Sandık İçi - Ersin Karabulut

Başlatan tommikser, 20 Ekim, 2010, 10:45:02

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

tommikser

                                                                Kendi Sandigimizda Sakladiklarimiz

       2 gündür Ersin Karabulut'un çizgi romani olan kitabi okuyorum.Üzerinde yazan bilgilere bakilirsa 10. baskiyi yapmis.Bu baski adeti olayina da fazla güvenmiyorum ama bu 10 bin adete yakin sattigi anlamina geliyor ki gerçekten muazzam olmasada güzel bir basari.Demek ki genç ve yaratici yazarlarimizn bu piyasada is yapabilme potansiyeli oldukça fazla.Yalniz bize ait olmasi gerekiyor.

          Arslanbeyden bu açidan çok ümitliyim.Sonuçta Ferri gazini alan piyasa biraz daha kendini toplayabilecektir.Imza gününde muhakkak satilacaktirda.Yeter ki kurgusu ve öyküsü saglam olsun.Yeni Tarkanlara ihtiyacimiz var.Hatta bunun ötesinden kendi çizimleri ve öyküleriyle genç çizerlerle yeniden hayat bulan bir Tarkan'a ihtiyacimiz var.
Neyse konu gene dagildi biraz.Okuyan bilir ama okumayan için söyliyeyim benim çocuklugumda yasadigim travmalari o kadar iyi anlatmis ki insan bir an ben miyim acaba? demeden duramiyor.Penguen dergisindeki haftalik çizimlerin bir araya getirildigi bir kitap oldugu için konu her sayfada farlkli farkli o yüzden okumasi da güzel.Sayfalarda numaralandirma var.Buda bizim için bir arti.

          Büyük abilerimiz diye bilir ki küfür fazla siradanlastiriliyor bu mizah anlayisinda.Cevabim evet ama buna daha gerçekçi geliyor.Kim acaba bir kavga esanasinda hay bin kunduz der.O yüzden gerçeklige yakin olmasi hosuma gidiyor.Bizim elitler der ki küfür hayatimiza sokuluyor.Hayir efendim küfür hayatimizin tam ortasinda.Önemli bir örnek vereyim.Hacivat Karagöz neden yasaklanmistir biliyor musunuz?Camii Insaatinin yavaslamasindan ziyade çok acaip küfürlü konustuklari için.Zaten günümüzde oynanan oyunlar gerçeginin tüyü olamaz.Gerçek metinlerde o kadar agir küfür vardir ki sasar kalirsiniz.

          Türkülerimizi de TRT tarafindan acaip sansürlenmistir.Ilk elden ve gerçeginizi dinlerseniz yüzünüz kipkirmizi olur.Hele çapkin Karacaoglannin çesme basi maceralarini dinleseniz sasirirsiniz.Benim amcam Almanyada ünlü bir Türkolog ve Türkçe küfürler sözlügü üzerine çalismalar yapiyordu.Derdi ki bir ülkenin küfürü ne kadar güçlüyse edebiyati da o oranda güçlü oluyor.Almanar sadece sit der.Baktigin zaman halk edebiyatlarinin kisir oldugunu ve bizdeki sengiligi bulamadigini fark edersin.O yüzden bizim küfüümüz bile güzel.O yüzden sandikiçi'nde ki konular,yazilar bana bizi anlattigi için çok hosuma gitti.Deneyin görecesiniz seveceksiniz.
Sevgiler...


alan ford

Alıntı yapılan: gunessemerci - 20 Ekim, 2010, 10:45:02
                                                             
   
          Büyük abilerimiz diye bilir ki küfür fazla siradanlastiriliyor bu mizah anlayisinda.Cevabim evet ama buna daha gerçekçi geliyor.Kim acaba bir kavga esanasinda hay bin kunduz der.O yüzden gerçeklige yakin olmasi hosuma gidiyor.Bizim elitler der ki küfür hayatimiza sokuluyor.Hayir efendim küfür hayatimizin tam ortasinda.Önemli bir örnek vereyim.Hacivat Karagöz neden yasaklanmistir biliyor musunuz?Camii Insaatinin yavaslamasindan ziyade çok acaip küfürlü konustuklari için.Zaten günümüzde oynanan oyunlar gerçeginin tüyü olamaz.Gerçek metinlerde o kadar agir küfür vardir ki sasar kalirsiniz.

