Türkiye'de Çizgi Roman Nereye Gidiyor?

Başlatan Bilal ceylan, 20 Temmuz, 2020, 16:55:04

« önceki - sonraki »

0 Üyeler ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Mrtekin

Türkiye'de çizgi romanın gittiği yer zaten belli; limitli şahsa hitap eden "niş" ve "lüks" bir ürüne dönüşme. Bu tehlikeyi senelerdir yazdım. Heyhat; bu vakıa; çok kısa bir süre içerisinde gerçekleştiği için; maalesef biz "fakirler" olayı tam idrak edemedik ama durum maalesef tam da bu. Yayıncılar da "hayatta kalmanın" yolunu böyle buldular. Limitli şahsa ürünü satıp bitirmek varken ne diye gidip okur sayısını artırma; tiraj sıkıntısı gibi dertlere girsinler di mi?

Gönül istiyor almak ama fiyatları görünce feveran ediyoruz; yayıncılara kızmak bu gerçeği maalesef değiştirmeyecek; olan oldu artık.

Önümüze bakalım; çr ürününde "sıradan ortalama okura" göre bir fiyat projeksiyonu yok artık; çr sektöründe denklemden çıktık...Boş yere kendinizi üzmeyin...
They drew first blood...

Gabby

Alıntı yapılan: xmenac - 26 Nisan, 2024, 12:37:56...daha evvel yazdığım bir temennimi tekrar dile getireyim, umarım yabancı yayıncılar bu edisyonları çevirisi ile birlikte fiziksel ya da dijital olarak satışa sunar.

Valla dikkat çekici bir temenni bu xmenac. Basılı kitap olarak biraz zor gibi ama böylesi bir dijital piyasanın oluşması da kendi adıma heyecan verici olurdu.

Fiyat algımızı yitireli epey oldu, film repliği gibi "pahalı ama sor bakalım niye pahalı" yani herkes kendi çapında haklı. :) Seksenli yıllarda dönem ekonomistlerinden birinin söylediği söz hâlâ aklımdadır, şuna yakın bi' şeydi: "Enflasyondan daha yıkıcı olan, toplumun enflasyonla yaşamaya alışmasıdır"... Geldiğimiz noktada sadece bu başlığın konusu "çizgi roman" özelinde değil topyekün bir "Quo vadis?" durumu var.

Volrath

Saran Medya dijital çizgi roman işine girmişti, çok da geniş bir yelpazede çeviriler yayınlanmıştı. Ancak o zaman rağbet görmemişti, yanılmıyorsam 1 sene içinde vazgeçmişlerdi.

Sinan Başak

Alıntı yapılan: Kinowa59 - 26 Nisan, 2024, 10:40:44Günaydın değerli Thunderbird. Yaşım gereği olsa gerek, okuduğumu anlama yanım zayıfladığı için iletinizi iki kez okudum. Ne yazdığınızı, ne anlatmak istediğinizi gayet etraflıca ve akla yatkın bir şekilde anlatmışsınız. Ben de iki kez okumuş olsam da, anladım. Bu aydınlatıcı iletiniz den sonra şu soruyu sordum kendime. Iyi de kardeşim, olanların doğrusu sayın Thunderbird' ün yazdığı gibiyse; bizleri kazıklayan kim.!

22 yıldır kazığın dibini yiyoruz.😂 Enflasyon, adaletsizlik..... Bunlar , ahlaksızlığı körüklüyor ve maalesef toplumca ahlaksızlığın dibine vurduk.

