldığı İskandinavların ünlü polisiye roman ödülü "Sırça Anahtar" ile, 2010'da aldığı Amerikan Polisiye Roman Yazarları Derneği'nin verdiği ve polisiye roman dalının Nobel Ödülü olan "Edgar" ödülüdür.

Jo Nesbø, 1997'de ilk detektif Harry Hole öyküsü ile okuyucularının karşısına çıkmış ve bugünü kadar dokuz Harry Hole romanı kaleme almıştır.Bu öykülerin kahramanı Harry Hole alkol bağımlısı, kadınlarla ilişkileri sağlıksız, küfürbaz, düzensiz, suçu ortaya çıkarırken yasal sınırları pek iplemeyen, içgüdülerinle hareket eden biri, tipik bir kara roman detektifidir. Dashiell Hammett'in detektifleri ile Raymond Chandler'in ünlü özel detektifi Philip Marlowe'un karışımı bir komiser.

Yunan mitolojisinin öç alma tanrıçasının ismi olan "Nemesis" i ad olarak alan ve dilimize çevrilen ilk Jo Nesbø romanı aslında yazarın 2002'de yayınlanan dördüncü Harry Hole öyküsüdür.
Polisiye roman tanıtımı yaparken okuyucunun keyfini kaçırmamak için pek ayrıntı vermek istemem, bu bakımdan Nesbø' nun romanını da size anahatlarıyla bile anlatmayacağım ama keyif alacağınızı garanti edebilirim. Bu bağlamda detektifimizin okuyacağınız olayda yalnız katili bulmakla meşgul olmayacağını, kendinin başını da kurtarmak zorunda olduğunu söylemekle yetinelim.

Sahaflar çok sayfalı kitaplara ironik bir şekilde "tuğla gibi" derler; Nesbø'nun kitabı bu tanıma uyuyor; tam 516 sayfa. Ancak polisiye kurgu mükemmel; gereksiz tasvirler yok; okuyucu her an dikkatli ve tetikte olmak zorunda. İyi polisiye romanın alamet-i farikası olan başlanınca bitirinceye kadar okuma isteği uyandıran bir yapıt. Ünlü polisiye roman eleştirmeni André Vanoncini polisiye romanı sinema ile kardeş bir sanat dalı olarak tanımlar. Nesbø'nun kitabını iyi bir gerilim filmi izler gibi de okuyabilirsiniz.

Çoğu olayın, çoğu insanın, çoğu gelişmenin dönüpte ikinci kez bakılmaya değmediği bir dünyada , bu dünyadan "kaçış zevkini" aramak insanların en büyük gereksinimidir. Bunun için değilmidir ki başkalarının dokuduğu bir sihirli halıya binip ve bizimkinden daha cazip bulduğumuz başka bir dünyaya şiir yoluyla, müzik yoluyla,resim yoluyla, polisiye romanlar yoluyla birkaç saatliğine misafirliğe gitmiyor muyuz? Jo Nesbø'nun eseri bu "kaçış zevki" ni tam anlamıyla veren yapıtlardan. Polisiye romanları küçümseyenlere aldırmayın ve gerine, gerine "Jo Nesbø okudum ve çok keyif aldım" deyin.


HacıGeraltEmmi

Yorumunu bekleyeceğim, benim de merak ettiğim bir kitap.

tommikser

Yarın kitap hakkında detaylı yazım sizlerle olacak...