          Türkülerimizi de TRT tarafindan acaip sansürlenmistir.Ilk elden ve gerçeginizi dinlerseniz yüzünüz kipkirmizi olur.Hele çapkin Karacaoglannin çesme basi maceralarini dinleseniz sasirirsiniz.Benim amcam Almanyada ünlü bir Türkolog ve Türkçe küfürler sözlügü üzerine çalismalar yapiyordu.Derdi ki bir ülkenin küfürü ne kadar güçlüyse edebiyati da o oranda güçlü oluyor.Almanar sadece sit der.Baktigin zaman halk edebiyatlarinin kisir oldugunu ve bizdeki sengiligi bulamadigini fark edersin.O yüzden bizim küfüümüz bile güzel.O yüzden sandikiçi'nde ki konular,yazilar bana bizi anlattigi için çok hosuma gitti.Deneyin görecesiniz seveceksiniz.
Sevgiler...

   Pertev Naili Boratav'in derledigi Nasrettin Hoca fikralari da  çok edepsizdir. Hatta vakti zamaninda Hoca böyle seyler söylemez diyerekten kitap toplatilmisti. Simdi tekrar basildi sanirim. Meraklisina :)                                 

     

       
kaçmayı denemek bir tutsağın görevidir

V


Sandık İçi öykülerinin 2. albümü çıktı..



"İstemem,eksik olsun.."

memospinoz



Boyut: 24x30 cm
Sayfa Sayısı: 112
Etiket Fiyatı: 25 TL

TKnKT

Henüz bir yayınevi tarafından duyurulan bir haber olmadığı için müjdelenen yayın sayılmaz diye düşünerek buraya geldim. Kendisinin Yeraltı Öyküleri kitabını artık bir yayınevi ile anlaşarak Türkçe yayınlamasını beklerken sürpriz bir görsel paylaştı kendisi. Ersin Karabulut'un Instagram hesabında paylaştığı üzere Sandık İçi 4 yolda. Yeraltı Öyküleri de yalan olmaz umarım.  :'(

"The man who opens topics faster than his shadow"

ferzan

    Fransa 'da çıkan (ikincisi baskıda, bir aya çıkacak) iki albümündeki Yeraltı Öyküleri 'nin Türkçe baskısı için ilgi gösteren birkaç yayıneviyle görüşmesi devam ediyormuş ama Sandık İçi 4. albüm sürpriz oldu gerçekten de. Büyük ihtimalle Komik Şeyler Yayıncılık 'tan çıkmayacak, bakalım kimden çıkacak... Tek dileğim, 3. albümle format olarak arasında fark olmaması. Zaten Ersin de böyle bir ihmalkarlıklara pabuç bırakmaz diye düşünüyorum.

    Konuşmak için henüz erken ama Sandık İçi 4. albümde yer alacak haftalıklarla birlikte Uykusuz 'un ilk dört senesindeki tüm Sandık İçi sayfaları yayınlanmış olacak diye düşünüyorum. İlk iki albüm itibariyle Penguen Dergisi döneminin tamamı yayınlanmış, 3. albümle de Uykusuz 'un ilk bir buçuk - iki yılında yer alan kısımlar basılmıştı. Bu hesapla 4. albümle de devamındaki bir buçuk - iki yıllık dönem yer alacak demektir. Arası uzamasa da toplam 6-7 albümde şu Sandık İçi konsepti de eksiksiz bir şekilde tamamlansa. Zaten Ersin artık bu seriyi çizmiyor, yaşını da almasından ötürü doğal bir kopma oldu bu seriyle arasında. Devam ettirirse de daha farklı bir konsept olacağını düşünüyorum. Her halükarda Ersin 'in bütün işleri birbirinden değerli benim gözümde. 20 yaşlarında yaptıkları da, 40 yaş arifesinde yaptıkları da. İlgiyle takip etmeye devam edeceğim. İnsan her zaman dergi sayfalarında beraber büyüyüp aynı sorunları yaşadığı, sosyal medyanın olmadığı dönemlerde bile uzaktan takip edip empati kurduğu kaliteli ve buralı bir çizerle karşılaşma şansı bulamayabiliyor.  :)
Bağnaz okur, memnuniyetsiz beşer, işkilli büzük, sıfır tolerans iksmen, taş kalpli ahkam efendi...

https://ucuztefrika.blogspot.com

Tuco Ramirez

Ersin Karabulut benim de tüm arşivinin yayınlanmasını istediğim çizer. Sadece çizim olarak değil anlatım olarak da çok iyi bana göre.