Nightrain

Alıntı yapılan: pizagor - 26 Nisan, 2024, 15:46:29İki ay kadar öncesi Kadıköy'de çizgiroman künyelerinden tanıdığımız bir isimle konuşuyorduk. Yayıncı olarak piyasaya çıkmayı istediğini, deluxe bir baskıyla az sayıda okura hitap edeceğini ve 'Bu kitabı satacak 300 ENAYİ bulacağını' söyledi. Bu ENAYİ kelimesi ağzından kaçtı aslında, sonrasında lafı döndürmeye çalıştı ama olan olmuştu artık, bilinçaltının dışavurumuydu bu söz :)

Fiyatlamanın 500 garanti satış üzerine kurgulandığını yazmıştım bir zamanlar (bu başlıkta bir yerlerde de hatırlatılmış bu); koleksiyon işi baskılarda çok çok daha düşük bir enayi sayısı üzerinden hesaplamanın yapıldığını düşünmek için çok sağlam delillerim ve izlenimlerim var sanki :)

Bir de şunu belirtmem gerekiyor; tamamen kişisel görüşümdür, ne kadar özenli çalışıldığı iddia edilse de ortaya çıkan ürünün panel kalitesi (çeviri – balonlama işçiliği – editörlük - son okuma – kontrol vs.) ve ciltleme kalitesi hiç bir zaman orijinalini yakalayamadı (JBC'nin hakkını vereyim, onun işçiliği bence çok özenli). Benim en fazla sorguladığım durum da bu oluyor; neden noksan bir edisyona orijinali kadar ya da orijinalinden daha fazla para ödeyeyim? Böyle noksan bir yayın ancak orijinaline göre çok ucuzsa bana cazip gelebilir. Sözde kalan bir 'kaliteli baskı' istemiyorum, çizgiroman okumak istiyorum.


Kim bu şahıs? Hangi yayınevi?
"Bu yıldızı çok mu istiyorsun Heatie? Al ye o zaman!"

pizagor

Bir gazeteci haber kaynaklarını açıklar mı hiç  :-X
İlk Biriktirici... Vampir Dişçisi... Huysuz İhtiyar...


Kinowa59



  ( Arkadaşlar , bu yazımı gayet saygı sınırları içinde , kelimelerimi özenle seçerek , kimseyi kırmadan , özellikle kendime yakiştırmadığım hakarete varacak söz ve eylemlerden kaçınarak , forum kurallarına duyduğum saygı sonucu kibarca dile getirmek istiyorum ).  Sayın Nightrain' in sorduğu ve değerli pizagor dostumuzun - gazetecilik ahlak anlayışıyla -  cevabını vermek istemediği sorunun cevabını ben yanıtlamak istiyorum . İki yayınevi ve bunların  sahipleri benim  şüphelendiğim baş sabıkalı kişilerdir . Birinci sabıkalı şüpheliler :  28 sayfalık , incecik , dergiye benzeyen bir şeyi bizlere 78 liraya kakalamaya çalışan , kendilerini kurnaz bizleri ise enayi zanneden paragöz tiplerdir . İkinci baş şüpheli sabıkalılar ise , 178 sayfalık bir çizgi romana 400 tl fiyat koyup , cebimizdeki ilaç parasına göz koyan , Zagor' daki Trampy' i kendilerine rehber edinmiş vurguncu tiplerdir. Bence , sayın Nightrain dostumuzun sorusunun cevabı budur...

YzbVolkan

Alıntı yapılan: Mrtekin - 26 Nisan, 2024, 17:21:16Türkiye'de çizgi romanın gittiği yer zaten belli; limitli şahsa hitap eden "niş" ve "lüks" bir ürüne dönüşme. Bu tehlikeyi senelerdir yazdım. Heyhat; bu vakıa; çok kısa bir süre içerisinde gerçekleştiği için; maalesef biz "fakirler" olayı tam idrak edemedik ama durum maalesef tam da bu. Yayıncılar da "hayatta kalmanın" yolunu böyle buldular. Limitli şahsa ürünü satıp bitirmek varken ne diye gidip okur sayısını artırma; tiraj sıkıntısı gibi dertlere girsinler di mi?

Gönül istiyor almak ama fiyatları görünce feveran ediyoruz; yayıncılara kızmak bu gerçeği maalesef değiştirmeyecek; olan oldu artık.

Önümüze bakalım; çr ürününde "sıradan ortalama okura" göre bir fiyat projeksiyonu yok artık; çr sektöründe denklemden çıktık...Boş yere kendinizi üzmeyin...

Haklısın dostum da... Üzülmemek elde değil. Su limitli olayına gıcık oluyorum.
Bu ülkede hiç bir konuda adalet yok. Çizgi roman da bile.
Cizgi romanlar gūnûnūzū aydınlatsın.

ninjagamer

Alıntı yapılan: pizagor - 26 Nisan, 2024, 15:46:29İki ay kadar öncesi Kadıköy'de çizgiroman künyelerinden tanıdığımız bir isimle konuşuyorduk. Yayıncı olarak piyasaya çıkmayı istediğini, deluxe bir baskıyla az sayıda okura hitap edeceğini ve 'Bu kitabı satacak 300 ENAYİ bulacağını' söyledi. Bu ENAYİ kelimesi ağzından kaçtı aslında, sonrasında lafı döndürmeye çalıştı ama olan olmuştu artık, bilinçaltının dışavurumuydu bu söz :)


Ben bu kişinin "enayi" kelimesini özellikle kullandığını düşünüyorum. En nihayetinde ülkemizde her basılan yayını mutlaka almak isteyen bir kaç yüz koleksiyoner var. Örneğin 333 adet ve sert kapaklı basılan bir çizgi roman olması gerekenin 3 ila 10 katı arasında yüksek bir fiyata satılıyor. Nedeni de çok basit. Bu ürün sınırlı sayıda basıldığı için otomatik olarak kıymetleniyor koleksiyonerin gözünde, sertifikası veya ekstra bir içeriği varsa daha da kıymetleniyor. Mesela ürün bir comics ise ilerleyen zamanda Amerika'lı okuyucuların bile ilgisini çekecektir. Tamam Türkçe edisyon ama sonuçta sınırlı üretim. 10 yıl sonra ürün yabancı bir Koleksiyonere çok daha yüksek bir ücretle satılabilir. Örneğin yakın zamanda basılan Son Ronin çizgi romanı için çizilen yerli kapak çok yakında inanılmaz değerli bir meta olacaktır. Şu an hepimize pahalı gelen rakam çok komik kalacak.

Tabii "sıradan" okuyucular için tek bir çizgi romana 3-4 bin liralara varan paralar vermek çoğu kişiye göre enayilik sayılabilir. Bu anlamda yukarıda bahsedilen arkadaşın bu lafı çekinmeden söylemesi gayet doğal. Kaldı ki o kişi bu tarz bir yayına girdiğinde çok ciddi bir yatırım yapmak ve emek harcamak zorunda. Türk lirasının günden güne değer kaybettiği şu ortamda zaten bastığı işi ilk etapta 150 adet ve ilk bir yıl içinde de 300 adet satamazsa fazla bir kazancı olmayacaktır. Ben mesela ticaret yapan birisi olarak şu anda çizgi roman yayıncılığının çok mantıklı bir ticaret olmadığını düşünüyorum. Arkadaşın "300 enayi" formülü  normal bir basıma göre kendi açısından daha doğru gibi görünüyor. Çünkü ürün genel olarak yayınlandığında yani İnternet sitelerine, D&R ve Penguen gibi mağazalara ve çizgi roman dükkanlarına verildiğinde paranın dönüş süresi inanılmaz uzuyor. Bugün 200 bin lira yatırıp kitap basıyorsunuz. Ama örneğin D&R size bunun parasını 6 ay sonra ödüyor. Bu süreçte kağıda en az 3-4 kere zam geliyor (Son 2 senedir) ve paranız pul olmuş oluyor maalesef. Bu anlamda özel edisyon ve limitli baskılar yayıncılar için çok avantajlı. Alıcı kitle net bir şekilde belli. Yani x bir kırtasiyenin veya dükkanın rafına koyup birilerinin gelip almasını beklemiyorsun, konunun muhatabı olan bir kaç yüz kişi ürünü arıyor, buluyor ve alıyor. Bir çok yayıncının bu özel edisyonlar sayesinde biraz nefes aldığına da adım gibi eminim. 👋